Bakanı Şimşek’ten “Mali Disiplin” Vurgusu

Önümüzdeki dönemde izlenecek ekonomi politikasına dair yeni açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Önümüzdeki dönemde bütçe açığını kontrol altına alarak mali disiplini yeniden tesis etmek suretiyle kamu maliyesi göstergelerinde kalıcı bozulmalara geçit vermeyeceğiz” dedi.

Bakan Şimşek, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremler kaynaklı harcamaların 761,7 milyar liraya ulaşmasını beklediklerini açıkladı. Şimşek, bu harcamaların milli gelire oranını ise yüzde 3,1 olarak duyurdu.

“Bu çerçevede deprem bölgesinde 179 bin konutun inşasına başlandı. Yaklaşık bir yılda 319 bin konutu depremzedelere teslim etmeyi planlıyoruz” diyen Şimşek, TBMM’de görüşülen Milli Dayanışma Paketi’nin, depremin yol açtığı ilave maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisini azaltmayı hedeflediğini aktardı.

Şimşek, “Söz konusu düzenlemeler ayrıca dolaylı olarak cari açığı kontrol altına almaya da destek verecektir” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı, memur ve emekli maaşlarında yapılan zamlara vurgu yaparak önümüzdeki döenmde bütçe açığının kontrol altına alınacağını belirtti: Para politikası ile maliye politikası arasındaki uyumu pekiştirerek Merkez Bankasının enflasyonla mücadelesine destek vereceğiz. Cari açığı azaltacak adımları atarak ülkemizin risk primini de düşüreceğiz.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından önümüzdeki dönemde izleyeceği ekonomi politikasına dair yeni açıklamalarda bulundu.

“Önümüzdeki dönemde bütçe açığını kontrol altına alarak mali disiplini yeniden tesis etmek suretiyle kamu maliyesi göstergelerinde kalıcı bozulmalara geçit vermeyeceğiz. Bunun için gerekli tedbirleri alıyoruz” ifadelerini kullanan Bakan Şimşek, “Para politikası ile maliye politikası arasındaki uyumu pekiştirerek Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelesine destek vereceğiz. Cari açığı azaltacak adımları atarak ülkemizin risk primini de düşüreceğiz” dedi.

Memur ve emekli maaşlarına yapılan zamları hatırlatan Şimşek, paylaşımında, “2023 yılında 15,9 milyon emeklimizi ve 4,9 milyon kamu çalışanımızı etkileyen önemli iyileştirmeler yaptık. Aylık ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde artışlar yaparak refah seviyelerini yükselttik. 2022 yıl sonuna göre en düşük memur maaşını yüzde 141,8, en düşük emekli aylığını ise yüzde 114,3 oranında artırdık” ifadelerine yer verdi.

Şimşek diğer paylaşımında ise 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden zarar gören vatandaşların yaralarını sardıklarını belirtti.  Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl deprem kaynaklı harcamaların 761,7 milyar TL’ye (milli gelire oran olarak yüzde 3,1) ulaşmasını bekliyoruz. Bu çerçevede deprem bölgesinde 179 bin konutun inşasına başlandı. Yaklaşık bir yılda 319 bin konutu depremzedelere teslim etmeyi planlıyoruz.”

AK Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunduğu memur ve emekli maaşlarına zam ve bazı vergilerde artış yapılmasını öngören torba kanun teklifine işaret eden Şimşek şunları söyledi:

“Mecliste görüşülmekte olan Milli Dayanışma Paketi, depremin yol açtığı ilave maliyetlerin bütçe üzerindeki etkisini bir miktar azaltmayı hedeflemektedir. Söz konusu düzenlemeler ayrıca dolaylı olarak cari açığı kontrol altına almaya da destek verecektir.”

Geçen hafta vergilere zam yapıldı

Hazine ve ve Maliye Bakanı Şimşek 6 Temmuz’da ekonomi programının üç temel bileşenini açıklamış ve “mali disiplinin yeniden tesis edilmesi” vurgusu yapmıştı. AK Parti’nin sunduğu torba kanun teklifinde öngörülen vergi artışlarına ilişkin tartışmalar sürerken, Resmi Gazete’de 7 Temmuz’da yayımlanan karar ile bazı vergi ve harçlara zam yapılmıştı.

Buna göre, mal ve hizmetlerden alınan Katma Değer Vergisi (KDV) genel oranı yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkarıldı, bazı mal ve hizmetler için uygulanan yüzde 8’lik KDV ise yüzde 10’a yükseltildi. Yurt dışı cep telefonu kayıt ücreti 20 bin TL olurken, pasaport dahil harçlarda yüzde 50 artışa gidildi.

Paylaşın

“Mehmet Şimşek KKM’yi Eleştirdi” Haberine Yalanlama

Mehmet Şimşek’in KKM eleştirdiğine dair haberini yalanlayan Hazine ve Maliye Bakanlığı, açıklamasında, “Mehmet Şimşek’ten bizzat duymadığınız yönlendirmeli, dedikodu tarzı, masa başı kurgulanan, art niyetli haberlere lütfen itibar etmeyiniz” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Bakanlık ayrıca, “Mehmet Şimşek’in, ‘TL cinsi enstrümanları cazip hale getirmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede Kur Korumalı Mevduat’ta stopaj desteğini yıl sonuna kadar uzatıyoruz'” açıklamasını hatırlattı.

Bloomberg’ten Kerim Karakaya, Bakan Şimşek, Perşembe günü yabancı yatırımcılarla yaptığı özel bir toplantıda KKM’ye dair sert eleştirilerini dile getirdi, KKM’nin önemli zorluklar yaratan kötü bir fikir olduğunu söylediği öne sürdü.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün akşam saatlerinde yayımlanan habere dair açıklamada bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Bloomberg International Londra muhabiri Kerim Karakaya imzası ile dün akşam saatlerinde yayımlanan Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in bir grup yatırımcı ile toplantısının içeriğine ilişkin haberin tüm unsurları masa başı, uydurma bir haberdir.

Aksine: Kur Korumalı Mevduata ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘TL cinsi enstrümanları cazip hale getirmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede Kur Korumalı Mevduat’ta stopaj desteğini yıl sonuna kadar uzatıyoruz.’ açıklaması yapmıştı.

Ancak, ilgili muhabire haberin yazım sürecinde bilgilerin doğru olmadığını bildirmemize rağmen ‘Bakanlık yorum yapmadı.’ ifadeleri ile gerçek dışı, yalan haberini ısrarla yayımladığı görülmüştür.

Bu çerçevede: Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten bizzat duymadığınız yönlendirmeli, dedikodu tarzı, masa başı kurgulanan, art niyetli haberlere lütfen itibar etmeyiniz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Paylaşın

Bakan Şimşek, Yeni Ekonomi Programın Bileşenlerini Açıkladı

Yeni ekonomik program hakkında sosyal medya hesabından açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, programda mali disiplin, enflasyon ve yapısal reformların üç temel bileşen olacağını belirtti.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, “Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi, yani deprem etkisi hariç, bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi, enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası, makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Türkiye’de seçimlerin ardından uygulanmaya başlanan ekonomi programıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Programın üç temel bileşeni olduğunu belirten Şimşek, bu bileşenleri şu şekilde sıraladı:

Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi; yani deprem etkisi hariç, bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi,

Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası,

Makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar.

Türkiye’de ekonomi yönetiminin değişmesinin ardından Merkez Bankası 27 ay sonra ilk kez faiz yükseltme kararı almıştı. Merkez Bankası’nın 22 Haziran’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltilmişti.

Faizlerin yükseltilmesinin ardından döviz kuru yeniden artışa geçerken dolar/TL kuru 26, euro/TL kuru ise 28 sınırını aştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Haziran ayı enflasyon verilerine göre ise Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 38,2 dolayında.

Paylaşın

Türkiye Kara Parayla Mücadelede Sınıfta Kaldı: Gri Listenden Çıkamadı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kara Paranın Aklanmasında Uluslararası Mali Eylem Görev Grubu’nun Türkiye hakkında belirlediği 7 eksikliğin ikiye indirildiğini, kara ve para ve terörün finansmanıyla mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü söylüyor ve şu taahhütte bulunuyor:

“En kısa sürede bu eksiklikleri de tamamlayarak Türkiye’nin gri listeden çıkarılması sağlanacaktır.”

T24 yazarı Çiğdem Toker, Türkiye’nin taahhüt ettiği ödevlerini tamamlanmadığı için gri listeden çıkamadığını belirterek, Mehmet Şimşek’in konuya ilişkin açıklamalarını değerlendirdi, Toker konuya ilişkin şunları yazdı:

“Şimşek, FATF’in, Türkiye hakkında belirlediği 7 eksikliğin ikiye indirildiğini, kara ve para ve terörün finansmanıyla mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü söylüyor ve şu taahhütte bulunuyor: ‘En kısa sürede bu eksiklikleri de tamamlayarak Türkiye’nin gri listeden çıkarılması sağlanacaktır.’

Bir bakanın, ülkesi için zor bir duruma ilişkin gelişmede öncelikle olumlu yönü görüp kamuoyuna göstermesi normaldir… Şimşek’in açıklamasına göre FATF yakında bir rapor yayımlayacak ve bu raporda Türkiye’nin standartlara uyum konusunda en başarılı ülkeler arasına girdiği ortaya koyulacakmış. Bu kısım biraz ilginç tabii. Hayır, Şimşek henüz yayımlanmamış bir raporda ne yazacağını önceden bildiği için değil! Konumu gereği bu mümkün olabiliyor demek ki.

Bu bilgide ilginç olan FATF’in geçen hafta güncel halini duyurduğu “gri liste”de Türkiye’ye atfen açıklanan iki eksikliğin epeyce önemli olması. Yani bu iki önemli eksikliğe rağmen Türkiye çok başarılı bulunacaksa ne mutlu bize…”

Toker, Türkiye’nin taahhüt ettiği ve tamamlaması gereken iki eksikliğin ise şunlar olduğunu yazdı: Türkiye’nin kara para aklanmasıyla ilgili daha karmaşık soruşturma ve kovuşturmaları üstlenmesi gerekiyor.

Türkiye’nin terörizm davalarında daha fazla mali soruşturma yürütmesi gerekiyor. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler’in belirlediği gruplarla ilgili terörün finansmanı soruşturmalarına ve kovuşturmalarına öncelik vermesi gerekiyor.

Paylaşın

Reuters’tan Dikkat Çeken “Merkez Bankası” Analizi: İyi Bir Mesaj Olmadı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükselti. Karar sonrası ilk kez dolar 24,41’i, euro da 26,84’ü görmüştü. Türkiye’nin kredi temerrüt takası (CDS) ise 21 puan yükselerek 518’e çıktı

Merkez Bankası’nın faiz artırım kararı sonrası açıklamada bulunan Bakan Şimşek, “Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir” dedi.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararının ardından “Yatırımcılar, ikna edici olmayan faiz artışıyla kaçırılan fırsata hayıflanıyor” başlıklı bir analiz yayımladı.

Uluslararası yatırım şirketlerinden uzmanların görüşlerine yer verilen analizde, alınan faiz kararı sonrası yatırımcıların Türkiye piyasasına yönelik planlarını bir süre daha bekleterek paralarını kenarda tutmaya devam edebilecekleri iddia edildi.

TCMB, Perşembe günü Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Toplantısı’nda (PPK) politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükseltmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizleri rekor düzeydeki enflasyona rağmen indirme doğrultusundaki ısrarına uyan Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlığındaki Merkez Bankası, politika faizini 2021 yılındaki yüzde 19 seviyesinden yüzde 8,5’e kadar düşürmüştü. Göreve geldikten sonra ekonomide ortodoks politikalara dönüş sinyali veren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in önerisiyle Erkan’ın Merkez Bankası Başkanı olarak atanması ise faizlerin hızla eski seviyelerine doğru yükseltileceği doğrultusundaki beklentileri artırmıştı.

Merkez Bankası kararından önce yapılan Reuters anketi de faizlerin yüzde 21’e yükseltileceği yönünde bir beklenti olduğunu ortaya koymuştu.

Reuters analizinde, faiz artırımının 650 baz puanla sınırlı kalmasının, piyasalarda “Erkan’ın enflasyonla agresif biçimde mücadele için kısıtlı imkânının bulunduğu” izlenimi uyandırdığı belirtildi.

Viktor Szabo: İyi bir mesaj olmadı

Edinburgh merkezli uluslararası yatırım şirketi Abrdn’nin gelişmekte olan piyasalar yatırım direktörü Viktor Szabo, “Bu işi ciddiye aldıklarını göstermelerini sağlayacak mükemmel bir fırsatı kaçırdılar” değerlendirmesinde bulundu. Szabo, “İster siyasi kısıtlamalardan olsun ister bankacılık sisteminden korkmalarından, ama bu iyi bir mesaj olmadı” ifadesini kullandı.

Merkez Bankası rezervlerinin eridiği ve yabancı yatırımcıların Türkiye’den kaçtığı bir dönemde, yatırımcı dostu Şimşek’in bakanlığa getirilmesi ve TCMB Başkanı olarak Erkan’ın atanmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uygulattığı ekonomi politikalarının bazılarından geri dönülmesi için hızlı bir manevra yapılacağı yönündeki beklentileri kuvvetlendirdiğini hatırlatan Reuters, “Ancak analistler Perşembe günkü karardan sonra Erkan ve Şimşek’in Türkiye’nin gerçekten rota değiştirdiğini ispatlamak için daha da sıkı çalışması gerekeceğini söylüyor” diye ekledi.

New York merkezli küresel yatırım şirketi VanEck’in gelişmekte olan piyasalar portföy yöneticisi Eric Fine, TCMB hakkında yaptığı yorumda, “Artık daha az güvenilir görünüyorlar” dedi.

Fine, “Rezervler kullanılarak kurlara yapılan müdahalelere ihtiyaç duyulmasını engelleyecek seviyeye kadar faiz artırmaları lazım. Bunu yapmadılar” diye konuştu.

Paris merkezli Societe Generale finans şirketinin baş stratejistlerinden Marek Drimal, “Muhtemelen şu an için uzun vadeli yatırımcılar için yeterli değil. Sebebi de ekonomideki sorunların bazılarının büyüklüğü” dedi.

Ancak Drimal dâhil birçok uzman olumlu işaretler de görüyor. Drimal, defaatle faiz oranı konusunda kademeli hamlelerle ilerleyeceklerinin sinyalini veren Şimşek’in mesajlarını hatırlattı.

Tahmin edilebilir ve piyasa temelli ekonomi politikaları izleneceği vaadinde bulunan Şimşek, enflasyon hedefli modelin de sermaye girişini sağlayacağını iddia etmişti.

Dan Wood: Ölçülü hayal kırıklığı

ABD merkezli William Blair şirketinden gelişmekte olan piyasalar yöneticisi Dan Wood, “yatırımcı hayal kırıklığının ölçülü olması gerektiği” görüşünde.

Merkez Bankası’nın enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar faiz artırmaya devam edeceğinin sinyalini verdiğini belirten Wood, “Daha ortodoks bir ekonomi politikasına dönüleceğine işaret edilmesi, şüphesiz ki olumlu bir durum” dedi.

Kredi derecelendirme kuruluşu Scope Ratings’in direktör yardımcısı ve bir başka kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten bir ülke analisti de faizlerin artırılmasının olumlu olduğunu ancak asıl sorunun, Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Erkan’ın faiz artırmaya devam etmesine izin verip vermeyeceği olduğuna dikkat çekti.

New York merkezli yatırım yönetimi şirketi Neuberger Berman’dan portföy yöneticisi Kaan Nazlı, “Yatırımcıların hemen havlu atacağını sanmıyorum çünkü hâlen önümüzdeki aylarda gerisinin geleceğine dair beklenti var” dedi.

Nazlı, “Piyasa çok temkinli. Bu nedenle yeniden güven tesis etmek uzun zaman alacak. Ciddi boyutta ve daha uzun vadeli girişler için sıkı para politikasının epey bir süre sürdürülmesi gerekeceğini düşünüyorum” tahmininde bulundu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten “Kararlılık” Vurgusu

Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, “Ekonomi politikalarımız kısa vadede fiyat istikrarını ve finansal istikrarı hedeflemektedir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu hedeflere ulaşmada kararlıyız. Merkez Bankasının dünkü açıklamasında belirtildiği gibi bu bir süreçtir. Kararlılıkla kademeli olarak bu süreç yönetilecektir.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’a hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Şimşek, yaptığı değerlendirmede, “Ekonomi politikalarımız kısa vadede fiyat istikrarını ve finansal istikrarı hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşmada kararlıyız. Merkez Bankasının dünkü açıklamasında belirtildiği gibi bu bir süreçtir. Kararlılıkla kademeli olarak bu süreç yönetilecektir” ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, bu mesajını Türkçe ve İngilizce olarak paylaştığı mesajda da tekrarladı.

Türk Lirası yüzde 2,8 değer kaybetti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı sonrası Cuma sabahı Dolar/TL kuru 25’i aştı. Cuma sabahı yeni bir rekor düşük seviyeye ulaşan Türk Lirası yüzde 2,8 değer kaybetti.

Reuters’ın haberine göre, Türk Lirası Perşembe kapanışından yaklaşık % 1,3 daha zayıflayarak, 25,2015’ten işlem gördü.

Merkez Bankası Perşembe günü 27 ay sonra ilk kez faiz artırdı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltildi.

Karar sonrası ilk kez Dolar/TL 24,41’i, Euro/TL kuru da 26,84’ü görmüştü. Türkiye’nin kredi temerrüt takası (CDS) 21 puan yükselerek 518’e çıkmıştı.

Mart 2021’de yüzde 19 seviyesinde olan politika faizi 2021 ve 2022’de dörder kez indirildi, Şubat ayındaki toplantıda yüzde 8,50’ye çekildi.

Reuters haber ajansının anketinde politika faizinin yüzde 21’ye yükseltileceği öngörülmüştü. Reuters uzmanların Erkan’ın beklenenden az faiz artırımına gitmesinin enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceği yorumunu yaptığını yazdı.

Türkiye ekonomi dünyası ve uluslararası yatırımcılar, faiz artışının politika faizini yüzde 20-40 arası bir noktaya taşıyacağını öngörüyordu. PPK’dan çıkan karar ise beklentilerin oldukça altında bir artışla yanıt vermek oldu.

Ancak Commerzbank döviz analisti Tatha Ghose, liradaki değer kaybının sadece faiz artışının beklenden az olması ile açıklanamayacağı görüşünde.

Ghose yatırımcılara Commerzbank tarafından gönderilen günlük değerlendirmede Dolar/TL‘deki sıçramanın nedeninin daha ziyade “bilinmeyen” politika parametrelerinden “bilinen” politika parametrelerine geçiş ve yetkililerin faiz artışından sonra liranın yerel bankaların desteği olmadan kendi ayakları üzerinde durup duramayacağını kontrol etme girişimi olabileceğini belirtiyor.

Ghose “Bizim görüşümüze göre, hiçbir büyüklükteki faiz artışı lirayı istikrara kavuşturmaya yetmeyecektir. Tek yardımcı değişken, Cumhurbaşkanı’nın bu yeni politika rejimini başarılı olana kadar sürdürme kararlılığını tekrarlaması olacaktır” dedi.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Öngörülebilirlik Ve Güven Vurgusu

Merkez Bankası’nın faiz artırım kararı sonrası açıklamada bulunan Bakan Şimşek, “Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikasının Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacağını söyledi. Şimşek ekonomi politikalarının “teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanacağını” da ekledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), yeni Başkanı Hafize Gaye Erkan yönetiminde ilk Para Politikası Toplantısı’nda (PPK) politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükseltmesinin ardından, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Mehmet Şimşek refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez önkoşul olduğunu belirtti. Şimşek sürdürülebilir büyümenin bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışı ile sağlanacağını kaydetti.

Şimşek sözlerini söyle sürdürdü: “Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir.”

Şimşek fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası ve kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikasına atıfta bulundu.

Bakan Şimşek Türk lirasının istikrar kazanmasına dair şu ifadeleri kullandı: “Piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır. Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür.”

Faiz artışı sürecek sinyali 

Öte yandan Merkez Bankası’nın faiz kararı metninde, “Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir” ifadeleriyle faiz artışının süreceği sinyali verildi.

Metinde ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir.

Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.”

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten “HDP” Açıklaması: İlgili Birimlerimiz Konuyu Çalışıyorlar

AYM’nin HDP’ye hazine yardımına bloke konulması talebini reddetmesiyle ilgili olarak konuşan Bakan Şimşek, “İlgili birimlerimiz konuyu çalışıyorlar” dedi. AYM kararı sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın nasıl bir adım atacağı merak konusu olmuştu.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) yeni dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) ilk grup toplantısına katıldı.

Toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şimşek, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Yargıtay Başsavcılığı’nın Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) hazine yardımına bloke konulması talebini reddetmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: İlgili birimlerimiz konuyu çalışıyorlar.

Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın nasıl bir adım atacağı merak konusu olmuştu.

Öte yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AYM’nin HDP’nin Hazine yardımının bloke edilmesi talebini reddetmesine dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

“Dünyadaki AYM kararlarında hukuk devletinin korunması için en güçlü tedbirler teröre karşı alınır. Terör, paylaştığımız bütün insani değerlerin düşmanıdır.

Burada AYM bu kararları alıyor ama, AYM, meşru mekanizmalar içinde elde ettiği hakları istismar ederek, teröre dönük olarak bir dayanak oluşturmaya çalışan, terör propagandasına dönük bu olarak kaynakları harcayan tutumlar karşısında herhangi bir değerlendirme yapmıyor.

Siyaset üzerinde 2 tür vesayet çıktı. Biri askeri vesayetti bugün de siyasetin belli bölümü terör örgütü vesayet altında tutmakta. AYM bu kararı ile teröre karşı alınacak tedbirler açısından zaaf oluşturacak karar almıştır.”

Ayrıca MHP lideri Devlet Bahçeli de, HDP’nin Hazine yardımına bloke konulması kararını reddeden Anayasa Mahkemesi’ni hedef almış, “Bunları şiddetle kınıyorum. AYM Kandil kuyruğundan ayrılmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

“Anlaşılıyor ki Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri, söylediklerimizi hiç kale almıyor. HDP’nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi Türkiye’ye tercih ediyor” diyen Bahçeli, “Bu konumdan kurtulması için yeni bir anayasa hazırlanması lazım ve Anayasa Mahkemesi’ne şekil belirlemeli” demişti.

Ne olmuştu?

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14 Mayıs’taki seçimlere katılmaması nedeniyle HDP’ye ödenen Hazine yardımına tedbiren bloke konulması talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına hükmetmişti. Anayasa Mahkemesi, kararı oy birliğiyle almıştı.

Paylaşın

Mehmet Şimşek’ten “Geleneksel Politikalara Kademeli Geçiş Yapılacak” Mesajı

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralırken vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmeyen Mehmet Şimşek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bankalar Birliği üyesi bankalarla görüştü.

Mehmet Şimşek, toplantılarda geleneksel politikalara kademeli geçiş mesajı verdi. Şimşek, iş dünyası ve bankacılık sektörü temsilcilerine atılacak adımların istenmeyen olumsuz etkilerinden kaçınmak için yavaş bir şekilde gerçekleştirileceğini söyledi.

Bloomberg‘teki habere göre yakın bir kaynağın aktardığına göre Bakan Şimşek, geleneksel politikalara kademeli geçiş yapılacağını açıkladı. Haberde, yeni bakanlarla beraber Türkiye’nin ekonomi ve dış politikada normalleşmeye gitmesinin beklendiği yazıldı.

Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini devralırken, “Türkiye’nin rasyonel zemine dönmekten başka çaresi yok” demiş; “şeffaflık”, “öngörülebilirlik” ve “uluslararası normlar” vurgusu yapmıştı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor. ABD merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.

Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor. Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtiyor.

Peki ne kadar faiz artışı olacak?

Yeni yönetim sonrasında TCMB’den herhangi bir sözlü yönlendirme yapılmadığı için bu soruya verilen yanıtlar değişiyor.

Ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor. Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.

Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir.

TCMB’nin son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

Paylaşın

Kulis: Yüksek Bütçe Açıkları Mehmet Şimşek’in Kabusu Oldu

14 ve 28 Mayıs’ta gerçekleştirilen seçimler sonrası “Tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve getirilen Mehmet Şimşek,  yakınlarına bütçe imkanlarına baktığını, tasarruf etmek için bütçe harcamalarının ancak yüzde 9’u üzerinde çalışabileceklerini anladıklarını söylemiş.

Ekonomide rasyonel politikalara dönme sinyali veren Mehmet Şimşek’in bütçe harcamalarında esnekliğin hiç kalmamasına, geri kalan harcamaların donmuş hale gelmesine çok şaşırdığı belirtiliyor.

10Haber yazarı Erdal Sağlam, ‘Yüksek bütçe açıkları Şimşek’in kabusu oldu’ başlıklı yazısında edindiği kulis bilgilerini paylaştı.

Şimşek’in önerisiyle atanan Hafize Gaye Erkan‘ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevindeki ilk adımının yüksek oranlı politika faiz artışı olmasının beklendiğini hatırlatan Sağlam, “Ancak ne kadar yüksek artış yapılırsa yapılsın, Şimşek’in bütçe açıklarını halledememesi halinde, büyük bel bağlanan yabancı fon akışının sağlanmasının zora gireceği de ortada” dedi.

Gazeteci, ardından şunları kaydetti: “Mehmet Şimşek, yakınlarına bütçe imkanlarına baktığını, tasarruf etmek için bütçe harcamalarının ancak yüzde 9’u üzerinde çalışabileceklerini anladıklarını söylemiş.

Şimşek’in bütçe harcamalarında esnekliğin hiç kalmamasına, geri kalan harcamaların donmuş hale gelmesine çok şaşırdığı belirtiliyor. Geçen günlerde Şimşek’in ‘tablo tahmin ettiğimden daha ağırmış’ demesinin ardında da bütçe tablosunun yer aldığı tahmin ediliyor.

Bilgi veren uzmanlar bütçenin bu kadar donmuş harcamalardan oluşmasının 2000’li yıllardan önce görüldüğünü, son dönemdeki özellikle borçlanmadaki artışa, deprem, EYT, KKM gibi faktörlerin eklenmesiyle bütçe kalemlerinin neredeyse tümüyle donma noktasına geldiğini belirtiyorlar.

Şimşek’in tasarruf için bütçe harcamalarının ancak yüzde 9’u üzerinde çalışabildiklerini söylediği ancak yapılacak tasarrufun bütçe toplamının yüzde 2-3’ünü geçmesinin pek mümkün olmadığı hesaplanıyor.

Geçtiğimiz hafta yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda bu durumun ele alındığı öğrenilirken, orta vadeli program hazırlıkları kapsamında neler yapılabileceği üzerinde çalışmaların başladığı belirtiliyor. (…)”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın