İstanbul’da Toplu Ulaşım Ücretlerine Yüzde 30 Zam

İstanbul’da otobüs, metro, metrobüs, minibüs ve vapur gibi toplu ulaşım araçlarıyla taksi ve okul servislerine yüzde 30 zam yapıldı. Yeni tarifenin 15 Eylül itibaren geçerli olacağı açıklandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Tarife Komisyonu ile Ulaşım ve Trafik Komisyonu, “Toplu Ulaşım Ücret Tarifesi Düzenlemesi”ne ilişkin çalışmalarını tamamladı.

Buna göre, İBB Meclisi toplantısına gönderilen gündem maddesinde toplu ulaşım ile taksi ve okul servislerine yüzde 29,22 zam yapılması talep edildi. Teklif Meclis grubundan oy çokluğu ile geçti. Yeni tarife 15 Eylül itibaren geçerli olacak.

Açıklanan tarife uyarınca elektronik tam biletin 27 liradan 35 liraya; Mavi Kart aylık abonman ücreti ise 2 bin 120 liradan 2 bin 748 liraya çıktı.

Deniz yolu taşımacılığında Üsküdar-Eminönü seferinin 34,20 liradan 44,33 liraya, Kadıköy-Eminönü ile Kadıköy-Beşiktaş seferlerinin 38,11 liradan 49,40 liraya, Bostancı-Adalar seferinin 100,45 liradan 130,22 liraya çıkartılması kararlaştırıldı.

T24’ün aktarımına göre mecliste yapılan oylama sonucu, taksilerde taksimetre açılış ücretinin 42 liradan 54,50 liraya, mesafe ücretinin kilometre başına 28 liradan 36,30 liraya, zaman tarifesi ücretinin de saatlik 350 liradan 453,71 liraya çıkarılmasına karar verildi. Kısa mesafe ücreti ise 135 liradan 175 liraya yükseltildi.

Minibüslerdeki indi-bindi ücretleri de arttı. Buna göre minibüslerde en kısa mesafe ücreti, 4 kilometreye kadar 25 liradan 32,50 liraya, 4 ile 7 kilometre arası 26 liradan 34 liraya, 7 ile 11 kilometre arası 27 liradan 35 liraya, 11 ile 15 kilometre arası 28 liradan 36 liraya, 15 ile 20 kilometre arası 30 liradan 39 liraya, öğrenci ücreti de 16 liradan 21 liraya çıkarıldı.

Yeni tarifeyle okul servis ücretlerindeki 0 ile 1 kilometre arası mesafe ücreti de 2 bin 605 liradan 3 bin 376 liraya yükseltildi. Personel servis ücretleri ise 1757 lira oldu.

Geçtiğimiz aylarda Danıştay Sekizinci Daire’nin almış olduğu kararla, bilet ve ücret tarifelerini belirleme ve değiştirme yetkisi UKOME’den alınarak belediye meclislerine verilmişti. Bundan sonra ise kentteki ulaşıma ilişkin zam kararları, UKOME yerine İBB Meclisi’nde alınacak.

Paylaşın

Ekmek Fiyatları Son İki Yılda Yüzde 153 Arttı

1 Ağustos’tan itibaren geçerli olan düzenlemeyle 200 gram ekmek 15 liraya, 270 gram ekmek ise 20 liraya yükseldi. Bu zamla birlikte, ekmek fiyatlarındaki artış son iki yılda yüzde 153’e ulaştı.

2025 yılı için net 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücrete yıl içinde herhangi bir ara zam yapılmazken, temel gıda maddelerinden biri olan ekmekte yeni bir fiyat artışı daha yaşandı. 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olan düzenlemeyle 200 gram ekmek 15 TL’ye, 270 gram ekmek ise 20 TL’ye yükseldi. Böylece ülke genelinde ekmeğin kilogram fiyatı 75 lira olarak belirlendi.

Fiyat artışı, ocak ayında belirlenen 62,5 liralık kilogram tavan fiyatına göre yüzde 20’lik bir zamma işaret etse de, çalışanların alım gücü açısından etkisi bununla sınırlı kalmadı. Çünkü aynı asgari ücretle, zam öncesi dönemde 12 TL olan ekmek fiyatı üzerinden 1.842 adet ekmek alınabiliyorken, zam sonrası bu sayı 1.473’e düştü. Yani, asgari ücretli yalnızca bu zam nedeniyle 369 adet daha az ekmek alabilir hâle geldi.

Ekonomist İnan Mutlu tarafından kamuoyuyla paylaşılan grafik, bu farkı görsel olarak da ortaya koydu. Temmuz 2023’ü 100 kabul eden endekse göre, Temmuz 2025’te ekmek fiyatları 252,92 puana yükselirken, asgari ücret endeksi 193,86 puanda kaldı. Mutlu, paylaşımında “Temmuz 2023’ten beri asgari ücret yüzde 94 arttı, ekmek fiyatlarındaki artış ise yüzde 153’e ulaştı” ifadelerine yer verdi. Endeksler başlangıçta aynı seviyede olmasına rağmen, iki yıl içinde yaklaşık 60 puanlık bir fark oluştu.

Bu tablo, yalnızca fiyat artışlarını değil, aynı zamanda çalışanların temel gıdaya erişimindeki kademeli kaybı da gözler önüne seriyor. Aynı maaşla daha az ekmek alınabiliyor olması, yalnızca zam oranlarıyla değil, yaşamsal ihtiyaçlarla doğrudan ilgili bir sorun hâline geliyor.

Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, yapılan artışın maliyetlere göre hesaplandığını ve yıl sonuna kadar yeni bir zam öngörülmediğini açıkladı. Ocak ayında 62,5 lira olarak uygulamaya konan kilogram tavan fiyatının, Temmuz sonu itibarıyla 75 liraya çıkarıldığını belirten Balcı, bu artışın “yüzde 20 ile sınırlı” olduğunu söyledi. Ancak açıklanan oran, son iki yıllık eğilimlerle birlikte değerlendirildiğinde çalışanlar açısından daha geniş bir alım gücü kaybına işaret ediyor.

Paylaşın

Zam Furyası Başladı: Akaryakıt, Sigara Ve Alkol

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon açıklaması sonrası akaryakıt, alkol ve sigara ürünlerinin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) maktu tutarlarına yaklaşık yüzde 15,71 oranında otomatik zam geldi.

Haber Merkezi / AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erteleme yetkisini kullanmaması halinde, akaryakıt, alkol ve sigara ürünlerine otomatik zam bu gece yürürlüğe girecek.

Enflasyon, ENAG’a göre yüzde 68,68, TÜİK’e göre yüzde 35,05

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. Verilere göre haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 35,05, aylık enflasyon yüzde 1,37 olarak hesaplandı. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise aylık enflasyonu yüzde 3,05, yıllık enflasyonu yüzde 68,68 olarak hesaplamıştı.

AA Finans enflasyon beklenti anketine göre ekonomistler, haziran ayında tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yüzde 1,53 artacağını tahmin ediyordu. 24 ekonomistin katılımıyla sonuçlanan ankette haziran ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre (yüzde 1,53), bir önceki ay yüzde 35,41 olan yıllık enflasyonun yüzde 35,26’ya ineceği öngörülmüştü.

TÜİK verilerinin yayımlanmasıyla birlikte milyonlarca memur ve memur emeklisi enflasyonun altında zamma mahkum edildi. Enflasyon farkı dahil zam oranı yüzde 15,57 olarak gerçekleşti. Buna göre 4,5 milyon memur ile 3,5 milyon memur emeklisi enflasyon altında zam alacak. Kök emekli aylığı 14 bin 469 TL’ye ulaşamayan kişilerse hiç zam almamış olacak.

TÜİK, mayıs enflasyonunu aylık yüzde 1,53, yıllıksa yüzde 35,41 olarak açıklamıştı.

Paylaşın

Tütün, Alkol Ve Şekerli İçeceklere Yüzde 50 Zam Çağrısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), kronik hastalıkları azaltmak için 2035 yılına kadar şekerli içecekler, tütün ve alkole yüzde 50 oranında vergi artışı çağrısında bulundu.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, konferansta yaptığı konuşmada, bu vergilerin hükümetlerin “yeni gerçekliğe uyum sağlamasına” ve elde edilen gelirle sağlık sistemlerini güçlendirmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), gelecek 10 yıl içinde şekerli içecekler, alkol ve tütün ürünlerinin fiyatlarının vergilendirme yoluyla yüzde 50 oranında artırılması için ülkelere çağrıda bulundu.

Söz konusu adım, DSÖ’nün kronik halk sağlığı sorunlarıyla mücadele etmek ve hükümetlerin sağlık bütçelerini güçlendirmek amacıyla uygulanan “günah vergilerine” şimdiye kadar verdiği en güçlü destek olma özelliğini taşıyor.

Uzun süredir tütün ürünlerine yönelik vergileri ve fiyat artışlarını destekleyen DSÖ, son yıllarda ise alkol ve şekerli içecekler konusunda da benzer çağrılarda bulunuyordu. Ancak kuruluş, üç ürün için birden fiyat artış hedefini ilk kez önerdi.

DSÖ, söz konusu adımın, diyabet ve bazı kanser türleri gibi hastalıklara neden olan ürünlerin tüketimini azaltmanın yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde azalan kalkınma yardımları ile artan kamu borçları karşısında sağlık bütçelerini güçlendirmeye yardımcı olacağını belirtti.

DSÖ’nün Sağlığı Geliştirme ve Hastalıkların Önlenmesinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Jeremy Farrar, “Sağlık vergileri elimizdeki en etkili araçlardan biri. Artık harekete geçme zamanı” diye konuştu.

Kuruluşun “35’e kadar 3” sloganını yakıştırdığı girişim, 2035 yılına kadar 3 üründe fiyat artışlarını öngörüyor. Söz konusu girişim, İspanya’nın Sevilla kentinde düzenlenen BM Kalkınma için Finansman Konferansı’nda başlatıldı. Kolombiya ve Güney Afrika gibi ülkelerdeki sağlık vergileri örneklerine atıfta bulunan DSÖ, bu vergi girişiminin 2035’e kadar 1 trilyon dolar gelir sağlayabileceği görüşünde.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, konferansta yaptığı konuşmada, bu vergilerin hükümetlerin “yeni gerçekliğe uyum sağlamasına” ve elde edilen gelirle sağlık sistemlerini güçlendirmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.

DSÖ’de ekonomist olarak görev yapan Guillermo Sandoval, orta gelirli bir ülkede hükümetin vergileri artırarak bir ürünün fiyatını 2035’e kadar 4 dolardan 10 dolara çıkarabileceğini söyledi. DSÖ’nün önümüzdeki aylarda ultra işlenmiş gıdaların tanımını netleştirdikten sonra bu ürünlere yönelik daha kapsamlı vergilendirme önerilerini de değerlendireceklerini kaydeden Sandoval, bu konuda ilgili sektörlerden ciddi bir direnç beklediklerini de sözlerine ekledi.

DSÖ yetkilileri ayrıca, 2012 ila 2022 yılları arasında 140’a yakın ülkede tütün fiyatlarının ortalama yüzde 50’den fazla arttığını belirtti.

DSÖ’nün söz konusu girişimi, Dünya Bankası ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından da destekleniyor. Program, bu alanda adım atmak isteyen ülkelere destek sağlamayı amaçlıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Doğalgaza Çift Haneli Zam!

2 Temmuz’dan itibaren geçerli olmak üzere, konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 24,6, sanayide kullanılan doğalgaza ise yüzde 7,86 oranında zam yapıldığı açıklandı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), doğalgaz tarifelerinde yeni bir fiyat güncellemesine gitti. Yapılan açıklamaya göre, konut ve sanayi abonelerini kapsayan zamlı tarife belli oldu.

Konutlarda kullanılan doğalgaz yüzde 24,6 oranında zamlandı. Sanayide kullanılan doğalgaz ise yüzde 7,86 oranında zamlandı. Zamlı tarife yarından itibaren geçerli olacak.

EPDK’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Doğal gaz toptan satış fiyatlarında bütçe hedefleri doğrultusunda değişikliğe gidilmiştir.

BOTAŞ’ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında, nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama yüzde 7,86 konut tüketicileri için ise ortalama yüzde 24,6 oranında artış söz konusudur.”

Paylaşın

EPDK Açıkladı: Elektriğe Yüzde 25 Zam

EPDK, elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için yüzde 25, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 12,4 oranında artış yapıldığını duyurdu.

5 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak zamla birlikte 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 lira oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında mesken abone grubu için %25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için %15, sanayi abone grubu için %10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için %12,4 oranında artış yapılmıştır.

Bu artışla beraber 100 kWh elektrik tüketimi olan bir mesken abonesi için ödenecek tutar 259,04 TL olmuştur.

Ayrıca BOTAŞ’ın internet sitesinde ilan ettiği BOTAŞ doğal gaz toptan satış fiyatları ışığında: Nihai doğal gaz satış fiyatlarında sanayi tüketicileri için ortalama %20, elektrik üretim santralleri için ise ortalama %24,2 oranında artış söz konusudur. Tarifeler 5 Nisan 2025 tarihi itibariyle geçerli olacaktır.”

Paylaşın

Son Beş Yılda, Et fiyatları Yüzde 1.230 Arttı

2020 yılında ortalama 32,35 lira olan dana karkas etin kilogram fiyatı, 2025 yılı itibarıyla 432 liraya ulaştı. Başka bir ifadeyle et fiyatlarını beş yılda yüzde 1.230 oranında arttı.

Türkiye’de et fiyatları son beş yılda tarihi seviyelerde artış göstererek dar gelirli ve emeklilerin sofrasından hızla uzaklaştı. Tarım ve hayvancılık politikalarında yaşanan yapısal sorunların yanı sıra maliyet baskıları ve arz yetersizliği, et fiyatlarını 2020’ye göre yüzde 1.230 oranında artırdı. Bu artış, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak da derinleşiyor.

Nefes Gazetesi’nin haberine göre, 2020 yılında ortalama 32,35 liradan olan dana karkas etin kilogram fiyatı, 2025 yılı itibarıyla 432 liraya ulaştı. Söz konusu artışla birlikte et, temel gıda maddesi olmaktan çıkarak, toplumun geniş kesimleri için erişilemez hale geldi.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), 2023 yılı verilerini “Doğru Dürüst Yemek” başlığıyla kamuoyuna sundu. Türkiye, “İki günde bir etli yemek, tavuk veya balık tüketmeye ekonomik gücü yetmeyenler” sıralamasında yüzde 39,1 ile 36 Avrupa ülkesi arasında ilk sırada yer aldı. Türkiye’yi bu alanda Romanya (yüzde 23,2), Bulgaristan (yüzde 19,9) ve Slovakya (yüzde 17,8) izledi.

Et ve Süt Kurumu’nun 2023 yılı Sektör Raporu’na göre, dünyada kişi başına en yüksek kırmızı et tüketimi 44,4 kilo ile Uruguay’da, onu Arjantin izliyor. Dünya ortalaması 28,5 kilo iken, Türkiye’de bu oran 2022 verilerine göre yalnızca 18,44 kilo. Bu oran, hem beslenme yetersizliği hem de gelir adaletsizliğine dair çarpıcı bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Mart ayında da yükselişini sürdüren et fiyatları, Ramazan Bayramı öncesinde birçok haneye et girmemesine neden oldu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin yayımladığı 28 Mart tarihli “Ramazan Sonu ve Mart Ayı Üretici-Market Fiyatları” raporuna göre, şubat ayında 644,37 TL olan dana eti fiyatı, mart sonunda 692,12 TL’ye çıkarak %7,4 oranında arttı.

Uzmanlar, artan fiyatlar karşısında özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireylerin protein kaynaklarına erişiminde büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çekiyor. Sağlıklı ve dengeli beslenme için vazgeçilmez olan etin, artık yalnızca yüksek gelir gruplarının düzenli tüketebildiği bir ürün haline gelmesi, halk sağlığı açısından da ciddi riskler barındırıyor.

Paylaşın

Türk Kahvesinin Fiyatı 8 Yılda 16,5 Kat Arttı

2018’de ortalama 2,73 lira olan 100 gram Türk kahvesinin fiyatı 2025 yılında ortalama 45 liraya yükseldi. Başka bir ifadeyle 8 yılda Türk kahvesinin fiyatı ortalama 16,5 kat arttı.

Bayramda tatlının yanında kahve olmazsa olmaz ikramlardandır. Son yıllarda gerek küresel iklim değişiklikleri gerek de yurt içinde enflasyonla kahve fiyatlarında artış görülüyor. Ramazan Bayramı dönemlerinde 2018’den bu yana Türk kahvesinin fiyatlarındaki değişim de dikkat çeken bir yükseliş gösteriyor.

Bayramlarda tatlı ve kahve tüketimi artıyor. En önemli ikramlardan olan kahve tatlıyı reddeden olsa da misafirlere mutlaka sunuluyor.

Özellikle pandemi döneminde hem tedarik hem de iklim değişiminin etkileriyle önemli yükselişlerin görüldüğü küresel kahve fiyatlarının 2018’den bu yana seyrine bakıldığında yılbaşında 110 dolar seviyesinde olan vadeli Arabica kahvenin güncel fiyatı 379,60 dolar olarak görülüyor.

Dünyada pandeminin başladığı Şubat 2020’nin başından bu yana yükseliş yaklaşık yüzde 209 oranında oluyor. 2025 yılı yılbaşından bu yana kahve fiyatları son haftalarda gerilese de yüzde 19 oranında yükseldi.

Türkiye’de 2018’den bu yana yükselen enflasyon, 2021 sonrası hızlanırken, küresel kahve fiyatlarının yükselişi de eklenince dikkat çeken bir artış yaşandı.

2018 yılı Ramazan Bayramı için kahve alan bir tüketici; zincir marketlerde çok satılan markalardan birinin 100 gramlık bir paketini yaklaşık 2,73 TL’ye alırken, 2025 yılında ikram etmek için aynı kahveyi yüzde 1551 oranında artışla 45 TL’ye alıyor.

8 yılda asgari ücret yüzde 1279 oranında artarken, bayramda sadece kahve ikram etmek isteyen bir asgari ücretli 8 yıl önce 588 paket kahve alabilirken, 2025’te 491 paket kahve alabiliyor.

40 yıl hatırı olan kahve, Türk mutfağı için vazgeçilmez bir lezzet ve bayramların önemli ikramı olarak yerini koruyor.

(Kaynak: Karar)

Paylaşın

Ramazan Öncesi “Kırmızı Ete” Zam

İstanbul Kasaplar Odası Başkanı Aydın Tüfekçi, karkas et fiyatlarında 15 liralık artışın yaşandığını, bununda tüketiciye 20 – 30 lira arasında yansımasının olacağını söyledi.

Ramazanda et fiyatını sabitlemesi şokunu atamayan kasap esnafı şimdi de artan karkas et fiyatı şokunu yaşıyor. Bazı zincir marketlerin Et ve Süt Kurumu (ESK) ile anlaşarak etin kilosunu 399 TL’den satmasına tepkiler sürüyor. Yerli besici karkas et fiyatlarında artış taleplerini sosyal medya aracılığıyla dillendirmeye başladılar.

İstanbul Kasaplar Odası Başkanı Aydın Tüfekçi, Ekonomim.com’dan Veysel Ağdar‘a yaptığı açıklamada, “Besicilerin et fiyatı artacak beklentisi ile mezbahaya hayvanını kesime göndermedi. Bu da piyasada arz sıkıntısı yarattı. Karkas etin bölgesel bazda kilosu 15 TL artırıldı. 13 Şubat itibariyle de kasaplar uygulamaya başlayacak” dedi. Tüfekçi, karkas ete gelen 15 liralık fiyat artışının tüketiciye yansımasının 20-30 lira olacağını sözlerine ekledi.

Karkas etin kendilerine maliyetin 420 TL olduğunu kaydeden Prestij Et Evi sahibi Samed Burultay, meslek odasının yaptığı bilgilendirme ile 13 Şubat itibariyle karkas etin kilosunun kendilerine 435 TL’ye geleceğini söyledi.

Zaten Ramazanda fiyat sabitlemesi, nedeniyle haftalık 1,5 tonluk satış hacminin yarı yarıya düştüğünü kaydeden Burultay, “Bir hafta önce kilosunu 700 TL’ye sattığım eti 600 TL’ye indirdim yüzüne bakan olmadı. ESK’nın ithal et vermesi küçük esnafın işlerini baltaladı. Karkasın bize maliyeti belli buna işçi, kira ve diğer girdi maliyetlerini koyarsak en az 650-700 TL’ye satmamız gerekiyor” diye konuştu.

Karkas ete yarından itibaren gelecek 15 TL fiyata artışının kendi satış fiyatına 25-35 TL yansıtacağını vurgulayan Burultay, eti ucuzlatmak için ithalatın teşvik edilmesi yerine, yerli üreticiyi destekleyecek projelerin geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Paylaşın

Doğalgaz Ve Elektriğe Zam Gelecek Mi? Dikkat Çeken Açıklama

Türkiye 2024 yılını yüzde 44,38 enflasyon ile kapatırken, Prof. Dr. Hakan Kara, artan maliyetler nedeniyle, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zammın kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, elektrik ve doğal gazda zammın kaçınılmaz olduğunu şu şekilde anlattı:

“2024 yılında kamu dışarda artan doğalgaz fiyatlarını yansıtmamak için enerji şirketlerinin 280 milyar TL zararını karşıladı. Doğalgaz fiyatı böyle giderse, 2025’te en az 400 milyar TL daha aktarılacak. Bir noktadan sonra elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam kaçınılmaz görünüyor.”

Hakan Kara, sonrasında da enflasyon ile elektrik fiyatlarının seyrini karşılaştırarak, “Elektrik fiyatları son yıllarda epey bastırılmış görünüyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 44,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 44,38 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 58,51 oldu.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, enflasyon aralık ayında yüzde 2,34 arttı. 2024 yılı ENAG tüketici enflasyon oranı ise yüzde 83,40 olarak gerçekleşti.

Paylaşın