Çiftçinin Kullandığı Mazota Bir Yılda Yüzde 330 Zam Geldi

İklim krizi, yanlış tarım politikaları ve tarım faaliyetlerindeki üretimler için koşulların elverişli olmaması çiftçiyi olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Kuraklığın tarım faaliyetlerine etkisi gün geçtikçe kendini daha yakıcı bir şekilde hissettirirken, her geçen gün artan üretim kalemleri de çiftçiyi ayrıca zora sokuyor.

Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Türkiye genelinde 52 kentte yaşanan kuraklık sorununu ve çiftçi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

“Zamlar üreticiyi de tüketiciyi etkiliyor”

Kuraklığın bu yıl, geçen yıla göre daha az ama bölgesel olarak aynı yakıcılıkta devam ettiğini söyleyen İskenderoğlu, mazot zamlarına da dikkat çekerek “Güneydoğu Anadolu bölgesinin bir kısmında kuraklık etkisini sürdürüyor. Bu yıl kuru tarlalarda 350-400 kilo civarında buğday, 100-150 kilo civarında mercimek hasılatı bekliyoruz. Sulu tarlalarda ise 550-650 kilo buğday hasılatı bekliyoruz,” dedi.

İskenderoğlu, geçen yıl ve bu yılın mazot, elektrik, amonyum nitrat ve ilaç fiyatlarını karşılaştırarak şunları söyledi:

“Geçen yıl çiftçinin kullandığı mazot 8 liraydı, şu an ise 29 lira oldu. Bu, yaklaşık olarak yüzde 330 artış demek. Geçen yıl elektriğin kilowattı 0.90 kuruştu; şu an 2,17 kuruş. Yüzde 250 civarında zamlandı elektrik.

“Yüzde 26 azotlu amonyum nitratın bir tonu geçen yıl 1860 liraydı, şu an 7750 lira. Azotlu üre gübresi (mısır için kullanılan) geçen yıl 3,3 liraydı, bugün ise 14 lira. Tarımda en büyük harcama kalemi olan gübreye de fahiş fiyatlarda zam geldi. Yine aynı şekilde tarım ilaçlarına yüzde 150 zam geldi.”

Tarımda tehlike çanları

Çözüm için önerilerde bulunan ve üreticileri uyaran Süleyman İskenderoğlu “Üretici enflasyonu yaklaşık olarak yüzde 400 civarında. Tüketiciler ekmeği yılın sekizinci ayında yaklaşık 7, on ikinci ayında ise 8 liraya alacak. Tarım için ciddi anlamda tehlike çanları çalıyor,” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı fiyatlarla, piyasadaki fiyatlar arasında ciddi farklar var. TMO bu yıl serbest piyasadan buğday ve arpa alamayacak. Ben buradan çiftçilere bir uyarıda bulunmak istiyorum. Malınızı satmayın, dayanabildiğiniz kadar dayanın, buğday fiyatları yükselecek.”

Adım adım gıda krizi

Piyasada buğday stoğu olmadığının ve adım adım gıda krizine doğru sürüklenildiğinin altını çizen İskenderoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bir gıda krizine doğru hızla yaklaştığımızı söylemek gerekiyor ve bunu saklamanın bir anlamı yok. Ülke olarak tedbir almak için çok geç kaldık. Çözüm olarak yarıda kalmış ve tamamlanmasına az kalmış yavru su kanallarının bitirilmesi gerekiyor. Çevreye zarar vermeyen su kanallarının bir an evvel faaliyete geçirilmesi gerekiyor.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Diyarbakır: Sancak Köprüsü

Sancak Köprüsü; Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi, Sancar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Diyarbakır-Ergani karayolunda Kara Köprü’den itibaren devam eden antik yolun ilerisinde yer alan köprü bazalt taşın hâkim olduğu oldukça küçük bir köprüdür.

İki gözlü bu köprü, 1.70 m uzunluğunda olup, menfez biçimindedir. Yapının, Karasu Köprüsü (Karaköprü) ile aynı dönemlerde yapılmış olabileceği tahmin edilmektedir

Paylaşın

Diyarbakır: Erdebil Köşkü

Erdebil Köşkü; Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi, Şehitlik Mahallesi, Ovabağ Diyarbakır Yolu üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

On gözlü köprünün batısında yer alan köşk yazlık köşklerin güzel bir örneğidir. Köşkün yapılış tarihiyle ilgili detaylı bilgi bulunamamaktadır. Plan ve mimari özelliklerine bakılarak köşk, 19. yüzyıla tarihlendirilmektedir.

Halk arasında Ber Der-i Pır Köşkü olarak bilinen yapı geniş, etrafı çiçeklerle çevrili geniş bir alan içerisinde bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı olan köşk; bodrum, zemin ve üst kattan oluşmaktadır.

Yapı zaman zaman onarım görse de günümüze kadar bozulmadan gelen nadir yapılarımızdandır. Şu an restaurant olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Kuşdili Köşkü

Kuşdili Köşkü; Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi, Şehitlik Mahallesi, Ovabağ Diyarbakır Yolu üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Üzerindeki yazıttan 1904 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır fakat kimin yaptırdığına dair bilgi bulunamamaktadır. Köşk, Gazi Köşkünden sonra Dicle nehrine hâkim bir tepede konumlanmıştır. Yapı L plan tipinde iki katlı ve dikdörtgen planlıdır.

Yapının zemin katında iki eyvan yer almaktadır. Batı tarafında bulunan eyvanın iki kemeri vardır. Kırık kemerli bu eyvanın daha önceleri soğukluk olarak kullanılan, şimdilerde ise su deposu olan, kaynak suyu mevcuttur. Bu eyvanda dikdörtgen bir havuz bulunmaktadır.

Dikdörtgen havuzda bulunan su, bir kanalı izleyerek bahçedeki büyük havuza dökülmektedir. Üst katta yer alan odalar tepe pencereleri ve nişleriyle hem fonksiyonel hem de görsel bir bütünlük oluşturur. Yapı aynı zamanda bazalt taşla çevrili duvar yüzeyinde kullanılan ve “cıs” adı verilen alçı bezeme ve kemerli pencereleriyle zengin bir cepheye sahiptir.

Paylaşın

Diyarbakır: Pamuk Köşkü

Pamuk Köşkü; Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi, Köşkler Mahallesi, Eski Mardin Yolu üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Plan ve mimari özelliklerine bakıldığında 19.yy sonu 20.yy başında yapılmış olabileceği tahmin edilmektedir. Gazi köşküne yakın bir yamaçta yer almaktadır. Köşk geniş ve etrafı çiçeklerle çevrili bir bahçe içerisinde bulunmaktadır.

Kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlı ve tek katlıdır. Köşkün sadece iki sivri kemerli, içinde selsebili bulunan bir eyvanı ve kare planlı havuzu günümüze ulaşabilmiştir. Yapı şu anda mevcut durumuyla halka açık oturma ve dinlenme amaçlı kullanılmaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Atatürk Köşkü

Atatürk Köşkü; Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesi, Köşkler Mahallesi, Eski Mardin Yolu üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Atatürk Köşkü, Diyarbakır surlarının 2, 5 Km. güneyindedir. Atatürk, Çanakkale Savaşından sonra 1916 yılı şubat ayı sonlarında 16. Kolordu Komutanı olarak Doğu, cephesinde görevlendirilmiş, 14 Mart 1916 günü Kolordu Karargahı olan Diyarbakır’a gelmiştir.

Diyarbakır surlarının dışındaki Semanoğlu Köşkü Atatürk’e verilmiştir. Atatürk 27 Mart 1917 tarihine kadar bu köşkte kalmıştır. 1917 yılı Mart ayında 2. Ordu Komutanı olarak Diyarbakır’a tekrar gelen Atatürk, bu kez Mardin Kapısı dışındaki Pamuk Köşkünde kalmıştır.

Diyarbakır Belediyesi 5 Nisan 1926 günü aldığı bir karala Atatürk’ü fahri hemşehrileri olarak seçmiş ve Diyarbakır’a ilk gelişlerinde kaldığı Semanoğlu Köşkünü kendisine hediye etmiştir. Köşk o günden sonra Atatürk Köşkü olarak tanınmıştır.

Diyarbakır Atatürk Köşkü, Diyarbakır evleri tipinde geniş eyvanlı siyah-beyaz kesme taşlardan yapılmış örneklerinden biridir. Eyvanın duvarındaki mermer sebilden havuza dökülen sular, köşke serinlik vermektedir.

Girişin sağındaki küçük kapı mutfağa solundaki kapı da çay ocağına açılmaktadır. Üst katta çalışma ve yatak odaları vardır. Atatürk’ün ölümünden sonra, Atatürk Köşkü Diyarbakır belediyesinin korumasında yeniden onarılmış ve ziyarete açılmıştır.

Paylaşın

Bursa: Yenişehir, Şemaki Evi Müzesi

Şemaki Evi Müzesi; Bursa’nın Yenişehir İlçesi, Gündoğan Mahallesi, Karabacak Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Müzeye dönüştürülen Şemaki Evi, XVIII. yüzyılda yapılmış olup, Osmanlı mimari sanatının özgün örneklerindendir. Batı Türkistan’ın Şemaki kasabasından göç ederek Yenişehir’e yerleşen Türkistanlı Şemakizâde ailesi tarafından yaptırılmış olup, evi süsleyen kalem işçiliği ise XIX. yüzyıla aittir.

Zamanla yıpranan bu tarihi, geleneksel bina 1991’de Şemaki ailesinin kullandığı biçimde tefriş edilerek müzeye dönüştürülmüştür. Bodrumu olmayan iki katlı evin üst katında yer alan büyük odanın duvarları alçı ve horasan ile sıvanmış olup, dolap kapakları İstanbul Kız Kulesi ile Sarayburnu resimleri ile süslenmiştir.

Üst kat döşemesi ahşaptır. Bu bölümde tavanı ahşap bir kemerle ayrılan “sergâh köşkü” bulunmakta olup, burası evin ve komşuların genç kızlarının sohbet ederek el işi işledikleri mekân olarak düzenlenmiştir. Pazartesi hariç diğer günler ziyarete açık olan bu evin en ilginç özelliği, evin yapımında hiç çivi kullanılmamış olmasıdır.

Paylaşın