Türkiye’nin Borçları Katlanarak Artıyor: 4 Trilyon 9 Milyar TL

2023 yılının ilk çeyreği (ocak-mart) sonu itibarıyla “kamunun brüt toplam borç stoku” 4 trilyon 974 milyar liraya ulaştı. Bu rakam 2018 yılının aynı çeyreğinde 986 milyar liraydı. Başka bir deyişle, aradan geçen beş yılda borç stoku yaklaşık beş kat arttı.

Bu kapsamda, kamunun iç borç stoku geçen 5 yılda yüzde 325.8 artışla 605 milyar liradan 2 trilyon 574 milyar lira, dış borç stoku ise yüzde 528.6 artışla 382 milyar liradan 2 trilyon 399 milyar liraya ulaştı. Ayrıca ilgi çeyreklerin ortalama dolar kuru dikkate alındığında kamunun brüt toplam borç stoku 258.3 milyar dolardan 263.4 milyar dolara yükseldi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni yayımladığı güncel borç verilerinin detayları da Türkiye’nin özellikle resmi olarak “tek adam rejimi”ne geçilen 2018 yılından bu yana her alanda hızla borçlandığını gösteriyor. İşte verilerde öne çıkan ayrıntılar:

2023 yılının ilk çeyreği (ocak-mart) sonu itibarıyla “kamunun brüt toplam borç stoku” 4 trilyon 974 milyar liraya ulaştı. Bu rakam 2018 yılının aynı çeyreğinde 986 milyar liraydı. Artış yüzde 404.3 oldu.

Bu kapsamda, kamunun iç borç stoku geçen 5 yılda yüzde 325.8 artışla 605 milyar liradan 2 trilyon 574 milyar lira, dış borç stoku ise yüzde 528.6 artışla 382 milyar liradan 2 trilyon 399 milyar liraya ulaştı. Ayrıca ilgi çeyreklerin ortalama dolar kuru dikkate alındığında kamunun brüt toplam borç stoku 258.3 milyar dolardan 263.4 milyar dolara yükseldi.

“Merkezi yönetim”, “yerel yönetim”, “sosyal güvenlik kurumları”nı kapsayan Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stoku ise ulaşılan rakamın daha yüksek bir noktada olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre toplam stok son beş yılda 920.3 milyar liradan 5 trilyon 336 milyar liraya yükseldi.

Bu kapsamda merkezi yönetim borç stoku 979.9 milyar liradan 5 trilyon 307 milyar liraya ulaştı. Yerel yönetimlerin borç stoku da 59.3 milyar liradan 141.6 milyar liraya çıktı. Bu tür borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı da yüzde 28.1’den 31.2’ye yükseldi.

Öte yandan yine Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yeni yayımlanan “Türkiye’nin Brüt Dış Borç Stoku” verileri, özel sektörün borçluluk durumunu da ortaya koyuyor. Ocak-Mart 2018’de 313.7 milyar dolar olan bu stok, Ocak-Mart 2023’te 238.3 milyar dolara indi. Bu kapsamda kısa vadeli stok 86.1 milyar dolardan 88.3 milyar dolara yükselirken uzun vadeli stok 227.6 milyar dolardan 149.9 milyar dolara geriledi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Temmuz-Eylül 2023 dönemiyle ilgili borçlanma stratejisini açıkladı. Buna göre temmuz ayında 141.7 milyar TL, ağustosta 141 milyar TL ve eylülde 72.1 milyar TL iç borç servisi yapılması bekleniyor. Ayrıca 59.3 milyar lira dış borç servisi yapılacak. Buna karşın temmuzda 94 milyar lira, ağustosta 96 milyar lira ve eylül ayında 80 milyar lira iç borçlanma yapılması programlandı.

Paylaşın

31 Aralık 2022 Öncesine Ait Tüm Borçlar 48 Taksitte Ödenebilecek

Vergiler, trafik cezaları, askerlik ve otoyol cezaları ile belediyelere olan 31 Aralık 2022 öncesine ait tüm borçlar 48 taksitte ödenebilecek. Yapılandırma için başvurular 31 Mayıs’ta başlayacak, ilk taksit ödemesi ise 30 Haziran’da yapılacak.

Haber Merkezi / Ayrıca deprem bölgelerinde Temmuz ayı sonuna kadar veraset ve intikal vergisi alınmayacak. Esnafın tescil, tadil, sicil işlemlerinden Ağustos ayına kadar harç talep edilmeyecek.

Çalışanlarına maddi yardımda bulunan işverenler, 50 bin liraya kadar olan kısım için gelir vergisinden muaf tutulacak. Depremzedelerin kullanılmayacak durumdaki ev ve araçlarının üzerindeki hacizler kaldırılacak.

Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları (YİKOB) ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı getiren “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kamu alacaklarına yönelik geniş kapsamlı borç yapılandırması paketine göre, 31 Aralık 2022 öncesine ait borçlar 48 taksit halinde ödenebilecek.

Mükelleflerce çeşitli sebeplerle eksik beyan edilmiş veya beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dahilinde beyan edilmesi sağlanacak. Borçların yapılandırması için başvurular 31 Mayıs’ta, ilk taksitlerin ödemesi ise 30 Haziran’da başlayacak.

Yapılandırılan borçların peşin ödenmesi halinde ise Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tutarının yüzde 90’ından vazgeçileceği, yapılandırılan borcun idari para cezası olması durumunda asıl alacaktan da yüzde 25 oranında indirim sağlanacağı kaydedildi.

Vergi dairelerine olan 2 bin liranın altındaki borçların yanı sıra; sürücülerin alkol, uyuşturucu, drift ve aday sürücülük halleri dışındaki ihlallere yönelik verilen ceza puanlarının da silineceği belirtildi. Düzenlemeye göre, geri alınan 10 bine yakın ehliyetin ise iadesi sağlanacak.

Depremzedelere yönelik yeni düzenlemeler

Yeni yasada, depremzedelere yönelik düzenlemeler de öngörüldü. Buna göre:

– Kurumlar vergisi mükelleflerinden tek seferlik yüzde 10 ek vergi alınması öngörülürken, depremden etkilenen illerdeki mükellefler kapsam dışında olacak.

– İşverenlerin, depremden etkilenen çalışanlarına yardım için sağladıkları menfaatler üzerinden vergi ve prim kesintisi yapılmayacak.

– Depremden etkilenenlere sahibi oldukları konutları ikamet amacıyla bedelsiz olarak tahsis eden konut sahipleri için emsal kira bedeli uygulanmayacak.

– Depremde yıkılan veya ağır hasar gören binalar ile kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin vergi ve katkı payları ile varsa bu alacaklara ilişkin feri alacakları terkin edilecek, taşıtlar üzerindeki vergi dairelerince konulan hacizler kaldırılacak.

– Bölgede Temmuz ayı sonuna kadar veraset ve intikal vergisi alınmayacak.

– Depremzedelerin kullanılmayacak durumdaki ev ve araçlarının üzerindeki hacizler kaldırılacak.

Paylaşın

Yakınlarınıza Borç Vermek İlişkinizi Bozar Mı?

Pek çoğumuz kirasını ödemekte zorlanan veya başka bir ihtiyacı olan bir akrabamıza ya da arkadaşımıza para vermişizdir. Ancak sevdiklerine borç vermek bazen sıkıntılı durumlar yaratabiliyor.

Özellikle de aynı kişi her ay kirasını ödemenizi bekliyor, ya da onu zor durumdan kurtardığınız halde borcunu ödemekten hiç söz etmiyorsa.

Zor dönemlerde yardım için akraba ya da dostlarının kapısını çalan çok. ABD Merkez Bankası’nın bir araştırmasında, “hemen ödeyemeyeceğiniz 400 dolarlık bir masraf çıkarsa ne yaparsınız” sorusuna verilen cevaplar arasında ikinci sırada aileden veya arkadaşlardan ödünç almak çıktı.

İlk tercih ise parayı kredi kartı ile ödemekti.

Genelde borç verdiğimiz kişiler yakınlarımız olduğu halde, içine para giren ilişkiler zorlaşabiliyor.

Uzmanlara göre, paradan konuşmak toplumsal tabularla çeliştiği gibi, bir ilişkideki güç dengesini de değiştiriyor ve her iki tarafın da, utanç ve öfke gibi duygulara kapılmasına neden olabiliyor.

Böyle bir durumdan kurtulmak zor olabilir, ancak düşüncelerinizi ve beklentilerinizi açıkça ifade etmek, zor gününde bir dosta yardım ederken sıkıntılı durumlardan kaçınmanızı sağlayabilir.

İlişkileri değiştiren bir tabu

ABD’nin Pensilvanya eyaletinde psikolog ve mali konularda terapist olan Maggie Baker, “Para pek çokları için hala rahatça konuşulamayacak mahrem bir konu” diyor.

Baker, insanların sık sık paradan söz edebildiklerini, ancak kimsenin birbirine mali durumunu soramadığını belirtiyor. Bir başka deyişle, ne kadar paranız olduğu, ya da olmadığı sohbet konusu olmuyor.

Wisconsin Üniversitesi’ndeki Mali Güvenlik Merkezi’nin Direktörü Profesör J. Michael Collins, paranın konuşulması tabu olan bir konu olduğunu söylüyor. Bu tabu, ilişkileri karmaşık hale getiriyor.

“Bankaya gidip kredi alsam, geri ödeyip ödeyemeyeceğimi bilirler. Ona göre bir sözleşme yapılır, o sözleşmede ödemezsem neler olacağı yazar: maaşımı haczederler ya da otomobilimi geri alırlar. Eşe dosta borç verdiğinizde bunların hiçbiri olmaz” diyor Collins.

Sorun, akraba ve dostlara borç verdiğinizde, aranızda sağlam bir anlaşma olmaması, arkasını takip edememeniz ve karşınızdakini sorumlu tutamamanız.

Birine borç vermek, ilişkinizin şeklini de tamamen değiştiriyor.

Psikolog Maggie Baker, “Farkında olsalar da olmasalar da kendilerini size borçlu hissederler ve birdenbire, güç sizin elinize geçer” diyor.

Bu da, ilişkideki rolünüzü değiştiriyor. Nebraska’daki Creighton Üniversitesi’nde doçent ve mali konularda uzman psikolog olan Brad Klontz, “Sadece bir dost veya akraba olmaktan çıkar, kredi veren bir memur haline gelirsiniz” diyor.

Parayı veren kişi için ayrıca büyük bir belirsizlik söz konusu. Çünkü birine ne kadar yakın olursanız olun, para konusundaki huylarını bilmeyebilirsiniz.

Gerçekten de uzmanlar, çoğu zaman borçların ödenmediğini söylüyorlar. Maggie Baker, her 10 seferden 9’unda sıkıntıda olan kişinin borcunu ödemediğini belirtiyor.

Brad Klontz da bu görüşe katılıyor ve paranızı geri almama ihtimalini başından kabul etmeniz gerektiğini vurguluyor.

Klontz, “Genelde borç alan kişi, size değil, diğer faturalarını ödemeye ve masraflarını kapatmaya öncelik veriyor. Ondan sonra bile, bir şey demezseniz, mali açıdan çok rahat olduğunuzu ve parayı geri almazsanız umurunuzda olmayacağını varsayıyorlar” diyor.

“Sonra genelde sizden kaçmaya başlıyorlar, siz de güceniyorsunuz. Kullanıldığınızı, size saygı gösterilmediğini düşünmeye başlıyorsunuz” diye de ekliyor:

“Çok önemli bir karar bu. Çünkü borç verirseniz, ilişkiniz bozulabilir. Borç vermezseniz de öyle. Size kızabilir, zor günlerinde yanlarında olmadığınızı düşünebilirler.”

Planlama neden önemli?

Uzmanlar açık ve net bir geri ödeme planı olmadan böyle bir duruma girerseniz, geri tepme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde. Klontz, “bu tam da, kırgınlık yaratmanın yolu” diyor.

Tabii arada sırada yemek veya içki parasını ödeyerek bir arkadaşınıza ya da akrabanıza yardımcı olmaya çalışmak, belirli bir miktar borç vermekten farklı. Arkadaşların birbirini kollaması zaten normal. Ancak bu bir beklenti haline gelirse o zaman sorun oluyor.

Collins’e göre, “işte o zaman tamamen açık konuşmanız gerekiyor”:

“En başından ‘Seninle dışarı çıkmaya memnun olurum, ama bu sefer senin hesabını ödemeyeceğim’ demelisiniz.”

Baker da, daha büyük miktarlardaki borçlar için en önemli şeyin, kendinize bu konuda zaman tanımak, eşinize, ailenize, veya mali konulardaki kararlarınızı ortak aldığınız kişilere danışmak olduğunu söylüyor.

Profesör Collins, borç verdiğiniz kişiyle aranızda yazılı bir anlaşma olmasa bile, son ödeme tarihi belirli olan bir ödeme planı yapmanızı tavsiye ediyor.

Örneğin diyelim ki birinin kirasının yarısı olan 500 doları siz veriyorsanız, “Maaşını ayın 15’inde alıyorsun, ayın 17’sinde 500 doları iade etmeye ne dersin? Ya da 250 dolarlık iki taksit yapmak istersen, ayın 15’inde ilk taksiti, 30’unda da ikinci taksiti ödeyebilirsin” diyebilirsiniz.

Collins, “İşte bu kadar kesin konuşun” diyor.

Baker da, “Bu bazılarına çok katı görünebilir, ama ben olsam bir sözleşme imzalatırım” diyor:

“Mümkün olduğu kadar net koşullar koyun, hatta eş-dost indirimi yaparak, banka kadar olmasa da, borcu faiziyle geri alma konusunu değerlendirin. Bunlardan tümüyle kaçınmak isterseniz de bir bankaya gitmek daha iyi olabilir.”

“Onlara iyice düşünme fırsatı tanıyın: Hakikaten bu parayı sizden mi almak istiyorlar, yoksa hiçbir şeyin kişisel olmadığı ve ilişkinizi tehlikeye atmayacağı bir bankaya gitmeleri daha mı iyi?”

Aranızdaki ilişki nasıl olursa olsun, arkadaşınız geçmişte para konusunda sorunlu davranışlar sergilemişse, uzak durun.

Klontz, mali açıdan sağduyulu değillerse ve parayı hep yanlış kullanıyorlarsa, yapacağınız yardımın onlara faydadan çok zarar verebileceğini söylüyor.

Genel kurallar yok

Uzmanlar her şeye rağmen, genelleme yapılamayacağını vurguluyor. Herkesle ilişkimiz farklı olduğu gibi, onların içinde bulundukları koşullar da farklı. Borçların çoğu geri ödenmese de bazen en doğrusu bunu borç olarak değil, armağan gibi düşünmek.

Psikolog Maggie Baker, normalde sorumlu davranan ve bir işi olan bir kişinin başına aniden bir felaket gelirse, örneğin acil bir hastalık ortaya çıkar, evi yanar veya benzeri bir şey olur da desteğe ihtiyaç duyarsa, “geri ödemesini beklemeden parayı veririm” diyor.

Doğrusu zor zamanları atlatmamıza yardımcı olan da zaten sosyal çevremiz, arkadaşlarımız, ailemiz, komşularımız, dini destek gruplarımız ve iş arkadaşlarımız. Collins, “hepimiz bu ağlar sayesinde ayakta duruyoruz” diyor. Ancak beklentileri açıkça konuşmak gerekiyor.

En başından isteklerinizi ortaya koyar, para vermeyi isteyip istemediğinizi, parayı ne zaman ve nasıl geri alacağınızı söylerseniz, hakikaten de ilişkinizi bozmadan arkadaşınıza yardım edebilirsiniz.

Collins “Yakın bir ilişkinin içine para girerse dürüst olun. Para konuşmama tabusunu aşmanız gerek” diyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın