Siyasette ‘Diyarbakır’ Tartışması: İYİ Parti’den Sert Eleştiri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözü siyasette yeni bir tartışma başlattı. Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) “Olumlu, ancak yetersiz” ifadeleriyle değerlendirdiği açıklamaya İYİ Parti’den sert eleştiri geldi.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaretinde dile getirdiği “Bu ülkeye demokrasi gelecekse, bunun yolu Diyarbakır’dan geçer” ifadeleri siyasetin yeni tartışma konusu oldu. HDP’li Meral Danış Beştaş, açıklamayı olumlu bulduğunu ancak yetersiz karşıladığını ifade etti. İYİ Parti’li Yavuz Ağıralioğlu ise Kılıçdaroğlu’nu “Bin 212 evladımızı şehit verdik” sözleriyle eleştirdi.

Ağıralioğlu: Her problemin çözüm mercii Ankara’dır

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, “Diyarbakır fantezilerinden başlayan ifadelerden bin 212 evladımızı şehit verdik. Demokrasinin yolu TBMM’den geçer” dedi. Kılıçdaroğlu’nun ifadelerini “Erdoğan’dan aşina olduğumuz ifadeler” sözleriyle değerlendiren Ağıralioğlu, “Buna mukabil başlayan çözüm süreci, müteakip ödediğimiz büyük bedeller bizim için ders olmalı.  Her problemin çözüm mercii Ankara’dır” diye konuştu.

“Memlekete demokrasi gelecekse, 81 vilayetimize hukuk gelecekse, kalkınmış müreffeh bir ülke olacaksak, bunun yolu sadece ve sadece TBMM’den geçer” ifadesini kullanan Ağıralioğlu, şöyle devam etti: “Memleketin çözüm mercii Meclis’tir. İradesi, kanunu, kuralı kayıt altında, demokrasisi taçlanmış, güçlü bir müreffeh bir ülke istiyorsak, bunu 84 milyonu bir araya getirecek bir hukukla yapacağız. Bunu merkezi mercii Ankara’dır, başkenttir, TBMM’dir. Bunun dışında her yelteniş daha önce defalarca denenmiş bedeli çok ağır ödenmiş işlerdir.”

Beştaş: Kürt halkı sözünün gereğini yerine getirilmesini bekler

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, açıklamayı olumsuz değerlendirmediğini ancak yetersiz bulduğunu söyledi. Beştaş, şunları söyledi:

“Mesut Yılmaz’ın da AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer diye bir sözü vardı. Çiller döneminden beri Kürt meselesinin çözümüne dair farklı metaforlarla bu tip açıklamaları çok duyduk. Artık bu sözlerin uygulanması zamanı. Kürt halkı bu şekilde mesajlarla bu sorunun çözülemeyeceğini çözülemediğini on yıllardır deneyimliyor.”

Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’dan kastının Kürt meselesinin çözümünün olduğuna dikkat çeken Beştaş, “Yani Kürt halkı, Kılıçdaroğlu’ndan bu sözünün gereğini yerine getirilmesini bekler. Bu sözde kalan iyi niyet beyanı olmamalı” dedi.

Açıklamayı yadsımadığını ancak yetersiz bulduğunu ifade eden Beştaş, “Evet doğrudur demokrasinin yolu Diyarbakır’dan Türkiye’nin tamamının demokratikleşmesinin yolu Kürt meselesinin çözümünden geçiyor. Bunu Kılıçdaroğlu’na atfen söylemiyorum ama Kürtler, sadece seçim zamanlarında oy olarak görülmekten, ‘bizim kardeşimiz’ söylemlerinden illallah etmiş durumdalar. Bu konuda eşit, özgür ve yurttaş olarak herkes gibi bu ülkenin yurttaşı olarak ortak vatanda yaşamak istiyorlar. Biz tam da bunun mücadelesini veriyoruz” ifadesini kullandı.

Beştaş, “Kılıçdaroğlu’ndan, sözünün gereğini yerine getirmesi için beklentiniz tam olarak nedir?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi: “Önümüzde Semra Güzel fezlekesi var. CHP, fezlekeye ‘evet diyeceğiz’ diyor. Bu, Diyarbakır’da çok büyük kırılma yapıyor. İktidar olmadan da atılacak adımlar vardır. Daha dün Millet İttifakı’nın ortağının genel sekreteri ‘HDP kapatılmalıdır’ dedi. İYİ Parti, MHP’den koptu doğru. Ama MHP’nin başka şekliyle karşı karşıyayız. CHP’nin bu konuda kendi ortağına söz söylemesi gerekir.”

Üstün: Demokrasi eksikliği bir çok alanda

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise, Türkiye’de bir demokrasi eksikliği yaşandığını belirterek, “Ama bu demokrasi eksikliği bir çok alanda kendini gösteriyor. Seküler kesim de, muhafazakar kesim de, Alevi kesim de sorun yaşıyor. Yıllardan beri can yakıcı bir sorun olan Kürt meselesi de bir demokrasi eksikliğinin tezahürü olarak ortaya çıkıyor” dedi. Üstün, “Elbette ki bu söylem, bir açıdan bakıldığında doğru ama sadece demokrasi eksikliğinin tamamını tarif etmiyor. Zaten muhtemelen kastı, tamamını tarif etmek olmamış olabilir” ifadesini kullandı.

Hedeflerinin tüm kesimlerin maruz kaldığı demokratik hak taleplerinin yerine getirilmesi olması gerektiğini dile getiren Üstün, şöyle devam etti: “Amacımız, bu demokrasi açığını kapatmak olmalıdır. Meseleye biraz bu açıdan bakıyorum. Son zamanlarda zaten Sayın Kılıçdaroğlu, helalleşmek gibi sözlerle de aslında herkesin herkesle helalleşeceği bir ortamdan durumdan bahsediyor. Tek bir yere atıfta bulunduğunu tahmin etmiyorum. Demokrasinin demokratik hakların Kürt meselesi üzerinden açığını dile getirmek istemiş olabilir. Demokrasi açığı sadece bir yerde yok. Maalesef her alanda bu açık son yıllarda derinleşerek artmıştır.”

Kaya: Kürtleri memnun edecek, Türkleri rahatsız etmeyecek çözüm

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da, bölge halkının yaşadığı sorunlara temel hak ve hürriyetler çerçevesinde bakılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Özellikle toplumsal birlik ve kardeşlikle alakalı, terörün sona erdirilmesiyle alakalı, Kürt meselesine demokratik çözümle alakalı değişik dönemlerde bazı çalışmalar yapıldı. Belli konularda sonuç alındı, belli konularda sonuç alınamayıp tekrar eski politikalara dönüldü. Her iktidara talip her siyasi parti ve lider mutlaka bu konunun demokrasi çerçevesinde çözülmesinin önemli olduğuna inanır.”

“Geçmişte de zaman zaman bazı siyasilerin Kürt meselesi ile ilgili samimi mesajları olduğunu” ifade eden Kaya, “Dilerim ve umut ederim ki bu kez, bu manada bir fırsat oluşacaksa Türkiye’de bu meselenin artık Kürtleri memnun edecek, Türkleri de rahatsız etmeyecek ortak bir uzlaşıyla ortadan kalkacağı bir sürece hep beraber girmiş oluruz” dedi.

Yeneroğlu: Kılıçdaroğlu’nun cümlesi çok önemli

“Kürt meselesi, Türkiye’nin neredeyse kuruluşundan beri en can yakıcı sorunlarından birisidir” diyen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da, “Demokrasimizi geliştirecek pek çok düzenleme de maalesef Kürt meselesi nedeniyle çözümsüzlüğe hapsedilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugün sarf ettiği cümle de bu açıdan çok önemlidir diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Yeneroğlu, “Diyarbakır sadece Diyarbakır değil; Kürt meselesi de sadece Kürtlerin meselesi değildir. Bu coğrafyada yaşayan herkesin, hepimizin sorunudur” dedi. Demokratik devletin tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu devlet olduğunun altını çizen Yeneroğlu, şunları söyledi: “Dolayısıyla gerçek anlamda demokratikleşme ancak eşit vatandaşlık ilkesinin uygulanmasıyla sağlanacaktır. Etnik ayrımcılığın olmadığı, her fikrin hukuk devleti güvencesinde ifade edilebildiği bir ülkede demokratikleşmemizi ilerletmemiz mümkün olacak. Buna yürekten inanıyorum.”

Paylaşın

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ Çalışmasında Sona Gelindi

Güçlendirilmiş parlamenter sistem için altı muhalefet partisinin hukuktan sorumlu kurmaylarının Ekim ayı başından bu yana yürüttüğü çalışmada son aşamaya gelindiği bildirildi. Yasama, yürütme, yargı, hak ve özgürlükler ana başlıklarından oluşan güçlendirilmiş parlamenter sistem taslak önerisinin son düzenleme işlemlerinin ardından parti liderlerine sunulması bekleniyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Bülent Kaya, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu’ndan oluşan “güçlendirilmiş parlamenter sistem komisyonu” bugün TBMM’de toplandı.

Komisyon üyelerinin ana başlıklar üzerinde uzlaştığı bildirildi. Gelişmiş ülkelerin anayasaları ayrıntılı olarak incelendiği çalışmada; yasama, yürütme, yargı, hak ve özgürlükler ana başlık olarak öne çıkarıldı. Siyasi etik yasası çıkarılması planlanan taslakta, cumhurbaşkanının nasıl seçileceği konusu ise altı muhalefet partisinin genel başkanlarına bırakılıyor.

“Taslak bu hafta sunulacak”

Siyasi partilerin hukuk kurmayları, yaptıkları toplantıdan önce çalışmayla ilgili kısa değerlendirmeler yaptı. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, bu hafta içinde metne son şekli verip genel başkanlara sunacaklarını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirterek “Ülkemizin ihtiyacı olan güven veren bir sistem, demokratik hukuk devleti. Onun için birlikte çalışıyoruz” şeklinde konuştu. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da çok yapıcı bir süreç işlettiklerini ve herkesin olağanüstü katkısı olduğunu ifade etti. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise “Farklı kaynaklardan beslenen altı parti, bir masanın etrafında toplanabildiğimizi, Türkiye’nin yakıcı sorunlarını konuşabildiğimizi ve çözümler üretebildiğimizi tüm Türkiye’ye gösterdik” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ise “Bir devletin ekonomisi ve yönetiminin tek kişinin dudağına bağlanamayacağının kanıtı olan günü yaşıyoruz. Tek başına faizleri on günün içinde anormal seviyeye çıkar sonra bir gecede indir, bütün bu yükü milletin üzerine ver. Fakirden al zengine ver. Devlet bir kişinin dudağına kalamaz, onun için bir aradayız” şeklinde konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da “şahıslardan ziyade devlet kültürünün, kurum kültürünün ön planda olduğu parlamenter sistem için hep birlikte çalışmaya devam edecekleri” değerlendirmesinde bulundu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Altı Partiden ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ Açıklaması: Tüm Temel İlkelerde Anlaşıyoruz

CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti temsilcileri, TBMM’de devam eden ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ toplantılarına ilişkin yaptıkları açıklamada, “tüm temel ilkelerde anlaşıyoruz” mesajı verdiler. mesajı verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Halk TV’ye konuk oldu.

Siyasi parti temsilcilerinin konuşmalarından öne çıkan bölümler şöyle;

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek: Türkiye’nin yeni bir siyaset kültürüne ihtiyacı var. 6 parti birlikte çalışmamızın da aslında anlamı bu. Anlaşamadığımız hiçbir temel ilke yok. Farklılıklarımızla bir aradayız ama merkezimizde demokrasi var. Hukukun üstünlüğü var. Siyaset yapma şeklimizi değiştirmemiz lazım. Bugüne kadar hep geçmişi deşerek siyaset yapıldı. Biz geçmişteki hataları da göz önünde bulundurarak geleceği de inşa etmek için siyaset yapmalıyız.”

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem: Çalışmalarımızın bir sırası var. Öncelikle anayasaya uygun olarak yasama yürütme ve yargı şeklimde çalışmalarımızı yürüttük. Her partinin kendi açıkladığı ilkeleri var. Bizim de iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem ilkelerimiz var.

Biz koltuk uğruna siyaset yapmıyoruz. Yüzde 50+1’lik sistem milleti gerçekten bölmek, parçalamak, kendi seçmeninizi konsolide etmek için karşı tarafta bir düşman kesim yaratmak bakımından son derece uygun bir anayasal düzen. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi değişikliği esnasında bunun ülkenin birliğine hizmet etmeyeceğini söyledik ve nitekim etmedi. Bunun sonucunu 83 milyon yaşıyoruz.

“Yüzde 100 bir uzlaşıyı sağlamış durumdayız”

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak adlandırılan sisteme geçildikten sonra uzlaşma ortadan kalktı. 6 partinin bu yaptığı çalışma bu anlamda çok değerli ve önemli. İlk 2 toplantı sonucunda gördük ki aslında birbirimize çok yakınız. Bu çok memnuniyet verici.

Hayalimizdeki Türkiye’de aşağı yukarı paralel görüşlere sahibiz. Bu güvenle 3. toplantıdan itibaren meclis çatısı altında toplanıp yazmaya karar verdik. Şu ana kadar kaleme aldığımız bölümleri büyük bir engel ve sıkıntıyla karşılaşmadan tamamlama şansına sahip olduk. Kaleme aldığımız metinde yüzde 100 bir uzlaşıyı sağlamış durumdayız.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya: Bu çalışma bir seçim kazanmak, bir iktidarı devirmek ya da bir ittifak kurmak için yapılan bir çalışma değil. Burada iktidarın da içinde yer aldığı bir gelecek Türkiye’si tahayyül edip tasavvur edebilir miyiz çalışması. Bu çalışma 84 milyon için, sadece iktidara karşı yapılan bir çalışma değil. İktidar partisine oy vermiş seçmenlerin de içerisinde yer aldığı bir Türkiye hayali ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.

“Türkiye’nin asgari mutabakatı özgürlükçü demokratik devlet olmalı”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu: Bugün ülkemizin önünde en önemli aşamalardan birisi, cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması meselesi vardır. İnşallah biz bir araya gelen 6 siyasi parti bunun önünü açabiliriz. Helalleşmek için detaya inmek, yüz yüze gelmek, karşılıklı olarak duygulanmak gerekiyor.

Bugün Tayyip Erdoğan maalesef bu otoriter devlet anlayışını, herkesi ciddi manada tehdit eden, başta AKP’ye destek veren insanları da yarın öbürsü gün tehdit edecek adeta bir korku cumhuriyetine dönüştürdü. Her birimiz bu sorunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin asgari mutabakatı özgürlükçü demokratik devlet olmalı.

“İnsanlar bizden çözüm bekliyor”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün: Helalleşmek birbirimizin arasında olması lazım. İkinci helalleşme değişik toplum kesimleriyle olmalı. 2001’de AKP’yi çok samimi duygularla kurduk. Maalesef daha sonra bir güç yozlaşmasına kapıldı partinin üst yönetimi. Biz 2015’te bunu gördük, restorasyon süreci ilan ettik ama buna karşı gelindi. Siyasetçinin ahlaklı olmasını arzu ettik ama bu engellendi. Birileri siyasetçilerin ahlaksız olmasını istedi.

Değişik kaynaklardan gelen partilerin temsilcilerinin bir araya oturması havayı yakalamak adına yapılmış adımlardır. Vatandaş bu masanın üzerine titriyor. Vatandaş ‘ötekileştirmeden bıktık’ diyor. İnsanlara ümit olmak için bir araya geldik. İnsanlar bizden çözüm bekliyor.

(Kaynak: Sözcü)

Paylaşın