Avrupa Merkez Bankası Politika Faizini 25 Puan Daha Artırdı

Avrupa Merkez Bankası (AMB), enflasyonla mücadele kapsamında faizleri 25 puan daha artırdı. AMB’den yapılan açıklamada da enflasyonda gerilemenin sürdüğü, ancak uzun süre yüksek seviyelerde kalacağı beklentisinin de devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşmada kararlı olunduğu vurgulanarak, gelecekte atılacak adımların da bu hedef doğrultusunda olacağı belirtildi.

Avrupa Merkez Bankası (AMB), yüksek enflasyona karşı mücadelede faiz artırma politikasına devam ederek üç temel politika faizini 25’er puan artırdı. Böylelikle refinansman faizi yüzde 4,25’e, mevduat faizi yüzde 3,75’e ve marjinal fonlama faizi yüzde 4,50’ye yükseldi. AMB bu kararla, rota değişikliğine gittiği 2022 yazından bu yana art arda dokuzuncu kez faiz artırımı gerçekleştirdi.

Ekonomi çevreleri ve iktisatçılardan faiz artırımlarına ara verilmesi çağrıları yapılırken, AMB Başkanı Christine Lagarde, enflasyona karşı mücadelede esnek bir faiz rotası benimsediklerini vurguladı.

Eylül ayında faiz artırımı olabileceğini ya da ara verilebileceğini belirten Lagarde, ancak faiz indiriminin söz konusu olmayacağını kaydetti. Lagarde, hiçbir şeyin kesin olmadığını ve verilere göre hareket edeceklerini de sözlerine ekledi.

“Orta vadede yüzde 2 hedefine bağlıyız”

AMB’den yapılan açıklamada da enflasyonda gerilemenin sürdüğü, ancak uzun süre yüksek seviyelerde kalacağı beklentisinin de devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşmada kararlı olunduğu vurgulanarak, gelecekte atılacak adımların da bu hedef doğrultusunda olacağı belirtildi. Euro Bölgesi’nde enflasyon Haziran ayında yüzde 5,5 olarak kaydedilmişti.

Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından artan enerji fiyatları ve pandemi sonrası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların yol açtığı enflasyonla mücadele etmek için faizleri artırmaya başlamıştı. Şu anda merak edilense hızlı faiz artışlarının sonuna gelinip gelinmediği.

AMB’nin adımı, çarşamba günü ABD merkez bankası Federal Reserve’ün 17 ay içinde 11. kez faiz artırma kararının ardından geldi. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD’de enflasyonun yüzde 3 ile Avrupa’dakinden daha düşük olmasına rağmen, daha fazla faiz artışının gelip gelmeyeceği konusunda kesin konuşmadı.

Euro Bölgesi’ndeki enflasyon ekim ayında gördüğü yüzde 10,6’lık zirveden sonra haziran ayında yüzde 5,5’e düşmüş olsa da, bankanın yüzde 2’lik hedefinin hala oldukça üzerinde.

Faiz artışları şimdiden işe yaramaya başladı. Konut fiyatları yıllarca süren bir rallinin ardından düşmeye başlarken, işletme kredileri istatistiklerin başladığı 2003 yılından bu yana en düşük seviyesinde. Almanya’daki inşaat şirketlerinin görünümü de 2010’dan bu yana en düşük seviyesine ulaştı.

Resesyon korkuları, Avrupa’nın lokomotifi ve en büyük ekonomisi olan Almanya’da daha da yoğunlaşıyor. Almanya, Uluslararası Para Fonu’nun bu yıl küçülmesini beklediği tek gelişmiş ekonomi.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 3,75’e Yükseltti

Avrupa Merkez Bankası (ECB) 3 temel politika faizini 25 baz puan artırdı. ECB’nin faiz artırım hamlesi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün politika faizini 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına yükseltmesinin ardından geldi.

Haber Merkezi / Euro Bölgesi’ndeki enflasyon oranı, önceki aylarda yaşanan düşme eğiliminin aksine Nisan ayında, Mart ayına göre yüzde 0,1’lik artışla yüzde 7’ye yükselmişti.

AMB’den faiz artırımına ilişkin yapılan açıklamada, güncel tahminlere göre Euro Bölgesi’ndeki enflasyonun “Daha uzun süre yüksek seviyelerde kalacağı” ifade edilerek, “Toplam enflasyon geçen aylarda düştü ancak buna sebep olan fiyat baskısı gücünü koruyor” denildi.

Faiz oranları ile ilgili bundan sonra atılacak adımlara ilişkin herhangi bir açıklama yapmayan AMB, “Enflasyonun orta vadeli hedef olan yüzde 2 seviyelerine zamanında inmesi için gerekli kararların alınacağını” bildirdi.

Banka ayrıca, yüksek faiz oranlarının, “gerektiği süre boyunca bu seviyede tutulacağını” belirtti. Faizlerin yükseltilmesi enflasyonla mücadelede etkin bir araç olarak görülse de, bu uygulama diğer yandan ekonomik büyüme üzerinde yavaşlatıcı bir etki yapıyor.

Banka, refinansman faizini yüzde 3,75’e, mevduat faizini yüzde 3,25’e ve marjinal fonlama faizini de yüzde 4’e yükseltti. Banka, 3 temel politika faizini son 3 toplantıda 50 baz puan artırmıştı.

Faiz artırımı beklentiler doğrultusunda

Para piyasaları, çoğunlukla 25 baz puanlık faiz artırımını fiyatlarken, önceki faiz artışlarının ekonomide etkisini göstermeye başlamasına karşın ECB’nin faiz oranlarını artırması dikkati çekti.

ECB’nin faiz artırım hamlesi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün politika faizini 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına yükseltmesinin ardından geldi.

Paylaşın

ECB, Faizleri 50 Puan Daha Artırdı

Avrupa Merkez Bankası (European Central Bank / ECB), üç temel politika faizini 50 baz puan artırdı. Bankanın ekonomide resesyon beklentisine karşın faiz oranlarını 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıkarması dikkati çekti.

Avrupa Merkez Bankası, karar metninde, enflasyonun yüzde 2 olan orta vadeli hedefe dönmesini sağlamak için faiz oranlarını kademeli ve ciddi şekilde artırmaya devam edeceğine vurgu yapılarak, “Banka Yönetim Konseyi, martta yapılacak para politikası toplantısında faizi 50 baz puan daha artırmaya niyetli.” denildi.

Açıklamaya göre, faiz oranların enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesi için ciddi şekilde sınırlayıcı seviyede tutulacağı belirtilerek, planlandığı gibi mart ayından sonra bilançonun küçültülmeye başlanacağı kaydedildi.

Avrupa Merkez Bankası, yüksek enflasyona karşı faiz yükseltme politikasını sürdürdü.

Üç temel politika faizi olan ana refinansman oranı, mevduat faiz oranı ve marjinal fonlama faizi 50’şer puan artırıldı. Böylelikle mevduat faizi yüzde 2,5’e, refinansman faizi yüzde 3’e yükseltilmiş oldu. Bankanın son kararıyla faizler, 2008 Kasım ayı sonrasının en yüksek seviyesine çıktı.

Banka, Mart ayında düzenlenecek bir sonraki Konsey toplantısında 50 baz puanlık artışa daha gidileceğini bildirdi. Hedef, enflasyonun kısa vadede aşağı çekilmesi ve “orta vadede” yüzde 2 hedefine ulaşılması olarak açıklandı.

Mart sonrasında durum değerlendirmesi yapılacak

Bankadan yapılan açıklamada, faizlerin belirgin ve eşit tempoda yükseltilmesi yoluna devam edileceği, Mart ayındaki 50 puanlık artış sonrasında durum değerlendirmesi yapılacağı belirtildi.

Amerikan merkez bankası Federal Reserve (Fed), Çarşamba günü faiz artış temposunu düşürerek 25 baz puanlık artış kararı almıştı. İngiltere Merkez Bankası da bugünkü toplantısında faizleri 50 baz puan artırdı.

Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat’ın Çarşamba günü açıkladığı tahmini verilere göre, Avrupa’da enflasyon Ocak ayında yavaşlama eğilimini sürdürdü. Enflasyon buna rağmen yüzde 8,5’lik oranla yüksek seviyelerde seyretmeyi sürdürüyor.

Paylaşın

ECB Faizleri 75 Puan Artırdı: 2009’dan Bu Yana En Yüksek Seviye

Almanya’nın Frankfurt kentinde toplanan 25 üyeli Avrupa Merkez Bankası (ECB) Para Politikası Kurulu, üç temel politika faizini 75 baz puan artırarak, 2009’dan bu yana en yüksek seviyesine çıkardı. ECB’nin aralık ayındaki toplantısında da 50 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılıyor. 

Haber Merkezi / ECB, 19 ülkeden oluşan Euro Bölgesi’nde faiz oranlarını sadece üç ay içinde 2 puan artırdı. 2005-2007 yılları arasındaki faiz artırımı döneminde bu süre 18 ay, 1999-2000 yıllarında ise 17 ay sürmüştü.

Lagarde’dan eleştirilere “enflasyon” yanıtı

Ekonomide resesyon beklentilerine rağmen enflasyonla mücadele adına alınan faiz artırım kararları yüksek borç oranına sahip İtalya ve Fransa gibi Euro Bölgesi ülkelerinde eleştirilere yol açmıştı. İtalya’nın yeni Başbakanı Giorgia Meloni, güçlü faiz artışlarının özellikle yüksek borçlu ülkeler açısından riskli olduğu eleştirisi yapmış, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da yüksek enflasyonla mücadelede talebe darbe vurulmaması uyarısında bulunmuştu.

ECB Başkanı Christine Lagarde, eleştirilere karşı faiz artış kararını savunarak, ECB’nin bir görevinin de enflasyonla mücadele olduğunu vurguladı. Hızlı artış oranlarının enflasyonu düşürmede ve ekonomik toparlanmanın teşvikinde “en uygun” yol olduğunu belirten Lagarde, önümüzdeki dönemde de faiz artışlarının süreceği mesajı verdi. ECB’nin yıllık enflasyon hedefi yüzde 2 olarak belirlenmişti.

Konjonktürle ilgili karamsar bir tablo çizen Lagarde, doğal gaz krizi ve fiyat artışları ışığında üçüncü çeyrekte ekonomik faaliyetlerde belirgin yavaşlama olduğunu, yılın geri kalanında ve önümüzdeki yılın başında da bu yavaşlamanın devam etmesini beklediklerini söyledi. Lagarde Euro Bölgesi ülkelerini, borçları azaltma çabalarını sürdürmeye çağırdı.

Dünyanın dört bir yanında merkez bankaları, işletmeler ve tüketiciler için kredi maliyetini yönlendiren faiz oranlarını, enflasyonu dizginlemek amacıyla hızla yükseltiyor. Ekonomistler, tüketicilerin satın alma gücünü azaltan enflasyon sebebiyle ABD ile 19 üyeli Euro Bölgesi’nde bir resesyon olacağını öngörüyor.

Son haftalarda değer kayıpları sonrası Dolar’ın gerisine düşen Euro, faizlerin yükseltileceği beklentisi nedeniyle 20 Eylül’den bu yana ilk kez 1 seviyesinin üzerine çıkmıştı.

ABD Merkez Bankası’nın da yeni faiz artırımına gitmesi bekleniyor

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda gelecek hafta yapılacak toplantıda Fed’in 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, aralık toplantısında 50 baz puan faiz artırımı yapılacağına yönelik beklentiler güçlenmeyi sürdürüyor. Fed’in aralıkta yüzde 55 ihtimalle 50 baz puan, yüzde 39 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası’ndan Tarihi Politika Faizi Kararı

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 19 ülkeyi resesyona sürükleyen rekor enflasyonla mücadele etmek için tarihinde ilk kez politika faizini 75 baz puan artırdı. ECB geçen ay 2011’den bu yana ilk kez faiz artırmıştı.

Haber Merkezi / Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,50’ye yükseltti. Bankanın 25 üyeli yönetim konseyi, perşembe günü temel gösterge faiz oranlarını daha önce görülmemiş bir şekilde dörtte üç oranında artırdı.

Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası enerji fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar hane halkı üzerinde baskı yarattı ve tüketici fiyatlarındaki artış hızını yeni zirvelere taşıdı.

Euro Bölgesi enflasyonu ağustos ayında yüzde 9,1’e ulaşarak rekor kırdı ve bu, ECB’nin yüzde 4,3 enflasyon hedefinin iki katından fazla.

Bu ay dolar karşısında son 20 yılın en düşük seviyesini gören euro, hala bu seviyelere yakın işlem görüyor ve değeri dolarla hemen hemen aynı.

ECB geçen ay 2011’den bu yana ilk kez faiz artırmış ve 2014’ten bu yana ilk kez Euro Bölgesi’nde negatif faiz dönemine son vermişti.

Küresel enflasyonla mücadele kapsamında dünyanın en büyük ekonomilerinin merkez bankaları nadir görülen faiz kararları uyguluyor.

ABD Merkez Bankası (Fed), Temmuz ayı sonunda politika faizini 75 baz puan artışla yüzde 2,25-2,50 seviyesine yükseltmişti.

İngiltere Merkez Bankası da geçen ay politika faizini 50 baz puanlık artışla 1,75’e yükseltmişti ve bu İngiltere’de son 27 yılın en büyük faiz artırımıydı.

Kanada Merkez Bankası da Çarşamba günü politika faizini 75 baz puan artırarak son 14 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 3,25’e çıkarmıştı.

G7, ülkeleri arasında en yüksek enflasyon oranına sahip İngiltere’nin de önümüzdeki hafta benzer bir yol izlemesi bekleniyor.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası 11 Yıl Sonra Faiz Artırdı

Avrupa Merkez Bankası (ECB), artan enflasyon nedeniyle 11 yıl sonra ilk defa 50 baz puanlık faiz artırımına gitti.  Sekiz yıllık negatif faiz uygulamasını da sona erdiren ECB, bu artırım ile Eylül ayındaki toplantıda da faizlerin artırılacağının sinyallerini vermiş oldu.

Haziran ayında faiz artırımı sinyali veren ECB’den yapılan açıklamada, Yönetim Konseyi’nin, bugünkü toplantısında faiz oranlarını 50 baz puan yükseltme kararı aldığı, politika faizini yüzde 0,50’ye, mevduat faizini yüzde 0’a ve marjinal fonlama faizini de yüzde 0,75’e yükselttiği bildirildi.

Piyasada ECB’nin faiz oranlarında 25 baz puanlık bir değişlik yapması bekleniyordu. Bankanın 50 baz puanlık yükseltme kararı, enflasyondaki artışa ilişkin endişelerin büyüme kaygılarının önüne geçtiğini teyit etti. ECB en son 13 Nisan 2011 tarihinde faiz oranında 25 baz puan artışa gitmişti. Banka sonraki 8 toplantıda faiz indirimi gerçekleştirmişti.

ECB haftalardır piyasaları 25 baz puanlık bir artış beklemeye yönlendirmişti. Ancak göstergelerin enflasyon görünümünün daha da kötüleştiğine işaret etmesi nedeniyle artışın 50 baz puana sabitlendiği ifade edildi.

ECB ayrıca, 19 ülkeden oluşan Euro Bölgesi’nin daha borçlu ülkelerine ekstra yardım sağlamayı kabul ederek, borçlanma maliyetlerindeki artışı sınırlamak ve finansal parçalanmayı sınırlamak amacıyla ‘Transmisyon Koruma Aracı’ adı verilen yeni bir tahvil alım programını onayladı.

Euro değer kazandı

ECB’nin kararı sonrası Euro, Dolar karşısında yüzde 0,7 değer kazandı. Euro/Dolar kuru 1,0250’ye yükseldi. Euro/TL kuru ise 18,18’i aştı.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) arka arkaya faiz artırımlarına gitmesi, ECB’nin de uzun süre politika faizini sabit tutmasının da etkisiyle 20 yıl sonra ilk kez bir ara Amerikan Doları, Euro’dan daha değerli hale gelmişti.

Avrupa Birliği yetkililerinin kıtada enflasyonla mücadele etmeye hazır olduğunu vurgulayan ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyon tehdidin artması durumunda daha hızlı hareket edeceklerini söylemişti.

Lagarde “Eğer daha yüksek enflasyonun beklentileri tehdit ettiğini görürsek teşvikleri de daha hızlı bir şekilde geri çekeriz” demişti.

Fed ise ABD’de geçen ay politika faizini 75 baz puan artırmıştı ve bu ABD’de 28 yıldır yapılan en yüksek faiz artışıydı.

ABD’de politika faizi yüzde 1,5-1,75 aralığında. İngiltere Merkez Bankası da geçen hafta politika faizini 25 baz puanlık artışla yüzde 1,25’e yükseltmiş ve önümüzdeki ay 50 baz puanlık faişz artırımına gidebileceğini sinyalini vermişti.

Merkez bankalarının dünya çapında faiz artırımlarına gitmesinin en önemli nedeni ise enflasyondaki artış. Yıllık enflasyon halen Euro Bölgesi’nde yüzde 8,6, ABD’de yüzde 9,1, İngiltere’de ise yüzde 9,4’e yükselmiş durumda.

Paylaşın

Ukrayna Savaşı Küresel Ekonomiyi Tehdit Ediyor!

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Rusya’nın Ukrayna işgalinin dünyada ekonomik beklentileri zayıflattığı konusunda uyardı.

Yüksek enflasyonu küresel ekonomi için “açık ve mevcut bir tehlike” olarak nitelendiren Georgieva, Rusya’nın işgalinin 143 ülkenin büyümesine rağmen ekonomik notlarının düşürülmesine etki ettiğini söyledi. IMF Başkanı, “Savaş, küresel enerji ve tahıl ticaretini kesintiye uğrattı. Afrika ve Orta Doğu’da gıda kıtlığı tehdidi oluşturuyor” dedi.

2020’deki pandemik durgunluğun ardından yaşanan güçlü toparlanma, işletmeler, fabrikalar ve limanları güçlü müşteri talebine ayak uyduramaz hale getirdi ve fiyatların yükselmesine neden oldu. Georgieva, dünya merkez bankalarını faiz oranlarını yükseltmeye zorlayan enflasyonun “küresel toparlanma için büyük bir gerileme” olduğunu söyledi.

“Euro Bölgesi’nde ekonomik büyüme durabilir”

Faiz artırma kararını şimdilik almayan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde da Euro Bölgesi ekonomisini Ukrayna savaşının “sert” şekilde etkilediğinin altını çizdi. Belirsizliklerin “gözle görülür bir şekilde” arttığını vurgulayan Lagarde, savaşın etkisinin nasıl evrileceğine, ek olası tedbirlere ve yaptırımların etkisine bağlı olduğunu belirtti.

Merkez Bankası Başkanı “Yüksek enerji fiyatlarının sürmesinin güven kaybıyla birleşmesinin, talebin azalmasına ve tüketimi frenlemeye yol açarak Euro Bölgesi’ndeki kalkınmanın durmasına neden olabilir” dedi.

Enflasyon, önümüzdeki aylarda yüksek kalmaya devam edeceğini de öngören ECB Başkanı, “Enflasyonun görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskler aynı zamanda yakın vade için yoğunlaşmış durumda” dedi.

(Kaynak: Euronews)

Paylaşın