Z Kuşağı “Ben Milliyetçiyim” Diyor

Global Akademi ile Akademetre Araştırma’nın ‘Türkiye’nin Eğilimleri Araştırma’sına göre, en geniş milliyetçi yaş grubu 23,1 ile 18-24 yaş. Bu yaş grubunun ikinci hayat tarzı ise muhafazakarlık. En çok siyasal İslamcı 65 yaş üzeri. Kemalistler ise 45-54 yaş arasında daha fazla.

Araştırmaya göre, AK Parti’lilerin yüzde 87,7’si kendisini “sağcı”, CHP’lilerin yüzde 85,3’ü ise kendilerini “solcu” olarak tanımlıyor. Kendisini “ortada” olarak en fazla tanımlayan seçmen ise İYİ Parti’ye oy veriyor.

İYİ Partililerin yüzde 24,4’ü “solcuyum”, yüzde 41,1 “sağcıyım” derken “ortadayım” diyenlerin oranı yüzde 34,4olarak tespit edildi.

2022’nin son günlerinde yapılan “Türkiye’nin Eğilimleri Araştırma” sonuçları İstanbul’da kamuoyuna duyuruldu.

Global Akademi ile Akademetre Araştırma ortaklığında yürütülen araştırma, Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinatörlüğünde yapıldı.

Bu yıl 13’üncüsü yapılan araştırmanın sonuçları 3 Kasım-12 Aralık arasında ve 26 şehirde yapılan saha araştırması sonuçlarının analiziyle ortaya çıktı. Araştırma için 18 yaş arası bin kişi ile görüşüldü.

Araştırmaya katılanların yüzde 27,4’ü kendisini “muhafazakâr”, yüzde 16,6’sı “Kemalist”, yüzde 15’i ise “milliyetçi” olarak nitelendiriyor.

Kendine “sosyal demokrat” diyenler ise 35-44 yaş arasında yoğunlaşıyor. Yine en fazla apolitik de yüzde 9,8’de 65 yaş üzerinde bulunuyor.

Katılımcıların yüzde 12,9’u kendisini “siyasal İslamcı” olarak tanımlıyor. Bu oran geçen yıla göre daha yüksek.

Bu cevaba, “sosyal demokrat” diyenlerin oranı yüzde 9,9’a, “ulusalcı” olarak tanımlayanlar ise yüzde 5,5’e yükseldi.

“Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusuna katılımcıların yüzde 35,3’ü AK Parti, yüzde 24,5’i CHP, yüzde 10,2’si İYİ Parti, yüzde 8,9’u ise MHP olarak yanıt verdi.

Cumhur İttifakı yüzde 47

“Oy vermem” diyenler çıkarılınca denklemden sonuçlar şöyle şekillendi:

  • AK Parti: Yüzde 37,4
  • CHP: Yüzde 25,9
  • İYİ Parti: Yüzde 10,8
  • HDP: Yüzde 10,1
  • MHP: Yüzde 9,4

Sonuçlara göre Cumhur İttifakı yüzde 47, Altılı Masa’yı kuran partilerin oluşturduğu ittifak ise yüzde 38,1 oldu.

Erdoğan yüzde 47,6, Kılıçdaroğlu yüzde 30,8 alıyor

Aynı soru Cumhurbaşkanlığı seçimi için de soruldu.

Erdoğan-Kılıçdaroğlu-Demirtaş’ın yarıştığı bir seçimde oy oranları öyle şekillendi:

  • Erdoğan: Yüzde 47,6
  • Kılıçdaroğlu: Yüzde 30,8
  • Demirtaş: Yüzde 12,1
  • Muharrem İnce: 6,5
  • Ümit Özdağ: 3

Benzer soru İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti lideri Meral Akşener’in aday olduğu versiyonlarla da soruldu.

Sonuçlara göre İmamoğlu, Erdoğan karşısında yüzde 33,7, Yavaş 32,6, Akşener ise 32,2 oranında oy alıyor.

Seçimlerin ikinci turunda da benzer sonuçlar çıktı. Kararsızlar ve “oy kullanmam” diyenler dağıtılmadan Kılıçdaroğlu’nun rakibi olan Erdoğan ikinci turda yüzde 44 oranında oyla birinci oldu.

İmamoğlu, Yavaş ve Akşener’in Erdoğan’ın karşısında yarışacağı ikinci turda da sonuçlar benzer şekilde tespit edildi.

Z Kuşağı “Ben milliyetçiyim” diyor

En geniş milliyetçi yaş grubu 23,1 ile 18-24 yaş. Bu yaş grubunun ikinci hayat tarzı ise muhafazakârlık.

En çok siyasal İslamcı 65 yaş üzeri. Kemalistler ise 45-54 yaş arasında daha fazla.

AK Parti’liler “sağda”, CHP’liler “solda”, İYİ Partililer “ortada”

AK Parti’lilerin yüzde 87,7’si kendisini “sağcı”, CHP’lilerin yüzde 85,3’ü ise kendilerini “solcu” olarak tanımlıyor.

Kendisini “ortada” olarak en fazla tanımlayan seçmen ise İYİ Parti’ye oy veriyor.

İYİ Partililerin yüzde 24,4’ü “solcuyum”, yüzde 41,1 “sağcıyım” derken “ortadayım” diyenlerin oranı yüzde 34,4olarak tespit edildi.

Yüzde 33 “günlük namaz kılarım” diyor

“Namaz kılmam” diyenler yüzde 39 iken, yüzde 24,6’sı “tüm vakit namazlarımı kılarım”, yüzde 8,4’ü ise “günde 3 vakit namaz kılarım” yanıtını verdi.

“Yalnızca bayram, ramazan, cuma, şükür namazlarını kılarım” diyenlerin oranı ise yüzde 12,2.

Yüksek gelir grubu kendisini siyasal yelpazenin “solunda” daha dar gelir grubuna dahil olanlar ise “sağda” tanımlıyor.

En yüksek gelire sahip olan “A Gelir Grubu”na mensup olanların yüzde 45,7’si kendisini “solcu” olarak nitelendirirken en düşük gelire sahip olan “E Gelir Grubu”na mensup olanların yüzde 34,8’i kendisini “sağcı” olarak ifade ediyor.

Yönetim şekli tercihi: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Katılımcıların yüzde 53,7’si Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni yönetim şekli olarak tercih ederken, Parlamenter Sistem’i tercih edenlerin oranı yüzde 46,3.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “çok başarılı” ve başarılı bulanların oranı yüzde 41’in üzerinde.

“Ne başarılı ne başarısız” diyenlerin oranı yüzde 24 olarak tespit edildi. “Başarısız” diyenlerin oranı ise yüzde 20,8’de kaldı.

Katılımcıların yüzde 52’si, “Ülkeyi seçimle işbaşına gelenler yönetmesi iyidir” derken, yüzde 36’sı, “Parlamento ve seçimler olmadan güçlü bir liderin yönetmesi iyidir”, yüzde 30,5’i “Teknokratların yönetmesi iyidir”, yüzde 21,9’u ise “ordunun yönetmesi iyidir” dedi.

“Ülkeyi dini liderlerin yönetmesi iyidir” diyenlerin oranı ise yüzde 24,7 olarak belirlendi.

“Gençlere Türk milletinin manevi değerlerine sahip çıkmayı öğretmenin demokrasi eğitimi vermekten daha önemlidir” diyenlerin oranı yüzde 54,1’ken, “Türkiye demokratik bir ülkedir” önermesine katılanların oranı ise yüzde 48,2 oldu.

Öncelikli sorun: Ekonomi

Türkiye gündeminin en önemli sorunu olarak “ekonomideki sorunlar” yanıtı verildi.

İkinci öncelikli sorun ise “terörle mücadele”.

Geçen yıl ikinci sırada yer alan “mülteci sorunu” bu yıl bu araştırma sonucuna göre üçüncü sıraya geriledi.

“Hak ve özgürlüklerin sınırlanması” ise dördüncü sırada.

Diğer tüm bölgelerde en önemli sorun “ekonomi” olarak tanımlanırken Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise öncelikli soruna “terörle mücadele” cevabı verildi.

Ekonominin iyiye gittiğini düşünenlerin oranı yüzde 5,7

“Kendini ve ailemi geçindiremiyorum” diyenlerin oranı yüzde 52,2, “Ekonomik olarak daha kötü durumdayım” diyenlerin oranı ise yüzde 51,9 olarak ölçüldü. “Borçlarının seviyesinden endişe duyanların” oranı da yükseldi. “Gelirim harcamalarımı karşılamaya yetiyor” diyenlerin oranı ise yüzde 40’tan yüzde 23’e geriledi.

Kurumlara güven düştü

En çok güvenilen üç kurum polis, jandarma ve TSK olarak yanıtlanırken. TBMM ve Cumhurbaşkanlığı yüzde 48,2 ile dördüncü sırada.

Araştırma sonucuna göre bütün kurumlara güven geçen yıla göre 10 puana varan düşüşler görüldü.

TBMM’ye olan güven yüzde 8, TSK’ya olan güven yüzde 14, polise olan güven yüzde 10,4, Cumhurbaşkanlığı’na olan güven yüzde 8,7, Anayasa Mahkemesi’ne olan güven 8,7, Diyanet İşleri Başkanlığı’na olan güven yüzde 5,3, Merkez Bankası’na olan güven yüzde 5,2, BDDK’ya olan güven yüzde 8, RTÜK’e olan güven ise yüzde 7,2 oranında düştü.

Güveni en az düşen kurumlar ise medya kurumları oldu.

Türkiye’de yargının siyasallaştığını düşünenlerin oranı ise yüzde 48 olarak tespit edildi.

Partililerin kendi partilerini başarılı bulma oranları

AK Parti’lilerin yüzde 88’i partilerini başarılı bulurken, CHP’lilerin yüzde 79,4’ü, MHP’lilerin 84’ü, İYİ Partililerin 88,9’u, HDP’lilerin ise 83’ü partilerini başarılı buluyor.

Geçen yıl AK Parti’lilerin 91,5’ü “Recep Tayyip Erdoğan’ı başarılı buluyorum” derken bu yıl bu oranı 73,3’e düştü.

CHP’lilerin Kemal Kılıçdaroğlu’nu başarılı bulma oranı yüzde 79,7’den 77,1’e, MHP’lilerin Devlet Bahçeli’yi başarılı bulma oranı yüzde 83,3 yüzde 66’ya, İYİ Partililerin Meral Akşener’i başarılı bulma oranı ise 83,9’ten 58,9’a düştü.

Bu oran HDP’de daha yüksek.

Sancar ve Buldan’ı başarılı bulan HDP’lilerin oranı yüzde 44’ten yüzde 63’e yükseldi.

Katılımcıların yüzde 40’ı Erdoğan’ı başarılı buluyor. Bu oran partililer açısından en yüksek AK Parti ve MHP’liler arasında çıkıyor.

CHP’liler gerilim kaynağını laik-dindar çatışmasında, AK Parti’liler sağ-sol kavramlarında arıyor

CHP’lilerin çoğu kutuplaşma eksenini “laik-dindar” gerilimi olarak algılarken, AK Parti’lilerin önemli bir kısmı ise bu gerilimin eksenini “sağcı-solcu” gelirimi olarak görüyor. Araştırmaya göre toplumdaki kutuplaşmanın kaynağı da sağcı-solcu gerilimi.

“Türkiye hangi ülkelerle işbirliği yapmalı” sorusuna yüzde 23,3 ile “Müslüman ülkeler” yanıtı verilirken, Rusya geçen yıla göre ikinci sıradaki yerini kaybederek dördüncü sıraya yerleşti.

Mülteci, gayrimüslim ve seküler gelin-damat istenmiyor

Araştırmaya katılanların yüzde 53,8’i “çocuğumun mülteci-sığınmacı biriyle evlenmesini istemem” derken yüzde 39,4’ü çocuğunun gayrimüslim biriyle, yüzde 38,5’i ise dindar olamayan birisiyle evlenmesini istemeyeceğini söylüyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir