Türkiye’de Her Saniye 270 Bin Lira Vergi Ödendi

Türkiye’de, 2024 yılının ilk 11 ayında vatandaşlar saniyede 270 bin lira vergi ödedi. Toplam ödenen vergi tutarı ise 7 trilyon 793 milyar 285 milyon 845 bin liraya ulaştı.

Vatandaşlar, günlük 23 milyar 333 milyon 191 bin 153, aylık ise 779 milyar 328 milyon 584 bin 500 lira vergi ödedi.

Türkiye’deki ekonomik krizle birlikte vergi yükü de giderek artıyor. 2024 yılı itibarıyla ödenen toplam vergi tutarı 7 trilyon 793 milyar 285 milyon 845 bin liraya ulaşırken bu rakam saniyede 270 bin 60 lira, dakikada 16 milyon 203 bin 605 lira ve saatte 972 milyon 216 bin 298 lira olarak hesaplanıyor.

Günlük vergi ödemesi ise 23 milyar 333 milyon 191 bin 153 liraya çıktı. Aylık bazda değerlendirildiğinde ise Türkiye’de 779 milyar 328 milyon 584 bin 500 lira vergi ödenmiş durumda.

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl tarafından açıklanan verilere göre, vergi ödemeleri her geçen gün artış göstermeye devam ediyor.

Paylaşın

Türkiye, Müteahhitler İçin Vergi Cenneti: Çok Kazandılar Hiç Vermediler

“ENR en büyük 250 uluslararası müteahhitlik firması listesi”ne giren Türkiye sermayeli şirketlerin vergi karnesi dikkat çekti: 20’si 2023 yılında, 15’i 2022 yılında, 23’ü 2021 yılında hiç vergi vermediler.

Erdoğan, “En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 106.5 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 yılında bu tutar 430 milyar dolar sınırına geldi. 2030’larda bunun 750 milyar dolara çıkması bekleniyor” demişti.

Türkiye’de ana muhalefetin 5’li çete olarak adlandırdığı Limak, Rönesans, Kalyon, Makyol ve Kolin şirketlerin de arasında olan dünyanın en büyük 250 inşaat şirketi arasına giren ve 18.5 milyar dolar tutarında proje üstlenen Türkiye sermayeli 43 şirketin 20’si 2023 yılında hiç vergi vermedi.

Engineering News Record (ENR) dergisinin, dünyanın önde gelen müteahhitlik firmalarının uluslararası piyasalarda bir önceki yılda elde ettikleri gelirlere göre sıralandığı “ENR en büyük 250 uluslararası müteahhitlik firması listesi”ne giren Türk sermayeli şirketlerin vergi karnesi dikkat çekti.

Evrensel’den Uğur Zengin‘in haberine göre listeye giren Türkiye sermayeli şirketlerin 20’si 2023 yılında, 15’i 2022 yılında, 23’ü 2021 yılında Türkiye’de vergi ödemedi.

İktidara yakınlığı ile tanınan Nihat Özdemir’in patronu olduğu Limak, 2023 yılında iki sıra yükselerek dünyanın en büyük 43. inşaat şirketi oldu. Limak aynı zamanda Rönesans İnşaat’ı da aynı yıl geçti. Limak son beş yılın üçünde hiç vergi ödemedi. Şirketin 2021’de ödediği vergi 5 milyon TL olurken, 2022’de 23.4 milyon TL vergi ödedi.

Limak İnşaat 2022’de 25 milyar TL ciro, 4.3 milyar TL vergi öncesi kâr elde etmişti. Limak’ın kârına oranla ödediği vergi oranı yüzde 0.54 oldu. Limak İnşaat, vergi ödemediği 2023 yılında 28.1 milyar TL ciro elde etti.

Rönesans İnşaat, dünyanın en büyük 58. inşaat şirketi oldu. Şirket 2023 yılında hiç vergi ödemedi. Rönesans Holding 2023 yılında 18 milyar TL net kâr elde etmişti.

Geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük 250 inşaat şirketi arasına giren ve 2023 yılında hiç vergi ödemeyen Türkiye sermayeli şirketler şunlar oldu: Limak, Rönesans, Yapı Merkezi, Ant Yapı, Aslan Yapı, Çalık Enerji, Tav, Nurol, Tekfen, Polat Yol, Alarko, Sembol, Yenigün, GAP, Dekinsan, Yüksel, Üstay, NATA, IC İçdaş, Doğuş.

Dünyanın en büyük 250 inşaat şirketi arasına giren ve son üç yılın tamamında hiç vergi ödemeyen 13 şirket ise şu şekilde: Yapı Merkezi, Ant Yapı, Tav, Nurol, Tekfen, METAG, Polat Yol, SEMBOL, Yenigün, GAP, Dekinsan, Yüksel, IC İçdaş, Doğuş.

“Büyüyen pastadan daha büyük pay alacağız”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düzenlenen ödül töreninde inşaat patronlarına şu şekilde seslenmişti:

“En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 106.5 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 yılında bu tutar 430 milyar dolar sınırına geldi. 2030’larda bunun 750 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Önümüzde halen keşfedilmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyel var. Şunun bilinmesini isterim, sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil ülkemizin dünya üzerindeki itibarına da büyük katkılar sağlıyorsunuz.

Biz de hükümet olarak her ihtiyacınızda, her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz. İş adamlarımızın, müteahhitlerimizin, girişimcilerimizin meselelerini, yaptığımız görüşmelerde sık sık dile getiriyor ve çözüm arıyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.”

Paylaşın

Her 100 Liralık Verginin 12 Lirası Sigara Ve İçkiden

Tütün ve tütün ürünlerinden, alkollü içkilerden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüzde 12’yi aştığı bir dönemde Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 8958 sayılı karar uyarınca tütün ve tütün ürünlerine uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) önemli değişiklikler yapıldı.

Buna göre, tütün ve tütün içeren ürünlerinde ÖTV oranı yüzde 45’ten yüzde 53,5’e çıkarılırken, maktu vergi tutarı da 4,80 liradan 7,8 liraya yükseltildi. Bu da, iktidarın ekonomik krizin faturasını (alkollü içkiye yapacağı yeni vergi zamlarıyla birlikte) halka ödettirmeye devam edeceği anlaşılıyor.

T24 yazarlarından iktisatçı Mustafa Durmuş’un yazısına göre, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 8958 sayılı karar uyarınca tütün ve tütün ürünlerine uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) önemli değişiklikler yapıldı.

Buna göre, tütün içeren sigaralar, purolar ve sigarilloların ÖTV oranı yüzde 45’ten yüzde 53,5’e çıkarılırken, maktu vergi tutarı da 4,80 TL’den 7,8 TL’ye yükseltildi.

Durmuş, yapılan bu düzenlemenin özellikle düşük gelirli sigara kullanıcılarını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyor. Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün paylaştığı verilere göre, 60 liralık bir paket sigaradaki vergi yükü yüzde 82,99’dan yüzde 86,42’ye yükselirken, 80 liralık bir paketteki vergi yükü ise yüzde 80,84’ten yüzde 79,92’ye düştü.

Bu durum, düşük fiyatlı sigaraların daha yüksek vergiye tabi tutulduğunu gösteriyor. Bingöl, bu değişiklikleri “Düşük fiyatlı sigara satmayın demek” olarak yorumladı.

Yazının tamamı şu şekilde: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla dün Resmi Gazetede yayımlanan 8958 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca tütün ve tütün ürünlerine uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) oranlar ve maktu tutarlar değiştirildi.

Buna paralel olarak sigaradaki vergi yükleri de sigaranın fiyatına göre değişti. Vergideki bu değişiklikler sigara fiyatlarına yansıtılacaktır.

Bu düzenleme konusunda vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl’ün aşağıdaki tweeti paylaştı: “Bu değişiklikle 60 liralık bir paket sigarada vergi yükü yüzde 82,99’dan yüzde 86,42’ye yükselirken, 80 liralık bir paket sigaradaki vergi yükü yüzde 80,84’ten yüzde 79,92’ye düştü”.

Söz konusu düzenlemeler sonrası sosyal medya hesabından paylaşım yapan Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı (TBYD) Erol Dündar:

“Sigarada yeni fiyat geçişlerine hazır mıyız? 8958 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Tütün içeren Sigaralar, Purolar, sigarillolar, Enfiye ve çiğnemeye mahsus tütünlerin ÖTV ’si yüzde 45’den yüzde 53,5’a yükseltildi. Maktu (sabit) vergi tutarı da 4,8058 liradan 7,8 TL’ye çıkarıldı” paylaşımında bulundu.

Düşük fiyatlı sigara satmayın!

Yani daha yüksek fiyatlı sigaranın vergisinde düşüş sağlanırken, daha düşük fiyatlı sigaranın vergisi yükseltildi. Böylece vergi yükü sigara tüketicileri arasında yeniden dağıtılmış oldu. Öyle ki bundan böyle, göreli olarak daha düşük gelirliler sigara vergisinin yükünü daha fazla taşıyacaklar.

Puronun vergisinin de artırılması vergi yükünün dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmaya yetmez zira puro satışları ve puro tüketicileri normal sigara ile kıyaslandığında son derece sınırlı. Bingöl’e göre bunun anlamı, “düşük fiyatlı sigara satmayın demek”.

Her 100 liralık verginin 12 lirası sigara ve alkollü içkiden

İlk 7 ayda Merkezi Yönetim Bütçesinin 844 milyar lira açık vermesi, iktidar açısından bu ve benzeri zamları kaçınılmaz kılıyor.

Tütün ve tütün ürünlerinden  (ve alkollü içkilerden)  alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüzde 12’yi aştığı, yani devletin topladığı her 100 liralık verginin 12 lirasından fazlasını “ötekileştirilmiş” tütün ve alkollü içki içicilerinin ödediği dikkate alındığında, iktidarın ekonomik krizin faturasını (alkollü içkiye yapacağı yeni vergi zamlarıyla birlikte) halka ödettirmeye devam edeceği anlaşılıyor.

Diğer taraftan bu kadar ağır vergiler tabiri caizse sürekli yolunan kümesteki kazları yani vergi mükelleflerini daha da zor duruma düşürürken, vergi tahsilatlarını da orta vadede azaltacaktır. Çünkü bu tür zamlar, alternatif kullanımların çoğalmasına, bu da kaçakçılığın ve kayıt dışılığın artmasına sebep olacaktır.

Adaletiniz bu mudur?

Bu zammın bir de adalet boyutu var. Dünyanın birçok yerinde de kanıtlandığı gibi, Türkiye’de de dar-düşük gelirli emekçilerin sigara tüketimi, üst gelirli gruplardan oransal olarak daha yüksek. Yani yoksullar (oransal olarak) zenginlerden daha çok sigara tüketiyorlar.

Bunu belki yoksullar açısından, “kederlendikçe yak bir sigara” sözüyle açıklamak mümkün. Ne de olsa yoksulların zenginlere göre, hayat pahalılığı, işsizlik, yalnızlık gibi kederlenecek ya da kaygılanacak çok daha fazla sebepleri var. Ama sigara fiyatları öyle arttı ki, artık “kederden içebilmek” giderek bir hayal olmaya başladı. Bu da sigara tiryakisi bu insanlara karşı yapılan bir haksızlık.

Ayrıca bu zamların “insan sağlığını korumak” gerekçesiyle yapıldığını savunabilmek çok zor. Öyle bir amaç olsaydı, günümüzde insan sağlığını bozan o kadar fazla şey var ki sigara (ve alkollü içeceklerin) bunların yanında esamisi

okunmaz. Başta doğayı kirletenler olmak üzere, bu faaliyetler ya davranışlar bırakın cezalandırmayı adeta cesaretlendiriliyorlar.

“Fakirin cuvarasına dokunma !”

Dünkü yazımızda “işçinin kıdem tazminatına dokunma” demiştik. Şimdi Bozkırın Tezenesi rahmetli Neşet Ertaş’ın ağzından: “Fakirin cuğarasına dokunma!” diyoruz.

Paylaşın

Ekonomideki Yavaşlama Vergi Gelirlerini Etkiledi

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılı genelinde 8 trilyon 353 milyar lira gelir hedeflenirken, bunun 7 trilyon 407 milyar liralık kısmının vergiden elde edilmesi bekleniyor.

HaberTürk’ten Rahim Ak’ın haberine göre; İlk 7 ayda 4,3 trilyon lira vergi toplaması bekleniyordu, ancak 3,8 trilyon lira toplanabildi.

Planlanan hedefin yaklaşık 500 milyar lira gerisinde kalınırken, hedefe ulaşmak için izlenecek yollar ise; yılın geri kalanında vergi performansının artması, hedefe ulaşmak için ek vergiler getirilmesi, açığın borçlanarak finanse edilmesi.

Bakanlık verilerine göre, gelir vergisinde tahakkuk eden verginin yüzde 80’i toplandığından hedefe yaklaşıldığı kabul ediliyor. “Kira vergisi” gibi beyana dayalı gelir vergisi tahsilatı, tahakkuka göre yüzde 60 ile geride kalırken, 7 ayda hedefin yüzde 78,3’üne ulaşıldı. Bu vergi taksitle ödendiği için yıl sonuna doğru tahsilat oranının artması olasılığı korunuyor.

Esnaf vergi ödemiyor

Gelir vergisi özelinde, taksiciler ve küçük esnaf gibi basit usulde gelir vergisi ödeyenlerde tahsilat oranı yüzde 7,7’de kaldı. Verilerde önemli bir sorun da Kurumlar Vergisi’nde görülüyor. Maliye, yıl genelinde 1,2 trilyon TL kurumlar vergisi hedeflerken, 7 ayda 744 milyar olması gereken tahsilatta 480 milyar lira toplanabildi. Şirketler, ödemeleri gereken yaklaşık 263 milyar lirayı ödemedi ya da ödeyemedi.

Rakamlar beyana dayalı KDV tahsilatında da soruna işaret ediyor. Kesinti suretiyle alınan KDV’de tahsilat oranı yüzde 84 olurken, beyana dayanan KDV’de hedefin yüzde 28’i tahsil edilebildi. Şirketler, tahakkuk eden 535 milyar liralık KDV’nin yüzde 40’ını öderken, 321 milyar liralık KDV ödenmeyi bekliyor.

Talebin kısılması nedeniyle düşen vergiler de dikkat çekti. Otomobil fiyatlarının çok yükselmesi ve faizlerde artış ÖTV gelirlerini etkilerden, son dönemde düzenlemelerle gümrük vergisi tarafına yönelince ithalde alınan KDV de geride kaldı. Tatile gitmekte zorlananlar artınca konaklama vergisi de hedefin çok gerisinde kaldı.

ÖTV’den 2024’te 1,4 trilyon lira beklenirken, 7 ayda 818 milyar lira vergi gelirinin 75 milyar lira gerisinde kalındı. Alkollü içkilerde artan vergi oranları vergi tahsilatını olumsuz etkilerken, satışların azalması bir yana, diğer yandan da tablo kaçak, sahte içki açısından düşündürücü oluyor. Alkollü içkilerde beklenti 107 milyarken, 7 ayda yüzde 49’u toplanabildi.

Gayrimenkul satışlarının düşmesiyle tapu harçları beklenenden 35 milyar lira düşük geldi. Maliye 7 ayda tapu harcı olarak 44 milyar toplarken, yıllık 136 milyar lira olan beklentinin ancak yüzde 32’si elde edilebildi. Vergi gelirlerinde bu tablo yaşanırken devletin cezalara yüklediği görüldü. Cezalarda yıllık hedefin yakalanıp aşıldığı anlaşıldı.

Paylaşın

Patronlar İstedi; İktidar, Vergi Yükünü Yine Halka Yıktı

Vergi adaletinin her geçen gün daha yüksek sesle konuşulduğu bu dönemde, patronlar bir kez daha az vergi ödemenin yolunu buldu. İktidar, vergi yükünü yine halka yıktı.

“Enflasyon düzeltmesi” adlı uygulama bir süredir küçük ve orta ölçekli şirketlerin hedefindeydi. Daha kârlı olduğu için faaliyetlerini borçlanarak sürdüren şirketler, bu uygulama nedeniyle daha fazla vergi verecekti.

TOBB, MÜSİAD, İTO gibi sermaye örgütleri Ankara’da yoğun lobi çalışmalarında bulundu ve vergi beyannamelerinin son teslim tarihine 9 gün kala Hazine ve Maliye Bakanlığı’na geri adım attırdı.

Mehmet Şimşek dün, cirosu 50 milyon liranın altında olan şirketlerin bu yıl da uygulamadan muaf tutulacağını açıkladı. Böylece yaklaşık 1,5 milyon kişi ve işletme daha fazla vergi ödemekten sıyrıldı.

Bakanlığın geri adımı, IMF’nin bu yöndeki talebini dile getirdiği saatlerde geldi. IMF, hem maliye politikasının “daha sıkı” olmasını hem küçük ve orta ölçekli işletmelerden alınan verginin azaltılmasını istemişti.

Öte yandan geçen ay çıkarılan ve “sermayeyi vergilendireceği” savunulan vergi paketinin büyüklüğünün, patronlardan alınmayan verginin sadece yüzde 8’i kadar olduğu görülmüştü. Büyük sermaye grupları sembolik vergileri sessizlikle karşılamıştı.

Yem sıkı maliye politikası hem şirketlere sağlanan vergi muafiyetleri, sıkılaşmanın emekçilere yüklenmesi anlamına geliyor.

‘Enflasyon düzeltmesi’ neydi?

Enflasyon emekçinin cebinden eksiltirken, patronların kârlarını artırmalarına bahane oldu ve varlıklarının değerini katladı.

Yıllar sonra bu zenginliğin küçük bir kısmı “enflasyon düzetmesi” ile vergilendirilmek istendi.

“Enflasyon düzeltmesi”, şirketlerin ödeyeceği vergiyi belirleyen mali tablolarının, enflasyon nedeniyle artık gerçek değerlerini ifade edemez geldiği noktada uygulanıyor. En son 2004’te uygulanmıştı.

Örneğin bir firmanın 2004 yılında 100 liraya bir arsa satın aldığını varsayalım. Enflasyon muhasebesi uygulaması öncesinde bu arsa, firmanın 2022 yılı bilançosunda da 100 lira olarak görünüyordu.

Onlarca milyon liralık gayrimenkuller, alındıkları yıldaki alış bedelleriyle listeleniyor, mal varlığı ufak gösteriliyordu. Şimdi yeni uygulamayla firmalar, ilgili kalemin bilançoya girdiği tarihten bu zamana oluşan enflasyon kadar güncelleme yapmak zorunda.

Şirketler önce 2023’te bilançolarını, bu doğrultuda güncelledi ama ortaya çıkan yeni değerler üzerinden vergilendirilmedi. Uygulama 2024’te başlayacaktı ki, son geri adımla birlikte bu kapsamdaki şirketlerin önemli bir bölümü muaf tutuldu.

İstanbul Sanayi Odası’nın araştırmasına göre sadece en büyük 500 sanayi kuruluşunun 1,4 trilyon lira olan toplam varlıkları, 2023’te “enflasyon düzeltmesi” yapıldıktan sonra 4,7 trilyon liraya sıçradı. Aradaki astronomik fark, 2023’te ve 2024’ün ilk üç ayını kapsayan dönemde ödenen vergiye etki etmedi. Son gelişmeyle birlikte bu kapsamdaki mükellef sayısı iyice daraltıldı.

Yaklaşık 1 milyon kurumlar vergisi mükellefi var. Bunların arasında vergisinin yüzde 80’ini ödeyen mükellef sayısı 1000 civarında. Büyük bölümü zarar açıklıyor ve vergi ödemiyor.

Patronlar neden karşı çıkıyor?

Bilançolarında aktif hesapları güçlü olan şirketler bu varlıklarını sermayeleriyle edinmişlerse “enflasyon düzeltmesi”nden olumlu etkileniyorlar, vergi yükleri azalıyor.

Borçları fazla olan şirketlerse borç kaleminin düzeltmeye tabi olmaması nedeniyle daha fazla vergi ödüyorlar.

Uygulamada amortismanlar da değerlenmiş tu­tarlar üzerinden hesaplanacağı için gider miktarı artıyor ama gelir tarafı ağır basacağı için, borçlanarak yatırım yapan şirketler, “enflasyon düzeltmesi” sonrası kârları artacağından, daha fazla vergi ödüyor.

Enflasyon düzeltmesinin “haksız” bir uygulama olduğunu savunan patronlar, bunun “özel sektöre darbe” olduğunu söylüyordu.

Ekonomi yönetiminin geri adımı sonrası patron örgütlerinden “teşekkür” mesajları yağdı. Ancak yine de bu geri adımı yetersiz bulanlar vardı. Kimileri 50 milyon liralık ciro sınırının yükseltilmesini, böylelikle daha fazla şirketin muafiyet kapsamına alınmasını istedi.

Enflasyon düzeltmesi uygulamasının değiştirilebilmesi için kanuni düzenleme gerekiyor. Mehmet Şimşek, Meclis’in açılacağı Ekim ayına işaret ederek uygulamanın değiştirileceği sinyalini verdi.

Çeşitli yöntemlerin masada olduğunu kaydeden Şimşek, öne çıkan bir seçeneği şöyle özetledi:

“Devam eden yatırımlar hesabının enflasyon düzeltmesinden kaynaklı değerlenmesi nedeniyle oluşan kârların özel bir fona alınarak vergilenmemesi ve bu hesabın işletme döneminde 5 yıl gibi bir sürede vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınabilmesine yönelik bir model de seçenekler arasında.”

(Kaynak: Sol Haber)

Paylaşın

Cumhur İttifakı’ndan “Vergi Vermeyen Şirketler” Araştırılsın Önergesine Ret

CHP ve Saadet Partisi’nin “hangi şirketlerin vergi ödemediğini, vergi muafiyetinden yararlandığını” ortaya çıkarmak üzere TBMM Genel Kurulu’na sunduğu önerge AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi.

AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, “Atılan adımlar neticesinde az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını hedefleyerek kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlayacak olan vergi paketimizi dün gece Gazi Meclisimizde kabul ettik” dedi ve ekledi:

“Vergide etkinliğin sağlanması ve adaletin güçlendirilmesini sağlayacak bu pakette vergi cezaları artırılacak, bazı istisna ve indirimler kalkacak; bu şekilde, kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir. Bu paket son günlerde kamuoyunda dile getirilen eleştirilere de kritik bir düzenlemeyle yanıt vermektedir.”

TBMM Genel Kurulu’nda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin gündeme ilişkin grup önerileri AK Parti ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. Genel Kurulda Saadet Partisi ile CHP’nin “vergi”, İYİ Parti’nin “konut aidat fiyatları” ve DEM Parti’nin “siyasi yargılamalar” hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, büyük şirketlerin vergi ödememesinin ekonomik krize etkilerinin araştırılması gerektiğin söyledi.

Birçok büyük şirkete vergi indirimleri yapıldığını; en fazla kamu ihalesi alan bazı firmaların vergi levhalarında “matrahsız” yazarak yükümlülükten kaçındığını öne süren Ün, “Esnafın başına jandarma dikmeyi planlayan akıl, patronların kapısından bile geçmiyor. Çocuklarınızı taşıyan servisten vergiyi alıyor ama deve yüküyle kazanan taşıma şirketlerine istisnalar, ötelemeler, kıyaklar, matrahsızlıkla ödüllendirmeler gırla gidiyor. Bu firmalara milyarlar ödeniyor ama tek kuruş vergi ödedikleri yok. Hal böyleyse bu sistem iflas etti demektir” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat da vatandaşın cebinden çıkan her kuruşun hesabı sorulurken yandaş firmalara tanınan ayrıcalıklarla devletin kasasının boşaltıldığını öne sürerek, “Bu araştırma önergesi sadece bir vergi meselesi değil, aynı zamanda bir adalet ve ahlak meselesidir. Bu önergeye ‘ret’ oyu vermek, bu adaletsiz düzene onay vermek demektir” dedi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, son 10 yılda 7 milyar 506 milyon lira vergi borcunun sıfırlandığını iddia ederek, “2002-2023 yılları arasındaki AKP iktidarı döneminde 14 vergi affı kanunu çıktı ve böylece büyük şirketlerden, mega şirketlerden vergiler silindi. Hangi şirketlerin vergi ödemediğini, vergi muafiyetinden yararlandığını ortaya çıkarmak bu Meclisin hem namusu hem de görevidir. Bu yapılmadan vergi adaletinden söz edilemez” diye konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Turuntay Nalbantoğlu, Saadet Partisi’nin grup önerisini desteklediklerini söyledi. “Bugün yaşadığımız sorunların en önemlisi adaletsizliktir; halk diliyle söyleyecek olursak, nimet ve külfet dengesizliğidir” ifadesini kullanan Nalbantoğlu, şöyle konuştu:

“Bu adaletsizlik ve dengesizlik 22 yıllık AKP hükümetleri döneminde daha da hızlanmış, aradaki fark uçurum boyutuna ulaşmıştır. Verginin asıl yükünü emekçiler, işçiler, ücretli çalışanlar çekerken, kamunun üzerinden aldığı ihalelerle varlığını sürdüren ve hatta en büyük şirketler sıralamasında hep en üst sırada yer alan ama hiç vergi vermemesi ya da cüzi oranlarda vergi ödemeleri, ciddi bir adaletsizliktir, haksızlıktır, utanmazlıktır. Eğer bu şirketler ekonomik ölçeklerde vergilerini ödemiş olsalar, inanın, Türkiye’de gelir adaletsizliği, yoksulluk bu seviyelere ulaşmaz.”

“Az kazanandan az, çok kazanandan çok”

AK Parti Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık, iktidara geldikleri 2002’den itibaren her zaman “ekonomik istikrarı sağlamak ve vatandaşların vergi yükünü hafifletmek amacıyla” düzenlemeler yaptıklarını söyledi.

Önceliklerinin, kalıcı refahı sağlayarak vatandaşlara daha güzel bir hayat sunmak olduğunu vurgulayan Kocacık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapısal reformlarla destekleyerek uyguladığımız sıkı para ve maliye politikası neticesinde dünya genelinde etkisinin şiddetli şekilde hissedildiği enflasyon sorununu da en az hasarla atlatmayı öngörüyoruz. Orta vadeli programda vergide adaletin güçlendirilmesi ve doğrudan vergi paylarının artırılması noktasında kararlı bir duruş sergilendi.

Bu noktada atılan adımlar neticesinde az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını hedefleyerek kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlayacak olan vergi paketimizi dün gece Gazi Meclisimizde kabul ettik. Vergide etkinliğin sağlanması ve adaletin güçlendirilmesini sağlayacak bu pakette vergi cezaları artırılacak, bazı istisna ve indirimler kalkacak; bu şekilde, kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz kararlılıkla sürdürülecektir. Bu paket son günlerde kamuoyunda dile getirilen eleştirilere de kritik bir düzenlemeyle yanıt vermektedir.”

Kocacık, Vergi Usul Kanunu’na göre, vergi mahremiyeti nedeniyle iddialara konu olan mükellefler hakkında ilgili makamlarca detaylı bilgi paylaşımının mümkün olmadığını kaydetti.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

İktidardan Yeni Kaynak Çalışması: İzmarit Vergisi

Ekonomi yönetiminin, İspanya’da tütün endüstrisinde uygulanan “sigara izmariti” vergisini model alan, yeni bir vergi düzenlemesi üzerinde çalıştığı öne sürüldü.

Erdoğan’ın bu konu üzerinde çalışılması yönünde talimat verdiği, çalışmanın Meclis’in yeni yasama döneminde ele alınarak, taslak metin üzerinde çalışılacağı iddia edildi.

Ekonomi yönetimi, tütün şirketlerinin ‘sigara izmaritlerini temizlemek’ için çöp veya kirletme bedeli vergisi ödemesi üzerinde çalışıyor. Tütün ürünlerinin yasaklanmasını düzenleyen kanun ile tütün ve alkol piyasasını düzenleyen kanunda değişikliğe gidilecek.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre; AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konu üzerinde çalışılması yönünde talimat verdiği, çalışmanın Meclis’in yeni yasama döneminde ele alınarak, taslak metin üzerinde çalışılacağı öğrenildi.

Sağlık Bakanlığına sunulacak ön çalışmada, halk sağlığını korumakla yükümlü kurum ve kuruluşlar arasında yapılacak görüşmeler neticesinde belirlenecek bir tarihin esas alınması ve bu tarihten sonra doğan nesillere sigara satışının yasaklanması önerilecek.

Ticaret Bakanlığı’na ise, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanunun’da değişiklik yapılması önerisi sunulacak. Tütün şirketlerinin sigara izmaritlerini temizlemek için çöp veya kirletme bedeli vergisi ödemesi de teklif edilecek.

Çalışmalar sırasında bilim adamlarının da görüşlerinin alınacağı, aynı zamanda dünya örneklerinin de inceleneceği belirtildi. AK Parti kurmayları, İngiltere’de 2009 sonrası doğan kuşaklara sigara satışını yasaklayan modelin yanı sıra İspanya’da tütün endüstrisinden “sigara izmariti” vergisi alan modelin incelendiğini kaydetti.

Ayrıca 2025’te sigara yasağının bütün ülke geneline yayılacağı İzlanda modelinin de bir sonraki aşamada Türkiye’ye örnek olabileceğini ifade edildi. İspanya’daki kirletme ya da izmarit vergisi olarak uygulanan modelin tütün endüstrisine yönelik olduğunu aktaran kurmaylar, sigara üreticilerine karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

Paylaşın

İktidar, Halkın Cebindeki Son Kuruşlara Da Çökme Peşinde!

İktidar, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) yaz tatiline girmeden önce yasalaştırılmayı hedeflediği yeni vergi paketiyle, halkın cebinde kalan son kuruşlara da çökmeyi hedefliyor.

Yeni vergi paketiyle moto kuryelere yapılan ödemelerden, engelli araçlarına sağlanan istisnaların kısıtlanmasına ve yurtdışı çıkış harcının 1500 TL’ye çıkartılmasına kadar bir dizi düzenleme yer alıyor.

Bloomberg’in yasa teklifi ile ilgili çalışmalar hakkında doğrudan bilgi sahibi olan yetkililerden edindiği bilgiye göre, taslak aşamasındaki çalışmayla ilgili son düzenlemeler salı akşamı Cumhurbaşkanlığı’nda yapıldı.

Vergi paketiyle ilgili yasa teklifinin bayram tatili sonrasında Meclis’e sunulması ve TBMM yaz tatiline girmeden önce de yasalaştırılması hedefleniyor. Taslakta yer alan düzenlemelerle en az 226 milyar TL’lik bir ek gelir olanağı yaratılması öngörülüyor.

Taslak 1999 yılındaki iki depremden sonra hayata geçirilen vergi düzenlemesinden sonra bugüne kadarki en kapsamlı mali revizyonlardan biri olarak dikkat çekiyor.

Taslağa göre, OECD ve BEPS projesi kapsamında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 140 ülke tarafından onaylanan mutabakat metnine göre yıllık konsolide hasılatı 750 milyon euro eşiğini aşan çok uluslu işletme gruplarının düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve işyerlerinin asgari bir tamamlayıcı vergilemeye tabi tutulması kararından hareketle bu şirketlere ek vergi getirilmesi öngörülüyor.

Bu kapsamda faaliyet gösterilen her bir ülke bazında belirlenen efektif vergi oranı yüzde 15’in altında olduğunda, o ülkede doğan karlara tamamlayıcı bir vergi uygulanacak. 2024 gelirlerine uygulanmak üzere ve 2025 yılında verilecek ayrı bir beyanname ile yürürlüğe girmesi öngörülen düzenlemeyle tahmini 40 milyar TL gelir etkisi bekleniyor.

Tasarıya göre Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Gayrimenkul Yatırım Fonları’nın gayrimenkullerden elde edilen kazançlar dolayısıyla asgari kurumlar vergisi ödenmesi öngörülüyor. Mevcut kurumlar vergisi yasasına göre, yatırım fon ve ortaklıklarının kazançlarının tamamı kurumlar vergisinden istisna.

Düzenlemenin 1 Ocak 2025’ten itibaren elde edilen kazançlara uygulanması durumunda 7,2 milyar TL gelir etkisi olacağı tahmin ediliyor. Tam mükellef kurumlara ait olan ve 2 yıldan fazla süreyle elde tutulan BİST’te işlem görmeyen hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan gelir vergisi istisnası kaldırılıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada Borsaya yönelik taslak vergi çalışmasının yeniden değerlendirmek üzere bir süreliğine ertelediklerini duyurdu.

Taslakta kripto varlıkların vergilendirilmesine ilişkin olarak ise 2 farklı vergilendirme formülü öneriliyor. Bunlardan ilki, alım-satımlardan on binde 3 gibi bir oranda işlem vergisi uygulanması, diğeri de alım-satımdan elde edilen gelirden gelir vergisi alınması. Kripto varlıklara işlem vergisi getirilmesi durumunda yıllık vergi getirisinin 3,7 milyar TL olacağı öngörülüyor.

Asgari kurumlar ve asgari gelir vergisi

Taslakta bazı AB ve OECD ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de asgari kurumlar vergisi uygulaması öngörülüyor. Bu vergi, tahakkuk eden kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’u olarak hesaplanan asgari vergiden veya beyan edilen hasılatın yüzde 2’si matrah kabuledilerek kurumlar vergisi oranında hesaplanan asgari vergiden, yüksek olanından az olamayacak. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere başlanılacak olan uygulama ile 2025 yılı için ilave 90 milyar TL yıllık gelir etkisi öngörülüyor.

Çalışmada, ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeye mecbur olan mükellefler için asgari gelir vergisi uygulaması getirilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanına bu kapsamda belirlenecek oranı, sektörleri, iş gruplarını ve iş türleri bazında her bir kazanç türü itibarıyla artırma ve azaltma yetkisi verilecek. Uygulamaya 2025’ten itibaren geçilmesi durumunda yıllık 37,4 milyar TL gelir etkisi öngörülüyor.

Taslakta, yap-işlet-devret ve kamu-özel işbirliği (KÖİ) ile yapılan projeler kapsamında elde edilen kazançların vergisinin de artırılması planlanıyor. Bu oranın yüzde 25 yerine yüzde 30 olarak uygulanmasının bugün itibarıyla 44 mükellefi ilgilendirdiği ve yeni uygulamanın 557 milyon TL kurumlar vergisi etkisi oluşturacağı belirtiliyor.

Esas faaliyet konusu kıymetli maden alım satımı olmayan işletmeler, yatırım amaçlı olarak altın, gümüş, platin gibi kıymetli madenleri satın alıyor ve aktiflerine kaydedebiliyor. Bunlara ilişkin değer artışları satış aşamasına kadar vergilendirilmiyor. Taslakta bu madenler ile mevduat hesaplarının, Döviz ve döviz hesaplarında olduğu gibi borsa rayici ile değerlenmesi, bu değerleme sonucu, geçici vergi dahil hesap dönemleri itibarıyla değerleme farklarının vergilendirilmesi öngörülüyor. Bankacılık sisteminde kıymetli madenlere dayalı hesapların büyüklüğünün 852 milyar TL olduğu, bunun 52,7 milyar TL’sinin ticari işletmelerin olduğu öngörülüyor.

Kurumların aktiflerinde iki yıldan fazla bulunan iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların yüzde 75’i kurumlar vergisinden istisna tutuluyor. Taslakta bu oranın yüzde 25’e indirilmesi öngörülüyor. İştirak hissesi satış ve devirlerinde uygulanan istisnaların, yeni iktisap edilen iştirak hisselerine yönelik olarak kaldırılması planlanıyor. Mevcut istisna oranının yüzde 25’e düşürülmesinin 2023 yılındaki gerçekleşme oranında satış yapıldığı varsayımıyla 2024 yılında 15 milyar TL vergi etkisi oluşturacağı hesaplanıyor.

Taslakla deniz taşıma araçlarına limanlarda verilen hizmetlere uygulanan KDV istisnasının kapsamı da daraltılıyor. 2023 yılında toplam işlem bedelinin 236,6 milyar TL olduğu, istisnanın kapsamının daraltılmasıyla toplam etkinin 5,4 milyar TL olacağı tahmin ediliyor.

Ulusal güvenlik kuruluşlarının ihtiyaçları için yapılan birçok alım KDV’den istisna tutuluyor. Taslak çalışmayla bazı alımların ithal yapılması durumunda istisnanın daraltılması öngörülüyor.

Mevzuata göre, altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme ve petrol arama faaliyetlerine lişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetler de KDV’den istisna tutuluyor. Çalışma bu istisnaların da daraltılmasını ve böylece 911 milyon TL’lik vergi etkisi oluşturmasını öngörüyor.

Aynı şekilde limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yatıran mükelleflerle genel bütçeli idarelere de çeşitli KDV istisnaları sağlanıyor. Bu alanda yapılacak daraltmayla da yıllık 1,7 milyar TL gelir bekleniyor.

Cumhurbaşkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi paketi ile ilgili Bloomberg’in sorusu üzerine çalışmalara ilişkin yorum yapmadı.

Vatandaşı doğrudan ilgilendiren düzenlemeler

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından üzerinde çalışmaları süren yeni vergi paketiyle moto kuryelere yapılan ödemelerden, engelli araçlarına sağlanan istisnaların kısıtlanmasına ve yurtdışı çıkış harcının 1500 TL’ye çıkartılmasına kadar bir dizi düzenleme yer alıyor.

Bloomberg’in yasa teklifi ile ilgili çalışmalar hakkında doğrudan bilgi sahibi olan yetkililerden edindiği bilgiye göre taslak aşamasındaki düzenlemede vatandaşı ilgilendiren düzenlemelerden bazıları şöyle:

Türkiye’de 2024 yılı için hesaplanması gereken ÖTV ve diğer her türlü vergiler dahil satış bedeli 1 milyon 591 bin TL’nin altında olan binek otomobiller, engellilik derecesi yüzde 90 veya daha fazla olanlar için 5 yılda bir kez olmak üzere ÖTV’den muaf tutuluyor.

Hazine çalışmasına göre, bu satışlar nedeniyle vazgeçilen ÖTV tutarı 2024’te 54,8 milyar TL, KDV tutarı da 10,9 milyar TL. 2024 yılının ilk 5 ayında satılan araçların yaklaşık yüzde 30’u bu şekilde satıldı. Taslak çalışmada istisnadan yararlanma süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkartılması ve taşıtların veraset yoluyla intikalinde istisnaya konu vergilerin mirasçılar tarafından ödenmesi öngörülüyor.

Yurt dışı çıkış harcı bugün itibarıyla 150 TL olarak uygulanıyor. Taslak çalışmada, bunun 1500 TL’ye çıkartılması, harcın her yıl yeniden değerleme oranında artırılması öngörülüyor. Taslakta 2023 yılında 8,7 milyon kişinin harç ödeyerek yurt dışına çıktığı, 2024’te bu sayının gerçekleşmesi halinde yıllık gelir etkisinin 12,6 milyar TL olacağı hesaplandı.

Ticari kazanç mükellefi olan 126 bini aşkın moto kuryelere bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemelerden yüzde 15 oranında tevkifat yapılması ve bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirlerin tarifenin dördüncü dilimini aşmaması halinde tevkifatın nihai vergileme olması, aşması halinde ise beyanname verilmesi öngörülüyor. Bu düzenlemeden beklenen gelir etkisi 3,9 milyar TL.

Taslakla serbest meslek erbabı ile ticaret erbabının bir ayda 3, yılda da toplam 12 kezden az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılatlarının tespit edilmesi, mükellef tarafından beyan edilen hasılat ile yoklamalarda tespit edilen hasılat arasında bir fark bulunması halinde mükellefin izaha davet edilmesi öngörülüyor. Bunun yeterli görülmemesi halinde de yapılmış hasılat tespitleri esas alınarak vergi dairesi tarafından re’sen tarhiyat yapılması ve vergi incelemesi başlatılması planlanıyor.

Taslak çalışmada, vergi usulsüzlüklerine uygulanacak cezaların da artırılması öngörülüyor. Bu kapsamda kesilecek yeni ceza tutarı ve tahsilat gerçekleşmelerinin tahmini 2 milyar TL olması hedefleniyor. Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin altyapı ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşaasına ilişkin süreçlerde uygulanan KDV istisnalarının da daraltılması planlanıyor. Bu çalışmanın etkisinin de 616 milyon TL olacağı tahmin ediliyor.

Gelir vergisi kanununa göre, gayrimenkullerin, hakların, gemi ve gemi paylarının iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde satılması halinde elde edilen değer artışı kazançları vergiye tabi. Düzenlemeyle 5 yıllık istisna süresi sadece bir konut için uygulanacak. 2023 yılına ilişkin olarak 12 binden fazla mükellefin 4,4 milyar TL matrah üzerinden 1,2 milyar TL vergi ödediği hesaplandı. Bu düzenlemenin nasıl bir gelir etkisi oluşturacağı izleyen dönemlerde ortaya çıkacak.

Serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisna. Yeni düzenlemeyle serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların ihracattan elde ettikleri kazançların istisna olması, yurtiçine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın kaldırılması planlanıyor. Bu adımın da tahmini gelir etkisinin 7 milyar TL olacağı tahmin ediliyor.

Paylaşın

Kurban Bayramı’ndan Sonra İki Yeni Vergi Geliyor

Ekonomi yönetimi vergi gelirlerini artırmak için hazırladığı programı Kurban Bayramı sonrası açıklayacak. Programla birlikte komuoyu iki yeni vergiyle tanışacak: Asgari Kurumlar Vergisi ve Asgari Gelir Vergisi.

Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan, ekonomi yönetiminin haftalardır üzerinde çalıştığı vergi paketine ilişkin edindiği bilgileri köşesine taşıdı. Babacan’ın aktardığına göre; Son rötuşları tamamlanan vergi paketindeki ana unsurlar şöyle:

“Vergi paketinin iki önemli unsuru olacak. Asgari Kurumlar Vergisi ve Asgari Gelir Vergisi. Asgari kurumlar vergisi, Türkiye’de faaliyette bulunan çok uluslu şirketlerden yüzde 15 oranında asgari kurumlar vergisi alınması yönünde düzenlenecek. Benzer nitelikteki Türk firmalarından da alınacak. Hangi koşullarda Türk firmalardan Asgari Kurumlar Vergisi alınacak. Düzenlemeye göre firmalar, istisnalardan yararlansalar bile en az yüzde 15 kurumlar vergisi ödeyecek. Stratejik yatırımlara ilişkin vergi avantajları ise devam edecek.

Asgari Gelir Vergisi uygulaması, bu daha çok serbest meslek mensuplarını ilgilendirecek. Özellikle, doktor, diş hekimi, mali müşavir gibi meslekleri olanlardan yıllardan beri vergi ödemeyenler olduğu iddia ediliyor. Bir nevi peşin vergi alınacak. Bir alt sınır belirlenecek. Her durumda belli oranda asgari bir gelir vergisi ödenecek. Yıl sonunda duruma göre mahsuplaşma yapılacak.

AKP yöneticileri, “20 yıldır faaliyetleri olup sürekli zarar gösterenler var. Zarardaysa bir işletme 20 yıl niye çalışsın? Bir doktorun, diş hekiminin gelir elde etmediğini düşünebilir misiniz? Vergi kaçağı var bu alanda. Yaptığımız etki analizinde bunu gördük. Her ne olursa olsun, getirecek vergisini peşin ödeyecek. Sonra yaptığı bir gider varsa, bu vergiden düşecek, belgelendirecek” dediler.

Bu arada açıklanan tasarruf paketindeki bazı uygulamalar için yasa gerekiyor. Vergi paketinin içinde olması öngörülen düzenlemeler için ayrı bir teklif hazırlanmasına karar verildi. Ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtların tasfiye edilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilecek. Bakanlık tüm kamu araçlarının tasfiyesini üstlenecek. Bunların satışı, ihalesi gibi konular bu yasayla düzenlenecek. Teklifte, defterdarlıklar ile vergi dairelerinin tek çatı altında toplanmasına yönelik bir düzenleme de olacak. Defterdarlık adı altında toplanacak.”

Paylaşın

Kullanılmayan Konutlara “Yeni Vergi” Yolda

Türkiye genelinde kullanılmayan konutlara yeni vergi düzenlemesi üzerinde çalışılıyor. Bu doğrultuda kullanılmayan konutların bölge bölge haritası çıkarılacak, kullanılmayan evlerin vergileri artırılacak.

Türkiye gazetesinden Necmi Çiçekçi’nin haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı konut sektörünü de kapsayacak şekilde yeni vergi düzenlemeleri üzerinde çalışıyor.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulan taslağa göre; emlak vergileri ve tapu harçları artık gayrimenkullerin emlak vergisine esas değeri (belediye rayici) değil bölgesel rayiç bedeli üzerinden tahsil edilecek. Bu yolla gayrimenkullerden gelir elde edilmesi hedefleniyor.

Konutların bölge bölge haritası çıkarılacak

Kulis bilgiye göre, bu hedefin sağlanması için taşınmazların değerlerine yönelik veriler ile mülkiyet bilgilerinin tutulmasına yönelik Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’ne entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulacak.

Tapudaki işlemler bu merkezdeki bilgilere ve taşınmazla ilgili ekspertiz raporuna dayanılarak yapılacak. Bölgesel olarak rayiç bedel tespit edilerek, tapu harcı ödemeleri ve emlak vergisi ödemeleri bu bedel üzerinden gerçekleştirilecek. Söz konusu uygulama yeni düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten sonra tapuda yapılacak işlemleri kapsayacak.

Ankara kulislerinde konuşulan bir diğer konu ise kullanılmayan konutlar. Türkiye genelinde kullanılmayan konutlara yeni vergi düzenlemesi üzerinde çalışılıyor. Bu doğrultuda kullanılmayan konutların bölge bölge haritası çıkarılacak, kullanılmayan evlerin vergileri artırılacak.

Paylaşın