ABD Merkez Bankası Faiz Oranlarını Çeyrek Puan Düşürdü

ABD Merkez Bankası (Fed), ekonomistlerin beklentileriyle uyumlu olarak faiz oranını çeyrek yüzde puanı düşürdü. Karara ilişkin yapılan açıklamada, faizin ekonomik faaliyeti azaltacak kadar yüksek olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / Fed, 17-18 Eylül toplantısının ardından federal fon oranı hedef aralığını 50 baz puan düşürerek, dört yıl aradan sonra ilk faiz indirimini yaptı ve gevşeme döngüsünün başlangıcını işaret etmişti.

Fed Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında, enflasyonun son iki yılda önemli ölçüde azaldığını ancak çekirdek enflasyonun hala yüksek seyrettiğini belirtti.

Faiz kararı, eski Başkan Donald Trump’ın enflasyon, göç ve Ortadoğu çatışmaları gibi konularda ezici bir zafer kazandığı başkanlık seçimlerinden kısa bir süre sonra verildi. Powell, yakın vadede seçimlerin Fed’in politika kararları üzerinde bir etkisi olmayacağını söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası’nın (Fed) Kasım ayında düzenlenen Para Kurulu Toplantısı’nın ardından faizde 25 baz puan indirime gidildi. Mevcut oran, 4,75 olarak belirlendi.

Faiz indirimi, Eylül ayında yapılan yarım puanlık daha büyük bir indirimin ardından geldi ve Fed’in iş gücü piyasasını desteklemeye ve şu anda merkez bankasının yüzde 2’lik hedefini aşan enflasyonla mücadeleye yeniden odaklandığını yansıtıyor.

Fed, son kırk yılın en kötü enflasyon seviyesiyle mücadele etmek için faiz oranını bir yıldan uzun bir süre bu kadar yüksek tutmuştu. O zamandan bu yana yıllık enflasyon 2022 ortasındaki yüzde 9,1’lik zirve seviyesinden eylül ayında yüzde 2,4’e gerileyerek son 3,5 yılın en düşüğüne geriledi.

Fed’den karara ilişkin yapılan açıklamada, “Komite, istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşılmasına yönelik risklerin kabaca dengede olduğuna karar vermiştir. Ekonomik görünüm belirsizdir ve komite ikili görevinin her iki tarafına yönelik risklere karşı dikkatlidir” ifadeleri kullanıldı.

Fed yetkilileri, enflasyonun merkez bankasının hedefine doğru “ilerleme kaydettiğini” belirtmelerine rağmen, enflasyonun yüzde 2’ye doğru sürdürülebilir bir şekilde ilerlediğine dair “daha fazla güven” elde etmekle ilgili bir yönlendirmeye metinde yer vermedi.

Komite, istihdam piyasasına ilişkin söylemini de bir miktar değiştirdi. Fed açıklamasında, “Yılın başından bu yana işgücü piyasası koşulları genel olarak gevşedi ve işsizlik oranı yükseldi ancak düşük kalmaya devam ediyor” denildi.

FED Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında bankanın, politika belirleme tercihlerinde şimdilik bu haftaki seçim sonuçlarını dikkate almadığını söyledi. Powell, beklenen faiz indirimiyle sonuçlanan FED toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, “Yakın vadede seçimlerin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacak” dedi.

Powell, eski Başkan Donald Trump’ın açıkları genişletmesi ve enflasyonu daha da yükseltmesi muhtemel politikalarla yeniden göreve gelmesiyle birlikte, “Gelecekteki hükümet politikası tercihlerinin ne olacağını tahmin etmiyoruz, spekülasyon yapmıyoruz ve varsaymıyoruz” şeklinde konuştu.

Görünüm üzerindeki belirsizliğin Merkez Bankası’nın para politikası hakkında söyleyebileceklerini sınırladığını söyleyen Powell, FED’in faiz oranlarını düşürmek için güven kazanmış olmasına rağmen, “ileriye dönük çok fazla yönlendirme yapmak için iyi bir zaman olduğunu düşünmüyoruz” dedi.

Powell, perakende satışlar ve Ulusal Gelir ve Ürün Hesapları (NIPA) verilerindeki revizyonlar dahil daha güçlü ekonomik veriler nedeniyle, ekonomiye yönelik bazı aşağı yönlü risklerin azaldığını da belirtti.

“Genel olarak, özellikle NIPA revizyonları ile ekonomik faaliyete yönelik bazı aşağı yönlü risklerin azaldığı hissine kapıldığınızı düşünüyorum” diyen Powell, “Dolayısıyla genel olarak ekonomik faaliyetler konusunda iyi hissediyoruz ve bunu gelecekteki politika kararlarında dikkate alacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Aralık ayında ne tür bir politika eylemi gerçekleştireceği konusunda henüz bir karar alınmadığını da ilave eden Powell, görünüm üzerindeki belirsizliğin ortasında, para politikası için “uygun hız ve hedef değerlendirmemizi ayarlamaya hazırız” dedi.

Powell, yeni seçilen Başkan Donald Trump’ın emretmesi halinde istifa etmeyeceğini söyledi. Powell, kendisine sorulması halinde istifa edip etmeyeceği sorusuna da “Hayır” yanıtını verdi. Trump’ın ilk başkanlık döneminde ilişkileri kırılgan seyreden Powell’ın, yeniden seçilen Trump tarafından görevden alınabileceği yönünde geniş bir beklenti vardı.

FED Başkanı, görev süresi dolmadan kendisini görevden alma girişimine “yasalar çerçevesinde izin verilmediğini” söyledi. Powell, ABD ekonomisinin güçlü büyüme, güçlü işgücü piyasası ve düşen enflasyonla oldukça iyi bir performans sergilediğini ve iş insanlarının bakış açısının 2025 yılında daha da iyi bir performans sergileyebileceği yönünde olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD ekonomisinin küresel benzerlerinden daha iyi performans gösterdiğini, jeopolitik riskleri atlattığını ve iş insanlarının görünüm konusunda iyimser olduğunu söyleyen Powell, “Bunu bir kaç kişiden de duydum; insanlar gelecek yılın bu yıldan bile daha güçlü olabileceğini düşünüyor” dedi.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası Politika Faizini Değiştirmedi

ABD Merkez Bankası (Fed), beklentilere paralel bir şekilde politika faizini yüzde 5.25 – 5.50 aralığında sabit tuttu. Fed, Mart 2022 – Temmuz 2023 arasında toplamda 525 baz puanlık faiz artırım kararı almıştı.

Haber Merkezi / Faiz kararı ABD Merkez Bankası’nın (FED) Eylül ayından önce faiz oranlarını düşürmeyeceği beklentilerini güçlendirdi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC), faiz kararını açıkladı. FOMC, beklentilere paralel bir şekilde politika faizini yüzde 5,25 – 5,50 aralığında sabit tutma kararı aldı.

Karara ilişkin yapılan açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğine işaret ettiği kaydedildi.

İstihdam kazanımlarının güçlü ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarılan açıklamada, enflasyonun ise geçen yıl boyunca düştüğü ancak yüksek kalmayı sürdürdüğü anlatıldı.

FED Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında “Enflasyon hala çok yüksek. Enflasyonu düşürme konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesi garanti değil ve ileriye dönük yol belirsiz” şeklinde konuştu.

Powell, “Daha fazla güven kazanmanın daha önce beklenenden daha uzun sürmesi muhtemeldir” dedi.

ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomik Analiz Bürosu, gayrisafi yurtiçi hasıla 2024 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1,6 oranında arttığını açıklamıştı. Büyüme büyük ölçüde tüketici harcamaları tarafından desteklenmişti.

ABD ekonomisi, 2023’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 3,4 oranında büyümüştü. İlk çeyrek büyüme hızı, ABD Merkez Bankası yetkililerinin enflasyonist olmayan büyüme oranı olarak kabul ettiği yüzde 1,8’in altında kalmıştı.

Gıda ve enerji hariç kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin dördüncü çeyrekteki yüzde 2’lik artışının ardından yüzde 3,7 oranında artmasıyla enflasyon yükselmişti.

Tüketici harcamaları dördüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 3,3’lük büyüme hızına kıyasla yavaşlayarak yüzde 2,5 gibi hala sağlam sayılabilecek bir oranda büyümüştü.

İş yeri envanterleri dördüncü çeyrekteki 54,9 milyar dolarlık artışın ardından 2024’ün ilk çeyreğinde 35,4 milyar dolar artmıştı. Envanterler, GSYİH büyümesinden yüzde 0,35 puan eksiltmişti.

Ticaret açığı, GSYİH büyümesini 0,86 puan azaltmıştı. Envanterler, kamu harcamaları ve ticaret hariç tutulduğunda ekonomi dördüncü çeyrekteki yüzde 3,3’lük büyümenin ardından 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 3,1 oranında büyüme kaydetmişti.

Paylaşın

Fed, Politika Faizini Sabit Tuttu

Küresel piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıklayan ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu.

ABD Merkez Bankası (Fed), yüksek enflasyonla mücadele kapsamında Mart 2022’den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirerek toplam 525 baz puanlık faiz artışı yapmıştı.

Faiz kararının ardından yapılan açıklamada, “Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven duyana kadar hedef aralığını azaltmanın uygun olması beklenmiyor” ifadeleri kullanıldı.

Fed, politika açıklamasında, “İstihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşmaya yönelik riskler daha iyi bir dengeye doğru ilerliyor” dedi ve ekonomik görünümdeki değişikliklerin hedef aralığında nasıl “ayarlamalar” yapabileceğini özetledi.

Fed, açıklamasında, görünümündeki değişimin faiz indiriminin yakın olduğu anlamına gelmemesi gerektiğinin sinyalini verdi.

Açıklamanın devamında, “Komite, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven kazanana kadar hedef aralığını düşürmenin uygun olacağını düşünmüyor” denildi.

Faiz kararının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, “Enflasyon geçtiğimiz yılda kayda değer bir şekilde geriledi, ancak yüzde 2’lik uzun vadeli hedefimizin üzerinde seyretmeye devam ediyor” dedi.

Jerome Powell, açıklamasını, “Geçen yılın ikinci yarısında gelen daha düşük enflasyon verileri olumlu ancak ancak yeterli güven oluşması için enflasyonun hedefimize yaklaştığını gösteren, süregelen kanıtlar görmemiz gerekiyor” sözleriyle sürdürdü.

Bu yıl bir noktada parasal sıkılaşmada geri adım atmanın uygun olabileceğini belirten Fed Başkanı Powell, “Gerekirse faizleri daha uzun süre yüksek tutmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Enflasyonda 6 aydır iyi verilerin geldiğine dikkat çeken Powell “6 aylık verilerin doğru sinyal verip vermediğine bakıyoruz. Mesele daha iyi verilerin gelmesi değil, iyi verilerin devam etmesi” dedi.

Paylaşın

Fed, Faiz Oranlarını Sabit Tutu, 2024’te Faiz indirimi Öngördü

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutarken, 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed ayrıca, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (Fed), yılın son faiz kararını açıkladı. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), beklentiler dahilinde politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit bıraktı ve faizi 22 yılın en yüksek seviyesinde tuttu.

Fed’den faiz toplantısı sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Politika yapıcılar eylül projeksiyonları ile karşılaştırıldığında 2024’te zayıf GSYH büyümesi ve aynı işsizlik oranını bekliyorlar. Veriler ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte güçlü şekilde yavaşladığına işaret etti.

Herhangi bir ek politika sıkılaştırma ihtiyacının belirlenmesinde bir dizi ekonomik faktörü hesaba katacağız. Sıkı finansal şartlar ve kredi şartlarının ekonomik aktvite, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratması büyük olasılık, ancak etkinin büyüklüğü belirsiz olmaya devam ediyor.”

Fed, dot plot olarak bilinen noktasal grafiklerde 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed yetkilileri, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Başkan Jerome Powell faiz kararı sonrası düzenlenen basın toplantısında geleceğe yönelik patikanın belirsiz olduğunu ve sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz görülmediğini belirtti. Powell enflasyonun yavaşladığını ancak hala yüksek seyrettiğini belirtti. Powell ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını belirtti.

Fed Kasım ayı toplantısında da faizleri değiştirmemiş, Başkan Jerome Powell para politikasında temkinli olarak ilerleyecekleri mesajını vermişti. Fed yüksek enflasyonla mücadele kapsamında Mart 2022’den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirerek toplam 525 baz puanlık faiz artışı yapmıştı.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası, Politika Faizini 22 Yılın Zirve Seviyesinde Tuttu

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutma karar aldı. Karar 12 üyenin oybirliğiyle alındı. Piyasaların beklentisi Fed’in politika faizin sabit bırakılacağı yönündeydi.

Faiz kararı sonrası açıklanan metinde istihdam piyasasında kazanımların yavaşladığı ve enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiği belirtildi. Daha yüksek uzun vadeli faizlerin ekonomik aktivite, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratmasının büyük olasılık olduğu belirtilen karar metninde “Ekonomi üçüncü çeyrekte güçlü bir hızla büyüdü” denildi.

ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararını açıkladı. Fed, politika faizini 2. ayda da değiştirmeyerek yüzde 5,25-5,50 aralığında tuttu.

12 üyenin oybirliğiyle alınan karar sonrası yapılan açıklamada daha sıkı finansal koşullar ve kredi koşullarının ekonomiyi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Önceki metinden farklı olarak “Finansal koşullar”ın eklendiği açıklamada “Hanehalkı ve işletmeler için sıkı finansal koşullar ve kredi koşullarının ekonomik aktivite, işe alımlar ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemel” ifadesi kullanıldı.

Yetkililer, para politikasında ‘kümülatif sıkılaşmayı’ para politikasının gecikmeli etkileri ile dikkate alacağı söylemini yineledi.

Açıklamada son göstergelerin ekonomik aktivitenin 3. çeyrekte güçlü büyümeye işaret ettiği belirtildi. İşsizlik oranının düşük kaldığı belirtilerek “İstihdam kazanımları yıl başından bu yana yavaşladı ancak güçlü kalmaya devam ediyor” dendi. Enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ve enflasyon risklerinin son derece dikkatle izlendiği vurgulandı.

Metinde bankacılık sisteminin sağlam ve dayanıklı olduğu belirtildi. Bilanço daraltma hızının daha önce duyurulan şekilde sürdürüleceği ifade edildi.

Kararının ardından ons altın fiyatı 1978 dolar, gram altın 1802 TL seviyesinde yatay hareket etti. Karar öncesinde sınırlı pozitif seviyelerde hareket eden ABD hisse senedi piyasaları, karar sonrasında artıda kalmaya devam etti. Karar öncesinde 107 seviyesinde olan dolar endeksi, karar sonrasında sınırlı düşüş gösterdi. Dolar/TL ise 28,33 seviyesinde yatay hareket etti.

Fed Başkanı Powell’dan açıklama

Para politikası duruşunun kısıtlayıcı olmasının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu belirten Fed Başkanı Jerome Powell, sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz hissedilmediğini söyledi. Powell, kaydedilen mesafeye rağmen belirsizlikler ve risklerin bulunduğuna işaret ederek, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) “dikkatli şekilde ilerlediğini” vurguladı.

Fed Başkanı Powell, ilave para politikası sıkılaştırmasının kapsamı ve politikanın ne kadar süreyle kısıtlayıcı kalacağı konusunda, gelen veriler, gelişen görünüm ve risklere bağlı olarak karar alacaklarını yineledi. Son göstergelerin, ekonomik aktivitenin “güçlü” bir hızda ve “beklentilerin oldukça üzerinde” büyüdüğüne işaret ettiğini belirten Powell, ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte tüketici harcamalarının da etkisiyle yüzde 4,9 büyüdüğünün tahmin edildiğini anımsattı.

Powell, iş gücü piyasasının sıkı olmayı sürdürdüğünü ancak arz ve talep koşullarının daha iyi dengelenmeye devam ettiğini kaydetti. Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde seyrettiğine de değinen Powell, “Enflasyon geçen yılın ortasından bu yana yavaşladı ve yaz boyunca göstergeler oldukça olumluydu. Ancak birkaç aylık iyi veriler, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefimize doğru ilerleyeceğine dair güven oluşturmak için gerekenlerin yalnızca başlangıcı” diye konuştu.

Powell, yüksek enflasyonun oluşturduğu risklere karşı son derece dikkatli olduklarını vurgulayarak, “Enflasyonu zaman içinde sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşürmek için yeterince kısıtlayıcı bir para politikası duruşu elde etmeye ve enflasyonun bu hedefe doğru gittiğinden emin olana kadar politikayı kısıtlayıcı tutmaya kararlıyız” dedi.

Ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini dile getiren Powell, büyümenin sürekli potansiyelin üzerinde olduğuna dair kanıtlar veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın artık azalmamasının, enflasyondaki ilerlemeyi riske atabileceğini ve para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebileceğini belirtti.

Powell, diğer faktörlerin yanı sıra uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin etkisiyle finansal koşulların son aylarda önemli ölçüde sıkılaştığına işaret ederek, bu alandaki gelişmeleri de yakından izlediklerini bildirdi.

Fed Başkanı Powell, “Enflasyonu zaman içinde yüzde 2’ye indirecek kadar kısıtlayıcı bir para politikası duruşu elde etmeye kararlıyız ve henüz böyle bir duruşa ulaştığımızdan emin değiliz” değerlendirmesinde bulundu. Uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişi takip ettiklerini ve bu durumun yazdan bu yana finansal koşulların sıkılaşmasına katkıda bulunduğunu belirten Powell, finansal koşullardaki kalıcı değişikliklerin para politikasının seyri üzerinde etkileri olabileceğini kaydetti.

Powell, uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin yanı sıra güçlü dolar ve düşük hisse senedi fiyatları gibi unsurlardan kaynaklanan sıkı finansal koşulların gelecek faiz kararları için önemli olabileceğini ifade etti. Gelecek toplantılarla ilgili herhangi bir karar almadıklarını vurgulayan Powell, “Komite şu anda faiz indirimini düşünmüyor” dedi.

Powell, Ukrayna krizi ve İsrail-Filistin çatışması olmak üzere küresel jeopolitik gerilimlerin arttığına işaret ederek, bunların ekonomik etkilerini izlediklerini kaydetti. ABD’de hükümetin kapanma olasılığının da risk unsuru olduğunu belirten Powell, Fed’in yeterince kısıtlayıcı bir para politikası duruşuna ulaştığından emin olmaya odaklandığını vurguladı.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası Fed’den Faizi Sabit Tutma Kararı

Piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıklayan ABD Merkez Bankası Fed, beklentiler dahilinde politika faizini sabit tuttu. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD’de yıllık enflasyonu yüzde 2’ye düşürme hedeflerinden geri adım atmadıklarını söyledi.

Jerome Powell, “Ancak bu hedefe ulaşmak için önümüzde uzun bir yol var” dedi. Powell, gerekli görmeleri halinde para politikasında sıkılaşmanın devam edeceğini söyledi.

Fed Başkanı Powell, “Fed faizi enflasyonla mücadelede ne kadar aşama kaydettiğimizi görebilmek için sabit tuttu ve uygun olması durumunda faizleri daha yüksek seviyeye çıkarmaya hazır” diye konuştu.

ABD Merkez Bankası Fed, politika faizini artırmayarak yüzde 5,25 ile yüzde 5,50 aralığında tuttuğunu duyurdu. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) bu yıl sona ermeden önce 25 baz puanlık bir faiz artışına gidilebileceği öngörüsünde bulundu.

Fed’den yapılan açıklamada kararın, politika yapıcılara “ek bilgiler ve bunların para politikaları üzerindeki sonuçlarını değerlendirme” konusunda zaman verdiği belirtildi. Ayrıca ekonomik aktivitenin “sağlam bir hızla” genişlediğine, güçlü istihdam kazanımları ve düşük işsizlik kaydedildiğine dikkat çekildi.

ABD Merkez Bankası geçen yılın Mart ayından beri 11 kez faiz artırımına gitti. Faiz artırımları enflasyonda kesin bir düşüş görülmesine neden olsa da ABD’de enflasyon halen Banka’nın uzun vadeli hedef olarak belirlediği yılda yüzde 2’lik seviyenin üstünde olmayı sürdürüyor. Bu da yeniden faiz artırımına gitme yönünde banka üzerinde baskı oluşturuyor. ABD’de politika faizi 22 yılın en yüksek seviyesinde bulunuyor.

Fed içerisinde faiz kararlarını alan FOMC, geleceğe yönelik para politikasına dair tahminlerini de güncelledi. Buna göre faiz oranlarına ilişkin medyan tahminini yüzde 5,50 ile yüzde 5,75 arasına çekerek, yıl sonundan önce çeyrek puanlık bir artış olasılığına açık kapı bıraktı.

Uluslararası piyasalarda ise gözler Fed’den sonra bugün İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararına çevrildi. İngiltere Merkez Bankası geçen ay politika faizini Aralık 2021’den bu yana üst üste 14 kez artırarak yüzde 5,25’e çıkarmıştı. Ancak ülkede yıllık enflasyonun Ağustos ayında sürpriz şekilde yüzde 6,7’ye inmesi sonrası Merkez Bankası’nın nasıl bir karar alacağı merak konusu.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası, Faizi 22 Yılın En Yüksek Seviyesine Yükseltti

Politika faizini beklentiler doğrultusunda 250 baz puan artıran ABD Merkez Bankası (FED), bu kararla politika faizini, 2007-2009 mali krizinin ardından en yüksek seviyeye çıkarmış oldu.

FED’den faiz kararı sonrası yapılan açıklamada, “Ekonomik aktivite ılımlı bir hızla büyüdü. Önceki açıklamalarda yer alan planlar çerçevesinde tahvil varlıklarımızı azaltmaya devam edeceğiz. İstihdam artışları son aylarda güçlüydü, işsizlik oranı düşük olmaya devam ediyor.

Para politikası için ek bilgileri ve atılmış adımların etkilerini değerlendirmeye devam edeceğiz. Sıkı kredi şartlarının ekonomik aktivite üzerinde, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratması büyük olasılık, bu etkinin büyüklüğü belirsiz olmaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

FED pandeminin ardından yükselen enflasyonu bir süredir izlediği katı para politikası ve art arda faiz artışlarıyla dizginlemeye çalışıyordu. Bu aynı zamanda FED’in son 12 politika toplantısındaki 11’inci faiz artışı oldu. FED’in bir sonraki politika toplantısı 19-20 Eylül tarihleri arasında olacak. FED’in faiz arttırımlarını sürdürüp sürdürmeyeceğini ise bu tarihe kadar alınacak ekonomik veriler gösterecek.

FED Başkanı Gerome Powell’ın açıklamasının ardından piyasalar yeni bir faiz artışının daha kapıda olabileceği izlenimini edindi. Powell, FED’in Eylül ayında yapacağı

Powell, bundan böyle para politikaları konusundaki kararın toplantıdan toplantıya verileceğini söyledi ve son enflasyon raporuna değinerek, “Enflasyon raporu beklenenden daha iyiydi, ancak sadece buna bakarak acele etmek istemiyoruz” diye konuştu.

Bu döneme kadar hükümet iki aylık enflasyon raporu, iki istihdam ve işsizlik raporu, tüketici harcamaları ve ücret raporu açıklayacak. FED yeni faiz arttırımı kararını tüm bu verilerin ışığında alacak.

politika toplantısında yeni bir faiz arttırımı olabileceğine işaret ederek, “Eylül ayında veriler doğrultusunda faizleri arttırmamız kesinlikle olası, ancak sabit tutmayı seçmemiz de mümkün” dedi.

Son ekonomik veriler, Amerika’da enflasyonun istikrarlı olarak düştüğünü gösteriyor. Haziran’da Amerika’da fiyat artışları yüzde 3 civarındaydı. Bu 2022’nin Haziran ayındaki yüzde 9,1 seviyesinin çok daha altında ancak hala FED’in enflasyon hedefi olan yüzde 2 seviyesine inmiş değil.

Altta yatan enflasyonda da düşüş kaydedildi. Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek fiyatlar Mayıs’tan Haziran’a yalnızca binde 2 arttı. Bu son iki yıldaki neredeyse en yavaş aylık artışa işaret ediyor. Bir yıl önceye kıyasla çekirdek enflasyon hala görece yüksek; yüzde 4,8 seviyesindeydi. Ancak yine de Mayıs ayındaki yüzde 5,3’e göre keskin düşüş gösterdi.

​İşverenlerin Haziran ayında 209 bin istihdam olanağı eklemesi ve işsizlik oranının yüzde 3,6’ya düşmesiyle, istihdam piyasası da sağlıklı seyrediyor. Bu, son 50 yıldaki en düşük seviyeye yakın ve FED’in 16 ay önce oranları arttırmaya başladığı zamanki seviyesin neredeyse aynısı. Bu da daha önce öngörülemeyen bir ekonomik dayanıklılığa işaret ediyor.

Dün açıklanan tüketici beklentisi raporu da Amerikalı tüketicilerin 12 aylık enflasyon beklentilerinin Kasım 2020’den bu yana en düşük seviyesinde olduğunu göstermişti. Ancak bazı ekonomistler bir resesyon olasılığının hala gözardı edilemeyeceğini söylüyor. FED’in faiz artışları ev ve araba satın almayı ya da işlerini büyütmeyi isteyenlerin yükünü çok daha arttırıyor.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Fed’den Politika Faizini Sabit Tutma Kararı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (Fed) 5 aylık faiz artırım döngüsünü sonlandırarak bu ay politika faizini yüzde 5,00 – yüzde 5,25 aralığında sabit tuttu. Kararın oybirliğiyle alındığı duyuruldu.

Fed, Mayıs ayında politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5-5.25 aralığına çekmişti. Böylece Fed’in politika faizi son 16 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştı. Fed, mayıs ayındaki kararla faiz oranlarında artışa ara verebileceğinin sinyalini de vermişti.

Fed Başkanı Jerome Powell, “Neredeyse tüm Fed yetkilileri, enflasyonu zamanla yüzde 2’ye düşürmek için bu yıl bazı ek faiz artışlarının uygun olacağını düşünüyor.” açıklamasında bulundu.

Jerome Powell’ın daha önce Haziran ayına ilişkin yönlendirmeleriyle de paralel gerçekleşti. Powell, geçmiş faiz artışlarının etkilerini görmek için Haziran ayında durma sinyali vermişti.

Opsiyon piyasasında da Haziran için Fed faizinin sabit kalması ihtimali güçlü bir şekilde fiyatlanmıştı. Bununla birlikte piyasa aktörlerinin kısa vadeli faiz opsiyon piyasasında 2023 Fed faiz indirimi pozisyonlarını terk ettiği dikkat çekmişti.

Fed’in karar metninde faizin sabit tutulmasının ilave bilgiler ve para politikası üzerindeki etkilerini değerlendirme olanağı verdiğine dikkat çekildi. Karar metninde enflasyonla ilgili olarak “Enflasyon yüksek seyretmeye devam ediyor, Komite enflasyon risklerine karşı yüksek şekilde hassas” ifadeleri kullanıldı.

Noktasal grafiğe yansıyan beklentiler ise önümüzdeki dönemde faiz artışlarının masada olduğuna işaret etti. Sene sonu için Fed yetkililerinin faiz beklentisi yüzde 5,6 olarak belirlendi. Bir önceki tahminde bu yüzde 5,1 olarak kaydedilmişti.

Fed, Haziran döneminde ekonomiye ilişkin beklentilerini de yayımladı.

Buna göre 2023 büyüme beklentisi yüzde 1 oldu. Mart döneminde bu veriye ilişkin beklenti yüzde 0,4 olmuştu. 2024 büyüme beklentisi ise yüzde 1,2’den yüzde 1,1’e düşürüldü. 2025 büyüme beklentisi de yüzde 1,9’dan yüzde 1,8’e çekildi.

Büyüme beklentileriyle paralel olarak işsizlik beklentilerinde de aşağı yönlü revizyonlar yapıldı. Buna göre 2023 işsizlik beklentisi yüzde 4,5’ten yüzde 4,1’e çekildi. 2024 ve 2025 işsizlik beklentileri yüzde 4,6’dan yüzde 4,5’e düşürüldü.

Fed’in yakından izlediği enflasyon göstergesi çekirdek PCE tarafında 2023 beklentisi yüzde 3,6’dan yüzde 3,9’a çıktı. 2024 beklentisi yüzde 2,6’da sabit kalırken, çekirdek PCE’de 2025 beklentisi yüzde 2,1’den yüzde 2,2’ye yükseltildi.

ABD’de yüksek enflasyon karşısında geçen yıl varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlayan Fed, Mart 2022’de 25 baz puan artışla 2018’den itibaren ilk kez faiz artırımına gitme kararı almıştı.

Fed, geçen yıl mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından itibaren en hızlı faiz artışını gerçekleştirmesinin ardından haziran toplantısında 75 baz puanla 1994’ten itibaren en güçlü faiz artırımına gitmiş, temmuz, eylül ve kasım toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı.

Geçen yıl art arda 4 toplantısında 75 baz puanlık faiz artırımına giden Fed, geçen yılın son toplantısında 50 baz puanlık artışa giderek faiz artış hızını yavaşlatmaya başlamıştı. Banka, 2023’ün ilk toplantısında 25 baz puanlık artışla faiz artış hızını yavaşlatmaya devam etmişti.

Fed, mart ve mayıs toplantılarında da faiz oranını yine 25’er baz puan yükselterek 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına çıkarmıştı. Mayıs toplantısında, geçen yılın mart ayından bu yana 10’uncu faiz artırımını gerçekleştiren Banka, faiz oranını toplamda 500 baz puan yükseltti.

Fed’in Haziran toplantısı öncesinde gelen son enflasyon verileri fiyat dinamiklerinde gevşemeye işaret etmişti.

Bu hafta gelen Mayıs ayında yıllık tüketici enflasyonu yüzde 4’e geriledi. Böylelikle ABD’de yıllık enflasyon 2 yılın en düşük seviyesine düşmüştü. Aylık enflasyon ise yüzde 0,1 ile beklentileri paralel gerçekleşmişti. Çekirdek enflasyon tarafında ise beklentilerin biraz üzerinde bir gerçekleşme söz konusu olmuştu.

Powell kararlılık mesajı vermişti

FED Başkanı Jerome Powell, mayıs ayı faiz kararının ardından yaptığı açıklamada, bankacılık sektöründe koşulların iyileştiğini, ABD’de bankacılık sektörünün sağlam ve dayanıklı olduğunu, bu süreçten doğru dersleri çıkarma konusunda da kararlı olduklarını vurgulamıştı.

Enflasyon baskısının sürdüğünü belirten Powell, enflasyonun yüzde 2’ye çekilmesi konusunda kararlı olduklarının altını çizmişti.

FED Başkanı Powell, fiyat istikrarı olmadan güçlü ve sürdürülebilir bir iş gücü piyasası sağlanamayacağını belirtmişti.

Önümüzdeki dönemde hangi para politikalarının benimseneceğinin gelişmelere bağlı olacağını vurgulayan Powell, faiz oranı konusundaki kararların da her toplantıda bu gelişmelere göre değerlendirilerek alınacağının altını çizmişti.

Paylaşın

FED, Politika Faizini Son 16 Yılın En Yüksek Seviyesine Çekti

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (FED) gecelik politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5-5.25 aralığına çekti. Böylece FED’in politika faizi son 16 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

FED, mart ayında da 25 baz puanlık faiz artırımı kararı almıştı. Oybirliğiyle alınan son kararla beraber son 10 toplantıda politika faizini toplamda 500 baz puan artırmış oldu.

FED, bu kararla önümüzdeki dönemde faiz oranlarında artışa ara verebileceğinin sinyalini de verdi.

FED’in bu şekilde ABD’de son dönemde batan bankalardan kaynaklanan risklerin değerlendirilmesi, borç tavanına ilişkin siyasi tıkanıklığın aşılması ve enflasyonun seyrinin değerlendirilmesi amacıyla yetkililere zaman kazandırmayı amaçladığı belirtiliyor.

Karar ne anlama geliyor?

FED karara ilişkin yaptığı açıklamada, faiz oranlarını arttırmayı durdurduğu 2006 yılında kullandığı dile benzer bir dil kullanarak, “politikanın sıkılaştırılmasına yönelik hangi ilave adımların uygun olabileceğinin belirlenmesi konusunda yetkililerin ekonomi, enflasyon ve mali piyasaların önümüzdeki hafta ve aylarda nasıl davranacaklarını izleyeceklerini” belirtti.

Açıklamada kullanılan bu ifadeler, ABD Merkez Bankası’nın Haziran ayında yapacağı politika toplantısında faiz oranlarını sabit tutacağına ilişkin bir garanti vermiyor.

FED’in açıklamasında enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiği ve istihdamda elde edilen kazanımların hala güçlü bir hızda ilerlemeyi sürdürdüğü belirtildi.

ABD Merkez Bankası, ekonomik büyüme sürse de son gelişmelerin hem aileler hem de şirketler için daha sıkı kredi koşullarını beraberinde getirebileceğini ve ekonomik faaliyet, işe alım ve enflasyonun etkilenebileceğini kaydetti.

ABD’de bazı bankaların batmasının ardından baş gösteren risklerin yanısıra, Kongre’de Cumhuriyetçiler ve Demokrat Başkan Joe Biden arasında borç limitine ilişkin yaşanan anlaşmazlığın, FED’in mali koşulları daha da sıkılaştırmaya çalışma konusunda daha ihtiyatlı davranmasına neden olduğu belirtiliyor.

Powell’dan kararlılık mesajı

FED Başkanı Jerome Powell faiz kararının ardından yaptığı açıklamada, bankacılık sektöründe koşulların iyileştiğini, ABD’de bankacılık sektörünün sağlam ve dayanıklı olduğunu, bu süreçten doğru dersleri çıkarma konusunda da kararlı olduklarını vurguladı.

Enflasyon baskısının sürdüğünü belirten Powell, enflasyonun yüzde 2’ye çekilmesi konusunda kararlı olduklarının altını çizdi.

FED Başkanı Powell, fiyat istikrarı olmadan güçlü ve sürdürülebilir bir iş gücü piyasası sağlanamayacağını belirtti.

Önümüzdeki dönemde hangi para politikalarının benimseneceğinin gelişmelere bağlı olacağını vurgulayan Powell, faiz oranı konusundaki kararların da her toplantıda bu gelişmelere göre değerlendirilerek alınacağının altını çizdi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

ABD Merkez Bankası FED, Politika Faizini 25 Baz Puan Artırdı

ABD Merkez Bankası FED, bugünkü toplantıda politika faizini 25 baz puan artırdı. FED geçen yıl boyunca, bankaların borçlanma faizini sıfıra yakın bir seviyeden yüzde 4,5’in üzerine çıkardı. Bu oran, 2007’den bu yana en yüksek seviye demek.

FED, iki ABD bankasının çöküşüyle mali piyasalarda yaşanan son karmaşanın ortasında, borçlanma maliyetlerinde daha fazla artışa ara vermenin eşiğinde olduğunun sinyalini verdi. Son hamle FED’in gösterge gecelik faiz oranını yüzde 4,75- yüzde 5,00 aralığında belirledi.

Ancak bu ay Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank’ın ani iflaslarının yol açtığı önemli bir değişimle, FED’in son politika açıklamasında artık faizlerde “devam eden artışların” muhtemelen uygun olacağı söylenmiyor.

Bu ifade, 16 Mart 2022’de faiz arttırım döngüsünü başlatma kararından bu yana her politika açıklamasında yer alıyordu.

Bunun yerine, politika belirleyici Federal Açık Piyasa Komitesi sadece “bazı ek politika sıkılaştırmalarının uygun olabileceğini” söyleyerek, FED’in bir sonraki toplantısında da çeyrek puanlık bir faiz artışının ardından, belki de ilk durma noktasına varılmasına açık kapı bıraktı.

Politika açıklamasında ABD bankacılık sisteminin “sağlam ve dirençli” olduğu belirtilse de, bankacılık sektöründeki son stresin “hane halkı ve işletmeler için daha sıkı kredi koşullarına neden olabileceği ve ekonomik faaliyet, işe alımlar ve enflasyon üzerinde baskı yaratabileceği” de kaydedildi.

Politika kararına muhalefet şerhi düşülmeyen belgede, enflasyonla mücadelenin kazanıldığına dair bir varsayımda da bulunulmadı.

Yeni açıklamada enflasyonun “gevşediği” ifadesine yer verilmedi; bunun yerine enflasyonun “yüksek seyretmeye devam ettiği” belirtildi.

FED, istihdam artışlarının da “güçlü” olduğunu kaydetti.

Yetkililer işsizlik oranının 2023 yılını, Aralık ayı itibariyle görülen yüzde 4,6’nın biraz altında, yüzde 4,5 olarak tamamlayacağını öngördü. Ekonomik büyüme görünümü, önceki tahminlerdeki binde 5’ten hafif bir düşüşle binde 4’e geriledi. Son tahminlerde yüzde 3,1 olan enflasyonun yılı yüzde 3,3 ile tamamlaması öngörülüyor.

Bu hafta yapılan iki günlük toplantının sonucu, Merkez Bankası’nın stratejisinin sadece iki hafta öncesine göre ani bir şekilde yeniden konumlandırılmasına işaret ediyor.

İki hafta önce FED Başkanı Jerome Powell, Kongre’de verdiği ifadede, beklenenden daha sıcak seyreden enflasyonun Merkez Bankası’nı faiz oranlarını daha yüksek ve muhtemelen beklenenden daha hızlı arttırmaya zorlayacağını söylemişti.

Ancak 10 Mart’ta önce SVB, ardından Signature Bank’ın çöküşü, bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin daha geniş endişelerin altını çizdi ve FED’in daha fazla faiz arttırımının ekonomiyi mali bir krize doğru sürükleyebileceği olasılığını arttırdı.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın