Takipte borcu olanlara yeni ödeme imkanı!

Yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik kayıplara neden olurken Ziraat Bankası, takipte borcu bulunan müşterilerine yeni bir ödeme imkanı sağlayacağını açıkladı.

Haber Merkezi / 8 Mart-30 Haziran 2021 tarihleri arasında geçerli olacak hizmet uygulamasına ilişkin Ziraat Bankası’ndan yapılan açıklama şu şekilde;

“Bu imkan ile takip hesaplarında borcu bulunan kurumsal, tarımsal ve bireysel müşterilerinin, vadesinde ve/veya ödenmesi gereken tarihte ödeyemeyerek 31.12.2020 tarihi itibarıyla takip hesaplarına intikal etmiş kredilerine ödeme kolaylığı sunuluyor.” ifadelerinin yer aldığı açıklamanın devamı şöyle;

Temerrüt faizi dahil takip borcu 1 milyon TL’yi geçmemek üzere; bireysel, tarımsal ve kurumsal müşteriler için takibe intikal bakiyesi, aşağıda belirlenmiş tutarlar içerisinde kalan müşteriler, takipteki borçlarını tek seferde ödemek kaydıyla bu imkandan yararlanabileceklerdir.

Bu imkandan yararlanmak isteyen müşterilerden, borçlarının takibe intikal ettiği tarihten sonraki dönem için temerrüt veya başka ad altında herhangi bir faiz tahsil edilmeyecektir. Diğer bir ifade ile Ziraat Bankası müşterileri, takip hesaplarına aktarıldığı tarihteki bakiyelerini tek seferde ödedikleri takdirde, takip tarihinden borcun kapandığı tarihe kadar işlemiş olan faizi ödemek durumunda kalmayacaklardır.

Uygulama, 8 Mart 2021 – 30 Haziran 2021 tarihleri arasında geçerli olacaktır. Takip hesaplarına intikal bakiyesine ilişkin sınırlar; bireysel kredi müşterileri için 100 Bin TL, tarımsal kredi müşterileri için 500 Bin TL ve diğer kurumsal kredi müşterileri için ise 500 Bin TL olarak belirlenmiştir.”

 

Paylaşın

Hyundai Genesis G70 2018

Haber Merkezi / G90 ve G80 modellerinden oluşan yelpazesini orta boyutlu sedanı G70’i piyasaya sürerek genişleten Koreli otomobil üreticisi Hyundai, G70’i dört ve altı motor seçenekleriyle sunuyor. Lüks sedan, paket ve motor kombinasyonuna göre isteğe göre arkadan veya dört tekerlekten çekişli olarak alınabilecek.

G70, böylece Mercedes-Benz C-Serisi, BMW 3-Serisi ve Audi A4’ün yer aldığı spor sedan segmentinde mücadele etmek amacıyla çıkarıldı. 4,683 mm uzunluğa ve 2,834 mm aks mesafesine sahip olan G70, aks mesafesi konusunda Alman üçlüden sadece C-Serisi’nin gerisinde kalırken uzunluk anlamında yalnızca BMW 3 Serisi’ni geçiyor.

G70 oldukça geniş bir motor yelpazesine sahip. Benzin kanadında 2.0 litrelik I4 (252 bg, 352 Nm) ve 3.3 litrelik V6 (370 bg, 510 Nm) sunan marka, Kia Stinger’da görülen 2.2 litrelik turbo dizel (202 bg, 440 Nm) ünite ile de satın alınabiliyor.

G70 ailesinin en hızlısı olan Sport 100 km/s hıza 4.7 saniyede ulaşabiliyor. Genesis, G70 Sport modelinde kalkış kontrolü, dinamik tork yönlendirme ve limitli kaymalı diferansiyel gibi özellikler olduğunu belirtti.

Değişken oranlı yönlendirme sistemi ve ayarlanabilir süspansiyon da sunan sport paketinin tüm G70 modellerinde sunulmaktadır.

Görünüme gelirsek, Genesis G70’in çok orijinal göründüğünü söyleyemeyeceğiz. Ön bölüm Mazda modellerini andırırken arka kısım bir önceki nesil Hyundai Accent’e benzerlik gösteriyor.

Yine de bu durum aracın iyi görünüme sahip olmadığı anlamına gelmiyor – G70 kesinlikle bakması keyifli bir spor sedan. Sahibi olan Hyundai’in izlerini taşıyan kabinde ise Genesis, kullanışlılık odaklı hareket etmiş.

Merkezi konsolun tepesinde yer alan 8″ boyutlu bilgi eğlence sistemi ekranı Apple CarPlay ve Android Auto uyumluluğuna sahip. Genesis, G70’in “Kakao’nun yapay zeka programı ‘Kakao I’i kullanarak Kore’deki sunucu bazlı ilk ses tanıma teknolojisini sunduğunun” altını çizdi.

Paylaşın

CHP’li Ağbaba: Türkiye, Avrupa’nın köle pazarına döndü!

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat)’ın açıkladığı “2021 yılı asgari verilerine” göre Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkeleri arasında asgari ücretin en düşük olduğu sondan ikinci ülke olmaya devam ettiğini belirterek, “Türkiye’de işgücü piyasasını Avrupa’nın köle pazarına dönüştüren AKP anlayışı, Avrupa’ya ‘bize yatırım yapın, işçilik Çin’den ucuz’ diye yalvarıyor ama buna rağmen yabancı yatırımcıyı ülkeye çekemiyor” dedi.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat)’ın açıkladığı “2021 yılı asgari verilerini” değerlendiren CHP’li Ağbaba, asgari ücretteki artışın zamlar ve enflasyon karşısında erdiğini ifade ederek şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye’de asgari ücret, yıl sonunda yapılan artış sonrası brüt 3.577 lira, net 2.825 lira olarak yükseltildi. Bugünkü kurla baktığımızda asgari ücret brüt 420 Euro, net 331 Euro ediyor. Enflasyon ve vergi zamlarında Avrupa lideri olan Türkiye, 420 Euro ücretle en düşük asgari ücret sıralamasında liderliğe oynamaya devam ediyor. AB İstatistik Ofisi’nin verilerine göre tüm Avrupa’da salgın sonrası asgari ücretin alım gücünde önemli artış görülürken Türkiye’de asgari ücret artışı daha cebe girmeden zamlar ve enflasyon karşısında eridiğini görüyoruz. Avrupa dışında ABD’de asgari ücret brüt 1024 Euro olarak açıklandı. Türkiye’nin asgari ücrette karşılaştırma yapılamayacak kadar kötü durumda olduğunu görüyoruz. Asgari ücret sıralamasında sondan ikinci olan Türkiye’nin ayrıca ‘en yüksek enflasyon sıralamasında’ da açık ara Avrupa birincisi olduğunu unutmamak gerekiyor.

Asgari ücret 5 yılda 92 Euro eridi!

Asgari ücret sıralamasında Romanya, Çekya, Estonya, Polonya gibi ülkelerin yanı sıra krizdeki Yunanistan ve İspanya bile ülkemizin çok önünde, çalışanına kat be kat daha fazla asgari ücret veriyor. Macaristan çalışanına 442 Euro, Romanya 458 Euro, Polonya 614 Euro, Yunanistan 758 Euro, İspanya 1108 Euro asgari ücret veriyor. Bir tek Bulgaristan dışında, diğer tüm Avrupa ülkeleri Türkiye’ye fark atmış durumda. Brüt olarak değil, net olarak ücret hesapladığımızda rakamlar daha da kötü hale geliyor. Asgari ücretten vergi alan, zam ve enflasyon karşısında bu kadar güçsüz bırakan başka bir ülke yok. Ayrıca yıllara göre baktığımızda da asgari ücretin 5 yılda 92 Euro eridiğini görüyoruz. Bu rakamlar, ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ diyenlerin Türkiye’de işgücü piyasasını içler acısı tablosunu ortaya koyuyor.

Türkiye, köle pazarına döndü!

Türkiye’de işgücü piyasasını Avrupa’nın köle pazarına dönüştüren AKP anlayışı, Avrupa’ya ‘bize yatırım yapın, işçilik Çin’den ucuz’ diye yalvarıyor ama buna rağmen yabancı yatırımcıyı ülkeye çekemiyor. İmalat sanayide saatlik işçi maliyetiyle Türkiye yine Avrupa’da liderliğe oynuyor. Eurostat’ın verilerinde yine çalışma saati bakımından Türkiye’nin Avrupa lideri olduğu da dikkatten kaçmamalıdır. İşçilerimiz 1800’ler Avrupası’nda olduğu gibi uzun saatler boyu, iş kazasına karşı koruması olmadan, güvencesiz ve sudan ucuz gelirle çalıştırılmaktadır. İktidarın ‘azami kölelik, asgari sefalet’ anlayışını değiştirmek de bizlere nasip olacaktır.

CHP’li Ağbaba, Avrupa’da 2021 yılı asgari ücretini de paylaştı.

Paylaşın

Ford, en son F-150 Raptor’u tanıttı

Haber Merkezi / Dünyanın önemli otomobil üreticilerinden biri olan Ford, en son F-150 Raptor’u tanıttı. Uzmanlara göre, üreticinin şimdiye kadar ürettiği türünün en yetenekli aracı.

Şirket, araca canavara OG Desert Predator olarak atıfta bulunuyor. Yeni aracın ne kadar güçlü olacağı hakkında hiçbir bilgi bulunmasa da, önceki modelin 450 fren beygir gücünü aşması bekleniyor.

Selefi ile aynı turboşarjlı 3.5 litrelik V6 motoru kullanılan araç, ekstra gücünü yenilenmiş süspansiyondan almaktadır. Yeni model, 37 inç lastiklerle sunuluyor.

Ford, aracın dış cephesini tamamen yeniden tasarlamış; ön kısmında kamyon genişliğinin vurguladığı ve “makine dayanıklılığı” olarak adlandırılan bir görünüm verilmiş.

Aracın diğer özellikleri arasında karartılmış ızgaralı “elektrikli kubbe” kaput ve çamurluktan çamurluğa uzanan farlar yer alıyor.

Araç, kendinizi içinde bulduğunuz ortama hakim bir görüş için tasarlanmış yüksek teknolojili bir kokpite sahip.

Yeni bir standart ve özelleştirilebilir 12 inçlik dijital gösterge kümesibulunan araç, Raptor’a özel grafikler ve animasyonlar içeren bilgi alanına sahiptir; arazi verileri ve kavşak kavşak navigasyon.

Raptor ilk olarak 2009 yılında tanıtıldı ve tasarımı çöl yarış arabalarından ilham aldındı. Fikir, en zorlu araziyi idare edebilecek araç elde etmekti.

Ford tarafından sağlanan görseller geçerliyse, en son sürüm bu ruhu takip ediyor gibi görünüyor. Aracın henüz ne kadara mal olacağına dair bir ipucu yok.

Paylaşın

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 38,7 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre; trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38,7 azaldı.

Açıklanan verilere göre, Ağustos ayında ise, 39 110 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Trafiğe kayıtlı araç sayısı Ağustos ayı sonu itibarıyla 23 113 030 oldu.

TÜİK, Ağustos 2019, Motorlu Kara Taşıtları verilerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı veriler şöyle;

Trafiğe kayıtlı araç sayısı 23 113 030

Ağustos ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam 23 milyon 113 bin 30 adet taşıtın yüzde 54,1’ini otomobil, yüzde 16,4’ünü kamyonet, yüzde 14,3’ünü motosiklet, yüzde 8,2’sini traktör, yüzde 3,7’sini kamyon, yüzde 2,1’ini minibüs, yüzde 0,9’unu otobüs, yüzde 0,3’ünü ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Ağustos ayında 39 110 adet

Ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 39 bin 110 taşıt içinde otomobil yüzde 49,8 ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla yüzde 33,4 ile motosiklet, yüzde 9,3 ile kamyonet, yüzde 5 ile traktör takip etti. Taşıtların yüzde 2,5’ini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 42,2 azaldı

Ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 42,2 azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 49,4, minibüste yüzde 23,5, otobüste yüzde 15,7, kamyonette yüzde 40, kamyonda yüzde 51,8, motosiklette yüzde 30,5, özel amaçlı taşıtlarda ise yüzde 38,6, traktörde ise yüzde 24,1 olarak gerçekleşti.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 38,7 azaldı

Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 38,7 azalış gerçekleşti. Bu azalış otomobilde yüzde 47,1, minibüste yüzde 52,9, otobüste yüzde 52,9, kamyonette yüzde 46,2, kamyonda yüzde 40,4, motosiklette yüzde 15,5, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 43,4, traktörde ise yüzde 31,5 olarak gerçekleşti.

Ocak-Ağustos döneminde 240 279 adet arttı

Ocak-Ağustos döneminde 419 bin 944 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, 179 bin 665 adet taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 240 bin 279 adet arttı.

Ağustos ayında 624 936 adet taşıtın devri yapıldı

Devri yapılan toplam 624 bin 936 adet taşıt içinde otomobil yüzde 71,1 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili sırasıyla yüzde 15,6 ile kamyonet, yüzde 5,7 ile motosiklet, yüzde 2,8 ile traktör takip etti. Ağustos ayında devri yapılan taşıtların yüzde 4,8’ini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kayıtlı LPG’li otomobil oranı yüzde 37,7 oldu

Ağustos ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 505 bin 20 adet otomobilin yüzde 37,7’si LPG, yüzde 37,6’sı dizel, yüzde 24,4’ü benzin yakıtlı olup, yüzde 0,1’i elektrikli veya hibrittir. Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,3’tür.

Ağustos ayında 19 463 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı

Ağustos ayında trafiğe kaydı yapılan 19 bin 463 adet otomobilin yüzde 15,6’sının Volkswagen, yüzde 13,5’inin Renault, yüzde 9,4’ünün Fiat, yüzde 6,8’inin Toyota, yüzde 5,7’sinin Honda, yüzde 5,3’ünün Peugeot, yüzde 5’inin Mercedes-Benz, yüzde 5’inin Hyundai, yüzde 4,2’sinin Opel, yüzde 4,1’inin Skoda, yüzde 25,4’ünün ise diğer markalardan oluştuğu görüldü.

Trafiğe en fazla 1501-1600 motor silindir hacimli otomobillerin kaydı yapıldı

Ocak-Ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan 228 bin 842 adet otomobilin yüzde 38,2’si 1501-1600, yüzde 28,5’i 1401-1500, yüzde 13,7’si 1301-1400, yüzde 12,2’si 1300 ve altı, yüzde 6,1’i 1601-2000, yüzde 1,2’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Trafiğe en fazla beyaz renkli otomobillerin kaydı yapıldı

Ocak-Ağustos döneminde trafiğe kaydı yapılan 228 bin 842 adet otomobilin yüzde 53,8’i beyaz, yüzde 23,8’i gri, yüzde 6,9’u siyah ve yüzde 5,6’sı kırmızı iken yüzde 9,9’u diğer renklerdedir.

 

Paylaşın

8 aylık dış ticaret açığı 20.6 milyar dolar!

2019 Ocak – Ağustos döneminde ihracat yüzde 2.6 artışla 111 milyar 38 milyon dolar, ithalat yüzde 16.4 azalışla 131 milyar 939 milyon dolar oldu. 8 aylık dönemde dış ticaret açığı ise yüzde 58.2 azalarak 20 milyar 581 milyon dolara geriledi.

Dış ticaret açığı, ağustos ayında ise 2.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2.5 milyar dolarlık dış ticaret açığı piyasa beklentileri çerçevesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verileri açıklandı. Açıklanan veriler şöyle;

Dış ticaret açığı yüzde 1,2 arttı

Ağustos ayında dış ticaret açığı yüzde 1,2 artarak 2 milyar 500 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2018 Ağustos ayında yüzde 83,3 iken, 2019 Ağustos ayında yüzde 83,4 olarak gerçekleşti.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 1,5 azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2019 Ağustos ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 1,5 azaldı, ithalat yüzde 0,4 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2019 yılı Ağustos ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 0,8, ithalat yüzde 0,2 azaldı.

En fazla ihracat yapılan ülke Almanya

Almanya’ya yapılan ihracat 2019 Ağustos ayında 1 milyar 118 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 26 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 641 milyon dolar ile Irak ve 617 milyon dolar ile ABD takip etti. Rusya’dan yapılan ithalat, 2019 yılı Ağustos ayında 2 milyar 30 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 422 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 271 milyon dolar ile Almanya ve 823 milyon dolar ile ABD izledi.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3,1

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.3 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Ağustos ayında ISIC Rev.3’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 95,3’tür. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,1’dir. İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 75,1’dir. Ağustos ayında yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 14,3’tür.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 13 milyar 161 milyon dolar

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 artarak 13 milyar 161 milyon dolar, ithalat ise 15 milyar 566 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 84,5 oldu.

Paylaşın

Gelir eşitsizliği en fazla İstanbul’da

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, gelir eşitsizliğinin en yüksek ölçüldüğü yer 8.6 ile İstanbul olurken, İstanbul’u 7.2 ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve 7.1 Adana, Mersin izledi.

Verilere göre, Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, 2018’de 24 bin 199 lira olarak hesaplandı.

Açıklanan verilere göre, ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler ise 10 bin 965 lirayla ‘Van, Muş, Bitlis, Hakkari’, 11 bin 204 lirayla ‘Mardin, Batman, Şırnak, Siirt’, 11 bin 357 lirayla ‘Şanlıurfa, Diyarbakır’ olarak sıralandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması bölgesel sonuçlarını açıkladı. TÜİK’in açıkladığı sonuçlar şöyle:

En yüksek gelir TR10 (İstanbul)

Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2018 yılında 24 bin 199 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge, 34 bin 912 TL ile TR10 (İstanbul) Bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 29 bin 952 TL ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi ve 29 bin 847 TL ile TR51 (Ankara) Bölgesi izledi.

Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu bölgeler ise 10 bin 965 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari), 11 bin 204 TL ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve 11 bin 357 TL ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) şeklinde sıralandı.

Gelir eşitsizliği en düşük bölge TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli)

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir.

Gini katsayısı Türkiye’de 2018 yılı itibarıyla 0,408 iken, bu değerin en düşük olduğu bölgeler; 0,305 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli), 0,308 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) ve 0,313 ile TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt) bölgeleri oldu.

Gini katsayısının en yüksek olduğu bölgeler ise 0,444 ile TR10 (İstanbul), 0,402 ile TR62 (Adana, Mersin) ve 0,401 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) oldu.

P80/P20 oranı en yüksek bölge TR10  (İstanbul)

P80/P20 oranı, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirinin en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun gelirine oranı şeklinde hesaplanmaktadır. Buna göre 2018 yılında Türkiye’deki en zengin yüzde 20’lik grubun geliri en yoksul yüzde 20’lik grubun gelirinin 7,8 katı oldu.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu bölgeler; 8,6 ile TR10 (İstanbul), 7,2 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) ve 7,1 ile TR62 (Adana, Mersin) oldu. Bu oranın en düşük olduğu bölgeler ise 4,5 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli), TRA1 (Erzurum, Erzincan, Bayburt), TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın), 5 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) ve 5,1 ile TR32 (Aydın, Denizli, Muğla), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgeleri oldu.

Göreli yoksulluk oranı en düşük bölge TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis)

Her bölge için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si temelinde hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 13,5 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli), yüzde 12,7 ile TR10 (İstanbul) ve TR62 (Adana, Mersin) ve yüzde 12,4 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

Göreli yoksulluk oranının en düşük olduğu bölgeler ise yüzde 5 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 7,2 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) ve yüzde 7,7 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) bölgeleri şeklinde sıralandı.

Diğer bir yoksulluk sınırı olan medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak hesaplanan gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 21 ile TR10 (İstanbul), yüzde 20,4 ile TR62 (Adana, Mersin) ve yüzde 20,1 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) oldu. Bu oranın en düşük olduğu bölgeler ise yüzde 11,9 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın), yüzde 13,2 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 13,4 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) bölgeleri oldu.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2018 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2017 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında, haneleri karşılaştırılabilir hale getirmek için hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri kullanılmaktadır.

 

 

Paylaşın

Yoksulluk oranı yüzde 13,9’a yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 13,9 oldu.

Açıklanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,5’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,1, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,2 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

Açıklanan verilere göre; Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 0.2 puan artarak yüzde 47.6’ya yükseldi. Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı 7.5’ten 7.8’e çıktı.

TÜİK, 2018 yılına ilişkin ‘Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’ sonuçlarını açıkladı. Açıklanan ‘Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’ verileri şöyle;

En yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,6’ya yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,2 puan azalarak yüzde 6,1’e düştü. Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı ise 7,5’den 7,8’e yükseldi.

Gini katsayısı 0,408 olarak tahmin edildi

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,003 puan artış ile 0,408 olarak tahmin edildi.

Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 24 bin 199 TL oldu

Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 12,2 artarak 21 bin 577 TL’den 24 bin 199 TL’ye yükseldi.

Toplam gelirden en yüksek payı yüzde 48,5 ile maaş ve ücret gelirleri aldı

Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 0,4 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı yüzde 20,1 ile önceki yıla göre 0,4 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken üçüncü sırayı yüzde 18,8 ile 2017 yılına göre 0,8 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.

Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2017 yılına göre 1,4 puan artarak yüzde 22,9 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 91 olarak gerçekleşti.

Göreli yoksulluk oranı yüzde 13,9 oldu

Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 13,9 oldu. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan artarak yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 9,6, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,4 puan artarak yüzde 12,9, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,9 puan artarak yüzde 18,8 olduğu görüldü.

Okur-yazar olmayanların yüzde 27,5’i, yükseköğretim mezunlarının %2,2’si yoksul

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,5’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,1, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,2 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

Sürekli yoksulluk oranı yüzde 12,7 oldu 

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2017 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 14 iken 2018 yılında bu oran yüzde 12,7 oldu.

Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 59 oldu

Nüfusun yüzde 59’u kendilerine ait bir konutta otururken, yüzde 39,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36,2’si sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 24,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.

Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 70,4 oldu

Nüfusun, yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 58,3’ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 11,5’i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.

Maddi yoksunluk oranı yüzde 26,5 oldu

Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtmaktadır.

Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2017 yılında yüzde 28,7 iken 2018 yılında 2,2 puan düşerek yüzde 26,5 olarak gerçekleşti.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2018 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2017 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında, haneleri karşılaştırılabilir hale getirmek için hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri kullanılmaktadır.

Paylaşın

Konut satışları yüzde 5,1 yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, konut satışları Ağustos’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 oranında artarak 110 bin 538 oldu.

Temmuz’da 102 bin 236 konut satılırken Ağustos’ta yüzde 8,1’lik yükselişle 110 bin 538 satış rakamına ulaşıldı.

TÜİK 2019 yılı Ağustos ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Açıklanan konut satış istatistikleri şöyle;

Türkiye’de 2019 Ağustos ayında 110 538 konut satıldı

Türkiye genelinde konut satışları 2019 Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 oranında  artarak 110 538 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 15 881 konut satışı ve yüzde 14,4 ile en yüksek paya  sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 10 707 konut satışı ve yüzde 9,7 pay ile Ankara, 6 025 konut satışı ve yüzde 5,5 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 18 konut ile Hakkari, 28 konut ile Ardahan ve 59 konut ile Şırnak oldu.

İpotekli konut satışları 2019 Ağustos ayında 34 148 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %168 oranında artış göstererek 34 148 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %30,9 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 4 382 konut satışı ve yüzde 12,8 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 43,8 ile Bilecik oldu.

Diğer satış türleri sonucunda 76 390 konut el değiştirdi

Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %17,3 oranında azalarak 76 390 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 11 499 konut satışı ve yüzde 15,1 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 72,4 oldu. Ankara 6 488 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 3 802 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 15 konut ile Hakkari oldu.

İpotekli konut satışları 2019 Ağustos ayında 34 148 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %168 oranında artış göstererek 34 148 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 30,9 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 4 382 konut satışı ve yüzde 12,8 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 43,8 ile Bilecik oldu.

Diğer satış türleri sonucunda 76 390 konut el değiştirdi

Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,3 oranında azalarak 76 390 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 11 499 konut satışı ve %15,1 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 72,4 oldu. Ankara 6 488 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 3 802 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 15 konut ile Hakkari oldu.

Paylaşın

Halkbank, faizi yüzde 13 -15.5 aralığına çekti

Halkbank, ticari, ihtiyaç ve konut kredilerinde indirime giderek, faiz oranlarını yıllık yüzde 13–15.5 aralığına indirdi.

Halkban, 500,000 TL’nin altındaki konut kredilerinde ise faiz oranını aylık yüzde 0.99 olarak uygulamaya devam edeceğini açıkladı.

Halkbank, 60 aya kadar vadeli ihtiyaç kredilerinde faiz oranını maaş müşterileri için aylık yüzde 1.25’e, maaş dışı müşterileri için ise aylık yüzde 1.35’e düşürdüğünü açıkladı.

“Ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır”

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Merkez Bankası’nın Temmuz ayındaki faiz indirim kararı sonrasında, kredi faizlerini ilk indiren bankalardan biri olmuştuk. Aynı iradeyi kararlılıkla sürdürüyoruz ve müşterilerimize avantajlı faiz oranları sunmaya devam ediyoruz. Merkez Bankası’nın son faiz indirimi yanı sıra, Avrupa Merkez Bankası’nın da faizleri beklentilerle uyumlu düşürmesi tüm küresel piyasalarda faizlerin düşüş eğiliminin süreceğine yönelik beklentileri güçlendirmiştir.

Ekonomimizdeki dengelenme süreciyle birlikte ülkemizin risk primi düşmeye devam etmekte, yurtdışı yatırımcıların tahvil piyasasına ilgileri giderek artmaktadır. Bu gelişmeler doğrultusunda bankamızın da kredi faizlerini indirmesi yatırım ortamının canlanmasına ve ekonomik büyümeye daha fazla katkı sağlayacaktır.”

Geçen hafta İş Bankası ISCTR.IS , Turk Eximbank ve Ziraat Bankası bazı kredi faiz oranlarında indirime gittiğini duyurmuştu.

Paylaşın