Elektrikte Her 100 Liranın 71 Lirası Dağıtım Şirketinin Kasasına

Elektrik faturalarında dağıtım bedelinin payı son dört yılda yüzde 31’den yüzde 71’e çıktı. Başka bir ifadeyle elektrik için ödenen her 100 liranın 71 lirası dağıtım şirketinin kasasına gidiyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 5 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni tarifesi, konut aboneleri için elektrik faturalarının yapısında ciddi bir dönüşüme yol açtı. Buna göre, konut abonelerinin elektrik faturasındaki enerji bedelinin payı yüzde 19’a kadar gerilerken, dağıtım bedelinin payı yüzde 71’e yükseldi.

Son dört yılda, konutlarda tüketilen 1 kWh elektrik için uygulanan enerji birim fiyatı yüzde 24,5 oranında artarken, dağıtım bedelinde artış yüzde 642,2 gibi rekor bir seviyeye ulaştı. Bu fark, tüketicilerin faturalarında giderek artan bir şekilde enerji tüketiminden çok altyapı hizmetine ödeme yaptığını ortaya koydu.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık asgari 230 kWh elektrik tüketimi baz alındığında, bu kullanım için 2021 Nisan ayında ödenen fatura 183,4 TL iken, aynı tüketim için 2025 Nisan’ında ödenecek tutar 595,8 TL’ye ulaştı.

Bu faturada yalnızca 113,6 TL’si enerji tüketiminden, 422,3 TL’si ise dağıtım bedelinden oluşuyor. Geriye kalan 59,8 TL ise vergi ve çeşitli fonlardan kaynaklanıyor. Böylece yeni tarifeye göre faturanın:

Yüzde 70,9’u dağıtım bedeli,
Yüzde 19,1’i enerji bedeli,
Yüzde 10’u ise vergi ve fonlardan oluşuyor.

EPDK’nın belirlediği yeni tarifeye göre, konutlarda günlük 8 kWh üzeri tüketim yapan abonelere uygulanan yüksek kademe enerji bedeli 1,391 TL’den yüzde 16,1 artışla 1,615 TL’ye yükseldi. Daha çarpıcı artış ise dağıtım bedelinde yaşandı. Konut aboneleri için 1,365 TL olan dağıtım birim bedeli yüzde 34,5 artışla 1,836 TL’ye çıkarıldı.

Enerji uzmanları, bu artışlarla birlikte elektrik faturalarının büyük kısmının artık enerji üretimine değil, dağıtım şirketlerinin altyapı hizmetlerine ödendiğine dikkat çekiyor. Elektrik Mühendisleri Odası’ndan yapılan değerlendirmede, son artışın sosyal adalet açısından da endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulandı.

Özellikle dar gelirli haneler açısından enerjiye erişim maliyetinin bu denli yükselmesinin, enerji yoksulluğu riskini artırabileceği ifade ediliyor.

Paylaşın

EPDK Açıkladı: Elektriğe Yüzde 25 Zam

EPDK, elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için yüzde 25, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 12,4 oranında artış yapıldığını duyurdu.

5 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak zamla birlikte 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 lira oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için %25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için %15, sanayi abone grubu için %10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için %12,4 oranında artış yapılmıştır.

Bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 TL olmuştur.

Ayrıca BOTAŞ’ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında: Nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama %20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama %24,2 oranında artış söz konusudur. Tarifeler 5 Nisan 2025 tarihi itibariyle geçerli olacaktır.”

Paylaşın

Doğalgaza Çift Haneli Zam Yolda!

1 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere doğalgaz tarifesine çift haneli zam yapılması bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, zam iddialarına ilişkin “Bakacağız, değerlendireceğiz” yanıtını vermişti.

Enerji yönetimi 1 Nisan itibarıyla elektrik tarifelerinde yüzde 25’lik artışa giderken doğalgaz fiyatlarına da zam yapmak için harekete geçti. BOTAŞ’ın hazırladığı taslağın nisan ayında yürürlüğe girmesi ve doğalgaz tarifelerine çift haneli zam yapılması bekleniyor.

Türkiye’de artan enflasyon, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yönelik zam beklentisini güçlendirdi. Geçtiğimiz hafta basına yansıyan haberlere göre, enerji yönetiminin elektrik tarifelerini yüzde 25 artıracağı öne sürülürken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, zam iddialarına ilişkin “Bakacağız, değerlendireceğiz” yanıtını vermişti.

Gazeteci Olcay Aydilek, zammın yalnızca elektrikle sınırlı kalmayacağını belirterek doğalgaz fiyatlarına da önemli bir artış yapılacağını söyledi.

Aydilek, “Ankara’da enerji kulislerinde hareketlilik sürüyor. BOTAŞ’ın, konutlara sattığı doğalgazda zam ihtiyacını ortaya koyan bir çalışma yaptığı ve bunu enerji yönetimine sunduğu belirtiliyor. Sektör çevrelerinde, 1 Nisan’dan itibaren doğalgaza ‘çift haneli’ yüksek oranlı zam konuşuluyor” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Doğalgaz Ve Elektriğe Zam Gelecek Mi? Dikkat Çeken Açıklama

Türkiye 2024 yılını yüzde 44,38 enflasyon ile kapatırken, Prof. Dr. Hakan Kara, artan maliyetler nedeniyle, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zammın kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, elektrik ve doğal gazda zammın kaçınılmaz olduğunu şu şekilde anlattı:

“2024 yılında kamu dışarda artan doğalgaz fiyatlarını yansıtmamak için enerji şirketlerinin 280 milyar TL zararını karşıladı. Doğalgaz fiyatı böyle giderse, 2025’te en az 400 milyar TL daha aktarılacak. Bir noktadan sonra elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam kaçınılmaz görünüyor.”

Hakan Kara, sonrasında da enflasyon ile elektrik fiyatlarının seyrini karşılaştırarak, “Elektrik fiyatları son yıllarda epey bastırılmış görünüyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 44,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,38 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,51 oldu.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, enflasyon aralık ayında yüzde 2,34 arttı. 2024 yılı ENAG tüketici enflasyon oranı ise yüzde 83,40 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

“Zorlu Enerji, İsrail’e ‘Ucuz Elektrik’ Sağlıyor” İddiası

Zorlu Enerji’nin yüzde 25 hissesine sahip olduğu Dorad Energy’nin yönetim kurulu, İsrail ordusuna enerji sağlanması yönündeki sözleşmeyi oy birliği ile yenileme kararı aldı.

Konuya dair İsrail Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, şirket ile 2004 yılında uzun dönemli bir anlaşma yapıldığı hatırlatılarak sözleşmenin yenilenmesinden ziyade bir fiyat güncellemesine gidildiği belirtildi.

Kudüs merkezli Jerusalem Post gazetesinin haberine göre; Zorlu temsilcilerinin de yer aldığı Dorad Energy Yönetim Kurulu Temmuz ayında yaptıkları toplantıda İsrail ordusuna enerji sağlanması yönündeki sözleşmeyi oy birliği ile yenileme kararı aldı.

Konuya dair İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada ise şirket ile 2004’te uzun dönemli bir anlaşma yapıldığı hatırlatılarak sözleşmenin yenilenmesinden ziyade bir fiyat güncellemesine gidildiği belirtildi. Bakanlığa göre şirket artık İsrail ordusuna daha ucuza enerji sağlıyor.

Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yer alan bilgiye göre Zorlu Holding iştirakı Zorlu Enerji, Dorad Energy’nin yüzde 25 hissedarı konumunda.

Türkiye Nisan ayında 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirmiş, bunu Mayıs ayında topyekûn ticaret yasağı izlemişti. O dönem Ticaret Bakanı Ömer Bolat yaptığı bir konuşmada, “2 Mayıs itibarıyla Türkiye’den İsrail’e ihracat ve ithalat anlamında herhangi bir ticaret yapılmamaktadır. Filistin’le ticaretimiz açıktır. İsrail, Türkiye’nin bu kararından sonra, gerek enflasyon artışı, gerekse hızlı şekilde mal bulamama gibi ciddi sıkıntılar çekti” demişti.

Mayıs sonunda Zorlu Enerji her birine yüzde 42,15 ile ortak olduğu İsrailli Ezotech, Solad ve Adnit şirketlerindeki hisselerini satma kararı aldığını açıklamıştı. Zorlu “yenilenebilir enerji projelerine odaklanmak amacıyla” bu yönde adım attığını açıklarken Dorad’daki paylarına ilişkin bir adım atmamıştı.

TOGG’un ortakları arasında

Jerusalem Post haberinde “İsrail ve Türkiye arasındaki karşılıklı sert açıklamalara rağmen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın iş adamı İsrail ordusuna elektrik sağlıyor, Savunma Bakanlığı fonları bir Türk şirketine gidiyor” ifadeleri yer aldı. Ayrıca İsrail basınında ülkenin en büyük enerji santrallerinden birinin Türkiye ortaklı olması “yaşanabilecek stratejik riskler” bağlamında sorgulandı.

Hukuki olarak bir İsrail şirketi olan Dorad Energy’nin büyük ortağı da İsrail devleti.

Halihazırda Sektör Başkanı unvanıyla şirket üst yönetiminde bulunan dönemin Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Aşkelon’da kurulu santralin açıldığı 2014 yılında “İsrail’in enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sını şu anda tek başımıza karşılayabilecek durumdayız” demişti.

Zorlu Holding, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önemsediği yerli otomobil TOGG projesinin de ortakları arasında.

Zorlu Enerji’den açıklama

Zorlu Enerji Grubu, Gazze sınırına 7 kilometre uzaklıkta faaliyet yürüten Dorad Doğal Gaz Santralini portföylerinden çıkarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini duyurdu. Zorlu Enerji’nin yüzde 25 hissesinin olduğu Dorad Gaz Santrali’nde “hiçbir karar alma ve aldırma” yetkisinin olmadığı vurgulanan açıklaması şöyle:

“İsrail kanunları uyarınca yönetilen Santralde, diğer ortakların çoğunluk oluşturarak aldığı herhangi bir karar üzerinde de etkili olmamız mümkün olmamaktadır. Ashdod ve Ramat Negev Doğal Gaz Santrallerinde gerçekleştirdiğimiz devirler gibi Dorad Santralindeki hisselerimizi de yatırımcılarımız başta olmak üzere tüm paydaşlarımızı gözeterek portföyümüzden en kısa sürede çıkarmak üzere çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Gelişmeleri eksiksiz ve zamanında kamuoyu ile paylaşacağız.

Otuz yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren ve ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınma planlarına enerji sektörü gibi stratejik bir alanda hizmet eden şirketimize ve grubumuzun diğer şirketlerine yönelik itham ve yorumların bu çerçevede sağduyuyla değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Özellikle sivil ve masum insanların yaşadıklarından dolayı tüm ülkemiz gibi son derece üzüntü duyuyor, bir an önce barışa kavuşulmasını gönülden diliyoruz.”

Paylaşın

Temmuz’da Zam Yağacak: Akaryakıt, Sigara Ve Alkol

Ekonomi yönetiminin ‘baz etkisiyle enflasyon düşecek’ açıklamasını yaparken elektriğe yüzde 38 zam geldi. Temmuz ayında akaryakıt, sigara ve alkol başta olmak üzere bir çok kaleme zam gelmesi bekleniyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) çarşamba günü yapacağı enflasyon açıklaması sonrası akaryakıt, alkol ve sigara ürünlerinin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) maktu tutarlarına yaklaşık yüzde 20 oranında otomatik zam yapılacak.

Sözcü’nün haberine göre; temmuzda sigorta şirketleri de yüzde 3.5 zam yapacak.

Halen litre başına benzinden 9.45 TL, motorinden 8.86 TL ÖTV alınıyor. ÜFE’nin yüzde 20 artması halinde ÖTV tutarları benzinde 11.34 liraya, motorinde 10.63 liraya çıkacak. ÖTV üzerinden bir de Katma Değer Vergisi (KDV) alındığı için vergi yükü benzinde 2.27 liraya, motorininde 2.13 liraya çıkacak. Böylece benzinin litresi 42.40 TL’den 44.67 TL’ye, motorin 42.51 TL’den 44.64 TL’ye çıkacak.

Rakı, viski, cin gibi yüksek alkollü içkilerin 1.062 TL olan maktu ÖTV tutarı temmuzda yüzde 20 oranında zamlanarak 1. 275 liraya yükseltilecek. Vergideki bu artışın ardından 1 litrelik rakının fiyatı en az 115 lira artarak 1.075 liradan 1.190 liraya çıkacak. Tüm maliyetlerinin toplamı 417.7 TL olan 1 litre rakının üzerindeki vergi yükü yeni zamlarla 657 liradan 772 liraya çıkacak. Ayrıca şarap ve bira dahil tüm alkollü içkilerin ÖTV’si yüzde 20 civarında zamlanacak.

Yüzde 20’lik zam sigaranın üzerindeki hem maktu hem de asgari maktu ÖTV tutarlarına yansıtılacak. Böylece halen 50 lira olan vergi eşiği 60 liraya çıkacağı için vergi artışı en çok ucuz sigaraları vuracak. Halen 56 liraya satılan en ucuz sigaranın 66 liraya çıkması bekleniyor. 70 lira civarındaki sigaralarda da bir miktar artış olacak.

Paylaşın

Doğalgaz Ve Elektrik Zammı Kapıda!

14 Mayıs 2023’te yapılan “Genel Seçimler” ve 31 Mart’ta yapılan “Yerel Seçimler” döneminde ertelenen zamlar, bir bir ürünlere yansıtılmaya devam ediyor. Son olarak elektrik ve doğalgaza yüksek oranlı zam yapılması gündemde.

Elektrik fiyatları bir önceki yerel seçimlerin yapıldığı 2019 yılı ile genel seçimlerin yapıldığı 2023 arasında konutlarda ilk kademe tüketimde yüzde 222,7 oranında zam geldi. BOTAŞ ise doğalgaz fiyatlarını konutlarda yüzde 358,4 artırdı.

BirGün’den Havva Gümüşkaya’nın aktardığına göre, 2019-2023 yılları arasında tüketici fiyat endeksindeki artışın yüzde 211,8 olduğu düşünüldüğünde iktidar seçimsiz dönemlerde yaptığı zamlar TÜFE artış oranından daha yüksek oldu.

Seçim yılı 2023’ün ilk dört ayında doğalgaz konut ve 1.kademe satış fiyatları sabit kalırken, Şubat, Mart ve Nisan aylarında yapılan üç indirimle, 2.kademe işyerlerine yüzde 40,1, elektrik santrallarına yüzde 44,4 indirim yapıldı. Nisan 2023’de bütün konut tüketicilerine doğalgaz bedava temin edildi, 2024 Mayıs sonuna kadar konut tüketicilerinin aylık 25 m3 gaz tüketimi ücretsiz oldu.

Halkın faturası katlanırken şirketlere milyar dolarlar akmaya devam etti. Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu’nun hesaplamalarına göre şirketlere, elektrik enerjisi üretimi alanında, 2018- 2023 döneminde 19,75 milyar dolar destek sağlandı.

Özel sektöre ait akarsu HES, rüzgâr, jeotermal ve güneş santrallarının neredeyse tamamı ve bazı büyük Barajlı HES’ler YEKDEM desteğinden yararlanıyor. 2020 -2023 döneminde toplam elektrik tüketiminin yaklaşık dörtte biri YEKDEM kapsamındaki tesislerden alındı.

2023’te YEKDEM kapsamında 74 milyon 607 bin 320 MWh üretim için 169,4 milyar TL ödendi. EPİAŞ’a göre aynı dönemde Piyasa Takas Fiyatı ağırlıklı ortalaması 2.237 TL/MWh oldu. Piyasa fiyatına göre fazla ödeme 2,47 milyar TL ödendi.

Paylaşın

Dünyada Genelinde 675 Milyon İnsan Hala Elektrikten Yoksun

Büyük çoğunluğu Sahra altı Afrika’da olmak üzere dünyada 675 milyon insanın hala elektriksiz yaşadığı açıklandı. Biriken borçlar ve yüksek enerji fiyatları, elektriğe ulaşımı engelliyor.

Mevcut tahminlere göre, yeni önlemler alınmadığı takdirde 2030 yılında 1,9 milyar insan temiz pişirme yöntemlerine, 660 milyon insan ise elektriğe erişemeyecek.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl 3,2 milyon insan, elektriksizlikten kaynaklanan kötü koşulların yarattığı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.

Aralarında Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası’nın da bulunduğu çeşitli kuruluşlar tarafından yayınlanan bir raporda, büyük çoğunluğu Sahra altı Afrika’da olmak üzere dünyada 675 milyon insanın elektriksiz yaşadığı belirtildi.

Bu rapora göre dünya, 2015 yılında Birleşmiş Milletler üyesi devletler tarafından kabul edilen ve 2030 yılına kadar herkes için temiz ve uygun fiyatlı enerji sağlanmasını öngören sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşamayacak.

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Guangzi Chen Salı günü yaptığı açıklamada, dünyanın “elektriği güvence altına alma konusunda küresel bir yavaşlama” ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Elektriksiz yaşayan insan sayısı son on yılda neredeyse yarı yarıya azalmış olsa da, 2021 yılında 675 milyon insan hala elektriksiz olacak ve bunların yaklaşık yüzde 80’i elektrik yoksunluğunun 2010’dan beri benzer şekilde devam ettiği Sahra altı Afrika’da yaşıyor olacak.

“Güvenli ve uygun fiyatlı erişim sağlamak için yapılması gereken çok iş var”

Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol yaptığı ortak açıklamada, “Temiz enerjiye geçiş birçok kişinin düşündüğünden daha hızlı ilerlese de bundan mahrum olan milyarlarca insana modern enerji hizmetlerine sürdürülebilir, güvenli ve uygun fiyatlı erişim sağlamak için yapılması gereken çok iş var” dedi.

Elektrik sektöründe yenilenebilir enerjilerin kullanım oranının artırılması gibi bazı noktalarda ilerleme kaydedildi ancak bu Birleşmiş Milletler’in hedeflerine ulaşmak için yeterli değil.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine dayanan rapor, düşük ve orta gelirli ülkelerde temiz enerjiye yönelik uluslararası kamu finansman akışının Kovid-19 salgını öncesinden bu yana azaldığını gösteriyor.

Rapora göre, biriken borçlar ve yüksek enerji fiyatları, elektriğe ulaşma hedefini engelliyor.

Negatif rakamlar

Mevcut tahminlere göre, yeni önlemler alınmadığı takdirde 2030 yılında 1,9 milyar insan temiz pişirme yöntemlerine, 660 milyon insan ise elektriğe erişemeyecek.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl 3,2 milyon insan, elektriksizlikten kaynaklanan kötü koşulların yarattığı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Küresel Enerji Krizi Ne Anlama Geliyor?

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre resmen küresel enerji krizinin içinde olduğumuzu gösteriyor. Kuruma göre milyonlarca insan elektrik kesintileri yaşayabilir ve evlerini ısıtmakta zorlanabilir.

Doğalgaz fiyatı 2020 yazından beri neredeyse beş katına çıkarken, IEA Başkanı Fatih Birol, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) piyasalarında arzın talebi karşılayamayacağı endişesi ve petrol üreticilerinin üretimi kısmasının, ilk gerçek enerji krizine neden olduğunu söyledi.

(IEA) bunun nedeninin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi olduğunu vurguluyor.

Koronavirüsün ardından yükselmeye başlayan doğalgaz fiyatı, Rusya’nın Avrupa ülkelerine savaş karşıtı açıklamaları yüzünden doğalgaz akışının yüzde 80’inini kesmesiyle fırladı.

Doğalgaz arzında yaşanan sıkıntı kimi santrallerin kömüre dönmesine yol açtı, bu da kömür fiyatlarının üç katına çıkmasına yol açtı.

İngiltere ve ABD’nin Rusya’dan petrol alınmasını yasaklamasıyla petrol fiyatı da yükseldi. Brent petrolün varil fiyatı, 125 dolardaki zirvesinden 90-95 dolar seviyesine düştü.

IEA’ye göre şimdiki durum 1970’lerdeki enerji krizinden daha kötü çünkü o zaman petrol fiyatlarında şoklar yaşanırken şimdi kriz kömür ve doğalgaza da sıçramış durumda.

75 milyon kişi elektriğini ödemeyebilir?

Yüksek enerji fiyatları elektrik üretiminin maliyetinin artmasına yol açtığı için bu durum direkt müşterilere yansıyor.

IEA’ye göre 75 milyon kişi elektriğini ödeyemez hale gelebilir.

Gelişmiş ülkelerdeki evlerde yemek pişirmek için sıvılaştırılmış petrol gazı olan LPG’yi kullanıyor. Nijerya’da LPG fiyatı geçtiğimiz yıl içinde iki katına çıktı.

Kuruma göre 100 milyon kişi LPG’yi ödeyemez hale gelerek odun kullanmak zorunda kalabilir. Odunu yakınca ortaya çıkan dumanın akciğerlere zarar vermesi, bu durumun tehlikelerine dikkati çekiyor.

OPEC+ üretimi kıstı

Savaşı başlatan Rusya’nın yanı sıra günlük petrol üretimini Kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltma kararı alan OPEC+ ülkelerinin de krizde rolü var.

13 OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) üyesi ve petrol üreticisi diğer 10 ülkeyi kapsayan OPEC+ bu kararı ayın başında aldı.

2020 yılında da Opec+ pandemiyle beraber talebin azalması üzerine arzı kısmıştı. Pandemi bitince artan talebi karşılamak için ise üretim yeteri kadar artırılmadı.

Çözüm olur mu?

ABD’nin doğalgaz üretimini artırmasına rağmen Avrupa’yı zor bir kış bekliyor. ABD’nin ürettiği sıvılaştırılmış doğalgaz varana kadar Avrupa yüksek gaz ücretlerine katlanmak zorunda kalacak.

IEA’ya göre yenilenebilir enerji, bu sıkıntıları birkaç yıl içinde çözebilir. 2030 yılına kadar küresel şirketlerin temiz enerjiye 2 trilyon dolar ayırması bekleniyor.

ABD o zamana kadar güneş ve rüzgar enerjisi üretimini 2,5 katına çıkarmayı hedefliyor. Çin ve Hindistan’ın da temiz enerji üretimini yükseltmeyi planlıyor.

IEA, 2030’a kadar Hindistan’ın elektriğinin üçte ikisini yenilenebilir enerjiden üretmesi bekleniyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Otomobilde ‘Enerji Zammı’ Yolda

Elektrik ve doğalgaza gelen son zamlar açıklaması, üreticiyi zora soktu. Zamlar otomotiv üretiminde enerji maliyeti yüzde 15’e kadar çıktı. Sektör yetkilileri yüksek zammın ihracatta da pazar kaybettirecek boyutta olduğu dile getiriliyor.

Enerji zamlarının otomotiv sektörüne etkisini Dünya gazetesinden Aysel Yücel’e değerlendiren Toyota Otomotiv Türkiye CEO’su Erdoğan Şahin, “Üretim maliyetimiz içinde geçen yıl yüzde 5’ken, bu yıl yüzde 10 seviyelerine çıkan enerji maliyetinin yükünü kendi iç mekanizmalarımızla dengeleyebilmek adına çeşitli önlemler almışken, yeni zamlarla bu oran yüzde 15’e ulaştı. Bu artışı absorbe edebilmek için daha fazla ne yapabileceğimizi ilgili bölümlerimizle değerlendiriyoruz. İhracatta da iç piyasada da rekabet gücümüzün oldukça etkileneceğini düşünüyorum” dedi.

Hyundai yetkilileri de enerji zamlarının birkaç ay içerisinde fiyatlara yansıtılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ederek, “Çünkü birim maliyeti üzerinden kâr dengesi de göz önünde olduğundan mutlaka fiyatlarda değişkenlik oluyor. Özellikle iç pazar daha çok etkileniyor” diye konuştu.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, “Maalesef enerji zamları nedeniyle sanayide keyifler kaçtı. İhracatta rekabetçiliğimizi kaybetmemize ve dolayısıyla pazar kaybetmemize sebep olacak boyutlarda bir zam yapıldı. İhracata özel enerji tarifelerinde destek mekanizması oluşturulmalı” şeklinde konuştu.

Paylaşın