HDP’li 10 Milletvekiline Ait 12 Fezleke Meclis’te

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın dahil 10 milletvekiline ait 12 dokunulmazlık dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunuldu.

Haber Merkezi / Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclis Başkanlığına gönderilen Cumhurbaşkanı fezlekeleri, Anayasa Adalet Karma Komisyonuna sevk edildi. Vekiller ve fezleke sayıları şöyle:

  • HDP Eş Genel Başkanı ve Mardin Milletvekili Mithat Sancar hakkında 1 fezleke
  • HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan hakkında 1 fezleke
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun hakkında 2 fezleke
  • HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca hakkında 1 fezleke
  • HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit hakkında 1 fezleke
  • DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz hakkında 2 fezleke
  • Bağımsız Muş Milletvekili Mensur Işık hakkında 1 fezleke
  • AKP Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız hakkında 1 fezleke

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

Erdoğan’ın Kafasındaki Seçim Planı: Son Altı Ay

Halktv yazarlarından Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasındaki seçim planıyla ilgili bugünkü yazısında oldukça dikkat çeken bir öngörüde bulundu. 

Yazısında AK Parti hükümetini “İktidar bizler gibi oturmuş bekliyor… Oyuncu değil izleyici!..” sözleriyle eleştiren Mehmet Tezkan, yazısının devamında Erdoğan ve kurmaylarının seçimi kazanmak için son 6 ay kala harekete geçeceğini iddia etti.

AK Parti son altı aya hazırlanıyor

“Erdoğan son altı aya oynuyor!” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin kötü gidişatını kabul ettiğini ve bu durumun farkına vardığını söyleyen Tezkan, “Erdoğan uyandı gibi ama çaktırmıyor. Şimdilik hayal satmaya devam ediyor. Seçime kadar da satacak ama inanıyorum ki son altı aya hazırlanıyor. Son altı aya oynuyor…” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın Siyaset bilimci Maurice Duverger’in “halk daima iktidarların son altı aylık uygulamalarına bakarak oy verir” söylemiyle yola çıkarak seçime 6 ay kala seçimi kazanmak için faaliyetlere başlayacağını öne süren Mehmet Tezkan “İktidarın tek sığınağı tek umudu Duverger’in bu tespiti. 2023’ün ilk yarısı ‘yağdır mevlam’ dönemi olabilir” diye yazdı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Kabinede Revizyon İddiası: MHP’li İki İsim Bakan Olabilir

MHP Lideri Bahçeli’nin “kendilerini muhalefet” olarak ilan etmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP’den bazı isimlerin kabinede yer almasını istediği, bu çerçevede MHP içerisinden iki ismin kabineye atanabileceği ifade edildi.

Milli Gazete’den Muhammed Vefa’nın kulis haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığında yaşanan bakan değişiminin ardından bazı bakanların daha görevden alınacağı konuşuluyor. Özellikle son günlerde Cumhur İttifakı kulislerinde, MHP’li bazı isimlerin kabinede yer alabileceği sık sık ifade ediliyor.

İki isim atanabilir

Haberde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “kendilerini muhalefet” olarak ilan etmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP’den bazı isimlerin kabinede yer almasını istediği, bu çerçevede MHP içerisinden iki ismin kabineye atanabileceği ifade edildi.

Hedef ‘heyecan’ oluşturmak

Cumhur İttifakı kulislerine dayandırılan haberde, söz konusu MHP’li isimlerin kabineye atanması halinde Cumhur İttifakı’nın seçime daha büyük heyecanla gidebileceğinin düşünüldüğü belirtildi. Buna göre MHP teşkilatlarında bir rahatsızlık oluşması da önlemeye çalışılacak. AK Partili bazı isimler de kabineye MHP’li bakanların atanmasına sıcak bakıyor.

Paylaşın

Kabinede Revizyon İddiası: Bir Bakan Daha Affını İsteyebilir

Korkusuz gazetesi yazarı Ahmet Takan, “Viktor Orban’ın ekonomik modeli saraya seçim kazandırır mı?..” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabinede yeni değişiklikler yapacağını öne sürdü.

Takan, yazısında, “Siyasi kulislerde iddialar birbirini kovalıyor ama hiç değişmeyen ve gündemin birinci sırasından asla inmeyen bir madde var; Hayat pahalılığı ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati…” ifadelerini kullandı.

Ahmet Takan, yazısının devamında, yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle Nureddin Nebati’nin her an görevden alınabileceğini ifade ederek, ” Bakan Nebati, enflasyonun düşeceği tarihi sürekli ileriye atıyor.  Nureddin Nebati, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Geleneksel İftar Programı’nda enflasyonun yavaş yavaş yoluna girdiğini öne sürerken,  “Aralık ayından itibaren nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz” dedi.

Bence, Bakan Nebati, saraydan kulağına “görevden alınman an meselesi” fısıltıları üflendikçe hop oturup hop kalkıyor. Bu yüzden, koltuğunu seçime kadar garantiye alabilmek adına sürekli enflasyonun düşeceği tarihi öteliyor!.. Sarayın, “ha bu adam tarih verdi. O zamana kadar bu işi yapacak herhalde. Dokunmayalım da bakalım” diye düşüneceğini zannediyor!..” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Nureddin Nebati sonrası yeni ekonomi modeline geçilebileceği iddialarına yazısında yer veren Ahmet Takan şunları yazdı:

“Saray iktidarı ve yakın çevrelerinde, hayat pahalılığının önüne geçmek için her kafadan bir ses çıkarken, CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak çok önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Toprak, “Enflasyon karşısında çaresizlik içindeki iktidar, bazı temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını ‘MADURO-ORBAN MODELİ’ ile yıl sonuna kadar sabitlemeyi planlıyor” diyor.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti ‘Online Alışveriş’ İçin Harekete Geçti

AK Parti, pandemi döneminde artan internet alışverişlerini düzenlemek ve hem üretici hem de tüketiciyi korumak için bir süredir üzerinde çalıştığı e-Ticaret Kanunu’yla ilgili bu hafta önemli bir adım atacak.

Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun’un haberine göre, AK Parti kurmayları, kanun teklifi hazırlıkları çerçevesinde son dönemlerde öne çıkan alışveriş sitelerinin yetkilileriyle bir araya gelecek. Yapılacak görüşmelerde, alışveriş sitelerinin karşılaştıkları sorunlar ve düzenlemeye ilişkin görüş ve öneriler dinlenecek.

Bunların yanı sıra, internet sitelerinin işleyişi ve yaptıkları faaliyetler yerinde incelenecek. Daha sonra, elde edilen veriler doğrultusunda düzenlemeye son şekli verilecek.

AK Parti kurmayları, düzenlemenin hem üreticinin hem de tüketicinin yararına olacağını dile getiriyor.

Detaylı çalışma şart

Kanun teklifinin bayramdan sonra Meclis gündemine getirilmesinin planlandığını söyleyen AK Parti kurmayları, yeni dönemde ticaretin internete kaydığını ve buna göre bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Optimum düzeyde bir dengenin kurulmasını istediğini aktaran AK Parti kurmayları, “Sistemi tam olarak kavrarsak daha iyi hareket ederiz. Sistemin işleyişi hakkında bilgi alacağız. Türkiye’nin maksimum yararını sağlayacak, ticaret akımından geri kalmayacak, küresel bir aktör olacak, içerideki her üretici ve tüketiciyi koruyacak bir düzen kurmamız gerekiyor. Bunun için de çok detaylı bir çalışma yapmamız şart” dedi.

Esnaf da korunacak

Yapılacak düzenleme ile ürünleri satan firma ya da kişilerin sorumluluk alanları belirlenecek. Bunların yanı sıra, ‘e-Ticaret Kanun Teklifi’nde esnafı koruyacak adımlar da atılacak.

Esnafın, mağaza için ödediği kira parası, eleman ücreti ve diğer giderlerinin internetten satış yapan firmalara göre daha fazla olması nedeniyle bu konuda da bir düzenleme yapılabileceği dile getiriliyor. AK Parti kurmayları “Bu konuda da çok fazla şikâyet alıyoruz. Hem esnafı koruyacak hem de internet üzerinden yapılan satışlara bir düzenleme getirecek çalışma üzerindeyiz” diye konuştu.

Paylaşın

Yargıtay Verileri Güncelledi: AK Parti’nin Üye Sayısı Düştü

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı son verilere göre, AK Parti’nin 2 Mart 2022’de 1 milyon 89 bin 543 olan üye sayısı, 35 günde 5 bin 319 azalarak 11 milyon 84 bin 224’e geriledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, faaliyette bulunan siyasi partilerin üye sayısı verilerini güncelledi. Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Yargıtay’ın 7 Nisan itibariyle açıkladığı verilerine göre AK Parti’nin üye sayısında 5 binin üzerinde azalma meydana geldi. MHP ise üye sayısını artırdı.

‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’ mutabakat metnini liderler düzeyinde imzalayan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin üye sayıları artarken Demokrat Parti’nin üye sayısı azaldı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla partide uzun süredir ‘yeni üye’ kampanyası yürütülüyor. 15 milyon üye hedefinde olan AK Parti, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı son verilere göre bu hedefinden oldukça uzak durumda. AK Parti’nin 2 Mart 2022’de 1 milyon 89 bin 543 olan üye sayısı, 35 günde 5 bin 319 azalarak 11 milyon 84 bin 224’e geriledi.

Cumhur İttifakı ortağı MHP’de ise AK Parti’nin tersine üye sayısında artış kayıtlara geçti. MHP 476 bin 823 olan üye sayısını 3 bin 62 artırarak 479 bin 885 üyeye ulaştı.

Sandık güvenliği çerçevesinde üye örgütlenmesi çalışmalarına devam eden CHP’de bir süredir gözlenen üye artış trendi Yargıtay’ın son verilerine göre de devam etti. Bir ay önce 1 milyon 315 bin 22 üyeye sahip olan parti, 15 bin 589 yeni üye ile toplam 1 milyon 330 bin 611 sayısına ulaştı.

En çok üye artıran parti İYİ Parti oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in esnaf ziyaretlerini sürdürdüğü dönemde, İYİ Parti’nin üye sayısında artış yaşandı. İYİ Parti 539 bin 929 olan üye sayısını 18 bin 18 artırarak 557 bin 947 üyeye ulaştı. Yargıtay’ın verilerine göre üye sayısını son bir ayda en çok artıran siyasi parti İYİ Parti oldu.

Gültekin Uysal’ın liderliğini üstlendiği ve Millet İttifakı içerisinde yer alan Demokrat Parti’nin üye sayısı ise bu dönemde düştü. Demokrat Parti’nin 402 bin 194 olan üye sayısı 2 bin 525 azalışla 399 bin 669’a geriledi.

AK Parti’den istifa eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kurdukları siyasi partilerin üye sayısındaki artış eğilimi son verilerde de sürdü. Babacan’ın liderliğindeki DEVA Partisi 127 bin 889 olan üye sayısını 14 bin 14 artırarak 141 bin 903 üyeye ulaştı. Davutoğlu’nun liderliğini üstlendiği Gelecek Partisi ise 52 bin 241 olan üye sayısını 3 bin 373 artırarak 55 bin 614 üyeye ulaştı.

Millet İttifakı üyesi, Temel Karamollaoğlu liderliğindeki Saadet Partisi de son bir ayda üye sayısını artıran partiler arasında yer aldı. SAADET 271 bin 210 olan üye sayısını 2 bin 78 artışla 273 bin 288’e çıkardı.

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın genel başkanlığını üstlendiği Yeniden Refah Partisi 200 bin üye barajını son verilere göre aştı. Parti 187 bin 873 olan üye sayısını 14 bin 716 artışla 202 bin 589’a çıkardı.

HDP’nin üye sayısı arttı

Kapatılması talep edilerek hakkında dava açılan ve bir yandan da ‘Demokrasi İttifakı’ çalışmalarını sürdüren HDP, son bir ayda üye sayısını arttıran siyasi partiler arasında yer aldı. Yargıtay’ın verilerine göre 42 bin 648 üyesi olan HDP, 371 artışla 43 bin 19 üyeye ulaştı.

Üçüncü İttifak kapsamında çalışmalar yürüten Türkiye Komünist Partisi (TKP), Sol Parti ve Emek Partisi’nin üye sayıları da Yargıtay tarafından güncellendi. Türkiye Komünist Partisi 4 bin 786 olan üye sayısını 92 artışla 4 bin 878’e, Sol Parti 5 bin 45 olan üye sayısını 105 artışla 5 bin 556’ya çıkardı.

Emek Partisi’nin ise 5 bin 259 olan üye sayısı 3 azalarak 5 bin 256’a geriledi. Meclis’te 4 Milletvekiliyle temsil edilen Türkiye İşçi Partisi, ise 7 bin 624 olan üye sayısı ise son bir ayda bin 152 artarak toplam üyeye 7 bin 776’a ulaştı.

CHP’den ayrılarak Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce’nin partisi de son bir ayda üye sayısını artırdı. Memleket Partisi 20 bin 636 olan üye sayısını bin 704 artırarak toplam 22 bin 340 üyeye ulaştı.

Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ı göstererek dikkatleri üzerine çeken Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ’ın partisi de bu dönemde üye sayısını artırdı. Zafer Partisi 2 bin 381 üyeden bin 622 artışla toplam 4 bin 3 üyeye ulaştı. Sosyal medyada gösterdiği tepkilerle ve açıklamalarıyla gündem olan Mustafa Sarıgül’ün partisi Türkiye Değişim Partisi’nin üye sayısı 8 bin 188 olarak kayıtlara geçti.

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda ‘Zam’ Rahatsızlığı

Katıldığı bir televizyon programında TÜİK’i eleştiren MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un “Açıklanan rakamların üzerinde enflasyon oranları var” sözleri nedeniyle parti disiplin kuruluna sevk edilmesi, gözlerin Cumhur İttifakı’na çevrilmesine neden oldu.

MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, bir televizyon programına katılarak enflasyon rakamları ile ekonomiye ilişkin eleştirilerde bulunmuştu. Ersoy, “Açıklanan rakamların üzerinde enflasyon oranları var. Zamlar bu milletin belini büküyor. Bunlar gerçek. Bunları görmemezlikten gelemeyiz” ifadelerini kullanmıştı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da bu açıklamaların ardından Ersoy’un parti politikalarına aykırı açıklamalarından dolayı tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edildiğini açıklamıştı.

AKP’li vekiller: Vatandaş zamlardan şikayetçi

MHP’de Baki Ersoy’la ilgili bu gelişmeler yaşanırken AKP ve MHP içinde bazı başka milletvekillerinin de Ersoy gibiekonomiye yönelik rahatsızlıklarının bulunduğu belirtiliyor.

DW Türkçe’den Eray Görgülü’nün sorusunu yanıtlayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir AKP milletvekili, “Fiyatların artışını biz de görüyoruz, vatandaş da görüyor. Zaten esnaf ziyaretlerimizde sürekli bunu bize söylüyorlar” dedi. Vatandaşların,alım gücünün düşüklüğünden şikayetçi olduğunu kaydeden vekil, vatandaşın tutumuyla ilgili olarak “Ancak peşine de ‘bunu çözerse AK Parti çözer’ diyor” ifadesini kullandı.

Başka bir AKP’li milletvekili ise “Vatandaşlarla bir araya geldiğimizde özellikle elektrik ve doğal gaz zamlarından şikayetçi olduklarını görüyoruz” dedi. Aynı vekil, vatandaşların zamların geri alınmasını istediğine de dikkat çekti.

Özkiraz: Daha önce de benzer olaylar yaşanmıştı

Cumhur İttifakı’ndaki tartışmalarla ilgili olarak Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz, MHP’de yaşananlara dikkat çekerek geçmişte de benzer olaylar yaşandığını hatırlattı. Şu anda Demokrat Parti’de siyaset yapan eski MHP’li Cemal Enginyurt’un da eleştirileri nedeniyle ihraç edildiğini kaydeden Özkiraz, “Aynı şeyi muhtemelen şimdi de Baki Ersoy’a yapıyorlar” dedi. Tepkilerin yükselmesini ekonomik krize bağlayan Özkiraz, Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanacağı görülürse itirazların gelmeyeceği, ancak seçimin kaybedileceğinin düşünülmesi halinde tepkilerin yükseleceği tahmininde bulundu.

Özkiraz, ayrıca MHP’nin CHP’ye tepki olarak başlattığı “Adım Adım 2023, İl İl Anadolu” programına da vatandaşların yeterince ilgi göstermediği görüşünü dile getirdi.

MHP’nin bu programla ilgili agresif bir kampanya yapamadığını kaydeden Özkiraz, “Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP ile çatı aday gösterilmesinden bu yana MHP zaten kendi başına, kendine münhasır bir siyaset izlemiyor, bir politika yürütmüyor” dedi. MHP’nin sokakta da çalışma yürütmediğini belirten Özkiraz, “Sokağa çıktığımız zaman MHP’nin sokak etkinlikleri MHP’nin 10’da 1’i kadar oy alan partilerden bile düşük. Bir TİP kadar bile sokakta hiç göremedik biz MHP’yi, Zafer Partisi kadar, Gelecek Partisi kadar sokakta yoklar” ifadesini kullandı.

Okuyan: Ciddi rahatsızlıklar var

Aktif siyaset hayatına MHP’de başlayan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da MHP içinde ciddi rahatsızlık olduğunu iddia etti. TBMM’de hem AKP’li hem de MHP’li vekillerle sık sık sohbet ettiğini aktaran Okuyan, “Ekonomik kriz daha da derinleşirse özellikle istihdam krizine dönerse, muhtemelen ittifaktan ayrılmayı parti içinde daha çok dillendirecekler” öngörüsünü dile getirdi. Okuyan, durumdan memnun olan bir tane Cumhur İttifakı milletvekiline rastlamadığını da söyledi.

Adalet sistemini eleştirmişti, istifa ettirildi

MHP’deki rahatsızlıkların sadece artan fiyatlarla ilgili olmadığı tahmin ediliyor. MHP’de Baki Ersoy’un yanı sıra yakın zamanda bir başka milletvekilinin daha, bu kez adalet sistemini eleştiren açıklamaları nedeniyle genel merkez tarafından tepkiyle karşılandığı ortaya çıktı. MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmada “Anadolu’nun dört bir yanında yöneticilik, idarecilik yapmış, unvanlı kararnamelerle görev almış tecrübeli savcılarımız, ki fiilen de zaten ‘kızağa çekilmek’ olarak görülüyor, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hantal yapısı içerisinde kendilerinden hiçbir şekilde istifade edilmeksizin bekletiliyorlar” ifadesini kullanmıştı.

Edinilen bilgiye göre, bu konuşmanın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bulut’tan komisyon üyeliğinden istifa etmesini istedi. Bulut da bunun üzerine istifasını sundu. Bulut’un yerine yeni üye olarak bildirilen MHP İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz da komisyonun 29 Mart’taki ilk toplantısına katıldı.

Paylaşın

AK Parti’nin Yeni Seçim Hamlesi Ortaya Çıktı

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mühür mum ve oy pusulası ihaleleriyle erken seçim tartışmaları devam ediyor. Erken seçim iddialarının yanı sıra iki şirketin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seçim kampanyası için sunum yaptığı iddia edildi. 

Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, AK Parti, seçimler için hazırlıklara başladı. 2018 seçimlerinden itibaren seçim stratejileri, kampanyalar ve kamuoyu yoklamaları konusunda kurumsal olarak herhangi bir şirketle çalışmayan AK Parti’nin, önümüzdeki seçimler için iki yeni şirketle görüşmeler yürüttüğü belirtildi.

Haberde, Erdoğan’ın yapılan sunumları beğendiği ve yakın zamanda bu iki şirketle anlaşma yapılacağı belirtilirken AK Parti yönetimi ve Erdoğan, 2023 seçimlerini ‘bir yol ayrımı ve kırılma noktası’ olarak gördüğü ifade edildi.

AK Parti kurmayları, kendilerine oy verenlerin yüzde 70’ten fazlasının dar gelirliler olduğuna dikkat çekerek 2022 yılı sonundan itibaren asgari ücret, EYT, 3600 ek gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, emekli maaşları gibi sıkıntılı alanlar konusunda bütün imkânların zorlanacağını dile getiriyor.

YSK’nın seçim hazırlıkları sürüyor!

Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ise seçime doğru tüm hazırlıklarını tamamlamak için alımlarına ‘tam gaz’ devam ediyor. Devlet Malzeme Ofisi (DMO), YSK’nin ihtiyacı doğrultusunda 23 Mart’ta iki farklı ihaleye çıkmıştı. İlk ihale, yalnızca oy verme kabininden oluşmuştu. İkinci ihale ise ‘kırtasiye malzemesi’ adıyla yayımlanmıştı.

12 kalemden oluşan ihaleye göre, 250 bin adet ıstampa süngeri ve 500 bin şişe ıstampa mürekkebi, 500 bin adet mühür kartuşu, 500 bin çubuk mühür mumu, 35 bin yumak kendir ip alınması öngörülmüştü. Istampa sünger ve mürekkebi için teslim süresi 60, mühür kartuşu için 90 ve mühür mumu ile kendir ip için 180 gün teslim süresi belirlenmişti.

DMO dün yeni bir ihale ilanı daha yayımladı. Bu kez YSK’nin ihtiyacı beş kalem filigranlı oy pusulası ve zarfı kâğıdı, hazırlanan teknik şartnamelerine uygun şekilde açık teklif isteme usulüne göre satın alınacak.

Paylaşın

‘AK Parti Seçim İçin Seneyi Beklemeyecek’ İddiası

Seçim tarihi olarak 2023 yılı Haziran ayı planlansa da, ekonomideki mevcut olumsuz tablo nedeniyle erken seçim yapılacağı yorumları yapılıyor. Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, gelecek yıl haziran ayında ekonominin AKP yönetiminin sandığından çok daha kötü olacağını belirtti. 

“AKP neden seçim için seneyi bekleyemeyecek…” diye soran Kahveci, “Bir kere seneye enflasyon “baz etkisi” ile bir miktar düşebilir ama bu zamlar bir kere heybeye girmiş oldu. O baz etkisi de öyle fazla olmayacak” yorumunu yaptı.

Kahveci yazısını şu satırlarla sürdürdü:

“Neden mi?

Çünkü şu anda ve önümüzdeki aylarda zamların bir nedeni de parasal genişleme kaynaklı olacak. Mesela Kur Korumalı Mevduat-KKM ek ödemeleri hem Hazine’den hem de Merkez Bankası kaynaklarından yapılıyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Karşılıksız para dağıtılacak ve enflasyona yeni bir dinamizm gelecek.

Parasal grafikleri incelediğimizde şu anda zemin oldukça uygun. Kurlar durmasına rağmen zamların devam etmesinin bir nedeni de kısmen buradan geliyor.

Şu anda ülke ekonomisini ayakta tutan tek dalımız “dış talep”. Ya da şöyle söyleyelim: Ekonomimize en büyük destek ŞER GÜÇLERDEN geliyor.

Fakat bu durum bizim sandığımız gibi olmuyor. Yani ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine yurtiçi fiyatları artırıyor ve alım gücünü düşürüyor. Kısaca diyeceğim şudur: Eğer TL değer kaybedecek ve ihracat artışı ile refaha ulaşacağız diye bekliyorsanız, hiç boşuna beklemeyin.

Bu ihracat bizi zenginleştirmiyor, tersine fakirleştiren bir ihracatımız var.

Ayrıca dış ticaretimiz öyle fazla vs de vermiyor. Ocak ayınca enerji ve altın dışı cari dengede ciddi bozulma var.

İhracatımız artacak ve kasaya dolar gelecek diye çok fazla hayale kapılmasak iyi olur. Arka kapı yöntemi ile doları seneye kadar hiç tutamayacağız bilesiniz.

Bu uğurda Rus oligarklara ve Rusya’ya bıraktığımız açık kapı da bizi kurtaracak sanmayalım. Bugün ABD ve AB tarafından ses çıkartılmayan arka kapı yöntemi yarın bir anda başımıza sıkıntı açarak kapanabilir…. Bu riski de bir kenara yazalım.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

AK Parti’de Oy Kaybına Karşı Hangi Önlemler Konuşuluyor?

AK Parti ve MHP’nin Meclis’e sunduğu seçim kanunu değişikliği siyasetin ana gündem başlıklarından birisi olurken siyasi partiler de seçim hazırlıklarına hız verdi. AK Partili kurmaylar kurmaylar ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

CHP Antalya’da ‘İktidara hazırız’ sloganıyla il başkanlarının katıldığı örgüt buluşması gerçekleştirdi, İYİ Parti Ankara’da ‘İl Başkanları Çalıştayı’ düzenledi. MHP Antalya’da belediye başkanları toplantısı yaparken AK Parti’de de seçim stratejisini belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapılmaya başlandı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; özellikle ekonomik zorluklar nedeniyle oylarda görünür bir düşüş olduğunu kabul eden AK Partili kurmaylar buna karşın halen birinci parti olduklarına dikkat çekiyor, zorluğun ise 50+1 gereken Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağını kaydediyor.

‘Strateji değiştirmek gerekiyor’

Bugüne kadar yapılan birçok seçimde oyları konsolide etmek için kutuplaştırma siyasetinden sonuç alındığına dikkat çeken kurmaylar bu seçimde ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

AK Parti’de öne çıkan birçok siyasetçinin savunduğu bu stratejiye göre seçim çalışmasının daha kapsayıcı, kuşatıcı, herkesi kucaklayan bir dil ve üslup üzerine kurulması gerekiyor. Partinin reformcu kimliğinin yeniden öne çıkarılarak topluma “Biz yaptık, yine yaparız” duygusunun verilmesi gerektiği ifade ediliyor.

AK Parti iktidarı döneminde yapılan hizmetlerin anlatıldığı daha sakin bir dil kullanılması gerektiğine dikkat çeken kurmaylar, “Her gün artı bir oy kazanmak zorunda olan biziz” diyor. Seçim stratejisi kapsamında yapılan toplantılardan çıkan sonucun bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulması bekleniyor.

Paylaşın