Erdoğan’dan Gazze Tepkisi: Terör Devleti İsrail…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Gazze’de yaşananlar tahammül sınırını aşmıştır. Terör devleti İsrail, Filistinli kardeşlerimize yönelik bir soykırım politikası uygulamaktadır. İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistinli şehit oldu. 2 milyon insan evlerini terk etmek zorunda bırakıldı” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Öyle manzara şahit olduk ki uluslararası hukuka asgari düzeyde saygı gösteren bir devletin bunları yapabilmesi mümkün değil. İsrail yönetimi adını, günümüzün Nazileri olarak Hitlerin, Stalin Mussolini’nin modern dönemin canilerinin yanına eklemişlerdir. Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hesap vermeleri için gerekeni yapıyoruz, yapacağız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen İlim Yayma Vakfı Genel Kurulu’na katılarak Gazze ağırlıklı bir konuşma yaptı. Erdoğan, ramazan ayını başta Gazze olmak üzere gönül coğrafyalarının pek çok bölgesinde ciddi insani dramların yaşandığı bir dönemde karşıladıklarını söyledi.

Özellikle 7 Ekim’den beri Gazze’de yaşananların artık tahammül sınırlarını aştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bir terör devleti olan İsrail, Batılı güçlerin sınırsız askeri ve diplomatik desteğini arkasına alarak Filistinli kardeşlerimize yönelik tam anlamıyla bir soykırım politikası uygulamaktadır. Bugüne kadar, İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistinli şehit oldu, 72 bin Filistinli ise yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Camiler, üniversiteler, okullar ve sivil yerleşim yerleri harabeye döndü.”

“Netanyahu ve gözünü kin bürümüş yönetimi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gıda almak için sıra bekleyen masumların dahi öldürüldüğü bir barbarlıkla karşı karşıya olunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kur’an-ı Kerim’de tarif edilen esfeli safilinin canlı örneklerini bugün Gazzeli kardeşlerimize bomba yağdıran alçaklarda bire bir görüyoruz. Öyle manzaralara şahit olduk ki içinde en küçük bir insanlık kırıntısı olan birisinin, uluslararası hukuka asgari düzeyde de saygı gösteren bir devletin bunları yapabilmesi mümkün değildir.

Netanyahu ve gözünü kin bürümüş yönetimi, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarıyla günümüzün Nazileri olarak isimlerini Hitler’in, Mussolini’nin, Stalin’in, Pol Pot’un, Franco’nun ve diğer modern dönem canilerinin yanına ekletmişlerdir. İnsanlığın vicdanında zaten mahkûm olan bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde de hesap vermeleri için gerekeni yapıyoruz, yapacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana süresi itibarıyla geçen 155 günde yüreklerini dağlayan, içlerini parçalayan, bir insan olarak yüzlerini kızartan, utanç verici pek çok hadiseyle karşılaştıklarını aktardı.

Her şeyden önce, uluslararası kurumların, insan hakları örgütlerinin ve basın kuruluşlarının söz konusu İsrail olunca nasıl hiçbir işe yaramadıklarını hep birlikte gördüklerini, tecrübe ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mesele Filistinli çocukların, kadınların, masum sivillerin yaşam hakkı olunca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin nasıl sadece bir kâğıt parçasına dönüştüğüne hep beraber şahitlik ettik.

Yine bu süreç bize İslam dünyasının, özellikle ortak hareket etme, İsrail ve destekçileri üzerinde sonuç alıcı baskı kurma, zulmü ve katliamı engelleme noktasında halen çok önemli eksiklerinin bulunduğunu göstermiştir. Yaklaşık 2 milyar nüfuslu İslam âlemi, Filistin halkına kardeşlik görevini maalesef tam manasıyla yerine getirememiştir. Elbette çok uğraşıldı, gayret gösterildi, diplomatik açıdan çaba harcandı ama Gazze’deki masum çocukların ya açlıktan ölmesine ya da kurşunlarla ve üzerlerine atılan bombalarla katledilmesine mani olunamadı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir durumun oluşmasının şüphesiz pek çok sebebi bulunduğuna işaret ederek, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve küresel sistemin İslam dünyasını dışlayan yapısı bu sebeplerden sadece bir tanesidir. İkinci Cihan Harbi’nin galipleri tarafından kurgulanan mevcut nizamda Müslümanlar üvey evlat olarak görülmektedir. Türkiye, ‘Dünya beşten büyüktür’ haykırışıyla aynı zamanda bize dayatılan, bize biçilen bu role de itiraz etmektedir” şeklinde konuştu.

Ülke ve millet olarak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ilk gününden itibaren Filistin halkı için tüm imkânları seferber ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim’den bugüne kadar yabancı liderlerle yaptıkları tüm görüşmelerde Filistin meselesini ve Gazzelilerin durumunu gündeme getirdiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları tüm uluslararası toplantılarda Filistin ve Gazze’nin sesi olduklarını belirterek, “Ülkemizdeki İsrail muhipleri dâhil hemen herkesin Hamas’a ‘terör örgütü’ yaftası vurmak için yarıştığı bir dönemde biz buna açıkça itiraz ettik. Topraklarını, onurlarını ve kendi insanlarını savunan Filistinli mücahitlere böyle bir kara çalınamayacağını tüm dünyaya cesaretle ilan ettik. Mısır makamlarıyla son dönemde gelişen ilişkilerimizi Gazze’ye yardımların ulaştırılması için kullandık” ifadelerini kullandı.

Türkiye’den Gazze’ye gönderilen yardımları aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Şimdiye kadar 19 uçak ve 7 sivil yardım gemisiyle bölgeye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 40 bin tonu buldu. Önceki gün yola çıkan Kızılayımıza ait 3 bin tonluk bir yardım gemisi daha yarın El Ariş’e ulaşıyor.

Her gün Refah Sınır Kapısı’ndan Kızılaya ve sivil toplum kuruluşlarına ait tırlar Gazze’ye yardım taşıyor. Bu yardımların içerisinde gıda, su, hijyen, tıbbi ve barınma malzemelerinin yanı sıra 53 adet ambulans, bin 551 jeneratör, 8 sahra hastanesiyle 3 bin çadır da bulunuyor. İnşallah ramazan ayı boyunca yardım miktarını daha da artıracağız. Refakatçileriyle birlikte ülkemize getirdiğimiz hasta ve yaralı kardeşlerimizin tedavileri devam ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinliler arasında millî birliğin ve mutabakatın temini için de yoğun gayret gösterdiklerini belirterek bu hafta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Ankara’da misafir ettiklerini hatırlattı.

Gerek İçişleri Bakanı gerekse MİT Başkanı’nın, Hamas ve diğer Filistinli gruplarla yakın diyalog hâlinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ellerinin uzandığı, güçlerinin yettiği kadar Filistinlilere tüm imkânlarla yardımcı olmaya çalıştıklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Filistin davası için verdiği samimi mücadelenin en yakın şahidinin tüm gruplarıyla tüm fertleriyle Filistinliler olduğuna işaret ederek, şunları dile getirdi: “Gazze’deki katliamı unutturmayan ülkelerin en başında yine biz varız. Şunu çok net ifade etmek isterim; devletiyle milletiyle Filistin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke tartışmasız bir şekilde Türkiye’dir.

Hâl böyleyken her kim ‘Hiçbir şey yapmadılar’ diyerek hükûmetimizi eleştiriyorsa açık söylüyorum bühtan ediyor, kul hakkına giriyor demektir. Ne sebeple olursa olsun böyle bir cümle kurmak her şeyden önce aziz milletimize yönelik bir hakarettir. Şu gerçeği tüm dünya çok iyi biliyor; Tayyip Erdoğan 15 sene önce katillerin yüzlerine karşı ‘one minute’ diye haykırırken nerede duruyorsa bugün de aynı yerde dimdik durmaktadır. En fazla hassasiyet gösterdiğimiz ve bedel ödediğimiz bir konuda bize haksızlık edenleri, kendilerini sorgulamaya davet ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin meselesinde durdukları yerin ve verdikleri mücadelenin ayan beyan ortada olduğunu söyledi.

“Kimse bize Hamas için terör örgütü ifadesini kullandırtamaz”

“Burada asıl üzerinde düşünülmesi gereken, bizi, hem de çok haksız bir şekilde eleştirenlerin Filistinli mücahitlere ‘terörist’ diyerek kara çalanların çıkarlarına bilerek veya bilmeyerek hizmet etmesidir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıl önce, göreve gelmeden ve başbakan değilken AK Parti Genel Başkanı olarak Amerika’ya yaptığı ilk seyahati anımsattı ve şu ifadeleri kullandı:

“Amerika’nın ileri gelenleriyle masaya oturduğumuzda, bana orada Hamas’ı sordular, ‘terör örgütü’ dediler. Ben onlara o zaman, ‘Hayır, Hamas bir terör örgütü değil, tam aksine bir direniş örgütüdür’ demiştim. O zaman başbakan değilim, seçimi kazanmış bir partinin lideri olarak Amerika seyahatini yaptım ve onlara da bu cevabı verdim. Şimdi haydi haydi kimse bize kalkıp da Hamas için terör örgütü ifadesini kullandırtamaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamas’ın liderleriyle çok açık, net, her şeyi rahatlıkla konuşup onların arkasında dimdik duran bir ülke Türkiye. Filistin davasına gönül verenler olarak birbirimize ok atmak yerine asıl bu habis zihniyetle mücadele etmeli, bunlara zemin kazandırmamalıyız. Türkiye’nin olağanüstü çabalarını görmezden gelme yerine her konuşmalarında işgalci İsrail’e selam çakanların foyasını ortaya dökmeliyiz” diye konuştu.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir