Yavaş’tan Soruşturma İzni Talebine Tepki: Hesabını Veremeyeceğimiz…

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talebine tepki gösteren ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında “konser” soruşturması başlatılabilmesi için İçişleri Bakanlığından izin talebinde bulundu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2021-2024 yılları arasında yaptığı konser harcamalarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında beşi tutuklu 14 kişi hakkında, “nitelikli zimmet” suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede, nitelikli zimmet suçunun zincirleme şekilde işlendiği gerekçesiyle sekiz kişi hakkında 31,5 yıla, altı kişi hakkında ise 18 yıla kadar hapis cezası istendi.

Savcılık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevinin ihmali” suçlarından CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Uzunoğlu hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni vermesini istedi.

“İfade vermeye hazırım”

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni istemesine tepki gösterdi. Yavaş, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada “gönüllü olarak ifade vermeye” hazır olduğunu vurguladı.

Görev süreci boyunca “defalarca devletin kendi kurumları, Mülkiye Müfettişleri ve MASAK yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler” yapıldığını belirten Yavaş, “Belgeler, dosyalar, hesaplar satır satır incelendi. Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır” dedi.

Yavaş açıklamasında, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek yoktur. Çağırırlarsa, gönüllü olarak ifadeye vermeye hazırız. Çünkü bizim gizleyecek, çekinecek, saklayacak hiçbir şeyimiz yoktur. Kolaylık sağlamak, sürecin uzamasına fırsat vermemek adına izin alınmasını bile gerek görmüyoruz. Hesabını veremeyeceğimiz tek bir işlemimiz yoktur” ifadelerine yer verdi.

Paylaşın

Mansur Yavaş’tan Melih Gökçek’e Yönelik Sert Sözler

Beypazarı ilçesinde katıldığı festival açılışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABB Başkanı Mansur Yavaş, Melih Gökçek’e yönelik “Türkiye’nin yüz karası olan bu ailenin her şeyini ifşa edeceğiz” dedi.

Etkin pişmanlık dilekçesinin savcılığa değil Osman Gökçek’e verilmesini eleştiren Mansur Yavaş, “Şimdi operasyonu Ankara adliyesi mi yapıyor, emniyet mi yapıyor, Gökçek ailesi mi yapıyor?” diye sordu.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Beypazarı ilçesinde katıldığı festival açılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABB’ye yönelik konser organizasyonu soruşturması kapsamında 14 kişinin gözaltına alınması, bunlardan 5’inin tutuklanması, 9’unun adli kontrolle serbest bırakılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yavaş, “Tabii ki siyasi buluyorum her şeyden önce. Hukukun genel prensipleri var. Bunu ben sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeler için değil, Türkiye’deki bütün uygulamalarda bu şekilde yapılması gerektiği kanaatindeyim” dedi.

Yavaş, soruşturma sürecinde kişilerin gece yarısı evlerinden alınmasını eleştirerek, “Bu iktidar döneminde yasa çıktı. Kimse gece yarısı sabaha karşı evi basılıp evinden alınmayacak. Kendisine davetiye çıkarılacak. Hangi konuda çağrıldığı da o tebliğatta yazılı olacaktı ama bunların artık hiçbirisi yok. Dolayısıyla evlerin aranıp yaka paça götürülmesini son derece yanlış buluyorum. Bu insanların hepsi uzun yıllardır kamu görevi yapan insanlar. Çağırdığınız zaman zaten ifadeye gelecekler” ifadelerini kullandı.

Soruşturmanın medya üzerinden yönlendirilmesini de eleştiren Yavaş, “Ankara’da ailesinin tümü yolsuzluklarla anılan Melih Gökçek gece vakti operasyonu Twitter’da bildiriyor. Şimdi operasyonu Ankara adliyesi mi yapıyor, emniyet mi yapıyor, Gökçek ailesi mi yapıyor? Yani bu nereden haberi oluyor? Daha sonra yok falan filan dedi ama açıkça belli. Operasyona dahil oldukları belli” diye konuştu.

Yavaş, mülkiye müfettişlerinin daha önce incelediği dosyada şimdi bazı bürokratlara teknik konularla ilgili suçlamalar yöneltildiğini belirtti. “Burada enteresan olan şeyler şunlar: Sıradan bürokratlara büyük bir organizasyonla ilgili sorular soruluyor. O organizasyonda kullanılan makinelerin, araçların birçoğunun ne bedelini, ne adını ben de bilmiyorum. Onların hiçbirisinden bilmesi mümkün değil. Şunu söyledik biz: Gidin dedik. Aynı işi yapan, aynı model arabayla aynı model aracın fiyatını kıyaslayın. Pahalı alınıp alınmadığı oradan belli olur. Varsa pahalı herkes cezasını çekecektir” dedi.

Ancak raporun tek bir kişinin ifadesine dayandığını öne süren Yavaş, “Hiç bu konudan anlamayan birisinin bir kişi ifadesine dayanarak bu iş yanlış olmuştur dedik. Ankara Başsavcılığı’nda aynı mülkiye müfettişleri soruşturması üzerinden geçen basın toplantısında adı geçen bilirkişileri çağırarak aynı şekilde raporu verdirmiş ve 153 milyon kamu zararı bulmuş. Bu kamu zararı nereden çıkmış? Kimsenin bildiği yok” ifadelerini kullandı.

Yavaş, konser fiyatlarının karşılaştırılması yönündeki taleplerin yanıtsız bırakıldığını belirterek, “Bu arada yakın zamanda Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan, 1,5 ay önce yapılan o tarihten Tarkan konserinin fiyatlarına bakın. Jennifer Lopez konserinin fiyatlarına bakın gibi dilekçelere hiçbir zaman cevap verilmedi maalesef. Bu da ayrıca savcının lehe olan delilleri toplama yetkisini kullanmadığını ortaya çıkıyor” dedi.

Soruşturma kapsamında sonradan şüpheli sayısının 14’e çıktığını belirten Yavaş, dosyada etkin pişmanlık dilekçesi veren bir kişinin konumuna dikkat çekti. “Mülkiye Müfettişi 9 kişi hakkında soruşturma izni istemiş, 6’sına vermişti. Bunların içerisinde etkin pişmanlıktan yararlanan insan adı falan yok. Yani bu şahıs şüpheli falan değil. Ancak bugün anladığımız kadarıyla dosyada bulunan MASAK raporunda bizim bürokratlarımızın tersine o çalışanın bu şirketlerden para aldığı ortaya çıkıyor” dedi.

Bu kişinin savcılığa değil Osman Gökçek’e başvurduğunu iddia eden Yavaş, “Birden bire sanki aklı başına gelmiş, başına taş düşmüş gibi bu raporu piyasaya açıklanmadan 10 gün önce Osman Gökçek’e gidip bu dosyanın şikayetçisi bu diye BeyazTV’de etkin pişmanlık dilekçesi veriyor. Bu da operasyonu kimin yönettiğini gösteriyor. Etkin pişmanlık dilekçesi verecekse götürüp bunu savcılığa vermesi lazım” dedi.

Etkin pişmanlıktan yararlanan kişinin serbest kaldığını, buna karşılık MASAK raporunda adı geçmeyen bürokratların tutuklandığını ifade eden Yavaş, “Bu şahıs şu anda adli kontrol ile serbest. Yani suç işlediği MASAK raporuyla tespit edilen insan serbest. MASAK raporunda haklarında hiçbir şey bulunmayan insanlar tutuklu. Böyle adalet olmaz” dedi.

Soruşturmada yeni bir dalga olabileceğine dair iddiaları da paylaşan Yavaş, “Gökçek ailesinin çenesi durmuyor. Yaptıklarını bir zafer gibi sağda solda anlatıyorlar. Şimdi yeni söyledikleri şu: Yakında ikinci dalga başlayacak. Başta Mansur Yavaş’ın özel kalemi olmak üzere 30’un üzerinde toplam şüpheli sayısı çıkacak diye sağda solda konuşuyorlar. Görelim bakalım böyle bir operasyon olacak mı? Olursa bu operasyonu kimin yönettiği de ortaya çıkmış olacak” dedi.

Yavaş, geçmişte yaptığı yolsuzluk başvurularına işlem yapılmadığını hatırlattı: “Benim yaptığım 1. şikayette ki içerisinde 1.5-2 milyarlık kamu zararları, yolsuzluklar var. Bırakın gözaltına almayı, bırakın adli kontrol uygulamayı. Bunların ifadesi dahi alınmadı 6 yıldır. Böyle adalet olmaz.”

“Türkiye’de hırsız polisi kovalar hale geldi”

Yolsuzluk yapanların değil, yolsuzluğu açığa çıkaranların hedef alındığını söyleyen Yavaş, “Medeni ülkelerde hukukun üstün olduğu yerlerde polis hırsızı kovalar. Türkiye’de hırsız polisi kovalar hale geldi. Yavuz hırsız ev sahibini bastıracağım diye sağa sola çamur atıyor ve haklarında hiçbir işlem yapılmıyor. Umuyorum ki bunların da hesabının sorulacağı, adaletin gerçekten herkese eşit uygulanacağı bir gün mutlaka gelecek” dedi.

Soruşturmalarda kendisinin adı geçmediğini hatırlatan Yavaş, “Bakın Osman Gökçek’in dahi bürokratlar hakkında yaptığı şikayetlerde şahsımla ilgili hiçbir şey yok. Sadece şunu demiş, zamanında şikayet etmedi. Kaldı ki biz duyar duymaz hem teftişe veriyoruz hem ihtiyaçlı olursa savcılığa kendimiz veriyoruz” diye konuştu.

Mal varlığı konusunda da kamuoyuna şeffaf olduğunu vurgulayan Yavaş, “1999’dan beri kamu görevi yapıyorum. Dört defa da Ankara Büyükşehir adayı oldum. Bunların tamamında da bugünkü iktidar vardı. E her türlü imkan ellerinde. Benim mal varlığım dahil bütün harcamalarımı inceledikleri muhakkak. Bir şey bulsalardı şimdiye kadar duman ederlerdi. Bunda hemfikir miyiz?” dedi.

Melih Gökçek’in sahibi olduğu iddia edilen lüks yaşam tarzına da atıf yapan Yavaş, “Bu şahıs 600 milyonluk villayı hangi parayla yapıyor? Söylüyorum açık açık. Yani kaç kişi çalıştırdınız? Şimdiye kadar ne kadar vergi verdiniz? Nereden bulduğun kanunu yok ama siyasetçiler kuruşuna kadar harcadıkları paraları, mal varlıklarını tamamını açıklamak durumundadırlar. Bunu açıklamaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştıkları belgelerin sadece küçük bir kısmı olduğunu ifade eden Yavaş, “Takipsizlik kararlarının nasıl aynı bilirkişiler tarafından verildiğini ve ne kadar gerekçesiz verildiğini o gün açıkladık. Bunlar küçük bir kısmı. Daha açıklayacağımız çok şey olacak. Çünkü yeni elde ettiğimiz deliller var, veriler var” dedi.

Yavaş, “Daha ayrıntılı çok şey var ispat edeceğimiz. Kamuoyuna serip bu ailenin Türkiye’nin yüz karası olan bu ailenin her şeyini ifşa edeceğiz. Görsün insanlar, görsün ki suç işleyenin yanına kar kalmıyor. Eninde sonunda bu açıklanıyor.” ifadelerini kullandı.

Son olarak kamu kaynaklarının spor kulübü ve televizyon aracılığıyla nasıl finanse edildiğine dair hazırladıkları şikayet dilekçesine de değinen Yavaş, “Bu şahısların mal varlıklarını nereye sakladıklarından tutun kimlerle işbirliği yaptığına kadar o verileri toplamaya çalışıyoruz” dedi ve ekledi: “Bu halk bize güvendiği için onların hakkını korumak adına ne yolsuzluk yapacağız, ne yiyeceğiz, ne yedireceğiz. Ama yolsuzluk yapanlardan da fitil fitil burundan da getirmek için sonuna kadar uğraşacağız.”

Paylaşın

CHP’de “Mutlak Butlan” Tartışmaları: Kim Ne Dedi?

CHP’de (Cumhuriyet Halk Partisi) “mutlak butlan” tartışmaları, 4 – 5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultay ve 6 Nisan 2025 tarihli 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptali için açılan davalar etrafında yoğunlaşmış durumda.

Kurtuluş Aladağ / Bu davalar, kurultaylarda “usulsüzlük” ve “şaibe” iddialarıyla gündeme gelmiş, mahkeme tutanağına “mutlak butlan” ifadesinin girmesi ile birlikte tartışmalarda alevlenmiştir.

Mutlak butlan, bir hukuki işlemin baştan itibaren kanuna, kamu düzenine veya ahlaka aykırı olması nedeniyle geçersiz sayılması anlamına gelir ve bu durumda kurultaylar hukuken hiç yapılmamış kabul edilebilir.

CHP yönetimi, mutlak butlan kararının partiyi zayıflatmak için siyasi bir hamle olduğunu savunurken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kayyuma bırakmam” çıkışı, İmamoğlu, Yavaş ve Özel cephesinde sert tepkilere yol açarken, parti içinde de bölünme endişesi artmış durumda.

Kılıçdaroğlu: CHP kayyuma teslim edilemez

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mahkemeden mutlak butlan kararı çıkması durumunda partinin başına döneceğini belirtmiş ve bu kararı tanımamanın hukuki bir karşılığı olmadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, partinin kayyuma teslim edilmesi riskine karşı, “CHP kayyuma teslim edilemez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor, buna izin veremem” dedi.

Kılıçdaroğlu, kendisini ziyaret eden CHP’lilere, “Ne atamaları yapabilirler, ne faturaları ödeyebilirler, genel merkezde kim varsa bunları o yapar” diyerek görevi kabul edeceğini ifade etti. Kılıçdaroğlu ayrıca, “Umarım böyle bir karar çıkmaz, ama çıkarsa partiyi kayyuma bırakmam” diyerek kararlı bir duruş sergiledi.

Özel: CHP’yi kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun olası mutlak butlan kararını kabul etmesinin “tarihsel bir hata” olacağını savunmuş ve “CHP’yi kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez” dedi. Özel, Siyasi Partiler Kanunu’nda kayyım değil, çağrı heyeti olduğunu ve 40 gün içinde yeni bir seçim yapılabileceğini belirtti.

Özel ayrıca, “Kayyıma da butlana da partiyi bırakmayız” diyerek mevcut yönetimin partiyi koruma kararlılığını vurguladı.

İmamoğlu’nda Kılıçdaroğlu ve destekçilerine uyarı

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde Kılıçdaroğlu’nun mutlak butlan kararını kabul etme tavrına sert tepki gösteren Ekrem İmamoğlu, “Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Çok içimi yaktı” diyerek hayal kırıklığını dile getirdi.

Ekrem İmamoğlu ayrıca, “Mutlak butlan hevesinde olanlar utançla hatırlanır, lanetlenirsiniz. Ailenize ve çocuklarınıza temiz bir isim bırakmak istiyorsanız bu yoldan geri dönün” diyerek Kılıçdaroğlu ve destekçilerine uyarıda bulundu.

Yavaş’tan Kılıçdaroğlu’na uzlaşma çağrısı

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden heyet arasında yer aldı ve onun “Partiyi kayyuma teslim etmem” sözlerine tepki gösterdi. Yavaş’ın “Bu yaptığınız CHP’yi böler. Bunu yaparsanız siyasetten çekilirim” diyerek rest çektiği iddia edildi. Mansur Yavaş, partinin bölünmemesi ve bütünleşmesi gerektiğini savunarak Kılıçdaroğlu’na uzlaşma çağrısı da yaptı.

Hukukçular ne dedi?

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk,  siyasi partilere kayyım atanmasına yönelik yasal bir hüküm olmadığını, sadece çağrı heyeti atanabileceğini belirtti. Türk, çağrı heyetinin görevinin partiyi kurultaya götürmek olduğunu vurguladı.

Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, mutlak butlan kararının kaosa yol açabileceğini, kararın hemen uygulanmayacağını ve istinaf/temyiz süreçleriyle uzayabileceğini söyledi. Yücetürk, Kılıçdaroğlu’nun görevi reddetmesi durumunda 45 gün içinde yeni bir kurultay toplanabileceğini belirtti.

Eski Yargıtay Hâkimi Ömer Faruk Eminağaoğlu, mutlak butlan kararının kesinleşmesi için istinaf ve temyiz süreçlerinin tamamlanması gerektiğini, Kılıçdaroğlu’nun davacı olmadığı için otomatik olarak genel başkanlığa dönemeyeceğini ifade etti.

Hukukçu Ersan Şen, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kurultayı onayladığını, bu nedenle mutlak butlan kararı çıkmasının zor olduğunu savundu. Hukukçu Cem Kaya, mutlak butlan kararı çıksa bile Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun son sözü söyleyeceğini, mevcut delegelerle yeni bir kurultay yapılabileceği için Kılıçdaroğlu’nun doğrudan geri dönemeyebileceğini belirtti.

Dava ne zaman görülecek?

30 Haziran 2025’te Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek davada, kurultayların “şaibe” iddialarıyla iptali ve mutlak butlanla geçersiz sayılması talep edilmektedir. Mahkeme, 4-5 Kasım 2023 kurultayının yok hükmünde olduğunun tespiti, Özgür Özel ve mevcut MYK/PM üyelerinin görevden alınması ve Kılıçdaroğlu ile önceki PM üyelerinin iadesi taleplerini değerlendirmektedir.

Mutlak butlan kararı çıkarsa, kurultaylar hukuken geçersiz sayılabilir, Özgür Özel’in genel başkanlığı düşebilir ve Kılıçdaroğlu’nun geri dönmesi gündeme gelebilir. Ancak CHP yönetimi, bu durumda Kılıçdaroğlu’nu genel merkeze sokmamak ve yeni bir kurultay düzenlemek için planlar yapmaktadır. Parti, YSK’nın kurultayı onaylamış olmasını hukuki bir dayanak olarak görüyor.

Paylaşın

Yavaş’tan “Birlik” Çağrısı: Torunlarımız Dahi Bizi Affetmez

Mansur Yavaş, “Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yönelik kurultay davası tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Yavaş, açıklamasında şunları kaydetti:

“Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim; bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez. İktidar uzun bir süredir, partimize ve belediyelerimize yönelik itibarsızlaştırma kampanyası yürütüyor. Bu kampanyayı yürütürken hem tarafsız olması gereken yargıyı, hem tarafsız kalması gereken bürokrasiyi kullanarak partimizi cendereye almaya çalışıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız dahil 11 belediye başkanımız cezaevinde. Haklarında hazırlanmış bir iddianame bile yok. Şimdi hal böyleyken partimizin 38. Olağan Kurultayına yönelik açılmış bir dava var. Bir hukukçu olarak ifade etmem gerekirse bu davaya hukuk içinde bakılırsa buradan iktidarın arzu ettiği sonucu alması mümkün değil. Çünkü tek yetkili anayasal kurum YSK’dır. Ancak, siyasallaşmış bir yargı düzeninde bir beklenti yaratılmak isteniyor. Benim en çok üzüldüğüm bu beklentinin partimizde bir türbülans ve tartışma yaratmış olması.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim iki büyük hedefim var. Bir, Ankaralıların teveccühüyle geldiğim bu makamda olduğum sürece Ankaralılara hizmet etmek ve onların güvenini boşa çıkarmamak. İki, Cumhur İttifakı’nın ülkemize dayattığı başkanlık rejimini sona erdirip, ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme geçişini sağlamak için bir nefer gibi çalışmak.

“Tek bir yumruk halinde durmak en büyük arzum”

30 Haziran’daki dava süreciyle ilişkilendirilerek, partililerimizin ya da partili görünen bazı isimlerin mevcut Genel Başkanımız ve önceki Genel Başkanımız etrafında yürüttükleri tartışmaların; ne ülkemizin demokratikleşme ve adalet mücadelesine, ne de yurttaşlarımızın derinleşen yoksulluk sorununa katkı sunması mümkündür. Üstelik bu tartışmaların, parti kültürümüzle bağdaşmayan bir üslupla ve önceki Genel Başkanımıza yönelik hakarete varan ifadelerle yürütülmesi, asla kabul edilemez.

Ülkemizin sorunlarını ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi çözebilir ve bu memleketin CHP’ye ihtiyacı var. Bunun için de iç sorunlarla boğuştuğu izlenimi vermekten kaçınmamız bir gerekliliktir. Bir hafta boyunca süregelen ve Cumhuriyet Halk Partililerin hiç hoşnut olmadığı bu tartışmaların bir şekliyle sonlanması şarttır. Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir.”

Paylaşın

İmamoğlu İle Yavaş Görüştü: Kimse Kimsenin Yedeği Değil

ABB Başkanı Mansur Yavaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşme sonrası, eski basın danışmanı Volkan Gültekin’in iddialarına ilişkin, “Kimse kimsenin yedeği falan olmaz. Böyle adlandırılmak, böyle düşünmek Ekrem Başkan’a karşı da bana karşı da terbiyesizliktir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile görüşmek üzere Ankara’ya geldi. Mansur Yavaş’ın davetiyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan görüşme yaklaşık 30 dakikanın ardından sona erdi. Görüşmenin ardından İmamoğlu ve Yavaş, gazetecilere açıklama yaptı.

BirGün’ün aktardığına göre; Yavaş şunları kaydetti: “Malum eğilim yoklaması var. Bu konuda ufak bir görüş ayrılığımız vardı. Bunlar basına yansımıştı. Dolayısıyla ben kişisel olarak katılmayacağımın uygun olacağını düşündüm. Ama bu her konuda ağzımızı açtığımızda arada bir problem var gibi adlandırıldığı için böyle bir görüntü vermek istedik. Bizler yol arkadaşıyız. Ben kendisine ziyareti için teşekkür ediyorum hem de eğilim yoklamasında kendisine başarılar diliyorum.”

Ardından konuşan İmamoğlu ise şunları kaydetti: “Ankara’ya ayak bastığımızda kendisini genelde ararım. Dönem dönem de ziyaret ederim. Bugün de keyifli bir buluşma anını yaşayacağız Ankara’da. Ön seçim öncesi bütün örgütlerin toplandığı buluşmalar yapıyoruz. Burada da dört-beş ili kapsayan bir toplantı yapacağız. Öncesinde Mansur Başkanımıza ‘merhaba’ dedik. Buluştuk, biraz sohbet ettik. Bize başarı dileklerini iletti. Sonuçta biz birlikteyiz yol arkadaşıyız. Hedefimiz tek, memleketimiz bu ceberrut süreçten kurtarmaktır. Başka bir hedefimiz yoktur.”

Bir gazetecinin “Sayın İmamoğlu’nun bugünkü Ankara buluşması için Ankara’da salon verilmediği iddiaları gündeme geldi. Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Yavaş şu yanıtı verdi: ”Biz artık troll iddialara cevap vermek istemiyoruz ama dün bir TV’den aradılar ‘böyle bir iddia var, siz de cevap vermediniz dediler. ‘Vallahi, her iddiaya cevap verirsek bunun sonu alınmaz ama kendisini ikna etmek için yazıyı da gönderdik.

Bizden 4 Şubat’ta Milkli Eğitim Bakanlığı Salonu’nun tahsisini istedi. Benim önerim şu, 500 metre ileride geçerken salonun içerisine bakın. Kimler var, kaç gündür oradalar ve ne zaman sonlandırılıyor oradaki çalışmalar bir baksınlar. Böyle bir şey olamaz. Aramızı bozmak için mümkün olan bütün gayreti gösteriyorlar ama başarılı olamayacaklar. Hepimizin bir derdi var. Derin yoksulluk yaşanan dönemde bu iktidarın değişmesi lazım. Ortak hedefimiz bu.”

“Kimse kimsenin yedeği değil”

Yavaş, eski basın danışmanı Volkan Gültekin’in iddialarına ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti: ”Kimse kimsenin yedeği olmaz ama TV’lerde yapılan yorumlarda genellikle yapılan yorumlarda ki biz bunlardan şöyle şikayetçiyiz. 2023 seçimleri öncesinde tam 5 yıl aday kim olacak diye başladılar şimdi de 31 Mart’tan sonra sadece konu aday kim olacak. Dolayısıyla gerçek gündemi, ekonomik sıkıntıları unutturmak istiyorlar. Biz mümkün olduğu kadar bunların dışında kalmak istiyoruz. Ancak durum dayanılmaz bir hal aldı.

Şöyle ki ‘Ekrem Başkan’ın başına bir iş gelirse onun yerine şu olur, o olmazsa onun yerine o olur…’ Bunlar gerçekten adlandırmakta ve söylemekte çok zorlandığım şekilde ben bu değerlendirmeleri kötü buluyorum. Kimse kimsenin yedeği falan olmaz. Böyle adlandırılmak, böyle düşünmek Ekrem Başkan’a karşı da bana karşı da terbiyesizliktir. Biz medeni insanlarız, bir yol mutlaka bulunacak. Siyasi yol haritamızda da biliyorsunuz, üçlü toplantıdan sonra zaten açıkladık. O günden bugüne farklı söylediğim hiçbir şey yok, yol haritası odur”

İmamoğlu, bir gazetecinin ”Diplomasının iptali halinde yol haritasının ne olacağına” ilişkin soruya, ”Senin bile diplomanı iptal edebilirler, bu iptal edilirse” yanıtını verdi.

Yavaş, “Bir siyasiye bu şekilde kumpas kurmak, bir şekilde yolunun kesilmesi için aparatlar bulmak son derece çirkin. Aslında sayın Cumhurbaşkanı’nın müdahale etmesi lazım. Çünkü bu konularda en büyük tecrübe sahibi kendisi. Her seçime girerken mutlaka karalama iftira kampanyasıyla yol alınmak isteniyor. Ankara’nın kirli siyasetini temizledik. Sıra Türkiye’nin kirli siyasetini temizlemeye geldi inşallah o da olacak.”

Mansur Yavaş da aynı konuda şunları söyledi: ”Bir siyasiye bu şekilde kumpas kurmak. Bir şekilde yolunun kesilmesi için bir takım aparatları kullanmak…Bu hukuk olur, idare olur…Son derece çirkin buluyorum. Aslında Sayın Cumhurbaşkanı’nın müdahale etmesi lazım buna. Bu konularda en büyük tecrübe sahibi kendisi. Yolu kesilmek istendi, kesilemedi. Artık demokrasimiz normal hale gelsin. Ben Ankara’ya 2009’da geldim. Her seçime girerken mutlaka bir karalama, iftira kampanyası ile yol almak istiyor. Biz Ankara’nın kirli siyasetini temizledik. Sıra Türkiye’nin kirli siyasetini temizlemeye geldi. O da olacak.”

Ekrem İmamoğlu, bir soru üzerine, Yavaş ile aralarında bir diyalog sorunu olmadığını vurgulayarak, ”Partimizin bir yol haritası var. Partimizin alacağı her karara ve sürece saygı duyduğumuzu ve duyacağımızı belirtiyoruz. Süreç yürüyor, fikirler, düşünceler ayrışabilir. Mesele bir yolun yolcusu olmak. Biz aynı yolun yol arkadaşlarıyız. Eninde sonunda memleket güzel günlere kavuşsun mücadelesi bunun adı” diye konuştu.

Öte yandan İmamoğlu, partisinin Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için 23 Mart’ta gerçekleştirilecek ön seçime geri sayım sürerken halk buluşmalarına devam ediyor. Yavaş, görüşmenin ardından, Mamak Belediyesi Hidayet Türkoğlu Spor Salonu’nda saat 12.00’de partililere hitap edecek olan İmamoğlu’nu uğurladı.

Paylaşın

Mansur Yavaş’tan Ekrem İmamoğlu’na Destek

Hakkında bir çok soruşturma açılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek veren ABB Başkanı Mansur Yavaş, “CHP’nin belediye başkanları ve milletvekilleri haksızlığa karşı omuz omuza duracak” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçim süreci devam ediyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, ön seçimlerine ilişkin bulunduğu açıklamada hala yüzde 38 kararsız olduğunu ifade etti.

Mansur Yavaş, “İtiraz ettiğim şey ön seçim değildi. Henüz tarihi belli olmadığı için erken demiştim. Bugün yayınlanan bir ankete hala yüzde 38 kararsız var. İktidara oy evren seçmenin iktidardan uzaklaştığını ama muhalefette de yeterli enerjiyi göremediği için kararsız olduğunu düşünüyorum. Bizim bir an evvel seçim tarihi belli oluncaya kadar belediye başkanları olarak halkın sorunlarına eğilmemiz gerekiyor.” dedi.

İmamoğlu’na destek: Omuz omuza duracağız

Mansur Yavaş, CHP’den cumhurbaşkanı aday adaylığını netleştiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında altı soruşturma başlatılmasına değinerek “Takip ediyoruz. Artık her sabah bir soruşturmayla uyanıyoruz. Şunu hiç kimse unutmamalı: CHP’nin belediye başkanları, milletvekillerinin dayanışma duygusunu kimse hafife almasın. Sonuna kadar haksız ve hukuksuz uygulamalara birlikte karşı omuz omuza duracağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Üçlü Zirve: “Mansur Yavaş’a Meclis Başkanlığı Teklif Edildi” İddiası

9 Şubat’ta Ankara’da bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş görüşmesinde, Yavaş’a TBMM Başkanlığı teklif edildiği öne sürüldü.

TBMM Başkanlığı döneminde, parlamenter sisteme dönüş sürecini yürütmesi ve anayasa değişikliğine öncülük yapması istenen Mansur Yavaş’ın bu öneriye net bir cevap vermediği iddia edildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, 9 Şubat’ta Ankara’da bir araya geldi.

Artı Gerçek’ten Seda Taşkın‘ın CHP kaynaklarından edindiği bilgilere göre, görüşmede, Mansur Yavaş’a Meclis Başkanlığı teklif edilerek, parlamenter sisteme dönüş sürecini yürütmesi ve anayasa değişikliğine öncülük yapması istendi. Yavaş ise bu öneriye net bir cevap vermedi.

Ne olmuştu?

CHP’den yapılan açıklamaya göre, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile bir araya geldi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen görüşme 2,5 saat sürdü.

Görüşme sonrasında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile sosyal medya hesabından bir fotoğrafını paylaşan Özel, “Birlikteyiz Hep birlikte olacağız Hep beraber kazanacağız Türkiye kazanacak…” ifadelerini kullandı.

Yapılan üçlü görüşmenin ardından Yavaş’ın aday olmayacağı kulislere yansıdı. Adaylığına kesin gözüyle bakılan İmamoğlu için bugün CHP’li il başkanları ‘aday ol’ çağrısı yaptı. CHP tarafından açıklanan takvime göre cumhurbaşkanı aday adayları 21 Şubat’a kadar başvuru sürecini tamamlayacak. Ön seçim 23 Mart’ta yapılacak.

Paylaşın

Yavaş’tan Erdoğan’a “İcraatlarımızla Konuşuyoruz” Yanıtı

Erdoğan’ın “Bunlar siyasi ikbal peşinde koşuyor” sözlerine yanıt veren ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Ankaralıların güvenini yüzde 60’ın üzerinde almış bir belediye olarak, algılarla değil, icraatlarımızla konuşuyoruz” dedi.

Haber Merkezi / Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabı üzerinden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine yanıt verdi.

Yavaş, “Biz Ankara’da belediyeciliği polemikle değil, hizmetle yapıyoruz. Elbette sokaklarımız bazen çamur da olabilir; bazı eksikliklerimizde. Ama bizim yönetim anlayışımız tertemiz: Şeffaf, hesap verebilir, katılımcı ve aynı zamanda da sosyal ve üretken belediyeciliktir” dedi.

Ankaralıların güvenini yüzde 60’ın üzerinde almış bir belediye olarak, algılarla değil, icraatlarımızla konuşuyoruz” diyen Yavaş, şu ifadeleri kullandı: “Bizim tek dayanağımız halkın iradesidir, tek hesabını verdiğimiz makam da Ankaralıların vicdanıdır.”

Erdoğan ne demişti?

Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, ABB Başkanı Mansur Yavaş ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alarak şu ifadeleri kullanmıştı:

“Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu benim derdim değil. Bu yargının konusudur, bunların takibini yargı yapar. Eğer birisi suç işlediyse, yargı bunun değerlendirmesini yapar, cezasını verir. Kaldı ki Tayyip Erdoğan, zaten belediye başkanı iken bu konuda malum 10 ay bir cezaya çarptırılmış ve 4 ay 10 gün cezaevinde yatmış bir belediye başkanıdır.

Sayın Genel Başkanın bunu örnek göstererek konuyu ifade etmesi doğru bir şey değil. Demek ki, bu işlerden hakikaten çırak çıkacak. CHP’li belediye başkanları ise, kendi aralarında şu anda savaşıyorlar. Ne benim, ne arkadaşlarım bu konuda herhangi bir meselesi yoktur.

Biz şu anda işimize bakıyoruz. Biz yatırımlarımıza bakıyoruz. Bütün bunlarla beraber partimizin bünyesindeki o diri yapıyı aynı şekilde devam ettirmeye bakıyoruz. Şu anda da arkadaşlarımdan memnunum. Hepsi görevinin başındadır. Parlamentodaki birliklerini, beraberliklerini korumak suretiyle de yola devam ediyorlar.

Hatırlayın, meşhur hançer olayının hemen öncesinde CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Tamamen birlik içerisinde olduklarını asla aralarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Peki, sonra ne oldu? Gizli zoom zirvelerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun sırtına hançeri kim saplayacak, onun planlarını yaptılar.

Hatırlayın, ülkenin Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri, karşımıza çıkarttıkları kişiyi, birkaç ay içinde yetersiz dahi ilan ettiler. Şimdi hançer kimin elinde ve kimin sırtına saplanacak doğrusu bunu da bilmiyoruz. Bu onların sorunu.

Yeni zoom zirveleri yapılıyor mu, kulislerde hangi fısıltılar yankılanıyor ve bu konuda da kim, kimi nasıl vuracak, ben bunları bilemem. Böyle bir derdim de yok. Bunların dertleri hiçbir zaman millete hizmet olmadığı için, hep birbirlerinin kuyusunu kazmakla meşguller. Allah bu milleti inanın CHP’den korudu.

Ya bunlar yerel yönetimlerin bazılarında iş başına geldikleri gibi ülkenin başına gelseydiler halimiz nice olurdu? Ana muhalefetin masa kurmaya ne kadar meraklı olduğunu geçen seçimlerde gördük. Şimdi de belediye başkanlarıyla kendi içlerinde üçlü masa kurdular. Bakalım onun sonucu ne olacak?

Öyle anlaşılıyor ki masada bu üç kişi de birbirini yemeye başladı. Vatandaşım, bu kişilerin yönettiği belediyelerin durumuna bakarak Türkiye’yi yönetemeyecekleri kararını süratle verecektir. Daha kendi gündemlerine karar veremeyenlerin, dünya gündemini okuyarak Türkiye’nin çıkarlarını korumasını beklemek yanlış olur.

Bizim seçim diye bir gündemimiz, derdimiz yok. Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, ‘seçimde seçim, seçimde seçim’ diyorlar. Peki niye seçim? Türkiye’de böyle bir sıkıntı yok ki. AK Parti Teşkilatı, Genel Başkanı ve adayı ile yarın seçim olacak gibi hazırlık yapıyor.

Bunu gündemde bulundurmak, kaşımak kesinlikle bizim planımızda, programımızda yok. Ankara’da yollar çamurdan yürünmüyor. Sokaklar sahipsiz köpeklerden geçilmiyor. Aynı şey İstanbul için de geçerli. Orada da aynı durum söz konusu. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar siyasi ikbal peşinde koşuyor.”

Paylaşın

Özgür Özel’den “Mansur Yavaş” İddialarına Net Yanıt

Özgür Özel, Mansur Yavaş’ın “Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin” dediği iddialarına ilişkin, “Ben de bu ifadeleri duydum ama pazar akşamı (üçlü zirve) değil. Pazartesi ve salı sabahı bir Ankara temsilcisinin canlı yayındaki ifadelerinden duydum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan’ı parti genel merkezinde ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Gül Çiftci eşlik etti.

Ali Babacan – Özgür Özel görüşmesinin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Ali Babacan, “Türkiye’nin sorunları oldukça büyük ve gittikçe de büyüyor. Görüşmemizde ülkenin genel durumunu karşılıklı olarak değerlendirdik. Basına gösterilen yargı sopası kabul edilemez. Yaklaşımlarımızın ne kadar yakın olduğunu da bu görüşmemizde teyit etmiş olduk” dedi.

Özgür Özel ise, “Zorlu süreçten çıkmak için hep birlikte hareket etmek zorundayız. CHP’nin kendi içinde yürüttüğü seçim çalışmalarına ilişkin bilgi verme imkanı buldum” dedi.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirme sürecine ilişkin sorulan soruya Ali Babacan ise “Kuşkusuz her siyasi partinin cumhurbaşkanı adayı belirleme ile ilgili kendi iç sürecidir. Her parti kendi iç sürecine saygı duyar ve izler. Bizim herhangi bir partinin iç sürecine yorum yapmamız doğru olmaz” yanıtını verdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gerçekleştirdikleri üçlü zirvede “Bu saatten sonra aday olup olmamak bu sadece benim kararım olamaz. Toplum bu işi satın aldı. Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin” dediğinin kulislere yansıdığını belirten bir gazeteciye Özel, şu cevabı verdi: “Ben de bu ifadeleri duydum ama pazar akşamı değil. Pazartesi ve salı sabahı bir Ankara temsilcisinin canlı yayındaki ifadelerinden duydum. Bunlar pazar akşamı duyduğum ifadeler olmadığım için gazeteciler siyasetçileri yorumlar ama siyasetçilerin gazetecileri yorumlamak gibi bir yükümlülüğü yok.”

Özel,  pazar günü gerçekleşen zirveye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Sayın Mansur Yavaş da Sayın Ekrem İmamoğlu da bu kriz içinde olan ülkenin krizden çıkışının tek çaresinin erken seçim olduğunu ve bu erken seçimin sağlanabilmesinin için CHP’nin yetkili kurularının verdiği kararlara ve en nihayetinde tüm üyelerinin vereceği karar saygılı olacakları ve partinin başarısı için gösterecekleri ve temel hedefin CHP’yi iktidar yapmak olduğu, bunun için fedakarlıksa fedakarlık, sorumluluksa sorumluluk makamlarına hazır olduklarını hep birlikte konuştuk.”

“Bizim öyle bir senaryomuz yok”

Bir gazetecinin “23 Mart’taki ön seçim sonrası iki adaylı bir formüle zorunlu kılınırsa durum buradaki senaryonuz nedir” sorusu üzerine Özel, “Bizim öyle bir senaryomuz yok. Bizim iki belediye başkanımız da ‘partim bir görev verirse ordayım. Partimin verdiği kararlara saygılıyım’ dedikten sonra bu gereksiz tartışmalara yanıt vermeyi doğru bulmuyorum” dedi.

Özel, Erdoğan’ın adaylığı hakkında gelen bir soruya, “Kasım 2025’i erken seçim tarihi olarak daha önce de ifade etmiştik. Tam görev süresinin ortasıdır. YSK’nın son verdiği karar gereğince Erdoğan ancak erken seçim yapılırsa aday olabilir. Biz, 2,5 yıl daha bu yoksulluğa katlanmamak için Erdoğan’ın aday olduğu ya da olmadığı bir erken seçimi talep ediyoruz” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun eleştirilerine de yanıt veren Özel, “‘Kuralları onun koyacağı bir seçime Erdoğan’ı aday etmeyin’ demek yerine, Erdoğan’ı her şartta yeneceğiz iddiasını çok daha inandığım, güvendiğim ve tekrar ettiğim bir söylem olarak benden duymaya devam edeceksiniz” diye konuştu. Babacan ise “Hukuki açıdan Erdoğan’ın aday olma hakkı yok. Biz YSK’ye dilekçe verdik ‘mümkün değil dedik'” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Mansur Yavaş’tan Dikkat Çeken “Üçlü Zirve” Paylaşımı

Mansur Yavaş, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkemizin güzel günlere kavuşması için biriz ve beraberiz” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Mansur Yavaş, “biriz ve beraberiz” vurgulu paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Pazar günü Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz görüşme fotoğraf karelerine yansıdı.

Ülkemizin güzel günlere kavuşması, emeklilerin, asgari ücretlinin, öğrencilerin, işçilerin rahata erebilmesi, parlamenter demokrasinin yeniden tesis edilebilmesi için biriz ve beraberiz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Ankara’da bir araya gelmişti.

Yaklaşık 2,5 saat süren görüşme sonrası CHP Lideri Özgür Özel, sosyal medya hesabından “Birlikteyiz, hep birlikte olacağız, hep beraber kazanacağız, Türkiye kazanacak…” mesajını paylaşmıştı.

Paylaşın