Çocuklarda oyun bağımlılığı, çocukların oyunlara aşırı derecede bağlılık geliştirmesi ve bu durumun günlük yaşamlarını, sosyal ilişkilerini, akademik başarılarını, fiziksel ve zihinsel sağlıklarını olumsuz yönde etkilemesi durumudur.
Haber Merkezi / Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2018’de “Oyun Oynama Bozukluğu” (Gaming Disorder) olarak bu durumu Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’na (ICD-11) eklemiş ve bir sağlık sorunu olarak tanımıştır.
Çocuklarda Oyun Bağımlılığının Nedenleri:
Dijital Oyunların Tasarımı:
Bağımlılık Yaratıcı Mekanikler: Çoğu video oyunu, ödül sistemleri (örneğin, puanlar, seviyeler, nadir eşyalar), sürekli yenilenen içerik ve sosyal etkileşim unsurlarıyla bağımlılık yaratacak şekilde tasarlanır. Bu, çocukların oyuna daha fazla zaman ayırmasına neden olur.
Erişim Kolaylığı: Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar sayesinde çocuklar oyunlara her an, her yerde ulaşabilir.
Psikolojik ve Duygusal Faktörler:
Kaçış Mekanizması: Çocuklar, stres, kaygı, aile içi sorunlar veya okul baskısı gibi gerçek dünya problemlerinden kaçmak için oyunlara yönelebilir. Oyunlar, sanal bir dünyada başarı ve kontrol hissi sağlar.
Düşük Özdenetim: Çocukların prefrontal korteksi (özdenetim ve karar verme merkezi) henüz tam gelişmemiştir, bu da oyun süresini sınırlamalarını zorlaştırır.
Duygusal Boşluk: Yetersiz sosyal bağlar veya yalnızlık hissi, çocukları oyunların sunduğu sanal topluluklara yöneltebilir.
Aile ve Çevre Faktörleri:
Ebeveyn Denetiminin Eksikliği: Ebeveynlerin oyun sürelerini sınırlamaması veya oyun içeriklerini denetlemeden serbest bırakması bağımlılığı tetikleyebilir.
Rol Model Etkisi: Ebeveynlerin veya büyük kardeşlerin aşırı ekran kullanımı, çocuklarda benzer davranışları normalleştirebilir.
Sosyal İzolasyon: Arkadaş çevresi eksikliği veya pandemi gibi durumlar, çocukların oyunlara daha fazla yönelmesine neden olabilir.
Toplumsal ve Kültürel Faktörler:
Teknoloji Odaklı Kültür: Toplumda teknolojinin yüceltilmesi ve oyunların popüler kültürün bir parçası haline gelmesi, çocukların oyunlara ilgisini artırır.
Reklam ve Medya: Oyun şirketlerinin agresif pazarlama stratejileri, çocukları hedef alarak oyunları cazip hale getirir.
Biyolojik Faktörler:
Dopamin Salınımı: Oyunlar, beyinde dopamin salgısını tetikleyerek haz ve ödül hissi yaratır. Bu, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda bağımlılık riskini artırır.
Oyun Bağımlılığının Belirtileri:
Oyun oynamaya aşırı zaman harcama ve diğer aktiviteleri ihmal etme.
Oyun oynama düşüncesiyle sürekli meşgul olma.
Oyun süresi kısıtlandığında öfke, huzursuzluk veya kaygı gibi yoksunluk belirtileri.
Akademik başarıda düşüş, sosyal ilişkilerde zayıflama.
Fiziksel sorunlar (örneğin, göz yorgunluğu, uyku bozuklukları, hareketsizlik).
Çözüm Önerileri
Ebeveyn Denetimi ve Rehberliği:
Süre Sınırlamaları: Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi, 2-5 yaş için günde 1 saat, 6-12 yaş için ise 2-3 saat ekran süresi önerir. Ebeveynler, bu sınırları net bir şekilde belirlemeli ve uygulamalıdır.
Oyun İçeriği Kontrolü: Oyunların yaşa uygun olup olmadığını kontrol etmek için ESRB veya PEGI gibi derecelendirme sistemlerini kullanın.
Açık İletişim: Çocukla oyunların neden sınırlandırıldığı hakkında konuşun ve onların ilgi alanlarını anlamaya çalışın.
Alternatif Aktiviteler Sunma:
Fiziksel Aktiviteler: Spor, dans veya açık hava oyunları gibi fiziksel aktiviteler teşvik edilmelidir. Bu, hem dopamin salgısını doğal yollarla sağlar hem de hareketsizliği azaltır.
Sosyal Etkileşim: Çocukların akranlarıyla yüz yüze vakit geçirebileceği kulüpler, hobi grupları veya aile aktiviteleri düzenlenmelidir.
Yaratıcı Faaliyetler: Resim, müzik veya el sanatları gibi yaratıcı uğraşlar, çocukların ilgisini oyunlardan uzaklaştırabilir.
Psikolojik ve Eğitimsel Destek:
Psikolojik Danışmanlık: Bağımlılık ciddi bir boyuttaysa, bir çocuk psikoloğu veya terapistten destek alınabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bağımlılıkla başa çıkmada etkilidir.
Zaman Yönetimi Eğitimi: Çocuklara zaman yönetimi becerileri öğretilerek oyun sürelerini kontrol etmeleri sağlanabilir.
Okul Desteği: Okul danışmanlarıyla iş birliği yaparak çocuğun akademik ve sosyal sorunları ele alınabilir.
Teknolojik Araçların Kullanımı:
Ebeveyn Kontrol Uygulamaları: Qustodio, Net Nanny veya Google Family Link gibi uygulamalar, ekran süresini izlemek ve sınırlamak için kullanılabilir.
Oyun İçi Sınırlar: Bazı oyunlarda yerleşik süre sınırlama veya ödül kısıtlama özellikleri bulunur; bunları aktive edin.
Aile İçi Bağların Güçlendirilmesi:
Birlikte Zaman Geçirme: Ailece oyun geceleri, geziler veya ortak hobiler, çocuğun yalnızlık hissini azaltır ve oyunlara olan bağımlılığı kırabilir.
Pozitif Rol Model: Ebeveynler kendi ekran kullanımlarını sınırlandırarak çocuklara örnek olmalıdır.
Eğitim ve Farkındalık:
Medya Okuryazarlığı: Çocuklara, oyunların bağımlılık yaratıcı mekaniklerini anlamaları için medya okuryazarlığı eğitimi verilebilir.
Okul Programları: Okullarda oyun bağımlılığına karşı farkındalık seminerleri düzenlenmelidir.

































