Ekrem İmamoğlu Hakkında İstenen Toplam Hapis Cezası 23 Yılı Aştı

Bilirkişi S.B. soruşturmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep edildi.
Haber Merkezi / Ekrem İmamoğlu, “Hakkımda 25 yıl hapis cezası istenen davaların altında Sayın Cumhurbaşkanının imzası vardır, başkasının değil, kimseyi kandıramazsınız. Kendisini mertçe mindere, sandığa davet ediyorum. Kasımpaşalı gibi davransın, Bizans oyunlarıyla yargı aracılığıyla ayak oyunları yapmayı bıraksın. Bu millet cesur olanı, mert olanı sever” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan ‘bilirkişi S.B’ soruşturması davaya dönüştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında, “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” iddiasıyla iddianame hazırladı.
Savcılık, İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında, bilirkişi S.B.’yi soruşturma şüphelileri lehine sonuç doğuracak karar vermesi amacıyla alenen hedef gösterdiğini iddia etti. İmamoğlu’nun 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep savcılık ayrıca İmamoğlu’na siyasi yasak istedi. İddianame ile ilgili sosyal medya hesaplarından açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir kez daha Erdoğan’ı hedef aldı.
Ekrem İmamoğlu, “Hakkımda 25 yıl hapis cezası istenen davaların altında Sayın Cumhurbaşkanının imzası vardır, başkasının değil, kimseyi kandıramazsınız. Kendisini mertçe mindere, sandığa davet ediyorum. Kasımpaşalı gibi davransın, Bizans oyunlarıyla yargı aracılığıyla ayak oyunları yapmayı bıraksın. Bu millet cesur olanı, mert olanı sever” dedi.
İstanbul Güreş İhtisas Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Spor Tesisi Temel Atma Töreni’nde iddianameye ilişkin açıklama yapan İmamoğlu, “Yargı sistemimize büyük bir kara leke gibi işlenen zaman dilimini yaşıyoruz. İddianameyle şu anda beşinci siyaset yasağı süreci ve 25 yılı aşan bir hapis cezasıyla yargılanan bir kişi durumundayım. Bırakın iddianameyi, kaleme bile alınacak işler değil. Beni siyasette devre dışı bırakma çabasını gösteren kişinin adı belli. Sayın Cumhurbaşkanı” diye konuştu.
Erdoğan’ın 2019 yerel seçimlerinin ardından İstanbul’daki oylamaya ilişkin olarak yaptığı, “İstanbul’da 13 bin oy farkla kimsenin ‘kazandım havasına’ girmeye hakkı yok” ifadelerini hatırlatan İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“2019’dan bu yana Cumhurbaşkanı bu hamleleri birkaç kez daha yapmıştır, denemiştir, normalleştirmişti. Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) etki altında tutmak adına ‘Sen 13 bin oyla İstanbul’da seçimi kazanacağını mı zannediyorsun’ diyecek kadar… Ki demokraside 1 oyla bile seçim kazanılır. O günden bugüne muhtelif konuşmalarıyla Türkiye demokrasisini zedelemiştir. Hukuk ve yargı sistemini kötü etkilemiştir.”
Yaşadığı soruşturmalardan Erdoğan’ı sorumlu tutan İmamoğlu, “Bu süreçlerin tamamının savcılığına soyunanlar kendileri. Bunu kendi diliyle ifade ediyor ama sonra da ‘Beni ilgilendirmiyor, bu yargının işi’ diyecek kadar da sürece talihsiz açıklamalar yapıyor. 25 yıla yakın hapis cezası ile yargılandığım sürece dair ve ayrıca beş kez siyasi yasak getirilmeye çalışılan kişi olarak ben diyorum ki; ‘Bütün bunların arkasında Sayın Cumhurbaşkanı var'” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın kendisini hedef gösterdiğini savunan İmamoğlu katıldığı “güreş tesisinin temel atma törenindeki” konuşmasında “mertçe güreşme” vurgusu yaptı.
“Er meydanında mertçe güreşilir. Demokrasi de öyle bir şeydir. Mertliğe davet ettim defalarca ama tercih başka. Heybeden, turplardan bahseden kendileri. Mertliğin yeri de sandık. Hukuksuzlukla düze çıkamayız. İddianameler vız gelir tırıs gider. Sandıkta oy kullanılır, millet kimi tercih ediyorsa o koltuğu alır. Biz mertçe mücadeleye hazırız.”
İmamoğlu hakkında ocak ayının sonlarında soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen bir kısım soruşturmalar ile kamu davalarında görevli bilirkişilerden biri olan şahsı, soruşturma şüphelileri lehine sonuç doğuracak karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstermek suretiyle, ayrıca bu amaçla ismini de açıklayarak yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği tespit edildiğinden Türk Ceza Kanunu’nun 277 ve 288’nci maddeleri uyarınca resen soruşturma başlatılmıştır” denilmişti.
“Ayrıca yazılı ve görsel medyada bu yönde söylemlerde bulunanlar için gerekli tespitin yapılarak soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verilmiştir” ifadeleri de yer almıştı.
Öte yandan, İmamoğlu da geçtiğimiz günlerde, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu döneme ilişkin ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla açılan siyasi yasak ve hapis istenen davaya da atanan bilirkişi S. B. hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘Görevin Kötüye Kullanılması’, ‘Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik’, ‘Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Ekrem İmamoğlu bilirkişi hakkında neler demişti?
Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak’ta Saraçhane’deki belediye binasında gerçekleştiği basın toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri ile ilgili soruşturmalarda sürekli bilirkişi olarak atanan S.A.’nın ismini açıklayarak, art niyetli olduğunu söylemişti.
2015’te Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sırasında yapılan ihaleyle ilgili açılan davada, Danıştay’ın lehte karar vermesine rağmen ihalenin yeniden dava konusu olduğunu belirten İmamoğlu, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu bilirkişi, raporunu sundu, ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti. Belediye iç denetçisinin raporu hakkında işlem yapmamışım. İddianameye girdi. Bu iddia çok ciddi ve önemli. Yalnız ortada bir sorun var. Böyle bir rapor yok. 2 Şubat 2024’te, İETT hakkında yürütülen bir soruşturmaya, yine bilirkişi olarak S. Bey atandı. Geçtiğimiz Eylül ayında, asfalt firmamız İSFALT ile ilgili yürütülen bir soruşturmada da bilirkişi olarak yine S. Bey tercih edildi.
Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarının ardından, konunun İBB’ye getirilmek istendiğini belirtmiştim. İşte bilirkişi S. Bey’e verilen bu 2 dosya da aynı soruşturmada yer alıyor. 2018 yılında İSBAK şirketimizde yapılan bir ihale ile ilgiliydi. Usulsüzlük tespit ettik. Mahkemeye verdik. Mahkeme, 2023 yılında bu soruşturmada, yine ünlü bilirkişi S. Bey’i tercih etti. Sonuç ne oldu? S.Bey, ‘usulsüzlük var’ dediği dosya için, ‘kusur yok’ raporu verildi.”
“Bilirkişinin ifşa edilmesi” soruşturmasında istenen cezalar belli oldu
Ekrem İmamoğlu’nun basın toplantısında adı geçen bilirkişiyle bir telefon görüşmesi yapan ve bu görüşmeyi yayınlayan gazeteciler hakkında da iddianame hazırlandı. Görüşmeyi yapan gazeteci Barış Pehlivan ile Halk TV Programlar Müdürü Kürşad Oğuz’a “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek”, “yargı görevini yapanı etkileme”, “kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması” suçlarından 6 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istendi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker’e “kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayınlanması” ve “yargı görevini yapanı etkileme” suçlarından 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Bilirkişi S.A. şikayetçi oldu
Toplantıda, Cumhurbaşkanı’nın sık sık kullandığı “Turpun büyüğü heybede” sözlerini 71 yaşındaki bilirkişi için sarf eden İmamoğlu’nun tüm ifadeleri iddianamede yer aldı. İddianamede müşteki olarak yer alan S.A. ise suçlamaları reddetti ve hiçbir zaman hukuksuz bir işe imza atmadığını söyledi.
Bilirkişi, İmamoğlu’nun açıklamaları sonrası sosyal medyada hakkında karalama kampanyaları yapıldığını söyleyerek şikayetçi oldu. Bugüne kadar 24 CHP’li belediye hakkındaki soruşturmalarda bilirkişi olarak görev yaptığını söyleyen S.A bunlardan 22’sini soruşturma dosyasına sunduğunu belirtti.
Başsavcı Akın Gürlek davasında ilk duruşma 11 Nisan’da
İmamoğlu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame ise kabul edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, İmamoğlu’nun 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Davanın ilk duruşması 11 Nisan’da görülecek.
İddianamede, İmamoğlu “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermekle” suçlandı.
Anadolu Ajansı’na göre İmamoğlu’nun ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesi kapsamında “atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılması” talep edildi.
İmamoğlu iddianamenin tarafına ulaştırılmadan önce basına sızdırılmasına sosyal medyada tepki göstermişti: “Daha mahkemeye ve avukatlarıma gönderilmeden iktidar medyasına dağıtılan evrak paniklerinin resmidir… Erdoğan, belli ki seçimde milletin önüne mertçe çıkmak yerine, masabaşı oyunlarıyla ayakta kalacağını sanıyor. Milletimiz demokrasiye ve kendi seçme hakkına zerre itibar etmeyene artık itibar etmemektedir. Bunu da heybenize yazın.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Beş gün içinde iddianame yazılıyor. Koskoca Cumhuriyet Başsavcılığının başka hiç mi işi yok?” dedi.