Ahmet Türk: Kürt Seçmende Altılı Masa’ya Dönük Kırılma Var

HDP Danışma Kurulu’nda yer alan Ahmet Türk, “Kürt seçmende Altılı Masa’ya dönük bir kırılma var. Altılı Masa’nın HDP’den uzak durmasının insanlarımız üzerinde etkisi var. Bunu kabullenmiyorlar. HDP seçmeni ‘Biz her türlü fedakarlığı yapıyoruz ama bu fedakarlığa karşı en ufak bir adım atılmıyor’ eleştirisini yapıyor.” dedi.

Türk, “Altılı Masa’nın aday kararına ilişkin bir söz söyleyemem. Bizim seçmenimizin tercihi yine Kılıçdaroğlu’ndan yana olur. Kılıçdaroğlu tecrübeli bir siyasetçi ve her gün kürsüde halka vaatlerde bulunuyor. Başka bir aday ortaya çıkarsa bu vaatler de havada kalır. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday.” ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “kendi adayımızı çıkaracağız” çıkışının ardından gözler kimin aday olacağına çevrilmişken, HDP’den dün yeni açıklamalar gelmişti. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Bulda”Türkiye halklarının tüm renklerini temsil eden bir cumhurbaşkanı adayımızla seçimlere gireceğimizin altını bir kez daha kalın harflerle çizmek istiyorum” derken, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, adaylarını 10 gün içinde açıklayacaklarını bildirdi.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuşan HDP Danışma Kurulu’nda yer alan Ahmet Türk HDP’ye açılan kapatma davasından, altılı masa ve adaylık tartışmalarına kadar önemli açıklamalarda bulundu. Türk’ün sözleri özetle şöyle:

“Kilit parti”

AK Parti iktidarı da HDP’nin kilit parti olduğunun farkında. HDP’nin gücünün farkında olduğu için ‘Acaba bu partiyi nasıl dağıtırız, gücünü nasıl eritiriz’ gibi bir hesabın içine giriyor. Bu hesap çok yanlış. Bu, Kürt seçmeni ve demokrasi güçlerini daha fazla öfkelendirir.

Sorumluluk bizde değil onlarda

(Altılı masaya…) HDP Türkiye’nin üçüncü büyük partisi. Bu parti ile ilgili bir diyalog ortamının olması muhalefet açısından önemliydi. Ama böyle ötekileştiren, dışlayan, HDP’siz bir masanın oluşturulması demokrasi için büyük bir eksiklik. “Demokrasiyi kalıcı hale getireceğiz” diyen bir masanın demokrasi mücadelesi veren HDP ile görüşmekten kaçınması ve HDP’yi dışlaması toplumda büyük yarılmaya sebep olur. Altılı Masa’nın, muhalefet partilerinin bu işi HDP ile diyalog içinde yürütmeleri gerekirdi. Sorumluluk bizde değil onlarda.

Adayın temasa geçmesi yetmez

Biz de isterdik ki bu iktidarı, bu cumhurbaşkanını ilk turda gönderelim. Ama maalesef Altılı Masa’nın ikircikli tavırları, uzlaşmaz tutumu, HDP’ye uzak durmaları bizim gerçekleştirmek istediğimiz demokrasi bloku konusunda bir eksiklik ortaya çıkardı. Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı belirlendikten sonra, sadece bu adayın temasa geçmesi yeterli olmaz. Önemli olan masanın tavrı.

Babacan’ın sözlerini manifestoya çevirsinler sorun kalmaz

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın açıkladığı ‘DEVA Partisi Temel Haklar Eylem Planı’ndaki Kürt sorunu ile ilgili maddeler Altılı Masa için yol gösterici olabilir. Altılı Masa DEVA Partisi Genel Başkanı’nın bu sözlerini bir manifestoya çevirsin bizim açımızdan sorun kalmaz. Babacan merkez sağda bir siyasetçi olarak Kürt sorunu ile ilgili net bir proje ortaya koydu. Altılı Masa bu konuya dair hiçbir açıklama yapmadı.

Altılı Masa’ya dönük bir kırılma var

Kürt seçmende Altılı Masa’ya dönük bir kırılma var. Altılı Masa’nın HDP’den uzak durmasının insanlarımız üzerinde etkisi var. Bunu kabullenmiyorlar. HDP seçmeni ‘Biz her türlü fedakarlığı yapıyoruz ama bu fedakarlığa karşı en ufak bir adım atılmıyor’ eleştirisini yapıyor.

Seçmenimizin tercihi yine Kılıçdaroğlu’ndan yana olur

Altılı Masa’nın aday kararına ilişkin bir söz söyleyemem. Bizim seçmenimizin tercihi yine Kılıçdaroğlu’ndan yana olur. Kılıçdaroğlu tecrübeli bir siyasetçi ve her gün kürsüde halka vaatlerde bulunuyor. Başka bir aday ortaya çıkarsa bu vaatler de havada kalır. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday. Konuşulan isimler içinde de en deneyimlisi. Ama bizim de taleplerimiz var.

Demokrasi adına, hak ve özgürlükler adına masanın neleri yapacağını, projelerini açıklaması lazım. Seçime giden süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt seçmenin oyunu kazanmak için bir hamle yapmasını beklemiyorum. Yapsa bile sonuç alamaz. Bizim seçmenimiz politik ve bilinçli bir seçmen.”

Paylaşın

Ahmet Türk: İktidarı Değiştirecek İnancımız Var

Eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, “Bugün değişen çok şey var bugün Türk halkı bile mücadelemizin ne kadar değerli olduğunu görmeye başladı ve birlikte mücadele alanını geliştirdik. Özellikle Kürdistan’da bu birliği oluşturmamız lazım. Kürdistan’da yaşayan bütün halklar için söylüyorum” dedi ve ekledi:

“Bizim  bu sistemi değiştirecek, bu iktidarı değiştirecek, geleceğimizi güvenceye alabilecek bir birlikteliğe inancımız var. Ben inanıyorum Arap kardeşlerimiz, Süryani kardeşlerimiz, bütün halklar bu tehlikenin farkına varırlar ve bu tehlikeyi bertaraf etmek için birlikte mücadeleyi esas alacak bir ortaklaşmayı başarırlar.”

Eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Mardin’de HDP’nin düzenlediği, ‘Arap Halkıyla Buluşma’ etkinliğinde konuştu.

Ahmet Türk, “Türkiye ve Cumhuriyet tarihinin İttihat Terakki ile başlayan farklı kimlikleri eritmeye yönelik bir politikası olduğunu” söyledi.

“Gayrimüslimlerin haklarını yok edildi”

“Ulus devlet olunurken zaten ulus devletin yapısı diğer farklı kimlikleri erimektir” diyen Türk, şöyle devam etti:

Ancak burada iki proje ortaya konuldu, bunlardan biri gayrimüslim vatandaşların haklarını yok etmek; Müslüman olan köylü Arap halkını da asimile etmeye dönük bir proje ortaya konmuştur. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde bu projenin hayata geçirilmesi için her şeyin yapıldığını görüyoruz.

“Bütün halklar büyük bir cendere eziliyor”

Bizim mücadelemiz ulus devlet yerine demokratik bir devleti oluşturmaya yönelik bir çabadır. Halkların inançların kimliklerin özgürleştiği bir Türkiye’yi yaratmak istiyoruz. Zaten bundan dolayı partimizin ismi Halkların Demokratik Partisi.

Bütün halklar büyük bir cendere içinde eziliyor. Türk halkı da bugün bu tekçi anlayışın zulmüyle karşı karşıyadır. Biz geçmişte bütün halkları kucaklamak için çok çaba gösterdik. Ama bir güvensizlik vardır.

“Ortaklaşmamız gerekiyor”

Kürt halkına partimize bir güvensizlik vardı ama bugün bu aşıldı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda mücadelemizin ne kadar değerli olduğunu gören bir yapı oluşturuldu. Bu ilerisi için bize umut veriyor. Şimdi burada yapılması gereken gücümüzü birleştirmek, birlik ve demokratik geleceği inşa etmek için ortaklaşmamız gerekiyor.

Farklı inançlar, farklı kültürler elbette ki olduğu gibi yaşamalıdır. Ama bütün bu inançlar ve kültürler bir arada bu mücadeleyi yürütürsek başarıya ulaşma şansı var.

“Türkiye değişmek zorunda”

Muhalefetten büyük bir beklentimiz var mı? Hayır. Ulus devlet mantığı yıkılmadıkça demokratik bir gelecek için sistem değişmedikçe ne Kürt sorununu çözebiliriz ne de mesafe alabiliriz. Ama bizim gücümüz bugün yüzde 13-14’lerde görülen HDP’nin gücü yüzde 16-17’lere çıktığı zaman Türkiye değişmek zorunda.

Bu gücü esas almak zorunda. Biz bunun için ortaklaşmalı çaba göstermeliyiz. Geleceğimizi kurtarmaya yönelik bir arayışın içindeyiz. Geleceğimizi özgürleştirmek için mücadele ediyoruz. Elbette en büyük sorun Kürt sorunudur ama demokrasiye ulaşmadan demokratik cumhuriyet ve demokratik bir gelecek oluşturmadan hiç bir sorunu çözme şansına sahip değiliz. O zaman güçlü olmak sistemi değiştirecek güce sahip olmak gerekir.

“İktidarı değiştirecek inancımız var”

Bugün değişen çok şey var bugün Türk halkı bile mücadelemizin ne kadar değerli olduğunu görmeye başladı ve birlikte mücadele alanını geliştirdik. Özellikle Kürdistan’da bu birliği oluşturmamız lazım. Kürdistan’da yaşayan bütün halklar için söylüyorum.

Bizim  bu sistemi değiştirecek, bu iktidarı değiştirecek, geleceğimizi güvenceye alabilecek bir birlikteliğe inancımız var. Ben inanıyorum Arap kardeşlerimiz, Süryani kardeşlerimiz, bütün halklar bu tehlikenin farkına varırlar ve bu tehlikeyi bertaraf etmek için birlikte mücadeleyi esas alacak bir ortaklaşmayı başarırlar.”

Paylaşın

Ahmet Türk’ten Dikkat Çeken Ekrem İmamoğlu Yorumu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da konuşan Ahmet Türk, “İyidir, hoştur, lakin başkan seçildikten sonra gittiği Diyarbakır’da bölge halkına seslendiği konuşmalarıyla son Rize konuşması arasında dağlar kadar fark var. Bu tür çift dil kullanmanın hangisi doğru?” diye sordu.

Ahmet Türk, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş cumhurbaşkanı adayı olursa Kürtlerin desteğini alır mı?” sorusuna “Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” yanıtını verdi.

Eski HDP milletvekili ve yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, siyaset gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Mansur Yavaş

Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Ahmet Türk’e, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğin alıp alamayacağı sorusu yöneltildi. Türk, bu soruya “Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” yanıtını verdi.

Ekrem İmamoğlu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da konuşan Türk, “İyidir, hoştur, lakin başkan seçildikten sonra gittiği Diyarbakır’da bölge halkına seslendiği konuşmalarıyla son Rize konuşması arasında dağlar kadar fark var. Bu tür çift dil kullanmanın hangisi doğru?” diye sordu.

“HPD’yi kapatacaklar gibi bir gözlemim var”

HDP’nin kapatılması konusuna da değinen Türk, “Bu gidişle HPD’yi kapatacaklar gibi bir gözlemim var. Yargıçların terkibi ve tutumları bunu gösteriyor. Esasen AKP iktidarının son yıllarında hukuk çürüdü. Çünkü toplum ve insan çürütüldü. Bakınız Millet Meclisi’ne! Öyle bir husumet, kin ve düşmanlık ortamı yaratıldı ki, milletvekilleri, birbirlerini imha edilmesi gereken düşmanlar olarak görüyorlar. Bırakın rakip ve muhalif partilerden politikacıları, AKP içinde bile artık kliklere ayrılmış, birbiriyle kavgalı menfaatçi ve rantiyeci kesimler var. Her biri, diğerlerini tasfiye etmekle uğraşıyor.” dedi.

“Kürtler olmadan, Millet İttifakı kazanamaz”

Oy aritmetiğiyle ilgili değerlendirmeler de yapan Ahmet Türk, “Kürtler olmadan, Millet İttifakı’nın seçimleri kazanamayacağı açıktır. 5 Bu dinamik salt sandığa gitmek için değil, mevcut iktidar sonrasında hayatın her alanına aktif katkıda bulunmak için de gereklidir.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Ahmet Türk’ten ‘Newroz’ Çağrısı: Bu Bir Görevdir

Tanınmış siyasetçi Ahmet Türk, Newroz kutlamalarına dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. Halkın 2022 yılı Newroz’unu, “Newroz’un sıcak ateşiyle kutluyorum” diyerek konuşmasına başlayan Türk, Newroz, Dünya halkları, özellikle Ortadoğu ve Kafkas halklarının kutladığı Newroz’un, Kürtler için daha önemli bir gün olduğunu söyledi.

“Newroz bizim için özgürlük günüdür” diyen Türk, “Bizim için kimliğine sahip çıkma günüdür. Bizim için geleceğini belirleme günüdür. Bunun mücadelesidir. Böyle bilmek gerekiyor. Tabi ki; Newrozlar hep coşkulu bir şekilde geçti, yaşandı. Gerçekten Newroz’da verilen mesajlar ve halkımızın Newroz’a katılımı, taleplerini çok açık şekilde orada dile getirmenin hep mutluluğunu yaşadık. İnanıyorum ki; bugün de yine o mutluluğu yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

Kürtlerin Newroz kutlamalarının herkesçe önemsendiğini ve dünyanın gözünün Kürtlerin üzerinde olduğunu dile getiren Türk,  “Herkes ‘acaba katılım ne kadar olacak? Eskisi gibi bir katılım sağlanır mı’ diye mercek altından bizi izlemeye devam ediyor” dedi.

“Kürtler kendisine sahip çıkıyor, kimliğine sahip çıkıyor”

Halka, “Bu özgürlük gününü, bu kendinize, kimliğinize, şahsiyetinize çıkacak günü mutlaka büyük bir katılımla Newroz’u kutlayın. Büyük bir coşkuyla Newroz’u kutlayın” çağrısı yapan Türk, “Elbette ki; halkımızın ortak demokratik değerler etrafında buluşması ve gelecek ile ilgili düşüncelerini, fikirlerini, duruşlarını ortaya koyması geleceğimiz açısından çok önemlidir. Bu nedenle Newroz bu açıdan da çok önemli bir gündür. Evet, ‘Kürtler kendisine sahip çıkıyor, kimliğine sahip çıkıyor, bayramına sahip çıkıyor ve bunun mücadelesini vermeye kararlıdır’ mesajı ortaya çıkacaktır. Bu nedenle özellikle tüm halkımızla Newroz günü alanlarda buluşalım, hep birlikte alanlarda olalım” diye belirtti.

Kendisi için en önemli kutlamanın, 2013 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevinden gönderdiği mektubun okunduğu Newroz olduğunu dile getiren Türk, şunları ifade etti: “Sayın Öcalan’ın özellikle İmralı’dan halka gönderdiği mesaj ve o mesajın Newroz alanında okunması tarihi bir gündü. Bu bakımdan çok önemliydi o gün. Demokratik bir gelecek için mesajlar v ardı. Halkın demokrasiye sahip çıkması ve demokratik haklarını sonuna kadar kullanması açısından önemli mesajlar vardı. O Newroz, bütün Newroz’lara damgasını vurdu. Ve o Newroz’un coşkusu, kalabalığı, asla unutulmayacak düzeydeydi. Onu ifade etmek istiyorum. Ama genellikle bütün Newrozlar baskılara rağmen, yıldırmalara rağmen, devletin Newroz alanlarına giden insanlara karşı bazen gaz, bazen copla, bazen tehditle insanları yıldırmak istemesine rağmen coşkulu geçmiştir.”

Newroz’un kendisinin başlı başına da anlamlı olduğunu dile getiren Türk, Demirci Kawa’nın özgürlük mücadelesinin güncelleştirilerek, bugünlere taşıyan bir anlamı olduğunu ifade etti. Türk, “Önümüzdeki Newroz’un da bu anlamda kutlanacağına inanıyorum” dedi.

“Bu bir görevdir, bu bir sorumluluktur”

Kürt siyasetine ve siyasetçilerine dönük uygulamalara dikkat çekerek, Newroz’un neden coşkulu geçmesi gerektiğini ifade eden Türk, sözlerini şöyle tamamladı: “Newroz’un coşkuyla güçlü geçmesi hepimiz açısından bir moraldir. Dışarıdaki arkadaşlarımız için bir moraldir. Bütün bu hastalığına rağmen, bütün bu durumuna rağmen inanıyorum ki; ekranlarda Newroz coşkusunu gördüğünde Aysel Tuğluk’u da etkileyecek. Onu da sevindirecek diye düşünüyorum. Bu Newroz’un coşkulu geçmesi ve katılımın her seneden daha fazla olması açısından halkımızı Newroz alanlarına davet ediyoruz. Bu bir görevdir, bu bir sorumluluktur, diye düşünüyorum.”

Paylaşın

Ahmet Türk: Kürt Sorunu Bir Türkiye Sorunudur

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP’yle çözebiliriz” şeklindeki açıklamasını değerlendiren Ahmet Türk, bu açıklamayı olumlu bulduğunu belirterek, “Kürt sorunu çözülmediği zaman sadece Kürtler bunun acısını çekmiyor veya sadece Kürtler demokrasiden uzaklaşmıyor aynı zamanda Türkiye halkları da demokrasiden uzaklaşmış oluyor. Bu nedenle Kürt sorunu bir Türkiye sorunudur, bütün halkların sorunudur” dedi.

31 Mart yerel seçimlerinde Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçilen, ancak daha sonra yerine kayyum atanan Ahmet Türk, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP’yle çözebiliriz” şeklindeki açıklamasını değerlendirdi.

Bianet’ten Ruken Tuncel’in haberine göre CHP liderinin sözlerini olumlu bulduğunu belirten Türk, Kürt sorununun sadece Kürtlerin sorunu olmadığını belirterek “Kürt sorunu çözülmediği zaman sadece Kürtler bunun acısını çekmiyor veya sadece Kürtler demokrasiden uzaklaşmıyor aynı zamanda Türkiye halkları da demokrasiden uzaklaşmış oluyor. Bu nedenle Kürt sorunu bir Türkiye sorunudur, bütün halkların sorunudur” diye konuştu.

Türk, Tuncel’in “Peki, ne olacak, bu sorun nasıl çözülecek, böyle mi devam edecek?” sorusu üzerine “Bir ülkenin barışa ihtiyacı varsa, bir sorun varsa, siyasetçi risk almak zorundadır, gelecekle ilgili hesap yapmalıdır” ifadesini kullandı.

“Ama bugün maalesef bugünden yararlanma hesabı etrafında siyaset yapılıyor. ‘Kürtler konusunda çok açık bir şeyler söylersem, ulusalcı kesim benden kopar, oy kaybederim’ kaygısı var bazılarında” diyen Türk, şöyle devam etti:

“Oysa ki doğruyu savunmak demokrasiye inananların görevidir, doğru projeler etrafında halkı buluşturmak görevdir. ‘Türkiye halkı ulusalcıdır, ulusalcıları desteğini kaybederiz’ anlayışını doğru bulmuyoruz. Ana muhalefet partisinin bunu aşması gerekir, bunu aştığı zaman, Kürtler kiminle demokrasi için birlik olacağının kararını verir.

Tabi ki bugün iktidarın yarattığı bu tablo karşısında Kürtlerin AK Parti ile bir geleceği olmaz, bir görüşmesi olmaz. Birileri bizden uzak bile dursa, biz bize düşen rolü Kürtler olarak oynayacağız, ama bu nereye kadar gider. Bu sorunun çözümü için yeterli olur mu?

‘Yan cebime koy mantığı hiçbir sorunu çözmez’

Biz yerel seçimlerde destekledik, 10-11 ilde bizim desteğimiz olmasaydı seçimi alamazlardı. Ancak ana muhalefet partisi gelecekle ilgili projelerini daha açık ve net ortaya koymalı, Kürtlerin beklentisi de budur, ‘yarın için ne yapacak.’ Yan cebime koy mantığı hiçbir sorunu çözmez.”

Paylaşın

HDP, Mardin’i Kayyumdan Geri Aldı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Mardin’de bulunuyor.

Ahmet Türk ve Necla Figen Altındağ, kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi eş başkanları oldu.

Ahmet Türk Kimdir?

Ahmet Türk 2 Temmuz 1942’de Mardin’de dünyaya geldi.  Güneydoğu’nun aşiretlerinden Kanco ailesindendir.

Ahmet Türk’ün aktif politik hayatı, milletvekili ağabeyi Abdürrahim Türk’ün öldürülmesiyle başladı.

1973 senesinde Demokratik Parti’den Mardin milletvekilli seçildi. 1974 senesinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçerek vazifesini burada sürdürdü. Sonrasında Sosyal Demokrat Halkçı Parti içerisinde yer aldı.

1989 senesinde yaşanan Paris’teki Kürt Konferansı’na katıldığı gerekçesiyle partiden ihraç edildi. 1990’da HEP’in kurulmasında öncü oldu. Ayrıca HADEP ve DEHAP yönetiminde çalışmalarda bulundu.

22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan Türkiye genel seçimlerinde Mardin Bağımsız Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Aynı zamanda Demokratik Toplum Partisi’nin genel başkanlık vazifesini yürüttü. DTP, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılınca, milletvekilliği düşürüldü.

30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. Ahmet Türk, 17 Kasım 2016’da İçişleri Bakanlığı tarafından vazifesinden alındı.

Ahmet Türk, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde tekrar Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçildi.

Necla Figen Altındağ Kimdir?

1966 Mardin Ömerli doğumlu Necla Figen Altındağ bir çocuk annesidir. Altındağ, babasının Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nda (TCDD) çalışıyor olmasından kaynaklı uzun yıllar Adana’da yaşadı.

1992 yılında Adana’daki Çukurova Pamuk, Yer Fıstığı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri’nde (Çukobirlik) memurluk ve yöneticilik yapan Altındağ, 1996 yılında tekrardan doğduğu topraklara döndü.

Burada bir süre çalıştıktan sonra emekli olan Altındağ, çalışma hayatı boyunca siyasi çalışmalar içerisinde yer alarak, bazı yardım ve kültür derneklerinin kuruculuğunu yaptı.

Halen Ömerli’de yaşayan Altındağ, insan hakları aktivisti olarak da uzun yıllar faaliyet yürüttü. Altındağ, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde HDP’den Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın