CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Türkiye’yi Soya Soya, Yiye Yiye Bitiremediler

Ayaş-Beypazarı-Nallıhan Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması’nda açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Türkiye zengin bir ülke, soya soya, yiye yiye bitiremediler.” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Paralar nereye kullanılıyor, sorun burada. Köprü yapılır. Ben basit bir soru soruyorum. Köprüyü, hastaneyi, yolu kaça yaptın? Kamu-özel işbirliği tamam, güzel. Müteahhit ihaleye girer kâr da edebilirsiniz zarar da edebilirsiniz. Bunlara diyelim ki 10 milyon dolarlık iş veriyorlar. Hazine garanti oluyor, 30 milyon dolar da garanti veriyorlar. Dolar, avro garantisi. Kimin parasını kime garanti ediyorsunuz? Beşli çeteler doyacak, Bay Kemal seyredecek… Asla seyretmeyeceğim, onların burnundan fitil fitil getireceğim.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını “5’li çeteye 18 yılda verilen kamu ihalesi 203 milyar 700 milyon dolar. Aracı koyuyorlar benimle görüşmek için ‘Acaba onu da ikna eder miyiz?’ diye. Sarayı ikna edersin, beni ikna edemezsin. Ben bu halkın hakkını, hukukunu savunmak zorundayım. Sizden tek bir şey istiyorum. Sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup, öyle oy kullanın.” cümleleriyle sürdürdü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Ayaş-Beypazarı-Nallıhan Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Temsilcileri Buluşması’na katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada çarpıcı mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Buraya gelmeden önce Tapduk Emre’nin türbesini ziyaret ettim. Bu toprakların bereketi, huzuru, bu topraklarda hepimizin kardeşçe yaşamasının ve birlikte dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaşmak için onların önderliğine her zaman ihtiyacımız olmuştur. Biz Anadolu Tasavvuf geleneğini, beraber yaşamayı, her kimliğe, yaşam tarzına saygı duymayı biz onlara borçluyuz.

Biz kendi tarihimize de çok iyi bilmek zorundayız geleceğimizi çok iyi inşa etmek istiyorsak. Kavga ettirmek istiyorlar bizi, kavga etmeyeceğiz. İnsanların kimliği üzerinden siyaset niye yapalım? Kim anne babasını seçme özgürlüğüne sahip? Bunları anlatmamın nedeni şu. Huzurun ve barışın, beraber, birlikte yaşamanın önemini bize anlatan büyüklerimizin sözlerine kulak vermeliyiz. Biz bu topraklarda kamplaşmayı değil kucaklaşmayı öğrenmeliyiz.

Neden biz dışardan mercimek alıyoruz? Neden dışarıdan canlı hayvan, et, mısır, ayçiçeği alıyoruz? Toprak mı yok? Arazi olarak Konya’dan küçük olan Hollanda bizim 10 mislimiz ihracat yapıyor. Sorumlusu kim? Cevabı gayet basit. Sorumlusu siyaset kurumudur. Devleti yönetenler bunun cevabını vermek zorundalar ama devleti yönetenler bunun cevabını verme yerine biz nasıl iç çatışmayı, kavgayı, kutuplaşma yaratırız, toplumu ayrıştırırız hesabı peşindeler. Bundan çıkmamız lazım. Yetmedi mi?

“O kişileri görünce benim umudum daha da arttı”

Bir yüzyıl devirdik. Kocatepe’ye gittim 25 Ağustos’ta. Gece 14 kilometre yürüdük, sabah 5’de Büyük Taarruz’un emrinin verildiği tepeye çıktık. Binlerce kişi vardı. O kişileri görünce benim umudum daha da arttı.

Her birimizin sorumluluğu var. Oturup konuşmamız lazım. Sorun sadece benim değil hepimizin sorunu. Sorumluluk da sadece bana ait değil, hepimizin sorumluluğu var. Benim sorumluluğum daha ağır doğrudur. Nasıl Mansur başkanın büyükşehir belediye başkanı olarak sorumluluğu diğer belediyelere göre daha fazlaysa, o diğer belediyelerinin sorumluluğu yok anlamına gelmez. Eğer bunu yapabilirsek pek çok sorunu birlikte aşabiliriz. Oturup düşünmemiz, hayatı sorgulamamız lazım.

Kırsal bir bölge burası. Tarımla uğraşılıyor. 2006 yılında bir kanun çıktı. ‘Her yıl çiftçilere milli gelirin en az yüzde 1’i oranında destek verilir’ deniliyor ama vermediler. Kim itiraz etti? Kimse istemedi. Ziraat odalarının dava açması lazım. Ben bağırıyorum ‘Çiftçiye hakkını teslim edin’ diye. ‘Etmiyoruz, zaten onların oyu çantada keklik’ diyorlar. ‘Nasıl olsa bize oy verecekler’ anlayışını yerle yeksan etmemiz lazım. Bütün bunları düşünmemiz lazım.

Sıkıntılarımız var aşabiliriz. Mazot fiyatından şikayet ediyorsunuz hepiniz. Fiyat artışı olur bunu da anlarım ama sosyal devlet dediğiniz kurum üreticiyi korur. Sosyal devlet herkesin doğumundan ölümüne kadar, yaşamını ekonomik olarak güvence altına alan devlet demektir.

Mansur başkan Ankara’ya çok ama çok önemli yardımlar yapıyor. Bizim diğer belediyelerimiz de yapıyorlar ama normalde bunları yapması gereken Tarım Bakanlığı.

Çiftçiye kredi alın diyorlar, faiz ödüyorsunuz. Allah nasip eder sizlerin oyu ile iktidara geldiğimizde ilk bir hafta içinde çiftçinin, üreticinin ve esnafın kredilerinin faizini sileceğiz. En büyük tehlikeye çiftçiyi toprağa küstürmektir. Çiftçi küserse 85 milyon açız.

Şanlıurfa’da dedim. Büyükşehiri bize verin biz en kısa zaman içinde çiftçiye elektriği bedavaya vereceğiz dedim. Güneş panelleri kuracağız, güneş enerjisi elde edilecek, artan elektriği de satacağız bir de para kazanacağız dedim. Bu olmaz dediler. Niye olmaz? Yapacağım, göreceksiniz. Neden olmak diyorlar çünkü doğalgaz, kömür lobisi var.

Hayatımızda planlama yaparız hepimiz. Devletlerde planlama yaparlar. Gelişmiş ülkeler 20,25,50 yıllık planlar yaparlar. Bu planları yapanlar toplumun en nitelikli insanlarıdır. Tarımda bizim planlamamız yok. Planlama yapacağız, hiçbir çiftçi zarar etmeyecek.

“Büyük kentlere akın engellenmiş olacak”

İster besicilik yapın, ister toprakla uğraşın üretimin yapıldığı her yere besicilik varsa veteriner tayin edilecek. Toprakla uğraşılıyorsa ziraat mühendisi ve teknikeri tayin edilecek. Bunlar olunca büyük kentlere akın engellenmiş olacak.

Kırsalda çalışan kadınlar ve gençler kırsalda çalıştıkları sürece sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek.

Çiftçiyi, toprağı küstürdüğünüz için evlatlar gidiyor büyükşehirin varoşlarında asgari ücretle bir iş bulabilir miyim diye geziyor. Toprak var ya… Devlet akılla, bilgiyle, birikimle yönetilir. Bir insan her şeyi bilmez. ‘Ben her şeyi bilirim’ diyen adam hiçbir şey bilmez. Devlet dediğiniz kurumda liyakat esastır. Bu bizim inancımızda da böyledir. İşi ehline teslim ettiğin zaman en çok yönetici rahat eder. Siz bunu yapmıyorsunuz. Size bir soru. Kamu bankalarının yönetim kurulunda güreşçinin ne işi var? Merkez Bankası’nda arkeoloğun ne işi var? Rüşvet alan bir insanın büyükelçilikte ne işi var? Rüşvet alan birisini büyükelçi tayin ettiğinizde arabasında Türk bayrağı kullanacak bu sizin ağrınıza gitmiyor mu?

Siyasette bir adam zenginleşiyorsa bilin ki kul hakkı yiyor. 27 yıl kamuda çalıştım, siyasete girdiğim an mal varlığımı açıkladım karımın yüzüğüne kadar. Zenginleşmedim ama bakıyorsunuz bazı politikacılara deveyi hamuduyla götürmüş.

Ben muhtarlık kurumunu demokrasinin temel taşı olarak adlandırırım. Muhtarlık kurumu bugün hak ettiği düzeyde değil. Sosyal yardımların sizler aracılığıyla dağıtılması lazım. Belediye meclisinde sizin mahalleniz ile ilgili karar alınır. Sizin mahalleniz ile ilgili bir karar alınacaksa muhtarın o toplantıya katılması söz ve oy hakkı olması lazım. Bir bütçenizin, yardımcınızın olması lazım. Bunlara itiraz ettiler. ‘Kılıçdaroğlu uçtu’ diye. Uçmuyorum, ayaklarım yerde. Hangi paranın nereye harcandığını da bu kardeşiniz çok iyi bilir. Hakkı, hukuku bu ülkeye getireceğiz.

“Soya soya, yiye yiye bitiremediler”

Türkiye zengin bir ülke, soya soya, yiye yiye bitiremediler. Paralar nereye kullanılıyor sorun burada. Köprü yapılır. Ben basit bir soru soruyorum. Köprüyü, hastaneyi, yolu kaça yaptın? Kamu-Özel işbirliği tamam güzel. Müteahhit ihaleye girer karda edebilirsiniz zararda edebilirsiniz. Bunlara diyelim ki 10 milyon dolarlık iş veriyorlar. Hazine garanti oluyor, 30 milyon dolarda garanti veriyorlar. Dolar, avro garantisi. Kimin parasını kime garanti ediyorsunuz? Beşli çeteler doyacak, Bay Kemal seyredecek… Asla seyretmeyeceğim, onların burnundan fitil fitil getireceğim.

Faize karşıyız diyorlar. Hangi faiz? Kur Korumalı Mevduat yaptılar. Paran varsa götürüp yatırıyorsun. Faizin, dolar garantin var. Vergi almıyor bir de sana ucuz kredi vereceğim diyor.”

Paylaşın

CHP’de ‘İktidara Yürüyüş’ Toplantısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Genel Merkez’de toplanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yapılacak Parti Meclisi toplantısında, “İktidara yürüyüş” stratejisi ele alınacak.

CHP Parti Meclisi toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunuş konuşması ile başlayacak. Güncel siyasi gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunacak Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında seçim çalışmalarına ağır vereceği bildirildi.

BirGün’ün haberine göre, TBMM’nin tatile girmesinin ardından saha çalışmalarını artıran partililerden bu temaslarını sürdürmesini isteyecek olan Kılıçdaroğlu, bu buluşmaların halkın CHP’ye yakınlığını artırdığını vurgulayacak.

Toplantıda, TBMM’nin 1 Ekim’de yeniden mesaiye başlayacak olmasına karşın milletvekillerinin aynı anda farklı şehirlerde gerçekleştirdiği temasları sürdürmesi talimatı vereceği bildirilen Kılıçdaroğlu’nun, “Erken ya da zamanında bir seçime karşı sahada kalmayı sürdürün” demesi bekleniyor.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ayrıca, “Altılı Masa, ittifak ve Cumhurbaşkanı adaylığı” konularında da birlikte hareket edilen partilerle sorun yaşanmasına neden olacak açıklamalardan kaçınılmasını isteyeceği ifade edildi.

CHP Parti Meclisi toplantısının bir diğer gündem maddesi ise yaklaşan seçimler öncesinde “iktidara yürüyüş stratejisi” olacak. 2020 yılında ilan edilen İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi kapsamında 2023 seçimlerine yönelik çalışmalarını sürdüren partide, ülke genelinde etkisini hissettiren mevcut sorunlar görüşülecek. Ayrıca parti yöneticileri tarafından başta ekonomi olmak üzere, yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerileri paylaşılacak.

Altılı Masa ile gerçekleştirilen birliktelik, mevcut Millet İttifakı’nın geleceği ve genişletilmesi ihtimali de toplantıda tartışılacak konular arasında yer alacak.

Paylaşın

‘HDP’ye Bakanlık’ Kulisi: Gürsel Tekin Kişisel Konuştu, Parti Görüşü Değil

‘HDP’ye Bakanlık’ tartışması gündemin sıcak başlığı olmaya devam ediyor… Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in “İktidara gelmemiz halinde HDP’ye bakanlık verilebilir” açıklamaları tartışmaları beraberinde getirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP’ye olan bakış açılarının çok net olduğunu ifade ederek, “HDP’nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz” dedi.

Akşener daha sonra Yeniçağ TV’ye yaptığı açıklamada: “Sayın Gürsel Tekin çok tecrübeli kilit taşlarından birisidir. Böyle bir cümle kurduğuna göre, kanaat belirttiğine göre partisinin görüşlerini iletiyor demektir” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da 6’lı masada alınan kararların belirleyici olacağını söyledi.

HDP kanadından tüm bu tartışmalara yönelik açıklama ise Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’tan geldi.

HDP’nin kimseyle bakanlık pazarlığına girmediğini belirten Beştaş, “Buna rağmen, yapay tartışmalarla ve çirkin bir üslupla HDP’lileri aşağılamaya çalışanlardan, toplumu nasıl kucaklayıp ülkeyi nasıl yöneteceklerini de duymak isteriz’’ dedi.

”Gürsel Tekin kişisel kamuoyu oluşturma gayreti ile partisini zora sokmuştur”

Euronews Türkçe’ye konuşan CHP kaynaklarına göre, CHP’li Gürsel Tekin bu açıklamayı kişisel kamuoyu oluşturma gayreti ile yaptı ve partisini zora soktu:

“Son HDP tartışmasının çıkış nedeni, iktidardan çok mevcutta bir yetkisi olmayan CHP’li vekil Gürsel Bey ve eski milletvekili Barış Yarkadaş’ın konuşmaları. Parti görüşünü partinin ilgili kurulları yapar milletvekilinin yaptığı açıklamaları parti görüşünden ziyade şahsi görüş olarak değerlendirmek gerekir. Ha derseniz ki ne amaçla yaptı bu açıklama, özetle şunu söyleyebilirim kişisel kamuoyu oluşturma gayreti ile partisini zora sokmuştur.’’

Bu tartışmadan 6’lı masanın dağılacağı yönündeki açıklamaların da gerçeği yansıtmadığı hatta bunun bir yıpratma politikası olduğu düşünülüyor.

CHP kaynaklarına göre iktidar HDP’yi düşmanlaştırarak ve bu düşmanlıktan beslenerek iç politikada hamle yapıyor.

Parti kaynağına göre, mevcut iktidar seçimi kazanamayacağını gördüğü için HDP üzerinden altılı masada bir gedik açmaya ve toplumu da HDP üzerinden muhalefete oy vermemeye ikna etmeye çalışıyor.

“Bu haberi okuyanlar iyi anlayacaktır son bir kaç yıldır CHP’nin toplantılarından son dakikalar geçmiyor. CHP’de flaş başlıkları neredeyse atılmıyor. Olmayan olaylar ya da alınmayan kararlar kamuoyuna doğruymuş gibi yansımıyor. Demek ki bir gedik CHP lideri Kemal Bey tarafından kapatıldı. Akşener ve İYİ Parti kuruldukları ilk günden beri o çizgide. Yeni bir şey söylemediler. Bu tarz tartışmalar alevlendikçe ara ara bu yönde beyanlar veriyorlar.’’

”Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken masanın dağılması mümkün değil”

CHP kaynakları 6’lı masanın dağılmasının mümkün olmadığını ve bu yöndeki beklentinin boşa olduğunu ifade ediyor.

“Masanın dağılması mümkün değil. Hatırlayalım Türkiye siyasi tarihinde bir dönüm noktası CHP’den milletvekillerinin istifa edip İYİ Parti’ye katılması ve İYİ Parti’nin seçime katılmasındaki engelin kalkmasıydı. İki parti arasında o günden beri oldukça anlayışlı bir süreç gitmekte. Yerel seçimde birinin aday çıkardığı yerde diğerinin çıkarmaması ya da uzlaşılarak iki partinin de o seçim bölgesinde aday çıkarması, meclis üyeleri listeleri iki parti arasındaki ilişkinin ne kadar doğru bir zeminde ilerlediğinin göstergesi. Bunu niye söylüyorum çünkü altılı masanın ana unsurları bu iki parti. Ve altılı masa dağılacak mı sorusu aslında CHP ile İYİ Parti ayrılacak mı? Ben cumhurbaşkanlığı seçimine giderken böyle bir ayrılığın olacağını düşünmüyorum. Peki neden sürekli bu tartışılıyor? Bunun nedeni de iktidarın bu masanın dağılmasını istemesi ve gündemi bu tartışmaya sıkıştırması. Bilerek ya da bilmeyerek bir çok insan ülkenin en önemli sorunlarını bir kenara bırakıp saatlerce bu konuyu konuşup tartışıyor.’’

“Adaya ilişkin bir anlayış birlikteliği var ama henüz isim belirlenmedi”

Ortak aday konusunda ise bir anlayış birlikteliği olduğu fakat ismin henüz belirlenmediği vurgulanıyor:

“Ortak aday konusunda bütün siyasi liderler aynı gözlemde. Adaya ilişkin bir anlayış birlikteliği de var ama henüz isim belirlenmedi. Anlayış ve ilkelerde uzlaşıldıktan sonra aday isminin belirlenmesi emin olun çok kolay. Daha önce de partimizden ilgili yetkililer açıkladı. Seçim tarihi resmi olarak duyurulsun aday da duyurulacak. Ve yeni Cumhurbaşkanı altılı masanın adayı olacak.’’

Saadet Partisi kaynakları ise bu gündemin suni olduğunu ve HDP’nin başka bir ittifakta yer aldığına dikkat çekiyor.

“En başından beri HDP 6’lı masada yer almıyor diyoruz fakat anlaşılmıyor. HDP başka bir yol ve ittifakın içinde. 6’lı masanın gündeminde bu suni tartışmalar yer almıyor. Amaç huzursuzluk yaratmak fakat bizim ülkenin dertlerine çözüm bulmak gibi bir gayretimiz var. Ve bu bağlamda masadaki her siyasi parti üstüne düşeni yapmaya çalışıyor. Komisyonlarımız çalışıyor ve ülke gündemi ile ilgiliyiz.’’

DEVA Kaynakları: CHP’nin kendi içindeki gerginlikten kaynaklandı

DEVA Partisi kaynakları da bu tartışmanın CHP’nin kendi içindeki bir gerginlikten kaynaklandığı görüşünde.

“Bu tartışma özelinde biz bir şey söylemedik. HDP, altı milyon seçmen oyu aldı hatta temsil ettiği kitle çok daha büyük. Bizim de temaslarımızı sürdürdüğümüz bir parti. Gündemde olan tartışma Diyarbakır’daki il yönetiminde yaşanan gerginliğin ardından geldi. Bizce iç dinamikleriyle alakalı. Üstüne masanın dağılacağı tartışmaları yürütüldü. Bu masanın devam etmesi için çaba gösteriyoruz, Türkiye açısından bir umut var. Bu sistem ülkenin başında kara bulut ve yeni bir parlamenter sistem inşa edilmeli. O nedenle iş birliği yapmak zorundayız. Sistem değişikliği için ortaklaşmak lazım ve hatta masada olmasa bile keşke aday ekseninde bir genişleme olsa. Ardından da adaylık tartışması sürdürüldü. Bu tartışmanın bu şekilde yürümesi bile çok sağlıklı, herkes fikrini söylüyor. Ayrıca seçim sathına girilmeden bir aday üzerinde konuşmak riskli, yıpratılır.’’

Paylaşın

Altılı Masa, Ortak Adayda Uzlaşamıyor Mu?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” açıklaması altılı masadaki adaylık tartışmalarını hızlandırdı. İYİ Parti cephesi, son dönemde gündeme getirdiği Mansur Yavaş ismini kulislerde daha fazla dillendirmeye başlarken, CHP’li yetkililer ise “Masanın doğal adayı Kemal Kılıçdaroğlu” görüşünü savunuyor. HDP’den ise “Kimseyle pazarlık halinde değiliz” tepkisi geldi.

TV100’de katıldığı bir programda HDP ile ilgili bir soru üzerine “HDP’ye bakanlık verilebilir” diyen CHP’li Gürsel Tekin’in sözleri Ankara’da bir süredir konuşulan adaylık tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu, Koray Aydın ve Musavvat Dervişoğlu gibi isimlerin büyük tepki gösterdiği Tekin’in sözleri tartışılırken, bir gün sonra da Kılıçdaroğlu’ndan adaylıkla ilgili önemli bir açıklama geldi. FOX TV’de konuşan Kılıçdaroğlu, “Adaylığa hazırım” dedi.

Bunun üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, dün Yeniçağ gazetesinin Youtube kanalında “HDP’nin olduğu masada biz olmayız” açıklamasında bulundu; adaylıkla ilgili de “kazanacak aday” vurgusu yaptı. İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu da “Milletin ümitlerini ‘ben aday olacağım’ heveslerine kurban etmeyelim” diyerek adaylık tartışmasını sürdürdü.

İYİ Partili Kavuncu: Kafamıza göre söylemedik

Ankara’da tüm bu gelişmeler yaşanırken DW Türkçe’den Eray Görgülü, “HDP’ye bakanlık” açıklamasıyla başlayan ve adaylık polemiğine kadar varan süreçle ilgili Başkent kulislerine mercek tuttu. Adaylıkla ilgili tartışmalar, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun “Sahada en çok duyduğumuz isim Mansur Yavaş” sözleriyle başlamıştı.

Katıldığı bir televizyon programında bu ifadeleri kullanan Kavuncu, “Anlat İstanbul” projesi kapsamında 85 bin seçmenden veri alarak bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmanın sonuçlarının kendisine sorulduğunu belirten Kavuncu, “Konu altılı masaya ve adaya gelince biz de tespitlerimizi söyledik” dedi. Veri toplamanın yanı sıra altı aylık bir çalışma süresince milyonlarca kişiyle temas ettiklerini de kaydeden Kavuncu, “Biz bunu kafamıza göre söylemedik. Cumhur İttifakı’ndan kopan kararsız seçmenin Mansur Başkan lehine döndüğünü görüyoruz. O çalışma sonucundaki tespitimizi söyledik” ifadesini kullandı.

Kavuncu, tespitlerini önceki gün Ankara’da düzenlenen il başkanları toplantısında da dile getirdiğini ifade etti. Diğer il başkanlarının da büyük oranda benzer tespitlerde bulunduğunu vurgulayan Kavuncu, “Türkiye kritik bir seçime gidiyor ve önemli olan kazanmaktır” dedi. Kavuncu, buna karşın il teşkilatlarının görevinin genel merkez politikasını sahaya yansıtmak olduğunu kaydederek, “Altılı masadan hangi aday çıkarsa çıksın canla başla çalışırız” dedi.

CHP yöneticileri “Doğal aday Kılıçdaroğlu” diyor

CHP kulislerinde ise İYİ Parti’den gelen tepkilere karşı genel itibarıyla bir sessizlik hakim olsa da Kılıçdaroğlu’nun adaylığına kesin gözüyle bakılıyor.

CHP’li üst düzey bir yetkili, son kararın partilerin yetkili kurullarında verileceğine dikkat çekerek, “Adaya altılı masa karar verecek” ifadesini kullandı. Aynı yetkili, Akşener’in “kazanacak aday” kriterini gündeme getirdiğinin hatırlatılması üzerine de “Tabii ki biz de bu kriteri gözeteceğiz. Ancak, yağsız pilav olur mu olur, pirinçsiz pilav olur mu, olmaz” sözleriyle adaylık konusunda partisinin Kılıçdaroğlu ısrarındaki tutumunu anlattı. Aynı yetkili, masanın doğal adayının Kılıçdaroğlu olması gerektiğini de savundu.

HDP: Kimseyle pazarlık yapmayız

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise, sürece “bir akıl tartıştırıyor” iddiasıyla katıldı. Beştaş, süreci tartıştırmak ve meseleyi bilerek kaşımak isteyen bir aklın devrede olduğunu bildiklerini ifade etti. “HDP’ye bakanlık” tartışmaları ile ilgili “Kimseyle pazarlığımız söz konusu olamaz” diyen Beştaş, adaylık tartışmaları ile ilgili de 27 Eylül’de yayınladıkları deklarasyonu hatırlattı.

HDP, 11 maddelik ilkeleri içeren demokrasi tutum belgesini 27 Eylül 2021’de yayınlamış ve bu ilkelere uymayan cumhurbaşkanı adayını desteklemeyeceğini açıklamıştı. Bu açıklama ile HDP’nin Meral Akşener ile Mansur Yavaş’ın adaylığını desteklemeyeceği yorumları yapılmıştı.

Deklarasyonlarının çok açık olduğunu belirten Beştaş, “Türkiye’yi bu cendereden çıkartacak, daha demokratik, daha özgürlükçü, ekonomik buhranın kesinlikle azaltılacağı bir mücadele hattındayız. Emek ittifakı olarak büyüyerek, genişleyerek üçüncü yol olarak ciddi seçenek yürümeye devam ediyoruz” ifadelerini de kullandı.

Paylaşın

CHP Kurmayları Kılıçdaroğlu’nun ‘Hazırım’ Çıkışını Değerlendirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında yaptığı “Altılı masa ismim üzerinde uzlaşırsa hazırım” açıklamasını CHP kurmayları değerlendirdi.

Cumhuriyet’ten Sapr Sağkal‘ın aktardığına göre, adayın açıklanacağı tarihin henüz belli olmadığını söyleyen kurmaylar, “Millet masası son kararı verecektir. Genel başkanımız da yaptığı açıklamada onların kararına saygı duyduklarını söyledi. Bizim birinci önceliğimiz Türkiye’nin temel sorunları, buna karşı çözüm önerileri ve yol haritası. En önemli nokta bu” yorumunu yaptı.

Bir aday açıklaması yapılmadan önce o adayın seçildikten sonra neler yapacağı, yetkilerinin neler olacağı, sistem değişikliğinin nasıl gerçekleşeceği gibi konuların açıklanacağını söyleyen CHP’liler, “Bu masanın asıl konusu Türkiye’nin sorunları. Türkiye bir avuç tefecinin kucağında, ekonomide sıkıntı var. Adaylık en son konuşulacak şey. Birinci öncelik adaylık olursa AKP’den farkımız olmaz. Tek adam rejiminin Türkiye’yi getirdiği nokta belli” dedi.

“Her alanda hazırız”

“CHP, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hazır mı” sorusunu yanıtlayan kurmaylar, şunları söyledi:

“Biz zaten yerel seçim bittikten sonra sahada kalmaya devam ettik. Sadece seçim dönemlerinde değil her zaman çalıştık. Pandemide bile sahadaydık ve Türkiye’nin temel sorunlarının nasıl çözüleceğini anlatıyorduk. Aday kim olursa olsun saha çalışmalarımızda bir değişiklik olmayacak ve bu tempoda devam edecek. CHP her zaman sahada olduğu için hazır. Sandık güvenliğinden projelere kadar hazırız.”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında, altılı masanın kendi ismi üzerinde uzlaşması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin soruya, “Hazırım. Zaten devletin nasıl yönetilmesi gerektiği belli” diye yanıtı vermişti.

Paylaşın

Altılı Masa, Kılıçdaroğlu’nun ‘Adaylık’ Mesajını Nasıl yorumlandı?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında cumhurbaşkanı adaylığı niyetini bir adım daha ileri taşıyarak “Ben hazırım” mesajı vermesi siyaset kulislerini hareketlendirdi.

Daha önce de adaylık niyetini dile getiren Kılıçdaroğlu’nun özlerinin, 2 Ekim’de yapılacak ikinci tur toplantı öncesinde 6’lı masaya bir mesaj olup olmadığı tartışılıyor.

CHP’de, aday isminin “Ekim-Kasımda netleşmesi gerektiği” görüşü ağırlık kazansa da, 2 Ekim toplantısında, masadan aday isminin çıkması beklenmiyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın aktardığına göre, muhalefet kulislerinde, ikinci tur görüşmelerde “aday belirleme usulü”nün netleştirildikten sonra aday isminin açıklanacağı dile getiriliyor.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatıyla bir araya gelen 6 muhalefet partisi, ikinci tur görüşmelere 2 Ekim’de, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde yapılacak toplantıyla başlayacak.

İlk tur görüşmelerde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, cumhurbaşkanı adayının nitelikleri, seçim güvenliği, iktidara gelinmesi halinde ekonomi ve kamu yönetiminin yapılanmasına ilişkin ilkeler üzerinden yürütüldü.

İkinci tur görüşmelerin cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi, parlamento seçimi için ittifak modelleri ve parlamenter sisteme geçiş sürecinin netleştirilmesi gibi somut adımların atılması planlanıyor.

İkinci tur görüşmelere 1 aydan az bir süre kala, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, FOX TV’nin sabah programı “Çalar Saat”te 6’lı masayı işaret ederek, “Üzerimde uzlaşma olursa adaylığa hazırım” açıklaması, siyaset kulislerini hareketlendirdi.

Bu açıklamanın ardından, muhalefetin cumhurbaşkanı adayının “kim olacağının” 2 Ekim toplantısında masaya gelip gelmeyeceği de merak konusu oldu.

CHP: Ekim mi, Kasım mı olur ama artık konuşulmalı

CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu’nun yaptığı son açıklamanın, aslında daha önce de dile getirdiği adaylık niyetinin devamı niteliğinde olduğuna dikkat çekiliyor.

2 Ekim’deki toplantıda doğrudan aday isminin konuşulmasının beklenmemesi gerektiği ifade edilse de, artık aday belirleme sürecinin geciktirilmemesi de isteniyor.

CHP’li bir parti yöneticisi, yeni seçim yasasının yürürlüğe gireceği Nisan ayından itibaren her an seçim olabileceğine işaret ederek artık adayın netleşmesi gerektiğini vurguluyor:

“Aslında Genel Başkan, uzun süredir adaylık konusunda hazır olduğunu söylüyor. Ama şimdi bir adım daha ileri taşımış oldu ve daha net olarak ifade etti. Ama kendi başıma adayım, gibi bir çıkış da yapmıyor, kararı masaya bırakıyor. Bu önemli. Ancak artık Ekim mi olur, Kasım mı olur, aday kim olacak açıklanmalı. Seçim sürecine giriliyor ve bu konuda artık daha geç kalınmamalı.”

İYİ Parti: Önce usul belirlenir

Millet İttifakı’nın diğer büyük ortağı İYİ Parti’de ise Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına temkinli yaklaşılıyor.

Siyasi partilerin, kendi stratejileri doğrultusunda hamleler yapabileceği, sadece Kılıçdaroğlu’nun değil, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda açıklamalar yaptığına dikkat çeken İYİ Parti kurmayları, “Partilerin göstermek istediği adaylara saygı duyulur, ama kararı 6’lı masa verir. Şu anda bizim gündemimizde de, masanın gündeminde de aday kim olacak konusu yok” görüşünü dile getiriyorlar.

İYİ Partililere göre, masaya “aday isminden önce usul” konusu gelecek:

“Aday nasıl olmalı, konusu birinci tur toplantılarla netleşti. Tahmin ediyorum, artık aday belirleme süreci nasıl olmalı konuşulacaktır. Parti liderlerinden birini mi aday yapalım, yoksa adaylık prensiplerine uyan birisini mi tercih edelim, adaylık niyeti olan bir lideri mi aday yapalım? Buna göre tercih yapılabilir. Bunlar yeni bir tecrübe olacak her parti için. Kırmadan, dökmeden bir usul oluşturmak lazım. Ekim, Kasım’da daha çok bu usul netleşir diye tahmin ediyorum. Usul üzerinde anlaşılırsa, isim üzerinde uzlaşı daha kolay olur.”

DEVA Partisi: Liderlere yüz yüze görüşmede açabilir

DEVA Partisi’nde CHP liderinin bu açıklaması, “adaylığını masaya getireceğinin mesajı” olarak yorumlandı.

Kılıçdaroğlu’nun adaylık niyetini, liderlerle “yüz yüze” yapacağı görüşmeler veya “arka kapı diplomasisi” ile nabız yokladıktan sonra masaya getireceğini belirten bir parti yöneticisi, bundan sonra izlenecek yönteme ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kemal Bey adaylığını bir şekilde masaya getireceğini ilan etmiş oldu. Kemal Bey bu niyetini ya doğrudan kendisi ya da partinin arka kapı diplomasisi olarak tanımlanmış unsurları üzerinden yapmazlarsa, partiler bunu kendi kendilerine tartışmazlar. CHP bu konuyu partiler arası diyalog zeminine taşımış değil. Biz de parti olarak olarak hiçbir ortamda bunu konuşmuş değiliz.

“Kemal Bey, liderlerle 2 Ekim öncesinde yapacağı yüz yüze görüşmelerde bu niyetini dile getirebilir. Yani yöntem olarak, masada tartışmaya açmadan önce birebir görüşmeyle adaylığını gündeme getireceğini düşünüyorum. Eğer böyle bir şey olursa, siyasi partiler bunu kendi içlerinde değerlendirir, ondan sonra masada aday ismi konuşup netleşir.”

Saadet Partisi: Masayı işaret etmesi önemli

Saadet Partisi’nde ise Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklamasının doğrudan 2 Ekim toplantısına dönük bir mesaj olarak yorumlanmıyor.

CHP liderinin adaylık niyetini daha önce de dile getirdiğini, ancak bu konudaki karar için yine “6’lı masayı referans” göstermesinin önemli olduğuna işaret ediliyor. CHP lideri’nin 6’lı masaya “basın üzerinden mesaj vermeyeceğini” belirten parti kaynakları, adaylığı düşünen birisinin gazetecilerin bu yöndeki sorularına “Aday değilim” yanıtını da vermeyeceğini ifade ediyorlar.

Parti kaynakları, seçim sürecine girilmeden aday isminin netleşmeyeceği görüşünde:

“Kemal Bey daha önce de söyledi adaylık niyetini. Ama esas önemli olan, masanın kararını işaret etmesi. Bu açıklamalardan bir cümle öne çıkarılacaksa, mutabakata verdiği önem ön plana çıkarılmalı. Aday olma niyeti zaten gizli değil, yadırganacak da bir şey değil. Ama muhalefet, seçim sathı mahalline girilmeden, ne 2 Ekim’de, ne de 2 Kasım’da adayını açıklamaz.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Nisandan Sonra Seçim Güçlü Olasılık

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin seçim gündemine girdiğini belirterek “Öyle ya da böyle erken seçim görünüyor. Yaptıkları son değişikliğin uygulanabilmesi için bir yıl geçmesi gerekiyor ya, nisandan sonra seçim güçlü olasılık” dedi.

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, bugünkü köşe yazısında CHP lideri ile yaptığı görüşmeye yer verdi. Buna göre Kılıçdaroğlu’nun gündeme dair açıklamaları şöyle:

(Abdullah Gül’ün adaylığı) Biz altı lider yeni seçilecek cumhurbaşkanı ile birlikte yapılması gerekenleri konuşuyoruz. Temel konularda mutabıkız. Ancak henüz masada isimlendirme yapmadık. Herkes aday olma hakkına sahiptir. Elbet sayın Gül de… İnsanlar aday olarak görmek istediği kişilerin adını telaffuz edebilir. Bizim 6’lı masada isim değerlendirmemiz yok.

İstanbul, Ankara, öteki belediye başkanlarımız gayet güzel çalışıyorlar. Görevlerinin gereğini yerine getiriyorlar.

(Peker’in iddiaları) Sedat Peker mafya içindeki bir kişi olarak içeriden bilgi veriyor. Zaten mafyatik örgütler bu yolla çökertilir. Savcıların bir şey yapmasına gerek yok. Sedat Peker’in söylediklerini sıralayıp ifade alacaklar. Tek tek kişilerle uğraşmak yerine köklü bir temiz eller operasyonu gerekli. Ancak çarkın içindekiler çarkı temizleyemezler. Burada ana sorun savcılar değil, başsavcılar.

Türkiye seçim atmosferine girdi. Öyle ya da böyle erken seçim görünüyor. Yaptıkları son değişikliğin uygulanabilmesi için bir yıl geçmesi gerekiyor ya, nisandan sonra seçim güçlü olasılık…

Sandık güvenliğini şimdiden örgütlemeye başladık. Kusura bakmasınlar YSK’ye güvenmiyoruz. 81 ildeki sandık sorumlusu belli. İlçe başkanlarımız onları zaman zaman arayıp sağlama yapıyor.

Ekonomi, Nebati olayı falan değil. Onu aştı. Günübirlik yaşıyorlar. Tam bir talan ekonomisine döndü. Giderayak ne bulursak götürelim, diyorlar.

Beşli çete bir ara bizimle diyalog ortamı aramıştı. Artık bıraktılar. Umutlarını yitirmiş olmalılar.

Devlet kurumlarından bize bilgiler gelmeye devam ediyor. Bunları arkadaşlarımız değerlendiriyor. Hemen kullanma amacı da gütmüyoruz.

Helalleşme beklediğimden daha çok karşılık buldu. Tersine helalleşme de söz konusu oluyor. Bize gelip “Geçmişte size çok haksızlık ettik” diyorlar…

Sadece bizde değil dünyada da otoriter yönetimler döneminin sonuna geliniyor. Değişim Türkiye’den başlayacak.

Bu iktidar gidici. Halk bu kararı verdi. Her şey bizim daha fazla güven vermemize bakıyor. Bunun için Anadolu’yu dolaşıyoruz. Muhtarlarla toplantı yaptığımız gün vali de toplantı koyuyor. Ama çoğunlukla bizi tercih ediyorlar.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Altılı Masa’dan Kılıçdaroğlu’nun ‘Hazırım’ Sözlerine Yanıt

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili “Benim ismim üzerinde uzlaşma sağlanırsa, ben hazırım” çıkışı yaptı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri 6’lı masada yer alan diğer muhalefet partilerince “adaylık için yeşil ışık” olarak değerlendirilip “uzlaşı” vurgusu yapıldı.

6’lı masanın cumhurbaşkanı adayını ne zaman açıklayacağı tartışılırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben hazırım” sözleri 6’lı masada yer alan diğer muhalefet partilerinde de yankı buldu.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun aktardığına göre, Kılıçdaroğlu’nun, daha önce 6’lı masada yapılan “uzlaşı” açıklamasına da atıfta bulunduğu değerlendirilirken Saadet Partisi yetkilileri, “Kılıçdaroğlu’nun soruya verdiği yanıt, makul bir yanıt. Bugüne değin Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili adı geçen herkes zaten benzer açıklamalarda bulunuyor. Saadet Partisi olarak da ‘uzlaşıya’ işaret ediyoruz. Eğer masada 6 siyasi partinin lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile ilgili bir uzlaşı sağlarsa, alınan karara saygı duyarız” değerlendirmesinde bulunuyor.

SP’li yetkililer, 6’lı masanın ikinci tur görüşmelerinin 2 Ekim’de, CHP Genel Merkezi’nde başlayacağına da atıfta bulunurak, “Ekimde, masada ortak aday masaya gelir. Liderler tartışırlar, bu isim Kılıçdaroğlu olacaksa Kılıçdaroğlu, başka bir isim olacaksa başka bir isim, her kimse değerlendirilir” yorumunu da yapıyor.

‘Mutabakat sağlanmalı’

DEVA Partisi yetkilileri ise daha önce genel başkan Ali Babacan’ın dile getirdiği “Önceliğimiz mutabakat ve ortak aday” sözlerini anımsatıyor. Partinin 6’lı masada ortak cumhurbaşkanı adayı konusundaki önkoşulunun “geçiş süreci üzerinde mutabakat sağlanması” olduğunun altını çizen DEVA Partili yetkililer, “Daha önce de belirttiğimiz gibi 6 siyasi partiyi öncelikli bir araya getiren en önemli konu güçlendirilmiş parlamenter sistem. Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanıldığında ise geçiş süreci nasıl sağlanacak? 6’lı masada bu kararın alınması elzem. Hesap verilebilirlilik ve şeffaflık olması gerek. Bu mutabakat sağlandıktan sonra aday tartışılır” görüşünü dile getiriyor.

Yetkili kurullara işaret

İYİ Partili yetkililer ise Kılıçdaroğlu’nun sözleri sonrasında “partinin yetkili kurullarını” işaret etti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in adaylık tartışmalarıyla ilgili olarak “Aday olma konusunda bir problem yok, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere” şeklindeki açıklamasına atıfta bulunan yetkililer, “Her zaman önemli konuları yetkili kurullarımızda tartışmışızdır. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu için de partimiz önceden bir değerlendirme yapmak yerine yetkili kurullarda alınan karar doğrultusunda hareket edecektir” değerlendirmesini yapıyor.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Altılı Masa Uzlaşırsa Adaylığa Hazırım

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Klıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında, “Altılı Masa”da çatlak olmadığını uzlaşılması halinde cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, altılı masanın kendi ismi üzerinde uzlaşması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin soruya, “Hazırım. Zaten devletin nasıl yönetilmesi gerektiği belli” diye yanıt verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu “Altı ayrı lideriz, demokrasi istiyoruz, hak ve özgürlük istiyoruz. Birisi konuşuyor diğerleri biat ediyor, bizde öyle bir şey yok. Herkes düşüncesini söyler. Bugüne kadar açıkladığımız bildirilerde altı parti liderinin de imzası var. Buyursunlar onlar da yapsınlar. Altı lider ortak miting de yapabiliriz ayrı ayrı da yapabiliriz. Sorun miting değil bu sistem. Bu sistem Türkiye’yi felakete götürüyor” dedi.

Fox Tv yayınında “İlk yapacakları şeylerden birinin israfın önlenmesi olduğunu” belirten Kılıçdaroğlu “Bütün partilerin bu konuda çalışmaları var. Yazılı bir metne dökülecek o genelgeyi çıkaracağız. Devlette israf felaket pozisyonda. Araçlardan bir iki tanesi kalır geri kalanı satarsınız. Bir kişi için 13-14 uçak tutulur mu. Bir de diyorlar ki biz dindarız. İsraf haram değil mi ya! Sen bir çocuğun yatağa aç girdiği yerde nasıl 13-14 uçak tutarsın!” sözleriyle devam etti.

Kılıçdaroğlu MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Kılıçdaroğlu mutlaka sorgulanmalıdır” ifadesi sorulduğunda ise şu yanıtı verdi;

“Doğrudur tabii sorgulanmalı. Kılıçdaroğlu diyor ki Süleyman Şah türbesi neden kaçırıldı? Askeri hastaneleri kapattınız dünyada askeri hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu evet sorgulanmalıyım. Bunu söylüyorum. Suç mu işliyorum bunu sormak suçsa evet suç işliyorum. Siz ne yapıyorsunuz peki? Kılıçdaroğlu beşli çetelerin adamı değildir. Sizler gibi beşli çetenin önünde duran insanlar değildir. Evet sorgulanmalıdır. Beni sorgulamak istiyorsanız yüreğiniz varsa niye televizyonlarda karşıma çıkmıyorsunuz? Hodri meydan, Ama yapamazlar, şakşakçıları bulmuşlar efendim Kılıçdaroğlu sorgulanmalıdır. Sorgulayın efendin. Gelsin! Gelemez gelemez! Çükü ben haklıyım”

Kılıçdaroğlu Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık” ifadesi için de “Karar alınırken altı lider oturup karar alacağız. Dolayısıyla şu veya bu herhangi bir şekilde ironi de yapabilir başka bir konuşma da yapabilir. Burada önemli olan altı liderin karar almaları. Ve aldıkları kararları kapı arkasında değil kamuoyu önünde duyurmaları.” sözlerini kullandı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Altılı Masa Açıklaması: Topluma Hayal Kırıklığı Yaşatmayacağız

Gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 muhalefet partisi liderinin topluma hayal kırıklığı yaşatmayacağını belirtti.

İktidara geldiklerinde 6 ay içerisinde toplumun rahat nefes alacağını belirten CHP lideri, “bu sefer kemer sıkma sırasının 5’li çete geldiğini” ifade ederek “O giden milyonları da geri getireceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Halk TV’den İpek Özbey’in gündeme dair sorularını yanıtladı. CHP liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Provokasyona gelmeyin” diyorsunuz. Bunun karşısında, “Peki biz demokratik haklarımızı kullanamayacak mıyız, yanlışı haykıramayacak mıyız” diye eleştirenler var sizi…

Elbette haksızlığa uğradığı zaman “Haksızlığa uğradım” diye söyleyecek. Şenyaşar ailesi adliyenin önünde adalet istiyorum diye beklerken onu ziyarete giden bendim. Toplumsal çatışmaya ortam hazırlanmaması gerektiğini söylüyorum. İktidar bu çatışmayı istiyor, tahrik ediyor. En son öğretmenlerin gayet masum talepleri karşısında bir polis çıkıp bir öğretmeni yerde sürükledi ve “Bunu alın” dedi. Ben o polise işaret ettim, bütün polislere değil, çünkü toplumu tahrik eden o kişi. Dolayısıyla bu tip olaylar karşısında hepimizin dikkatli olması lazım.

Yaşadığımız birçok sorun var ve siz bunları dile getiriyorsunuz. Liyakat yoksunluğu, yolsuzluk, yoksulluk, rüşvet vs. Nasıl çözeceksiniz?

Üstesinden gelmemiz gereken birden fazla alan var. Türkiye’nin sosyolojik olarak da, psikolojik olarak da, ekonomik olarak da, yönetimsel olarak da rahatlaması için bazı kararları kolektif ve eşzamanlı almak zorundasınız. Örneğin; bir taraftan ‘Hasar Tespit Komisyonu’ kuralım darken, öbür taraftan Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla ilgili karar almak zorundasınız. Hemen ardından BDDK’yla ilgili… Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplamalıyız hemen. Üniversiteler vasatlaştı, onlarla ilgili süratla karar almak zorundasınız. Çiftçinin beklentisi farklı, sanayicinin beklentisi farklı, esnafınki, üniversite öğrencisininki farklı. Biz her kesimi rahatlatacağız, “Özgürlük geldi, demokrasi geldi” dedirteceğiz.

Altı lider her şeye birlikte mi karar vereceksiniz? Bu uzun yıllar şikâyet edilen yavaş bürokrasi gibi bir sıkıntıya yol açmaz mı?

Altı lider önce Türkiye’nin temel sorunları konusunda bir ortak payda oluşturmamız, bunu yazılı hale getirmemiz, bunun altına imza atmamız lazım. Bunun ayrıntılarının genel başkan yardımcıları tarafından kamuoyuyla paylaşılması lazım. O kadar dikkatli adım atıyoruz ki… Biz gerçekten ülkenin var olan sorunlarını parti ayrımı yapmadan çözmek istiyoruz.

İktidarın ‘kazanımlarımızı kaybetmeyelim’ diye bir cümlesi var. Muhafazakâr seçmene din üzerinden fazlaca mesaj vermeye başladı iktidar…

‘Kazanımlarımızı kaybetmeyelim’den ne anlıyoruz, bir kere bunu düşünelim. Eğer “Aile boyu büyük paralar elde ettik, milyar dolarlar kazandık, bunu kaybetmeyelim” diyorlarsa bu kazanımlara karşıyız. Alın terinin değerini teslim edeceğiz. Eğer bundan bahsediyorlarsa kazanımlarını kaybedecekler. İnsanların giyimi, kuşamı, yaşam tarzı, kimliği dolayısıyla bazı haklar elde ettiler ve kaybetmeyelim diyorlarsa biz zaten kimsenin bu bağlamda haklarını kaybetmesini istemiyoruz, yeniden eskiye dönelim, kamplaşmayı yok etmek için bir araya geldik biz. Altılı masanın felsefesi kazanımları daraltmak değil, genişletmek. Din ve vicdan özgürlüğü olduğunda, inancına müdahale etmediğinizde sorun yok. Bütün belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim. İnsanlar nerede ibadet etmek istiyorsa, kilise, havra, cemevi, camii, buraları tertemiz yapın, gitsinler insanlar ibadetlerini yapsınlar. Biz olaya böyle baktığımız için karşı taraf tahammül edemiyor zaten.

Erdoğan, KHK’lılarla ilgili yaptığınız açıklamanın ardından, “Böyle bir yetkin yok, bu milleti aldatmaktır” dedi.

Erdoğan ne dediğini bilmiyor. Bizim söylediğimiz KHK ile görevine son verilen barış akademisyenlerini görevine iade edeceğiz. İkincisi; herhangi bir nedenle KHK ile görevine son verilip, savcılığın takipsizlik verdiği kişileri göreve iade edeceğiz. Üçüncüsü yargılanmış, beraat etmiş, göreve iade edeceğiz.

Saray’da köstebeğiniz var diyorlar, kim o?

Erdoğan!

İktidara geldiğinizde ekonomideki düzelmeyi ne kadar zamanda hissedeceğiz?

Altı ay içinde toplum rahat nefes alacak.

Ekonomik olarak enkaz devralındığında kemer sıkmak hep yoksula kalır, yine mi yoksullar kemer sıkacak?

Asla…

Kim sıkacak?

Bu sefer beşli çete. O giden milyonları da geri getireceğiz.

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın