Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 45 Düzeyinde Sabit Tuttu

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı aldı.

Haber Merkezi / Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45 düzeyinde sabit tutulması kararını aldı.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ocak ayında aylık enflasyonun ana eğilimi yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükselmiş ve manşet enflasyon sınırlı bir artış kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret etmektedir.

Söz konusu dengelenme süreci, tüketim malı ve altın ithalatında güçlü, diğer tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyretmektedir. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecektir.

Dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir.

Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.

Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürecektir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir. Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 7 Trilyona Dayandı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, ocak sonu itibarıyla 6 trilyon 965,1 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 551,5 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 4 trilyon 413,7 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, ocak sonu itibarıyla 27,9 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,5 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 31 Ocak 2024 tarihi itibarıyla 6.965,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Borç stokunun 2.551,5 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.413,7 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.

Hazine alacak stoku 31 Ocak 2024 tarihi itibarıyla 27,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,5 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2024 Ocak ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 0,3 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.”

Paylaşın

Kısa Vadeli Dış Borç Rekor Tazeledi: 226,6 Milyar Dolar

2023 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle Kasım’a göre sınırlı bir artışla yeni rekor kırıldı.

Haber Merkezi / Söz konusu stokun 18,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,6, Merkez Bankası’nın yüzde 20,5, özel sektörün ise yüzde 58,9 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 17,2 oranında artışla 174,4 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,1 oranında artarak 68,4 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,8 oranında artarak 59,6 milyar dolar düzeyinde kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 17,2 oranında artışla 174,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,1 oranında artarak 68,4 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10,8 oranında artarak 59,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 18,4 oranında artarak 12,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 7,4 oranında azalarak 20,0 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 23,2 oranında artışla 20,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 15,2 oranında artışla 15,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 7,8 oranında artarak 52,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 19,3 oranında artarak 34,5 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 7,5 oranında artarak 93,6 milyar dolar oldu.

Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 29,2 oranında artarak 95,7 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar %3,7 oranında artarak 76,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2022 yıl sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Aralık sonu itibarıyla 1649 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 357 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2023 Aralık sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50,3’ü dolar, yüzde 23,3’ü euro, yüzde 10,0’ı TL ve yüzde 16,4’ü diğer döviz cinslerinden oldu.

2023 Aralık sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 18,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,6, Merkez Bankası’nın yüzde 20,5, özel sektörün ise yüzde 58,9 oranında paya sahip olduğu gerçekleşti.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 164,4 Milyar Dolara Yükseldi

Özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu, aralık sonu itibariyle 164,4 milyar dolara yükseldi. Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcunun 155,1 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise  9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Haber Merkezi / Sektör dağılımı incelendiğinde, aralık sonu itibarıyla, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 63,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Aynı dönemde, 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 69,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 30,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Aralık 2023 verilerini açıkladı:

Buna göre; Aralık sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 6,5 milyar dolar artarak 164,4 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 5,1 milyar dolar artarak 155,1 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,4 milyar dolar artarak 9,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 3,4 milyar dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 975 milyon dolar artışla 14,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 573 milyon dolar artmış, tahvil stoku ise 1,2 milyar dolar azalarak 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 209 milyon dolar azaldığı, tahvil stokunun ise 630 milyon dolar artarak 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2022 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 519 milyon dolar azalışla 4,5 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 807 milyon dolar artışla 1,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Aralık sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 4,9 milyar dolar artarak 107,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 725 milyon dolar artarak 8,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,1’inin dolar, yüzde 36,1’inin euro, yüzde 2,2’sinin Türk Lirası ve yüzde 3,6’sının ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 39,0’ının dolar, yüzde 29,9’unun euro, yüzde 25,0’ının Türk Lirası ve yüzde 6,1’inin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, aralık sonu itibarıyla, 155,1 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 63,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 9,3 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 69,8’ini finansal kuruluşların, yüzde 30,2’sini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, aralık sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 49,3 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 43,7 Milyar Dolar

Merkez Bankası’nın (TCMB) 9 şubat ile biten haftada, swap hariç net rezervleri eksi 43,7 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 44,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 14,8 milyar düşerek 2 trilyon 36 milyar lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 9 şubat ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre; Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 135,4 milyar dolara geriledi. Bir önceki hafta brüt rezervler 134,9 milyar dolar seviyesindeydi.

Aynı haftada net rezervlerde ise artış görüldü. Net rezervler 28 milyar dolardan 28,8 milyar dolara yükseldi.

Merkez Bankası’nın (TCMB) 9 şubat ile biten haftada, swap hariç net rezervleri eksi 43,7 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 44,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı mevduatlar 9 Şubat haftasında 14,8 milyar TL düşüşle 2,36 trilyon TL’ye geriledi. Böylelikle son haftaların en yavaş düşüşü kaydedildi.

Bütçe yıla açıkla başladı

Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar TL, bütçe gelirleri 617,2 milyar TL oldu.

Verilere göre, faiz dışı bütçe giderleri 646,9 milyar TL ve faiz dışı açık 29,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Ocak’ta bütçe giderleri tarafında faiz harcamaları 121 milyar 93 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 646 milyar 875 milyon TL oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak ayı itibarıyla 617 milyar 249 milyon TL olarak kaydedildi. Vergi gelirleri 517 milyar 201 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 88 milyar 57 milyon TL oldu.

Paylaşın

Bütçe, 2024 Yılına 150,7 Milyar Lira Açıkla Başladı

Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar lira, bütçe gelirleri 617,2 milyar lira oldu. Başka bir ifadeyle bütçe, 2024 yılına 150,7 milyar lira açıkla başladı.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ocak 2024 Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu’nu yayınladı.

Buna göre; Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar lira, bütçe gelirleri 617,2 milyar lira ve bütçe açığı 150,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 646,9 milyar lira ve faiz dışı açık ise 29,6 milyar lira oldu.

Merkezi yönetim bütçesi geçen yılın ocak ayında 32 milyar 243 milyon lira açık vermiş iken ocak ayında 150 milyar 719 milyon lira açık verdi. 2023 yılı ocak ayında 10 milyar 883 milyon lira faiz dışı açık verilmiş iken ocak ayında 29 milyar 626 milyon lira faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri ocak ayı itibarıyla 767 milyar 968 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 121 milyar 93 milyon lira , faiz hariç harcamalar ise 646 milyar 875 milyon lira olarak gerçekleşti.

2024 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 11 trilyon 89 milyar 37 milyon lira ödenekten ocak ayında 767 milyar 968 milyon lira gider gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı ayında ise 321 milyar 320 milyon lira  harcama yapılmıştı.

Ocak ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 139 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 5,7 iken 2024 yılında yüzde 6,9 oldu.

Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 115,7 oranında artarak 646 milyar 875 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 6,1 iken 2024 yılında yüzde 6,6 oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri ocak ayı itibarıyla 617 milyar 249 milyon lira olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 517 milyar 201 milyon lira, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 88 milyar 57 milyon lira oldu.

2023 yılı ocak ayında bütçe gelirleri 289 milyar 78 milyon lira iken 2024 yılının aynı ayında yüzde 113,5 oranında artarak 617 milyar 249 milyon lira olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin ocak ayı gerçekleşme oranı 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7,3 oldu.

2024 yılı ocak ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,6 oranında artarak 517 milyar 201 milyon lira oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7 oldu.

Paylaşın

Bireysel Kredi Kartı Borcu Olanların Sayısı 36.7 Milyona Yükseldi

Bireysel kredi kartı borcu olanların sayısı aralık ayında bir önceki aya göre 396 bin, bir önceki yılın aynı ayına göre 2 milyon 985 bin artarak 36 milyon 676 bin kişiye yükseldi.

Bireysel kredi kartı borcu ise, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 10.3, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 167.2 artışla 1 trilyon 205 milyar lira oldu. Aralık itibarıyla son bir yılda kişi başına ortalama bireysel kredi borcu (riski) 41 bin 205 liradan 68 bin 881 lira, bireysel kredi kartı borcu da 13 bin 386 liradan 32 bin 843 liraya yükseldi.

Türkiye’de, geniş toplum kesimlerinin alım gücü hızla düşerken borç seviyeleri sürekli yükseliyor. Cumhuriyet’in aktardığına göre; TBB Risk Merkezi’nin Aralık 2023 ile ilgili dün açıkladığı “Aylık Bülten”, bu durumu bir kez daha teyit etti.

Açıklanan sonuçlara göre 2023 sonu itibarıyla bireysel (nakdi) kredi kullanan kişi sayısı, Kasım 2023’e (aylık) kıyasla 386 bin, Aralık 2022’ye (yıllık) kıyasla 2 milyon 68 bin artarak 39 milyon 898 bin kişi, toplam kredi tutarı aylık yüzde 5.9, yıllık yüzde 76.3 artarak 2 trilyon 748 milyar lira yükseldi.

Bu kapsamda bireysel kredi kartı borçlularının sayısı aylık 396 bin, yıllık 2 milyon 985 bin artarak 36 milyon 676 bin kişi, tutar aylık yüzde 10.3, yıllık yüzde 167.2 artışla 1 trilyon 205 milyar lira oldu.

Buna göre Aralık 2023 itibarıyla son bir yılda kişi başına ortalama bireysel kredi borcu (riski) 41 bin 205 liradan 68 bin 881 lira, bireysel kredi kartı borcu da 13 bin 386 liradan 32 bin 843 liraya yükseldi.

Öte yandan bireysel kredi kapsamında, son bir yılda kredili mevduat hesabı (ek hesap) kullananların sayısı 26 milyon 975 bin kişiden 28 milyon 761 bin kişiye, borç tutarı 72 milyar liradan 175 milyar liraya çıktı. İhtiyaç kredisi kullananlar ise 15 milyon 135 bin kişiden 13 milyon 790 bin kişiye düşerken tutar 611 milyar liradan 822 milyar liraya yükseldi.

Yine, konut kredisi kullananlar 2 milyon 268 bin kişiden 2 milyon 36 bine düşerken tutar 364 milyar liradan 443 milyar liraya ulaştı. Taşıt kredisi kullananlar ise 459 binden 620 bin kişiye, kredi 60 milyar liradan 103 milyar liraya çıktı.

Ayrıca TBB Risk Merkezi’nin bültenine göre Aralık 2023’te 385 bin kişi ilk defa kredi kartı, 112 bin kişi tüketici kredisi, 4 bin kişi konut kredisi kullandı. Yine 512 bin kişi ilk defa kredili mevduat hesabı, 33 bin kişi de taşıt kredisi kullandı.

Paylaşın

Kredi Kartı Limitlerine Ve Taksit Sayılarına Yeni Düzenleme Gelebilir

Geçen yıl 2,5 katına çıkan kredi kartı harcamalarına ilişkin konuşan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Aralık ayında kredi kartı harcamalarında yükselme oldu. Bunu not ettik, farkındayız” dedi ve ekledi:

“Bunun geçici olup olmadığı henüz çok net değil. Asgari ücretin artacağı bekleniyordu. Bu nedenle bazı harcamalar öne çekilmiş olabilir ama bundan bağımsız olarak kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor. Belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız.”

Dünya gazetesi konuyla ilgili geçen ay yaptığı bir haberinde bankacıların kredi kartında yaşanan hızlı artışa yönelik tedbir alınması gerektiği konusunda uyarılar yaptığını aktarmıştı. Buna göre kredi kartı limitleri ve taksit sayılarına yönelik yeni düzenlemelerin gelebileceği düşünülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de kredi kartı borçlarıyla ilgili yaptığı bir açıklamada yeni bir düzenlemenin sinyalini vermiş, kredi kartı kullanımına ve kredilere sınırlama getirileceğinin mesajını vermişti.

Eylül ayında bu konuda bir açıklama yapan Şimşek, “Kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, bankalar üzerinden kredi verme iştahını keserek de kredi büyümesini düşüreceğiz. Başkasının parasıyla, krediyle, kartla zenginlik olmaz” demişti.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre; Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, sosyal medya hesabında yaptığı yorumunda, “İnsanların zaruri ihtiyaçlarını kredi kartları üzerinden karşıladığını biliyoruz” dedi.

Prof. Dr. Emre Alkin ayrıca, “Kredi kartı harcamalarının artışının yükselen fiyatlar olduğunu idrak etmeden atılacak adımların büyük bir hata ve doğal olarak büyük bir hoşnutsuzluk yaratacağını söylemem lazım” dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 31 Temmuz 2023’te aldığı kararla havayolları, seyahat acenteleri ile yurt dışı konaklama harcamalarında kredi kartı taksitlendirme seçeneğini kaldırmıştı. Önceki yıllarda da çok sayıda sektöre kredi kartlarıyla yapılan taksitlendirmelere sınırlama getirilmişti.

Beyaz eşya alışverişlerinde en fazla 9 ay, elektronik eşya alımlarında 4 ay, bilgisayar ürünlerinde en fazla 12 ay ve tablet alımlarında 6 ay taksit uygulanabiliyor. Kozmetik ürünlerinde taksitlendirme seçeneği ise tamamen kaldırılmıştı.

Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Plan’da da kredi kartı kullanımının, parasal istikrarı etkilemeyecek ve tüketim talebini dengeleyecek şekilde uluslararası standartlarda yeniden düzenleneceği belirtilmişti. Karahan Perşembe günü düzenlediği toplantıda aynı zamanda kredi büyümesinde oluşabilecek aşırılıklara da izin vermeyeceklerini belirtti.

Ancak gelen son gelen veriler tüketici kredilerindeki hızlanmanın sürdüğünü gösteriyor. 2 Şubat haftasında 13 haftalık, kur etkisinden arındırılmış ve yıllıklandırılmış tüketici kredileri büyümesi yüzde 22 olarak kaydedildi.

Bloomberg HT’nin haberine göre böylece 1 Eylül haftasından bu yana tüketici kredilerindeki en hızlı büyüme kaydedildi. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 3,4 artışla 1 trilyon 247 milyar TL’ye yükseldi.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri 6 Haftada 10 Milyar Dolar Eridi

Merkez Bankası (TCMB) brüt döviz rezervleri 1 milyar 717 milyon dolar azalışla 135 milyar 444 milyon dolara geriledi. Brüt rezervlerdeki gerileme altı haftada 10 milyar doları buldu.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 76,1 milyar düşerek 2 trilyon 38 milyar lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2 şubat ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre; Merkez Bankası’nın (TCMB), toplam rezervleri, 1 milyar 717 milyon dolar azalışla 137 milyar 161 milyon dolardan 135 milyar 444 milyon dolara geriledi.

Aynı dönemde bankanın brüt döviz rezervleri 2 milyar 616 milyon dolar azalışla 86 milyar 538 milyon dolara geriledi.

Bu dönemde altın rezervleri ise 898 milyon dolar artışla 48 milyar 7 milyon dolardan 48 milyar 905 milyon dolara yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 2 şubat ile biten haftaya ilişkin bankacılık sektörü verilerini açıkladı.

Buna göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 76,1 milyar düşerek 2,38 trilyon TL oldu.

Krediler ise 11 trilyon 837,5 milyar TL’den 11 trilyon 941,1 milyar TL’ye yükselirken, mevduat 15 trilyon 101,3 milyar TL’den 14 trilyon 871,1 milyar TL’ye geriledi.

Tüketici kredileri 1 trilyon 526,9 milyar TL’den 1 trilyon 533,2 milyar TL’ye, bireysel kredi kartları 1 trilyon 206,9 milyar TL’den 1 trilyon 247,4 milyar TL’ye çıktı.

Paylaşın

Türkiye, AK Parti Döneminde Faize 563 Milyar Dolar Ödedi

2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi.

2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Türkiye 2003-2023 arasında faize 563 milyar dolar ödedi. 2023’te 28,4 milyar dolara ulaşan faiz ödemesi 2011 yılından bu yana yıllık en yüksek değer oldu.

2023’te iktidarın topladığı 100 lira verginin 15 lirası faize gitti. 2024 yılında toplanacak vergilerin de en az 17 lirası faize gidecek. Hedeflerden şaşılırsa bu oran daha da artabilir.

Türkiye 2023 yılında 28,4 milyar dolar faiz ödedi. Bu 2011 yılından bu yana dolar bazında bir yılda faize ödenen en yüksek miktar oldu. TBMM’de kabul edilen bütçeye göre hükümet 2024 yılında 11 trilyon 89 milyar lira harcama yapacak.

Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasına gidecek. Yani bütçeden harcanacak her 100 liranın 11,3 lirası faize gidecek.

İktidar 2024 yılında 8 trilyon 437 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. Bunun 7 trilyon 408 milyar lirası vergilerden toplanacak. Bu durumda toplanan vergilerin yüzde 16,9’u faiz harcamalarına gidecek. Bu hükümetin 2023 yılı hesabına dayanıyor. Bütçe hedeflerinin şaşması durumunda vergi giderleri artabilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası verilerine göre 2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi. 2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Verginin ne kadarı faize gidiyor?

Peki, toplanan verginin ne kadarı faize gitti? 2000 yılında toplanan 100 lira verginin 77 lirası faize giderken bu oran 2001’de yüzde 103’ü aştı. Bu de demek? Toplanan vergi faiz giderini karşılamaya yetmedi. 2002’de 87’ye düşen oran AK Parti’nin ilk yılında 2003’te yüzde 70’e geriledi.

Kademeli şekilde düşen faiz giderinin toplanan vergiye oranı 2016 ve 2017 yılında yüzde 11’e kadar düştü. Bu oran 2021’de yüzde 15,5 olurken 2022’de yüzde 13,2’ye geriledi. Bu miktara Kur Korumalı Mevduat (KKM) giderleri dahil değil. 2023’te ise toplanan 100 lira verginin 15 lirası faize gitti.

2017 yılında yüzde 8,4’e kadar düşen oran 2022 yılında yüzde 10,6 oldu. Bu oran 2023’te yüzde 10,2 gerçekleşti. 2003-2023 yıllarını kapsayan son 21 yılda Türkiye faize 563 milyar dolar ödedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın