Bilimsel araştırmalar okumak ile daha uzun bir yaşam süresi arasında bağlantı olduğunu öne sürüyor, ancak bu ilişki doğrudan nedensel değil, daha çok dolaylı faktörlerle açıklanıyor.
Haber Merkezi / İşte bilimin bu konuda söyledikleri:
Zihinsel Uyarım ve Bilişsel Sağlık: Yale Üniversitesi’nde 2016’da yapılan bir çalışma, düzenli kitap okuyanların, okumayanlara kıyasla ortalama 2 yıl daha uzun yaşadığını gösterdi. Okuma, beyindeki nöron bağlantılarını güçlendiriyor, bilişsel rezerv oluşturuyor ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların riskini azaltabiliyor. Zihinsel olarak aktif kalmak, yaşlanma sürecinde bilişsel gerilemeyi yavaşlatıyor.
Stres Azaltımı: Sussex Üniversitesi’nde 2009’da yapılan bir araştırma, okumanın stres seviyelerini %68 oranında azalttığını buldu. Düşük stres, kalp hastalıkları ve bağışıklık sistemi sorunları gibi yaşlanmayı hızlandıran faktörleri azaltabilir. Özellikle kurgu romanlar, empatiyi artırarak sosyal bağları güçlendirebilir, bu da uzun ömürlülüğe katkıda bulunur.
Sosyal ve Eğitimsel Faktörler: Okuma, genellikle daha yüksek eğitim seviyeleri ve sosyoekonomik statüyle ilişkilidir. Bu kişiler, daha iyi sağlık hizmetlerine erişim ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapma eğilimindedir, bu da ömrü dolaylı olarak uzatabilir.
Okumanın Türü ve Süresi: Araştırmalar, özellikle derinlemesine okuma (kitaplar, uzun makaleler) ile bu faydaların daha belirgin olduğunu gösteriyor. Günde 30 dakika kitap okumak bile olumlu etkiler yaratabilir. Ancak, sosyal medya veya kısa haber başlıkları gibi yüzeysel okumalar aynı etkiyi sağlamıyor.
Sonuç olarak; Düzenli ve derinlemesine okuma, zihinsel sağlığı destekleyerek, stresi azaltarak ve sosyal bağları güçlendirerek dolaylı yoldan ömrü uzatabilir. Bilim, özellikle kitap okumanın, sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olarak uzun ömürlülüğe katkıda bulunabileceğini söylüyor.


































