Pürüzsüz Bir Cilde Sahip Olmanın 10 Yolu

İpek gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak, birçoklarının ulaşmayı arzuladığı bir hedeftir. Pürüzsüz bir cilt, cilt bakımı uygulamaları, sağlıklı alışkanlıklar ve tutarlı rutinlerin bir kombinasyonunu içerir.

Haber Merkezi / İşte pürüzsüz ve ışıltılı bir cilde ulaşmanıza ve onu korumanıza yardımcı olacak 10 etkili yol:

Nazikçe Temizleyin: Cildinizin doğal yağlarını yok etmeden kiri, yağı ve makyajı çıkarmak için yumuşak, sülfatsız bir temizleyici kullanın. Aşırı temizlikten kaçının çünkü kuruluğa ve tahrişe neden olabilir.

Eksfoliasyon: Düzenli peeling, ölü cilt hücrelerinin yok edilmesine yardımcı olur ve hücre yenilenmesini destekler. Daha pürüzsüz bir cilt için haftada 1-3 kez hafif bir eksfoliyant (kimyasal veya fiziksel) kullanın.

Nemlendirme: Bol su içerek ve iyi bir nemlendirici kullanarak cildinizin nemli kalmasını sağlayın. Nemlendirilmiş cilt dolgun ve parlak görünür, pürüzlü görünüm azalır.

Güneş Koruması: Bulutlu günlerde bile her sabah en az SPF 30 içeren geniş spektrumlu bir güneş koruyucu uygulayarak cildinizi güneşin zararlı UV ışınlarından koruyun.

Dengeli Beslenme: Antioksidanlar, vitaminler ve esansiyel yağ asitleri açısından zengin bir beslenme, sağlıklı cildi destekleyebilir. Öğünlerinize meyve, sebze, tam tahıl, yağsız protein ve sağlıklı yağları ekleyin.

Omega-3 Yağ Asitleri: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin yağlı balık, keten tohumu ve ceviz gibi gıdalar cildin elastikiyetini ve nemini korumaya yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz: Fiziksel aktivite kan dolaşımını iyileştirir ve bu da cilt hücrelerinin beslenmesine yardımcı olabilir. Terlemeyi gidermek ve gözeneklerin tıkanmasını önlemek için egzersiz yaptıktan sonra duş almayı unutmayın.

Yeterli Uyku: Her gece 7-9 saat kaliteli uyku hedefleyin. Uyku sırasında vücudunuz cildinizi onarır ve gençleştirir, bu da daha pürüzsüz bir cilde yol açar.

Stres Yönetimi: Kronik stres cildinizin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Stres seviyelerini kontrol altında tutmak için meditasyon, derin nefes alma veya yoga gibi rahatlama tekniklerini uygulayın.

Cilt Bakım Rutini: Cildinizi temizlemeyi, toniklemeyi, nemlendirmeyi ve güneş koruyucuyla korumayı içeren tutarlı bir cilt bakımı rutini oluşturun. Ayrıca cildinizin ihtiyaçlarına göre serumlar ve maskeler gibi hedefe yönelik ürünleri de dahil edebilirsiniz.

Pürüzsüz bir cilde ulaşmak aşamalı bir süreçtir ve sonuçların farkedilmesi zaman alabilir. Cilt bakımı çabalarınızda sabırlı ve tutarlı olun ve cilt tipinize ve endişelerinize göre kişiselleştirilmiş tavsiye ve öneriler için bir dermatoloğa danışmayı düşünün.

Paylaşın

Saç Uzatmak İçin En İyi Saç Yağları

Bugünlerde saç fırçanızda fazladan birkaç tel olduğunu fark ettiniz mi? Uykusuz geceler, fast food tutkusu ve artan stresle birlikte, istenmeyen bir konuğu ağırlıyor olabilirsiniz: saç dökülmesi.

Haber Merkezi / Çözüm nedir diye soruyorsunuz? Eski moda bir yağlı saç masajı çözüm olabilir! Saç derisini bir bahçe gibi düşünün: Doğru şekilde beslendiğinde gür, sağlıklı saçlar ortaya çıkar.

İyileştirici faydalarıyla ünlü esansiyel yağlar, saç derinizi gençleştirerek, saç foliküllerini güçlendirerek ve kan dolaşımını iyileştirerek saç büyümesini hızlandırabilir. Ancak tüm yağların aynı faydayı sağlamadığını unutmamak önemlidir. İşte saç büyümesine yardımcı olan saç yağlarının bir listesi:

Soğan Yağı: Soğan yağı, saç güçlendirici özellikleriyle bilinen kükürt ve saçları serbest radikal hasarından koruyan antioksidanlar gibi zengin besinlerle doludur. Kükürt saçı güçlendirmekle, kırılmaya ve incelmeye karşı dirençli hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda sağlıklı saç büyümesi için gerekli bir unsur olan kolajen üretimini artırarak saçın parlaklığını ve kalınlığını da artırır.

Yağın antimikrobiyal ve antifungal özellikleri, saç dökülmesinin yaygın bir nedeni olan saç derisi enfeksiyonlarıyla mücadele ederek daha sağlıklı bir saç derisi oluşmasını sağlar.

Argan Yağı: Halk arasında ‘sıvı altın’ olarak adlandırılan argan yağı, C, A ve E vitaminleri, antioksidanlar, linoleik asit ve omega-6 yağ asitleri ile yüklüdür. Saçı nemlendirir ve yumuşatır, kırılmayı azaltır ve UV ışınlarının ve ısının neden olduğu hasara karşı korur.

Besin açısından zengin olan bu yağ, saçları içeriden besleyerek, elastikiyetini artırarak ve saç dökülmesini azaltarak sağlıklı saç büyümesini destekler. Ayrıca saç büyümesi için sağlıklı bir ortamın korunmasında çok önemli olan saç derisini nemlendirir.

Hint Yağı: Hint yağı, saç bakımı dünyasının altın çocuğudur . E Vitamini, mineraller ve proteinler açısından zengin olan bu bitkinin saç büyümesini desteklediği ve hasarları onardığı bilinmektedir. Hint yağının önemli bir bileşeni olan risinoleik asidin saç derisi pH’ını dengelediği, saç derisinin doğal yağlarını yenilediği ve saç köklerinin sağlığını desteklediği de bilinmektedir.

Biberiye Yağı: Biberiye yağı, sinir büyümesini destekleyen, kan dolaşımını iyileştiren ve antiinflamatuar özelliklere sahip güçlü bir bileşendir. Ayrıca saç derisini iyi besleyen ve sağlıklı tutan A, C ve B6 vitaminleri açısından da zengindir. Birçok tıbbi çalışmada biberiye yağının yaygın bir saç uzatma tedavisi olan minoksidil kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Çay Ağacı Yağı: Çay ağacı yağı olağanüstü temizleme özellikleriyle ünlüdür. Saç köklerinin tıkanıklığını açma ve kökleri besleme yeteneği, onu saç büyümesi için mükemmel bir yağ haline getirir. Çay ağacı yağı, saç incelmesi ve kepek gibi çeşitli durumlarda rahatlama sağlayabilir.

Amerikan Dermatoloji Akademisi Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, çay ağacı yağının şampuanla birlikte kullanıldığında saç derisi sağlığını etkili bir şekilde iyileştirdiğini ve saç büyümesini teşvik ettiğini ortaya koymuştur.

Hindistancevizi yağı: Saç büyümesi için uygun fiyatlı ancak güçlü bir seçenek olan Hindistan cevizi yağı, antioksidanlar, E ve K vitaminleri ve güçlü antimikrobiyal özelliklere sahip laurik asitle yüklüdür. Bu yağ, saç gövdesine çoğu yağdan daha etkili bir şekilde nüfuz eder, böylece protein kaybını önler, saçın gücünü arttırır ve özellikle hasarlı ve aşırı işlem görmüş saçlar için faydalıdır.

Laurik asit saç derisi sağlığını koruyarak saç büyümesini engelleyebilecek enfeksiyonları önlerken, nemlendirici özellikleri kuru saç derisi ve kepekle mücadele ederek sağlıklı saç büyümesi için ideal bir ortam yaratır.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Sağlıklı Tırnaklar İçin 10 Doğal Çözüm

Güzel ve sağlıklı tırnaklara sahip olmak her zaman pahalı salon bakımları veya kimyasal yüklü ürünler gerektirmez. Doğa, güçlü ve güzel tırnaklara sahip olmak için çeşitli çözümler sunar.

Haber Merkezi / İşte tırnak bakımı rutininize dahil edebileceğiniz 10 doğal çözüm:

Sağlıklı Beslenme: Vitaminler, mineraller ve besinler açısından zengin, dengeli bir beslenme, güçlü tırnaklar için çok önemlidir.

Tırnak sağlığını desteklemek için beslenmenize, biyotin (örneğin, yumurta, fındık ve tam tahıllar), E vitamini (örneğin, ıspanak, badem ve ayçiçeği çekirdeği) ve omega-3 yağ asitleri (örneğin, yağlı balık ve keten tohumu) bakımından zengin gıdaları dahil edebilirsiniz.

Hidrasyon: Yeterli oranda su içmek tırnak sağlığı için hayati öneme sahiptir. Yeterli su içmek tırnakların kurumasını ve kırılmasını önlemeye yardımcı olur.

Hindistan Cevizi Yağı: Hindistan cevizi yağı tırnakları güçlendirip besleyebilen doğal bir nemlendiricidir. Yatmadan önce az miktarda hindistancevizi yağı ile tırnaklarınızı ve tırnak etlerinizi hafifçe masaj yapın.

Limon Suyu: Limon suyu tırnakların parlamasına ve beyazlatılmasına yardımcı olabilir. Eşit miktarda limon suyu ve zeytinyağını karıştırın ve tırnaklarınızı bu solüsyonda birkaç dakika bekletin. Bu aynı zamanda tırnakların güçlenmesine de yardımcı olur.

E Vitamini Yağı: E Vitamini yağı tırnak büyümesini ve hidrasyonunu destekler. E vitamini yağını doğrudan tırnaklarınıza ve tırnak etlerinize uygulayın veya E vitamini içeren tırnak ürünleri arayın.

Çay Ağacı Yağı: Çay ağacı yağı, tırnak enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olabilecek antifungal özelliklere sahiptir. Birkaç damla çay ağacı yağını bir taşıyıcı yağla (hindistancevizi yağı gibi) karıştırın ve tırnaklarınıza ve tırnak etlerinize uygulayın.

At Kuyruğu Ekstresi: At kuyruğu ekstresi, tırnak gücünü ve büyümesini destekleyen bir mineral olan silika açısından zengindir. At kuyruğu takviyeleri alabilir veya at kuyruğu içeren tırnak ürünlerini kullanabilirsiniz.

Zeytinyağıyla Islatın: Tırnaklarınızı ılık zeytinyağına batırmak, onları nemlendirmeye ve güçlendirmeye yardımcı olabilir. Ekstra beslenme için birkaç damla limon suyu ekleyebilirsiniz.

Biyotin Takviyeleri: H vitamini olarak da bilinen biyotin, tırnak büyümesini ve gücünü destekler. Rutininize herhangi bir takviye eklemeden önce bir sağlık uzmanına danışın.

Sarımsak: Sarımsak tırnak sağlığına faydalı olan selenyum içerir. Birkaç diş sarımsağı ezin ve taşıyıcı yağla karıştırın. Karışımı tırnaklarınıza uygulayın ve durulamadan önce yaklaşık 10 dakika bekletin.

Tırnak bakımı için doğal ilaçları kullanırken tutarlılık çok önemlidir. Ayrıca, belirli içeriklere karşı alerjiniz veya hassasiyetiniz varsa dikkatli olun. Herhangi bir olumsuz reaksiyon veya tırnak durumunuzda kötüleşme fark ederseniz, kişiselleştirilmiş tavsiye ve öneriler için bir sağlık uzmanına veya dermatoloğa danışmanız önerilir.

Paylaşın

Yanlış Kullanıldığında Cildi Bozan 10 Güzellik Ürünü

Güzellik ürünlerinin amacı cildinizi ve görünümünüzü iyileştirmek olsa da, bazı güzellik ürünleri doğru şekilde ve cilt tipine uygun kullanılmadığında, belirli bileşenleri nedeniyle olumsuz etkiler doğurabilir.

Haber Merkezi / Yanlış, aşırı veya doğru kullanılmadığında cildinizi bozabilecek 10 güzellik ürününü sizler için sıraladık.

Sert Eksfoliyantlar: Büyük veya sert parçacıklar içeren eksfoliasyon ürünler, aşırı ovalama, cildin koruyucu bariyerine zarar verebilir ve mikro yırtıklara neden olarak tahrişe ve iltihaplanmaya neden olabilir.

Retinolün Aşırı Kullanımı: Retinol güçlü bir yaşlanma karşıtı maddedir ancak aşırı kullanımı veya yanlış uygulanması kuruluğa, soyulmaya ve güneşe karşı hassasiyetin artmasına neden olabilir.

Kokulu Ürünler: Güçlü yapay kokulara sahip ürünler, özellikle hassas cilde veya alerjiye sahip kişilerde reaksiyonlara, tahrişe veya hassasiyete neden olabilir.

Alkol Bazlı Tonerler: Yüksek düzeyde alkol içeren tonerler cildin doğal yağlarını sıyırarak kuruluğa, kızarıklığa ve hassasiyetin artmasına neden olabilir.

Ağır Makyaj: Uzun süre ağır veya nefes almayan makyaj yapmak gözenekleri tıkayabilir, bu da sivilcelere ve cilt dokusunda uzun süreli hasara neden olabilir.

Yanlış Makyaj Temizleme: Yatmadan önce makyajın tamamen çıkarılmaması gözenekleri tıkayabilir, sivilce oluşumuna katkıda bulunabilir ve cildin gece boyunca yenilenmesini engelleyebilir.

Gözenek Şeritleri: Gözenek şeritleri bazı siyah noktaları giderebilirken, aynı zamanda doğal yağları sıyırarak ve hatta tekrar tekrar kullanıldığında gözenekleri genişleterek cilde zarar verebilir.

Agresif Akne Tedavileri: Benzoil peroksit veya salisilik asit gibi güçlü akne tedavileri, belirtildiği gibi kullanılmadığı takdirde kuruluğa, soyulmaya ve tahrişe neden olabilir.

Son kullanma tarihi geçmiş ürünler: Son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin kullanılması cildi bakterilere ve potansiyel olarak zararlı bileşenlere maruz bırakabilir, bu da sivilcelere, döküntülere veya enfeksiyonlara yol açabilir.

Kağıt Maskelerin Aşırı Kullanımı: Kağıt maskelerin, özellikle de yüksek düzeyde güçlü bileşenler içerenlerin sık kullanımı, cildi bunaltabilir ve tahrişe veya alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Paylaşın

Salma Hayek, Güzelliğiyle Büyüledi

Desperado, Dogma, Vahşi Vahşi Batı ve Gün Batımından Şafağa gibi filmlerle hafızalara kazınan Salma Hayek, sosyal medya hesabından paylaştığı son fotoğrafıyla takipçilerini yine büyüledi.

Haber Merkezi / 26 milyondan fazla takipçisi bulunan Salma Hayek’in mayolu paylaşımı hayranları tarafından beğeni ve yorum yağmuruna tutuldu. Hayek, paylaştığı fotoğrafında çoğu zaman olduğu gibi yine göğüslerini ön plana çıkardı.

2 Eylül 1966 tarihinde Meksika’nın Veracruz kentindeki Coatzacoalcos merkezinde dünyaya geldi. Babası Sami Hayek Lübnanlı iş insanı, annesi Diana Jimenez ise opera sanatçısıdır.

Genç yaşta oyuncu olmaya karar veren Salma Hayek, lise eğitimini tamamladıktan sonra 80’li yılların sonunda ‘Teresa’ adlı bir operada rol aldı.

Universidad Iberoamericana’da uluslararası ilişkiler öğrenimi görmeye başlayan Salma Hayek, 1991 yılında Meksika’dan ayrılıp ABD’nin Los Angeles kentine yerleşti. Hollywood’da Stella Adler’dan oyunculuk dersleri aldı.

1993 yılında yönetmen Robert Rodriguez tarafından keşfedildi. 1995 yılında Antonio Banderas’ın başrolde olduğu ‘Desperado’ filminde sergilediği performansla büyük başarı yakaladı.

Desperado’nun ardından bir vampiri canlandırdığı ‘From the Dusk Till Dawn’ filminde yer aldı. 1999 yılında, Kevin Smith’in ‘Dogma’ filminde ve Will Smith’in başrolde olduğu ‘Wild Wild West’ filminde yardımcı oyuncu olarak yer aldı.

2000 yılına gelinirken, kendi yapım şirketi olan ‘Ventanarosa’yı kurdu. Yapımcılığını ilk üstlendiği film ‘El Coronel No Tiene Quien Le Escriba’ oldu. Yönettiği ‘The Maldonado Miracle’ yapımıyla Emmy kazandı. Bu dönemde ABD’nin en çok fotoğrafı çekilen kadını oldu ve Avon firmasının reklam yüzü oldu.

2002 yılında, birçok ünlü isimin de yer aldığı ‘Frida’ filmiye, En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. Oscar Ödülleri tarihinde ikinci defa Latin Amerika asıllı bir aktris bu ödüle aday gösterildi.

Salma Hayek ayrıca üç ayrı filmde söylediği şarkılarla izleyici karşısına çıktı. Desperado’da Quedate Aquil’i, Frida’da Los Vega grubuyla birlikte bir Meksika folk şarkısı olan La Bruja’yı ve Once Upon a Time in Mexico filminde de Siente mi Amor şarkılarını seslendirdi. 2005 Cannes Film Festivali’nde jüri üyeliği yaptı.

Mart 2007’de milyarder Francois Pinault’un oğlu Henri Pinault ile nişanlandı. Eylül 2007’de kızları Valentina Paloma Pinault dünyaya geldi. Çift, 14 Şubat 2009 tarihinde evlendi.

Paylaşın

Madonna, Dünya Turnesinin Tarihlerini Duyurdu

Popun kraliçesi olarak anılan Madonna, hastalığının ardından ertelenen dünya turnesinin yeni tarihlerini açıkladı. Madonna 2009 yılında Sticky & Sweet Turnesi’nde kırdığı hasılat rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti.

Madonna’nın yaptığı yeni duyuruya göre tur 14 Ekim’de Londra’da başlayacak. Madonna, dünya çapında tanınmasını sağlayan şarkısı Holiday’in piyasaya çıkmasının 40. yılı için tasarladığı konserler dizisine “Kutlama Turnesi” adını vermişti.

ABD turuna dair tarihler 2024 yılına ertelendi, kimi konserler iptal edildi. Turne için yeni mekanlar ayarlamak gerektiği için yeniden düzenlenmesi büyük çaba gerektirdi. Ancak turnenin Avrupa ayağı planlandığı gibi gerçekleştirilecek.

Bu tur, Madonna’nın 2019 ve 2020 yılında tertiplediği deneysel ve teatral bir şov olan Madame X turunun arkasından düzenlenen ilk büyük konser dizisi olacak.

Madame X turunun bazı gösterileri de Madonna’nın diz ve kalça sakatlıkları ile koronavirüs yüzünden ertelenmiş ya da iptal edilmişti. Madonna Kutlama Turnesi’ni yılın başında duyurmuş, Nisan ayında da provalara başlamıştı.

Ancak Haziran ayında menajeri Madonna’nın ciddi bir bakteriyel enfeksiyon geçirerek yoğun bakıma kaldırıldığını duyurdu. Madonna, taburcu olduktan sonra hayatta olduğu için şanslı hissettiğini söyledi ve ailesine teşekkür etti.

New York’ta bir hastanede yoğun bakımda birkaç gün geçirdikten sonra 29 Haziran’da taburcu olan 64 yaşındaki Madonna’nın tedavisine evde devam edildi.

6 çocuk annesi olan Madonna Instagram’daki mesajında “Anne olarak kendinizi çocuklarınızın ihtiyaçlarına kaptırıp veren taraf hep sizmişsiniz gibi hissedebiliyorsunuz. Ama işler kötüleştiğinde gerçekten benim yanımda oldular” yazdı.

Madonna dünya turnesinde uzun süre sonra ilk kez stadyumlarda konser vermeyi ve Into The Groove, Like A Prayer, Vogue, Hung Up, Like a Virgin, Material Girl gibi en sevilen şarkılarını seslendirmeyi umuyor. Turnenin biletleri kısa sürede tükenmişti.

Turnenin Avrupa ayağı kapsamında Fransa, İtalya, Danimarka, Portekiz ve Almanya’da da konserler olacak. Madonna 2009 yılında Sticky & Sweet Turnesi’nde kırdığı hasılat rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Kadınlar Dikkat: Yumurtalık Kanseri Riskini Artıran Meslekler

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, kuaför, güzellik uzmanı ve muhasebeci gibi belirli işlerde çalışan kadınların yumurtalık kanseri riskine yakalanma oranın daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Haber Merkezi / Kanada’da 2010 ile 2016 yılları arasında hastanede tedavi gören 1 ile 78 yaşları arasında yumurtalık kanseri teşhisi konan 491 kadının verileri, yumurtalık kanseri olmayan 897 kadından alınan verilerle karşılaştırıldı.

Araştırmaya katılanların sosyal geçmişi, tıbbi geçmişi, reçete edilen ilaçlar, aile öyküsü, kilosu ve boyu, çalışma geçmişine ilişkin yaşam tarzı bilgileri toplandı.

Mesleki ve Çevresel Tıp dergisinde yayınlanan araştırma, kuaför, güzellik uzmanı, muhasebeci ve hazır giyim endüstrisi gibi belirli işlerde çalışan kadınların yumurtalık kanseri riskine yakalanma oranın daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmada, kuaför, berber, güzellik uzmanı gibi alanlarda 10 yıl veya daha fazla çalışanların, yumurtalık kanseri riskine yakalanma olasılığının üç kat artığı belirtildi. Muhasebede 10 yıl veya daha fazla çalışanlar için ise bunun çifte riskle ilişkili olduğu bulunuldu.

Araştırmada, hazır giyim endüstrisinde uzun süre çalışanların, satış veya perakende sektöründe çalışanlara göre yüzde 85 daha yüksek risk taşıdığı ortaya kondu. Hazır giyim endüstrisindeki riskin, amonyak, hidrojen peroksit, organik boyalar ve pigmentler ve ağartıcılar dahil olmak üzere 13 kimyasal maddeye sık sık maruz kalmaktan kaynaklandığı belirtildi.

Yumurtalık Kanseri Nedir?

Yumurtalık kanseri ya da diğer ismiyle over kanseri; yumurtalık dokusunda bulunan hücrelerin kontrolsüzce büyümeleri ve çoğalmaları sonucu oluşur. Yumurtalık kanseri, yumurtalıklara sahip oldukları için kadınlarda görülür.

Yumurtalık (Over) Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Yumurtalık kanserinin nedenleri, diğer kanser türlerinde olduğu gibi net olarak bilinmemektedir. Kanserlere neden olduğu düşünülen yaşam alışkanlıkları, bazı genetik yatkınlıklar ve hormonal faktörler yumurtalık kanserinin nedenleri olarak görülmektedir. Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık %5-10 kadarı genetik nedenlerle oluşmaktadır. Bu yüzden birinci derece akrabalarında meme, yumurtalık ve rahim içi kanseri olan kadınlar, yumurtalık kanseri için risk grubundadır.

Kanser türlerinin birçoğunda olduğu gibi, yumurtalık kanserinde de ilerleyen yaş, hastalığın oluşma ihtimalini artırmaktadır. Yumurtalıklar; ergenlik, erişkinlik ve menopoz dönemlerinde farklı performanslarda ve farklı işlevlerde çalışırlar. Yumurtalık kanserlerinin genellikle oluştuğu zamanlar menopoz sonrasıdır. Menopoz doğurganlık döneminin bitişi anlamına gelse de, yumurtalıklar çalışmaya devam etmektedir. Dolayısıyla menopoz sırasında ve sonrasında da düzenli olarak hekim kontrolünden geçmek hem kişinin yaşam kalitesi için hem de sağlıklı yumurtalıklar için önemlidir.

Kanser, bulunduğu dokulardaki hücrelerin olağandışı büyümesi ve çoğalması sonucu oluşur. Yumurtalıklar tıpkı vücudun diğer organları gibi, genel sağlık durumumuzdan etkilenirler. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, düzenli egzersiz, kontrol altına alınmış stres seviyesi hem yumurtalıkların hem de tüm vücut sağlığının korunması için önemlidir.

Yumurtalık kanserinin belirtileri nelerdir?

Yumurtalık kanseri belirtileri çoğunlukla kendini çok göstermez. Yumurtalık kanseri ile ilgili belirtilerin çoğu hastaya özel olmakla beraber tipik bir bulgusu yoktur. Yumurtalık kanseri belirtileri olarak, pek çok hastalık belirtisi olarak da söylenebilecek; karın ağrısı, şişkinlik ve mide rahatsızlıkları sıralanabilir.

Yumurtalık kanserinin en büyük belirtisi ileri safhalarında ise karında ele gelen kitle, aşağı doğru basınç hissi, karında sıvı birikmesi, karın şişliği, çevredeki organlara bası yapmasına bağlı olarak idrar ve bağırsak şikayetleri görülür.

Yumurtalık kanserinin bazı türlerinde hormon düzensizlikleri görülebilir. Buna bağlı olarak adet düzensizlikleri, erkeklik hormonu salgısının artmasıyla tüylenme, erkek tipi saç dökülmesi görülebilir. Çoğu yumurtalık kanseri şikayeti ise karın şişliği üzerinedir.

Genel olarak görülen yumurtalık kanseri belirtilerini şöyle sıralayabiliriz;

Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, özellikle kabızlığın ortaya çıkması,
Mesane alışkanlıklarında değişiklik, sık sık idrara çıkma ihtiyacı,
İştah kaybı veya hızlı bir şekilde tokluk hissi,
Vajinal kanama,
Kilo kaybı,
Karında basınç hissi ve şişkinlik,
Kasıkta dolgunluk veya ağrı,
Uzun süreli hazımsızlık, gaz veya bulantı.

Yumurtalık kanserinin tedavisi var mı?

Yumurtalık kanserinin ilk tedavisi cerrahi tedavidir. Başka bir deyişle hastalar önce ameliyatla tedavi edilirler. Hastalığın tedaviye vereceği cevap ilk ameliyatın yeterliliği ile doğrudan ilişkilidir. Hastalığın erken dönemlerinde tümörün çıkartılması ile birlikte evreleme cerrahisi denilen bir ameliyat yapılır.

İleri dönemlerinde ise kapsamlı bir ameliyatla, karın boşluğu içindeki tümörler çıkartılır. Ameliyat sırasında gerek görüldüğü hallerde bağırsak parçalarının çıkartılması da söz konusu olabilir. Ameliyat sonrasında çok erken dönemdeki hastalar dışındaki tüm hastalara kemoterapi denilen ilaç tedavisi yapılmaktadır. Başka bir deyişle yumurtalık kanseri tedavisinin önemli bir bölümünde, ilaç tedavisi uygulanır.

Hastalığın tedaviye vereceği cevap tümörün yaygınlığı ile doğrudan ilişkilidir. Tedavi ile erken dönemdeki hastalıklar %80-90 iyileşirken, ileri dönem hastalıklarında iyileşme oranı %40-50 civarındadır. Ameliyat ve kemoterapi sonrası hastalar, uzun yıllar boyunca 4-5 ayda bir muayene ve tetkiklerle kontrol edilirler. Hastalık tekrarladığında ise tedavilerin de tekrarlanması gerekir. Bazen ameliyatların 2 ile 4 kez tekrarlanması dahi gerekebilir.

Yumurtalık kanseri tehlikeli mi?

Yumurtalık kanseri, kadın genital organı kanserleri arasında en öldürücü olanıdır. Diğer jinekolojik kanserler ile karşılaştırıldığında, erken dönemdeki yumurtalık kanserleri hemen hemen hiçbir ön belirti vermediği için genellikle çok geç tanı konulabilmektedir. Bu nedenle rutin jinekolojik USG erken tanıda önemlidir.

Paylaşın

“En Uzun Sakallı Kadın” Rekoru Kırıldı

ABD’nin Michigan eyaletinde 38 yaşındaki Erin Honeycutt, 30 cm boyundaki sakallarıyla, yaşayan en uzun sakallı kadın rekorunu kırdı. Bir önceki rekor 25,5 cm uzunluğundaki sakalla sahip 75 yaşındaki Vivian Wheeler’a aitti.

Guinness Dünya Rekorları tarafından yapılan açıklamada 38 yaşındaki kadının polikistik over sendromu nedeniyle bu kadar uzun sakala sahip olduğu ifade edildi.

Bu rahatsızlık, hormonal dengesizliğe yol açıyor. Erin Honeycutt da bu sayede herhangi bir hormon ya da başka bir takviye almadan sakalını bu kadar uzattı.

Guinness günde en az üç kere tıraş olan kadının, bu rutininden vazgeçtikten sonra 30 santimetrelik sakala ulaştığını belirtti. Honeycutt da 13 yaşından beri bu durumla uğraştığını ve tıraş, ağda, tüy dökücü ürünlerle kıllarıyla mücadele ettiğini anlattı.

Tam da bu mücadeleden yıldığı sırada, eşi Jen’in tavsiyesi üzerine sakal bıraktığını söyledi. Yüksek tansiyon yüzünden bir gözündeki görme yeteneğini kısmen kaybetmesi de Honeycutt’ın kararında etkili olmuş.

Honeycutt, tüm bu yaşadıklarına rağmen hayata pozitif bakmaya çalıştığını vurguladı. Önceki rekor 75 yaşındaki Vivian Wheeler’a aitti. Wheeler’ın sakalı 25,5 santimetre olarak ölçülmüştü.

(Kaynak: Independent Türkçe)

 

Paylaşın

Taylor Swift, 2.3 Büyüklüğünde Depreme Neden Oldu

Taylor Swift’in konserlerine katılan seyircilerin 2.3 büyüklüğünde depreme neden olduğun belirtildi. Swift ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, konsere katılan hayranlarına teşekkür etti.

Taylor Swift, BD’nin Seattle kentindeki Lumen Field’da gerçekleştirdiği konserlerle tarihe geçti. Western Washington Üniversitesi’nden deprembilimci Jackie Caplan-Auerbach, konserlere katılan seyircilerin 2.3 büyüklüğünde depreme neden olduğunu belirtti.

Amerikan futbolu takımı Seattle Seahawks’ın da kullandığı Lumen Field stadyumunda gerçekleşen konserlerde, sadece 22 Temmuz’daki performansı 72 bin 171 kişinin izlediği bildirildi. Böylelikle 33 yaşındaki şarkıcı, U2’nun 2011’de aynı stadyumda yaklaşık 70 bin kişi önünde çalarak elde ettiği rekoru da geçmiş oldu.

Caplan-Auerbach, 2011’de aynı stadyumda Seattle Seahawks taraftarlarının yarattığı ve “Beast Quake” olarak bilinen depremin sismik verileriyle konserde oluşan depremin verilerini karşılaştırdığını belirtti. Akademisyen, iki konserde görülen sarsıntıların toplamının 2,3 büyüklüğünde depreme eş olduğunu ve bunun “Beast Quake” depreminin iki katına denk geldiğini söyledi.

Müzik kariyeri boyunca pek çok rekora imza atan ve aldığı ödüllerle tarihe geçen ABD’li şarkıcı Taylor Swift, ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Eras” turnesi kapsamında verdiği konserlere katılan hayranlarına teşekkür etti.

Taylor Swift kimdir?

Tam adı Taylor Alison Swift olan Taylor Swift, 13 Aralık 1989 tarihinde ABD’nin Pennsylvania eyaletinin Wyomissing kasabasında Andrea Gardner ve Scott Kingsley Swift’in kızı olarak dünyaya geldi. Taylor Swift opera şarkıcısı olan büyükannesinden ve bir başka country-pop şarkıcısı olan “LeAnn Rimes’tan etkilenerek büyümüştür.

10 yaşındayken yaşadığı kasabada çeşitli festivallerde ve karaoke yarışmalarında şarkı söylemeye başlayan Taylor Swift, 11 yaşındayken demo kasetini hazırlar ve Nashville kasabasına giderek çeşitli plak şirketlerine verir ama bir sonuç alamaz ve “Lucky You” adlı şarkıyı yazar.

Daha sonraları ailesiyle beraber Tennessee’deki Hendersonville kasabasına taşınan Taylor Swift Hendersonville lisesinden 2008 yılında mezun oldu. Ve sonra da Nashville kasabasına taşınarak “The Bluebird Cafe” adlı mekanda şarkı söylemeye başlar.

Taylor Swift, 24 Ekim 2006’da ilk çıkışını yapmış ve ilk albümü “Taylor Swift”i satışa sunmuştur. Şarkılarının çoğunluğunu kendinin yazdığı albüm, listelere 19 numaradan giriş yapar ve ilk haftasında 61,000 adet satılır. Başarısı dolayısıyla Good Morning America adlı programda ve 2006 Akademi Country Müzik Ödüllerine katılır ve canlı olarak “Tim McGraw”şarkısını seslendirir.

15 Mayıs 2007 tarihinde hayranı olduğu sanatçı Tim McGraw ile Academy of Country Music Awards’ta beraber sahne almıştır. Başta “Should’ve Said No”, “Teardrops On My Guitar” ve “Our Song” olmak üzere “country” listelerinin üst sıralarında yer alan şarkılar çıkaran Swift, 2008’de ise “AT&T TEAM USA Soundtrack” albümü için “Change” adlı şarkısını yayınlamıştır.

2006 yılında Tim McGraw adlı şarkısıyla Yılın En İyi Çıkış Yapan Country Video’su ödülü alır.13 Şubat 2007’de Jay Leno Şov’a katılır. Swift 2007 yılında Faith Hill ile turneye çıkar.

Taylor Swift aynı zamanda interneti kendisine iletişim kaynağı olarak kullanan ilk country şarkıcılarındandır. Genç olması sebebiyle bir çok genç izleyici hayran kitlesine de bu şekilde ulaşmaktadır.2010 yılında “Valentine’s Day” adlı fiimde rol aldı.2010 yılında yapılan 52. Grammy Ödülleri’nde, 8 Grammy adaylığı bulunmaktadır.

Taylor Swift Speak Now adlı 3.albümünü 25 Ekim 2010 tarihinde yayınlamış; albüm, ilk haftasında 1,047,000 kopya satarak “ilk haftasında en çok satan albüm” unvanını taşımaktadır.

Forbes ‘ın 2009’da yayınladığı en güçlü ünlüler listesinde 18 milyon doları bulan servetiyle 69. sırada yer aldı, 2010’daki listede 45 milyon dolarlık servetiyle 12. Sırada, 2011’deki listede de 7. Sırada yer aldı. Son albümünde yer alan parçası ,”Shake It Off” adlı parçasına da video klip çekti ve bir haftada Youtube’da 114 Milyon kişi tarafından izlendi.

Paylaşın

Kim Kardashian Minik Bikinisiyle Baş Döndürdü

Kim Kardashian, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti. Kim’in paylaşımları kısa süre içerisinde olay olurken, takipçileri de paylaşımları yorum ve beğeni yağmuruna tuttu.

Haber Merkezi / Sosyal hayatında yarattığı sansasyonlarla magazin figürü haline gelen realite TV yıldızı Kim Kardashian, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.

Kardashian, siyah bikinisiyle sahilde takla attığı anları sosyal medya hesabından paylaştı. Kim Kardashian’ın paylaşımları kısa süre içerisinde sosyal medyada olay oldu. Kim’in paylaşımları takipçileri tarafından yorum ve beğeni yağmuruna tutuldu.

21 Ekim 1980 tarihinde doğan Kim Kardashian’ın gerçek adı Kimberly Noel Kardashian’dır. Los Angeles’ta doğan Kardashian baba tarafından Ermeni, anne tarafından Hollanda ve İskoç asıllıdır.

Kim Kardashian, E kanalında yayınlanan Keeping Up with the Kardashians ve Kourtney and Kim Take New York adlı reality showlar ile bilinir.

Bir dönem prodüktörlük, mankenlik, şarkıcılık, oyunculuk ve stilistlik yapmıştır. İş insanı kimliğiyle dikkatleri çeken Kardashian kendi adını taşıyan birçok parfüm çıkarttı. Amerikan ABC kanalında yayınlanan Dancing With the Stars (Yıldızlarla Dans) adlı televizyon formatında yarıştı.

America’s Next Top Model (Amerikanın Gelecek/Yeni Top Modeli-Amerika Top Modelini Arıyor) adlı programda konuk jüri üyeliği yaptı. 2010 yılında ise kız kardeşleri Kourtney ve Khloe ile “Kardashian Konfidential” adında otobiyografi türünde bir kitap yayımladı.

2012 Nisan ayından beri Kanye West ile beraber olan Kardashian 15 Haziran 2013 günü Cedars-Sinai Medical Hastanesinde kızları North West’i dünyaya getirdi. 21 Ekim 2013’te, Kardashian’ın 33. doğum gününde nişanlanan çift 24 Mayıs 2014 tarihinde İtalya’nın Floransa kentinde evlendi.

Oğulları Saint West, 5 Aralık 2015’te doğdu. Doktorların ikinci hamileliğinden sonra hamile kalmamasını önermesi üzerine çiftin üçüncü çocuğu Chicago 15 Ocak 2018 yılında ve dördüncü çocuğu Psalm 9 Mayıs 2019 tarihinde taşıyıcı anne aracılığıyla dünyaya geldi. Kardashian, dört çocuğunun babası Kanye West’ten 2021 yılında boşandı.

Paylaşın