Cumhur İttifakı’nın Hedefi ‘Yeni Anayasa’

AKP ve MHP’nin ana omurgasını oluşturduğu Cumhur İttifakı yeni anayasa hedefinden vazgeçmiş değil. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksaklıklarını giderecek yeni anayasa çağrısı yapması da bunun işareti olarak görülüyor.

Yeni anayasa konusunda geçmiş yıllardaki örneklerde olduğu gibi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, inisiyatif almaya hazırlanıyor. Kurtulmuş, siyasi partilerin temsilcilerinin yer aldığı TBMM Başkanlık Divanı üyelerine verdiği yemekte, yeni anayasa ve içtüzük konusunu gündem getirdi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sonrasında siyasi parti liderlerini ziyaret etmeyi, yeni anayasa ve TBMM içtüzük değişikliği konusunda ilk somut adımı atmayı planlıyor.

İktidar partisi ve ittifak ortağı MHP, uzun süredir “yeni anayasa” söylemini gündemde tutuyor. Ancak şimdiye kadar bu konuda somut bir adım atılmadı.

Yerel seçimlerden başarıyla çıkmayı uman Cumhur İttifakı ortakları, bu durumun yaratacağı psikolojik üstünlüğün ellerini daha da güçlendireceği düşünüyor ve bazı muhalefet partilerinden de destek alarak yeni anayasa için harekete geçmeyi planlıyordu.

Ancak gerek AKP gerek MHP’nin yerel seçim hesapları tutmadı; iktidar partisi ilk kez oy oranıyla CHP’nin ardından ikinci sırada yer aldı, elindeki birçok belediyeyi kaybetti. Buna rağmen iktidar bloğu, yeni anayasa hedefinden vazgeçmiş değil.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yerel seçim sonrasında yaptığı ilk grup toplantısında, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksaklıklarını giderecek yeni anayasa çağrısı yapması da bunun işareti olarak görülüyor.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, inisiyatif üstlenmeye hazırlanıyor

Yeni anayasa konusunda geçmiş yıllardaki örneklerde olduğu gibi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, inisiyatif almaya hazırlanıyor. 2011’de, dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa için harekete geçmiş ve o dönem kurulan TBMM Uzlaşma Komisyonu’nda 60 maddede uzlaşma sağlanmasına karşın çalışma başarısızlıkla sonuçlanmış ve komisyon dağılmıştı.

Seçimden sonra yeni anayasa için harekete geçeceğini daha önce açıklayan Kurtulmuş, geçtiğimiz Salı günü, grubu bulunan siyasi partilerin temsilcilerinin yer aldığı TBMM Başkanlık Divanı üyelerine verdiği yemekte, yeni anayasa ve içtüzük konusunu gündem getirdi.

Kurtulmuş, 28. dönem parlamentosunun yeni anayasa ve TBMM içtüzük değişikliği konusunda divan üyelerinin görüşlerini aldı.

Edinilen bilgiye göre Başkanlık Divanı’ndaki siyasi temsilciler, Anayasa’nın değiştirilemez ilk 4 maddesi ile ilgili bir sorun olmadığını ve bu maddelerin kendileri için de “kırmızı çizgi” olduğu konusunda görüş birliğine vardı.

Ancak bu başlık açıldığı sırada DEM Parti’li TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in genel kurulu yönettiği için bulunmadığı ve toplantıya gecikmeli olarak katıldığı ifade edildi.

Edinilen bilgiye göre CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, yeni anayasanın tüm siyasi partilerin seçim vaatleri arasında yer aldığını anımsatarak partisinin de demokratik, özgürlükçü bir anayasaya hayır demeyeceğine vurgu yaptı.

Yeni anayasa için siyasi parti liderleri ile görüşülmesi ve buna göre usulün belirlenmesi önerisi getiren Karaca, tutuklu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumunu anımsattı.

Karaca, “Yeni anayasanın Meclis’in itibarını artıracağını konuşuyoruz. Ama bir milletvekili, anayasanın açık hükümlerine, anayasayı korumak, anayasaya uygunluk denetimi yapmakla görevli Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, hala cezaevindeyse; biz demokratik temel hak ve özgürlüklerin öncelendiği bir anayasa yapacağız dersek, toplum nazarında inandırıcı olamayız” görüşünü dile getirdi.

Divan üyelerinin önerilerini not alan Kurtulmuş’un ise “Biz iyi niyetli bir çabayla başlayalım, eğer yapamazsak; mücadele ettik olmadı der, kapatırız” mesajı verdiği öğrenildi. Yeni anayasa ve içtüzük konusunda öncelikle siyasi parti liderlerini ziyaret edeceğini belirten, Kurtulmuş, net bir takvim vermedi.

Ancak, BBC Türkçe’den Ayşe Sayın‘a konuşan bazı divan üyeleri, Kurtulmuş’un TBMM’nin kuruluş yıldönümü olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sonrasında ziyaretlere başlayacağı izlenimi aldıklarını ifade etti.

Parlamento aritmetiği ne diyor?

TBMM aritmetiği, hiçbir siyasi parti grubuna, tek başına anayasa değişikliği yetkisi vermiyor. Anayasa ve içtüzüğe göre, 600 üyeli parlamentoda anayasa değişikliğinin kabulü iki yöntemle mümkün.

TBMM’de anayasa değişikliğinin referandumsuz kabulü için 400 milletvekilinin “kabul” oyu kullanması gerekiyor. Anayasa değişikliğinin referanduma sunulabilmesi için 360 oy gerekiyor. Referandumda kabul edilmesi halinde ancak yürürlüğe girebiliyor.

Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’nin ise parlamentoda 315 sandalyesi bulunuyor, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un oy hakkı olmadığı için bu sayı 314’te kalıyor.

HÜDAPAR ile yerel seçimde Cumhur İttifakı’dan kopan Yeniden Refah’ın sekiz milletvekili destek verse bile anayasayı değiştirecek çoğunluk sağlanamıyor. Ancak iktidar kanadının gözü, Meral Akşener’in genel başkanlığı bıraktığı İYİ Parti’de.

Bu partiden kopuşlar olabileceğini hesaplayan iktidar bloğu, parlamentodaki DEVA, Gelecek Partisi’nden bazı milletvekillerinin desteğinin alınabileceğini düşünüyor. Ancak yaygın görüş, böyle bir durumda bile CHP desteği olmadan yeni anayasanın yaşama geçirilmesini zor olduğu yönünde.

Paylaşın

Seçim Yasası, Mart’ın İlk Haftası TBMM’ye Geliyor

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nda uzlaştı. Teklif, Mart’ın ilk haftasında TBMM Genel Kurulu’na sunulacak. Yasayla seçim barajı yüzde 7’ye düşürülecek ve grup kurma şartı kaldırılacak.

AKP ile MHP’nin bir süredir üzerinde çalıştıkları Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’nın Mart ayının ilk haftasında TBMM Genel Kurulu’na sunulması bekleniyor. DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün haberine göre; AKP ve MHP’li yetkililerden edinilen bilgiye göre 15 maddelik teklif, seçim barajı ile seçimlere katılma yeterlilik şartlarından biri olan grup kurma şartı dışında çok önemli değişiklikler içermeyecek. İttifak içi baraj, daraltılmış bölge gibi konularda da değişikliğe gidilmeyecek. Teklifle yüzde 7’ye düşürülecek.

Grup kurma şartı kaldırılacak

Bir diğer önemli değişiklik ise grup kurma şartı ile ilgili olacak. Mevcut yasaya göre bir partinin seçimlere girebilmesi için 81 ilin en az yarısında, seçimden en az altı ay önce teşkilatlanmasını tamamlamış olması ya da TBMM’de grup kurmuş olması gerekiyor. 2018 yılındaki milletvekilliği seçimlerinde henüz teşkilatlanmasını tamamlayamamış olması, önünde engel oluşturan İYİ Parti, CHP’den 15 milletvekili ile seçimlere katılabilme yeterliliği elde etmişti. Yeni düzenleme ile, seçime katılma yeterliliklerinden birisi olan TBMM’de grup kurma şartı kaldırılacak. Yasa yürürlüğe girdiği takdirde partilerin seçime katılabilmesi için teşkilatlanmasını tamamlamış olması gerekecek.

Destici’nin sözleri tartışma yarattı

Bu arada Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin düzenlemeyle ilgili “Yüzde 7 maddesine oy vermem” çıkışı ise “Cumhur İttifakı içerisinde çatlak mı var?” sorusunu gündeme getirdi. Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, “Bu çıkışın Cumhur İttifakı içerisinde bir sorun yaratacağını zannetmiyorum” dedi. Destici’nin itirazını değerlendiren Uslu, “Seçim barajı, parlamenter sistem içerisinde anlamlı” ifadesini kullandı. Barajın mantığının parlamentodan bir hükümet çıkarılmasına olanak sağlamak olduğunu belirten Uslu, “Baraj olmadığında çok sayıda parti parlamentoya giriyor o zaman da güvenoyu zorlaşıyor. Ancak, başkanlık sisteminde vatandaş, başkanı doğrudan seçtiği için hükümet parlamentodan çıkmıyor. Bu durumda baraj bu kadar yüksek olmamalı, hatta hiç olmamalı” diye konuştu.

“Krize dönüşmedi ancak gerilimden bahsedebiliriz”

Uslu, düzenleme ile ilgili ise AKP’nin iki değişikliğe odaklandığını ifade etti. Uslu, “Birincisi daraltılmış bölgeye geçmek, ikincisi de il ve ilçe seçim kurul başkanlarını istediği gibi atayabilmek” dedi. MHP’nin itirazı üzerine bu düzenlemelerden vazgeçildiğinin kamuoyuna yansıdığını kaydeden Uslu, şöyle devam etti: “Üzerinde durulması gereken nokta, AKP ve MHP bir yılı aşkın süredir bu yasa üzerinde çalışıyor. Bugüne kadar uzlaşılamamış olması da dikkat çekici. Anayasa paketi üzerinde iki hafta içerisinde anlaşmış iki partiden bahsediyoruz”. İki parti arasında bir uzlaşmazlık olduğunu belirten Uslu, “Bu uzlaşmazlık, krize dönüşmedi ancak iki parti arasında bu konuda bir gerilimden bahsedebiliriz” dedi.

Paylaşın

AKP’li 3 Belediye Başkanına Hapis Cezası

Şırnak Uludere Belediye Başkanı AKP’li Sait Ürek, Hilal Belediye Başkanı AKP’li Cevher Benek ile bir önceki dönem Şenoba Belediye Başkanlığı görevinde bulunan AKP’li Sabri Babat hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan 3 yıldan 4 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası verildi.

Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Şırnak’ın Uludere Belediyesi ile bu ilçeye bağlı Hilal ve Şenoba belde belediyelerinin ihalelerinde rüşvet alınıp verildiği ve ihalelere fesat karıştırıldığı suçlamasıyla 32 sanık hakkında 2013 yılında açılan davayı karara bağladı. 6 Ocak’ta son duruşması yapılan davada aralarında Şırnak Uludere Belediye Başkanı AKP’li Sait Ürek, Hilal Belediye Başkanı AKP’li Cevher Benek ile bir önceki dönem Şenoba Belediye Başkanlığı görevinde bulunan AKP’li Sabri Babat hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan 3 yıldan 4 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası verildi.

Kardeşiyle birlikte şirket kurmuş

2011 ile 2012 yıllarında yapılan ihalelere ilişkin suçlamaların yer aldığı iddianame ve bilirkişi raporlarının ayrıntıları da mahkeme kararıyla ortaya çıktı. Kararda yer alan tespitlere göre şu anda Uludere Belediye Başkanlığını yürüten Sait Ürek, 2012 yılında AKP Uludere İlçe Başkan Yardımcılığı görevinde bulunduğu dönemde Şenoba ile Hilal belde belediyelerinin kanalizasyon yapımı, kanalizasyon için inşaat malzemesi alımı, yol, duvar ve sulama kanalları yapım işi ihalelerine fesat karıştırdı. Sait Ürek’in, kardeşi Hüseyin Ürek ile birlikte kurduğu şirketle ihalelere girdiği, aynı zamanda Mustafa Ürek ve Hasan Ürek kardeşlerin kurduğu diğer şirketle birlikte hareket ettiği ve rekabet ortamını engellediği tespit edildi. Bu şekilde TCK’nın 235. maddesinde tanımlanan ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği hükmüne varılan Sait Ürek hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Rüşvet almak suçundan da hapis cezası

2009 yılından bu yana Hilal Belediye Başkanlığını yürüten Cevher Benek de, belediyenin içme suyu şebeke yapım ile kanalizasyon yapım ihalelerine fesat karıştırmakla suçlandı. Benek, ihaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmak suretiyle üzerine atılı ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Benek hakkında ayrıca, sanıklardan birinden rüşvet almak suçundan da 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

İçişleri Bakanlığına bildirim yapılacak

Mahkeme kararında ayrıca şu anda belediye başkanlıkları devam eden Sait Ürek ve Cevher Benek hakkında mahkumiyet kararlarının kesinleşmesi beklenmeksizin görevden alınmaları için İçişleri Bakanlığına bildirimde bulunulmasına karar verildi. Öte yandan 2007 ile 2019 yılları arasında Şenoba beldesinin belediye başkanlığını yapan Sabri Babat hakkında ise, ihale yetkisi olduğu belediyenin kanalizasyon yapım işlerine ilişkin açılan ihalelere fesat karıştırma suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmedildi.

(DW Türkçe/Eray Görgülü)

Paylaşın