NASA’nın Gezegen Araştırma Uydusu’nu (TESS) kullanan uluslararası bir araştırma ekibi, 117 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın yörüngesinde Dünya büyüklüğünde bir gezegen olan TOI-2431 b’yi keşfetti.
Haber Merkezi / Keşfi önemli kılan gezegenin büyüklüğü değil, gezegenin yıldızının etrafında inanılmaz derecede hızlı dönmesi. TOI-2431 b, ana yıldızının etrafındaki bir tam turunu sadece 5,4 saatte tamamlıyor, bu bilinen herhangi bir gezegen için kaydedilen en kısa “yıllardan” biri.
Bunu bir perspektife oturtmak gerekirse, Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü 365 gün sürerken, bu uzak gezegen aynı zaman diliminde 1.600’den fazla “yıl” yaşıyor.
Gezegen yıldızına da oldukça yakın, sadece 0,0063 AU uzaklıkta, yani yaklaşık 933.000 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu yakınlığın aşırı sonuçları da var.
Gezegenin yüzey sıcaklığı yaklaşık 2.000 Kelvin’e (yaklaşık 1.727°C) ulaşıyor; bu sıcaklık çoğu kaya ve metali eritebilecek kadar yüksek. Bilim insanları, gezegenin yüzeyinin muhtemelen erimiş olduğunu ve sıvı kaya ve metalden oluşan bir yüzey oluşturduğunu düşünüyor.
TOI-2431 b, Dünya büyüklüğünde olmasına rağmen, gezegenimizden oldukça farklı. Dünya’nın yarıçapından yaklaşık 1,53 kat, kütlesinden ise 6,2 kat daha büyük olan bu gezegen, Dünya’dan önemli ölçüde daha yoğun.
Santimetreküp başına 9,4 gramlık yoğunluğu, çok daha ağır malzemelerden oluştuğunu, büyük bir demir çekirdek veya diğer yoğun metaller içerebileceğini düşündürüyor.
Yakınındaki yıldızdan gelen yoğun kütle çekim kuvvetlerinin gezegenin şeklini değiştirmiş olması da muhtemel.
Ekip, TOI-2431 b’nin gelgitsel olarak deforme olduğunu, en kısa ekseninin en uzun ekseninden yaklaşık yüzde 9 daha kısa olduğunu ve bu durumun ona Dünya gibi mükemmel bir küre yerine biraz daha düzleştirilmiş bir görünüm verdiğini tahmin ediyor.
Bir diğer ilgi çekici nokta ise, bu gezegenin sonsuza dek var olmayacak olmasıdır. Ekip, TOI-2431 b’nin yaklaşık 31 milyon yıllık bir gelgitsel bozunma zaman ölçeğine sahip olduğunu hesapladılar; bu, benzer kısa dönemli gezegenler arasında bilinen en kısa dönem.
Bu, gezegenin yavaş yavaş yıldızına doğru sarmal bir şekilde ilerlediği ve sonunda yok olacağı anlamına geliyor; ancak gezegenin nihai yok oluşu milyonlarca yıl sürecek.
Amsterdam Üniversitesi’nden Kaya Han Taş liderliğindeki keşif ekibi, TESS verileri, yer tabanlı teleskoplar ve özel spektrograflar da dahil olmak üzere birden fazla gözlem yöntemi kullanarak gezegenin varlığını doğruladı.




































