Belçika’dan Nükleer Enerji Santrallerini Kapatma Kararı

Belçika hükümetinin 2025 yılında ülkede bulunan nükleer enerji santrallerini kapatacağını ancak nükleer enerji teknolojisine yatırımı sürdüreceği bildirildi. Ülkede Fransız Engie şirketi tarafından işletilen toplam yedi reaktörlü iki nükleer tesis bulunuyor.

Euronews’in haberine göre; ülkedeki kamu yayıncısı kurumlar RTBF ve VRT’nin aktardığına göre yedi partili koalisyon haftalardır bu konuda bir karara varmaya çalışıyordu.

Tartışmalarda Yeşiller’in 2003’te kabul edilen ve nükleer sayfanın kapatılmasını öngören yasaya saygı gösterilmesini istediği, Fransızca konuşan kesimdeki Liberallerin ise iki reaktörün de açık kalmasını tercih ettiği belirtildi.

Dün gece sonlandırılan görüşmelerde bir grup bakanın bastırmasıyla 2025 itibarıyla her iki tesisin de kapatılması kararının alındığı bildirildi.

Öte yandan, küçük modüler reaktörlere ağırlık verilerek nükleer enerjinin geleceğine 100 milyon euro yatırım yapılması planlanıyor.

Belçika’nın nükleer santralleri kapatması ile ortaya çıkacak olan enerji açığını nasıl kapatacağı henüz belirsiz. Bu konudaki kararların bahar aylarına doğru netleşmesi bekleniyor.

Almanya, Fukushima’daki felaketin yarattığı nükleer kriz sonrası, 2022 yılına kadar ülkedeki 17 nükleer santralinin devre dışı bırakacağının sözünü verdi. Fransa ise 2035 yılına kadar 14 nükleer santrali kapatmayı planlıyor.

Paylaşın

Belçika Mahkemelerdeki Başörtüsü Yasağını Kaldırdı

Belçika hükümeti, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin uyarısı üzerine, mahkemelerde başörtüsü takılmasını yasaklayan ceza yasasının 759’uncu maddesini değiştirdi. Yapılan yeni yasal düzenleme ile mahkeme salonlarında uygulanan başörtüsü yasağına son verildi.

BBC Türkçenin haberine göre; Müslüman bir kadın, 2018 yılında başörtüsünü çıkarmadığı gerekçesiyle mahkeme salonuna alınmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.

Strasbourg’daki mahkeme, Belçika’yı “inanç özgürlüğünü ihlal ettiği” gerekçesiyle mahkum etti. Bu kararın ardından mahkemelere bu konuda AİHM kararına işaret eden bir genelge gönderildi.

Bazı hakimler, AİHM kararı doğrultusunda, mahkeme salonuna başörtüsü takılmasına göz yumarken, bazıları ise yasak kararını uygulamaya devam etti.

Şikayetler devam etti

Belçika Fırsat Eşitliği Merkezi’ne (UNIA) göre, bu tarihten sonra da çoğunlukla başörtüsü takan Müslüman kadınlardan şikayetler gelmeye devam etti.

UNIA yöneticisi Els Keytsman, yaptığı açıklamada, bazı kadınların, mahkemenin nihai kararını etkileyeceği korkusuyla mahkeme salonlarında başörtülerini çıkardığını söyledi.

Bunu “tahammül edilemez bir durum” olarak değerlendiren Belçikalı yetkili, bu nedenle UNIA’nın, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, gerekli yasal değişikliğin yapılması konusundaki uyarısını hükümete hatırlatmaya devam ettiğini belirtti.

Yasada değişikliğe gidildi

Bu uyarıların ardından Belçika hükümeti, 19. yüzyıldan kalan ceza yasasının 759’uncu maddesinde değişikliğe gitti.

Herkesin şapka taktığı dönemlerde hazırlanan yasa, mahkeme heyeti önüne çıkması gereken kişilerin bunu, “başları açık, saygıyla ve sessizlik içinde” yapmalarını öngörüyordu.

Fırsat Eşitliği Merkezi yöneticisi Kelstman, “Yasa değişikliği nihayet gerçekleştirildi. İnsan hakları alanındaki bu ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

Paylaşın