“Türkiye’nin BRICS Üyeliğini Hindistan Engelledi” İddiası

Türkiye’nin BRICS üyeliğinin Hindistan tarafından engellendiği iddia edildi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın İngilizce baş harflerinden oluşan BRICS birliği ülkeleri, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 45’ini ve küresel ekonominin yüzde 35’ini oluşturuyor. 

Türkiye’nin BRICS’e üye olmak isteğini daha önce dile getiren Ankara, bu konuda resmi bir başvuru yapılıp yapılmadığını açıklamamıştı. Rusya, Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusunda bulunduğunu duyurmuştu.

Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti  Kazan’da yapılan BRICS Liderler Zirvesi’ne katılan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “BRICS ailesiyle diyaloğumuzu ilerletmeye kararlıyız” demişti.

Almanya merkezli Bild gazetesi Türkiye’nin BRICS üyeliğinin Hindistan tarafından engellendiğini iddia etti.

ABD’li “düşünce” kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda dış politika uzmanı olan Sinan Ülgen, Bild’e yaptığı açıklamada Hindistan’ın Türkiye’nin BRICS’e üye olmasını engellediğini, bunun sebebininse Ankara’nın Pakistan ile iyi ilişkileri olduğunu söyledi. Haberde Hindistan’ın itirazı üzerine oy birliği sağlanamadığı için Türkiye’nin BRICS’e üye kabul edilmediği ifade edildi.

Ancak Sinan Ülgen daha sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Bild’in haberinde nüanslara yer verilmediğini belirterek şunları kaydetti: “BRICS konusunda Bild’e mülakat verdim ama çıkan haber nüanslara yer vermemiş. Hindistan gerçekten de Türkiye’ye mesafeli ama veto etmesine gerek kalmadı. Konu oylanmadı. Hindistan’ın yanısıra birçok ülke daha, hızlı bir genişlemeye karşılar. O konuda daha mutabakat yok.”

Rus haber ajansı Tass, BRICS’in henüz yeni üye kabul etmeye karar vermediğini duyururken, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin bazı üyelere ortaklık statüsü verileceğini söylediği aktarılmıştı. “BRICSInfo” X hesabında da Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 13 ülkeye ortaklık statüsü verildiği duyurulmuştu.

Erdoğan BRICS Zirvesi kapsamında bugün düzenlenen “Genişletilmiş BRICS+ Oturumu”ndaki konuşmasında “Türkiye olarak karşılıklı saygı ve kazan kazan temelinde yakın münasebetler geliştirdiğimiz BRICS ailesiyle de diyaloğumuzu ilerletmekte kararlıyız” demişti.

Bild’e konuşan Ülgen, BRICS üyeliğine başvuruya dair Erdoğan’ın Türkiye’nin “stratejik özerkliğini” güçlendirmek için Putin’le bir ittifakta yer almak istediğini, AB konusunda hayal kırıklığı yaşadığını ve “siyasi prestij”i de sebepler arasında saymıştı. Erdoğan’ın “Hem NATO hem de BRICS’te aynı anda” olabileceğini göstermek istediğini ve kendisini uluslararası arenada bir “arabulucu” olarak gördüğünü ifade etmişti.

Sonuç bildirgesi

Bu arada zirvenin sonuç bildirgesi yayınlandı. Ukrayna ile ilgili BM ilkelerine uygun hareket edilmesi vurgusu yapılarak, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın diyalog ve diplomasi yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesini amaçlayan ilgili arabuluculuk ve iyi niyet misyonu önerilerinin takdirle karşılandığı kaydedildi.

Ortadoğu’daki gelişmelerden duyulan endişeye değinilen bildiride, İsrail’e şu çağrıda bulunuldu: “İsrail’in Lübnan’daki yerleşim bölgelerine düzenlediği saldırılar sonucunda sivillerin hayatını kaybetmesini ve sivil altyapının büyük zarar görmesini kınıyor ve askeri eylemlerin derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz.”

Bildiride Batı yaptırımları da eleştirildi ve “Yasa dışı yaptırımlar da dâhil olmak üzere hukuka aykırı tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin dünya ekonomisi, uluslararası ticaret ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması üzerindeki yıkıcı etkisinden derin endişe duyuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Sonuç bildirisinde ayrıca, Rus tarafının BRICS bünyesinde bir tahıl (emtia) ticaret platformu (BRICS Tahıl Borsası) kurma ve daha sonra bunu diğer tarım sektörlerini de kapsayacak şekilde geliştirme girişimini memnuniyetle karşılandığı belirtildi.

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın İngilizce baş harflerinden oluşan BRICS birliği ülkeleri, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 45’ini ve küresel ekonominin yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu ülkeler, dünyadaki ham petrolün üçte birinden fazlasını üretiyor. Suudi Arabistan’ın da gruba katılması halinde BRICS ülkeleri, küresel ham petrolün yaklaşık yüzde 43’ünü üretecek.

Paylaşın

Erdoğan’dan “BRICS” Mesajı: İşbirliğimiz Artacak

Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Birçok ülkeyle işbirliği mekanizmalarımız her geçen gün gelişiyor. BRICS ailesiyle de diyaloğumuzu geliştirmeye kararlıyız” dedi.

Erdoğan, ekonomiden güvenliğe, küresel adaletsizlikten iklim değişikliğine; birçok alanda ciddi meydan okumalarla karşı karşıya olduklarını da söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen BRICS Zirvesi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Dün Ankara’da gerçekleştirilen hain terör eylemi nedeniyle taziyelerini ileten tüm dostlarımıza gösterdikleri dayanışma nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu alçakça saldırı, Türkiye’nin terörü bertaraf etme azmini ve kararlılığını daha da perçinlemiştir.

Günümüz şartlarındaki sistem kendinden bekleneni veremiyor. Türkiye olarak çok taraflı platformlarda dostlarımızla bir araya gelmeye ve ortak sorunlara çözüm bulmaya önem veriyoruz. BRICS’in daha adil bir küresel sistem düşüncesine eşsiz katkılar sunduğuna inanıyoruz.

Türkiye birçok bölgesel kuruluşun kurucu üyesidir. G20 üyesidir. Birçok ülkeyle işbirliği mekanizmalarımız her geçen gün gelişiyor. BRICS ailesiyle de diyaloğumuzu geliştirmeye kararlıyız.

Orta Doğu’da akan kan durdurulmadıkça gelecek için adaletten, kalkınmadan söz edilemez. İsrail’in saldırgan tutumu her türlü sınırı çoktan aştı. Filistin halkı soykırıma uğramaktadır. 21.yy’da yaşanan bu dramı göz ardı etmek kimseyi sorumluluktan kurtaramaz.

Filistin’i tanımayan ülkeleri bu doğrultuda adım atmaya davet ediyorum. İsrail’e silah desteğinin sürmesi İsrail’i daha da pervasız hale getiriyor. BM nezdinde İsrail’e silah satışının durdurulmasına yönelik bir girişim başlattık. Siz dostlarımızın bu hususta sağlayacağı desteğe güveniyorum.”

Paylaşın

Putin’den “BRICS” Açıklaması: Yeni Üyelere Kapımız Açık

Moskova’da düzenlenen BRICS Ekonomi Forumu’nda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS’e üye olmak isteyen devletlere kapılarının açık olduğunu söyledi.

Vladimir Putin’in Cuma günü sarf ettiği sözler, BRICS üyeliği gündemde olan Türkiye açısından önem arz ediyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22-24 tarihleri arasında Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenecek olan 16’ncı BRICS Zirvesi’ne katılacak.

Türkiye’nin BRICS’e katılımı, Putin’in dış politika danışmanı Yuri Uşakov’un Eylül ayında Türkiye’nin BRICS’e tam üyelik başvurusunda bulunduğunu açıklamasıyla gündeme gelmişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Eylül ayında yaptığı açıklamada, BRICS üyesi ülkelerin “şu aşamada” genişlemeye sıcak bakmadığını söylemişti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 17 Ekim Perşembe günü katıldığı Haber Global yayınında Türkiye’nin olası BRICS üyeliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Fidan, ilgili soruya cevaben, “Cumhurbaşkanımız da ifade etti: Biz BRICS ile ilgilendiğimizi onlara söyledik. Dedik ki, biz bu platformla ilgileniyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin resmi başvuru yapıp yapmadığına ilişkinse, Fidan, açık bir yanıt vermekten kaçındı. Üyelikle ilgili “belirlenmiş kurallar olmadığını” ifade eden Fidan, “Bu platformun bundan sonraki büyüme stratejisi nasıl olacak, ona bakıyoruz. Bizim için daha da önemlisi: Ne türden bir katma değer üretecek, ne türden bir kurumsallaşmayı beraberinde getiriyor, ne türden bir ekonomik planı var, onu göreceğiz” diye konuştu.

Putin ayrıca, Kazan’daki zirveye, Filistin lideri Mahmud Abbas’ın da katılacağını söyledi. Rusya lideri, Ortadoğu’da sürmekte olan İsrail-Hamas savaşı bağlamında Filistin’de iki devletli çözümü desteklediklerini yineledi.

“Ekonomik gücümüz artıyor ve artacak”

Rusya Devlet Başkanı, BRICS’in küresel ölçekte giderek artan ekonomik rolüne de değindi. BRICS’in küresel GSYİH içerisindeki payının G7 ülkelerinin payını aştığını ve büyümeyi sürdürdüğünü kaydeden Putin, “Örneğin 1992’yi alalım. G7’nin payı yüzde 45,5 iken aynı yıl BRICS’in payı küresel GSYİH’nın yüzde 16,7’si idi. 2023’te bizim payımız yüzde 37,4’e yükselirken G7’ninki ise yüzde 29,3 oldu. Bu fark açılıyor ve açılmaya da devam edecek. Bu kaçınılmaz” diye konuştu. Putin, BRICS’in küresel ekonomide oynadığı rolün gelecekte artacağını ifade etti.

Putin, Avrupa Birliği’ne (AB) benzer biçimde, BRICS genelinde geçerli olacak ortak bir para birimini yürürlüğe koymak içinse henüz erken olduğunu söyledi. Bu tür bir uygulamanın üye ülkeler arasında daha yüksek seviyede bir entegrasyonu gerektireceğini kaydeden Rusya lideri, BRICS ülkelerinin bu konuda kademeli adımlar atması gerektiğini ifade etti. Putin ayrıca, BRICS ülkeleri tarafından 2014 yılında kurulan ve merkezi Çin’in Şanghay kentinde bulunan Yeni Kalkınma Bankası’nı da güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

BRICS’in hâlihazırda 9 üyesi bulunuyor. Bunlar, kurucu üyeler Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’ya ek olarak 2024 yılı Ocak ayında üye olan İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Küresel petrol üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını elinde bulunduran BRICS üyeleri, aynı zamanda dünya yüzölçümünün yüzde 30’unu ve küresel nüfusun yüzde 45’ini temsil ediyor.

Genişlemeye sıcak bakan BRICS’e katılımı gündemde olan ülkelerden biri de, Suudi Arabistan. Putin’in danışmanı Uşakov, geçen hafta Suudi Arabistan’dan “BRICS üyesi” olarak bahsetmiş, daha sonra ise Kremlin söz konusu ifadeden geri adım atmıştı.

Putin ayrıca Ukrayna ve G20’ye ilişkin de açıklamalarda bulundu. NATO’nun Ukrayna askerlerini kullanarak kendileriyle savaştığını savunan Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Perşembe günü nükleer silahlanma ile ilgili sarf ettiği sözleri “tehlikeli bir provokasyon” olarak nitelendirdi. Putin, Ukrayna’nın nükleer silah edinmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.

Zelenskiy, Perşembe günü katıldığı AB Konseyi zirvesi kapsamında düzenlenen basın toplantısında, “Ya Ukrayna bizi koruyacak nükleer silahlara sahip olacak ya da bir çeşit ittifakın parçası olacağız. NATO dışında böylesine etkili bir ittifak bizce yok” diye konuşmuştu. Konuya ilişkin Cuma günü bir açıklama yapan Ukrayna Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Andriy Yermak, Zelenskiy’nin sözlerinin yanlış anlaşıldığını savunarak “Nükleerle ilgili böyle düşüncelerimiz yok, biz bunu reddediyoruz” dedi.

G20’ye ilişkinse Putin, G20’nin “siyasileştirilmediği sürece faydalı bir forum” olduğunu belirtti. Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde Kasım ayında düzenlenecek G20 zirvesinde Rusya’yı temsil edecek uygun birini bulacaklarını söyleyen Putin, G20’nin çalışmalarını baltalayacağı için kendisinin katılmayacağını beyan etti. Putin hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 17 Mart 2023 tarihinde verilen bir yakalama emri bulunuyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya, BRICS İçin Kapıyı Kapattı

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye’nin üye olmak istediği BRICS için “Şu aşamada tüm üye ülkeler yeni bir genişleme kararı almamayı uygun buluyor” dedi. Lavrov BRICS’in “ortak anlayışa” sahip üyelerden oluşan yapısına da vurgu yaptı.

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerini kastetmek için kullanılır. 2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce “the BRICs”) olarak adlandırılmıştı.

Aynı yıl Çin’in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir.

30 ülkenin daha katılmaya hazır olduğu BRICS, küresel ekonomide önemli konuma sahip ve dünya düzeninde alternatif birlik olma yolunda ilerliyor. Ekonomi ağırlıklı BRICS, gelişmekte olan ve ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin hakimiyetine direnç gösteren devletlere uluslararası konularda daha fazla temsil ve söz hakkının verilmesi hedefini de güdüyor.

BRICS, Batı’nın hâkim olduğu kurumlara, özellikle Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kuruluşlara alternatif olarak kendini konumlandırıyor. BRICS üyeliği, Türkiye’ye bu kuruluşlar aracılığıyla finansmana erişimini, siyasi ve ticari ilişkilerini genişletme fırsatları sunabilir.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Lavrov BM Genel Kuruluna katılmak üzere gittiği New York’ta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rus devletine ait haber ajansı Tass’ın aktardığına göre Lavrov, “Şu aşamada tüm üye ülkeler yeni bir genişleme kararı almamayı uygun buluyor” dedi.

Konuşmasının devamında “Beş üyeydik, şimdi 10 olduk” diyerek örgütün bu yıl başındaki genişlemesine dikkat çeken Lavrov, bunun yeni katılanlar için bir “uyum ve alışma süreci” gerektirdiğini ifade etti. Lavrov BRICS’in “ortak anlayışa” sahip üyelerden oluşan yapısına da vurgu yaptı.

Rusya Dışişleri Bakanı Eylül ayının ilk haftasında yaptığı bir konuşmada da “ortak anlayış” vurgusunu öne çıkarmış, BRICS üyeliği için özellikle Ukrayna konusunda Avrupa’nın sahip olduğundan farklı bir tutumun gerekli olduğunu belirtmişti.

NATO üyesi Türkiye, Rusya ile yakın ilişkilere sahip olsa da Ukrayna işgali karşısında Kiev’e açık destek veriyor. Öte yandan halihazırda 20’den fazla ülkenin örgüte katılmak istediğini söyleyen Lavrov kararın üye ülke liderlerine ait olduğunu belirtti.

Rusya’nın Kazan şehrinde 22-24 Ekim tarihlerinde düzenlenecek BRICS zirvesinde üyeliğe alternatif yeni bir “ortaklık” statüsünün açıklanması bekleniyor. Kazan’daki zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması öngörülüyor.

Paylaşın

Türkiye’nin BRICS Üyelik Başvurusu: Rusya’dan Ukrayna Şartı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Türkiye’nin BRICS üyelik başvurusuyla ilgili koşulları sıralarken Ukrayna vurgusu yaptı. Türkiye’nin üyeliğinin 22 – 24 Ekim’de Rusya’nın Kazan şehrinde yapılacak zirvede ele alınacağı belirtiliyor.

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerini kastetmek için kullanılır. 2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce “the BRICs”) olarak adlandırılmıştı.

Aynı yıl Çin’in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir.

BRICS, 2001’de dönemin Goldman Sachs’ın baş ekonomisti Jim O’Neill tarafından kaleme alınan ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in büyüme potansiyellerini değerlendiren bir araştırma makalesinden ilham alarak kuruldu.

İlk etapta Güney Afrika’nın üye olmadığı grup, 2009’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batılı müttefiklerin dünya düzeni hegemonyasına karşı bir platform oluşturmak amacıyla, Rusya’nın girişimiyle kuruldu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Türkiye’nin BRICS üyelik başvurusuyla ilgili koşulları sıralarken Ukrayna vurgusu yaptı. Lavrov 9’uncu Doğu Ekonomik Forumu’na katılmak üzere geldiği Rusya’nın Vladivostok şehrinde Rus medya grubu RBC’ye mülakat verdi.

Türkiye’nin NATO üyeliği ve uzun süredir askıda bulunan Avrupa Birliği (AB) adaylık süreine işaret eden Lavrov, bunun katılım önünde engel olmadığı mesajını verdi, “BRICS’te belirli örgütlere üye olanlarla ilişki kurulmasını yasaklayan bir kural yok” dedi.

Ancak Rus Bakan üyelik için “Avrupa Birliğinin Ukrayna’da öne sürdüğü değerleri değil, üyelerin ortak değerlerini paylaşmanın temel olduğunu” ifade etti.

“AB, Ukrayna’nın Avrupa değerlerini savunduğunu ve bu nedenle söz konusu ‘Avrupa değerleri’nin arkasında durmakla yükümlü olduklarını söylüyor” diyen Lavrov, Ukrayna’nın ise ifade özgürlüğü, ulusal diller, kültür ve gelenekleri yasaklayarak, yerel kiliseleri kapatarak “Nazi uygulamalarına başvurduğunu” öne sürdü.

BRICS üyelerinin AB’nin bu tutumu yerine Birleşmiş Milletler Antlaşmasının hükümlerini benimsemesi gerektiğini kaydeden Lavrov, antlaşmanın başka ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeyi şart koştuğunu hatırlattı. Ancak Lavrov, Kiev rejiminin meşru olmadığını ve topraklarındaki halkların tümünü temsil etmediğini de iddia etti.

NATO üyesi Türkiye, Rusya ile yakın ilişkileri olsa da Ukrayna işgali karşısında Kiev’e açık destek vermişti. BM Genel Kurulunda yapılan oylamalarda Rusya’nın işgalini kınayan Türkiye, Kiev ordusuna insansız hava araçları temin etti. Türkiye savaşa rağmen Ukrayna donanması için gemi inşaatını da sürdürdü.

Lavrov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katılması beklenen 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya’nın Kazan şehrinde yapılacak zirvede Türkiye ile üyelik imzasının atılıp atılmayacağı sorusuna, bunun için diğer “tüm üyelerin konsensüsunun gerektiği” yanıtını verdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in danışmanlarından Yuri Uşakov hafta ortasında yaptığı açıklamada “Türkiye tam üyelik başvurusunda bulundu, değerlendireceğiz” demişti. Hafta içinde AKP Sözcüsü Ömer Çelik’den de “Üye olmak istediğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız çeşitli defalar ifade etti. Bu konudaki talebi açıktır. Süreç işlemektedir. Ancak somut bir gelişme yoktur” açıklaması gelmişti.

Üyeleri arasında ekonomik işbirliğini güçlendirmeyi önceleyen BRICS bir gümrük birliği anlaşmasına veya ortak paraya sahip değil. Bu yıl başında dört ülkenin katılımıyla genişleyen örgütün Çin, Rusya ve Hindistan’ın güdümünde olduğuna dikkat çeken ekonomistler, üye ekonomiler arasındaki eşitsizliklerin gümrük birliği ve ortak para adımlarını zorlaştırdığını söylüyor.

BRICS ile G20 rekabet iddiaları ve kıyaslamalara konu olsa da Hindistan, Rusya, Güney Afrika ve Çin halihazırda her iki topluluğa üyeler. Örgüt mevcut haliyle üyelerine somut hedefler doğrultusunda hukuki bağlayıcılığı bulunan ödevler vermiyor, daha çok istişare ve diyalog ortamı sunuyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya Açıkladı: Türkiye BRICS İçin Başvurdu Değerlendirileceğiz

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in danışmanlarından Yuri Ushakov, “Türkiye tam üyelik başvurusunda bulundu, değerlendireceğiz” dedi. Türkiye’nin üyeliğinin 22 – 24 Ekim’de Kazan’da yapılacak zirvede ele alınacağı belirtiliyor.

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerini kastetmek için kullanılır. 2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce “the BRICs”) olarak adlandırılmıştı.

Aynı yıl Çin’in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir.

BRICS, 2001’de dönemin Goldman Sachs’ın baş ekonomisti Jim O’Neill tarafından kaleme alınan ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in büyüme potansiyellerini değerlendiren bir araştırma makalesinden ilham alarak kuruldu.

İlk etapta Güney Afrika’nın üye olmadığı grup, 2009’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batılı müttefiklerin dünya düzeni hegemonyasına karşı bir platform oluşturmak amacıyla, Rusya’nın girişimiyle kuruldu.

Sputnik’te yer alan habere göre; Uşakov, Türkiye’nin tam üyelik için başvurduğunu ve Ankara’nın talebinin BRICS ülkeleri tarafından değerlendirileceğini söyledi. 9’uncu Doğu Ekonomik Forumu’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uşakov; başvuru yapıldığını teyit etti.

ABD merkezli Bloomberg haber sitesi, 2 Eylül’de Türkiye’nin BRICS’e katılmak üzere aylar önce resmi olarak başvuruda bulunduğu iddiasını dile getirdiği haberinde, Türkiye’nin ‘Batı’nın ötesinde ittifaklar kurmak için’ böyle bir yol izlemek istediğini yazmıştı.

Türkiye’nin BRICS’e katılmak için başvuru yaptığı iddialarına ilişkin Avrupa Birliği’nden (AB) açıklama gelmişti. Avrupa Komisyonu Dışişleri ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Peter Stano, “Aday ülkelerin AB’nin değerlerini paylaşmalarını ve dış politikalarını bizimkiyle uyumlu hale getirmelerini bekliyoruz” diye konuşmuştu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de “Üye olmak istediğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız çeşitli defalar ifade etti. Bu konudaki talebi açıktır. Süreç işlemektedir. Ancak somut bir gelişme yoktur. Somut bir gelişme olursa, BRICS’in aldığı bir karar gibi, sizinle paylaşırız” açıklamasını yapmıştı.

Çelik resmen bir başvuru yapılıp yapılmadığı veya böyle bir adım atıldıysa ne zaman gerçekleştiğine dair ayrıntı vermezken, “Somut bir gelişme yok” demekle yetinmişti.

Türkiye’nin üyeliğinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması beklenen 22-24 Ekim’de Rusya’nın Kazan şehrinde yapılacak zirvede ele alınacağı belirtiliyor.

Paylaşın

Erdoğan BRICS Zirvesine Katılacak Mı? Çin’den Türkiye’ye Destek

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Erdoğan’ın Rus tarafının Tataristan Cumhuriyeti’nin Kazan kentindeki BRICS Zirvesi’ne katılma davetini kabul ettiğini belirtti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning ise, “Çin, diğer BRICS üyesi ülkelerle birlikte BRICS’in açıklık, kapsayıcılık ve kazan-kazan işbirliği ruhunu sürdürmeye ve benzer düşünen daha fazla ortağın BRICS işbirliğine katılımını desteklemeye hazır” dedi.

Türkiye’nin BRICS’e üyelik başvurusunda bulunduğuna dair iddialar gündemdeki yerini korurken Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’daki BRICS zirvesine katılmayı kabul etti. Dönem başkanı Rusya’nın ev sahipliğindeki 16. BRICS Zirvesi, 22-24 Ekim tarihlerinde Kazan’da yapılacak.

Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus tarafının Tataristan Cumhuriyeti’nin Kazan kentindeki BRICS Zirvesi’ne katılma davetini kabul ettiğini belirtti. Uşakov, “Teklif Türk tarafına iletildi ve Erdoğan kabul etti” dedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Türkiye’nin BRICS’e üyelik için başvurduğuna dair basında çıkan iddiaları değerlendirdi. Ning, “Çin, diğer BRICS üyesi ülkelerle birlikte BRICS’in açıklık, kapsayıcılık ve kazan-kazan işbirliği ruhunu sürdürmeye ve benzer düşünen daha fazla ortağın BRICS işbirliğine katılımını desteklemeye hazır” ifadesini kullandı.

Mao Ning, “BRICS, biçimlenmekte olan piyasalara sahip ülkeler ve kalkınmakta olan ülkeler arasındaki işbirliği için önemli bir platform” diye ekledi.

ABD basınında Türkiye’nin BRICS’e katılmak için üyelik başvurusu yaptığı iddiası yer almıştı. İddianın Türkiye’yle yakın ilişkilere sahip Rusya’nın BRICS dönem başkanlığı sırasında gündeme gelmesi dikkat çekti.

Erdoğan, 2018 yılında Güney Afrika’da düzenlenen 10. BRICS Zirvesi’ne ‘davetli lider’ olarak katılmıştı. Zirvede BRICS liderleriyle aile fotoğrafı çekiminde yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra zirve kapsamındaki BRICS Outreach Çalışma Toplantısı’na katılmıştı.

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerini kastetmek için kullanılıyor. 2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce “the BRICs”) olarak adlandırılmıştı.

Aynı yıl Çin’in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir.

30 ülkenin daha katılmaya hazır olduğu BRICS, küresel ekonomide önemli konuma sahip ve dünya düzeninde alternatif birlik olma yolunda ilerliyor. Ekonomi ağırlıklı BRICS, gelişmekte olan ve ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin hakimiyetine direnç gösteren devletlere uluslararası konularda daha fazla temsil ve söz hakkının verilmesi hedefini de güdüyor.

BRICS, Batı’nın hâkim olduğu kurumlara, özellikle Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kuruluşlara alternatif olarak kendini konumlandırıyor. BRICS üyeliği, Türkiye’ye bu kuruluşlar aracılığıyla finansmana erişimini, siyasi ve ticari ilişkilerini genişletme fırsatları sunabilir.

Paylaşın

Türkiye’den BRICS Hamlesi: Katılmak İçin Başvuru Yaptı

Türkiye, önde gelen gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu BRICS grubuna katılmak için resmen başvuruda bulundu. BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ekonomilerini kastetmek için kullanılır.

2011 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin birliğe katılmasına kadar orijinal dört üye BRIC (ya da İngilizce “the BRICs”) olarak adlandırılmıştı. Aynı yıl Çin’in Sanya kentinde düzenlenen zirveye Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın da katılımı ile BRIC grubu adını BRICS olarak değiştirdi. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar ve beş ülkenin hepsi G20 üyesidir.

Bloomberg’in haberine göre, BRICS, ekim ayında Rusya’da düzenlenecek zirvede genişlemeyi görüşecek. Haberde, Türkiye’nin BRICS grubuna katılma girişiminin, küresel nüfuzunu artırma ve geleneksel Batılı müttefiklerinin ötesinde yeni ittifaklar kurma çabalarının bir parçası olarak görülüyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, bu hamle ile çok kutuplu bir dünyada hem Doğu hem de Batı ile ilişkilerini güçlendirmek istiyor.

Türkiye’nin bu yeni diplomatik hamlesi, Avrupa Birliği’ne (AB) katılma sürecindeki ilerlemenin yavaşlaması ve NATO üyesi ülkelerle yaşanan bazı gerilimler sonrasında gelirken, özellikle 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini sürdürmesi, NATO içinde bazı çatışmalara yol açmıştı. Türkiye, BRICS üyeliği ile Rusya ve Çin gibi ülkelerle ekonomik iş birliğini artırmayı ve AB ile Asya arasında bir ticaret köprüsü olmayı hedefliyor.

BRICS, Batı’nın hâkim olduğu kurumlara, özellikle Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kuruluşlara alternatif olarak kendini konumlandırıyor. BRICS üyeliği, Türkiye’ye bu kuruluşlar aracılığıyla finansmana erişimini, siyasi ve ticari ilişkilerini genişletme fırsatları sunabilir.

Erdoğan, Türkiye’nin hem Doğu hem de Batı ile aynı anda ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, ülkenin BRICS’e katılmasının, küresel ekonomik sistemde farklı yaklaşımlar, kimlikler ve politikalar geliştirmesine katkı sağlayacağını belirtti. Erdoğan ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde reform yapılması çağrısını yineleyerek, Türkiye’nin NATO’nun rakibi olarak görülen Şanghay İşbirliği Örgütü’ne de katılma isteğini dile getirdi.

Türkiye’nin BRICS’e katılma girişimi, ülkenin Batı ile olan ilişkilerini tamamen koparmak istemediğini, aksine bu ilişkileri daha dengeli ve çeşitlendirilmiş bir dış politika ile güçlendirmek istediğini gösteriyor. Aynı zamanda, AB ile üyelik görüşmelerini canlandırma çabaları da devam ederken, bu da stratejik hedeflerden biri olmaya devam ediyor.

Paylaşın