Vatandaşlar Yüksek Faize Çalışıyor!

Ekonomik tabloda yaşanan olumsuz gelişmelerle birlikte tüketici kredileri ile kredi kartları kullanımı arttı. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen iktidarın “ekonomik yıkım” programı uyguladığını, bunun da bankacılık sektörüne yaradığını söyledi.

Bankaların, bu yıl temmuz ayındaki kârının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 505 oranında artarak 38,7 milyar liraya, 2022 yılının ilk yedi aylık dönemindeki net kârının ise yüzde 417,2 oranında artarak 207,9 milyar liraya kadar tırmandığını belirten CHP’li Başevirgen, “Buna karşılık vatandaşların son 3,5 ayda bankalara olan borçları 187 milyar lira arttı. Bankaların kârı rekor kırarken vatandaşın borcu çığ gibi büyüyor ” dedi.

‘Vatandaşlar yüksek faize çalışıyor’

Toplumun tüketici kredisi ve kredi kartı borçları yüzünden bankacılık sektörüne ödediği faizin ise bu yıl ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49,4 oranında artarak 95,3 milyar liraya kadar çıktığını söyleyen Başevirgen, “İktidarın faiz indirme masallarına rağmen vatandaşın faiz yükü geçen yıllara göre önemli ölçüde büyüdü. Geçen yıl bu dönemde bankacılık sektörüne ödenen faiz 63,8 milyar liraydı. Vatandaşlar yüksek faize çalışıyor” diye konuştu.

470 bini aştı

Toplumun yüksek enflasyon ve gelir azlığı nedeniyle zorunlu harcamaları için bankaların kapısını çaldığını söyleyen Başevirgen, “Vatandaşlar, gelirlerinin yetmediği zorunlu harcama ve borç ödemelerini yapabilmek için hızla borçlanıyorlar. Son 3,5 ayda vatandaşların bankalara olan borçlarında 187 milyar liralık artış yaşandı” dedi.

Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcu takiptekiler de dahil 26 Ağustos itibariyle 1 trilyon 299 milyar liraya yükseldiğini söyleyen Başevirgen, “Vatandaşların bu borcunun 976 milyar lirası bireysel kredilerinden, 323 milyar lirası da kredi kartı borç bakiyelerinden kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 5,5 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 11,1 milyar liralık artış yaşandı” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cebinde parası kalmayan vatandaş kredi kartına yükleniyor. Fahiş fiyat artışlarının yarattığı ekonomik sorunlar alım gücü büyük ölçüde azalan tüketicinin yaşamını daha da zora soktu. 5-10 TL tutarındaki alışverişlerde bile kredi kartı kullanılıyor. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 470 bini, kredi borcu bulunan vatandaş sayısı 36 milyonu aştı. Bankalar rekor kârda, tüketici ise kart ve kredi batağında.”

Paylaşın

1 Milyon 366 Bin Tarım Arazisi Bankalarda Rehin

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, son 5 yılda bankalara rehin bırakılan tarım arazisi sayısının 1 milyon 366 bin 172 olduğunu açıkladı.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Bakan Kurum, “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre; 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 yılları itibariyle; üzerine rehin tesis edilen taşınmazlarda, taşınmaz vasfı içerisinde ‘tarla, bağ, incir, kavak, fidan, meyve, meyve, sebze, tarla, çay, bahçe, narenciye, elma, sera, fındık, bahçe, fıstık, pamuk, tütün, pirinç, çeltik, mısır, zeytin’ geçen kelimeler sorgulanması neticesinde, rehin tesis edilen taşınmaz sayısı 1 milyon 366 bin 172 olarak belirlenmiştir” dedi.

Bakan Murat Kurum’un yanıtı üzerine açıklama yapan Ömer Fethi Gürer, çiftçinin ekonomik krizden doğrudan etkilendiğini söyledi.

Gürer,  her kesimden insanın geçimlerini kredi ile döndürmeye çalıştığını ifade ederek “Artan yaşam pahalılığı icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısını son bir yılda 1 milyon 467 bin adet artırdı, 23 milyon 987 bine ulaştı. Veriler incelendiğinde icra takibinde çiftçi borçlarının önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Çiftçi kredi alıyor, üretim yapıyor ve sonunda gelirini bankaya götürüp borcunu kapatıyor. Yani borcu borçla döndürüyor.” dedi.

Gürer “Mazot, ilaç, gübre, tohum ve sulama suyu bedellerini ödeyip banka kredisini yatırabilirse hacze düşmüyor. Aksi durumda haciz ile karşılaşıyor. Sulama suyu elektrik faturasını ödemeyen çiftçinin hemen elektriği de kesildiği için ürün tarlada susuz kalıp yanıyor. Çiftçinin tarlası var, traktörü var, her ne kadar ekilecek alanları azalsa da üretime devam ediyor. Ama borçları döndüremez ise malı mülkü de elden gidiyor” diye konuştu.

Gürer ayrıca, “Raftaki ürünün ucuzlaması için tohumun toprakla buluştuğu andan itibaren başlayan ve sürekli artan maliyet düşürülmeli. Sadece gübrede bir yılda yüzde 342 artış oldu. Sonbaharda ekim yapılacağı zaman kullanılacak olan taban gübrenin tonu 18 bin TL. Gelinen noktada çiftçi bu gübreyi bu fiyata nasıl alacak?” diye sordu.

Başevirgen: 4 milyon hektar tarım arazisi ipotekli

CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen de Ömer Fethi Gürer’in söylediklerine paralel bir açıklama yaptı.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2022 Ocak verileri paylaşan Başevirgen 2 milyon 113 bin tarımsal arazi malikinin, 4 milyon hektar civarındaki tarımsal arazisini 3 trilyonun üzerinde parasal değer ile ipotek ettirdiği söyledi.

Başevirgen,  “Bu kadar büyük bir ipotek değerine karşılık kullanılan borç tutarının 1 trilyonun üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bu meblağ çiftçimizin son beş yılda dehşet verici düzeyde bir borca battığının göstergesidir. Devlete veya bankalara borcu olmayan çiftçi kaldı mı?” dedi.

Ziraat Bankası’nı eleştiren Başevirgen bankanın artık çiftçiye kredi vermediğini de sözlerine ekledi:

“En önemli kuruluş amacının çiftçiye destek olmak olan Ziraat Bankası, çiftçiye kredi vermemek için her yolu deniyor.

Başkalarına milyon dolarlık kredileri düşük değerdeki teminatlara karşılık verebilen Ziraat Bankası, konu çiftçi olduğunda kılı kırk yarıyor.  Özellikle devlet sübvanseli tarımsal kredilerde şartları ağırlaştırdıkça ağırlaştırıyorlar. Kredi talebinde bulunan çiftçilerin devlete bir kuruş borcu olmaması gerekiyor.

Geçen yıl çiftçimizi rahatlatacak sıfır faizli kredi uygulamasını gündeme getirdiler. Bu uygulamaya göre lisanslı depolara ELÜS senediyle teslim edilen mahsul karşılığında ürünün güncel değerinin yüzde 75’i oranında, Ziraat Bankası tarafından çiftçiye sıfır faizli kredi kullandırılacaktı. Bu uygulamayı da sessiz sedasız kaldırdılar. Adı geçen banka bırakın sıfır faizli kredi vermeyi reel faiz üzerinden tüketici kredisi vermeye bile yanaşmıyor. Bu şartlarda tarım nasıl sürdürülebilir olabilir? Çiftçi saplandığı borç batağından nasıl çıkabilir?”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

CHP’li Başevirgen: Her 100 Aileden 17’si İcralık

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Türkiye’de insanların ekonomik zorluklar nedeniyle borçla yaşamaya çalıştıklarını belirten bir açıklama yaptı. Özellikle düşük gelir grubundaki kişilerin, gelir ve gider dengesini sağlayamadıklarını söyleyen Başevirgen, ödenemeyen borçlar nedeniyle her 100 aileden 17’sinin icralık olduğunu söyledi.

Vatandaşların sadece bankalara olan kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının 1 trilyon 33 milyar liraya ulaştığını ifade eden Başevirgen şöyle devam etti:

“Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcu takiptekiler de dahil bir haftada 4,7 milyar lira daha artarak 1 trilyon 34 milyar liraya yükseldi. Bu borcun 812,2 milyar lirası bireysel kredilerden, 221 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor.

“Son hafta tüketici kredilerinde 2 milyar, kredi kartı borçlarında ise 2,7 milyar liralık artış yaşandı. Cebinde parası olmayan vatandaş mecburen yüksek faizli kredi kartlarını ve varsa kredili mevduat hesaplarını kullanmak zorunda kalıyor. Günü kurtarayım derken de yüksek bir faiz yükü altına daha giriyor.

“Bankalar tarafından son beş yılda kara listede olduğu için takibe alınan ve 2021 yılı sonu itibariyle borcu devam edenlerin sayısı geçen yıl 650 bin 504 kişi artarak 4 milyon 121 bin 998 kişiye ulaştı. Türkiye’de yaklaşık 24 milyon aile bulunduğu dikkate alındığında her 100 aileden yaklaşık 17’sinin icralık olduğu söylenebilir.”

“4 Milyon 122 bin kişi bankalara borcunu ödeyemiyor”

Bekir Başevirgen, 2021 verilerini de hatırlatarak, “Geçen yıl 1 milyon 354 bin kişi tüketici kredisi, 732 bin kişi de kredi kartı borcunu süresinde ödeyemediği için icra takibine alınmıştı. Bankalar tarafından son beş yılda takibe alınan ve 2021 sonu itibariyle borcu devam edenlerin sayısı geçen yıl 650 bin 504 kişi artarak 4 milyon 121 bin 998 kişi oldu. Birden fazla bankaya hem kredi kartı hem de tüketici kredisi borcunu ödeyemediği için takibe alınanlar tek kişi sayıldığında ise 2021’de toplam 1 milyon 704 bin 412 vatandaş bankalar tarafından icraya verildi.” dedi.

“Açlık sınırı asgari ücretin 300 TL üzerinde”

Türk-İş verilerine göre, Şubat 2022’de açlık sınırının, asgari ücretin 300 TL üzerine çıkarak 4 bin 552 TL’ye yükseldiğini söyleyen Bekir Başevirgen şöyle devam etti:

“Şubat’ta yoksulluk sınırı 15 bin lirayı aştı. Türk-İş’in açlık ve yoksulluk sınırı verileri, açlık sınırının yılın daha ikinci ayında asgari ücreti geçtiğini ortaya koydu. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı şu an 4 bin 552,56 TL. Bir ailenin aylık gıda harcamasının yanı sıra kira, faturalar, ulaşım, eğitim gibi tüm aylık harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise Şubat’ta 15 bin 139 TL’ye çıktı.

Türk-İş, mutfak enflasyonundaki artışın aylık yüzde 7,12, son 12 ayda ise yüzde 66,38 olduğunu açıkladı. Bu tabloda karını doyurup evini geçindiremez halde olan vatandaşın, bankalara olan borçlarını ödeyebilmeleri de imkansız. Korkarım ki önümüzdeki günlerde borcundan dolayı kara listeye alınan ve evine haciz gönderilen vatandaşlarımızın sayısında büyük bir artış yaşanacak. İcralar yoluyla vatandaşın elinde ne var ne yoksa alınacak.”

Paylaşın