Demansın Erken Uyarı İşaretlerini Nasıl Tanıyabiliriz?

Herkes zaman zaman unutkanlık yaşar. Cüzdanınızı kaybedebilir, sevdiğiniz birini doğum gününde aramayı unutabilir veya bir odaya neden girdiğinizi hatırlamakta zorluk çekebilirsiniz; bunların hepsi stresli veya yeterince uyuyamıyorsanız başınıza gelebilir.

Haber Merkezi / Ancak yaşlandıkça beyniniz de yaşlanır ve bu da hafızanızda boşluklar oluşturma riskini artırır. Hafızanızdaki değişiklikler yaşam kalitenizi etkilemeye başlıyorsa, bunamanın erken uyarı işaretlerini yaşıyor olabilirsiniz.

Demans (Bunama), hafızayı, düşünmeyi, yargılamayı ve günlük görevleri yerine getirme yeteneğini etkileyen nörolojik (beyinle ilgili) durumlar için kullanılan bir şemsiye terimdir.

Demansın yaşlanmanın normal bir parçası olmadığını belirtmekte fayda var. Yaşlandıkça bazı ayrıntıları unutmak normal olsa da, demans çok daha fazla unutmaya neden olur.

Günlük hayatı etkileyen unutma: Bunamanın belirgin uyarı işaretlerinden biri, yeni öğrendiğiniz bilgileri unutmanız ve daha sonra hiç hatırlamamanızdır: Yeni anılar oluşturmada zorluk çekme, ev adresiniz, telefon numaranız veya eşinizin adı gibi önemli bilgileri unutma, almanız gereken ilaçların veya gitmeniz gereken randevuları kaybetme gibi…

Planlama ve problem çözmede zorluk: Plan yapma, talimatları takip etme ve günlük sorunları çözme demansla daha zor hale gelebilir: Faturaları ödemeyi unutma, okuma veya oyun oynama gibi aktivitelere konsantre olmada zorluk, haritadaki talimatları veya yemek kitabındaki tarif talimatları takip edememe gibi…

Tanıdık görevleri tamamlamada sorun: Demans, günlük rutininize bağlı kalmanızı ve aşina olduğunuz görevleri bitirmenizi zorlaştırabilir: Telefonu veya uzaktan kumandayı kullanma, yemek hazırlama, bir mağazaya gitme, giyinme veya dişleri fırçalama, hobilerle ilgilenme gibi…

Zaman ve tarihi unutma: Demansla birlikte zaman bulanıklaşmaya başlar: Bir yere nasıl gittiğinizi hatırlamama, başkasının evine kendi eviniz olduğunu düşünerek girmeye çalışma, kış olduğunu sanmak ama aslında yaz gibi…

Görme ve uzamsal yeteneklerdeki değişiklikler: Yaşlandıkça, yakını görememek veya katarakt gibi bazı görme değişikliklerinin olması normaldir. Ancak bunamayla ilişkili görme sorunları daha ciddi olabilir. Bunun nedeni, beyin dokusunun doğrudan gözlere bağlı olmasıdır. Bunama beyin hücrelerinize zarar verdiği için, görüş ve mekansal yönelim de tehlikeye girebilir.

Sonuç olarak şu değişiklikleri fark edebilirsiniz: Kelimeleri okumada sorun, yürümekte zorluk, mesafeyi veya bir şeyin bir diğerinden ne kadar uzakta olduğunu anlamada zorluk, iki renk arasındaki farkı anlayamama, sık sık bir şeyleri düşürmek veya eşyalara takılma gibi…

Konuşurken veya yazarken kelimeleri unutmak: Demansınız varsa iletişim zorlaşabilir. İletişim sorunları şunlara yol açabilir: Ne söylediğini unutma, cümlenin ortasında konuşmayı bırakma, birden fazla kez tekrarlama, başka birinin ne söylediğini anlamakta zorlanma, bir kelimenin anlamını yanlış hatırlama, anlam ifade etmeyen kelimeler söyleme gibi…

Sık sık eşyaları kaybetme: Bunama ile ilişkili unutma, eşyaları kaybetmenizi ve onları tekrar bulamanızı zorlaştırabilir: Telefonu veya kitabını bir odada bırakmak ve adımları geri izleyememe, saati veya mücevherleri buzdolabına koyma, gereksiz veya kırık eşyaları toplama gibi…

Karar verme yeteneği: Karar verme yeteneği genellikle bunama ile azalır: Tuvaleti kullandıktan sonra elleri yıkamama, evcil hayvana bakmayı unutma, kalabalık bir caddede yolun karşısına geçmeye çalışma, fırtınalı havalarda şort veya atlet giyme gibi…

İlişkilerden ve aktivitelerden çekilme: Aile ve arkadaşlarla toplantılardan kaçınma, hobilere olan ilginin kaybolması, yürüyüşe çıkmayı atlama, haberleri takip edememe gibi..

Duygusal ve davranışsal değişiklikler: Demans sadece düşüncelerinizi etkilemez. Hissetme veya davranış biçimlerinde de değişiklikler yaygındır: Hızlı ruh hali değişimleri, kolayca üzülme, sinirlenme veya tedirgin olma, kaygı veya depresyon belirtileri yaşama, başkalarına karşı korkak veya şüpheci olma, geceleri uyku kaybı veya gün içinde aşırı yorgunluk, olmayan şeyleri hayal etme veya görsel halüsinasyonlar görme gibi…

Paylaşın

Günde 10 Saatten Fazla Oturmak Demans Riskini Artırıyor

Genç yetişkinlerin demans (bunama) konusunda endişelenmelerine gerek yoktu. Ancak genç nüfus arasında artan demans vakaları, herkesi bilişsel sağlık konusunda yanlış yapılan şeylere odaklanmaya zorladı. 

Haber Merkezi / Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre dünya genelinde şu anda 55 milyon kişi demansla yaşıyor. DSÖ ayrıca her yıl yaklaşık 10 milyon yeni vakanın rapor edildiğini belirtiyor.

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre, özellikle günde 10 saatten fazla oturmayı içeren yaşam tarzının demans riskini artırdığını ortaya koydu.

JAMA üzerine yapılan araştırma, çalışma saatlerinde sıklıkla görülen hareketsiz yaşam tarzının demansı tetikleyebileceğini daha net ortaya koydu. Çalışma için araştırmacılar, Birleşik Krallık Biobank’tan 60 yaş ve üzeri 49 bin 841 yetişkinin verilerini elde etti.

Araştırmacılar, katılımcıların bileklerine takılan ivmeölçerden elde edilen verileri analiz ettikten sonra çalışmadan şu sonucu çıkardı: Yetişkinler arasında, hareketsiz davranışlarda geçirilen daha fazla zaman, tüm nedenlere bağlı demans vakasının daha yüksek olmasıyla önemli ölçüde ilişkiliydi.

Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde biyolojik bilimler ve antropoloji profesörü David Raichlen, araştırmanın sonuçlarına ilişkin çalışmanın baş yazarı Mirror’a yaptığı açıklamada, “Bütün gün ofiste, sonra televizyonun karşısında, arabada ve bulduğumuz diğer tüm ortamlarda oturma, bunu özetliyor” ifadelerini kullandı.

Demansın erken belirtilerini göz ardı etmeyin

Hareketsiz bir yaşam tarzı önemli bir risk faktörü olsa da erken tanı, bilişsel sağlıktaki düşüşün yönetilmesine yardımcı olabilir.

Bir şeyleri veya yakın zamanda yaşanan olayları unutmak, eşyaları kaybetmek veya yanlış yere koymak, tanıdık yerlerde bile kaybolmak, zamanın nasıl geçtiğini anlamamak, problem çözmede veya karar vermede zorluk, konuşmaları takip etmekte zorluk veya kelime bulmada zorluk, zorluk gibi demansın erken belirtilerine karşı dikkatli olunmalıdır.

Tanıdık görevleri yerine getirememek ve görsel olarak nesnelere olan mesafeyi yanlış değerlendirmek (bu belirtiler WHO tarafından listelenmiştir).

Hareketsiz yaşam tarzı hayatı tehdit eden birçok hastalıkla ilişkilidir

Uzun süre hareket etmeden geçiren yaşam tarzı, sadece demansa değil, çoğu yaşamı tehdit eden farklı türde hastalıklara da davetiye çıkarıyor.

Lancet Halk Sağlığı tarafından yapılan yeni bir çalışma, kısa süreli aktivitelerin kalp krizi ve erken ölüm riskini azaltabileceğini ortaya koydu. Araştırmacılar bu sonuca, Birleşik Krallık’ta yaşayan 25 binden fazla yetişkinin verilerini yaklaşık sekiz yıl boyunca izledikten sonra ulaştı.

Paylaşın

Gün Ortası Kısa Uyku Molaları Bunama Riskini Azaltabilir

Uzun vadede beynin toplam hacminin daha büyük kalmasına yardımcı olan gün ortasında verilen kısa uyku molaları, ilerleyen yaşlarda demans (bunama) ve kalp sorunları başta olmak üzere, pek çok hastalığın ortaya çıkma riskini azaltıyor.

Gün ortası kısa uyku molaları kalp sağlığına da iyi geliyor. Bunun için haftada sadece bir ya da iki kez, gün ortasında kısa bir uyku molası vermek yeterli. Kendisini yorgun hissedenlerin, ara sıra gün ortasında 20 ila 30 dakika arasında kısa bir uyku molası vermesi, beyin ve kalp sağlığı için oldukça yararlı.

Sleep Health dergisine göre araştırmacılar, öğle uykusu ile beyin hacminin küçülmesi arasında nedensel bir ilişki kurmayı başardılar. Buna göre ara sıra şekerleme yapmak, uzun vadede beynin toplam hacminin daha büyük kalmasına yardımcı oluyor. Bu da ilerleyen yaşlarda demans (bunama) ve kalp sorunları başta olmak üzere, pek çok hastalığın ortaya çıkma riskini azaltıyor.

Çalışma için Uruguay Üniversitesi ve University College London’dan araştırmacılar, İngiltere’deki Biyobank Araştırması arşivinde kayıtlı olan ve yaşı 40 ila 69 arasında değişen 378 bin 932 kişinin verilerini analiz etti. Uzmanlar, uyuma alışkanlıkları ile genetik özellikler arasında bir bağ tespit etti.

Massachusetts General Hospital’da uyku üzerine uzmanlaşmış doktorlara göre, gün ortasındaki kısa uykunun özellikle önemli olduğu üç tip insan var: Çok erken kalkanlar, uyku bozukluklarından mustarip olanlar ve genetik olarak daha fazla uykuya ihtiyaç duyanlar.

Uzmanlara göre bazı insanlar, genetik özelliklerinden dolayı, dışarıdaki güzel havaya rağmen kendilerini yorgun hissedip uyumaya ihtiyaç duyabiliyor.

Öğle uykusunun, zihinsel yetenekleri geliştirip geliştirmediği henüz bilinmiyor. Michiganlı uyku araştırmacıları, uyku ile bilişsel yetenekler arasında neredeyse hiçbir bağ bulamadı. Uruguay’da yapılan çalışmada da uzmanlar, gün içinde kısa süreli uyuyanlarda refleks veya görsel algılama performansındaki artışa dair bir kanıta rastlamadı.

Diğer yandan Çin’de yapılan bir araştırmaya göre, yaşlılarda öğle uykusunun bilişsel yetenekleri geliştirdiği düşünülüyor. Ancak bu araştırmanın yöntem ve koşulları hakkında çok fazla ayrıntı bilinmiyor.

Öğle uykusu pek çok Batı ülkesinde hoş karşılanmazken, Japonya, Çin ve İspanya gibi ülkelerde hayli yaygın. Delaware Üniversitesi’nden Xiaopeng Ji, “Çin’de öğle uykusu, iş yerindeki birçok yetişkin ve okuldaki öğrenciler için öğle yemeği sonrası rutin programa entegre edilmiş durumda” diyor.

“Hipertansiyon” dergisinde yazılanlara göre, kısa öğle uykusu göründüğü kadar masum ve zararsız değil. Aksine: Yine Çinli uzmanlara dayandırılan bir araştırmaya göre, sık veya düzenli şekerleme yapmanın, hiç öğle uykusu uyumayanlara kıyasla, yüksek tansiyon riskinin yüzde 12 ve felç riskinin yüzde 24 daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Ancak söz konusu araştırmanın denekleri arasında çok yüksek oranda erkek, düşük eğitim ve gelir düzeyine sahip katılımcılar, düzenli olarak sigara içen ve alkol alan, uykusuzluk çeken veya “gece kuşu” olma olasılığı daha yüksek kişiler bulunuyor. Bu nedenle araştırma sonuçlarına da temkinli yaklaşmak gerekiyor.

Yüksek tansiyon ve obezite de uykululuğa yol açabilir. Obez insanların genelde uykuya daha fazla meyilli oldukları biliniyor. Arizona Üniversitesi’nden uyku araştırmacısı Michael Grandner, sağlıksız yaşamın yol açtığı pek çok hastalığın sebebi olarak gün içindeki kısa uykuları göstermenin, doğru bir yaklaşım olmadığı görüşünde: “Örneğin kötü bir gece uykusu, vücut sağlığını olumsuz etkiler. Gün içinde kestirmek, gece uykusunu telafi etmek için yeterli değildir.”

Kalp sağlığına iyi geliyor

İsviçre’de yapılan bir başka araştırmaya göre ise arada bir kestirmek, kalp sağlığına iyi geliyor. Bunun için haftada sadece bir ya da iki kez, gün ortasında kısa bir uyku molası vermek yeterli. Bochum Ruhr Üniversitesi Herne Marien Hastanesi Direktörü Dr. Hans-Joachim Trappe, “Ara sıra yapılan bir ‘şekerleme’ kardiyovasküler riskleri önemli ölçüde azaltıyor. Ancak her gün düzenli yapılan öğle uykuları için aynı şeyi söyleyemeyiz” diyor.

Özetle: Kendisini yorgun hissedenlerin, ara sıra gün ortasında 20 ila 30 dakika arasında kısa bir uyku molası vermesi, beyin ve kalp sağlığı için oldukça yararlı. Ancak uzmanlar, özellikle geceleri uykusuzluk çekenlerin, öğle uykusundan uzak durmalarının daha sağlıklı olacağını vurguluyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Multivitaminler Alzheimer’ı Önler Mi? Dikkat Çeken Araştırma

İnsanlar kendilerini zayıf hissettiklerinde genellikle multivitamin almaya başlarlar. Multivitaminler her zaman faydalı mıdır? Multivitaminlerin vücudu nasıl ve ne kadar etkilediğini hiç merak ettiniz mi? 

Haber Merkezi / Columbia Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları, üç yıl süren bir araştırmada düzenli olarak multivitamin almanın vücut üzerindeki etkilerini inceledi.

Bilim insanları araştırmayla, günde bir kez multivitamin almanın yaşla birlikte meydana gelen hafıza kaybını önleyebileceğini ortaya koydular.

American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan araştırmada, 60 yaş üstü 3500’den fazla yetişkin üzerinde çalışma yapıldı.

Bir gruptan günlük multivitamin verilirken, diğer gruba üç yıl boyunca plasebo verildi. Ardından, her yılın sonunda, katılımcıların hafızasını test etmek için bilişsel değerlendirmeler yapıldı.

Araştırma, günlük multivitamin alan katılımcıların hafızasındaki gerilemenin azaldığını buldu. Plasebo alanların hafızasındaki gerileme ise yaşla birlikte devam etti.

Araştırma ayrıca, kardiyovasküler hastalıkları olan ve günlük multivitamin alanlarda iyileşmenin daha belirgin olduğunu ortaya koydu.

Multivitaminler Alzheimer’ı önler mi?

Columbia Üniversitesi’nde Nöropsikoloji Profesörü Dr. Adam M. Brickman, araştırmanın, multivitaminlerin yaş ilerledikçe bile hafızayı korumada önemli bir rol oynayabileceğini bulduğunu söyledi.

Brickman, iyi bir beslenmenin ve takviyenin, Alzheimer gibi ciddi hastalıklara karşı bilişsel egzersizlerden daha iyi sonuç verebileceğini söyledi.

Brickman, kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde multivitaminlerin hafıza üzerinde neden daha hızlı bir etkiye sahip olduğunun ise henüz net olmadığını belirtti.

Bilim insanları, multivitamin takviyelerinin dengeli bir beslenme için iyi bir alternatif olmayacağı konusunda da uyarıyorlar.

Paylaşın

Evli Olmak, Alzheimer Ve Bunama Riskini Azaltıyor

Bunama (demans) spesifik bir hastalık olmayıp, hatırlama, düşünme veya günlük aktiviteleri yapmayı engelleyen karar verme yeteneğinin bozulması için kullanılan genel bir terimdir. Alzheimer hastalığı en yaygın türüdür. Demans çoğunlukla yaşlı yetişkinleri etkilese de, normal yaşlanmanın bir parçası değildir.

Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmaya göre evli olmak, Alzheimer ve bunama riskini azaltıyor. Hakemli bilimsel dergi Journal of Aging and Health’de yayımlanan bulgular, yaşlılıkta bekar olmanın bilişsel gerileme riskini artırdığı anlamına geliyor.

Araştırma, Norveç devletinin sağlık kayıtlarında yer alan 44 ila 68 yaşındaki 8 bin 706 yetişkinin verileri üzerinden yapıldı. Araştırma ekibi öncelikle bu yaşlı yetişkinlerin medeni durumlarını not etti. Daha sonra bu kişiler 70’li yaşlara kadar takip edildi ve kaçında 70 yaşından sonra bunama görüldüğüne bakıldı.

Araştırmanın başyazarı Vegard Skirbekk, “Orta yaşlarını evlilik birliği içinde geçirmekle yaşlılıkta daha düşük bunama riski arasında bağlantı tespit ettik” diye konuştu: Verilerimiz, demans vakalarının önemli bir kısmının boşanmış kişilerden oluştuğunu gösteriyor.

Araştırmacılara göre bu kişilerde bunama riskinin daha düşük olması, evliliğin önemli bir sosyal temas kaynağı olduğunu düşündürüyor.

Önceki araştırmalar, sosyal açıdan izole yaşamanın, özellikle erkeklerde ve çocuğu olmayanlarda demans için güçlü bir risk faktörü olduğunu ortaya koymuştu. Öte yandan, bu çalışma hem erkekleri hem de kadınları ve hem çocuklu hem de çocuksuz kişileri içeriyor.

Skirbekk, “Çalışmamızda evlilik hem erkekler hem de kadınlar için eşit derecede önemliydi” ifadelerini kullandı.

Bulgular verileri incelenen kişilerin yüzde 11,6’sında bunama, yüzde 35,3’ünde ise hafif bilişsel bozukluk geliştiğini ortaya koydu.

Katılımcılar arasında en düşük demans riski yaşam boyu evli kalanlarda, en yüksek risk ise evlenmemiş kişilerde tespit edildi. Evlenmemiş olanları sırasıyla boşanmış kişiler ve aralıklı olarak eşlerinden ayrılanlar izledi.

Araştırmacılar, hiç evlenmemiş kişilerdeki yüksek bunama riskinin çocuksuz olmalarına da bağlanabileceğini belirtiyor.

Skirbekk, “Çocuk sahibi olmak önemli gibi görünüyor” diyor: Öte yandan analizler, çocuksuz olmanın veya evlenmemenin bunama riskini artıran birincil mekanizma olup olmadığını belirleyemedi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Alzheimer Hastalığı Bize Ne Öğretiyor?

Demans, 60 yaşın üzerindeki her yüz kişiden beşi ila sekizini, 90 yaşın üzerindeki her yüz kişiden 40’ı etkileyen bir rahatsızlıktır. Bu, dünya genelinde her bir dakikada en az bir kişinin bu rahatsızlıktan muzdarip olduğu anlamına gelir.

Haber Merkezi / Demansın en yaygın şekli olan Alzheimer hastalığı, çoğunlukla tedavi edilemez (şimdilik) dejeneratif bir hastalıktır. Beynin belirli kısımlardaki hücreler yok edilir ve bu da hafıza, dil becerileri ve davranış gibi bilişsel işlevlerde eksikliklere yol açar.

Beyindeki nöronların yıkımına, farklı tipte proteinlerin anormal birikimi neden olur: amiloid peptit ve hiperfosforile Tau (Tübülle İlişkili Birim) proteinleri.

Zihnin beden üzerindeki üstünlüğünü son derece acımasız bir şekilde gösteren bir hastalıktır. Güzel veya acı verici ama korunmaya değer anılar, gerçek son kullanma tarihlerinden çok önce silinir. Hasta, unutulmanın sonsuz mutluluğuna kaymadan önce, başlangıçtaki ıstırabın bir süreliğine bilindiği tuhaf bir hastalıktır.

Tamamen bağımlı ve sürekli bakıma muhtaç birisi. Hayatın en kötü paradoksları görünür: Mükemmel bir hatip susar, ünlü bir entelektüel adını unutur, hırslı bir bankacı basit aritmetik yapma yeteneğini kaybeder, gürültülü bir sosyetik inatçı bir inatçı olur…

İnsan, yaşamı boyunca, bazıları tarafından sosyal bir yük olarak nefretle taşınan kendi “ödülü” haline gelir…

Bu durumun çok kasvetli olduğunu düşünüyorsanız, gerçekler daha kötü olabilir. Yoksul ülkelerde, bir yandan yaşlı nüfus istikrarlı bir şekilde artıyor, diğer yandan sosyal sistem ve aile değerleri aynı hızla bozuluyor.

Genç nüfus, daha yüksek hedeflere ve yaşamın temel gereksinimlerine ulaşmak için her gün mücadele ederken, yaşlanan ebeveynleri için ise hiç zamanları yok. Maddi ve sosyal güvencesi olmayan, genelde savunmasız yaşlı nüfus, özelde Alzheimer hastaları, bir zamanlar özenle yetiştirdikleri kendi çocukları tarafından öksüz bırakılıyor.

Önleme ve erken teşhis, demans ve özellikle Alzheimer için en iyi çözüm yoludur. Alzheimer, tüm demans vakalarının yüzde 60 ila 70’ini oluşturmaktadır.

Antioksidanlar açısından zengin taze yiyecekler, fiziksel ve zihinsel egzersiz, stressiz yaşam ve hipertansiyon, diyabet gibi yaygın komorbiditelere dikkat edilen sağlıklı bir yaşam tarzı bu rahatsızlığı geciktirmeye yardımcı olabilir .

Modern bilim, beynin etkilenen bölümlerinin hipofonksiyonunu seçen ve hastalıktan sorumlu “amiloid plakların” zararlı birikintilerini nicel olarak ölçen fonksiyonel beyin görüntülemede ilerlemeler kaydetmiş durumda.

Kandaki ve beyin omurilik sıvısındaki bazı biyobelirteçler bu süreçte ölçülür. Araştırmacılar beyni bu “plak benzeri birikintilerden” temizleyebilecek ilaçlar üzerinde çalışıyorlar. Hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları ise sürüyor.

Paylaşın

Demansı Önlemek İçin Beş Altın Kural

Demans (bunama), günlük aktiviteleri, iletişimi ve performansı etkileyen bir beyin bozukluğudur. Demans, bozulmuş düşünme ve hafıza dahil olmak üzere bir dizi semptom için kullanılan şemsiye bir terimdir. Demans, genellikle yaşlanmanın bilişsel gerilemesi ile ilişkilidir.

Haber Merkezi / Demans, beyin hücrelerinin hasar görmesi sonucu oluşur. Farklı demans türleri, beynin belirli bölgelerinde farklı beyin hücresi hasarı ile ilişkilidir. Örneğin, hafıza kaybı, muhakeme bozukluğu, hareket zorluğu ve diğerleri gibi…

Aşağıdaki koşulların neden olduğu düşünme ve hafıza sorunları, tedavi edildiğinde düzelebilir:

  • Depresyon
  • İlaç yan etkileri
  • Aşırı alkol alımı
  • Tiroid problemleri
  • Vitamin eksiklikleri

Demans için risk faktörleri

Demans için bazı risk faktörleri değiştirilemez: Yaş ve genetik. Ancak değişebilecek risk faktörleri de vardır, örneğin:

  • Sağlıklı bir beslenme
  • Sigarayı bırakma
  • Düzenli egzersiz
  • Bilişsel uyarım

Demansın erken belirtileri ve semptomları

  • Hafıza sorunları, özellikle son olayları hatırlamada
  • Artan karışıklık
  • Azalan konsantrasyon
  • Kişilik veya davranış değişiklikleri
  • Apati ve geri çekilme veya depresyon
  • Günlük görevleri yapma yeteneğinin kaybı

Alzheimer hastalığına özgü demans belirtileri

  • Bellek sorunları
  • Dil, okuma, yazma ve sayılarla çalışma zorluğu
  • Kötü kararlara yol açan kötü yargı
  • Normal günlük görevleri tamamlamanın daha uzun sürmesi
  • Tekrarlanan sorular
  • Parayı idare etmede ve faturaları ödemede sorun yaşama
  • Dolaşmak ve kaybolmak
  • Bir şeyleri kaybetmek veya onları garip yerlere yanlış yerleştirmek
  • Anksiyete, saldırganlık, halüsinasyonlar, sanrılar dahil olmak üzere ruh hali ve kişilik değişiklikleri

Frontotemporal demansa özgü semptomlar

  • Yürütücü işlevlerle ilgili sorunlar. Bu, planlama, sıralama, önceliklendirme, çoklu görev ve kendi kendini izleme ve davranışı düzeltmeyi içeren görevleri ifade eder.
  • Aynı aktiviteyi veya kelimeyi tekrar etme eğilimi
  • Sosyal disinhibisyon ve dürtüsel davranma
  • Kompulsif yeme
  • Görebildiği ve ulaşabildiği nesneleri kullanma veya dokunma dürtülerine direnme zorluğu
  • Kelimeleri kullanma veya anlama yeteneğinde bozulma
  • Düzgün konuşma yeteneğinde bozulma, örneğin gevezelik
  • Kayıtsızlık, abartılı veya uygunsuz duygular.
  • Yüz ifadeleri gibi sosyal sinyalleri okumada zorluk.

Demansın sonraki aşamalarında semptomlar

  • Şiddetli hafıza kaybı, daha erken bir dönemde yaşadıklarını düşünme ve kendilerini ve başkalarını tanımada güçlükler.
  • Konsantrasyon, planlama ve yönlendirme ile ilgili sorunlar.
  • Kendilerine söylenenleri anlamamak, konuşmayı kaybetmek ve bunun yerine sesleri, jestleri ve beden dilini kullanmak ve aynı kelimeleri ve cümleleri tekrarlamak gibi sözlü iletişimle ilgili sorunlar.
  • Hareket edememe, ayakta duramama veya sandalyeden kalkamama gibi fiziksel sorunlar.
  • Sıkıntılı olma, ajite olma, tekrarlayıcı veya saldırgan olma gibi davranış değişiklikleri.
  • Kırılganlık, kilo kaybı ve yutma ve çiğneme güçlüğü dahil olmak üzere fiziksel bozulma.

Demans riski nasıl önlenebilir veya azaltılabilir?

  • Fiziksel olarak aktif olma. Bu, haftada yaklaşık 150 dakika orta yoğunlukta hem aerobik hem de direnç aktivitelerini içermelidir.
  • Günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze, haftada en az iki kez protein tüketilen sağlıklı beslenme. Şeker, tuz ve doymuş yağ alımının sınırlaması. Nişastalı yiyeceklerin orta derecede tüketilmesi ve günde 6-8 bardak su içilmesi.
  • Sigara bırakılmalı
  • Daha az alkol veya tamamen bırakma
  • Yeni bir dil öğrenmek, bulmaca çözmek, masa oyunları oynamak, kitap okumak veya yazmak ve sosyal olarak aktif olmak gibi zihinsel olarak uyanık tutan okuyan aktiviteler yapmak.

Düzenli egzersiz

Düzenli fiziksel egzersizin bunama geliştirme riskini yüzde 50’ye kadar azaltabileceğini biliyor muydunuz? Egzersiz ayrıca bilişsel problemler geliştirmeye başlamış olan hastalarda daha fazla bozulmayı da yavaşlatabilir.

Haftada 5 kez en az 30 dakika egzersiz. Yürüme, koşma bisiklete binme, yüzme veya bir dans grubuna katılma.

Sağlıklı beslenme

Araştırmalar, doğru gıda seçimleri yapmanın beyin fonksiyonunu koruyabileceği ve bunama olasılığını azaltabileceğini gösteriyor.

  • Daha az şeker ve doymuş yağ
  • Akdeniz diyeti
  • Çayın tadını çıkarın: Aralık 2016 Journal of Nutrition, Health & Ageing’de yayınlanan bir araştırma, ister siyah, ister yeşil olsun, sık ve düzenli çay tüketiminin, daha düşük bunama riski ile bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
  • Vücudun ihtiyacı olan besinleri tam alın

Zihin egzersizleri

Zihinsel zorluklar beyni geliştirmeye yardımcı olur ve Alzheimer hastalığına neden olabilecek lezyonları geliştirmeye karşı daha az savunmasız hale getirir. Zihinsel uyarım, zaten hastalığı olan kişilerde beyin bozulmasını yavaşlatmaya da yardımcı olabilir.

  • Yeni bir şeyler öğrenme: Bir müzik aleti çalışma, yabancı bir dil öğrenme, iyi bir kitap okuma, yeni bir hobi edinme gibi.
  • Strateji oyunları ve bulmacalar: Zeka oyunları ve bulmeceler iyi birer zihinsel egzersiz araçlarıdır.
  • Konvansiyonu bozun: Baskın olmayan elle yemek yeme, eve yeni yollarla gitme, eski bir alışkanlığı bırakma gibi.

Stresi azaltma

Kalıcı stres beyne zarar verir ve bunama riskini artırır. Aslında, birçok çalışma, özellikle hastalık için zaten risk altında olan kişilerde, bunama gelişimi ile kaygıyı ilişkilendirmiştir. Stresi azaltacak yöntemler bulunmalı: Gezme, kitap okuma, müzik dinleme, hobi edinme, arkadaşlar veya aile bireyleriyle sohbet…

İyi uyku

Araştırmalar, kötü uykunun sadece bunamanın bir belirtisi olmadığını, aynı zamanda farklı rahatsızlıklar için de risk faktörü olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, yetersiz ve sağlıksız uykunun, hafıza bozukluğuna ve bunamaya yol açabilecek belirli bir proteinin birikmesini desteklediğini buldu. Düzenli bir uyku programı oluşturulmalı.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Araştırma: Ev İşleri Demansa Karşı Koruma Sağlıyor

500 binin üzerinde kişi ile yapılan yeni bir çalışmada, ev işlerinin beynin fonksiyonlarını aktif hale getirebildiği ve bu nedenle demans ile mücadelede önemli rol oynadığı aktarıldı.

İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmada, bulaşık yıkamak, çöp atmak, ev süpürmek gibi temel ev işlerinin demanstan koruduğu açıklandı.

500 binden fazla İngiliz üzerinde yapılan çalışmada, temel ev işlerini sıklıkla yapan yaşlıların, yapmayanlara kıyasla demans olma olasılığının beste bir daha az olduğu belirtildi.

Çinli bilim insanları tarafından gerçekleştirilen araştırmada, ev işlerinin beynin fonksiyonlarını aktif hale getirebildiği ve bu nedenle demans ile mücadelede önemli rol oynadığı aktarıldı.

NTV’nin aktardığına göre Neurology dergisinde yayımlanan araştırmanın başındaki Profesör Huan Song, “Çalışmamız, sağlıklı fiziksel ve zihinsel aktivitelere daha sık katılarak insanların bunama riskini azaltabileceğini buldu. Bulgularımızı doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Ancak, sonuçlarımız basit yaşam tarzı değişikliklerinin faydalı olabileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.

Aktif kalmak, beyin hücrelerinin büyümesini ve hayatta kalmasını teşvik ediyor

Bilim insanları, aktif kalmanın demans geliştirme riskini azalttığının altını çizerken bunun beyne giden kan akışını koruduğu, beyin hücrelerinin büyümesini ve hayatta kalmasını teşvik edebildiğini aktardı.

Çalışmada, tıbbi ve genetik bilgi merkezi olan UK Biobank’tan gelen verileri kullanarak 501 bin 376 İngiliz incelenirken, kişilerin 5 bin 185’inin demans geçirdiği bildirildi.

Demans geçiren kişiler arasında ev işlerini ‘sıklıkla’ yapanların, en az yapanlara kıyasla bunama geliştirme olasılığının yüzde 21 daha az olduğu vurgulanırken, düzenli olarak egzersiz yapan kişilerin, yapmayanlara kıyasla demans teşhisi konma riskinin yüzde 35 daha düşük olduğunun altı çizildi.

Paylaşın

Ekran Başında Geçirdiğiniz Süre Felç Geçirme Riskinizi Artırabilir!

Günümüzde hayatımızın her iki yönü de, iş ve eğlence, büyük ölçüde ekran kullanımına bağlı. Modern çağın çalışma kültürü, daha uzun süre bilgisayar ekranı karşısında olmamızı gerektiriyor. Ayrıca Kovid 19 pandemisi, internette geçirdiğimiz sürenin katlanarak artmasına neden oldu.

Haber Merkezi / Ekran başında geçirdiğimiz sürenin artması, göz yorgunluğu, boyun ağrısı, kaygı, obezite ve diğer çeşitli sağlık komplikasyonları ile birlikte zihinsel ve fiziksel sağlık sorunlarının artmasına neden olmuş durumda.

Son yapılan araştırmalara göre, ekran başında geçirilen sürenin artması felç geçirme riskinizi de artırıyor. Yayınlanan son araştırma, ekran süresini artıran 60 yaşın altındaki yetişkinlerin, fiziksel olarak aktif olan kişilere oranla felç geçirmeye daha yatkın olduklarını ortaya koydu.

Araştırmada, ayrıca bir saatlik ekran süresinin bir kişinin yaşamını 22 dakika kısaltabileceği ve kalp rahatsızlıkları ile kanser riskine daha yatkın hale getirebileceğini öne sürüldü.

Başka bir araştırma, ekran kullanımı ile felç arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Araştırma, ekran başında geçen zaman süresi arttıkça felç olma ihtimalinin daha yüksek olduğu vurgulandı. Ekran kullanma süresi iki saati aştığında, bağımlılık olarak kategorize edilir ki, bu da felç riskinin yüzde 20 artması demektir.

Ekran kullanım süresi üzerine yapılan araştırmaların sonuçları özellikle gençler için endişe verici. Ekrandan gelen mavi ışık, uyku-uyanıklık döngüsünün kontrolü ile ilişkili olan ve geceleri salınan hormon olan melatonin üretimini azaltır. Bu, uyku-uyanıklık döngüsünü bozar ve zamanında uyanmayı ve uyumayı zorlaştırır.

Paylaşın

Demans (Bunama) nedir? Teşhisi, Tedavisi

Yaşlılarda sık görülen Demans ya da yaygın adıyla Bunama, kişinin bilişsel işlevlerinde, daha önce edindiği işlev düzeyine göre kötüleşme durumudur. Ayrıca, davranış bozuklukları, sosyal ve mesleki aktivitelerde bozulmalar. Demans, ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır.

Demansın en sık görülen nedeni, tüm demans hastaların en an yarısının muzdarip olduğu Alzheimer hastalığıdır. Bununla birlikte, beyni zayıflattığı için demans hastalığına yol açan 200 farklı hastalık vardır. Alzheimer hastalığının yanı sıra vasküler / kan dolaşımına bağlı demans hastalığı sıklıkla görülürken örneğin Lewy body demans hastalığı, Parkinson’a bağlı demans hastalığı ve frontotemporal demans hastalığı nadir görülür.

Demans riski yaşlılıkla birlikte artar ve bir hastalıktan kaynaklanmaktadır. Demansın yaşlılığın doğal bir sonucu olduğu bir efsanedir. Demans hastalığı belirtileri olan hastalıklardan sadece pek azı tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalıklardan bazıları önemli veya daha az derecede tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle, demansa hangi hastalığın yol açtığı ve tedavi için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinin tam olarak açıklanması önemlidir.

Belirtileri;

Demans hastalığı olan insanların çoğu unutkanlık ve hafıza sorunlarından muzdariptir; ancak diğer zihinsel beceriler de etkilenmektedir. Bunlara örnekler:

  • Girişim ve eylem gücü
  • Kelimeleri bulma ve cisimleri adlandırma kabiliyeti
  • Yol bulma kabiliyeti (yön kestirme yeteneği)
  • Hesap yapma kabiliyeti
  • Kavrama ve sorun çözme
  • Kişilerin adını hatırlama kabiliyeti

Demans hastalığında diğer insanlarla karşılıklı etkileşim de değişebilir. Sosyal beceriler ve duygusal yaşam değişebilir ve kişilik etkilenebilir. Bu, demans hastası bir kişinin diğer insanlarla karşılıklı etkileşimi kavramada zorluk çekmesi ve başkalarıyla empati kurma yeteneğini kaybetmesi anlamına gelmektedir. Çoğu kez durum bilinci de azalır. Tüm insanlar zaman zaman hafızalarının çalışmaması veya bir olayı ilk bakışta kavrayamama durumu ile karşı karşıya gelebilirler. Ancak sorunlar, demans hastalığı şüphesi için neden ortaya çıkmadan, günlük yaşamı kendi kendine yürütebilmesi için gerekli becerileri etkileyecektir.

Demansın evrelere göre belirtileri;

Demans hastaları genel olarak erken, orta ve ileri olmak üzere üç evreye ayrılır. Hastalar zaman içerisinde erken evreden ileri evreye ilerlerler.

Erken evre; Demansın erken evresi genellikle göz ardı edilir çünkü çok yavaş ilerler. Yaygın semptomlar aşağıdakiler gibidir:

  • Unutkanlık
  • Zamanı takip edememek,
  • Tanıdık yerlerde kaybolmak

Orta evre; Demans orta aşamaya ilerledikçe, işaretler ve semptomlar daha belirgin ve kısıtlayıcı hale gelir. Bu semptomlar

  • Son olayları ve insanların isimlerini unutmak
  • Evde kaybolmak
  • İletişim konusunda artan zorluklarla karşılaşmak
  • Kişisel bakım konusunda yardıma ihtiyaç duymak
  • Gezinme ve tekrarlayan sorgulama dahil olmak üzere davranış değişikliklerinin yaşanması olarak sıralanabilir

Geç evre; Demansın geç evresi toplam bağımlılığa ve hareketsizliğe yakındır. Hafıza bozuklukları ciddi ve fiziksel belirti ve semptomlar daha belirgin hale gelir. Belirtiler şunları içerir:

  • Zaman ve mekandan habersiz olmak
  • Akrabaları ve arkadaşları tanımakta güçlük çekmek
  • Kişisel bakımda yardımsız yapamamak
  • Yürüme zorluğu
  • Saldırganlığı artırabilen davranış değişikliklerinin yaşanması

Teşhisi;

Demans tanısı, hastanın iyi bir mental ve fiziksel muayenesi ve yakın bir akraba ya da arkadaşından kişinin geçmişi ile ilgili bilgi alınması sonrasında muayene eden doktorun deneyimini ve diğer verileri (MR, BT görüntüleri, nöropsikolojik testler, gerekirse beyin omurilik sıvısının incelenmesi) kullanarak koyduğu klinik bir tanıdır. Demans tanısı konduktan sonra da hangi tip demans olduğunun ayırıcı tanısının yapılması hem hastalığın gidişi hem de tedavisi açısından önem taşımaktadır.

Tedavisi;

Tedavi olanakları, demansa hangi hastalığın neden olduğuna bağlıdır. Hasta ve yakınlarının bilgilendirilmesi ile birlikte pratik destek ve hafifletme tedavinin en önemli unsurlarıdır. Doktorlar 90’lı yılların sonlarından itibaren, diğerlerinin yanı sıra Alzheimer hastalığı semptomlarını da geçici olarak azaltan ilaçları yazabilmektedir. Beyinde kan pıhtılaşmasına neden olabilecek vasküler demans hastalığında tedavi, daha fazla kan pıhtısının oluşmasının önlenmesine yöneliktir.

Önlemleri;

  • Düzenli egzersiz
  • Diğer medikal hastalıkların takibi
  • Yıllık influenza aşısı, 5 yılda bir pnömokok aşısı
  • Ağız ve diş hijyeni
  • Gözlük gereksinimi
  • İşitme problemleriyle başa çıkma
  • Beslenme desteği
  • Su ihtiyacının karşılanması
  • Deri bakımı
Paylaşın