Başörtüsüz Yarışmaya Katılan İranlı Satranççı Hakkında Tutuklama Emri

Kazakistan’ın Almatı kentinde Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) tarafından aralıkta düzenlenen Dünya Hızlı ve Yıldırım Satranç Şampiyonası’na başörtüsüz katılmasıyla gündem olan satranç oyuncusu Sara Hadım, İran yönetiminin kendisi hakkında tutuklama emri çıkarttığını söyledi.

Sara Hadım, turnuvanın ardından İran’a dönmeyip eşi Ardeşir Ahmedi ve 1 yaşındaki oğlu Sam’le altın vize hizmetinden yararlanarak İspanya’ya yerleşmişti. Altın vize kurallarına göre ülkede yaklaşık 500 bin euro değerinde gayrimenkul satın alanlara oturma izni veriliyor.

Uluslararası yarışmaya başörtüsüz katılarak gündem olan İranlı kadın satranç oyuncusu Sara Hadım, Birleşik Krallık’ın (BK) kamu yayımcısı BBC’ye konuştu. 25 yaşındaki satranççı, İran yönetiminin 25 Ocak’ta kendisi hakkında tutuklama emri çıkarttığını söyledi.

Hadım bunun, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in kendisini davet ettiği güne denk geldiğini de belirtti.

Sporcu, Kazakistan’ın Almatı kentinde Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) tarafından aralıkta düzenlenen Dünya Hızlı ve Yıldırım Satranç Şampiyonası’na başörtüsüz katılmasıyla gündem olmuştu.

Hadım, turnuvanın ardından İran’a dönmeyip eşi Ardeşir Ahmedi ve 1 yaşındaki oğlu Sam’le altın vize hizmetinden yararlanarak İspanya’ya yerleşmişti. Altın vize kurallarına göre ülkede yaklaşık 500 bin euro değerinde gayrimenkul satın alanlara oturma izni veriliyor.

Satranççı, söyleşisinde Sanchez’le görüştüğü ve kararı öğrendiği günle ilgili şunları söyledi:

Tam da o gün ülkemde benim tutuklanmam için emir çıkarıldı. Dolayısıyla karışık duygular içindeydim. Bu ülkede takdir edildim. Fakat kendi ülkemde, birçok başarı kazandığım yerde, benim için tutuklama emri verildi.

İran’daki ailesini özlediğini ama yaptıklarından pişmanlık duymadığını belirten Hadım, “Ben hâlâ İran’ı temsil ediyorum, İranlıyım ve halk da beni öyle görüyor” dedi.

Genç satranç oyuncusunun müsabakaya başörtüsüz çıkması, İran’ı ayağa kaldıran Mahsa Amini protestolarıyla ilişkilendirilmişti.

Aslında doğrudan protestolara katılmak istediğini ama oğlunu düşündüğü için eylemlere başka şekilde destek olmaya karar verdiğini söyleyen Hadım, aktivist olmadığını yineleyerek, şöyle konuştu:

Ben aktivist değilim. Bu kadar çok şeyi riske atan kişiler için bir mesajım da yok. Sokaklardaki protestolara katılanlar bana ve daha birçok kişiye ilham veriyor.

Sporcu, BK’nin önde gelen gazetelerinden Telegraph’a geçen ay verdiği söyleşide de benzer tutum sergilemiş, “Ben satranç oyuncusuyum. Politik figür değilim” ifadelerini kullanmıştı.

Satranççı, söz konusu söyleşide müsabakaya başörtüsüz katıldığı için özür dileyerek olaydan ötürü Batı’yı suçladığı bir video çekmesini İranlı yetkililerin kendisinden istediğini de öne sürmüştü.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen Mahsa Amini erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir