DEM Parti İmralı Heyeti 17 Ocak’ta Açıklama Yapacak

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısının ardından 28 Aralık’ta İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştükten sonra siyasi partileri ziyaret eden DEM Parti İmralı heyeti, 17 Ocak Cuma günü yazılı açıklama yapacak.

Haber Merkezi / Öte yandan DEM Parti İmralı heyetinde bulunan Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan ile ikinci bir görüşme yapılıp yapılmayacağıyla ilgili açıklamada bulundu. Önder, açıklamasında “Önümüzdeki hafta için en kısa sürede başvuruda bulunacağız” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün ikinci İmralı görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada henüz bir başvuru olmadığını ifade etmişti.

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ten oluşan İmralı heyetinin İmralı’ya ikinci ziyaretinin kısa bir süre içinde yapılması bekleniyor. İlk ziyaret 28 Aralık’ta gerçekleşmişti.

DEM Parti İmralı heyeti, ilk olarak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşmüş, ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmişti. Heyet, daha sonra AK Parti, CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Yeniden Refah partisine ziyaretler gerçekleştirmişti.

DEM Parti İmralı heyeti, son olarak eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etmişti.

Paylaşın

DEM Parti İmralı Heyeti, Figen Yüksekdağ Ve Semra Güzel’i Ziyaret Etti

28 Aralık’ta İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan heyet görüşme turlarına devam ediyor.

Haber Merkezi / DEM Parti İmralı Heyeti, son olarak Kandıra Cezaevinde bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve eski HDP Milletvekili Semra Güzel’i ziyaret etti. Görüşme sonrası heyet basına kısa bir açıklama yaptı ve heyet adına Sırrı Süreyya Önder, şunları söyledi:

Değerli basın emekçileri öncelikle sizlere teşekkür ederiz. Figen başkanımızla görüştük, sağlıkları ve moralleri iyiydi, Semra vekilimizle de görüştük. Bütün kamuoyuna selamları var. Figen başkan sürece dair yarın kendi hesabından bir açıklama yapacak. Sürecin tam olarak yanı başında olduğunu, omzuna ne düşerse seve seve yerine getirmeye hazır bir şekilde beklediklerini sizlere iletmemizi istedi. Onun da sizlere selamı var.

5 sene önce bu cezaevinden tahliye olmuştum, yine burada konuşmuştum. Bunu şunun için söylüyorum. 10 yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan iki şey, yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur. Hepimizin onlara ağır bir sorumluluğu ve borcu vardır.

Onlara vereceğimiz en büyük armağan çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taçlandırmak olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenlerin geride bıraktığı yakınlarına bir yoldaş olmak hepimizin toplum olarak boynumuzun borcudur. Biz bu ciddiyet ve samimiyetteyiz. En çok da biziz, çünkü bu konuda yüreği yanan, birinci dereceden sıkıntı çeken, bedel ödeyenler de bizleriz. Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz ve kayıplarımızı rahmetle anıyoruz.

Barışa gelince şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzun altını böylece çizdikten sonra barış çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Çünkü hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası ülkenin çocukları hak etmiyorlar. Hem sorumluluğumuzun hem vicdanımızın hem de insan olmamızın gereği onlara barış içinde bir ülkeyi hazırlayıp bırakmaktır.

Çok spekülatif tartışmalar oluyor. İnanın silah kadar zarar veren bir dil bu. Ülke bölünecek, çift bayrak, çift dil falan. Gündemimizde ne böyle bir şey var ne bunu tartıştık ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Bu konuda fikrini değiştirmek ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle görüşmeye, süreci anlatmaya, derdimizi anlatmaya, önerilerini katkılarını eleştirilerini dinlemeye de hazırız. Hem parti olarak hem de biz heyet olarak. Tek ricamız bu toksik dilin bir kenara bırakılmasıdır.

Herkes hani düstur var der ya söyleyeceksen hayır söyle. Dediğimiz gibi bu kadar açık ve şeffaf bir süreç yürütüyoruz. Ama iki anahtarı var bunun, birisi ciddiyet diğeri samimiyettir. Herkesten bunu asgari düzeyde beklemek hakkımız. Çünkü bu mesele tek başına ne Ahmet beyin ne Pervin hanımın ne de benim derdim. Bu mesele bütün ülkemizin derdi başta çocuklar olmak üzere. Herkesten olumlu katkı bekliyoruz. Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz, bu şekil saldırgan bir dil kullananlara karşı bile gelebileceğimiz maksimum nokta bu. Samimiyetini halk takdir edecektir.

Yaklaşık bir haftadır yollardayız. Yollarda görüyoruz biz. Boynumuza sarılan, barışı talep eden, elimizi çabuk tutmamızı isteyen, zaman zaman uyaran. Bu konuda halkın vicdanı her zaman olduğu gibi doğruyu işaret ediyor. Ama güvercin kasaplarına iki gözden dört ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz. Beklettiğimiz için kusura bakmayın.

Kürdistani partilerle görüşmenin ne zaman yapılacağına dair bir soruya da Önder, “Bunları parti planlıyor, biz ne söylersek yanlış olabilir. Ama hiçbir toplumsal kesimi bu paylaşımın dışında bırakmayacağız. Derdimiz barışı kurmak. En etkili yol hangisi ise onu yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

DEM Parti İmralı Heyeti, dün de Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etmişti.

DEM Parti İmralı Heyeti, yılbaşından sonra siyasi partilerle temaslara başlamıştı. 2 Ocak’ta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşen DEM Parti heyeti, daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmişti. DEM Parti heyeti bu hafta ise AK Parti, CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Yeniden Refah partisine ziyaretler gerçekleştirmişti.

28 Aralık’ta İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilk ziyareti yapan DEM Partili Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in ikinci kez İmralı’ya gitmesi bekleniyor.

Çözüm Süreci: Çözüm süreci, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor. PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

Paylaşın

DEM Parti İmralı Heyeti, Demirtaş Ve Mızraklı’yı Ziyaret Etti

28 Aralık’ta İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşme yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan heyet görüşme turlarına devam ediyor.

Haber Merkezi / DEM Parti İmralı Heyeti, son olarak Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Türk ve Pervin Buldan şunları söyledi:

Sırrı Süreyya Önder:” Sayın Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve Dr. Mızraklı kardeşimizle, yoldaşımızla konuştuk. Öncelikle sağlıklarını ve morallerini çok iyi gördük. Bu bizim için en önemlisiydi. Gelişmekte olan sürece katkı ve desteklerinin tam olduğunu iletmemizi istediler. Selahattin Bey’in Twitter hesabından da geniş bir açıklama yapılacak.

Esas şeyleri oradan alırsınız. Bizim söyleyeceğimiz bir tek bir şey var. Özellikle televizyonlarda bu konuda spekülasyon yapılıyor, sürecin şeffaf yürümediğine dair eleştiriler var. “Daha ne geziyorlar?” şeklinde serzenişler var. Arkadaşlar bunlara gerek yok. Bunlar, gelmekte olan barışa hizmet eden şeyler değil. 40 yıldır süren bir şey, boyacı küpü değil ki daldırıp çıkarasın.

Nitelikli bir emek ve çaba için, mümkün olan en geniş katılımı sağlamak için uğraşıyoruz. Bu anlamda süreci ifsad edecek ya da süreçten şüphelenecek herhangi bir tutum içine girmelerini gerektirecek herhangi bir şey yok. Şu an çözersek, iki tarafla çözeceğiz; eğer bu fırsatı da kaçırırsak, 72 taraf bu işe müdahil olacak.

Var gücümüzle heyetimiz, partimiz, dostlarımız, aydın ve sanatçı sürece destek veren bütün kardeşlerimiz olarak her siyasi görüşten ilk defa böyle geniş bir paydada buluştuk. Özellikle televizyonlardaki arkadaşlardan bu duyarlılığı bekliyoruz. Yarın Figen Hanım’ı ve diğer arkadaşlarımızı da ziyaret ettikten sonra Ankara’da geniş bir açıklama yapacağız. Bu kadar beklediğiniz için heyet olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Barışın kaybedeni olmaz. Bunu hiç aklımızdan çıkarmamız gerekiyor. Herkes kazanır, kaybeden hiç yoktur. Onun için barış bu anlamda kıymetli bir şeydir. Kamuoyunda sıklıkla çözüm ile barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla oluşturulacak bir şeydir. Çözüm demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir.

Sorun alanlarıyla ilgili olarak bunun uzunluğu ve derinliği değişir. Şu anda kurmaya çalıştığımız barıştır. Bunun için herkesten destek bekliyoruz. Kamuoyundan gizlediğimiz ya da gizleyeceğimiz hiçbir şeyin olmayacağını açık kalplilikle söylüyoruz. Bizleri tanıyorsunuz, yüreğimiz elimizde geziyoruz barış için. Herkesin de desteğini, katkısını, önerisini ve eleştirisini kıymetli buluyoruz. Tekrar teşekkür ederiz.

Ahmet Türk: Ben bir iki kelime söylemek istiyorum. Bin yıllık Türk ve Kürt kardeşliği var, kadim bir geçmiş var. Son yüzyılda bunun bozulduğunu görüyoruz. Bizim amacımız binlerce yıl beraber yaşamış iki halkın yeniden kucaklaşması, kadim dostluğun gereğinin tekrar yerine getirilmesidir.

Bizim çabamız barış içindir. İnanıyor ve umut ediyorum ki Türkiye’de Kürt’ün Türk’e, Türk’ün Kürt’e ihtiyacı var. Biz aslında burada bir barışı sağlayacağız. Türkiye’nin Ortadoğu’da demokrasi ihraç edebilecek bir noktaya gelmesini istiyoruz. Bizim amacımız halklarımızın kardeşliğidir, dostluğudur. Halklarımızın demokratik ve özgür bir şekilde birlikte olmasıdır.

Pervin Buldan: Sayın Demirtaş ve Mızraklı’yı ziyaret ettik. Bu ziyaretten büyük bir moralle ayrılıyoruz. Demirtaş ve Mızraklı’nın bu sürece dair değerlendirmeleri oldukça açık ve net. Her koşulda ve şartta bu sürecin arkasında olacaklarını ifade ettiler. Bu bizim için çok kıymetli. Yürüttüğümüz süreç açısından çok kıymetli. O yüzden biz de heyetimiz adına hem Sayın Demirtaş’a hem Sayın Mızraklı’ya teşekkür ediyoruz. Hepimizin desteğiyle bu sürecin bir barış sürecine evrileceğinden hiçbir kuşkumuz yok. Hepimizin yolu açık olsun.

DEM Parti İmralı Heyeti, yılbaşından sonra siyasi partilerle temaslara başlamıştı. 2 Ocak’ta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşen DEM Parti heyeti, daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmişti. DEM Parti heyeti bu hafta ise AK Parti, CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Yeniden Refah partisine ziyaretler gerçekleştirmişti.

28 Aralık’ta İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan’a ilk ziyareti yapan DEM Partili Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in ikinci kez İmralı’ya gitmesi bekleniyor.

Çözüm Süreci: Çözüm süreci, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.

Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor. PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.

Paylaşın

Ahmet Türk’ten Dikkat Çeken Açıklama: İmralı’dan Silah Bırakma Çağrısı Gelebilir

DEM Parti heyetinin, siyasi parti ziyaretlerine katılan Ahmet Türk, ”Ben İmralı’ya giden heyette değildim. Bu görüşmeler sonucunda iki veya üçüncü İmralı ziyaretinde silah bırakma çağrısı gelebilir” dedi ve ekledi:

“Şimdiden bir şey söyleyemeyiz. Bizim de aldığımız bilgiler öyle. Bütün siyasi partilerle görüşüp, heyetin tekrar İmralı’ya gitmesi ve ona göre de değerlendirme yapılacağı anlaşılıyor.”

Ahmet Türk, ”Aslında insanlar, sanki hazırlanmış bir konu var ve bunun üzerine konuşulduğunu düşünüyor. Öyle değil. Bir başlangıçtır bu” ifadelerini kullandı.

Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan’la görüşen DEM Parti heyetinin, siyasi parti ziyaretlerine katılan Ahmet Türk, İmralı’ya yapılacak iki veya üçüncü ziyarette silah bırakma çağrısı gelebileceğini açıkladı.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yaparken yerine üç dönemde de kayyum atanan Ahmet Türk, Nefes’ten Aytunç Erkin’e yaptığı açıklamada, ”Ben İmralı’ya giden heyette değildim. Bu görüşmeler sonucunda iki veya üçüncü İmralı ziyaretinde silah bırakma çağrısı gelebilir. Şimdiden bir şey söyleyemeyiz. Bizim de aldığımız bilgiler öyle. Bütün siyasi partilerle görüşüp, heyetin tekrar İmralı’ya gitmesi ve ona göre de değerlendirme yapılacağı anlaşılıyor” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’yle görüşmenin iyi geçtiğini belirten Türk, ”Bahçeli’nin tavrı çok olumluydu, gerçekten saygılı ve samimi olduğunu görüyorsunuz. Genel bir sohbetti” ifadelerini kullandı.

Ahmet Türk, ”Aslında insanlar, sanki hazırlanmış bir konu var ve bunun üzerine konuşulduğunu düşünüyor. Öyle değil. Bir başlangıçtır bu” dedi. Ortadoğu’da tehlikeli bir süreç yaşandığını anlatan Türk, ”İç dinamiklerimizle oturarak konuşmak gerekiyor. Bu konuda da mutabıkız. Çünkü bu durumu kaşıyacak çok kuvvet var” ifadelerini kullandı.

”Kendi iç sorunlarını çözmeyen ülkelerin karanlık bir döneme girdiklerini görüyoruz. Türk-Kürt dostluğu bugün gerçekleştirmek gerekiyor” diyen Türk, sürecin adı konulmadığını ancak ‘iyi niyetli bir başlangıç’ olduğunu bir kez daha vurguladı.

Siyasi partilerle ziyaretler devam edecek

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ten oluşan heyet 6 Ocak Pazartesi günü ilk olarak saat 11:00’da Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ile parti genel merkezinde görüşecek. Heyet daha sonra ise 13:30’da TBMM’de AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ile görüşecek. DEM Parti’nin AK Parti ziyaretinde AK Parti Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın olmayacağı öğrenildi.

Ardından 15:30’da Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ile genel merkezde görüşme yapılacak. DEM Parti heyeti 7 Ocak Salı ise DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı genel merkezlerde ziyaret edecek.

DEM Parti’nin CHP ile görüşme takvimi ise netleşmedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ardahan, Kars, Erzurum’da pazar akşamına kadar sürecek programım var. Pazartesi gününden sonra Ankara’da olacağım. Randevu taleplerini değerlendireceğim” demişti.

İYİ Parti ise DEM Parti’nin randevu talebini kabul etmedi. İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, “İYİ Parti olarak bizim, ‘Cumhuriyet düşmanlarıyla’ müzakere edecek hiçbir şeyimiz olamaz” demiş ve eklemişti: “İYİ Parti, affedilmek istenen terör örgütünü ve sözde liderini, onları meşrulaştırmak isteyen sözcülerini, ortaklarını ve siyasi sorumluluğu olmayan heyetlerini hiçbir surette muhatap almayacaktır!”

Paylaşın

Ahmet Türk’ten “Devlet Bahçeli” Yorumu: Samimi

Devlet Bahçeli ile görüşmesine ilişkin konuşan Ahmet Türk, “Tutumunu görünce insan şok oluyor, samimi olduğunu da insan fark ediyor. Artık Kürtlerle Türklerin oturup kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi zamanıdır” dedi.

İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti ile birlikte siyasi parti ziyaretlerine katılan Ahmet Türk, dün MHP GENEL Başkanı Devlet Bahçeli ile yapılan görüşme ve süreçle ilgili Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuştu.

Bahçeli ile görüşmeniz nasıl geçti? Sizi nasıl karşıladı?

Gerçekten çok iyi karşıladı. İnsani ilişkileri çok farklı, yakın, candan. Düşüncelerini açık ifade eden bir tavrı vardı. Birileri bu süreci farklı bir noktaya çekmeye çalışıyor.

Bizim tek derdimiz şudur; geçmişte 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden inşasıdır. Türklerle Kürtlerin dost olması Ortadoğu’daki geleceğini belirler, demokratik bir geleceğe öncülük yapmış olur. Ortadoğu’nun nereye evrileceğini bilmediğimiz bir dönemde Türkler ve Kürtler yeniden kucaklaşmalı. Yeniden kardeşçe ortak bir geleceği oluşturması gerekiyor. Bizim derdimiz budur. Bunun dışında ne belediyeyi ne de seçimleri düşünüyoruz. Elbette ki demokratik bir anayasa, Kürtleri kucaklayan bir anlayış ortaya çıktığı zaman bizim için mesele yok.

Kimseyle pazarlığımız yok. Bizim pazarlığımız bu ülkede demokrasinin kalıcı hale gelmesidir. Buna ihtiyaç var, Ortadoğu’da yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Bugün Ortadoğu’da 50 milyonluk bir Kürt nüfusu var ve hepsinin yüzü Türkiye’ye dönük, kendilerini Türkiye’nin bir parçası olarak görüyorlar. Bunu kalıcı hale getirmek lazım. Yani yersiz tartışmalar yapılıyor, henüz işin başlangıcındayız. Neler olacağını nasıl gideceğine dair henüz ortaya çıkmış bir durum yok.

Kimseyle de bir pazarlık yok ama şu var ki bu seferki hem gelişmeler Kürtler ve Türklerin bir arada olmasını zorlayan bir süreç, zorunlu kılan bir süreç başka şansımız yok, eskisi gibi çok uç şeyleri gündeme getirmemek gerekir çünkü bir pazarlığa dönüşüyor, seçimle bunun ilgisi yok, bir pazarlık yok. Zaman içerisinde çok açık bir şekilde meclisle kamuoyuyla toplumla partilerle paylaşılacak. Bu bir ilk adımdır, ikinci, üçüncü adım nasıl gelişir biz de bilmiyoruz.

Görüşme sırasında Bahçeli’nin tutumu nasıldı? Anlattıklarınıza karşılık verdiği cevaplar itibarıyla tutumu nasıldı?

Çok iyi bir tutumu vardı. Gerçekten sayın Bahçeli’nin tutumunu görünce insan şok oluyor, samimi olduğunu da insan fark ediyor. Artık Kürtlerle Türklerin oturup kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi zamanıdır.

Çok acılı, sancılı süreçler yaşandı. Toplumda bir ayrışmanın bir gerginleşmenin olduğu bir noktada, emperyalizmin tüm güçleriyle Ortadoğu’ya saldırdığı bir noktada kendi meselemizi kendimizin çözmesi gerek. O da aynı bakışta, aynı yaklaşım gösterdi.

Şamil Tayyar’ın kayyum tweeti… Sizce de burada çelişki yok mu, ne dersiniz bu yoruma?

Burada partimin verdiği bir karar üzerine heyete katıldım. Orada bir çelişki yok, bizim için kayyum atanmış bilmem ne bizim tepkimiz halkın iradesine konan ipotek, mevki makam peşinde değiliz. Benim heyete katılmamın devletle ilgisi yok, partimin verdiği karardır.

Bundan sonra ne olacak?

Görüşmelerden sonra tahmin ediyorum ikinci bir görüşme yapılacak

Öcalan’a gidecek mi?

Olabilir, mümkündür. Ondan sonrasına bakacağız artık nasıl bir açıklama yapılacak. Fotoğraf daha net olur.

Erdoğan ile görüşecek misiniz?

Tabii ki bizim hedefimiz bütün siyasi partilerle buluşmaktır. Ama tabii ki bazıları görüşmeyebilir. O bizim meselemiz değil. birileri randevu vermezse yapacağımız bir şey yok.

Erdoğan’dan randevu talebi olacak mı?

Partinin temsili nasıl olur onu bilemeyiz.

PYD ile görüşme olacak mı?

Yok şu aşamada böyle bir şey yok ama biz isterdik ki Türkiye, PYD ile dostane bir ilişki kursun. Şu çok nettir Ortadoğu’nun en seküler halkı Kürtlerdir. Türkiye’nin Kürtleri kucaklaması Ortadoğu’da etkili bir aktör olmasını sağlar.

Paylaşın

Ahmet Türk’ten “Devlet Bahçeli İle Görüşecek” İddialarına Yalanlama

MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşeceği iddialarına ilişkin açıklamada bulunan Ahmet Türk, “Devlet Bahçeli ile görüşme planım yok” dedi. Ahmet Türk, ayrıca kayyum atamalarına da tepki gösterdi.

Görevden alınarak yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Meclis’te, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile görüştü.

Görüşmede Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili Pervin Buldan da yer aldı.

Ahmet Türk’ün, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşeceği iddia edilirken, Ahmet Türk söylentilere yanıt verdi. Türk, “Devlet Bahçeli ile görüşme planım yok” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli ise görüşmenin yapılıp yapılmayacağına dair İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kayyım atamaları sonrası Ahmet Türk’ün Mardin’deki evine yaptığı ziyarete gönderme yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Ağalık vasfına sahip bir insan. Görüşme talebi bize intikal etmedi ama görüşme arzusu taşırlarsa her zaman görüşebiliriz. Ağalığın bazı önemli özellikleri vardır. Ağaların kapıları açık olur aşı da bol olur bunun için birileri ziyaret ettiğinde de 42 davar kesmesi sofranın bol olmasından kaynaklıdır.”

Ahmet Türk ile Devlet Bahçeli arasında yakın zamanda kısa bir telefon görüşmesi gerçekleştirilmişti. Bahçeli, Türk’ün sağlık durumu hakkında bilgi aldıktan sonra, karşılıklı kahve içme teklifinde bulunmuştu. Görüşme, bu teklifin ardından sonlandırılmıştı. DEM Parti kaynaklar, Ahmet Türk’ün Devlet Bahçeli’yi ziyaret edeceği bilgisini paylaşmıştı.

Türk kayyum kararını eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Herkesin eşit olduğu bir ortamın yaratılması gerektiğini de ifade etmek isterim. Bu nedenle yapılacak bütün çalışmaların gerçekten halklarımızın kardeşliğini esas almak gerekir. Evet bazıları hakkında verilmiş olan bir karar var.

Mahkeme kararı var ama kesinleşmeden bazı şeyler göz ardı ediliyor. Bu nedenle de bir mahkeme açıldığı için, bir itirafçının ifadesi üzerine mahkeme açıldığı için kayyum atamasının hukuki olmadığını ifade etmek istiyorum. Sonuç olarak kayyum halk iradesinin ortadan kaldırılmasıdır.”

Paylaşın

Türk’ten Erdoğan’ın “Ne İdüğü Belirsiz Tipler” Sözlerine Sert Tepki

Erdoğan’ın “örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler” sözlerine tepki gösteren Ahmet Türk, “Belediyelerimizde ‘ne idüğü belirsiz tipler’ olmadı, olamaz da. Fakat ne idüğü belirsiz tipler üç dönemdir halkın iradesini gasp etmekte” dedi.

Görevden alınan ve yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “örgütün atadığı ne idüğü belirsiz tipler” sözlerine tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Ahmet Türk, şu ifadeleri kullandı: “Belediyelerimizde ‘ne idüğü belirsiz tipler’ olmadı, olamaz da. Fakat ne idüğü belirsiz tipler üç dönemdir halkın iradesini gasp etmekte. 50 yılını demokratik siyasete vermiş birine sarf edilen sözleri utanç verici buluyor, yapılan ithamları acizlik olarak görüyorum.”

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin dün yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idiği belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin, şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceği izahtan varestedir” ifadesini kullanmıştı.

Paylaşın

Türk’ten Bahçeli’ye: Kürtler Ne İstediğini Biliyor

Yerine kayyım atanan Mardin Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Onurlu bir yaşamı sağlamak istiyoruz. Yıllardan beri de bunun için mücadele veriyoruz. Gerçekten Türkiye’yi bu kaostan kurtaracak, her türlü girişimler içinde olma zorunluluğu ve ihtiyacını hissediyoruz” dedi ve ekledi:

“Bizim için önemli olan bir diyalog ortamını oluşturmak. Eğer bunun imkanı varsa biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle görüşmek, konuşmak, sorunun çözümüne katkı sunacak bir formül oluşturmak için varız. Yarın pratikleri ile gerçekten sorunun çözümü, demokratik bir gelecek için bir çalışmaları varsa, Sayın Bahçeli ile de görüşürüz. O nedenle kimse bizi istismar edecek durumda da değil.”

Ahmet Türk, “Kürtler bugün politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor. Kürtler hangi projenin demokratik bir proje olduğunu veyahut gerçekten demokratik olmayan bir proje olduğunu fark edecek bilinçte ve güçtedir. Bu nedenle bir istismar söz konusu değil. Ama doğru bir pratik, gerçekten Türkiye’de bütün siyasi partilerin birlikte diyalog ortamını oluşturarak çözüme katkı sunacak bir noktaya taşıyabilir” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), grup toplantısını Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanan Mardin’de yaptı. Grup toplantısının ardından yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendi adı üzerinden “bir istismar” yapıldığı yönündeki soruya Ahmet Türk, tek hayalinin bir gün ülkede barışı sağlamak olduğunu söyledi. Türk, “Onurlu bir yaşamı sağlamak istiyoruz. Yıllardan beri de bunun için mücadele veriyoruz. Gerçekten Türkiye’yi bu kaostan kurtaracak, her türlü girişimler içinde olma zorunluluğu ve ihtiyacını hissediyoruz. Bizim için önemli olan bir diyalog ortamını oluşturmak. Eğer bunun imkanı varsa biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle görüşmek, konuşmak, sorunun çözümüne katkı sunacak bir formül oluşturmak için varız.

Yarın pratikleri ile gerçekten sorunun çözümü, demokratik bir gelecek için bir çalışmaları varsa, Sayın Bahçeli ile de görüşürüz. O nedenle kimse bizi istismar edecek durumda da değil. Kürtler bugün politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor. Kürtler hangi projenin demokratik bir proje olduğunu veyahut gerçekten demokratik olmayan bir proje olduğunu fark edecek bilinçte ve güçtedir. Bu nedenle bir istismar söz konusu değil. Ama doğru bir pratik, gerçekten Türkiye’de bütün siyasi partilerin birlikte diyalog ortamını oluşturarak çözüme katkı sunacak bir noktaya taşıyabilir” dedi.

Türk, “Her zaman elimizi uzattık. Ama bir elde sopa, diğer eli de uzatarak sorun çözülmez. Söylemek istediğimiz budur. Sopayı ellerinden bıraksınlar, ellerini uzatsınlar. Bizler de bu eli tutmaya hazırız. Diyalog oluşturmaya hazırız. Bu bakımdan hiçbir partinin etkisinde değil, halkımızın talebi doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Halkımızın taleplerini yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Bizim amacımız hiçbir zaman kürsü ya da bakanlık değildir. Bizim amacımız halkımızın onurlu bir barışa kavuşmasıdır. Bunun mücadelesini yürütüyoruz ve bunu yürütmeye devam edeceğiz” diye belirtti.

Ahmet Türk, dün katıldığı bir yayında iktidar için “bazı yerlerden istediklerini alamadılar” şeklinde açıklaması için “O benim şahsi yorumum ve şahsi tahminim. Bir yerden bilgi aldığım için değil. Bir siyasetçi olarak yorumum budur” dedi. Bahçeli’nin açıklamalarını “izliyoruz, bekliyoruz” sözleri ile cevaplayan Türk, “Dediğim gibi bir elini uzatırken, bir elinde sopa tutarak, sorunlar çözülmez ve diyalog oluşmaz. Bunu görmek lazım” diye konuştu.

“Pratikte ne var, neyi getirecekler, bizden talepleri nedir, bu konuda ne düşünüyorlar?”

Tavır ile pratiğin birbiriyle uyumlu olması gerektiğini kaydeden Türk, Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara ilişkin ise şunları söyledi: “Tavırları ile pratikleri birbirine uymuyor. Pratikte ne var? Neyi getirecekler? Bizden talepleri nedir? Bu konuda ne düşünüyorlar? Biz bunları görmeden ve bu konuda diyalog oluşturmadan söyleyecek fazla bir şey yok. Ancak ilk günden beri şunu söyledik; Uzatılan ele değer veriyoruz, ama pratikte nelerle karşılaşacağımız konusunda bir bilgiye sahip değiliz. Bu konuda nasıl bir yol ve yöntem izliyorlar. Bunu da açıklamıyorlar. Demek ki bu konuda susmak ve beklemek gibi bir zorunluluk var. Biz meseleye öyle bakıyoruz. Partimin tüzel kişiliği varken, parti adına bunları söylemiyorum” ifadelerini kullandı.

Kürt halkının sindirme politikalarına karşı iradesini ortaya koyduğunu kaydeden Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu iradeyi kırmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Genel olarak Kürtleri susturmaya, sindirmeye çalışan bir siyaset izliyorlar. Bu siyaset devam ediyor. Ama dediğimiz gibi biz barış konusunda veya hayallerimizi gerçekleştirmek için umudumuzu hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Umudumuzu besleyeceğiz ve büyütmeye çalışacağız. Bunun için önümüze ne gelecek, nasıl bir sofra gelecek, sofranın üzerinde bir şey var mı yok mu, sadece bomboş bir sofra mı olacak? Bunu da zaman içinde göreceğiz. Sofrada bugün bir çorba bile yok. Ona göre partimiz, demokratik kesimler düşüncelerini ortaya koyacaklar.”

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)

Paylaşın

Çözüm Süreci Tartışmaları: Türk’ten “Sözlerle İkna Olacak Durumda Değiliz” Yorumu

Yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Ahmet Türk, “Biz bunları konuşuyoruz sözde mi kalır bilmiyoruz. Biz sözlerle ikna olacak bir durumda değiliz, söylenenlerle ikna olacak bir durumda değiliz. Bunun pratiğini görmemiz lazım” dedi ve ekledi:

“O pratik sonucunda evet doğru bir şey yapılıyor, toparlayıcı bir şey yapılıyor, kucaklayıcı bir gelişmedir diye değerlendiririz. Ama şimdi hiçbir şey yok. Başında şunu söyledim: Kürtler artık kanacak bir Kürt değil, bunun görülmesi lazım. Kim başlatırsa başlatsın, ben Kürtleri kandıracak, Kürtlerin desteğini alacağım gibi bir mantıkla yaşıyorsa yanlış yapıyor, kaybeder.”

Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin Halk TV’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ahmet Türk, “Bahçeli ve Erdoğan’ın ortak olarak yürüttüğü bir sürecin ne kadar ciddi ve samimi olduğunu görmemiz gerekiyor” dedi.

Ahmet Türk şu ifadeleri kullandı: “Eğer o samimiyeti görürsek elbette ki Kürtler kendi içinde bunu değerlendirir. Taleplere doğru yanıt verirse, bizim söylediğimiz şeyleri anayasada güvence altına alacak bir düzenlemeye giderse biz anayasaya da destek veririz.”

“Biz bu sorunun çözümünü istiyoruz” diyen Türk sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli olan halkımızın hak, hukuk ve özgürlük konusunda eşit yurttaş olacağı bir dönemin gelişmesidir, böyle bir dönemin başarıya ulaşmasıdır. Yoksa şimdiden şahıslar üzerinden, destekleriz desteklemeyiz gibi bir sorunun bize göre hiçbir anlamı yok ve bunun da gereği yok. Biz ölçüp biçeceğiz ve ona göre kararımızı vereceğiz.”

Türk, sürecin Devlet Bahçeli eliyle başlamış olmasına dair soruya da şu yanıtı verdi: “Milliyetçi bir parti, en aykırı, hatta Kürtleri yargılayın, partiyi kapatın, meclisten atın diyen bir şahıs bugün bunu söylüyorsa, elbette ki bunu çok doğru bir şekilde düşünmemiz lazım. Erdoğan geçmişteki dönemde tek başına yürüttüğü bir şeyde gerçekten sınıfta kaldı, başarılı olamadı ama bugün ittifak ettiği en milliyetçi kesimle cepheyle bu meseleyi gündeme getiriyorsa bunu doğru bir şekilde izlememiz lazım.”

“Kürtler artık kanacak bir Kürt değil, bunun görülmesi lazım”

Kürt meselesi çözümünün veyahut demokratik bir sürecin çok hassas bir konu olduğunu belirten Ahmet Türk, şu vurguları yaptı: “Doğru bir şekilde yürütülmesi konusunda herkesin sabırlı olması gerekir. Bu sorunun çözülmesi için halkı hazırlamak lazım, vatandaşın Kürtlerin dili, kültürü konusunda Türkiye Cumhuriyetine hiçbir zararının olmadığını aktarmak gerekir. Bu süreç öyle basit bir süreç değil bir iki günde çözülecek bir süreç değil, toplumun düşüncelerini almak lazım, değiştirmek lazım, dönüştürmek lazım.

Biz bunları konuşuyoruz sözde mi kalır bilmiyoruz. Biz sözlerle ikna olacak bir durumda değiliz, söylenenlerle ikna olacak bir durumda değiliz. Bunun pratiğini görmemiz lazım. O pratik sonucunda evet doğru bir şey yapılıyor, toparlayıcı bir şey yapılıyor, kucaklayıcı bir gelişmedir diye değerlendiririz. Ama şimdi hiçbir şey yok. Başında şunu söyledim: Kürtler artık kanacak bir Kürt değil, bunun görülmesi lazım. Kim başlatırsa başlatsın, ben Kürtleri kandıracak, Kürtlerin desteğini alacağım gibi bir mantıkla yaşıyorsa yanlış yapıyor, kaybeder.”

Paylaşın

Ahmet Türk’ten “Yeni Çözüm Süreci” Yorumu: Ne Değersiz Görelim Ne De Abartalım

Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren DEM Partili Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, “Ne değersiz görelim ne de abartalım” dedi.

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin‘in sorularını yanıtladı.

“Türkiye partisi” yorumlarını da değerlendiren Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk “Biz başından bu yana Türkiye partisiyiz. Meclis’te ne işimiz var, belediyelerde ne işimiz var” yanıtını verdi. Türk “Bu açıklamalara değer verdik. Siyasetçilerin birbirleriyle sohbet edeceği bir ortamın olması değerli. Kürtler de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladı. Atılacak doğru adımlar sonucunda sıkıntı da olmaz” diye konuştu.

Türk’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Türkiye’nin gerçeklerini ortaya koymak da bir sorumluluktur. Farklı kimlikler, inançlar var… Bunu savunduğunuz zaman Türkiye partisi olmaktan çıkıyor musunuz? Hayır! Demokratik bir cumhuriyet için bunları tartışmak gerekir. Bunları söylediğiniz zaman ‘bölücüsünüz’ deniyor. 33 yıldır siyasetin içindeyim. Toplumu ortak değerlerde buluşturmaktan başka bir düşüncemiz olmadı.

Bu dönemde ortak demokratik değerler etrafında toplanmaktan başka çare yok. Silahla bu sorunları çözemezsiniz. Diyalogla olmalı. Gerçekten Kürtler tarihi boyunca Türkleri arkadan hançerlememiştir. ‘Bunlar bölücüdür’ doğru değil. Diline, kültürüne saygı gösterilmesi gerekiyor. Bugün Suriye’de de Kürt sorunu var. Kürtleri kucaklayacak bir siyaset izlenseydi Ortadoğu’da en güçlü devlet olurdu. Potansiyel tehlike gören bir anlayıştan vazgeçmek gerekiyor. Her kelime, her adım bizim için değerlidir. Önemli olan bunun arkasını getirmek gerekiyor.

“Yeni bir açılım-çözüm süreci başlar mı?” sorusuna “Bilemiyoruz. Zaman gösterecek. Bu açıklamaları ne değersiz görelim ne de abartalım” yanıtını veren Türk, Erkin’in “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ılımlı açıklamalarını gördük. Erdoğan dedi ki; ‘Milletin faydasına olacak hiçbir konuda diyalogdan kaçınmayız.’ Bu cümle sanki sizlerle de görüşebileceği izlenimi verdi” denilince de şunları söyledi:

İyi olur. Şahıs önemli değil. Kucaklayıcı bir siyaset, bu toplum tarafından benimsenmiş kişilerle görüşülmesi, fikirlerinin alınması olumlu olur. Bunun yapılması gerekiyor biz de bekliyoruz.

Paylaşın