Kılıçdaroğlu: Kul Hakkı Yemeyeceğiz Ve Yedirmeyeceğiz

Niğde’de halka seslenen Kılıçdaroğlu, “Kul hakkı yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz. Bekliyoruz, onlar da söylesinler. Ama tık yok. Bir yılda 418 milyar doları nasıl hiç ettiklerini, mal varlıklarını yurt dışına nasıl kaçırdıklarını biliyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Niğdelilerle buluştu. Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da eşlik etti. Kılıçdaroğlu ve Yavaş, seçmenlere seslenerek Türkiye’de yaşanan krizlerin Millet İttifakı döneminde nasıl çözüleceğini anlattı.

İlk olarak kürsüne çıkan Mansur Yavaş oldu. Yavaş, “Artık tatlı dili hakim kılacağız, yuh’larla vakit kaybetmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Biz Ankara’da seçimi kazandık” diyen Yavaş, “‘Rozetimizi çıkardık, bütün Ankaralılara hizmet edeceğiz’ dedik. Biz asla zafer kazanmadık. Zafer kazanmak için karşımızda düşman olması lazım. Bizim Türkiye’nin hiçbir yerinde düşmanımız yok. Seçmene bir şey deme hakkımız yok” diye konuştu.

Mansur Yavaş, “Kendilerinde hiç şampanya içen yok gibi konuşuyor! Bunların her cuma günü bilmediği için internetten bulup bir tane ‘ayet sallayan’ bakanları vardı! Hiç yüzü kızarmadı. Kimse ona tek kelime laf etmedi. Hakkında yolsuzluk iddiaları vardı. Kocaman şişeyi devletin uçağında devirmiş, gözler dönmüş bayılmış görüntüsü vardı. Sayın Bakan tek kelime ettiniz mi? Devletin adına büyükelçi yaptılar.

İnsanların gözünü boyamak için biraz milliyetçilik, biraz muhafazakarlık sosu veriyorlar. Millet İttifakı’na oy vereceklerin de, Cumhur İttifakı’na oy vereceklerin de başımızın üstünde yeri var. Toplumu dindar, dindar olmayan diye ayırıyorlar. Kimin dindar olup olmadığını Allah’tan başkası bilmez. Ne sanıyorsunuz kendinizi de Allah’a şirk koşuyorsunuz” ifadeleriyle iktidara tepki gösterdi.

Yavaş’ın ardından kürsüye Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:

“Kul hakkı yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz. Bekliyoruz, onlar da söylesinler. Ama tık yok. Bir yılda 418 milyar doları nasıl hiç ettiklerini, mal varlıklarını yurt dışına nasıl kaçırdıklarını biliyorum.

Hiçbir çifti ve üretici asla zarar etmeyecek. Havza bazlı planlama getireceğiz. Maliyet artı makul kart, eşittir taban fiyat olacak. Ne zaman makul karın altına düşerse devlet olarak biz karşılayacağız. Çiftçiyi toprağa küstürmeyecek. Köylerimiz boşalıyor ama onlarda tık yok. Köylerde çalışan bütün kadınlar ve gençlerin sosyal güvenlik primini ödeyeceğiz. Üreten her kadın ve genç zamanı geldiğinde emekli olacak, kimseye muhtaç olmayacak. Adalet için 450 kilometre yürüdüm. Bu ülkeye adalet lazım. İranlı bilgin Sadi ne demiş: Adalet olmayınca olmuyor! Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış insanların, susuzluğunu bitirmeye yetmez.

“İnsan Allah’tan korkar!”

Kim terör örgütlerinin yanında durursa, kim onlarla beraber olursa, kim onların yanına hakimi, savcıyı gönderirse Allah belasını versin. Terör örgütünün saldırısına uğrayan benim. Bu beyler çocuklarına paralı askerlik yaptırırken çocuğunu askere gönderen birisiyim. Yalan niye söylüyorsunuz? İnsan Allah’tan korkar!

Güvenliğimizi sağlayan polis kardeşlerimiz var. Büyük sıkıntıları var. Polis intiharlarının hangi boyutlara ulaştığını çok iyi biliyorum. Günde 13-14 saat çalıştırılıyorlar. 24 saat çalışanı var. Bunlar insan kardeşim, robot değiller! Alıyorsun, ‘nöbet tut’ diyorsun. Ne yiyecekler, ne içecekler, onu bile sormuyorlar! Günün 24 saatinde koruyorlar. O nedenle 100 bin güvenlik görevlisi daha alacağız. Normal mesailerini, görevlerini yapacaklar, polisleri yük altından çıkaracağız. Bu kadar yük olmaz!”

Paylaşın

Yavaş: Seçime Girebilirsiniz Ama Kazanamazsınız Yasak!

Millet İttifakı’nın İzmir mitinginde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, “21 yıl sonunda artık söyleyebilecekleri bir şey kalmadığı için sürekli bizi bir şeyler ile suçluyorlar” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “‘Biz kaybedersek darbe olur’ diyorlar. Siz kaybedin diye seçime girdik kardeşim. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız yasak! Böyle tehditvari konuşmaları artık millet kabul etmiyor.”

Millet İttifakı’nın İzmir mitingi Gündoğdu Meydanı’nda yapıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, mitingde bir konuşma yaptı. Yavaş, konuşmasında özetle şunları söyledi:

“21 yıl sonunda artık söyleyebilecekleri bir şey kalmadığı için sürekli bizi bir şeyler ile suçluyorlar. ‘Biz kaybedersek darbe olur’ diyorlar. Siz kaybedin diye seçime girdik kardeşim. Seçime girebilirsiniz ama kazanamazsınız yasak! Böyle tehditvari konuşmaları artık millet kabul etmiyor.”

Mansur Yavaş sahneden inerken eşi Nursen Yavaş ile birlikte kalp yaptı.

Mitinge, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı.

Binlerce kişinin bulunduğu Gündoğdu Alanı’na liderler meydana deniz yoluyla geldi. Mitinge gelen İzmirliler, hep birlikte kalp işareti yaptı.

Meydandaki bir binaya Kılıçdaroğlu’nu süper kahraman gibi gösteren ve üzerinde “İlk turda bitirelim. Ben Kemal, geliyorum” yazısının yer aldığı pankart asıldı.

Mitingde bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “5 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. Ben sandığa gittim ve otoriter yönetimi değiştirdim diyerek çocuklarına anlatacaklar” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Millet İttifakı partilerinin liderleri ile İmamoğlu ve Yavaş da birer konuşma gerçekleştirdi.

İmamoğlu, ” Millet İttifakı’nın kadroları liyakatli kadrolardır. Türkiye’nin sorunları çözülsün istiyoruz; mutfaktaki yangın sönsün, paramız pul olmasın” diyerek ekonomik gelişmelere atıfta bulundu. Tunç Soyer ise, “14 Mayıs’ta hep birlikte ülkemizi ‘adalet olmadan kalkınma olmaz’ dedi.

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, “14 Mayıs’ta bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.

Babacan miting sırasında şu sözleri kaydetti: “2003’te Sertap Erener bize büyük bir gurur kazandırmıştı. Birinci olmuştu. Yine başaracağız. Madonna’yı, Metallica’yı, Rammstein’ı, U2’yu, çok sayıda müzisyeni kendi ülkemizde ağırladık. Hepsi geldi Türkiye’ye. Türkiye bütün Avrupa’nın göz bebeği oluyor. Ne zaman? Düzgün yönetildiğinde. Yine dinleyeceğiz.”

Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal ise meydandaki kalabalığa işaret ederek, “Bu şehir kutlu bir şehir ve bu kutlu şehir tarihi sorumluluğunu tekrar yerine getiriyor. Demokrasi meşalesini bütün baskılara rağmen yere düşürmediniz. Bu meydan Türkiye’nin yarınlarının müjdesidir inanın bana” sözlerini dile getirdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Sinan Ateş’in katillerini bulacağız. Adalet için mücadeleye hazır mısınız? Adil ekonomik düzen için söz veriyoruz. Siyaseten de zenginleşme dönemi sona erecek” sözleriyle meydana seslendi.

Kılıçdaroğlu’ndan önce bir konuşma yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ” Hangi partiye oy verirseniz verin her aileden bir oy istiyorum, tüm kadınlar için istiyorum. Sizlere ihtiyacımız var, birlikte başaracağız. 13. cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu olacak” diyerek bütün liderler arasında en fazla hakaretin kendisine edildiğine dikkati çekti.

Paylaşın

Akşener’den Erdoğan’a Sert Tepki: Sen Kimi Gömüyorsun?

Kayseri’de halka seslenen İYİ Parti Lideri Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı dili eleştirerek, “Her siyasi parti seçmenine konuşmalı, o konuşmaların tamamı projeler, hizmet üzerinden olmalı. Recep Bey çıkıyor bizi gömmekten bahsediyor. Sen insanların hem iaşesinden, hem güvenliğinden sorumlusun. Sen kimi gömüyorsun? Bu nasıl bir dildir?” dedi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan, konuşmalarında Millet İttifakı bileşenlerini kastederek “14 Mayıs’ta siyasi mevta olacaklar” ifadesini kullanmıştı.

Erdoğan’a seslenen Akşener ayrıca “Ey Recep Bey, sol elinde PKK var senin, sağ elinde Hizbullah, Gaffar Okkan’ın katilleri olan Hizbullah” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Kayseri’de mitinginde halka seslendi. Akşener’in açıklamaları şöyle:

“Biz İYİ Parti olarak çok önemli bir iddia ortaya koyduk. Birinci parti çıkacağız ve ben Başbakan olacağım. Çünkü bugün burayı şereflendiren, bugün bu meydanları doldurur hale getirebilmek için 2017’den beri çektiğimiz çileleri ödediğimiz bedelleri verdiğimiz mücadelemizin şerefi işte bu meydanlar sonucudur. Ve Burayı şereflendiren her bir kardeşimin karşısında en derin saygılarımla selamlıyorum.

İYİ Parti kuruluş aşamasından bugüne kadar her türlü iftiraya tehdide kötülüğe yanlışa maruz kalıp bir kişi bile bugüne kadar İYİ Parti’ye yapılan bu yanlışlar karşında korkup kaçmamıştır O nedenle bizim partimiz cesurlar hareketidir. Bizim partimiz kurulduğu andan itibaren Türkiye’nin sigortasıdır. İYİ Parti olmasaydı 2018 seçiminde olmasaydık Meclis çoğunluğu hala AKP’nin elinde olurdu. Ve o tek adam sistemiyle İstanbul Ankara belediyeleri bizde olmazdı. Siz yaptınız siz dik durdunuz.

2002’den beri Türkiye’yi yöneten bir iktidar var. Hayırlı yaptıkları her şey için teşekkür ederiz. Ama güç insanı bozuyor. Mutlak güç iki kere bozuyor. Şimdi bakın seçime gidiyoruz bayram gibi olması lazım. Bu meydanlarda her siyasi parti gelip seçmenine konuşmalı ve konuşmanın tamamı projeler üzerinden olmalıdır. Buna karşın Sayın Cumhurbaşkanı Recep Bey çıkıyor bizleri gömmekten bahsediyor. Yahu biz düşman mıyız. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız. Sen kimi gömüyorsun.  Sen kendine gel kendine gel.

Bu nasıl bir dildir. Bakınız 31 Mart’a giderken bir taraftan bizi PKK’lılıkla suçladılar. Bir taraftan da bebek katili Öcalan’ın kardeşini TRT’de konuşturdular.

3 Yıl boyunca ben esnaf esnaf gezdim Kayseri de dahil. Ne öğrendik. Seçmen velinimettir seçmenin derdinin dinlersin çözüm önerirsin seçim geldiğinde seçmen seni tartar oy verir selam verirsin vermez amenna dersin bir dahaki sefere gönlünü kazanayım dersin. Türkiye’de çok uzun zamandır bu yapılmıyor.

Çağlar ile Sami’nin derdini çözmek onu konuşmak yerine Meral Akşener PKK’lı diyorlar.. Allah Allah… Kayseri’de PKK’lıyım Diyarbakır da faili meçhulcuyum. Ben hangisiyim karar verin artık.”

Yavaş da Erdoğan’ın “Diyanet’i kapatacaklar” iddiasına cevap verdi

ABB Başkanı Mansur Yavaş ‘Diyanet’i kapatacaklar’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevap vererek ‘ 6 liderden birisi dahi bunu söylediyse hem Ankara belediyesini bırakırım hem de adaylıktan çekilirim’ ifadesini kullandı.

Mansur Yavaş şunları söyledi:

“Sevgili Kayserililer biz seçime gidiyoruz. Bu millet kimi seçerse seçecek sonra herkes evine dönecek. Maalesef iktidar başkaları siyaset yaparken onlar çok hakir görerek siz anlarsınız diyerek seçime girmek serbest ama kazanmak yasak gibi bir davranışa giriyorlar.

Sayın Akşener’e parti kurulduğundan beri yapılan saldırılar iftiralar ve bunların karşılığında kimsenin cezalandırılmaması. Bunu niye anlatıyorum. Şuan hala korku ve nefret siyaseti aynen devam ediyor. Ben şöyle bakıyorum olaya. Millet İttifakı’ndan kimse Cumhur İttifakından kimseye ağzını açıp tek bir laf yapmıyor. ama bizler konuşmaya başlayınca illet zillet bir sürü laflarla karşılaşıyoruz.

Koltuğu bırakmak istemiyorlar bütün mesele burada. İftiranın birisi şu Diyaneti kapatacaklarmış. Burada söylüyorum Diyanet’in kapatılacağını 6 liderden biri söylediyse söz veriyorum Ankara belediyesini de bırakıyorum adaylıktan da çekiliyorum. Bunu nerde söylüyorlar Camide.

2019’da aday olduğumuzda yine aynı sözlerle karşılaştık. Arınç eski belediye başkanına ‘Ankara’yı parsel parsel sattı’ demedi mi. Rantların devam etmesi için yalan söylediler. Ankara’da 5 katrilyon eski dönemin borcunu ödedik.

Ayrıca bizden önceki yönetim metroyu beceremediği için Ulaştırma Bakanlığına devretmiş bir sözleşme yapılmış burayı belediye işletecek ve borcunu ödeyecek. 28 Nisan’da bir karaname çıktı ve 1,6 milyar lirayı Ankara’nın cebinden aldılar. Dediler bu akdar parayı nerden buluyorlar. Çalmazsan çırpmazsan yedirmezsen bu para bulunuyor.”

Paylaşın

Kemal Kılıçdaroğlu: Herkes İçin Adaleti Getireceğiz

Kars’ta halka seslenen Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin her karış toprağına demokrasiyi, barışı getireceğiz. Demokrasinin önündeki en büyük engel kayyum uygulamasına da son vereceğiz” dedi ve ekledi:

“Emekli kardeşlerim üzülmesinler; ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramında en az asgari ücret kadar birer aylık ikramiye ödenmesini istedim ve savundum. Düşük verdiler. Bay Kemal’i cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Kurban Bayramı’nda hesabınızda 15 bin TL ikramiyeyi göreceksiniz. Ananızın ak sütü kadar helal parayı çekeceksiniz.”

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Herkes için adaleti getireceğiz. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapıp bütün köy okullarını açacağız. Nohutu, mercimeği dışardan alıyorlar. Değiştireceğiz bunu! Üreten Türkiye’yi, herkesin kazandığı Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz! Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzeni Türkiye’ye getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Karslılarla biraraya geldi.

Halk buluşmasında sahneye önce Mansur Yavaş çıktı. Yavaş, “Seçilirse sosyal yardımı kesecek dediler. 60 bin öğrenci şu anda okuluna ücretsiz gidiyor. Kantinde alışveriş yapamayan öğrencilerin ailelerine her ay 330 lira para yatırarak mahcup olmamalarını sağlıyoruz. Çocuklar okusun diye kreşler açıyoruz. 16 trilyon parayı toprağa gömüp Ankapark yaptılar. Susuz mahalleler var Ankara’da. Otobüs görmemiş mahalleler vardı. 5 katrilyon dinozorların parasını ödedik” ifadelerini kullandı.

“Haksız kesilen 1.6 milyar lira Ankara halkının boğazından kesilen paradır” diyen Yavaş, “Kendilerine oy verenleri de cezalandılar. Saçma sapan projelere dökecek paramız yok. Bugünkü rakamla değeri 350 milyon lira olan giriş kapıları yaptılar. Ne işe yaradığını bilen yok! Parsel parsel Ankara’yı sattılar. Bu söyleyen kendi başbakan yardımcıları. Bunun devam etmesini istiyorlardı. İhalelerin tamamını internetten yayınladık. Hem dış borçları hem bunların borçlarını ödedik” dedi.

Pandemi döneminde öğrencilerin internet ihtiyaçlarını karşıladıklarını hatırlatan Yavaş, AK Parti iktidarının hizmetlerde yetersiz kaldığını söyleyerek, “Seçildikten sonra rozeti çıkardık. Artık koltuklarını korumak, şatafatlı hayatlarını sürdürmek için ona buna iftira atan iktidar gidecek. Duymadığımız laf kalmıyor. Sayın Genel Başkanımızdan Cumhur İttifakı’na ve onlara oy verenlere karşı kötü bir laf duydunuz  mu? Bu kadar bağırdıklarına göre iktidarlarının sonunun geldiğini biliyorlar. Herkese eşit muamele yapan bir iktidar gelecek. 6 genel başkan yapacaklarını imza altına attılar, uzlaştılar. Türkçemizin en güzel kelimesi uzlaşmadır. Artık kavga etmiyorlar bundan niye rahatsız oluyorlar?” dedi.

Yavaş’tan sonra sahneye İBB Başkanı İmamoğlu çıktı. İmamoğlu, “Milleti ayrıştırma konusunda en uzak bir duraksaması yok. Ben şaşıyorum o akla. Şehrimizde mültecilerle beraber 20 milyon insan yaşıyor. Allah şahit, gönlümü biliyor. O 20 milyon insana bir an bile farklı bakmadım, bakamam. Bu bir yönetici terbiyesidir, ahlaktır. Bundan vazgeçen ülkesine yönetici olmamalı. Bize huzur, güzel bir ülke yaşamı lazım. 86 milyon insanına eşit bakan bir anlayış lazım. Bugünkü anlayış; ‘Bana oy verenler abad, oy vermeyenler bertaraf olacak. Oy verenler yerli ve milli, oy vermeyenler terörist’ diyor. Benim 86 milyon insanım yerli ve milli” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu yerel seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millet İttifakı’na yönelik söylemleri hakkında “Bir caminin çıkışında çaldılar, hırsızlar dedi. Bir tane bile hırsız bulamadınız. Yargıladınız, bir tane bile mahkum etmediniz. Çıkıp milletten özür dilediniz mi?” diye konuştu.

“Size söz veriyorum, bu şehri ayağa kaldıracağız” diyen İmamoğlu, “Kars’ın kişi başı geliri bu ülkenin ortalamasının yarısı kadar. Bu reva mı? Benim Kars’taki çocuğum liyakatiyle, ahlakıyla, çalışkanlığıyla bu şehirde üretecek, kazanacak, istediği kademelere bu ülkede gelecek. Bu şehri pırıl pırıl Türkiye’nin vitrinine koyacağı şehir yapacağız” ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu; “Milletin iradesine set vurulmasına, Kars’ta da seçilmiş ismin yerine kayyum atanmasına karşıyız” sözleriyle iktidarın belediyelere yönelik kayyım uygulamalarını eleştirdi.

Yavaş ve İmamoğlu’nun ardından sahneye çıkan Kılıçdaroğlu, “Kars’a da, Türkiye’ye de, dünyaya da bahar gelecek. Kılıçdaroğlu söz verince mutlaka yapar” dedi.

“Kayyum uygulamasına son vereceğiz”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle oldu:

Geliriniz düştü mü? Bizim sorunumuzu çözemedilerse yapacağımız şey değiştirmek. İktidarı değiştireceğiz. Daha güzel ve ahlaklı bir iktidar getirmek hepimizin görevidir. Kars’ta genç nüfus fazla ama doğru dürüst stadyumu yok.

Genç kardeşlerime seslenmek isterim: Bulunduğunuz kentte hem iş bulmalı hem de huzur içinde yaşamalısınız. Erzurum da dahil olmak üzere Kars, Iğdır ve Ardahan’ı özel ekonomi bölgesi ilan edeceğiz. Nasıl üretilir göreceksiniz. Orta Doğu’da ve Kafkaslarda tarım alanındaki pazar 25 milyar dolar. Bu pazardan nasıl pay alınır göreceksiniz. Hiçbir fabrika satılmayacak.

Bu ülkenin her karış toprağına demokrasiyi, barışı getireceğiz. Demokrasinin önündeki en büyük engel kayyum uygulamasına da son vereceğiz. Emekli kardeşlerim üzülmesinler; ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramında en az asgari ücret kadar birer aylık ikramiye ödenmesini istedim ve savundum. Düşük verdiler. Bay Kemal’i cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Kurban Bayramı’nda hesabınızda 15 bin TL ikramiyeyi göreceksiniz. Ananızın ak sütü kadar helal parayı çekeceksiniz.

Herkes için adaleti getireceğiz. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapıp bütün köy okullarını açacağız. Nohutu, mercimeği dışardan alıyorlar. Değiştireceğiz bunu! Üreten Türkiye’yi, herkesin kazandığı Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz! Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzeni Türkiye’ye getireceğiz.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Mansur Yavaş’tan ‘Suya İndirim’ Tepkisi: Maaşlar Dahi Ödenemez

Belediye meclisinde AK Parti ve MHP’nin oylarıyla suya yüzde 50 indirim yapılması kararına dair konuşan ABB Başkanı Yavaş, “Bu indirim uygulandığı takdirde ASKİ’nin su geliriyle personel maaşlarını ödeyemeyeceğiz. Hiç yatırım yapamayacağız, elektrik giderini karşılayamayacağız. Ayrıca vergi, Sosyal Güvenlik Kurumu ve hukuk gibi zorunlu giderleri ödeyemeyeceğiz” dedi.

Mansur Yavaş, “Tamamen yasa dışı olan bu kararın mutlaka mahkemeden döneceğine inanıyorum. Çünkü Büyükşehir Belediye Meclisinin böyle basit bir önergeyle fiyatları indirme yetkisi yoktur. Yine kanun gereği su, maliyet artı belli bir kâr ile satılmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, belediye meclisinde AK Parti ve MHP’nin oylarıyla suya yüzde 50 indirim yapılması kararına dair konuştu.

T24’te yer alan habere göre, ASKİ Polatlı Bölge Müdürlüğü’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Yavaş, indirim uygulanırsa personel maaşını ödeyemeyeceklerini söyledi.

Göreve geldikleri 2019 Nisan ayından bu yana elektriğin yüzde 206, mazotun yüzde 190 ve asgari ücretin yüzde 81 zamlandığını ifade eden Yavaş şöyle konuştu:

“Ankara Büyükşehir Belediyesi pahalı su satıyor denmesi için insanın vicdanını herhangi bir yere asması gerekir. Su gelirleri daha da azalsın yüzde 50 düşsün isteniyor ama personele 2 milyar ödememiz gerekecek. Yatırım giderleri 5,5 milyar lira ve bunun içerisine Polatlı’ya getirilen su dahildir.

Ayrıca elektriğe de 5 milyar lira para ödememiz gerekecek. Elektriğin parasını ödeyemezseniz Ankara halkına su veremezsiniz… Bu indirim uygulandığı takdirde ASKİ’nin su geliriyle personel maaşlarını ödeyemeyeceğiz. Hiç yatırım yapamayacağız, elektrik giderini karşılayamayacağız. Ayrıca vergi, Sosyal Güvenlik Kurumu ve hukuk gibi zorunlu giderleri ödeyemeyeceğiz.

Tamamen yasa dışı olan bu kararın mutlaka mahkemeden döneceğine inanıyorum. Çünkü Büyükşehir Belediye Meclisinin böyle basit bir önergeyle fiyatları indirme yetkisi yoktur. Yine kanun gereği su, maliyet artı belli bir kâr ile satılmak zorundadır.

Dolayısıyla bu kadar kanun açıkken usulsüz bir şekilde önerge vermelerinin bir tek sebebi vardır; Ankara susuz kalsın, elektrik faturasını ödeyemesin, tam tersine diğer yapacakları yatırımları, eğer ASKİ çalışacaksa Büyükşehirin kendi bütçesinden yatırımları iptal ederek buraya aktarması, belediyenin zayıflaması amaçlanmaktadır.”

Paylaşın

Akşener’den ‘Mansur Yavaş İçin İmza Topluyor’ İddiasına Yanıt

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediyesi Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermek için imza topladığı iddialarını yalanladı: Eylül ayı geldiğinde birileri İYİ Parti’yi linç etmek için harekete geçiyor. Kim yapıyor, nasıl yapıyor, neyi amaçlıyor anlamaya çalışıyoruz.

Sözcü’den Deniz Zeyrek, bugünkü köşe yazısında Akşener ile yaptığı görüşmeye yer verdi. Zeyrek’in yazısının bir kısmı şöyle:

“Işık hızıyla yayılan “İYİ Parti Yavaş’ı aday yapacak” bilgisini doğru kabul etmek zor değildi. Ancak gazetecilik “teyit etme” ihtiyacı olan bir meslekti. O yüzden ben de mesajları görür görmez (Çarşamba gecesi) Meral Akşener’i aradım.

Sorumu kitabın ortasından sordum: “Mansur Yavaş’ı aday yapmak için imza toplama kampanyası mı başlatıyorsunuz.”

Meral Hanım tereddüt etmeden yanıt verdi: “Yalan haber. Bakın yanlış bile demiyorum, yalan diyorum.”

“Peki nedir bu gelişmeler: HDP’ye bakanlık tartışması, Buğra Kavuncu ve Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları, Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye bakanlık konusundaki sessizliği…” Akşener, gelişmeleri izlediğine dikkat çekerek şunu söyledi:

“Eylül linçi başladı. Daha önce de benzer şeyler olmuştu. Eylül ayı geldiğinde birileri İYİ Parti’yi linç etmek için harekete geçiyor. Kim yapıyor, nasıl yapıyor, neyi amaçlıyor anlamaya çalışıyoruz.”

İstanbul’un AK Parti’nin kalesi gibi görünen muhafazakâr semtlerine yaptığı ziyarette gördüğü ilgiye dikkat çeken Akşener, partisinin sahada yükselişe geçtiği zamanlarda böyle bir linç ortamı yaratılmaya çalışıldığına da dikkat çekti.

Akşener’i yakalamışken İmamoğlu ve Yavaş ziyaretlerini de sordum. “İBB’ye Ekrem Bey seçildikten sonra hiç gitmemiştim. Bu hafta bir açılışlarına katılacağım. Öncesinde makamda ziyaret etmek istedim. Aynı şekilde Ankara’da da açılışlar var ve öncesinde Mansur Bey’i ziyaret edeceğim” karşılığını verdi.

Kendisine bu tür sorunlu dönemlerde Kılıçdaroğlu’yla sık sık ve doğrudan görüştüğünü ve birlikte ortamı yumuşattıklarını anımsattım ve bu kez bunun olup olmadığını sordum. Sessiz kalmayı tercih etti. Meral Hanım’ın sessizliğinden anladım ki bu kez ciddi bir iletişimsizlik olmuş.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Ankapark’ın Maliyeti Yaklaşık 801 Milyon 300 Bin Dolar!

Ankara Büyükşehir Belediyesi, şimdilerde geri almak için hukuk mücadelesi sürdürdüğü Ankapark için yapılan harcamaların toplam tutarını 801 milyon 288 bin 824 dolar olarak hesapladı. Güncel kurla Ankapark’ın maliyeti 10 milyar 845 milyon 155 bin 768 TL’yi geçiyor.

Mansur Yavaş’ın başkanlığını yaptığı Ankara Büyükşehir Belediyesi, resmi internet sitesine ‘israf sayfası’ koydu. Melih Gökçek döneminde yapılan ve atıl kalan ‘Ankapark’ için yapılan harcamaları kalem kalem ifşa etti.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, şimdilerde geri almak için hukuk mücadelesi sürdürdüğü Ankapark için yapılan harcamaların toplam tutarını 801 milyon 288 bin 824 dolar olarak hesapladı. Güncel kurla Ankapark’ın maliyeti 10 milyar 845 milyon 155 bin 768 TL’yi geçiyor.

Bu hesaba sadece büyük ihalelerin dahil olduğu bilgisini paylaşan Ankara Büyükşehir Belediyesi maliyet tutarının ileride güncelleneceğini aktardı. Ankapark dışında yapılan büyük ihalelerin toplam bedelinin de israf sayfasına ekleneceğini duyurdu.

Yakın zamanda geçmiş dönemde yapılan eksik ve hatalı işlerin, dinozor heykellerinin, kapıların, ithal ağaçların, saatlerin, robotların, özelleştirmelerdeki usulsüzlüklerin ve daha birçok konunun ‘israf sayfasında’ yer alacağı bilgisini verdi.

Ankapark

Yapımına 2013’te Atatürk Orman Çiftliği arazisi üstünde başlandı. 2014’te parkın da içinde yer aldığı ana imar planı ile ilgili olarak Ankara 5. İdare Mahkemesi, parkın yapımına olanak veren Bakanlar Kurulu kararları için de Danıştay yürütmeyi durdurma kararları verdi.

Ancak Melih Gökçek yönetimindeki belediye parkın inşasına devam etti. Ocak 2015’te parkın yüzde 90’ının tamamlandığı duyuruldu. 2015’te bu sefer Ankara 18. İdare Mahkemesi’nden bir yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu karar üzerine belediye meclisi, parkın planını değiştirdi.

Aynı yıl Ankara 5. İdare Mahkemesi, parkı da kapsayan 1/10.000’lik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nı iptal etti. Danıştay ise iptal kararını bozdu. Aralık 2017’de belediye parka yapılan masrafın 1,5 milyar TL olduğunu ve parkın Ağustos 2019’da açılmasının planlandığını açıkladı.

Mayıs 2018’de ise parkın kiralanmasına karar verdi. İlki Haziran 2018’de yapılan beş işletme ihalesinden sonuç çıkmadı. 20 Eylül 2018’de gerçekleştirilen altıncı ihalede park, hayvanat bahçesi hariç GBM Ticaret-Çelik Ortak Girişim Grubu’na yıllık 26 milyon 400 bin lira bedel karşılığında 29 yıllığına kiralandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına Mansur Yavaş’ın seçildiği 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden hemen önce 20 Mart 2019’da park Wonderland Eurasia adıyla ziyarete açıldı. İşletmeci şirketin borçlarından dolayı Eylül 2019’da parka haciz işlemi gerçekleştirildi. Parkın 2 milyon lira birikmiş elektrik borcu nedeniyle Aralık 2019’da elektriği kesildi.

Borcun kısmen ödenmesinin ardından 20 Ocak 2020’de parkın elektriği yeniden bağlandı. Ziyaretçi sayısındaki düşüş nedeniyle Şubat 2020’de park fiilen kapatıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi de, Ankapark ile ilgili eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu.

Paylaşın

ABB Başkanı Yavaş’tan Gençlere: Çıkar Telefonunu

ABB Başkanı Mansur Yavaş, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen gençlere “Çıkar telefonunu, hani öyle diyorlar ya” diyerek espri yaptı. Yavaş, o anları sosyal medya hesabından paylaştı.

Haber Merkezi / Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, sosyal hesabından gençlere yönelik videolu bir paylaşımda bulundu.

Yavaş, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen gençlere “Çıkar telefonunu, hani öyle diyorlar ya” ifadelerini kullandı.

ABB Başkanı Yavaş paylaşımında ise, “Sorumluluğumuz çıkardığınız telefona göre bahane bulmak değil, gelecek kaygınızı giderecek çözümler üretmek. İstediğiniz gibi çıkarın telefonlarınızı” ifadelerini kullandı.

Yavaş’ın paylaşımı kısa sürede binlerce beğeni aldı. Paylaşım aynı zamanda binlerce kişi tarafından da retweet edildi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: İmamoğlu Ve Yavaş’ın Adaylığına Karşı Değilim

İstanbul Sanayi Odası’nı ziyareti eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüme sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı olmadığını söyledi.

Haber Merkezi / Katıldığı bir televizyon programda sarf ettiği ‘ittifak isterse aday olurum’ sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ”Bunu daha öncede ifade etmiştim, yeni bir şey değil aslında. İttifak bu konuda kararı birlikte, demokrasi konusunda birlikte mücadele ettiğimiz, parlamenter sistemi getirmek istediğimiz arkadaşlarla karar verilecek” şeklinde yanıt verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sanayi Odası’nı (İSO) ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ziyaret öncesinde yaptıkları ortak basın açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundular:

Kemal Kılıçdaroğlu: Ekonomideki gidişi sizler de çok iyi biliyorsunuz, yakından izliyorsunuz. İş dünyası zaten ekonominin temel aktörlerinden birisi. Siyasetçi olarak biz de yaşanan ekonomik bunalımı yakından izlemeye çalışıyoruz. Dolayısıyla sorun yaşayan bütün kesimleri dinlemek ve çözüm yollarını, sağlıklı, tutarlı çözüm yollarını kamuoyuyla paylaşmak için çaba harcıyoruz. Sanayinin kalbi, bir anlamda onların temsilcisi İstanbul Sanayi Odasını bu vesileyle ziyaret ediyoruz. Sayın Başkan’dan, arkadaşlarından bilgi alacağız. Bize lütfedip bilgi verecekler. Dolayısıyla biz de o bilgilerden yararlanarak sağlıklı ve tutarlı çözümler üretmeye çalışacağız.

Erdal Bahçivan: Değerli basın mensupları, İstanbul Sanayi Odasının her zaman önem verdiği karşılıklı istişare ve diyalog kültüründen hareketle CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki kıymetli heyetiyle bugün İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak bir istişare toplantısında bulunacağız. Sayın Genel Başkanın da söylediği gibi İstanbul Sanayi Odası Türkiye’nin sanayinin hem öncü, hem en eski, hem de şuanda da en büyük odası olmak hasebiyle sanayinin hem bugün içinde bulunduğu durum ama asıl önemlisi geleceğe dair vizyonu noktasındaki en önemli bir… Kendilerinin bugün bizlerle beraber olmasını Türk sanayisinin ve Türk ekonomisinin önümüzdeki döneme dair değerlendirmek adına önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bugünkü ziyaretin ben çok önemli ve anlamlı bir vesileye fırsat olacağı düşüncesiyle hem zatıalilerine hem de beraberindeki heyete bugün bizlerle beraber oldukları için, aramızda oldukları için şükranlarımı sunuyorum.

Kemal Kılıçdaroğlu: Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Soru: Dün katıldığınız Haber Global yayınında “eğer ittifak kabul ederse adayım” demiştiniz. Bugün gün içerisinde ittifakla bir temasınız oldu mu?

Kemal Kılıçdaroğlu: Yo hayır arkadaşlar. Bunu daha önce de ifade etmiştim zaten yeni bir şey değil aslında. İttifakla, bu konuda kararı birlikte yola çıktığımız, demokrasi konusunda birlikte mücadele ettiğimiz güçlendirilmiş parlamenter sistemi birlikte Türkiye’ye getirmek istediğimiz arkadaşlarla beraber karar verilecek.

Soru: Bugün ittifakla bu konuda bir temasınız oldu mu?

Kemal Kılıçdaroğlu: Yo hayır bugün bir temas olmadı.

Soru: Şunu da ekleyeyim, İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın adaylığına daha önce karşı olduğunuzu söylemiştiniz. Halen aynı mı?

Kemal Kılıçdaroğlu: Efendim karşı değil. Arkadaşların görevleri var ve şu anda çalışıyorlar. Başarılı bir süreci İstanbul’a ve Ankara’ya yaşatıyorlar.

Soru: Sayın Bakan Nebati’nin bir açıklaması olmuştu geçtiğimiz günlerde. ”En fazla ne kaybedersin? Maaş alıyorsun enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse” dedi. Sayın Bakanın bu açıklaması hakkında neler düşünüyorsunuz?

Kemal Kılıçdaroğlu: Talihsiz bir açıklama önce onu ifade edeyim. Çünkü Bakanlar, ekonominin gidişini şahsileştirmezler. Kendi şahsi pozisyonlarını ekonomik pozisyonla eş tutmazlar. Bu yanlış, doğru değil, dolayısıyla talihsiz bir açıklama. Öyle ifade edeyim.

“Türkiye bu sorunları aşabilecek potansiyele sahip”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, görüşmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, görüşmeye ilişkin, “Sorunları öğrendik. Doğrudan doğruya sorunu yaşayan değerli sanayici, yönetici arkadaşlar bizleri bilgilendirdiler. Sorunların aşılması konusunda biz de kendi düşüncelerimizi aktardık. Karamsar olmamamız gerektiğini, Türkiye’nin bu sorunları aşabilecek potansiyele sahip olduğunu, kadrolarının olduğunu, yeni kurum ve yeni kurallarla yola çıkıldığı takdirde bütün bu sorunların aşılacağı ifade edildi” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, görüşmede asgari ücret konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine, “Her sanayici, kendi çalıştırdığı işçinin daha iyi bir ücret, daha iyi bir hayat standardı yaşamasını ister. Bu da ifade edildi. Ancak yaşanan enflasyonun hem kendilerini hem çalışanları olumsuz etkilediği de zaten bilinen bir gerçek. Bu da dillendirildi” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu yılın başında, yani asgari ücret belirlenirken asgari ücret 384 dolardı. Bugün dolar kuru yine yükselmiş. Bugünkü dolar kuru ile çarpılsın, 384 dolar karşılığında Türk lirası işçiye asgari ücret verilsin. Bizim düşüncemiz bu. Hatta o konuda bir hesap yaptım. 2 bin 825 TL net, yıl başında asgari ücret. 384 dolar, böldüğünüz zaman 2 bin 825 TL, net para kazanıyordu. Şimdi 14 TL ki 14 TL’yi aştı, eğer 14 TL hesap edilirse dolar kuru, bugün itibariyle 5 bin 376 net işçiye para verilmesi lazım. Bunun bir de vergi yükü var. Dolasıyla asgari ücretin, sanayici üzerinde uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilememesi için asgari ücretin vergiden muaf olması lazım. Bunu da ifade ettik” diye konuştu.

“Devlet şu anda sağlıklı yönetilmiyor”

AK Parti iktidarını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Devlet, akılla, mantıkla yönetilir. Devlet, bilgiyle yönetilir. Devlet, dayatma kültürüyle yönetilir mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Devlet şu anda sağlıklı yönetilmiyor. Devlet şu anda savruluyor” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türk lirasının değer kaybı üzerine, “Merkez Bankası, kendisine ait olmayan dolarları satarak ‘acaba doları frenleyebilir miyim’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay olmadı. O nedenle toplum daha büyük sorunlarla karşılaşmasın diye biz bir an önce seçimin olmasını istiyoruz. Yoksa seçim olur veya olmaz, zamanında olur ama gecikilen her günün topluma maliyeti artacaktır” eleştirisini yaptı.

“İnatla devlet yönetilmez”

Türkiye’de yaşanan üretim sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, “Önümüzdeki süreçte gıda kriziyle karşılaşacağız. Ekilmeyen topraklarımız var, çiftçi ciddi sorunlarla karşı karşıya şu anda. Acaba iktidarın, saray ve şürekasının haberi var mı? Emin olun dünyadan haberleri yok bunların. Ülkeyi yönetemiyorlar. Nereye gittiğini, ne yaptıklarını da biliyorlar. İnatla devlet yönetilmez. ‘Ben inat ettim böyle yapacağız.’ Etrafında hiçbir bakan, bürokrat da ‘bu yanlış’ diyemiyor. Çünkü dediği zaman görevinden olacak” diye konuştu.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Sorunların Kaynağı Ülkeyi Yönetenlerdir

Ankara Büyükşehir Belediyesi, başkente kazandırılan ve bugün seferlere başlayan 85 otobüs için “Hasret Sona Eriyor: Başkent Yeni Otobüsleri ile Buluşuyor” ismiyle bir program düzenledi. Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sabri Tekir ve milletvekilleri de katıldı.

Haber Merkezi / Törende konuşan Kemal Kılıçdaroğlu “Türk lirası yabancı paralar karşısında pula dönüyorsa bir sorunumuz var demektir. Bütün bu sorunların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir, çünkü sorumluluk onlara aittir” dedi. 2013’ten beri Ankara’ya otobüs alınmadığını ve otobüs almak için uğraş veren Mansur Yavaş’a da engel çıkarıldığını belirten Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle;

“2013’ten beri otobüs alınmıyorsa bir sorunumuz var demektir. Ve otobüs almak için çaba harcayan Büyükşehir Belediye Başkanımıza engel çıkarılıyorsa bir sorunumuz var demektir. Eğer milyonlarca evladımız internete ulaşamıyorsa döneminde olsun veya olmasın bir sorunumuz var demektir. Eğer hala yüzbinlerce çocuk yatağa aç giriyorsa bir sorunumuz var demektir. Eğer gençler geleceklerinden endişe duyuyorlarsa, kaygı duyuyorlarsa ve biz acaba yurtdışına nasıl gideriz diye düşünüyorlarsa bir sorunumuz var demektir. Eğer Türk lirası yabancı para karşısında pul haline düşüyorsa bir sorumuz var demektir. Bütün bu sorunların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir, eğrisi veya doğrusu ama sorunların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir. Çünkü sorumluluk onlara aittir. Çünkü onlar söz verdiler biz bu sorunları çözeceğiz diye ama çözemediler. Dolayısıyla çözemediklerine göre bizim çözmemiz gerekiyor. Çözenlerin iktidar olması gerekiyor ve çözenlerin bir araya gelmesi gerekiyor ve biz bunu yapmak zorundayız. Demokratik yollarla bunu gerçekleştirmek zorundayız.

Değerli arkadaşlarım, Büyükşehir Belediye Başkanımız gayet güzel ifade etti. “4 milyar lira borç ödedim” dedi, “hiç borç almadım” dedi. Demek ki borç almadan da otobüs alabiliyorsunuz. Demek ki borç almadan da ve borçları ödeyerek de bir kenti yönetebiliyorsunuz. Ve yönettiğiniz kente hesap verebiliyorsunuz ve yaptığınız ihaleleri kamuoyuna açık yapabiliyorsunuz ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyabiliyorsunuz.

İYİ Partinin Sayın Genel Başkanı gayet güzel açıkladı, evet sorun var ama sorun çözülebiliyor. Biz bu sorunu çözebiliriz. Demokratik yollarla çözebiliriz. Halka hesap vermenin siyasetçi için onurlu bir görev olduğunu herkese duyurmak zorundayız, herkese anlatmak zorundayız. Sayın Başkan, kur farkı sadece Türkiye’nin bilançosunu değil tabi sizin de söylediğiniz gibi bütün belediyelerin, bütün bağımsız kuruluşlarında bilançolarını altüst etti. Çılgın projelere ihtiyacımız yok dediniz. Bu memleketin Sayın Başkanım, bu memleketin çılgın adamlara değil akıllı adamlara ihtiyacı var. Olayı bilen insanlara ihtiyacı var. Sorunları masaya yatırıp açık yüreklilikle tartışan insanlara ihtiyacımız var. Kibirlilere değil, alçak gönüllü, ülkesi için çalışan insanlara ihtiyacımız var. Böyle bakmamız lazım. Ancak sorunları böyle çözebiliriz. Sorunlara böyle yaklaştığımız zaman pek çok sorunun kısa süre içinde çözüleceğini hepimiz biliriz. Aklı başında olan herkesin bu gidişten kaygı duyduğunu biliyoruz zaten bilmemek mümkün değil. Ama çözülmeyecek sorunu yoktur Türkiye’nin. Bütün sorunları çözülebilir. Akılla, bilgiyle, birikimle, deneyimle, istişareyle bütün sorunları çözülebilir. Ne kadar ağır yük alırsak alalım bu sorunların tamamının üstesinden gelebiliriz.

Kısaca ne yaptınız diye… Büyükşehir Belediye Başkanımız diyor ki, biz bunları, şunları, şunları, şunları yaptık. Dönüp bize diyorlar ki ne yaptınız. Sayın Başkan, bu soruyu sormaları gayet doğal. Çünkü onlar başka bir şey yapıyorlardı siz onu yapmadınız. Siz harcadığınız her kuruşun hesabını millete verdiniz. İhaleleri açık yaptınız. Onların alışkın olmadığı bir yönetim tarzı bu. Onlar ihaleyi kapalı yaparlar paylaşırlar kendi aralarında paraları paylaşırlar. Halka hesap vermezler, halkı küçük görürler. Siz tam aksini yaptınız diğer Belediye Başkanlarımızın yaptığı gibi. O nedenle ben bütün Ankaralıların önünde ifade edeyim size yürekten teşekkür ederiz. Bütün Belediye Başkanlarımızda aynı amaçla aynı çerçevede hareket ediyorlar. ”

“Nüfus arttı, otobüs sayısı düştü”

Törende konuşan Mansur Yavaş, en son otobüs alımının 2013’te yapıldığını ve hizmet veren otobüslerin dünyaya kıyasla iki kat daha yaşlı olduğunu söyledi. 2010’da Ankara nüfusunun 4 milyon 460 bin iken 2 bin 37 otobüsün hizmet verdiğini söyleyen Yavaş 2020’de ise nüfusun 5 milyon 663 bine çıktığını ancak otobüs sayısının 1547’ye gerilediğini aktardı.

Yavaş “2013’de günümüze kadar Ankara nüfusu yüzde 12 artarken, EGO Genel Müdürlüğü bünyesindeki faal araç sayısı yüzde 21’e düştü. Bu ters orantı sadece rakamların değil aynı zamanda bir yönetim anlayışının da tersliğini ortaya koyuyor. Daha da vahimi, filomuzun yaş ortalaması 12” diyerek kendisinden önceki yönetimi eleştirdi. Yavaş, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Göreve gelir gelmez bir gecede çıkarılan kararname ile bütçemiz alt üst oldu. Bakanlığın yaptığı ama bütçesi belediyeden kestiği metro ödemelerinin prosedürü bir gecede tek taraflı olarak değiştirildi. Eski prosedüre göre bizim 2019-2020 ve 2021 yılını kapsayan 3 yıllık süreçte 28 milyon 408 bin TL ödememiz gerekiyordu ancak yapılan değişiklikle biz bu 3 yılda tam 657 milyon 511 bin TL ödeme yaptık. Dikkatinizi çekiyorum, 23 kat fark var. Eski sistemle 246 yılda geri ödenecek tutar kararname sonucunda 11 yılda ödenmiş olacak.

Tabii ki bunlar mazeret değil. Sadece bu otobüsler için 5 milyon Euro kullanıldı. 4 milyara yakın borç ödedik. Bir kuruş bankaya da borçlanmadık. Kredi sözleşmemizi imzaladığımız günden bugüne kadar kur farklarının Belediyemize getirdiği ek yük maalesef yaklaşık 300 milyon lira oldu. Uzun süredir ulaşım fiyatlarında zam yapmama konusunda direniyoruz. Mevcut ekonomik şartlar ve gider maliyetlerindeki artışları göz önüne aldığımızda, toplu taşıma ücretinin 6 liranın üzerinde olması gerekiyordu. Çılgın projelere para harcayabilirsiniz ama bizim önceliğimiz insan ve insan sağlığıdır.”

“Belediyenin köylere internet götürmesi önemli”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Millet İttifakı’nın kazandığı belediyelerin gerçekleştirdiği somut çalışmaların, hükümetin “seçmenlerin oylarıyla” ve demokrasiyle iktidardan gönderilmesinin yolunu açacağını dile getirdi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin köylere internet götürmesinin önemli olduğunu vurgulayan Akşener, COVID-19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen dönemde imkansızlıklar nedeniyle okuma yazma öğrenemeyen çocukların okul başladıktan sonra “öğrenme güçlüğü yaşadıkları” ve bu nedenle rehabilitasyon merkezlerine gönderildiklerini söyledi. Akşener, “Umarım ki saraylarda yaşayanlar sizin ayağınıza çelme takmak yerine bu çalışmaları örnek alırlar ve Türkiye genelinde bu haksızlığın, hukuksuzluğun, acımasızlığın önüne geçerler” dedi.

Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş otobüsleri inceledi.

Paylaşın