Aşırı Alkol Tüketenler Dikkat: Kas Kaybı Riski

Alkol bağımlılığının karaciğer yetmezliğine ve kansere neden olduğunu biliyoruz. Ayrıca araştırmacılar, aşırı alkol tüketiminin ‘kas kaybı’ riski oluşturduğunu ortaya koydular.

Haber Merkezi / İngiltere’deki East Anglia Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada, erkekler ve kadınlar aşırı alkol tüketenler, orta düzeyde alkol tüketenler ve alkol tüketemeyenler olarak sınıflandırdı.

Araştırmada pek çok bilgiye ulaşıldı. Aşırı alkol tüketmenin sadece karaciğer, kanser ve kalp hastalığına neden olmadığı, farklı birçok sağlık sorununa yol açabileceğini ortaya koydu.

Araştırma, Avrupa’da yaşayan ve yaşları 37 ila 73 arasında olan yaklaşık yarım milyon insanın çeşitli faktörleri dikkate alarak yapıldı. Ayrıca, araştırma, kadın ve erkekler arasında ayrı ayrı yürütüldü.

Araştırma için sağlıklı kaslı erkekler ve kadınlar alındı ve onlar günde 1 birim şarap içen bir erkek ve günde 2 birim şarap içen bir kadınla karşılaştırıldı (20 birim şarap, 2 şişe şaraba ve 10 şişe biraya eşdeğerdir). Daha sonra 20 birim şarap içen kişinin, diğerlerine göre yüzde 4 ila 5 daha az kas kütlesine sahip olduğu ortaya çıktı.

Aşırı kas kaybının, düşük kemik yoğunluğu, kırıklar, kırılganlık, diyabet ve erken ölüm gibi birçok soruna yol açabileceğine şüphe yoktur. Aşırı derecede alkol tüketenler, gıda alımını azaltmak yerine egzersiz yaparak ve protein açısından yüksek beslenme ile bu kas kaybını önleyebilirler.

Araştırmanın sonuçları, sağlığı ve geleceği konusunda endişe duyan kişilerin kas kaybının etkilerinden korunmak için aşırı alkol tüketiminden kaçınmaları gerektiğini gösteriyor.

Paylaşın

Alkollü İçeceklerin Vücuda Yaptığını Bilmediğiniz 10 Garip Şey

Herkes aşırı alkol almanın sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olmadığını bilir. Önerilen alkol miktarı alımından daha fazlasının içilmesi, kişiyi ciddi hastalıklara yakalanma riskine açık hale getirir ve beyin sağlığını etkiler, hata alkolle ilgili kazalara yatkın hale getirebilir.

Haber Merkezi / Alkollü içeceklerin vücudu olumsuz etkileyebileceği diğer nedenler:

1. Akşamdan kalmayı daha da kötüleştirebilir

Akşamdan kalmalarla ilgili bilimsel araştırmalar hala devam ediyor, ancak bildiğimiz bir şey, alkoldeki ‘konjenerlerin’ akşamdan kalmalıyı daha da kötüleştirmeye katkıda bulunabileceğidir.

Konjenerler, alkol üretiminin damıtılması ve fermantasyon süreçleri sırasında doğal olarak oluşan ve kırmızı şarap, burbon ve brendi gibi daha koyu renkli içeceklerde daha fazla miktarda bulunan kimyasallardır. Konjenerler, beynideki kan damarlarını ve dokuları tahriş eder ve bu da akşamdan kalma durumunu daha da kötüleştirebilir.

2. Sülfitler, alerjileri ve astımı tetikler

Sülfitler, birçok yiyecek ve içecekte doğal olarak bulunan bir mineraldir, bozulmayı durdurmak ve rengi korumak için koruyucu olarak ayrıca eklenebilir. Alerjisi ve astımı olan kişiler, sülfitlere karşı hassastır ve sülfitleri yediklerinde veya içtiklerinde hafif saman nezlesi benzeri semptomlardan ciddi anafilaktik reaksiyonlara kadar değişen alerjik reaksiyonlar geliştirebilir. Astımlı kişiler ayrıca yüksek sülfit düzeyine sahip yiyecek ve içecek tüketiğinde durumları ciddileşebilir.

3. Alkol uyku kalitesini düşürür

Alkolün uykuyu getirdiği ve daha iyi uyumay sağladığı düşünülebilir, ancak alkolün aslında uyku kalitensini düşürdüğü bir çok araştırma ile ortaya çıkmıştır. Alkol uyku döngüsünü bozar ve REM uykusunu etkileyebilir.

4. Endişeyi tetikleyebilir

Vücut alkolü sistemden atarken, kan şekeri seviyesi düşer ve bu da beyni strese sokar. Bu, endişeye yol açabilir, özellikle anksiyete bozukluğu varsa tetikleyici olabilir .

5. Alkol ağız, boğaz, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskinizi artırır

Birçok kişi alkol almanın karaciğer, meme ve bağırsak kanseri gibi kanser riskinizi artırabileceğini bilmektedir. Ancak ağız, boğaz, gırtlak veya yemek borusu kanseri riskini de artırabileceği ileri sürülmektedir.

6. Doğrudan kan dolaşımına emilir

Alkolün aslında sindirmediğini biliyor muydunuz? Bunun yerine, mideye bir kez çarptığında, doğrudan kan dolaşımına emilir.

7. Alkol hafızayı etkiler

Alkol, beynin anıları unutmasını sağlamaz; sarhoşken yeni anılar oluşturmasını engeller.

8. Alkol mide astarının iltihaplanmasına neden olabilir

Alkol midenin daha fazla asit üretmesine, bu da gastrit adı verilen bir durum olan mide astarının iltihaplanmasına neden olur.

9. Alkol aslında ısıtmaz daha da üşütür

Alkol bir ‘vazodilatör’dür, yani cildin altındaki küçük kılcal damarlar da dahil olmak üzere kan damarların açar. Bu nedenle, alkol alındığında sıcak hissi oluşabilir, bunun nedeni sıcak kanın vücudun yüzeyinde birikmesidir. Bu aynı zamanda, sıcak kanın vücudun merkezinden uzaklaştığı anlamına gelir; vucut ısınıyor gözükse bile, aslında soğuyor.

10. Abur cubur yeme isteği uyandırır

Alkol normalde tok olunsa bile, aç olduğunu söyleyen beyin hücrelerini harekete geçirerek, ihtiyaç olsun ya da olmasın, yeme isteğini artırır.

Paylaşın

Sigaraya Bir Zam Daha; Alkolde Sırada

Sigaraya yarından itibaren geçerli olmak üzere zam yapıldığını açıklayan Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, alkole de 1 Kasım itibari ile zam geleceğini duyurdu.

Haber Merkezi / TBYD Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından sigaraya zam geldiğini duyurdu. Dündar, zamlı yeni listeyi de yayınlarken; sigarlara 2 lira zam geldiği görüldü.

Erol Dündar, daha sonra sosyal medya hesabından 1 Kasım tarihinde alkole zam geleceğini duyurdu.

Zammında yüzde 15 ile 18 arası olacağını söyleyen Dündar, paylaşımında, “Alkole zam gelmeye devam ediyor bu şekilde devam ederse yasal tüketim dibi görecek kaçak tavan yapacak bizler işimizi devlete vergi kaybı yaşayacak buna bir dur denmeli artık” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

İçki Hakkında İnanabileceğiniz 6 Efsane

İnançlarımız eylemlerimizi yönlendirir. Kararlarımızı doğru olduğunu bildiğimiz şeylere dayandırırız. Ama ya inandığımız ‘gerçekler’ doğru değilse? İçki sadece içen bireye zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda topluma da zarar verir.

Haber Merkezi / İçki söz konusu olduğunda, efsane ile gerçek arasındaki çizgi bulanık olabilir. İşte gerçek olmayan ama inanabileceğiniz 6 içki efsanesi;

Efsane 1: İçki sizi canlandırır

Çoğumuz yorgunluk ve aşırı stresle mücadele ediyoruz. Yorgunluğu gidermek ve stresi azaltmak için içki içilmesi efsanesi.

İçki bir beyin depresanıdır. İçki, ilk önce yargılama, duygudurum gibi beynin genel işlevlerini azaltır. Bazı kişiler, bunu sevinç ve heyecan olarak yaşarlar. Ancak tam tersini yaşayanlarda var: uyku hali, uyuşukluk ve hatta depresyon hissi.

Efsane 2: Yatmadan önce bir bira uyumanıza yardımcı olur

Yatmadan önce bir bira içmek daha hızlı uyumanızı sağlayabilir efsanesi. İçki, derin uykunuzu böler ve dinlenmemiş ve yorgun hissederek uyanırsınız.

Normalde vücudunuz uykunun hafif ve derin evrelerinden yaşar. Alkol, ferahlatıcı REM uykusunu engeller ve daha sonra kabuslar ve uyku güçlüğü ile “REM geri tepmesine” neden olur.

Efsane 3: İçki sizi sıcak tutar

Vücudunuz önemli organ fonksiyonlarını korumak için sıcak kanı merkezde depolar. Alkol, ekstremitelerinizdeki kan damarlarını genişleterek, sıcak kanın merkezden soğuduğu periferik dolaşımınıza geçmesine neden olur.

İçki vücudunuz sıcak hissettirebilir. Ancak, içki gerçekte vücudunuzun çekirdek sıcaklığını düşürür. Sonuç olarak, vücudun, genel sıcaklığı düştüğü için hayati organları sıcak tutulamaz.

Efsane 4: Bir bira bir kokteylden daha az etkilidir

İster bira ister farklı bir kokteyl içki olsun, genellikle aynı miktarda alkol tüketilir. Tüketilen herhangi bir içki vücut üzerinde benzer bir etkiye neden olacaktır.

Efsane 5: Çok fazla içki içtiğinizde kahve sizi ayıltabilir

Kahvenin, kan alkolü üzerinde gerçek bir etkisi yoktur. Çok fazla içki içtikten sonra kahve veya diğer kafeinli ürünleri içmek, beyninizi kandırarak sizi daha enerjik, daha uyanık hissettirir.

Efsane 6: Erkekler ve kadınlar alkole aynı şekilde tepki verir

Kadınlar erkeklere göre fiziksel olarak daha küçük oldukları için içkiden daha çok etkilenme eğilimindedir.

Paylaşın

Uzun ve Mutlu Bir Hayat İçin ‘Dokuz Alışkanlık’

ABD’li uzmanlar, daha uzun ve mutlu bir hayat yaşamayı sağlayacak 9 önemli alışkanlığı paylaştı. Uzmanlar, uyku düzeninin, egzersizin ve stresten uzak durmanın önemini vurguladı.

Önde gelen yayın kuruluşlarından CNN’e konuşan Minnesota Üniversitesi’nden William Roberts, “sağlığı etkileyen iyi ve kötü alışkanlıkların etkisinin zamanla ortaya çıktığına” dikkat çekti.

CNN’in tıp analisti Leana Wen de egzersizin ve düzenli muayenenin, kötü alışkanlıkları değiştirmek için iyi bir başlangıç noktası olduğunu vurguladı.

İşte uzmanların kazanılmasını tavsiye ettiği 9 alışkanlık:

1 – Düzenli muayene olun

Wen, düzenli muayenenin ciddi hastalıklara karşı önlem almakta etkili olduğunu belirterek, “Örneğin, muayenede diyabet başlangıcınız olduğu ortaya çıkarsa, bunun diyabete dönüşmesini önlemek için adım atabilirsiniz” dedi.

Analist, düzenli muayenelerin iyi bir hasta-doktor ilişkisi sağlanması için de önemli olduğunu belirtti.

2 – Sürekli fiziksel aktivite yapın

Uzmanlar, düzenli egzersizin diyabet, obezite, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azalttığını söyledi.

New York Üniversitesi’nden Nieca Goldberg, “Düzenli aerobik egzersizin daha uzun yaşamayı ve geç yaşta bilişsel fonksiyonların sağlam kalmasını sağladığını gösteren epey araştırma var” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta ve ileri seviyede egzersiz yapmasını öneriyor.

3 – Vücut kitle indeksine dikkat edin

Vücut kitle indeksi, kişinin boy ve kilo ölçümünden yola çıkarak vücuttaki tahmini yağ oranını gösteren ve sağlıklı kilonun belirlenmesini sağlayan bir sistem.

2018’de yapılan bir çalışmada, vücut kitle indeksi sonuçları sağlıklı seviyede olan kişilerin ömürlerinin 10 yıl daha uzayabileceği belirtilmişti. Ayrıca bunun kanser ve kardiyovasküler rahatsızlıkların oluşma riskini düşürdüğü de ifade edilmişti.

4 – Düzgün beslenin

Uzmanlar, kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin azaltılması gerektiğini belirterek, bunun yerine sebze ağırlıklı beslenmenin önemini vurguladı.

Goldberg, bitki bazlı gıdaların antioksidan üretimi sağladığına, bunun da strese ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi olduğuna dikkat çekti.

Şubatta yayımlanan bir çalışmada, bu şekilde beslenmeye başlayan 20 yaşındaki bir kadının ömrünün en az 10 yıl, aynı yaştaki bir erkeğinse 13 yıl uzayabileceği ortaya konmuştu.

5 – Akıl sağlığınıza özen gösterin

Wen, akıl sağlığının genelde fiziksel sağlığa kıyasla ikinci plana atıldığını fakat kişinin genel sağlığına önemli etkisi olduğunu söyledi.

Stres ve kaygının yemek seçimlerini etkilediğini, alkol tüketimini artırdığını ve uyku düzenini bozduğunu belirten uzmanlar, günde 15 dakikalık derin nefes egzersiziyle akıl sağlığının korunabileceğini ifade etti.

6 – Uykuya dikkat

Goldberg, günde 7 saatten az uyuyan kişilerde stres ve yüksek tansiyon riskinin artma eğilimi gösterdiğini söyledi.

Uzmanlar, düzenli egzersizin yanı sıra yatak odasının karanlık ve sessiz olmasının da uyku hijyeni açısından önemli olduğunu belirtti.

7 – Alkolü azaltın

Aşırı alkol tüketiminin kan şekerini yükseltip kilo alımına neden olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun kalp rahatsızlıklarına da yol açabileceğini ifade etti.

2020’de yapılan bir çalışmada, aşırı alkol tüketiminden kaçınmanın kardiyovasküler hastalıklara, kansere ve diyabete yakalanma riskini azalttığı tespit edilmişti.

8 – Sigarayı bırakın

Wen, sigaranın sadece akciğer kanseri değil meme kanserini de tetikleyebileceğine dikkat çekerek, bunun kişinin yaşam kalitesini düşüren önemli faktörlerden biri olduğunu belirtti.

9 – Güçlü ilişkiler oluşturun

Uzmanlar, pozitif duygular sağlayan yakın ilişkilerin stresi azalttığı gibi mutluluk ve huzuru artırdığını söyledi.

Harvard Üniversitesi’nde yayımlanan bir çalışma, arkadaşlarıyla, ailesiyle ve içinde yaşadığı topluluktaki kişilerle tatmin edici ilişkiler kuranların, depresyona girme ve hastalanma oranlarının daha az olduğunu gösteriyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Sigara Ve Alkole Zam Yolda!

Derinleşen ekonomik kriz zam olarak fiyatlara yansımaya devam ediyor. Sigara fiyatlarına 2 lira zam geleceği duyurulurken; alkol fiyatlarına da yüzde 10-15 oranın zam beklendiği açıklandı.

Tekel Bayileri Dayanışma Derneği Başkanı Erol Dündar, yıl başından bu yana toplam 10 TL tutarında zamlanan sigara fiyatlarına ağustos ayında yaşanan maliyet artışları nedeniyle 2 TL dolayında zam yapılacağını söyledi.

Gazete Durum’da yer alan habere göre, Dündar, “Sigaraya geçtiğimiz günlerde 2 lira zam yapıldı. Aslında 4 lira zam yapılacaktı ama firmalar 2 lirasını sübvanse etti. Sübvanse edilen 2 liranın zam olarak yansımasını bekliyoruz” dedi.

Alkole de zam

Erol Dündar, “Bu gidişle fiyatlar durmayacak. Çünkü her gün elektrik, doğalgaz, akaryakıt, çalıştırdığınız elemanın maliyetleri zincirleme olarak artıyor. Biz de bu işin sonunun nereye varacağını bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Alkole de zam beklediklerini söyleyen Erol Dündar, “Yüzde 10-15 civarında bir zam gelebilir” diye konuştu.

Paylaşın

Alkol, 40 Yaş Altındakilerin Sağlığı İçin İyi Değil

ABD’deki Washington Üniversitesi’nde görev yapan bilim insanları, dünyadaki hastalık ve ölüm nedenlerine ilişkin yapılmış en geniş kapsamlı araştırmanın sonuçlarını yayınladı.

Alkolün gençlerin sağlığına hiçbir yararı olmayıp aksine ciddi sağlık sorunları meydana getirebildiğini vurgulayan bilim insanlarına göre, 40 yaş ve üzeri insanlarda az miktarda alkol tüketimi kimi faydalar sağlayabiliyor.

Dünyadaki hastalık ve ölüm nedenlerine ilişkin en kapsamlı verileri üreten Global Burden of Diseases (Hastalıkların Küresel Yükü) isimli proje kapsamında dört yıl önce yürütülen incelemeler, ara sıra içki içmenin bile sağlığa zararlı olduğunu göstermiş ve uzmanlar, hükümetlerin insanlara alkolden tamamen uzak durmalarını tavsiye etmesi gerektiğini ileri sürmüştü.

Ancak küresel çapta toplanan verileri analiz eden uzmanlar, genç insanların alkol tüketiminden yaşlı insanlara göre daha fazla zarar gördüğünü belirledi. Buna göre, herhangi bir kronik rahatsızlığı bulunmayan 40 yaş üzeri bireylerde günde bir küçük bardak kırmızı şarap gibi sınırlı bir miktarda alkol tüketimi, kalp damar hastalıklarından korunmada, felç ve diyabet riskini azaltmada faydalı olabilir.

Lancet dergisinde yayınlanan araştırma sonuçları, alkol tüketiminin neden olduğu hastalık risklerine dair coğrafi bölge, yaş, cinsiyet ve yıla göre veri sağlayna ilk bulgular oldu.

Bilim insanları, alkol tüketimine dair dünya çapında yapılacak uyarıların, alkolden zarar görme konusunda en büyük risk altında olan 15-39 yaş arası erkekler için en katı şeklide, yaş ve yaşanılan yer faktörleri de gözetilerek yapılması gerektiğini belirtti.

‘Gençler içki içmemeli, ancak yaşlılar az miktarda içkiden fayda görebilir’

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan, araştırmanın baş yazarı Dr Emmanuela Gakidou, “Mesajımız basit: Gençler içki içmemeli, ancak yaşlılar az miktarda içkiden fayda görebilir. Genç yetişkinlerin içki içmekten kaçınacağını düşünmek gerçekçi olmasa da, herkesin kendi sağlığı hakkında bilinçli kararlar alabilmesi için en doğru ve güncel bilgileri edinmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

204 ülkedeki içki alışkanlıklarını inceleyen araştırmaya göre dünyada 2020 yılında 1.34 milyar insan zararlı sayılabilecek miktarda alkol tüketti. Zararlı miktarda içki içenlerin yüzde 59’u 15-39 yaş arasındaki kişlerden oluştu. Raporda söz konusu gruba alkol tüketiminin hiçbir fayda sağlamakla kalmayıp, yaralanma, trafik kazası, intihar ve cinayet gibi riskleri de beraberinde getirdiği vurgulandı. Zararlı miktarda içki içenlerin dörtte üçünü erkekler oluşturdu.

Paylaşın

Beyindeki Bağımlılık Ağı Haritalandı: Yeni Tür Tedaviler Yolda

Bilim insanları beyin lezyonları geçirdikten sonra aniden sigarayı bırakan uzun süreli içicileri inceleyerek beyindeki bağımlılıkla bağlantılı ağı haritaladıklarını açıkladı. Araştırmanın, madde bağımlılığı ile mücadelenin geleceğindeki tedavilerde yeni imkanlar ve yöntemler sağlayacağı umuluyor. 

Bağımlılığın beyinde nerede olduğunu bulmak için araştırmacılar, beyin lezyonları olduğu döneme kadar her gün sigara içen 129 hasta üzerinde çalıştı.

Nature Medicine dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, yarıdan fazlası lezyon oluştuktan sonra normal şekilde sigara içmeye devam ederken, dörtte biri herhangi bir sorun yaşamadan hemen sigarayı bıraktı. Hata bu kişiler “canlarının sigara çekmediğini” de bildirdi.

Sigarayı bırakanların lezyonları beynin belirli bir bölgesinde bulunmazken, olanlar da bir dizi alanda haritalandılar. Buna “bağımlılık remisyon ağı” denildi.

Birinin bağımlılıktan vazgeçmesine neden olacak lezyonun, muhtemelen beynin dorsal singulat, lateral prefrontal korteks ve insula gibi kısımlarını etkileyeceğini ancak medial prefrontal korteksi etkilemeyeceğini buldular.

Önceki araştırmalar, insulayı etkileyen lezyonların bağımlılığı azalttığını göstermişti. Bulgularını doğrulamak için araştırmacılar, alkol risk değerlendirmesini tamamlayan toplanmda 186 lezyon hastasını inceledi.

Çalışma, hastaların bağımlılık remisyon ağındaki lezyonların alkolizm riskini de azalttığını ve bunun maddeler arasında ortak bir bağımlılık ağına işaret ettiğini gösterdi.

Finlandiya Turku Üniversitesi’nde nörolog ve çalışmanın yazarı olan Juho Joutsa, AFP’ye verdiği demeçte “tanımlanan ağ, tedavi çabaları için bizlere test edilebilir bir hedef sağlıyor” dedi.

Ameliyat gerektirmeyen yöntemleri güçlendirebilir

Bulgulara göre bu bağımlılık ağının bazı merkezleri, ameliyat gerektirmeyen nöromodülasyon (bir dizi rahatsızlığı tedavi etmek için sinirleri uyarma) teknikleriyle bile hedeflenebilecek kortekste bulunuyor.

Böyle bir teknik, geçen ay ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından obsesif-kompulsif bozukluk için transkraniyal manyetik stimülasyonun (TMS) onaylanması ile kullanılmıştı.

Araştırmalar devam etmeli

Joutsa, araştırmasının bağımlılığı hedefleyen bir TMS tedavisine katkıda bulunacağını umduğunu söyledi ve ekledi:

“Ancak, bu ağı modüle etmenin en iyi yolunun ne olduğunu bulmamız ve ağı hedeflemenin klinik olarak faydalı olup olmadığını test etmek için dikkatlice tasarlanmış, rastgeler, kontrollü denemeler yürütmemiz gerekiyor.”

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Alkol Ve Diyabet

Diyabet (şeker hastalığı), yüksek kan şekeri seviyelerine ve ciddi sağlık sonuçlarına yol açan glikoz metabolizmasındaki bir dengesizlik olarak tanımlanır. Alkol, önceden var olan diyabetik semptomları şiddetlendirerek bu kan şekerlerinin seviyelerini hem artırabilir hem de azaltabilir.

Haber Merkezi / Alkolün diyabetli bireyler üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Az miktarda alkol bile kan şekeri düzeylerini önemli ölçüde artırarak ilişkili koşulları şiddetlendirebilir. Bu özellikle büyük oranda karbonhidrat içeren şekerli şaraplar ve biralar için geçerlidir.

Tip 2 diyabet, biri obezite olmak üzere birçok risk faktörüne sahiptir. Alkol birçok kalori içerir ve aşırı içme önemli kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle tüketim, tip 2 diyabetin yönetimini engelleyebilir, kötü beslenme kararlarını teşvik edebilir ve açlığı artırabilir. Alkol alımı, diğer tip 2 risk faktörleri olan trigliserit ve kan basıncı seviyelerini de yükseltir.

Hipoglisemi

İnsülin enjeksiyonları (ve diğer ilaçlar) ile birleştiğinde, aşırı alkol alımı tehlikeli derecede düşük kan şekeri seviyelerine yol açarak hipoglisemiye neden olabilir. Bu etki, alkolün tipik olarak kan şekeri seviyelerini düzenlemek için çalışan karaciğer fonksiyonu üzerindeki olumsuz etkisinden kaynaklanmaktadır.

Normal olarak depolanmış glikozu serbest bırakmak yerine, karaciğer kandaki alkolü parçalamalıdır. Bu, glikozun serbest bırakılmadığı ve kan şekeri seviyelerinin düştüğü anlamına gelir. Bu, terleme, çarpıntı, bulanık görme, titreme ve baş ağrısı gibi sayısız semptomla sonuçlanabilir.

Tip 1 diyabetlilerde, özellikle aç karnına, genellikle 24 saat sonra ortaya çıkan hipoglisemiyi tetiklemek için çok az miktarda alkol gerekir. Hipoglisemi semptomları kolaylıkla akşamdan kalma ile karıştırılabilir, bu da genellikle tıp uzmanları tarafından tanınmadığı ve yanlış tedavi edildiği anlamına gelir.

Diyabet komplikasyonları

Alkol ayrıca diyabet komplikasyonlarını şiddetlendirebilir. Örneğin, hem duyusal hem de motor fonksiyonları etkileyen ve diyabetle ilişkili en ciddi komplikasyonlardan biri olan nöropati.

Sürekli yüksek glikoz seviyeleri, kan damarı hasarına yol açarak, sinir sistemine kan akışını keserek sinir hasarına neden olur. Alkol bu durumu şiddetlendirerek, kişinin ağrıya tepkisini artıran hiperaljeziye yol açar. Ek olarak alkol, ağrıyı kontrol eden hormonların sürekli salınımını uyarır ve sinyal yolu yoğunlaştıkça ağrı tepkilerini daha da artırır.

Alkol alımı ile şiddetlenebilecek diğer durumlar gözle ilgili problemlerdir. Alkol alımı bilişsel işlevi azaltır, bu da yavaş öğrenci hareketi ve kademeli olarak daha zayıf göz kasları ile sonuçlanır. Zamanla, bunun görme üzerinde kalıcı bir etkisi olabilir, bu da bulanık ve görme bozukluğuna neden olabilir. Gözler ayrıca kan çanağı haline gelebilir ve hızlı hareketler geliştirebilir.

Şeker hastaları için alkol önerileri

  • Sadece yemekle birlikte içilmeli
  • Kadınlar günde bir bardaktan, erkekler ise günde iki bardaktan fazla içmemelidir.
  • Şarap, bira ve tatlı kokteyller içmeyin

Bununla birlikte, diyabetik semptomların kötüleşmesine yol açabilecek tek madde alkol değildir. Sigara içmek kalp, böbrek, görme ve akciğer komplikasyonlarında çarpıcı bir artışa yol açarken, birçok uyuşturucu da kokain gibi felç ve kalp krizi riskinde dramatik bir artışa yol açabilen çok sayıda duruma yol açar. Bu nedenle, özellikle diyabetli bir birey için herhangi bir madde dikkatle değerlendirilmelidir.

Ayrıca, tıbbi bir kimlik takısı takmak, tıp uzmanlarına hipoglisemi yaşayanları belirlemede yardımcı olabilir ve doktorların uygun bakımı sağlamasına olanak tanır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Sigara Ve Alkolde ÖTV Yüzde 47,4 Arttı

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ne (Yİ-ÜFE) göre güncellenen ilgili Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) listesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının (GİB) internet sitesinde yayımlandı.

Bianet’te yer alan habere göre; Buna göre, alkollü içeceklerin ve tütün ürünlerinin asgari maktu ÖTV tutarı 6 aylık Yİ-ÜFE olan yüzde 47,4 oranında artırıldı. Sigara ve tütün ürünlerinin maktu vergi tutarlarında da aynı oranda artış oldu.

Biralarda ÖTV tutarı 2,39 liradan 3,52 liraya, şarap ÖTV’si 11,76 liradan 17,34 liraya, köpüklü şarap ÖTV’si 79,50 liradan 117,19 liraya çıktı.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, alkoldeki ÖTV artışına ilişkin Twitter hesabından şunları yazdı:

“Bir litre rakıda 326,99 TL olan ÖTV yüzde 47,4 artarak 481,98 TL olmuştur. Bu durumun toplum sağlığını korumak ile ilgisi kalmamıştır. Gelir odaklı bir vergileme yaklaşımı oluşmuş hatta alkolden alınan ÖTV, bir vergi politikası aracı olmaktan çıkıp yaşam tarzına müdahaleye dönüşmüştür!

“Bir litre rakıda (GTİP 22.08) bugün itibarıyla yeni ÖTV tutarı 481,98 liradır. Bu tutar rakının alkol derecesi ile çarpılıp bir litre rakıya uygulanan ÖTV bulunmaktadır. Örneğin yeni artış ile birlikte yüzde 45 alkol olan bir 100’lük rakıya uygulanacak ÖTV tutarı 216,89 TL olacaktır.”

1 paket sigaranın asgari vergisi 14,39 lira

Sigarada ÖTV, alkollü içkiden farklı olarak hem asgari maktu vergi hem de maktu vergi olarak hesaplanıyor. 1 adet sigarada 0,48 lira olan asgari maktu vergi; 0,7197 liraya çıkarken, maktu vergi tutarı da 0,48 liradan 0,7150 liraya yükseldi.

Böylece bir paket sigaradan alınan vergi tutarı ise 9,76 liradan 14,39 liraya yükselmiş oldu. Bir başka ifade ile sigaranın satış fiyatı ne olursa olsun 4,63 liralık artışla 1 paket sigaradan 14,39 lira vergi alınacak. Buna göre bir paket sigara en az 22,85 TL’ye satılabilecek.

Sigaranın ağırlığı yüzde 4,57

Alkollü içecekler ve tütün mamüllerinin enflasyon sepetindeki ağırlığı yüzde 4,88 seviyesinde bulunuyor. Bu oranını yüzde 4,57’sini sadece sigara oluşturuyor.

Son 5 yıl itibarıyla sigara ve alkollü içecekler grubunun enflasyon sepetindeki ağırlıkları şu şekilde:

  • 2017 – Yüzde 5,87
  • 2018 – Yüzde 5,14
  • 2019 – Yüzde 4,23
  • 2020 – Yüzde 6,06
  • 2021 – Yüzde 4,88

Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda yer alan ürünlerin ayrı ayrı enflasyondaki ağırlıkları ise şöyle:

  • Rakı – Yüzde 0,1065
  • Viski – Yüzde 0,0209
  • Şarap – Yüzde 0,0264
  • Bira – Yüzde 0,1572
  • Sigaralar – Yüzde 4,5656

Temmuz-Aralık döneminde sabit kalmıştı

Haziran ayında yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla sigara ve alkollü içeceklerden alınan ÖTV Temmuz-Aralık ayı için sabit kalmıştı. Cumhurbaşkanı kararıyla ÖTV kanununun 12. maddesinde yer alan “ÖTV (III) sayılı listedeki mallar için belirtilen asgari maktu vergi tutarlarının ocak ve temmuz aylarında, TÜİK tarafından ilan edilen üretici fiyat endeksinde son 6 ayda meydana gelen değişim oranında, bu değişimin ilanı gününden geçerli olmak üzere yeniden belirlenmiş sayılacağına” yönelik hükmünün Temmuz-Aralık dönemi için uygulanmamasına karar verilmişti.

Fakat bu sefer Ocak ayı öncesinde böyle bir karar yayımlanmadı. İlgili kararın yayımlanması durumunda Ocak-Haziran dönemi için belirlenen yüzde 47,4’lük artışta düzenlemeye gidilmesi olasılık dahilinde. Böyle bir karar alınmaması durumunda ise bu artış oranı geçerli olacak.

Paylaşın