Ay’ın Yüzeyinin Altında Gizemli Bir Hareket Keşfedildi

Ay’ın engebeli yüzeyinin altında beklenmedik bir şey oluyor, bilim insanlarının Dünya’nın en yakın göksel komşusuna dair yeniden düşünmelerine neden olan derinlerde bir hareket.

Haber Merkezi / NASA ve Arizona Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, Ay’ın katı mantosu ve metalik çekirdeği arasında sıkışmış yarı erimiş bir malzeme tabakasının sürekli hareket halinde olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanları, düşük viskoziteli malzemeden oluşan bu katmanın, hem Güneş hem de Dünya tarafından uygulanan yerçekimi kuvvetlerine tepki olarak hareket ederek Dünya’nın okyanus gelgitleri gibi davrandığını keşfetti.

AGU Advances’te yayınlanan araştırmaya göre, bu, Ay gelgitlerinin yıllık olarak nasıl dalgalandığının ilk ölçümü olup, Ay’ın kozmik ortaklarıyla olan yerçekimi dansına ışık tutuyor.

Ay’ın Dünya’nın okyanuslarını çekerek gelgitler oluşturması gibi, Dünya ve Güneş de Ay üzerinde benzer bir etkiye sahip ve Ay’ın içsel “yapışkan”ının yükselip alçalmasına neden oluyor.

Keşif uzun zamandır devam eden bazı soruları yanıtlarken, aynı zamanda yeni soruları da gündeme getiriyor. Bu yarı erimiş tabaka nasıl oluştu? Tam olarak neyden oluşuyor? Ve en önemlisi, onu bu kadar uzun zamandan sonra sıcak ve hareketli tutan şey nedir?

Keşif, Ay’ın şu anki durumunu anlamada değil; aynı zamanda geçmişi ve gelecekteki evrimi hakkında da derin öngörüler sunuyor. Bilim insanları artık Ay’ın nasıl geliştiğine ve hangi iç süreçleri yaşadığına ve gelecekte hangi süreçleri yaşayacağına dair yeni modeller geliştirebilirler.

Daha da heyecan verici olanı, bu araştırmanın gelecekteki keşifler için yeni yollar açmasıdır. Ay’ın yüzeyinin altında başka hangi gizemler yatıyor? Gezegensel oluşum ve dinamikler hakkındaki mevcut anlayışımızı zorlayacak daha beklenmedik keşifler olabilir mi?

Araştırmanın yazarlarının belirttiği gibi, bu erimiş tabakanın varlığı Ay’ın iç yapısı ve evrimi üzerinde önemli etkilere sahip ve hatta çekirdeğinin daha derinlerine inmeyi amaçlayan gelecekteki ay görevlerini bile etkileyebilir.

Paylaşın

Ay’ın Muhteşem Görüntüsü

Kadife karanlığın içinde asılı duran gümüş bir küre olarak tanımlayabileceğimiz Dünya’nın uydusu Ay, asla gitmez, her zaman oradadır, bizi izler, kararlıdır, aydınlık ve karanlık anlarımızda bizi tanır, tıpkı bizim gibi sonsuza dek değişir. Her gün kendisinin farklı bir versiyonudur.

Haber Merkezi / İşte, 81 bin görüntüden ve 708 GB’ın üzerinde veriden oluşan Ay’ın son derece detaylı görüntüsü.

Paylaşın

Ay’da Mağara Keşfedildi: Astronotlara Ev Sahipliği Yapabilir

Bilim insanları, 1969 yılında Apollo 11 astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in ilk kez Ay’a ayak bastığı yerden sadece 400 kilometre uzaklıkta yer alan Sessizlik Denizi’nde bir mağara keşfetti.

Mağara yüzeyin yaklaşık 150 metre altında yer alıyor. Bilim insanları, mağarayı NASA’nın ay keşif yörünge aracı (LRO) tarafından toplanan radar verilerini analiz ederek keşfetti.

Bilim insanları Ay yüzeyinde ilk kez bir mağara keşfetti. 100 metre derinlikteki bu oyuğun, Ay’da kalıcı bir üs için uygun şartları sağlayabileceği değerlendiriliyor. Araştırmacılara göre, Ay’ın ‘keşfedilmemiş bölgelerinde’ yüzlerce benzer mağara olması da muhtemel.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, ülkeler Ay’da kalıcı bir insan varlığı tesis etmek için yarış halinde. Ancak astronotların radyasyon, aşırı sıcaklık dereceleri ve uzay koşullarından korunması zorlu bir iş. Uzaya çıkan ilk İngiliz astronot Helen Sharman, yeni keşfedilen mağaranın üs kurmak için iyi bir yer olabileceğini söyledi ve insanların 20-30 yıl içerisinde Ay’daki çukurlarda yaşamasının mümkün olduğunu dile getirdi.

Ancak Sharman’a göre bu çukur ‘çok derin’ ve astronotlar buradaki üsse ulaşmak için özel ekipmanlar kullanmak zorunda kalabilir. Sırtta taşınan roketler ya da bir tür asansör, bu işi görebilir. İtalya’daki Trento Üniversitesi’nden Lorenzo Bruzzone ve Leonardo Carrer, bu mağarayı radar kullanarak keşfetti.

Mağara, Mare Tranquillitatis adı verilen ovada bulunuyor. ‘Sessizlik denizi’ olarak anılan bu ova, Dünya’dan da çıplak gözle görülebiliyor ve insanlığın başka bir gezegende ziyaret ettiği ilk nokta olarak önem taşıyor. Mağaranın tabanının görülenden daha geniş olabileceği düşünülüyor.

Bu çukur, milyonlarca ya da milyarlarca yıl önce, Ay yüzeyinde lavın akışı ve kaya içerisinde bir tünel oluşturmasıyla meydana geldi. Prof. Carrer, bu mağaraya en benzer yapının, İspanya’da Lanzarote’deki volkanik mağaralar olduğunu, araştırmacıların bu bölgeyi de incelediğini kaydetti. Prof. Carrer, “Bu gerçekten heyecan verici. Bu keşfi yaptığınızda ve fotoğraflara baktığınızda, insanlık tarihinde bunu gören ilk kişi olduğunuzu fark ediyorsunuz” dedi.

Araştırmacılar mağaranın büyüklüğünü anladıklarında, bunun üs kurmak için iyi bir nokta olabileceğini de fark etti. Carrer, “Neticede Dünya’daki yaşam da mağaralarda başladı. Ay’da da insanların mağarada hayatta kalması mantıklı” diye konuştu. Mağara tamamen keşfedilmiş değil, ancak araştırmacılar radarların, kameraların ve robotların buranın haritasını çıkarmak için kullanılabileceğini düşünüyor.

Bilim insanları Ay yüzeyinde buna benzer mağaraların olabileceğini yaklaşık 50 yıl önce fark etmişlerdi. 2010’da Lunar Reconnaissance Orbiter adlı uzay aracının kamerası, mağara girişi olabilecek çukurların fotoğrafını çekmeyi başardı. O zamanlar bu mağaraların ne kadar derin olduğu ya da çökme ihtimali hakkında çok az şey biliniyordu. Prof. Bruzzone ve Prof. Carrer’in çalışmasıyla bu sorulara daha net yanıtlar verilebiliyor.

Avrupa Uzay Ajansı’ndan Francesco Sauro, “Yüzeye ait çok iyi görüntülerimiz var, Apollo’nun indiği bölgeyi görebiliyoruz, ancak yüzeyin altında ne olduğunu bilmiyoruz. Keşfetmek için büyük bir olanağa sahibiz” dedi. Sauro, bu araştırmanın ileride Mars yüzeyindeki mağaraları anlamak için de öncü olabileceğini ekledi. Üstelik bu çalışmalar Mars’ta yaşamın izlerini incelemek için de büyük önem taşıyabilir.

Ay’da keşfedilen mağara, insanların buraya yerleşmesine yardımcı olabileceği gibi, Ay’ın tarihini ve hangi evrelerden geçtiğini daha iyi anlamak için de işlevli olabilir. Çünkü mağaradaki kayalar uzay koşullarından daha az etkilendikleri için milyarlarca yıllık jeolojik kaydı barındırma potansiyeline sahip. Araştırma, Nature Astronomy adlı dergide yayımlandı.

Paylaşın

Çin, Ay’ın Karanlık Yüzünden Örnekler Getiren İlk Ülke Oldu

Çin’e ait uzay aracı Chang’e-6, Ay’ın karanlık yüzünden aldığı örneklerle Dünya’ya dönerek tarihe geçti. Bilim insanları, uzay kapsülünün içindeki örneklerin, en yakın komşumuz olan Ay’ın nasıl oluştuğuna dair yeni bir pencere açabileceğini söylüyor.

Bu başarı, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in “ebedi hayal” diye adlandırdığı dominant uzay gücü olma hedefi açısından önemli bir adım anlamına geliyor. Tebrik mesajı yayımlayan Şi, “uzay, bilim ve teknoloji açılarından güçlü bir ülke yaratmak için bir başka dönüm noktası niteliğindeki kazanım” ifadesini kullandı.

Çin’in keşif aracı bugün geri dönerek tarihi görevini başarıyla tamamladı. Ay’ın uzak yüzünden numune toplayıp bunları Dünya’ya getiren ilk uzay aracı, Chang’e-6 oldu.

Devlet kanalı CCTV, keşif aracının modülünün yerel saatle 14.00’te (Türkiye saatiyle 09.00) ülkenin İç Moğolistan bölgesindeki önceden belirlenmiş bölgeye indiğini bildirdi. Yapılan canlı yayında, modülün paraşütle inmesinin görev kontrol odasında alkışlarla karşılandığı görüldü.

Odadaki Çin Ulusal Uzay İdaresi Başkanı Zhang Kejian, “Chang’e-6 Ay keşif görevi tam bir başarıyla sonuçlandı” dedi.3 Mayıs’ta fırlatılan Chang’e-6’yla Çin şimdiye kadar gerçekleştirdiği en karmaşık görevi tamamlamış oldu.

Bu başarı, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in “ebedi hayal” diye adlandırdığı dominant uzay gücü olma hedefi açısından önemli bir adım anlamına geliyor. Tebrik mesajı yayımlayan Şi, “uzay, bilim ve teknoloji açılarından güçlü bir ülke yaratmak için bir başka dönüm noktası niteliğindeki kazanım” ifadesini kullandı.

Chang’e-6’nın toplam ağırlığı iki kilogramı bulan Ay tozu ve taşı getirdiği tahmin ediliyor. Getirilenleri önce Çinli bilim insanları inceleyecek, diğerlerinin erişimineyse onlardan sonra açılacak.

Örnekler, Ay’ın uzak yüzünde bulunan, Dünya’dan asla görülmeyen ve 4 milyar yıl önce oluştuğu düşünülen bir çarpma krateri olan Güney Kutbu-Aitken Havzası’ndan bir sonda ve robotik kolla alındı.

Örneklerin analiziyle Ay, Dünya ve Güneş Sistemi’nin nasıl oluşup geliştiği konusunda daha fazla bilgi edinilebilir. Chang’e-6, Çin’in Ay’daki kaynaklardan faydalanma hedefine de yardımcı olabilir.

Bilim insanları örneklerin hangi bulguları ortaya çıkaracağını merakla bekliyor. Brown Üniversitesi’nden gezegen bilimcisi James Head, “Bu bir altın madeni, hazine sandığı. Uluslararası bilim camiası bu görevden dolayı çok heyecanlı” dedi.

Hong Kong Üniversitesi’nden gezegen jeoloğu Yuki Qian da hem bilim dünyasının bazı sorularının yanıtlanacağını hem de Ay’daki kaynakların değerlendirilmesi için önemli bir adım atıldığını vurguladı.

Pekin, 2030’a kadar Ay’a insan göndermeyi ve uydunun Güney Kutbu’nda bir araştırma üssü kurmayı planlıyor. Buzlaşmış su bulunduğuna inanılan bu bölgede ABD de benzer bir yapı oluşturmak istiyor. ABD de Artemiz göreviyle 50 yılı aşkın süre sonra 2026’ya kadar Ay’a astronot göndermeyi hedefliyor.

NASA Başkanı Bill Nelson, nisanda ABD’li parlamenterlere yaptığı konuşmada iki ülkenin yarış halinde olduğunu bildirmişti:

Güney Kutbu’na ilk onların gidip sonra ‘Burası bizim bölgemiz, siz gelmeyin’ demelerinden endişeleniyorum. Orada su olduğunu düşünüyoruz, su varsa roket yakıtı da vardır. 2026’da Chang’e-7’yi ve 2028’deyse Chang’e-8’i Ay’a göndermeye hazırlanan Çin ise uzaydaki keşiflerinin tüm insanlığa faydalı olacağını savunuyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Çin’in Uzay Aracı Ay’ın Karanlık Yüzüne ‘Yumuşak İniş’ Yaptı

Çin’e ait keşif aracı Chang’e-6 Ay’ın uzak yüzündeki Güney Kutbu – Aitken Çanağı içindeki bir krater olan Apollo Çanağı’na yumuşak iniş yaptı. Keşif aracı, robotik koluyla toprak ve kaya örneklerini toplayacak.

Chang’e-6, bugüne dek Ay’ın karanlık yüzeyinden kaya ve toprak örneği toplayan ilk keşif görevi olacak.

Çin, Ay’daki keşif faaliyetini gelecek yıllarda yeni görevlerle sürdürmeyi planlıyor. Bu kapsamda “Chang’e-6″nın ardından, 2026’da Ay’ın güney kutbunda keşif yapmak üzere “Chang’e-7” ve 2027’de doğal kaynak kapasitesini ve kullanılabilirliğini doğrulamak ve Ay yüzeyindeki uzay üssü inşası için testler yapmak üzere “Chang’e-8” görevleri planlanıyor.

Ülke, 2030’dan itibaren Ay’a insanlı seferler düzenlemeyi, Uluslararası Ay Araştırma Üssü kurarak daha ileri keşif faaliyetlerine zemin hazırlamayı hedefliyor.

Pekin, iddialı uzay programında bir başarıya daha imza attı. Çin’e ait keşif aracı Chang’e-6’nın Ay’ın uzak yüzündeki devasa krater Güney Kutbu-Aitken Havzası’na iniş yaptığı belirtildi. Sonda, Ay’ın karanlık yüzünden taş ve toprak örnekleri toplayarak yeryüzüne getiren ilk uzay aracı olacak. Çin, bilim insanlarının lav akışının daha az olması nedeniyle büyük umutlar beslediği Ay’ın uzak yüzünden alınan örnekleri analiz eden ilk ülke olmak istiyor.

Devlet televizyonu CCTV’ye konuşan bir Çin uzay ajansı çalışanı, sondanın Pazar günü Dünya’nın uydu yüzeyinde bir iniş alanı aramak üzere Ay’ın yaklaşık 200 kilometre üzerindeki yörüngesinden ayrıldı. Çalışan, sondanın daha sonra 15 dakika içinde hızını Ay’ın hızına göre sıfıra düşürmek için araçtaki yakıtın yaklaşık yarısının büyük bir miktarını kullandığını kaydetti.

Çin Devlet Haber ajansı Xinhua, inişten sonraki iki gün boyunca sondanın, Ay’daki toprağın altından malzeme almak üzere bir matkap ve toprak örnekleri toplamak için bir robotik kol kullanacağını, ayrıca iniş alanında başka deneylerin de hedeflendiğini bildirdi.

Çin, Ay’ın uzak yüzeyini keşfetmeye yönelik misyonu Mayıs ayı başında başlatmıştı. Chang’e-6’yı taşıyan roket 3 Mayıs’ta Çin’in güneyindeki Hainan adasında bulunan Wenchang uzay üssünden fırlatılmıştı. Teknik açıdan oldukça karmaşık olan misyonun 53 gün sürmesi planlanıyor.

Sovyetler Birliği ve ABD’den sonra Çin, kendi bağımsız misyonuyla uzaya insan gönderen üçüncü ülke olma özelliğini taşıyor. Ay yüzeyinde kalıcı bir üs kurmayı hedefleyen Pekin, 2030’a kadar Ay’a mürettebatlı misyonu planlıyor. ABD ise, Çin’in iddialı uzay programının, uzaydan askeri hedeflere ulaşma çabasına yönelik şüphelerini ifade ediyor.

Ay’ın karanlık yüzü

Dünya’nın etrafı ile kendi etrafındaki dönüş hızı eşit olduğundan Ay’ın hep aynı yüzü Dünya’ya dönük oluyor. Ay’ın Dünya’dan görünmeyen uzaktaki yüzüne “karanlık yüzü” adı veriliyor. “Karanlık” ifadesi, ışık yokluğunu değil bu bölgenin Ay’ın yakındaki yüzüne göre daha az bilinmesini ifade ediyor.

İlk kez Sovyetler Birliği’nin “Luna” uydusu, 1959’da Ay’ın karanlık yüzünü fotoğraflamış, Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi de 1960’ta Ay’ın karanlık yüzünü anlatan detaylı atlas yayımlamıştı. ABD’nin 1968’deki insanlı ay seferi “Apollo 8” görevine katılan astronotlar, Ay’ın karanlık yüzünü bizzat gören ilk insanlar olmuştu.

Paylaşın

ABD, Yarım Asır Sonra Odysseus Uzay Aracıyla Ay’da

ABD’li özel bir şirket tarafından uzaya gönderilen Odysseus keşif aracı, Ay’ın güney kutbunda yer alan Malapert A isimli kraterin yakınına indi. Odysseus, 1972’deki Apollo 17 misyonundan beri Ay’a inen ilk Amerikan uzay aracı oldu.

Finansmanı ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından sağlanan bu yolculuk, özel sektörden bir şirketin Ay’a gerçekleştirdiği ilk “yumuşak iniş” olarak tarihe geçti.

Odysseus, NASA’nın Ay’a yeniden astronot göndermeye yönelik planının bir parçası olarak gerçekleştirilen misyon kapsamında uzay havasının Ay yüzeyiyle etkileşimi ve radyo astronomi hakkında veri toplayacak. NASA’nın Artemis adlı Ay programı kapsamında gerçekleştirilen bu yolculukta Odysseus, ABD’nin gelecekte indirmeyi planladığı astronotlar için Ay ortamının diğer özelliklerini de inceleyecek.

Çin’den önce yeniden Ay’a insan indirmeyi amaçlayan ABD, ilk astronotlu Artemis misyonunu 2026 yılı sonlarında gerçekleştirmeyi planlıyor. Şu ana dek ABD dışında sadece Sovyetler Birliği, Çin, Hindistan ve son olarak da geçen ay Japonya Ay’a uzay aracı indirmeyi başardı. Ay’a insan indiren tek ülke ise ABD.

ABD’li Intuitive Machines şirketi tarafından üretilip uçurulan uzay aracı Odysseus, adlı uzay aracı Ay’ın yüzeyine başarılı şekilde iniş yaptı. Uzay aracı özel bir şirket tarafından aya gönderilen ilk araç olma özelliğini taşırken ABD’nin de 50 yıl sonra Ay’a yeniden dönüş yapmasını sağladı.

Intuitive Machines isimli şirketin geliştirdiği Odysseus isimli uzay aracı 6 ayaklı bir robot olmaz özelliği taşıyor. Söz konusu araç 6 farklı bilimsel deneme için ekipmanlar taşıyor. Uzay aracı ayın güney kutbunda Malapert A isimli kraterin yakınına indi.

Uzay aracının Ay yüzeyine iniş yapmasından sonra uzunca bir süre sinyal alınmakta zorluk çekildi. İniş, yapılması beklenenden yaklaşık 15 dakika sonra uzay aracından alınan zayıf bir sinyalle doğrulandı. Yetkililer, aracın durumuna ilişkin bilgilerin değerlendirilmeye devam edeceğini ve detaylı bilgilerin daha sonra paylaşılacağı belirtildi.

Uzay aracı, ABD Uzay Araştırmaları Dairesi NASA’nın Ay’ın yüzeyiyle uzay havası etkileşimleri, radyo astronomi ve gelecekteki iniş araçları ve NASA’nın on yıl içinde planlanan astronotlu seyahati için Ay ortamının diğer yönleri hakkında veri toplamaya odaklanacak.

Mürettebatsız uzay aracı, NASA’nın Florida’daki Cape Canaveral, Kennedy Uzay Merkezi’nden bir SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatıldıktan altı gün sonra, Çarşamba günü yörüngeye ulaştığından bu yana Ay’ın yüzeyinden yaklaşık 57 mil (92 km) yukarıda daireler çiziyor.

Şirket son olarak Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Odysseus’un Dünya’dan yaklaşık 384.000 km uzaklıktaki Ay’ın yörüngesinde dönmeye devam ederken “mükemmel durumda” olduğunu, uçuş verilerini ve Ay görüntülerini Intuitive Machines’in Houston’daki görev kontrol merkezine ilettiğini duyurmuştu.

Söz konusu görev IM-1 olarak isimlendiriliyor. Bu göre 1972 yılında Apollo 17 ekibinin Ay yüzeyine inişinden bu yana ABD’nin ilk Ay görevi olarak da tarihe geçiyor.

ABD dışında son dönemde, Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkeler de Ay yüzeyine uzay araçları göndermişlerdi. Intuitive Machines şirketi dışında ABD’de farklı özel şirketlerin de NASA’yla işbirliği içerisinde Ay’a uzay aracı yollamak için çalışmalar yaptığı biliniyor.

Intuitive Machines isimli şirket, 2013 yılında NASA’nın Houston’daki Johnson Uzay Merkezi’nin eski Direktör Yardımcısı Stephen Altemus tarafından kurulmuş bir firma.

Geçtiğimiz ay da yine bir başka özel şirket Astrobotic Technology, aya uzay aracı göndermiş ancak görev başarısız olmuştu. Söz konusu şirketin Peregrine 1 adlı uzay aracı Ay’a inmeyi başaramayınca dünyaya geri dönmüş ve atmosfere girdikten sonra yandığı açıklanmıştı. Aracın ay yörüngesindeyken yakıt sızıntısı sorunu yaşadığı duyurulmuştu.

Paylaşın

Ay’a Yumuşak İniş Yapan Dördüncü Ülke “Hindistan”

Hindistan’ın Chandrayaan-3 adlı insansız uzay aracı, Ay’ın güney kutbunun yakınlarına  başarılı bir şekilde indi. Böylelikle Hindistan; eski Sovyetler Birliği, Amerika ve Çin’in ardından Ay’a başarılı iniş yapan dördüncü ülke oldu.

Haber Merkezi / Hindistan’ın Ay’a seyahati 2009’da Chandrayaan-1 isimli uzay aracı ile birlikte başladı. Hindistan’ın 2019’da Chandrayaan-2 misyonunu güney kutbu yakınına indirme girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı ve araç Ay’ın yüzeyine düşmüştü.

Hindistan’ın uzay aracının yolculuğu, 14 Temmuz’da başladı. Bu yolculuk, Ay’ın pek bilinmeyen güney kutbunun daha iyi araştırılmasına olanak sağlaması açasından önem taşıyor.

Chandrayaan-3, ileride istasyon kurulmasını destekleyebilecek buz kütlelerinin varlığı nedeniyle uzay ajansları ve özel şirketler için özel önem taşıyan Ay’ın güney kutbuna iniş gerçekleştiren ilk uzay aracı oldu.

Chandrayaan-3, Ay’da gelecekte yapılacak araştırmalar, Ay’da olası yaşam için oksijen, yakıt ve su kaynağı olabilecek buzulları güney kutbunda kapsamlı bir şekilde incelemeyi hedefliyor. Chandrayaan-3 iniş aracı yaklaşık 2 metre boyunda ve 1.700 kg’ın biraz üzerinde bir ağırlığa sahip.

Chandrayaan-3’ün Ay’a inişini BRICS zirvesi için bulunduğu Güney Afrika’da izleyen Hindistan Başbakanı Narendra Modi, “Bu, yeni Hindistan’ın zafer çığlığı” ifadesini kullandı.

Başbakan Narendra Modi’nin hükümeti ayrıca özel uzay teknolojisiyle ilgili yatırımlara önem veren bir siyasetçi olarak tanınıyor. Başbakan Modi, özellikle Hindistan özel uzay şirketlerinin önümüzdeki on yıl içinde küresel fırlatma pazarındaki paylarını beş misli artırmalarını hedefliyor.

Uzay sektöründe danışmanlık hizmetleri veren SpaceTec Partners şirketinden Carla Filotico, “Ay’ın güney kutbuna iniş, Hindistan’a Ay’da su buzu olup olmadığını keşfetme şansı tanıyacak. Bu, Ay jeolojisine ilişkin toplu veri ve bilimsel çalışmalar açısından çok önemli” dedi.

Ay’a yapılması planlanan bazı inişler başarısızlıkla sonuçlandı. Son olarak Rusya’nın Ay’ın güney kutbuna inmesi için geliştirdiği Luna-25 adlı aracı Pazar günü Ay yüzeyine yaklaştığında kontrolden çıkarak yüzeye çarptı.

Daha önceki Ay misyonlarının hedeflediği ekvator bölgesinden uzak olan güney kutup bölgesi, çok sayıda krater ve derin hendeklerle kaptı. Amerika ve Çin’in de Ay’ın güney kutbuna planladığı misyonları bulunuyor.

ABD Ulusal Uzay Ajansı (NASA) yöneticisi Bill Nelson Reuters’e yaptığı açıklamada, NASA’nın Hindistan’ın araştırmalarından elde edeceği verileri “dört gözle beklediğini” belirterek, bu yolculuğun kendileri için de taşıdığı öneme işaret etti.

Paylaşın

Rusya’ya Ait Uzay Aracı Ay’a Çakıldı

Rusya’ya ait uzay aracı Luna-25 Ay yüzeyine iniş için yörüngeye girdiği sırada kontrolden çıktı ve çakıldı. 800 kilogram ağırlığındaki Luna-25 ile Ay’ın güney kutbuna inilerek tarihte bir ilkin gerçekleştirilmesi hedefleniyordu.

Haber Merkezi / Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos Başkanı Yuri Borisov Ay’a inme girişiminin “riskli” olacağını söylemiş ve Haziran ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yüz yüze yaptığı görüşmede başarılı olma olasılığının “yüzde 70 civarında” olduğunu belirtmişti.

Ay’ın güney kutbuna yumuşak iniş yapma amacıyla gönderilen Luna – 25, başarabilseydi Ay’ın güney kutbuna inen ilk uzay aracı olacaktı. Uzay aracında astronot bulunmuyordu.

Luna-25’in akıbeti ile ilgili daha önce “anormal bir durum” olduğunu açıklamış ancak daha fazla ayrıntıya yer verilmemişti. Roscosmos son açıklamasında “19 ve 20 Ağustos tarihlerinde aracın yerini tespit etmek ve temas kurmak için yapılan girişimler başarısız oldu” dedi.

Uzay ajansı kazanın nedenlerine ilişkin bir soruşturma başlatılacağını belirtirken, hangi teknik sorunların meydana gelmiş olabileceğine ilişkin herhangi bir bilgi vermedi.

Uzmanlara göre “prestij misyonundaki” başarısızlık, Moskova’nın bir anlamda 1957’de Dünya yörüngesine ilk uyduyu fırlattığı (Sputnik 1) ve Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’in 1961’de uzaya çıkan ilk insan olduğu Soğuk Savaş rekabetinin şaşalı günlerinden bu yana Rusya’nın uzay gücündeki düşüşün altını çiziyor.

Luna-25’te uzay ışınlarının ve elektromanyetik emisyonların incelenmesi için yaklaşık 31 kilogram ağırlığında çeşitli bilimsel ekipmanlar yer alırken, toprağı kazabilen ve örnekler alabilen cihazlar da bulunuyordu.

Rusya’nın 47 yıl sonra başlattığı ilk Ay misyonunda, 5 günlük yolculuğun ardından 16 Ağustos’ta Ay yörüngesine giren Luna-25 uzay aracının, 21 Ağustos’ta Ay’ın güney kutbuna inmesi planlanıyordu.

Luna-25 ile Moskova, Sovyet dönemindeki Luna programının mirasını sürdürmek ve Batı’nın izolasyon politikası karşısında bağımsız Ay araştırmalarına geri dönmeyi amaçlıyordu. 800 kilogram ağırlığındaki Luna-25 ile Ay’ın güney kutbuna inilerek tarihte bir ilkin gerçekleştirilmesi hedefleniyordu.

Rusya, Mars’ın uydularını keşfetmeye yönelik başarısızlıkla sonuçlanan 1989’daki girişiminden bu yana bir gök cismine iniş yapmayı denememişti.

Hindistan’da iniş planlıyor

Rusya’nın yanı sıra ABD, Çin ve Hindistan da Ay’da keşif ve madencilikle ilgili çalışmalarına son yıllarda hız vermiş durumda. ABD ve Çin, 2026’da Ay’a gezici ve sondaj araçlarını göndermeyi planlıyor.

Son olarak Hindistan Uzay Araştırmaları Merkezince 5 Ağustos’ta yapılan açıklamada, Ay’ın güney kutup bölgesinde inceleme yapması için 14 Temmuz’da uzaya gönderdiği Chandrayaan-3 keşif aracının yörüngeye başarılı şekilde yerleştiği bildirilmişti.

Hindistan, üçüncü Ay keşif misyonunu yürütecek Chandrayaan-3’ün başarılı olması halinde ABD, eski Sovyetler Birliği ve Çin’den sonra Ay’a yumuşak iniş gerçekleştiren 4’üncü ülke olacak.

Uzmanlar, Ay’ın güney kutbundaki suyun, gelecekteki Ay görevleri veya Mars’a giden roketler için yakıt çıkarmak amacıyla kullanabileceğini ve bundan dolayı çok sayıda ülkenin ilgisini çektiğini vurguluyor.

Rusya, Hindistan’dan birkaç gün önce tarihi inişi gerçekleştirmeyi amaçlıyordu. Gölgede kalan Ay’ın güney kutup bölgesinin kuzeye göre daha büyük olduğu kaydediliyor.

Yakın bir zaman önce iddialı bir uzay programı hedefi ortaya koyan Türkiye de 2028’de Ay’a yumuşak iniş yapma hedefini ortaya koymuştu.

Ay’ın bu bölgesinde değerli madenlerle birlikte donmuş halde su bulunabileceği düşünülüyor.

Paylaşın

Ay Madenciliği: Yarış Yeniden Başladı, Kim Kazanacak?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Çin ve Hindistan’ın da aralarında bulunduğu büyük güçler, Dünya’nın tek doğal uydusu Ay’ın kaynakları için yeniden harekete geçtiler.

Uzay madenciliği, Ay’da, diğer gezegenlerde ve Dünya’ya yakın asteroitlerde (Near-Earth Asteroid- NEA’s) bulunan doğal kaynakların keşfedilmesi, işletilmesi ve kullanılması olarak tanımlanmaktadır.

Büyük güçler dünyanın tek doğal uydusu Ay’da bulunan elementler hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışırken cuma günü Rusya ise 47 yıl sonra Ay’a iniş yapan ilk uzay aracını fırlattı.

Rusya, Ay’a yönelik daha fazla misyon başlatacağını, ardından ise Çin ile ortak bir misyon gönderme, hatta orada bir üs kurma olasılığını araştıracağını bildirdi. Ay’daki altın potansiyelinden bahseden NASA, Ay madenciliğini gündeme getirdi.

Gezegenimizden 384 bin 400 kilometre uzaklıkta olan Ay, dünyanın kendi eksenindeki dönüşünü hafifletiyor. Ayrıca dünya okyanuslarında gelgitlere neden oluyor. Ay’ın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce devasa çarpışma neticesinde enkazın bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülüyor.

Ay’daki sıcaklıklar değişiklik gösteriyor. Günde altı saatten fazla güneş ışığına maruz kaldığında sıcaklık 127 santigrat dereceye yükselirken karanlıkta ise yaklaşık eksi 173 dereceye düşebiliyor. Ay’ın egzosferi güneşten gelen radyasyona karşı koruma sağlamıyor.

Su

NASA’nın bildirdiğine göre, Ay’da suya ilişkin ilk kesin keşif 2008 yılında Hindistan’ın Chandrayaan-1 misyonu tarafından yapıldı.

Tespit edilen hidroksil molekülleri ay yüzeyine yayılmış ve kutuplarda yoğunlaşmış haldeydi. İnsan hayatı için elzem olan su, aynı zamanda roketleri harekete geçirmek için kullanılan hidrojen ve oksijen kaynağı da olabilir.

Helyum-3

Helyum-3 dünyada nadir bulunan bir helyum izotopudur. Ancak NASA, bu maddenin Ay’da 1 milyon ton kadar bulunduğunun tahmin edildiğini söylüyor.

Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) bildirdiğine göre bu izotop bir füzyon reaktöründe nükleer enerji sağlayabilir, ancak radyoaktif olmadığı için tehlikeli atık üretmeyecektir.

Nadir toprak elementleri

Boeing tarafından yapılan araştırmaya göre, akıllı telefonlarda, bilgisayarlarda ve ileri teknolojilerde kullanılan nadir toprak elementleri olan skandiyum, itriyum ve diğer 15 lantanit Ay’da mevcut halde.

Ay madenciliği nasıl işliyor?

Net bir yöntemi bulunmuyor.
Bunun için ayda bir tür altyapı kurulması gerekecek.
Ay’ın koşulları, zor işlerin çoğunu robotların yapması gerektiği anlamına gelse de, Ay’daki su insanların uzun süreli varlığına imkan sağlayabilir.

Yasalar nedir?

Bu yöndeki yasalar belirsizlikler ve boşluklarla dolu. Birleşmiş Milletler Dış Uzay Anlaşması (1966), hiçbir ülkenin Ay ya da diğer gök cisimleri üzerinde egemenlik iddiasında bulunamayacağını, uzayın keşfinin tüm ülkelerin yararına gerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyor.

Ancak hukukçular, özel bir kuruluşun Ay’ın bir bölümü üzerinde egemenlik iddia edip edemeyeceğinin belirsiz olduğunu söylüyor.

RAND Corporation geçen yıl yayınladığı bir yazıda, “Bu potansiyel yüksek risklere rağmen uzay madenciliği nispeten az sayıda mevcut politika veya yönetişime tabidir” ifadeleri yer almıştı.

Devletlerin Ay’da ve Diğer Gök Cisimlerindeki Faaliyetlerini Düzenleyen Ay Anlaşması’nda (1979), Ay’ın hiçbir parçasının herhangi bir devletin, uluslararası hükümetler arası veya hükümet dışı kuruluşun, ulusal kuruluşun veya hükümet dışı kuruluşun ya da herhangi bir kişinin mülkü olmayacağı belirtiliyor.

Bu madde hiçbir büyük uzay gücü tarafından onaylanmadı. ABD, 2020 yılında, adını NASA’nın Artemis programından alan Artemis Anlaşmalarını ilan ederek, Ay’da güvenli bölgeler oluşturulmasıyla mevcut uluslararası uzay hukukunu geliştirmeyi amaçladı. Rusya ve Çin ise bu anlaşmaya katılmadı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Sovyetler Sonrası Rusya’dan Bir İlk: Ay Keşfi

Rusya, Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle izole hale gelen uzay sektörüne yeni bir ivme kazandırmak için, 1976’dan sonra Ay’a tekrar uzay aracı gönderdi. Uzay aracı beş gün içinde Ay yörüngesine ulaşacak.

Haber Merkezi / Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaptırımlara rağmen Rusya’nın uzay programını sürdürme sözü vermiş ve SSCB’nin Doğu-Batı geriliminin tırmandığı 1961’de uzaya ilk insanı göndermesine işaret etmişti.

Putin, Vostochny Cosmodrome’da yaptığı konuşmada, “Zorluklara ve bizi engellemeye yönelik dış girişimlere rağmen, atalarımızın ilerleme hırsı bize rehberlik ediyor” ifadelerini kullanmıştı.

Ay’ın daha önce hiç araştırılmamış güney kutbunda incelemeler yapmak üzere yolculuğa çıkan Luna-25, Moskova’nın yaklaşık 5 bin 550 km doğusundaki Vostoçni Uzay Üssü’nden fırlatıldı. Rus Roscosmos uzay ajansı, Luna-25’in fırlatılış görüntülerini canlı yayınladı.

Luna-25’in, 23 Ağustos’ta Ay’a ulaşması bekleniyor. Rus uzay aracının ayın çevresine seyahat etmesi yaklaşık 5,5 gün sürecek, ardından yüzeye çıkmadan önce yaklaşık 100 kilometre yörüngede üç ila yedi gün geçirecek.

Küçük bir otomobil büyüklüğünde olan ve Ay’ın güney kutbuna inecek olan aracın burada su arayacağı ve toprak örnekleri toplayacağı belirtiliyor.

Luna-25, Rusya’nın 2040 yılına kadar Ay’da bir uzay istasyonu kurma hedefiyle başlatılan uzay programı kapsamında fırlatıldı. Ay’a gönderilen bir önceki araç olan Luna-24, 1976 yılında Sovyetler Birliği döneminde gönderilmişti.

Moskova’nın Ay’a göndereceği bu keşif aracı Rusya’nın, Batı ile ilişkilerinde yine gerginlik yaşayan Çin ile uzay araştırmaları alanında işbirliğini artırma arzusunu dile getirdiği bir dönemde fırlatılacak.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya asker gönderme kararının ardından Avrupa Uzay Ajansı, Rusya ile işbirliğini askıya almış ve Luna-25 aracının fırlatılışı dahil daha sonraki 26 uzay misyonuyla ilgili dayanışma içine girmeyeceğini açıklamıştı.

Paylaşın