CHP’li Salıcı: İktidar Algısı Somutlaşıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “İzmir’de ağırlıklı olarak Ağrı, Muş, Bingöl bölgesinden gelip İzmir’e yerleşmiş seçmenden partimize 1550 kişilik bir katılım oldu. Sürpriz olarak Van ve Diyarbakır’dan milletvekili çıkartacağız” dedi.

Salıcı, partisinin Doğu Masası ve yaz dönemi saha çalışmalarına ilişkin Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’a konuştu.

2020’de yaptıkları son kurultay sonrası Doğu’daki üye sayılarını artırmak için Doğu Masası’nı kurduklarını anımsatan Salıcı, “28 Haziran itibarıyla Batman’da yüzde 250, Diyarbakır’da yüzde 143, Hakkari’de yüzde 105, Mardin’de yüzde 146, Muş’ta yüzde 110, Şırnak’ta yüzde 214, Van’da yüzde 155 üye artışı oldu. En son Mardin’de 2 bin kişilik üye katılımı yaptık. Şanlıurfa Viranşehir’de 2018’de 1287 oy almışız. Şimdi 1200 kişiyi partiye üye yaptık orada. Gelenlerin çoğu ya başka bir parti üyesi ya da ilk kez üye olanlar” bilgisini paylaştı. Doğudaki üye katılımlarının batıyı da etkilediğini söyleyen Salıcı, “Örneğin; İzmir’de ağırlıklı olarak Ağrı, Muş, Bingöl bölgesinden gelip İzmir’e yerleşmiş seçmenden partimize 1550 kişilik bir katılım oldu. Önümüzdeki seçimde Doğu Masası kapsamındaki illerde sürpriz olarak Van ve Diyarbakır’dan milletvekili çıkartacağız” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bize katılın” çağrısının da üye artışına etkisi olduğunu vurgulayan Salıcı, “Tüm kesimlere yapılmış bir çağrıydı. Partiye bireysel katılımlarda artış var. Toplumun genel bakışında ‘CHP önümüzdeki dönem iktidar olacak’ algısı somutlaşıyor. Kendisini AKP’nin yarattığı düzende dışlanmış, mağdur gören kesimlerden de sempati oluştu. Biz bu sempatiyi oya dönüştürmeye çalışıyoruz” dedi. Yaptıkları ev ziyaretlerinin de etkili olduğu belirten Salıcı, “Öbek çalışması üzerinden doğrudan yurttaşa ulaşıyoruz. Şu an öbek çalışması sonucu 1.5 milyon haneye ulaştık. Bir haneye birden fazla kez ulaşmak için de çalışıyoruz. CHP ciddi şekilde sahada. Vatandaşlarımızda oluşan sempatiyi örgütlemeye çalışıyoruz” dedi.

Milletin Sesi mitinglerinin de devam edeceğinin altını çizen Salıcı, “24 Temmuz’da Balıkesir’de mitingimizi yapacağız. Bu yaz döneminde mitinglere devam edeceğiz. Ayrıca Van ve Diyarbakır’da programlarımız olacak. Fakat bu programlar etraflarındaki illere de sirayet edecek. Bunların bazıları üye katılım programı, bazıları siyasi çalışmalar olacak” bilgisini paylaştı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Dikkat Çeken ‘Suriyeli Sığınmacılar’ Açıklaması

Suriyeli sığınmacılara ilişkin açıklamada bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Sağlıklı şartlarda gidecekler, tüm adımlar hazır. İktidarımızda bu sürecimiz 2 senede tamamlanacak” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından Suriyeli sığınmacılara ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, açıklamasında, Türkiye’de 700 bin Suriyeli bebeğin dünyaya geldiğini belirtti ve ekledi:

“Allah uzun ömürler versin hepsine. Biz meseleye ülkemizin geleceği gözüyle bakıyoruz. Evet, her milletin en büyük zenginliği bebekleridir. Bu bebekler de yıkık dökük Suriye’nin zenginliğidir.

Suriye’nin yeniden ayağa kalkması için, evlatları vatanına dönmelidir. Ancak hep söyledim yine söyleyeceğim, ucuz bir ırkçı tavırla değil, düzgün, devlet aklıyla yapılacak iştir bu.

Sağlıklı şartlarda gidecekler, tüm adımlar hazır. İktidarımızda bu sürecimiz 2 senede tamamlanacak. Bu şartlar da AB fonlaması ile, bizim garantörlüğümüzde oluşturulacak. Davul zurna ile gidecekler.”

Paylaşın

CHP’li Öztrak: Enflasyonu Kısa Sürede Tuş Edeceğiz

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin yükselen enflasyona karşı çözüm önerilerine ilişkin Cumhuriyet gazetesinden Sefa Uyar’a açıklamalarda bulundu. Strateji ve Planlama Teşkilatı (SPT) gibi kurumlarla ekonomide güven sağlayacaklarını vurgulayan Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’nin ekonomi politikalarını eleştirdi. 

İktidarın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” politikasıyla enflasyonu bilerek yükselttiğini vurgulayan Öztrak, “Eylülden itibaren Merkez Bankası talimatla faiz düşürdükçe, hem döviz kurları hem enflasyon azdı. Erdoğan o dönemde sürekli açıklamalar yaparak piyasalardaki ateşe odun taşıdı. Aralık sonunda model dedikleri safsata taşınamaz noktaya gelince, bu kez doğrudan kumanda ekonomisine geçtiler. İhracatçının dövizine el koydular” ifadelerini kullandı.

Bugün faizlerin geçen ağustosun üzerinde olduğunu söyleyen Öztrak, şöyle konuştu:

“‘Düşürdük’ dedikleri dolar kuru, yeniden tarihi zirvesine yaklaşıyor. Altı ay boyunca döviz kurlarını tutmak için bütçeden harcanan milyarlarca lira, satılan millete ait milyarlarca doların üstüne bir bardak soğuk su içildi. Tüketici Enflasyonu, Eylül 1998’den bu yana, Üretici Enflasyonu ise Şubat 1995’ten bu yana, en yüksek seviyeye çıktı. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 140’a dayandı.”

Ekonomide yaşananların güven eksikliğinden kaynaklandığını belirten Öztrak, “İlk adımı milletimiz atacak, sandıkta kendisini ezen bu liyakatsiz yönetimi evine gönderecek. Bunun ardından biz, demokrasi aşığı ortaklarımızla, daha önce ülkeyi krizden çıkaran kadrolarımızla göreve gelip enflasyon canavarını kısa sürede tuş edeceğiz” dedi.

‘SPT’yi kuracağız’

İktidara geldiklerinde yapacaklarını anlatan Öztrak, şunları kaydetti:

“Merkez Bankası’nın başına derhal liyakatli bir ismi atayacağız. Kuracağımız SPT teşkilatıyla küresel gelişmeleri ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini de göz önüne alarak bütüncül bir yaklaşımla, ulusal, bölgesel ve sektörel çerçevede strateji, reform, plan ve programları hazırlayıp uygulayacağız. Ekonominin gerçek fotoğrafı çekmek için Durum ve Hasar Tespit Komisyonu’nu kuracağız.”

‘ÖTV’siz mazot’ vaadi

Çiftçiler için yapacaklarını da aktaran Öztrak, şunları anlattı:

“Ziraat Bankası sadece çiftçiye, Halk Bankası da sadece esnafa avantajlı kredi sağlayacak. Çiftçiye elektik, gübre, yem gibi girdileri ucuza vereceğiz. Çiftçi tohumu atarken hasatta ne kazanacağını bilecek. Taban fiyatı, maliyet ve makul kârı karşılayacak şekilde önceden açıklayacağız. Kuracağımız güneş enerjisi tesislerinin üreteceği enerjiyi Çiftçi Kooperatiflerine ücretsiz vereceğiz. Tarımsal üretimde kullanılan mazottan ÖTV almayacağız.”

Paylaşın

Vatandaşların Bankalara Borcu 4 Yılda Yüzde 237 Arttı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin 9 Temmuz 2018 tarihinde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçmesinden bugüne dek yaşanan gelişmeleri rapor haline getirdi. “Tek Adam Rejimi’nin 4. Yılı Raporu” ismi ile derlenen rapor, ülkedeki yıkımın boyutunu gözler önüne serdi.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre CHP’li Bulut, “İşsizlikten icra dosyaları sayısına, iç ve dış borçlardan vatandaşın ve KOBİ’lerin bankalara olan borçlarına, hukuktan özgürlüklere Türkiye her alanda büyük bir yıkım yaşıyor. Tek adam rejiminde hangi ekonomik göstergeye baksak çöküş görüyoruz. Vatandaşın ve KOBİ’lerin bankalara olan borçları neredeyse 3’e katlandı. Milli gelir milyarlarca lira kayba uğradı, kişi başına düşen gelir azaldı” ifadelerini kullandı.

‘Milli gelir düştü’

CHP’li Bulut’un raporunda yer alan değerlendirmeler şöyle:

“2018’de dünyanın en büyük 17. ekonomisi olan Türkiye, 2021 sonu itibarıyla 21. sıraya geriledi. 891,8 milyar dolar olan milli gelir 793 milyar dolara düştü. Milli gelir, 98 milyar dolar kayba uğradı. Kişi başı milli gelir 10 bin 694 dolar iken, 9 bin 374 dolara indi. Merkez Bankası, borçlar düşüldükten sonra net 36 milyar dolar rezerve sahipken, tek adam rejiminin ardından eksi 54,5 milyar dolara geriledi.

‘6,24 TL olan benzinin litresi 25 TL’yi aştı’

2018 Haziran’da bir dolar 4,60 TL iken bugün 17,21 TL. Bir euro 5,35 TL iken bugün 17,56 TL oldu. Akaryakıta zam yağdı. 6,24 TL olan benzinin litresi, bugün 25,32 TL’ye. 5,69 TL olan motorinin litresi, bugün 24,74 TL’ye yükseldi. Bir TL olan 200 gram ekmeğin fiyatı 4 TL’ye yükselerek 4 kat arttı. 58 TL olan kuşbaşı etin kilosu, bugün 136 TL’den satılıyor.

‘Enflasyonda 6. sıradayız’

Yıllık enflasyon 2018’de yüzde 20,3 iken, TÜİK rakamıyla yıllık yüzde 78,85 oldu. Yaşam pahalılığında Venezüela, Sudan, iflas etmiş Lübnan, savaştaki Suriye, Zimbabve’nin ardından dünyada 6. sıradayız.

‘Vatandaşların bankalara borcu yüzde 237 arttı’

2018 sonunda Hazine’nin iç ve dış borçları toplam bir trilyon 67 milyar 115 milyon TL iken bugün 3 kattan fazla artarak 3 trilyon 363 milyar 604 milyon TL’ye yükseldi. Yurttaşların Haziran 2018’de bankalara olan borcu 526 milyar lira düzeyindeyken 2022 Mayıs’ında bir trilyon 284 milyar liraya yükseldi. Yüzde 237 oranında arttı. KOBİ’lerin borcu 550 milyar TL iken bir trilyon 506 milyar oldu. Borç 3’e katlandı.

İcra dosyalarında artış

Türk-İş, Haziran 2018’de 4 kişilik ailenin açlık sınırını bin 714 TL olarak hesaplamıştı. Bu rakam, 6 bin 319 liraya yükseldi. 2018 sonunda icra dairelerinde 18 milyon 680 bin olan dosya sayısı, 1 Temmuz itibarıyla 23 milyon 826 bine çıktı.

2018’de 49 milyon 43 bin 763 kutu olan antidepresan kullanımı, 2021’de 59 milyon 641 bin 14 kutuya yükseldi. Antidepresan kullanımı 5 milyon kutudan fazla arttı.

Türkiye, 2018’de Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 113 ülke içinde 101. sırada yer alıyordu. 2021’de ise 139 ülke arasında 117. sıraya geriledi. 210 ülke ve bölgenin karşılaştırıldığı 2018 yılındaki Dünya Özgürlükler Raporu’nda haklar anlamında ‘özgür olmayan’ ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye’ye, son raporda da yine aynı kategoride yer verildi.

İşsizlik

Tek adam rejimi öncesinde gerçek işsiz sayısı 6 milyon 864 bin kişi iken 8 milyonu aştı. Yaklaşık bir milyondan fazla kişi işsizler ordusuna katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Kabinesi’nden bugüne dek pek çok isim ya ‘görevden affını’ istedi veya görevden alındı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ‘görevden affını’ isteyen ve görevden alınan isimler oldu.

Sistemin ilk Kabinesin’deki 7 kişi gitti. Hatta Berat Albayrak’ın yerine gelen Lütfi Elvan da görevden affını istedi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, 28 Şubat Sürecinde Okuldan Atılan Öğretmen İle Görüştü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Sayın Selvi Kılıçdaroğlu, 28 Şubat sürecinde öğretmenlik mesleğinden atılan Sultan Kara ve ailesini Ankara’daki evlerinde ziyaret etti.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, “Gergin bir toplumdan; birbirini anlayan, birbirini kucaklayan bir topluma dönüşmek istiyoruz. Bununda öncülüğünü yapmak gerekiyor, çaba harcamak gerekiyor, geçmişteki yaraları bir şekliyle tedavi etmek gerekiyor. İnsanlar mağdur edildi, mağduriyetleri dolayısıyla bizim helalleşmemiz ve onların mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor” cümleleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“Bugün, eşim Selvi hanımla birlikte; bir öğretmenimizin sabah kahvaltısındaydık. Önce bizi kabul ettikleri için kendilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Öğretmenimiz, 28 Şubat mağduru bir öğretmen. 16 aylık öğretmenlik yapabilmiş ancak. Birinci sınıftaki çocuklara verdiği önem, verdiği değeri anlattı. Onlara nasıl kucak açtığını ifade etti. Yedi müfettişin kendisini nasıl sorguladığını ve sonra görevine son verildiğini, çantasını alarak sınıftan ayrıldığı zaman çocuklara en azından kendisine yapılanı hissettirmemek için özel çaba harcadığını da ifade etti.

“Bu meseleyi sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor”

Devletin, yapılan bu haksızlıklar dolayısıyla; haksızlığa uğrayanlarla helalleşmesi lazım. Bir hata yaptık, bu hatanın telafi edilmesi lazım. Sıradan bir hata değil, insanların hayatlarıyla oynuyorsunuz, gelecekleriyle oynuyorsunuz. Bunun telafi edilmesi lazım. Bunun için de bizim, toplumun, herkesin öncülük etmesi lazım. Medyanın öncülük etmesi lazım. Geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için hepimizin bir şekliyle mücadele etmesi gerekiyor.

Bu meseleyi sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor. Güncel politikalarla değil, günlük politikalarla değil, sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor ve kalıcı olarak çözmemiz gerekiyor. Bu sorunu kalıcı olarak çözdüğünüz andan itibaren zaten; devlet olarak o insanlarla helalleşmiş olursunuz. Bizim amacımız da bu ve bunu gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız.”

Sultan Kara, 28 Şubat 1997’de Ankara’da Ulubey İlköğretim Okulu’nda görevli olduğu dönemde “başörtüsü” gerekçe gösterilerek meslekten atılmıştı. Kara 2012 yılında, “Bize bunları yaşatanların tamamı bunun hesabını vermelidir. Bizden önce özür dilenmeli, sonrasında da haklarımız iade edilmelidir” açıklamasında bulunmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, dün FETÖ kumpası Balyoz davasında 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra beraat eden Emekli Tümamiral Deniz Kutluk’u da Ankara’daki evinde ziyaret etmiş, “Terör örgütü ile birlikte askerlere kumpas kuranlardan hesabını soracağız” demişti.

Paylaşın

CHP Tüm Yaz Sahada Olacak: İlk Mitingin Adresi Belli Oldu

Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında önceki gün toplanan CHP MYK’da, TBMM’nin tatile girmesiyle saha çalışmalarının artırılması kararı alındı. CHP, her salı farklı bir ilde grubunu toplayacak.

CHP MYK, önceki gün Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre, toplantıda TBMM’nin tatile girmesiyle saha çalışmalarının artırılması kararı alındı.

Bu kapsamda, Meclis’in kapalı olduğu süreçte Kılıçdaroğlu, 18 Temmuz’dan sonra her salı farklı bir ile gidecek, saat 13.30’daki grup toplantıları partili milletvekillerinin de katılımıyla Meclis açıkmış gibi sürecek. Toplantılar ilin durumuna göre açık havada ya da kapalı salonlarda yapılacak.

MYK toplantısında konuya ilişkin “Devamlı halkın arasında olacağız” dediği öğrenilen Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerine de grup toplantısı sonrası gittikleri ilde saha çalışmaları yapmalarına yönelik talimat verdiği belirtildi. Milletvekillerinin saha çalışmaları kapsamında kanaat önderlerine, meslek örgütlerine, odalara ve esnaf ziyaretine gideceği aktarıldı.

Miting 24 Temmuz’da

Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de başlattığı ve İstanbul’da sürdürdüğü Milletin Sesi mitinglerine de 24 Temmuz’da Balıkesir’de devam edeceği öğrenildi. Mitingde yine Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye farklı kesimlerden yurttaşların çıkartılacağı ve konuşma yapacağı belirtildi.

Ziyaretler sürecek

Öte yandan, her salı yapacağı konuşmalar haricinde Kılıçdaroğlu’nun il ziyaretlerini de sürdüreceği; muhtarlar, kanaat önderleri buluşmaları gibi programlarını sürdüreceği belirtildi.

Grup toplantısının yapıldığı ilde saha çalışmalarını tamamlayan vekillerin ise illerine döneceği ve buralarda da seçmenlerle bir arada olacağı kaydedildi. Vekillerin ayrıca nisan döneminde olduğu gibi farklı illere de çıkartmalar yapabileceği öğrenildi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan ‘5’li Çete’ Açıklaması: Haber Yollamayı Bırakın

‘5’li çete’ olarak nitelendirdiği şirketler hakkında yeni bir açıklama yapan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yeni bir paylaşımda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, açıklamasında, “5’li çete ile aramı bulmaya yeltenen sermayedar, holding, piyasa, kim olursa olsun pişman olur; bu böyle biline. Şimdi varsa cesaretiniz, gelin beni ikna edin. Ama haber yollamayı bırakın” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun “5’li çete” nitelendirmesiyle Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyon Grup, Kolin Holding ve Makyol Grubu şirketlerini hedef alıyor.

Bir süredir 5’li çete olarak nitelendirdiği şirketler hakkında açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu’na karşılık Cengiz Holding’in patronu Mehmet Cengiz, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu iş yerlerini görmeye çağırmıştı. Ancak CHP, Cengiz’den gelen talebi reddetmişti.

Mehmet Cengiz, söz konusu talep ve aldığı cevabı, “Sayın Kılıçdaroğlu inanıyorum ki yanlış bilgilerle konuşuyor. Yanlış belgeler var elinde. Biz ona kendisine de haber gönderdik. ‘Gel kardeşim gezdirelim, yaptığımız işleri gör, ondan sonra çete yakıştırmasını yap.’ Ama öyle bir imkan olmadı” ifadeleriyle açıklamıştı.

Adı geçen şirketlerin daha önce de aracılar üzerinden Kılıçdaroğlu ile görüşme taleplerini ilettikleri kulislere yansımıştı. CHP ise görüşme taleplerine kapıyı kapatmıştı.

Paylaşın

Altılı Masanın Adayını Açıklamadan Önce Yapacağı Hamle Belli Oldu

Kulislerden alınan bilgilere göre 6 muhalefet partisi parlamenter sisteme geçiş süreci için bir protokol hazırlayacak. Son şeklini liderlerin vereceği protokol hazırlanıp imzalanmadan muhalefetin cumhurbaşkanı adayı açıklanmayacak.

HaberTürk’ten Mahir Kılıç’ın haberine göre; 6 muhalefet partisinin İYİ Parti ev sahipliğinde yaptığı toplantının ana gündem başlıklarından biri geçiş süreci için hazırlanacak protokol oldu.

Muhalefetin cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması halinde Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişe kadar olan sürede yürütme, bürokrasi, kamu kurumlarının işleyişi ve geçiş sürecinin ne kadar olacağına dair bir protokol hazırlanacak. Her parti önce kendi içinde bu konuyu çalışacak ardından liderler protokole son şeklini verecek.

Saadet Partisi’nde 7 Ağustos’ta yapılacak zirveye yetiştirilmesi beklenen geçiş süreci çalışmaları ve bu çalışmalar neticesinde hazırlanacak protokol geçiş sürecinin yol haritası olacak.

O protokolde cumhurbaşkanı seçilecek kişinin kullanmamayı taahhüt edeceği yetkiler de yer alacak. Bu durumda teknik olarak sistem henüz değişmemiş olsa da fiili olarak Cumhurbaşkanı olan kişi bazı yetkilerini kullanmayacak.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan TÜİK’e ‘Enflasyon’ Tepkisi

TÜİK’in açıkladığı haziran ayı enflasyon rakamlarına tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Pazar, market ortada. TÜİK’in bu yalanı, emeklinin, memurun cebinden çalmak demektir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“ENAG yıllık %176 enflasyon açıkladı, TÜİK %79. Pazar, market ortada. TÜİK’in bu yalanı, emeklinin, memurun cebinden çalmak demektir. Erdogan için suç işlemeyi bırakın, sorumlusu siz olacaksınız!”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran’a ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Buna göre Haziran’da enflasyon bir önceki aya göre (aylık enflasyon) yüzde 4,95 arttı.

Bir önceki yılın aynı ayına göre (yıllık enflasyon) yüzde 78,62’e yükseldi. Aralık ayına göre de yüzde 42,35 olarak ölçüldü. TÜİK, Mayıs enflasyonuyla birlikte yayınlamayı durdurduğu ürün madde sepetini bu ayda da yayınlamadı.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 175,55

Enflasyon Araştırma Grubu ise Haziran ayı enflasyonunu yıllık yüzde 175,55 olarak duyurdu. ENAG’a göre aylık bazda ise enflasyon yüzde 8,3 olarak gerçekleşti.

Enflasyon Araştırma Grubu, TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en düşük aylık artışın yüzde 0,8, aylık en fazla yükselişin ise yüzde 16,51 ile konut kaleminde gerçekleştiğini belirtti.

Citigroup tarafından yapılan bir analize göre enflasyon Kasım ayına kadar yıllık yüzde 80 seviyelerinde takip edecek. Yıl sonunda baz etkisiyle yüzde 65’lere gerileyecek.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Mayıs ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Enflasyon düşüş eğilimine girmiştir” demişti. Mayıs ayında enflasyon oranı yüzde 73,5 olarak açıklanmıştı.

20 ekonomide en yüksek enflasyon Türkiye’de

Bloomberg HT’nin haberine göre Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinde açık ara en yüksek enflasyona sahip ülke. Türkiye’nin ardından ikinci sırada yüzde 51,27 ile uzun süre ekonomik kriz ile mücadele eden Arjantin geliyor.

Paylaşın

Altı Muhalefet Partisinden Ortak Açıklama: Mücadele Kararlılığı Vurgusu

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nden oluşan altılı masada İYİ Parti’nin ev sahipliğinde beşinci kez bir araya geldi. Toplantının ardından altı lider ortak bir açıklama yayınladı.

Haber Merkezi / Açıklamada “Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Altı parti tarafından yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde:

“Ülkemize ve milletimize ağır ekonomik, sosyal ve psikolojik bedeller ödeten Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin açtığı yaraları sarabilmek, hukukun üstünlüğünü ve siyasi ahlakı yeniden tesis edebilmek için büyük bir kararlılıkla başlattığımız işbirliği sürecinin beşinci toplantısını bugün İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.

İktidarın milletimizi kutuplaştırarak birbirine hasım ilan eden bu kutuplaşma üzerinden çıkar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli siyasetinin karşısında huzurun hâkim olduğu “Yarının Türkiyesi’ni” inşa etmeye kararlıyız.

Bu vesileyle, bundan tam 29 yıl önce Madımak ve Başbağlar’da yitirdiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, yaşananlardan ders çıkararak, nice acı tecrübeleri yaşamamıza sebep olmuş bu siyaset anlayışını ve bu nefret dilini reddettiğimizi ve memleketimizde toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Bugünkü toplantımızda, işbirliğimizin geldiği aşamayı, milletimizin gündemindeki sıkıntıları ve o sıkıntıları çözmek üzere atılacak yeni adımları ele aldık.

Altı siyasi partinin Genel Başkanları olarak, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatımız” ile “Temel İlkeler ve Hedefler” metnimizi daha önce milletimizle paylaşmıştık. Ayrıca, görevlendirdiğimiz Seçim Güvenliği ve Kurumsal Reformlar Komisyonlarının çalışmaları da kamuoyunun takdirine sunulmuştur.

Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu çalışmalarını düzenli bir şekilde sürdürmektedir.

İktidarın son dönemde devreye sokmaya çalıştığı politikaların dünyaya kapalı ve otoriter bir yapının kalıcı nitelik kazanması hedefine dönük olduğu açıktır. Bu çerçevede, BDDK’nın geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararlar da açık bir şekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol sistemine geçişin adımları olarak görülmektedir.

Siyasi iktidar tarafından Haziran ayında TBMM’ye sunulan ek bütçe ise ekonomi politikalarının iflasının itirafıdır. İktidar, tercihini bir kez daha enflasyonla ve işsizlikle mücadeleden, çiftçinin, memurun ve emeklilerin dertlerinden değil yandaş müteahhitlerinden ve faiz lobilerinden yana yaptığını açıkça göstermiştir.

Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Kurallı, verimli, rekabetçi, istihdamı önceleyen bir ekonominin güvencesi olarak, yüksek enflasyon ve işsizliği bitirmeye, çiftçimizi, emekçimizi, sanayicimizi, esnafımızı, memurumuzu ve emeklimizi refaha kavuşturmaya; milletimizin hiçbir ferdini açlık sınırının altında bir asgari ücrete mahkûm etmemeye kararlıyız.

Öte yandan, TBMM gündemindeki, özünde sansür niteliği taşıyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan ederek cezalandırmaya ve demokratik seçim ortamını zedelemeye odaklanmıştır. Dezenformasyon yasasının ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir. Basın ve ifade özgürlüğünü savunma konusundaki kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz.

Türk dış politikasında ise son yıllarda kişisel ve tepkisel tercihlere bağlı olarak yaşanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzluğun son örneği, NATO’nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüştür. Türkiye’nin haklı taleplerini somut güvencelere bağlamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılması dışında herhangi bir değer taşımamaktadır.

Bu çerçevede dış politikayı şahsi menfaatlere göre değil, millî menfaatlere göre yöneteceğiz. Türkiye’yi itibarı sarsılan değil; sözü dinlenen, saygın ve bölgesinin en güçlü ülkesi yapacağız.

Bir kez daha altını çizmek isteriz ki;

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçtiğimiz 2018 yılından bu yana sadece siyasi iktidarın ve bir avuç azınlığın memnun olduğu, vatandaşlarımızın ise feryat ve isyan ettiği, adaletsiz, haksız ve keyfi uygulamalarla, çarpık ve gayri ahlaki kriterlerle karşı karşıyayız.

Ülkemizin yaşadığı, özellikle son dört yıldır katlanarak artan ve milletimize ağır bir yük hâline gelen tüm sorunların kaynağında, tek bir kişinin ve onun belirlediği dar bir zümrenin tahakkümünü esas alan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi vardır.

Bu sorunları aşabilmenin yolu, siyasi iktidar ve ortaklarının tüm gündem değiştirme çabalarıyla yıpratmaya çalıştıkları Cumhuriyet değerlerimize ve demokratik hukuk devleti ilkelerine sımsıkı sarılarak millî egemenliğimizi esas alan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” yine milletimizin teveccühü ile hayata geçirmek üzere, seçim sandığının bir an evvel milletimizin önüne getirilmesidir.

İşte bu nedenle, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedefimiz:

Mahkûm edildikleri işsizlik ve baskı altına alınmaya çalışılan özgürlükler de dahil olmak üzere, gençlerimizin önündeki tüm engelleri kaldırıp, hayallerine kavuşabilmelerini sağlamaktır.

İşletmelerimizin yurt dışı ile rekabet edebilmeleri ve hem ulusal hem de uluslararası piyasalarda marka değeri oluşturmalarına destek olmaktır.

Esnafımızın, üreticimizin, sanayicimizin ve çiftçimizin, tüketiciye, uygun fiyata kaliteli ürün sunabilmesi, ürettiğinden kazanabilmesidir.

Memurumuzun, işçimizin, emeklilerimizin hak ettiği yaşam kalitesine kavuşmasıdır.

Kapsayıcı politikalarla yoksulluğun, özellikle de kadın ve çocuk yoksulluğunun sonlandırılması, milletimizin her bir ferdinin refahtan adil pay almasını sağlamaktır.

Özetle, sadece yönetim sisteminin değil, topyekûn hayatlarımızın değişmesidir. Milletçe hak ettiğimiz, 21’inci yüzyıla yakışır, mutlu ve refah içinde bir Türkiye’ye kavuşmaktır.

Bilinmesini isteriz ki;

Altı siyasi partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır.

Bir kez daha ilan ediyoruz ki;

Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır.

Bu vesileyle, 9 Temmuz 2022’de idrak edeceğimiz Kurban Bayramının aziz milletimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.”

Paylaşın