Tunç Soyer, CHP Genel Başkanlığı İçin Aday

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşan eski İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer kendisi hakkında yapılan adaylık haberlerini doğruladı.

Gazeteci Barış Yarkadaş’a konuşan Tunç Soyer, “’Bu ülkenin aydınlık geleceğine inanmış ve bunun için hiç durmaksızın çalışmış bir insan olarak mücadeleye devam edeceğim. Elbette genel başkanlık da bu mücadelenin verileceği en önemli görevlerden biridir” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu ile yemekte buluşması ilgili bilgi veren Tunç Soyer, şu ifadeleri kullandı: “Çok verimli bir konuşma oldu, partiden çok Türkiye’yi konuştuk. Bu ülkenin aydınlık geleceğine inanmış ve bunun için hiç durmaksızın çalışmış bir insan olarak mücadeleye devam edeceğim.

Elbette Genel Başkanlık da bu mücadelenin verileceği en önemli görevlerden biridir ve ben dillendirmeden bu göreve layık görülmek büyük bir gururdur. Bu süreçte, nerede ihtiyaç varsa orada olacağım. Hayatı iyileştirme sanatı olarak gördüğüm siyaseti, bedeli ne olursa olsun, son nefesime kadar sürdüreceğim ve bu inancı paylaşanlarla birlikte çalışmaya ve siyaset üretmeye devam edeceğim.”

Tunç Soyer adaylık mesajı vermişti

Daha önce Gerçek Gündem’den Altan Sancar’a konuşan Tunç Soyer, “Soruları cevaplamak için henüz erken” demişti. Siyasetten kopmadığını ve siyasi hayatını farklı biçimlerde devam ettireceğini dile getiren Soyer, “Ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Bunun biçimi ve yolu üzerine görüşmeler yapıyoruz” ifade etmişti.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun daveti üzerine bugün bir yemek yiyeceklerini söyleyen Soyer, Kılıçdaroğlu ile birlikte Hacıbektaş’taki törenlere de katılacağını dile getirmişti.

Soyer, kararını henüz vermediğini söyleyerek bu kararı verdiğinde kamuoyuna duyuracağını söyledi ve “Yorum yapmak ve konuşmak için henüz erken. Karar verdiğimde kamuoyu ile paylaşacağım. Şimdi ne söylersek farklı yerlere çekilecek” diye konuşmuştu.

Paylaşın

İBB Başkanı Tunç Soyer’e “Kilise Çanı” Soruşturması

Osmanlı Devleti ve son padişah Vahdettin’i eleştirdiği için hakkında soruşturma açılan İBB Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar belediye başkanı olduğu dönemde bir kilise çanını Yunanistan Konsolosluğu’na verdiği iddiasıyla başka bir soruşturmanın açıldığını duyurdu.

Soruşturmaya konu olan iddiayı yalanlayan İBB Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar belediye başkanı seçildikten sonra eski binayı hiç kullanmadığını, görevini yeni binada devam ettirdiğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer, 14 yıl önce Seferihisar belediye başkanı olduğu dönemde eski belediye binasının önündeki Rum kilisesine ait çanı Yunanistan Konsolosluğu’na verdiği iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığını duyurdu. İddiayı yalanlayan Soyer, Seferihisar belediye başkanı seçildikten sonra eski binayı hiç kullanmadığını, görevini yeni binada devam ettirdiğini söyledi.

Soyer, katıldığı Sözcü TV yayınında şunları söyledi: “Bugün bir başka soruşturma geldi; ondan bahsetmek isterim. 14 yıl önce ben Seferihisar belediye başkanıyken bir iddia ortaya atılmış; hiç benim görmediğim duymadığım bir şey. ‘Belediye binası önünde alarm çanı olarak kullanılan tarihi Rum kilisesine ait çanın başkanlık makamının önünde sergilendiği, tarihi eser niteliğinde olduğu iddia edilen bu çanın ilgili makamlara bildirmeden tarafımca Yunan Konsolosluğu’na verildiği’ iddiasıyla başka bir soruşturma açıldı.”

Osmanlı Devleti ve Vahdettin’i eleştirdiği için soruşturma açılmıştı

Tunç Soyer’e, şehrin düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıldönümünde, Atatürk’ten alıntı yaptığı sözlerle Osmanlı Devleti ve son padişah Vahdettin’i eleştirdiği için İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma açılmıştı. Soyer’in Osmanlı Devleti’ni ve yöneticilerini hedef gösterdiği, kişinin hatırasına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarını işlediği iddia edilmişti.

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği’nin 16 Kasım’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği yazıda, Soyer’in 9 Eylül’deki konuşmasına ilişkin soruşturma açıldığı bildirildi. Müfettişler belediyeden Soyer’in konuşmasının görüntülerini istemişti.

Soyer’in Atatürk’ten alıntı yaptığı “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeydi. Gençler, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ve yaşam hakkımızı ayaklar altına aldılar ve teslim oldular” sözleri gerekçe gösterilmişti.

Paylaşın

İBB Başkanı Soyer’den Seçim Açıklaması: Aday Adayıyım

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan İBB Başkanı Tunç Soyer, yeniden aday adayı olacağını söyleyerek “Geçen 5 yıl içinde mutfağı toparladık, şimdi yemek vermek istiyorum” dedi.

Tunç Soyer açıklamasının devamında, “İzmirliler sadece bir siyasi partiye, sadece hizmet performansına oy vermezler, aynı zamanda demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe bağımsızlığa oy verirler” ifadelerini kullandı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fox TV’de ülke ve kent gündemine dair açıklamalarda bulundu. “Net olarak aday adayıyım” diyen Soyer, “Geçen 5 yıl içinde mutfağı toparladık, şimdi salonda yemek vermek istiyoruz, o noktaya geldik. Tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Eminim ki İzmirliler görmedikleri yer altında olduğunu bildikleri yatırımlarının ne kadar kıymetli olduklarını biliyorlar” ifadelerini kullandı.

Tunç Soyer açıklamasının devamında, İzmirliler sadece bir siyasi partiye, sadece hizmet performansına oy vermezler, aynı zamanda demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe bağımsızlığa oy verirler. Bu nedenle biz kendimizle yarışırız; ‘biz daha iyisini nasıl yaparız’ diye. Bu nedenle İzmir’in dünyadaki yerini büyütmeye gayret ederiz.

Bizim Avrupa’da kurduğumuz ilişkileri de bu amaca matuftur. Önümüzdeki hafta 27’sinde inşallah Avrupa Gençlik Başkenti ilan edileceğiz. 2026 gençlerimizi Avrupa’nın gençleriyle buluşturacağımız yıl olacak. Göreceksiniz İzmir’in yine Anadolu’nun Türkiye’nin lokomotifi olarak, yine Anadolu’daki yeniliklerin, aydınlığın müjdecisi olarak İzmir’i bir kez daha ileriye taşıyacağız” dedi.

Tunç Soyer kimdir?

1959 Ankara’da dünyaya gelen Tunç Soyer, çocukluk yaşlarından itibaren İzmir’de yaşadı. Bornova Anadolu Lisesi’ndeki yatılı öğrencilik yıllarının ardından yükseköğrenimini Ankara Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Aynı yıllarda Türk Haberler Ajansı’nda muhabirlik yaptı. Mülteci kamplarındaki kadın dramını anlatan bir eseri Türkçeye çevirdi.

İsviçre Webster Üniversitesi’nde “Uluslararası İlişkiler” ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde “Avrupa Birliği” alanlarında yüksek lisans yaptı. İyi düzeyde İngilizce ve Fransızca bilen Soyer, 1991’de Seferihisar’da halen faal olan bir tatil köyünün kurulmasına ve İzmir’in turizmine kazandırılmasına önayak oldu. Dokuz yıl boyunca turizm sektöründe yönetici olarak faaliyet gösterdi.

2003’te İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’ya Avrupa Birliği’nden temin edilecek mali kaynaklar konusunda danışmanlık yapan Soyer, İzmir’in ekonomisine ve sosyal yaşamına dair tecrübelerini bu süreçte arttırdı. 2004-2006 yıllarında İzmir Ticaret Odası’nda Dış İlişkiler Müdürlüğü’nü yürüttü. 2006 yılında Dışişleri Bakanlığı tarafından EXPO İzmir Genel Sekreterliği görevine atandı.

2009 yılı itibarıyla Seferihisar’da Belediye Başkanlığı görevine seçildi ve bu görevi iki dönem yürüttü. Küçük ilçelerin uluslararası ölçekte tanınmasını ve ekonomisinin geliştirilmesini hedefleyen Citta Slow (Sakin Şehir) hareketini önce Seferihisar’a, ardından Türkiye’nin yedi farklı coğrafi bölgesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşıdı.

2013’te merkezi İtalya’da bulunan Dünya Sakin Şehirler Birliği’nin Genel Başkan Yardımcılığı görevine, 2014’te Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine, Temmuz 2019’da,  Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Yönetim Kurulu Üyeliği’ne ve 2021’de Dünya çapında 2500’ün üzerinde üyesi olan Sürdürülebilir Kentler Ağı’nın (ICLEI) Küresel Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi.

Kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İzmir, G20 üye devletlerinden metropol kentleri ortak bir çerçeve altında bir araya getiren U20’ye davet edilerek U20’nin daimi üyesi oldu.  Son olarak Ekim 2023’te ise 46 ülkeden 130.000’in üzerinde yerel ve bölgesel yönetimi temsil eden Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde Bölgeler Meclisi Başkanı olarak seçildi. Aynı zamanda Kongre’nin Türkiye’den tek Büro Üyesi ve Kongre Başkan Vekilidir.

Bu görevleri halen süren ve Mart 2019 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Soyer, evli ve iki kız babasıdır.

Paylaşın

CHP’nin İzmir Ve Balıkesir Adayları Belli Oldu

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerinde adayları belli olmaya başladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu İzmir ve Balıkesir büyükşehir belediye başkan adaylarını açıkladı: Tunç Soyer ve Ahmet Akın.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt ve yönetim kurulu üyeleriyle CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

İz Gazete’den Ümit Kartal’ın haberine göre görüşme sırasında Ahmet Akın’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair iddialar gündeme geldi. Kılıçdaroğlu, İZSİAD heyetine, “Ahmet Akın’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağına dair söylentiler nereden çıkıyor?” diye sordu ve şöyle devam etti:

“Ahmet Akın’ın İzmir ile alakası yok. Ahmet Akın bizim Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayımızdır. Geçen seçimde de öyleydi ancak İYİ Parti ile ittifak kapsamında İYİ Parti’ye bıraktık ama olmadı. Şimdi de Balıkesir adayımız Ahmet Akın’dır.”

Bunun üzerine İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt, “Peki İzmir adayınız kim?” diye sordu. Diyalog şöyle devam etti:

Kılıçdaroğlu: Tunç Soyer elbette adayımızdır.

Küçükkurt: Ama bunu söylemediniz. Başka şehirlerden açıkladığınız oldu, İzmir’i açıklamadınız.

Kılıçdaroğlu: Gazeteciler sıkıştırınca diğer adayları açıklamak zorunda kaldım. Sonra partiden bana adayları önceden açıklamam konusunda eleştiri geldi. O yüzden açıklamadım.

Küçükkurt: (Heyette yer alan Ali Talak’ı göstererek) Ali Talak gazetecidir başkanım. Bizi de gazeteci sayın ve açıklayın.

Kılıçdaroğlu: O zaman açıklayayım adayımız Tunç Soyer’dir.

İstanbul, Ankara ve Aydın adayı açıklanmıştı

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş’ın adaylığına ilişkin soruya, “Mansur Bey bizim belediye başkanımızdır ve belediye başkan adayımızdır” diyerek yanıt vermişti.

Yavaş, 2019 yılındaki yerel seçimlerde oyların yüzde 50,9’unu alarak büyükşehir belediye başkanı seçilmişti. 2014 yılında da CHP’nin adayı olarak seçime giren Yavaş, 43,82’lik oy oranı ile seçimi kaybetmişti.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun yerel seçimde yeniden aday gösterileceğini açıklamıştı. Kılıçdaroğlu, “Bir insan görevinde başarılıysa neden değiştirilsin? Elbette Ekrem İmamoğlu adayımızdır.” demişti.

Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 2024 yerel seçimlerinde yeniden aday olacağını duyurmuştu.

Paylaşın

Akşener’in İzmir Hamlesine Soyer’den Yanıt: Ankara Ve İstanbul Müzakeresi İçin

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in yerel seçimler için Ümit Özlale’yi İzmir adayı olarak açıklamasını değerlendiren İBB Başkanı Tunç Soyer, “İstanbul ve Ankara için pazarlık” için olduğunu söyledi. Tunç Soyer, İYİ Parti adayı Özlale için ise “kolay rakip” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel’in CHP genel başkanlığı için adaylığını da yorumlayan Tunç Soyer, “Demokrat bir hüviyetin göstergesidir. Ancak ben seçime genel başkanla gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2019’da stratejisinin doğru olduğunu hayat gösterdi” dedi.

Kongreye ilişkin de konuşan İBB Başkanı Soyer, “Burada adayların çok etkisi olacak. O nedenle genel başkanlık tartışmasını anlamlı bulmuyorum. Adayların kim olduğu önemli. Onlar belirleyecek sonucu” değerlendirmesinde bulundu.

İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sözcü’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu Aydın, İstanbul ve Ankara’da belediye başkan adaylarını ilan etti. Sizi ilan etmedi. Problem mi var?”

Diğer yedi şehri de ilan etmedi. Her şehrin kendi dinamikleri var. Üçünün başka gerekçeleri olabilir.

İzmir’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın da adı geçiyor. Kulağınıza geldi mi?

Evet, geldi. Öyle bir ihtimal görmüyorum. İzmirli, ithal adaya tepkilidir. Milletvekili listesinde benzer tepkiler görüldü.

Akşener, koku meselesini dile getirdi. Koku meselesini çözemediniz mi?

Bu mesele çözülmüştür. Buradayız. (Kordon) Karşısı Çiğli Arıtma Tesisi. Koku var mı şu anda?

Yok.

Koku problemini bu kış bitirdik. 50 yıldır halı altına süpürülen meseleyi çözdük. 50 yıl önce İzmir’e kokudan giremezdiniz. Çocukluğumda burada denize giriyordum. Şu anda girilemiyor. Körfezi kirleterek berbat noktaya getirdik.

Sonra büyük kanal projesi yaptılar. Tepelerden denize akan pis suyu kanal içinde Çiğli’de arıtma tesisine taşıdılar. Yağmur suyu ile pis su kanalını ortak yapmışlar. Bu ne demek? Tesis 100 birim suyu temizlemek için yapılmışken, 150-170 birim gidiyor. Arıtamadığı yağmur ile pis su karışımını denize veriliyor. 2,5 milyon metreküplük çamur birikmiş 20 yılda. Biz 260 kilometre yağmur ve pis su kanalını ayrıştırdık. Çamurları temizledik.

Çözdünüz mü?

Kalıcı olarak çözdük. Artık koku olmayacak. 1,5-2 sene sonra yüzülebilir hale gelecek.

20 yıl dediniz ya. Bunun tamamında CHP’li yönetimi var.

Bu belediye başkanlarının vizyonu, yetenekleri, kapasiteleri ve kaynakların zenginliğiyle alakalı.

Akşener sizi sığınmacılarla ilgili de itham etti. Neden?

Üç sene önce “Suriyelileri hazmetmemiz lazım. Entegre edemezsek tehlike haline gelecekler” demiştim.

Kastınız vatandaşlık vermek mi?

Hayır. Suriye’den Afganistan’dan gelenlerle ilgili devletin bir politikası yok. Biz vergiden pay alıyoruz. Pay nüfusa göre belirleniyor. 150 bin ilave Suriyeli var. Onun için devlet para vermiyor. Bunlar sokaklarda dolaşıyorlar. Tehdit haline gelmemesi lazım. Kaygımız bu.

Trafik meselesinden çok şikayet duyuyorum. Çözülemiyor mi?

Biz hafif raylı sistemlere yöneldik. Narlıdere metrosunu ve Çiğli’de tramvay hattını 1-2 ayda bitiriyoruz. En büyük yatırımımız Buca metrosu. Bizim bulduğumuz finansman modeli ile çözüldü. Bu ay başlıyoruz. Dört yıl sonra inşaat bittiğinde günde 400 bin yolcu taşıyacağız.

Ümit Özlale nasıl bir rakip?

Akademisyen olarak kıymetli ama kuvvetli bir aday değil.

Akşener’in ilk adayını İzmir’de açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu, İstanbul ve Ankara ile ilgili bir hamle. Asıl hikaye İstanbul ve Ankara’da. Burada sonuç alınamayacağını biliyorlar.

İstanbul ve Ankara’da pazarlık için mi?

Ankara ve İstanbul müzakeresi için bir adım olduğunu tahmin ediyorum.

İYİ Parti adayı sizi riske sokmaz mı?

Sokmaz.

İttifak şart mı?

Değil. Yerelde ittifak tabanda kuruluyor. Genel seçimdeki gibi değil. Belediye başkanı kiminle ittifak kurmak gerekiyorsa kurar. Onu merkez bilemez. Yukarıda el sıkışmanız yeter.

Hafta sonu il kongreniz oldu. Siz ve destek verdiğiniz aday blok listeyi tercih ettiği için kavga çıktı. Neden çarşaf geleneğini değiştirdiniz?

Arkadaşlarımla hep “En geniş mutabakatı sağlamalıyız.” dedik. Bunu zorladım. İzmir tarihinin en büyük mutabakatı vardı.

Kavga çıktı ama.

Kavga çıkaranlar delege değil. Nereden biliyorum? Seçimlere 552 delege katıldı. 538’i bana oy verdi. 14 kişi vermedi. Oy veren neden kavga çıkarsın?

Çiğli, Bornova, Karabağlar’da mutabakat kurulmadı. Üç ilçede dışarıda kaldığını düşününler öfkelendi. Muhtemelen onların getirdiği kişiler. Amaçları kongreyi erteletmek.

Özel’in adaylığı için ne düşünüyorsunuz?

Demokrat bir hüviyetin göstergesidir. Ancak ben seçime genel başkanla gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2019’da stratejisinin doğru olduğunu hayat gösterdi.

2023’te de kaybetti.

Genel başkanın iradesi dışında çok etken vardı. Faturanın ona çıkartılmasını doğru bulmuyorum. Yüzde 2,5 daha alsaydı bugün itiraz eden olmayacaktı. O nedenle çok samimi bulmuyorum.

Kılıçdaroğlu liderliğinde zafer ile çıkacağınızı düşünüyor musunuz?

Burada adayların çok etkisi olacak. O nedenle genel başkanlık tartışmasını anlamlı bulmuyorum. Adayların kim olduğu önemli. Onlar belirleyecek sonucu.

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Soyer’den Akşener’e İttifak Yanıtı: İYİ Parti Olmasa Da İzmir’de Bir Kayıp Olmaz

İYİ Parti ile ittifak yapılmaması halinde CHP için bir kayıp olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan İBB Başkanı Tunç Soyer, “İzmirlilerin çok net bir duruşu ve tercihi var. Bu duruş kolay sarsılacak bir şey değil” dedi ve ekledi:

“İzmirliler en net, demokrasiye sahip çıkar. İzmir’de demokratik bir seçim süreci yaşanacak, sonuna kadar da demokrasi işleyecek. Bu son derece sağlıklı bir süreç olacak. Ben kayıp olacağını düşünmüyorum. Hiçbir kayıp olmaz.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, her yerde seçime ayrı gireceklerini açıklarken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer karara ilişkin ilk değerlendirmesini yaptı.

İzgazete’den Gizem Taban’a konuşan Soyer “Anlaşılan o ki genel seçimlerde olduğu gibi bir çatı ittifakı kurulmayacak gibi… Ama ben zaten ilk günden beri söylüyorum, Sayın Genel Başkanımıza da arz ettim. Genel seçim ile yerel seçimin dinamikleri çok farklı… Yerel seçimlerde ittifak zaten her ilin, her ilçenin kendine özgü koşulları içinde kurulur. Bunu serbest bırakmak birkaç fayda yaratır.

Her partinin, kendi sözü neyse, eğilip bükülmeden söyleme imkanı olur. Seçmen daha kolay tercih yapacak bir seçenekle karşılaşır. Bu aynı zamanda başkan adaylarına da hareket alanı bırakır. Her partinin kendi söylemleriyle, politikalarıyla, yerel yönetim deneyimleriyle seçmenin karşısına çıkmasını sağlıklı buluyorum. O nedenle bu konuda herhangi bir olumsuz fikir taşımıyorum” diye konuştu.

“Rekabet her zaman faydalıdır”

Soyer, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İzmir için Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı konusunda Ümit Özlale’yi işaret etmesi hakkında ise “Rekabet her zaman faydalıdır. Bunda herhangi bir beis yok” dedi.

Soyer, İzmir’de İYİ Parti ile İttifak yapılmaması halinde CHP için bir kayıp olup olmayacağına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi: “İzmirlilerin çok net bir duruşu ve tercihi var. Bu duruş kolay sarsılacak bir şey değil. İzmirliler en net, demokrasiye sahip çıkar. İzmir’de demokratik bir seçim süreci yaşanacak, sonuna kadar da demokrasi işleyecek. Bu son derece sağlıklı bir süreç olacak. Ben kayıp olacağını düşünmüyorum. Hiçbir kayıp olmaz.”

Paylaşın

İmamoğlu, Yavaş Ve Soyer’den Kılıçdaroğlu’na Destek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de gerçekleşen CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu tarafından düzenlenen 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda partililere seslendi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında, “Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun sorusuna, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve bir çok partiliden destek geldi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından “Her koşulda Sayın Genel Başkanımızın #yanındayım” dedi.

ABB Başkanı Yavaş, sosyal medya hesabından, “Adil yarınlar, huzurlu bir gelecek için her zaman yanınızdayım” ifadelerini kullandı.

İBB Başkanı Soyer ise, sosyal medya hesabından, “Umut, barış ve adalet dolu bir Türkiye için Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun yanındayım” dedi.

Kılıçdaroğlu ne demişti?

“Ben sürekli yürümeye ve ilerlemeye kararlıyım ve hiçbir şey beni inandığım yoldan geri çeviremez. Bu ülkeyi seven insanların, gerçek vatanseverlerin umutları ve duaları her yerde bizimle birlikte yürüyor buna inanın. Ve yine buna inanın bu mücadelede halk düşmanlarını birlikte yeneceğiz ve özgürlük, doğruluk, adalete susamış halkımıza kurtuluşu beraber getireceğiz.

Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz, benimle olduğunuzu artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum.”

Paylaşın

Tunç Soyer’den Cumhurbaşkanı Adaylığı Açıklaması

Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına yönelik açıklamada bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “CHP içinden bir aday ismi önerilecekse, önceliğin Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na verilmesi uygun olur” dedi.

Cumhuriyet’ten Tuncay Mollaveisoğlu’na konuşan Soyer, cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“‘Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?’ sorusu ülkenin gündeminde… Muhalefet partileri ‘isim için erken’ diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Soyer, “Ülkemizin yeniden demokratik bir zemine oturması, hak ve özgürlükler adına evrensel standartların hâkim kılınması, yargı bağımsızlığının güvence altına alınması ve çarşı-pazarı yangın yerine çeviren ekonomik çöküşe son verilmesi açısından Millet İttifakı’nın attığı adımları son derece önemli buluyorum. Ama bugünün meselesi adayın kim olacağı değil, sistemin nasıl kurulacağıdır. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun birleştirici tavrı ve öncülüğüyle altı lideri aynı masada toplayan kararlılık, elbette ilerleyen süreçte aday isminin belirlenmesi noktasına da ulaşacaktır” dedi.

İBB Başkanı Soyer, şöyle devam etti:

“Bu aşamadan sonra özellikle bizler gibi makamı gereği daha fazla sorumluluk sahibi olması gereken kişilerin gönlümüzden geçen isimleri zikrederek liderleri de zor durumda bırakmaması daha doğru olur. Zaten Millet İttifakı’nın dışında kalan unsurlar bu konuyu neredeyse her gün gündeme getirip ekranlara taşıyor. Ben bu tuzağa düşülmemesi gerektiği inancındayım.”

Tunç Soyer, “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığına nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: Eğer CHP içinden bir aday ismi önerilecekse, önceliğin Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na verilmesi uygun olur.

Paylaşın

CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanından Ortak Bildiri

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) büyükşehir belediye başkanı, teftiş ve denetimlerle ilgili, “Yapılan bir kısım manipülasyonlar veya uydurma gündemler üzerinden yaklaşımlarla, uygunsuz teftişlere karşı olduğumuzu vurgulamak zorundayız” açıklamasını yaptı.

CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın çağrısıyla çevirmiçi toplandı. Telekonferans yöntemiyle düzenlenen toplantı; Ekrem İmamoğlu (İstanbul), Mansur Yavaş (Ankara), Tunç Soyer (İzmir), Muhittin Böcek (Antalya), Zeydan Karalar (Adana), Yılmaz Büyükerşen (Eskişehir), Özlem Çerçioğlu (Aydın), Osman Gürün (Muğla), Vahap Seçer (Mersin), Kadir Albayrak (Tekirdağ) ve Lütfi Savaş’ın (Hatay) katılımıyla yapıldı.

Yerel yönetimlere yönelik bazı vergi indirimlerine gidilmesi ve sübvansiyon desteği verilmesi yönünde taleplerin dile getirildiği bildiride, teftiş ve denetimlerle ilgili hiçbir rahatsızlık yaşanmadığının da altı çizilerek, “Belediyelerimiz ‘özelinde’ gösterilen bu ‘teftiş hassasiyetinin’, eski belediye yönetimleri hakkında yapılan şikayetlerde de gösterilmesini bekliyoruz ve bunu kamu adına talep ediyoruz” denildi.

Türkiye nüfusunun yüzde 50’ye yakınının yaşadığı kentleri yöneten 11 büyükşehir belediye başkanı, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin, yönetimsel yanlışlardan kaynaklandığı saptamasında bulundu.

Yaşanan ekonomik krizin, yurttaşın cebini yaktığı kadar, yönettikleri devlet kurumlarının bütçelerine de olumsuz yönde etki ettiğini vurgulayan başkanlar, yayımladıkları ortak bildiride şu noktalara dikkat çekti:

“Türkiye nüfusunun yarıya yakınını barındıran 11 kentin yöneticileri olarak, geçtiğimiz 2021 yılının Kasım ayında, bütçelerimizi belediye meclislerinde oylamaya sunduk. Meclisten onaylanarak geçen bütçelerimiz, döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalardan kaynaklı yaşanan ekonomik belirsizlik ortamında ‘geçersiz bütçeye’ dönüşmüştür. Bu, ‘belirsizlik ve ön görülemezlik’ ortamından, Büyükşehir Belediyelerimiz kadar, bütün yerel yönetimler ve hatta kamu kurumları ciddi anlamda olumsuz etkilenmektedir. Bu kapsamda hem belediyelerimizin hem de diğer kamu kurumlarının ‘yeni bütçe’ yapmaya ihtiyaç duydukları, önümüzde duran bir gerçektir.

Belediyelerimiz, vatandaşa sundukları hizmetleri aksatmama konusunda, çok ciddi mücadeleler vermektedir. Verilen hizmetlerin, devam eden ve devreye alınması planlanan projelerin sürdürülebilir hale dönüştürülmesi hususunda, hükümet yetkililerini Türkiye’deki bu ekonomik zorluklar sırasında, yerel yönetimleri desteklemeye davet ediyoruz. Mazot, elektrik, doğalgaz, un vesaire gibi maliyetlerin etkisiyle, tüm Türkiye’deki belediyeler, hizmetleri devam ettirme noktasında oldukça zorlanmaktadır. Kentlerimiz için hayati öneme sahip hizmetlerle ilgili ihaleler dahi yapılamayacak noktaya gelmiştir. Bu durum, ihalelere katılan firmaları da zora düşürmektedir.

Bu kapsamda, merkezi hükümetten beklentimiz ve talebimiz; yerel yönetimlere yönelik bazı vergi indirimlerine gidilmesi ve hayati öneme sahip konularda sübvansiyon desteği verilmesidir. Örneğin; toplu ulaşımda, KDV ve ÖTV istisnası getirilmelidir. Artan enerji maliyetlerini, özellikle raylı sistemler, elektrik ve su gibi giderlerini düşürecek bazı vergi indirimlerine gidilmelidir. Bu ve benzeri seçeneklerin düşünülmesi, Türkiye’deki bütün yerel yönetimler için önemli olacaktır. Bu sayede, ekonomik sıkıntılar altında ezilen vatandaşlarımızın da bir nebze olsun rahatlaması sağlanacaktır. Zira, devletin her kurumunun yapacağı hizmet ya da hizmetler, vatandaşlarımız içindir. Tüm kamu kurumlarımızın varlık nedeni, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ve ülkemizi ziyaret eden turistlere hizmettir.

Sosyal belediyecilik vurgusu

Hiçbir belediyemiz, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, hukuki sistemde, hukuki zeminde teftişten veya denetimden çekinmemektedir. Hiçbir belediyemiz, usulüne uygun her türlü teftiş ve denetime tabi olmaktan asla rahatsızlık duymaz. Ama yapılan bir kısım manipülasyonlar veya uydurma gündemler üzerinden yaklaşımlarla, uygunsuz teftişlere de karşı olduğumuzu vurgulamak zorundayız. Belediyelerimiz ‘özelinde’ gösterilen bu ‘teftiş hassasiyetinin’, eski belediye yönetimleri hakkında yapılan şikayetlerde de gösterilmesini bekliyoruz ve bunu kamu adına talep ediyoruz. Biz, 11 büyükşehrin yöneticileri, her zaman olduğu gibi, yaşanan bütün sıkıntılara, zorluklara ve engellemelere rağmen, bu kara kışta da vatandaşlarımızın yanında olacağız. Sosyal belediyecilik yapmaya, kararlılıkla, sonuna kadar devam edeceğiz.”

Paylaşın

CHP’li 11 Başkandan Deklarasyon: Belediyelerimiz Üzerinden Sürekli Kirli Siyaset Üretiliyor

Ankara’da bir araya gelen CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı, görüşmenin ardından bir deklarasyon yayımladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek veren belediye başkanları CHP’li belediyeler üzerinden kirli siyaset üretilmeye çalışıldığını söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın okuduğu deklarasyonda ekonomi, tarım, turizm, iklim değişikliği gibi konular ele alınırken İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başlattığı ‘özel terör teftişi’ de gündemdeydi.

Deklarasyonu okuyan Mansur Yavaş kurdaki ani yükseliş ve büyük değişimlerle ekonomik koşulların önümüzdeki sene için mali yükü arttığını söyledi. Kaynaklarının büyük kısmınının Cumhur İttifakı belediyelerine gittiğini belirten Yavaş bunun adaletsiz olduğuna vurgu yaptı. Yavaş şöyle konuştu:

“Bizler örnek belediyecilik uygulamalarımızı sürdürürken hükümet tarafından dile getirilen ‘Bütün belediyelere eşit mesafedeyiz’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı ortadadır. Türkiye Belediyeler Birliği’nin gelirinin yarısından fazlasını Millet İttifakı belediyeleri sağlarken, kaynaklarının büyük kısmını Cumhur İttifakı belediyelerine ve diğer kamu kurumlarına aktarması adaletsiz bir vakıadır.

Birçok belediyemiz kamu bankalarından ve İller Bankası’ndan kredi alabilmek bir yana, teminat mektubu dahi alamamaktadır. Gelir kalemlerinin büyük bir kısmını belediyelerimizin oluşturmasına rağmen, bütçesi valilikler tarafından yönetilen Kalkınma Ajanslarının gider kalemlerinden kurumlarımız etkin olarak faydalanamamaktadır. Birçok kredi onayı ise uzun süredir Cumhurbaşkanlığı makamının onayını beklemektedir. ‘Eşit mesafe’ değil, sadece ‘mesafe’ ile sürecin yürütüldüğü ve mesafenin Millet İttifakı belediyeleri olmamız sebebiyle gittikçe açıldığı yadsınamaz bir gerçektir.

“Bizlere devlet olanaklarıyla zorluk çıkartılıyor”

İki buçuk yıl boyunca belediyelerimizin yaptığı ve büyük takdir toplayan çalışmaların bir kesime rahatsızlık verdiğini görmekteyiz. Bu durumu anlayışla karşılıyoruz. Kabul etmediğimiz durum ise hukukun dışına çıkılarak, baskı ortamının oluşturulması, haksız ve mesnetsiz ithamlarla kurumlarımızın zan altında bırakılması ve devlet kurumu olan belediyelerimiz üzerinden sürekli olarak kirli siyaset üretilmesidir.

Gelinen noktada, vatandaşlarımızı ayırt etmeden hizmet eden belediyelerimize ayrımcılık yapıldığı, millet iradesi ile seçilen bizlere devlet olanaklarıyla zorluk çıkarıldığı, demokrasi ve hukuk kurallarıyla işlemesi gereken bir düzenden baskı ve engel düzenine geçiş yapıldığı açıktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyemize yapılan haksızlığın, tüm belediyelerimize yapıldığını düşünüyor ve bu haksızlığı reddediyoruz. Bir belediyemiz için uygulanması düşünülen hukuksuzluk, karşısında tüm belediyelerimizi ve milletimizi bulacaktır.

Millet İttifakı Belediye Başkanları olarak bundan sonraki süreçte de haksızlığa, hukuksuzluğa, baskılara ve ithamlara karşı tek yürek olacağımızın bir kez daha altını çiziyoruz. Bu güçlü irade baskılardan bırakın yılmayı, aksine her zorlukta daha da güçlenecek ve vatandaşlarımıza daha çok hizmet etme azmimizi perçinleyecektir.”

Deklarasyon, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş’ın imzasını taşıyor.

Paylaşın