2022’de Kovid 19’da Hayatını Kaybedenlerin Sayısı 1 Milyonu Geçti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın işgaliyle başlayan savaşın devam ettiği Ukrayna’daki durum, Kovid 19 pandemisi ve maymun çiçeği salgını ile ilgili son gelişmeleri paylaştı.

Ghebreyesus, Kovid 19 virüsünün etkisini göstermeye başladığı 2019’un son aylarından bu yana dünyada virüs kaynaklı 6,45 milyon can kaybının görüldüğünü belirterek, “Bu hafta, yılın başından bu yana 1 milyon can kaybıyla üzücü bir dönüm nokrasını geçtik” dedi.

DSÖ Genel Direktörü, virüs kaynaklı can kayıplarını önleyecek araçların bulunmasına rağmen bu kadar ölümün kabul edilemez olduğunu söyledi.

136 ülkede aşılama oranı yüzde 70’in altında

136 ülkenin haziran sonuna kadar nüfusunun yüzde 70’ini aşılama hedefini tutturamadığını kaydeden Ghebreyesus, “Tüm hükümetlere, nüfuslarının yüzde 70’ini aşılama hedefi yolunda sağlık çalışanları, yaşlılar ve yüksek risk grubu altındaki kişileri aşılama çağrısında bulunuyoruz” dedi.

DSÖ Genel Direktörünün açıklamasına göre, henüz nüfusunun yüzde 70’ini Kovid 19’a karşı aşılayamayan ülkelerin yüzde 66’sı ise henüz nüfusunun yüzde 40’ını bile aşılayamamış durumda.

Düşük aşılama oranı bulunan ülkelerde aşılama kapasitesinin giderek arttığını ifade eden Ghebreyesus, “Daha fazlası yapılmalı. Dünya nüfusunun üçte biri, sağlık çalışanlarının üçte ikisi ve yaşlıların dörtte üçü hala aşısız durumda” değerlendirmesini yaptı.

Ghebreyesus, DSÖ üyesi ülkelere test, genom sıralaması ve aşılama kapasitelerini azaltmama çağrısını da yineledi.

Türkiye’deki durum ne?

Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 8-14 Ağustos 2022 haftasında ülkede 342 kişi Kovid 19 sebebiyle hayatını kaybetti, 143 bin 88 kişinin Kovid 19 testi pozitif çıktı. Şimdiye kadarki toplam ölü sayısı 100 bin 400 iken vaka sayısı 16 milyon 671 bin 848 oldu.

Aynı verilere göre, Türkiye’de 26 Ağustos tarihi itibariyle 57 milyon 910 bin 986 kişi bir doz Kovid 19 aşısı, 53 milyon 142 bin 69 kişi iki doz ve 28 milyon 154 bin 302 kişi üç doz aşı oldu.

Paylaşın

İkiz Salgın Alarmı: Kovid 19 Ve Grip

Okulların açılmasıyla birlikte koronavirüs ve grip salgınının birlikte görülebileceğini belirten Prof. Dr. Kayıhan Pala, “İkiz salgın söz konusu olabilir. Bu nedenle risk gruplarının Kovid ile grip aşılarını olmaları önemli” dedi.

Koronavirüs vaka ve ölüm sayılarındaki artış devam ederken, hem okulların açılması hem de kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi Kovid 19 ve grip salgını riskini de beraberinde getirebilir.

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, özellikle eylül ve ekim ayında sorunun daha da büyüyebileceğine dikkat çekerek “Örneğin Avustralya’dan deneyimlediğimiz bir başka problem ‘ikiz salgın’ denilen bir kavramı karşımıza çıkarma potansiyeli taşıyor. O da Kovid 19 hastalığıyla bir arada grip virüsünün etkili olması. Eğer etkili önlem almakta gecikirsek, Güney Yarım küredeki bu iki salgın kuzey yarım kürede de kendisini gösterecek” dedi. Pala, özellikle risk gruplarının eksik aşılarını tamamlaması ve grip aşılarını mutlaka yaptırması gerektiğini kaydetti.

Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, 232 bin 253 yeni vaka tespit edildi. 380 kişi koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi.

Salgındaki son tabloyu BirGün’den Sibel Bahçetepe’ye değerlendiren Prof. Dr. Pala, Türkiye’nin çok az sayıda test yapılıyor olmasına karşın geçen hafta dünyada en fazla doğrulanmış olgu bildiren beşinci ülke olduğunu vurgulayarak “Ölümlerde de özellikle son üç haftadır önemli bir artış eğilimi karşımıza çıkıyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre, günde yaklaşık 50 yurttaşımızı Kovid 19 hastalığı nedeniyle kaybediyoruz” dedi.

Pala, bakanlığın açıkladığı vaka ve ölüm sayılarının da bilim insanlarını tatmin etmediğini dile getirerek , PCR testlerinin de sınırlı sayıda yapıldığını anlattı. “Türkiye’de pandemi ciddi bir şekilde devam ediyor” diyen Pala, “Bakanlık açıkladığı haftalık veriler içerisinde yapılan test sayısı yayınlanmıyor. Dolayısıyla resmi test sayıları üzerinden bir değerlendirme yapma şansımız da yok. Yurttaşlar Sağlık Bakanlığı kanalıyla teste ulaşmakta zorluk yaşayınca, hem kendi olanaklarıyla, hem de bazı kamu kurumları ve iş yerleri sağladıkları olanaklarla hızlı test yapmaya başladılar. Test sayısı sınırlı kaldığından doğrulanmış vaka sayısının da sınırlı” değerlendirmesini yaptı.

Küresel yanıt verilmeli

Eylül ayının gelmesi ve okulların açılmasıyla birlikte risk vaka sayılarının artışa geçebileceğini kaydeden Pala, özetle şunları söyledi:

“Küresel bir sorunla karşı karşıyayız ve buna küresel bir yanıt vermemiz gerekir. Dünya küresel bir yanıt veremediği müddetçe pandemiden kolaylıkla kurtulmamız söz konusu olmayacak. İnsanların kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirmesi, bağışıklığın istenilen düzeye çıkarılamaması, fiziksel mesafenin korunamaması ciddi bir sorun. Okulların açılmasıyla çocuklar daha yakın temasta bulunacak. Eylül ve kasım ayı itibarıyla sorunun daha artma potansiyeli var. Örneğin Avustralya’dan deneyimlediğimiz bir başka problem olan ‘ikiz salgın’ denilen bir kavramı karşımıza çıkarma potansiyeli taşıyor.

O da Kovid 19 hastalığıyla bir arada grip, influenza virüsünün de etkili olmaya başlaması. Eğer bunlara karşı etkili önlem almakta gecikirsek ve güney yarım küredeki bu iki salgın kuzey yarım kürede de kendisini bu yılın son çeyreğinde gösterecek. Bu nedenle özellikle 12 yaşın altındaki çocukların aşılanması için Sağlık Bakanlığı’nın bir aşı tedarikinde bulunması gerekir. Ayrıca okullarda kapalı ortamların havalandırılmasına ve sınıflardaki öğrenci sayılarının azaltılmasına ilişkin bir düzenleme yapılması büyük önem taşıyor. Ama maalesef ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de Sağlık Bakanlığı bu konuda ciddi bir tutum alabilmiş değil. ”

Kapalı alanlarda maske zorunluluğunun yeniden gündeme gelmesi gerektiğini vurgulayan Pala, “Özellikle hatırlatma dozlarının tamamlanması, kapalı ortamların iyi havalandırılması, mümkün olduğunca kapalı ortamlarda az zaman geçirilmesi, kamuya açık alanların iyi izlenmesi ve denetlenmesi, mesafenin korunmaya çalışılması, kişisel hijyene önem verilmesi gerektiğini yineliyorum. Yine risk grubundaki bireylerin de grip aşılarını mutlaka olmaları gerek” dedi.

Paylaşın

Maymun Çiçeği Vaka Sayısı Bir Haftada Yüzde 20 Arttı

Dünyadaki maymun çiçeği vaka sayısı 36 bin 412’ye yükselirken, virüs nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısı 12 oldu. Son 7 günde yaklaşık 7 bin 500 yeni vaka belirlenirken, haftalık vaka sayısı yüzde 20 artmış oldu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, basın toplantısında maymun çiçeği ve Kovid 19 salgınları ile ilgili güncel verileri paylaştı.

DSÖ’nün İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan merkezinde basına konuşan Ghebreyesus, yılbaşından bu yana virüsün endemik olduğu ülkeler de dahil 92 ülkede maymun çiçeği vakalarının görüldüğünü aktardı.

Buna göre, 16 Ağustos itibariyle dünyadaki toplam vaka sayısı 36 bin 412 ve virüs nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısı 12 oldu.

Haftalık olarak bakıldığında vakaların en çok son bir haftada görüldüğünü kaydeden Ghebreyesus, son 7 günde yaklaşık 7 bin 500 yeni vakanın belirlendiğini ve haftalık vaka sayılarının yüzde 20 arttığını söyledi.

Aşılama çalışmaları ile ilgili de bilgi paylaşan DSÖ Genel Direktörü, “maymun çiçeğine karşı mevcut çiçek aşılarının etkili olabileceğini ancak aşı tedarikleri ve etkililik oranlarına dair verilerin çok sınırlı olduğunu” ifade etti.

Kovid 19: Ölümlerde yüzde 35 artış

Ghebreyesus, Kovid 19 salgını ile ilgili güncel gelişmeleri de paylaştı. Buna göre, son bir haftada dünyada Kovid 19 kaynaklı yaklaşık 15 bin can kaybı kayıtlara geçti. Salgının “endişe verici olmayı sürdürdüğünü” söyleyen Ghebreyesus, ölü sayısının bir haftada yüzde 35 arttığını belirtti.

Artan Kovid 19 ölümlerinin “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Biz bu salgından yorulduk ama virüs bizden yorulmadı” dedi.

DÖS Genel Direktörü Ghebreyesus, son haftalardaki Kovid 19 artışlarına Omicron’un BA.5 alt varyantlarının yol açtığı bilgisini paylaşarak, virüsün evriminin daha iyi takip edilebilmesi için ülkelere “test ve genom sıralaması kapasitelerini azaltmama” çağrısında bulundu.

Türkiye’deki durum

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2 Ağustos tarihli açıklamasına göre, Türkiye’de bu tarih itibariyle beş maymun çiçeği vakası görülmüştü.

Kovid 19 salgınında 1-7 Ağustos 2022 haftasına ilişkin resmi verileri açıklayan Sağlık Bakanlığı, 16 Ağustos itibariyle bir haftada 380 kişinin Kovid 19 sebebiyle yaşamını yitirdiğini duyurdu. Bir önceki hafta Kovid 19 sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 337’ydi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Prof. Dr. İlhan: Kovid 19’da Günlük Vaka 50 Bin

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı Covid-19 tablosundaki rakamlara göre günlük vaka sayısının ortalama 50 bin civarında olduğunu, günlük 22 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi.

İlhan, 18-24 Temmuz haftasında 365 bin 424 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını, 157 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

İlhan, “Bakıldığında dünyada koronavirüs vakalarında bir artış var. Yeni vakaların öldürücü olmadığını, daha çok grip-nezle gibi gittiğine şehit oluyoruz; ama ister istemez vaka sayısındaki artış ile beraber risk grubundaki vatandaşlarımızın etkilenme oranı artıyor. Risk grubunda olan vatandaşlarımızın koronavirüsü ağır geçirme, hastanede tedavi görme, yoğun bakımda olma ve vefat etme ihtimalleri maalesef daha da yüksek oluyor” dedi.

Maske uyarısı

DHA’nın aktardığı habere göre, “Son 1 haftada günlük yaklaşık 50 bin vakamız olduğunu söylemek mümkün” diyen İlhan, “Vefat sayısında da geçen haftaya göre yaklaşık yarı yarıya bir artış var. Günlük vefat sayısı da ortalama 22 olarak geçen hafta seyretmiş Bakanlık verilerine baktığımızda. Vefatlara baktığımızda maalesef kronik hastalığı olan, ileri yaştaki vatandaşların olduğuna şahit oluyoruz. Tabii bu rakamlar azımsanacak rakamlar değil. Bu yüzden mutlaka bireysel önlemelere çok dikkat etmemiz gerekiyor. Maskemizi kalabalık olan yerlerde takmamız, ortamın havalandırılmasına mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İlhan, maskenin bazı alanlarda tekrar zorunlu hale getirilip getirilmeyeceğine ilişkin, “Sağlık kuruluşlarında maske takma halihazırda zorunlu. Bunun dışındaki diğer toplu alanlar, toplu taşımalar, uçaklar çok kalabalık AVM’lerde ise şu an böyle bir yaklaşım söz konusu değil. Vatandaşların bu tip yerlerde kendilerini korumak için kendi inisiyatiflerinde maske takmaları en doğru yaklaşım olacaktır” dedi.

“Güz dönemi risk daha fazla”

Prof. Dr. İlhan, bayram sonrasında vakaların iki katına kadar çıkabileceğini söylediklerini ve bunun gerçekleştiğine dikkat çekerek,şöyle devam etti:

“İnsanların bir arada olmak için çoğunlukla memleketlerine gittiği, tatil beldelerine gittiği, hareketliliğin çok olduğu zamanlar her ne kadar hava sıcak olduğu için insanlar dışarıda olmayı tercih etse de tabii bireysel dikkatsizlikler maalesef vakaların bu şekilde artmasına sebep oluyor. Bunların üzerine bulaştırıcılığı çok yüksek olan Omicron’un alt varyantlarını eklemek gerek. Böyle olduğu zaman şu an biz eğer kişisel önlemlerimizi arttırmaz, dikkat etmezsek, vakaların ne zaman aşağıya düşeceğinin tek yanıtı Omicron varyantının bulaştırıcılığı daha az bir varyanta dönüşmesine bağlı gibi görünüyor.

Bireysel önlemlere dikkat edilmediği sürece, varyant da devam etiği sürece vakalar bir süre daha böyle gidecek diye söylemek mümkün. Belki biraz daha ilerleyen günlerde biraz daha düşebilir bayramın etkisi; ama güz dönemi geldiğinde, okullar açıldığında, insanlar işlerine gittiğinde, cam, pencere daha fazla kapanmaya başladığında riskin daha fazla artabileceğini söylemek gerekiyor.”

Paylaşın

Kovid 19 Verilerindeki Büyük Tutarsızlık Raporlara Yansıdı!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, hazırladığı “21 İlde Bulaşıcı Hastalık Ölümleri Raporu”nda Sağlık Bakanlığı’nın pandemi nedeniyle gerçekleşen ölümlerin verilerinde tutarsızlık olduğunu açıkladı.

ANKA’da yer alan habere göre, CHP’li İlgezdi, yeni tip koronavirüs (Covid-19) kaynaklı ölümlerle ilgili CHP’li 21 belediyenin ölüm verilerinden derlediği raporda, “Söz konusu 21 ilde Belediyelerimizin kayıtlarına göre 1 Mart 2020 – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında bulaşıcı hastalık sebebiyle vefat eden yurttaşlarımızın toplam sayısı 96 bin 985 kişidir. Sağlık Bakanlığı tarafından 3 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla ölüm nedeni Covid-19 olarak bildirilenlerin sayısı ise yurt çapında toplam olarak 99 bin 57 kişidir” ifadelerine yer verdi.

Gamze Akkuş İlgezdi, raporunda şunları kaydetti:

“2020 yılında kapsadığı nüfus 39 milyon 720 bin 917 kişi olan ve ülkemizin nüfusunun yüzde 46,9’unu temsil eden 11 Büyükşehir ve 10 il belediyemizde 1 Mart 2020 – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında bulaşıcı hastalık nedeniyle ölen yurttaşların sayısı değerlendirilmektedir. Söz konusu 21 ilde Belediyelerimizin kayıtlarına göre 1 Mart 2020 – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında bulaşıcı hastalık sebebiyle vefat eden yurttaşlarımızın toplam sayısı 96 bin 985 kişidir.

Sağlık Bakanlığı tarafından 3 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla ölüm nedeni Covid-19 olarak bildirilenlerin sayısı ise yurt çapında toplam olarak 99 bin 057 kişidir. Pandeminin ilan edilmesi sonrasında 2020 yılında her ay Sağlık Bakanlığı tarafından yurt çapında açıklanan Covid-19 ölüm sayısı, CHP Genel Merkezi tarafından toplanan bulaşıcı hastalık ölüm sayılarından daha düşüktür.

30 Haziran 2022 tarihi itibarıyla Türkiye’de Covid-19 ölümlerinin Sağlık Bakanlığı’nın bildiriminden yaklaşık 2,1 kat daha fazla olarak 206 bin 760 kişi olabileceği tahmin edilmektedir. Belediyelerde de ölüm raporlarına bulaşıcı hastalık yazılmayan ölümlerin varlığı, ülkemizdeki Covid-19 ölüm sayısının daha fazla olma olasılığının araştırılmasını gerektirmektedir.

21 Belediyenin kayıtlarında aylara göre bulaşıcı hastalık ölümleri değerlendirildiğinde en yüksek ölüm sayısı 2020 yılının Kasım ve Aralık ayında, 2021 yılının Nisan ayında ve 2022 yılının Şubat ayında kayıtlara yansımıştır. 2022 yılının Mayıs ve Haziran aylarında en düşük ölüm sayısı gözlenmektedir.”

‘Pandeminin ülkemizdeki yükü Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden çok daha ağırdır’

“Türkiye Temmuz ayının başı itibarıyla dünyada doğrulanmış Covid-19 olgu sayısında 10. Doğrulanmış ölüm sayısında ise 19.sıradadır. Doğrulanmış olgu sayılarının da eksik açıklandığı tartışmaları bir yana, Covid-19 nedeniyle ölüm sayıları doğru olarak açıklanmış olsa, ülkemizin ölüm sayılarına göre pandeminin en çok etkilediği dünyadaki 7. ülke olduğu anlaşılacaktır. Dünya nüfusuna göre 17.sırada olan ülkemizin Covid-19 pandemisinde olgu ve ölüm sayılarında üst sıralarda yer alması, pandemiye karşı güçlü bir yanıtın verilemediğinin en açık göstergeleri arasında yer almaktadır.

En son bütçe görüşmeleri sırasında bizzat Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Covid-19 hastalığı geçirenlerde hastalığın bıraktığı hasarlardan dolayı gelecek üç yıl boyunca mevcut ölümlerin üç-dört katı kadar kayıp beklendiğini açıklamak zorunda kalmıştır. Ne TÜİK ne de Sağlık Bakanlığı ülkemizdeki 2020 ve 2021 yıllarına ait toplam ölüm sayılarını bile halen açıklamamıştır. Covid-19 pandemisi ülkemizde iyi yönetilememektedir ve açıkça görüldüğü gibi Covid-19 pandemisinin ülkemizdeki yükü Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerden çok daha ağırdır.”

Paylaşın

78 Ülkede 18 Binin Üzerinde Maymun Çiçeği Vakası

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Kovid 19 pandemisini ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “küresel acil durum” ilan edilen maymun çiçeği salgınına ilişkin de konuştu.

Tedros’un açıklamasına göre, DSÖ’ye bu sene içinde 78 ülkeden 18 binin üzerinde doğrulanmış maymun çiçeği vakası rapor edildi. DSÖ Genel Direktörü, vakaların yüzde 70’den fazlasının Avrupa bölgesinde ve yüzde 25’inin Amerika kıtasında görüldüğünü söyledi.

Şimdiye kadar maymun çiçeğinden beş ölümün rapor edildiğini de kaydeden Tedros, “Eğer toplumlar ve bireyler, kendilerini bilgilendirir, riskleri ciddiye alır, bulaşmayı durdurmak için gereken adımları atar ve hastalığa açık grupları korursa salgın durdurulabilir” dedi.

“Yaftalama ve ayrımcılık” uyarısı

DSÖ’nün maymun çiçeği salgınından sorumlu teknik ekibin lideri Dr. Rosamund Lewis’in bir gün önceki açıklamasına benzer bir şekilde, DSÖ Genel Direktörü Tedros da “yaftalama ve ayrımcılığın herhangi bir virüs kadar tehlikeli olabileceğini ve salgını körükleyebileceğini” söyledi.

Özellikle çevrimiçi mecralardaki yanlış bilgiler ve dezenformasyona dikkat çeken Tedros, salgınla ilgili şu bilgi ve önerileri paylaştı:

“Şimdiye kadar kayıtlara geçen vakaların yüzde 98’i erkekler ile cinsel ilişkiye giren erkekler arasında olsa da virüse maruz kalan herkes enfekte olabilir.

DSÖ, bu nedenle çocuklar, gebe kadınlar ve bağışıklığı baskılanmış kişiler de dahil diğer kırılgan gruplara yönelik bulaş riskini azaltmak için ülkelerin harekete geçmesini tavsiye ediyor.”

DSÖ Genel Direktörü Tedros’un açıklamasına göre, “maymun çiçeği virüsü, cinsel temas ile bulaşmaya ek olarak hanelerde kucaklaşma, öpüşme, kirli havlu ve çarşaf kullanımı yoluyla da bulaşabiliyor.”

Aşılama

Tedros, DSÖ’nün maymun çiçeği virüsüne karşı virüse maruz kalmış kişiler ve sağlık çalışanları, bazı laboratuvar personeli ve birden fazla cinsel partneri olan kişilere yönelik aşılamayı tavsiye ettiğini, fakat mevcut durumda kitlesel bir aşılama tavsiyesinde bulunmadığını söyledi.

MVA-BN isimli bir çiçek aşısının maymun çiçeğine karşı kullanımının Kanada, Avrupa Birliği (AB) ve ABD’de onaylandığını, LC16 ve ACAM2000 isimli iki aşının kullanımının ise değerlendirildiğini kaydeden Tedros, “Fakat aşıların maymun çiçeğine karşı etkinliği ya da ve kullanılması gereken doz sayısı konusunda hala veri eksikliğimiz var” ifadelerini kullandı:

“Bu sebeple de aşıları kullanan tüm ülkeleri aşıların etkinliğine ilişkin kritik öneme sahip verileri toplamaya ve paylaşmaya çağırıyoruz.

Şunu vurgulamak önemli: Aşılama enfeksiyona veya hastalığa karşı hemen koruma sağlamayacaktır. Bunun olması birkaç haftayı bulabilir.

Bu ise şu anlama geliyor: Aşı olanların kendilerini korumak için önlemler almaya devam etmesi gerekiyor.”

Maymun çiçeği hastalığı nedir?

Maymun çiçeği, 1980’li yıllarda tamamen ortadan kalkan çiçek hastalığının bir çeşit akraba virüsü.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne (CDC) göre, hastalık 1958’de maymun kolonilerinde keşfedildi. İnsana bulaşan ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DRC) rapor edildi.

O tarihten bu yana Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Fildişi Sahili, Liberya, Nijerya, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Güney Sudan’ın da içinde bulunduğu 11 Afrika ülkesinde bu virüs görüldü.

Belirtileri ne?

Ateş, döküntü, şiddetli baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve şişmiş lenf düğümleri, maymun çiçeği ile ilişkili en yaygın belirtiler.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, maymun çiçeği olan hastalarda ateşin başlamasından sonraki 1 ila 3 gün içinde deri döküntüleri görülüyor. Döküntüler daha çok yüzde yoğunlaşırken, yüze ilave olarak, avuç içi ve ayak tabanları, ağız mukozasını, cinsel organları da etkiliyor.

Maymun çiçeğinin kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün olarak bilinse de DSÖ’ye göre bu süre 5 ila 21 gün arasında değişebiliyor.

Tedavisi var mı?

DSÖ’ye göre, şu anda maymun çiçeği için önerilen özel bir tedavi yok.

Çiçek hastalığına karşı aşılamanın hastalığı önlemede yaklaşık yüzde 85 oranında etkili olduğu ileri sürüldü.

2003 yılında ABD’de yaşanan yayılmada, 47 kişi hayatını kaybetmişti.

Maymun çiçeği virüsü taşıyan kişilerin çoğu hastalığı hafif atlatsa bile DSÖ’ye göre, bu virüsten ölüm oranı yüzde 11 civarında. Çocuklar ve gençlerde ölüm oranı daha fazla olabiliyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Kovid 19’un Belirtileri Değişti

Britanya’da rastgele seçilen 150 bin kişinin verilerine dayanan React-1 araştırmasına göre, pandeminin başından bu yana Kovid 19 semptomları değişti. Bilim insanları, bu değişikliğin nedeninin, virüsün zaman içerisindeki değişimi ya da mutasyonu olabileceğini kaydediyor.

BBC Sağlık Editörü Michelle Roberts’ın haberine göre, ülkede Ulusal Sağlık Hizmetleri’nin (NHS) listesinde ilk sıralarda yer alan yüksek ateş ve koku/tat kaybı, son dönemdeki hastalarda eskisine göre çok daha nadir görülüyor.

Artık ses kısıklığı, hapşırma, yorgunluk, kas ağrısı ve baş dönmesi, sık bildirilen belirtilerden.

Önce BA.1 ve BA.2, sonra BA.4 ve BA.5

Orijinal Wuhan varyantından bu yana birçok virüsün birçok varyantı ortaya çıktı. Son olarak Omicron varyantı ve önce alt varyantları BA.1 ve BA.2, ardından BA.4 ve BA.5 hakim türler haline geldi. Bu değişim virüsün yayılma hızını da artırdı.

Imperial College London’dan React-1 araştırmacıları, bu varyantta koku ve tat kaybının en az görülen belirtiler olduğunu kaydetti. Bunun yerine hastalar daha çok grip benzeri semptomlar bildiriyor.

En çok görülen belirti, boğaz ağrısı

Zoe App adlı uygulamanın verilerine göre, öne çıkan 20 Kovid belirtisi sırasıyla şöyle:

  • Boğaz ağrısı – yüzde 58
  • Baş ağrısı – yüzde 49
  • Burun tıkanıklığı – yüzde 40
  • Kuru öksürük – yüzde 40
  • Burun akıntısı – yüzde 40
  • Balgamlı öksürük – yüzde 37
  • Ses kısılması – yüzde 35
  • Hapşırma – yüzde 32
  • Yorgunluk – yüzde 27
  • Kas ağrısı – yüzde 25
  • Baş dönmesi – yüzde 18
  • Lenf bezlerinin şişmesi – yüzde 15
  • Göz ağrısı – yüzde 14
  • Koku hissinde değişim – yüzde 13
  • Göğüs ağrısı – yüzde 13
  • Ateş – yüzde 13
  • Terleme – titreme – yüzde 12
  • Nefes darlığı – yüzde 11
  • Kulak ağrısı- yüzde 11
  • Koku kaybı – yüzde 10 oranda bildirildi.
Paylaşın

DSÖ: Kovid 19 Vaka Sayıları 5 Haftadır Yükselişte

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ/WHO) yayımladığı haftalık rapora göre, geçen hafta dünya genelinde 5,7 milyon Kovid 19 vakası tespit edilirken vaka sayısı önceki haftaya göre yüzde 6 arttı.

Rapora göre, Mart 2022’den itibaren azalan vaka sayısı, Haziran ayının ikinci yarısından itibaren yeniden artış eğilimine girdi. Artışın Omicron varyantının bulaşıcılığı yüksek BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının dünyada giderek hakim hale gelmesinden kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Worldometer’a göre, pandeminin başından beri dünya genelinde 568 milyondan fazla vaka saptandı, virüs nedeniyle 6 milyon 389 binden fazla insan hayatını kaybetti.

Ancak DSÖ, vaka artışına karşın virüse bağlı ölümlerde belirgin artış görülmediğini kaydetti. Geçen hafta dünya genelinde 9 bin 800 ölüm kaydedilirken, rakam önceki haftaya göre değişiklik göstermedi.

Ölüm sayıları Ortadoğu’da yüzde 78 arttı

Bölgesel olarak, en yüksek vaka artışları, yüzde 28 ile Batı Pasifik ve yüzde 25 ile Ortadoğu’da görüldü.

Vaka sayısı Afrika’da yüzde 33, Kuzey ve Güney Amerika’da yüzde 1 azalırken Güneydoğu Asya’da yüzde 5, Avrupa’da yüzde 4 arttı.

Haftalık ölüm sayıları ise Ortadoğu’da yüzde 78, Güneydoğu Asya’da yüzde 23 artarken Afrika’da yüzde 17, Batı Pasifik’te yüzde 10, Kuzey, Güney ve Orta Amerika’da yüzde 1 azaldı, Avrupa’da sabit kaldı.

Aşılara ve bağışıklığa dirençli

Dünyada giderek yaygınlaşan BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının, daha bulaşıcı olması ve hızlı yayılmasının yanı sıra aşıların ve hastalığı geçirmenin sağladığı bağışıklığa direnç gösterdiği biliniyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), 13 Temmuz’da yaptığı açıklamada, BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının ülkedeki vakaların yüzde 80’ininden fazlasını oluşturduğunu bildirmişti.

Sonbaharda “yeni dalga” bekleniyor

Vaka artışındaki eğilimin sürmesi halinde, güz aylarında dünya çapında yeni bir salgın dalgasının ortaya çıkabileceği öngörülüyor.

DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçen hafta yaptığı açıklamada, Kovid 19 salgınının “küresel acil durum” olarak nitelendirilmeye devam edileceğini söylemişti.

Ghebreyesus, Omicron varyantının alt varyantları BA.4 ile BA.5’in dünya genelinde vaka sayılarında artışı tetiklemeyi sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Virüs kontrollerindeki azalma, varyantların nasıl bulaştığı, hastalığa yol açma ihtimali ve virüse karşı mücadelenin etkililiğinin derecesinin anlaşılmasına engel oluyor” uyarısında bulunmuştu.

Paylaşın

Bakan Koca: Kovid 19’da Vaka Sayısı 40 Kat Arttı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin Kovid 19 pandemisine dair sorularını cevapladı. Koca, Avrupa’daki Kovid 19 dalgasını Türkiye’nin 4-5 hafta önce görmeye başladığını belirtti.

Son dönemde günlük vaka sayısında Almanya, İtalya, Fransa gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde 100 binleri geçen vakaların görüldüğünü ifade eden Koca şunları söyledi:

“Bizde ise giderek artan bir vaka sayısı olduğunu görüyoruz. Vaka sayısının artışıyla birlikte hastane yükü aynı oranda artmıyor. Vaka sayısı artışı şu an günlük 40 katına kadar çıkmış durumda. Hastane yükü ise şu an 3 kat kadar arttı. O anlamda ciddi bir hastane yükümüzün olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Yoğun bakımlarda da bu artışların belirgin ve ciddi olmadığını görüyoruz. Artışın aynı oranda olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.”

50+ ve kronik hastalara aşı ve maske çağrısı

Vatandaşların bu dönemde hatırlatıcı güncel dozlarını mutlaka yaptırmalarını, özellikle 50 yaş üstü, kronik hastalığı olan, risk taşıyanların aşıyı uygulamalarını önemsediklerini vurguladı:

“Bir de yine riskli, 50 yaş üstü, kronik hastalığı, ek hastalığı olan kişilerin de kalabalık ortamlarda maskelerini her zaman olduğu gibi takmalarını ısrarla öneriyoruz. Aşı olmak isteyen vatandaşlarımızın TURKOVAC aşısını olmayı önemsemelerini isterim. Yerli aşımız oldukça etkili. Sonuçlarından memnunuz. TURKOVAC tercihinde ve önerisinde hassasiyet gösterelim.

Kalabalık ortamlarda riskli isek maskeyi takmamız gerektiğini, eğer kendimizde üst solunum yolu enfeksiyonu belirtisi mevcut ise başkasına bulaştırmamak için maskeyi zaten takmak gerektiğini biliyoruz. Riskli olan kişilerin eğer bir belirti varsa erken dönemde testlerini yaptırıp, eğer pozitifse o durumda ek hastalığı varsa ilaca başlama durumu söz konusu olabilir. Dolayısıyla elimizde ilacımız var, aşımız var.

“Ağır influenza tablosu gibi gelişiyor”

Kişisel tedbirlere uyarak Kovid’le yaşamayı artık öğrendik. Kovid bitti mi, bitecek mi? Bitmeyecek. Bir influenza gibi düşünün. Zaten son dönemde de belirtileri grip benzeri seyrediyor. Daha çok boğaz ağrısı, burun akıntısı ve ateşle seyrediyor ve beraberinde de kas ağrılarını görüyoruz. Ağır influenza tablosu gibi gelişiyor.

Ama ek hastalığı olanlarda bu belirtiler daha belirgin, hastaneye yatışa kadar giden sonuçlara sebep olabiliyor. Onun için biraz daha dikkatli olmamız lazım.”

Yeni yoğun bakımlar açılmasının söz konusu olup olmadığı sorusu üzerine Koca, “Hayır, şu an yenilerin açılması gibi bir durum yok. Panik havası yok ama biz bundan sonra tedbirlere devam ederek Kovid’le birlikte nasıl yaşamamız gerektiğini biliyoruz. Nerede maske takılması gerektiğini, nerede kendimizi korumamız gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Yeniden kapatma ve benzeri durumlar olmayacak. Aşımız var, ilacımız var, tedbirlere devam” dedi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

TTB: Kovid 19’da Günlük Vaka Sayısı 16 Bini Aştı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği, Kovid 19 anketinin sonuçlarını açıkladı. 39 ilden 396 aile hekiminin katıldığı ankete göre; Kovid 19 vakalarında Türkiye genelinde artış yaşandığı görülüyor.

Araştırmada, Türkiye’de günlük vaka sayısının 16 bini aştığı ifade ediyor. TTB’nin yaptığı araştırmadan öne çıkanları özetle şöyle:

  • Aile hekimlerinin izlem listelerinde ortalama 4,76 Kovid 19 tanılı hasta var. Her hasta Aile Hekimi izlem listesinde 7 gün kalmaktadır.  247 bin 62 Aile Hekimine oranlandığında toplam 117 bin 867 Kovid 19 tanılı kişi olduğu belirlendi. Bu, günlük 16 bin 838 hasta demektir.
  • Eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığı açıklamasında bu sayı haftalık 57 bin ve günlük 8 bin olarak verilmekteydi. Elde ettiğimiz veriler, bakanlığın açıkladığı sayının iki katıdır.
  • Tüm vakaların dörtte biri İstanbul’da iken bayram tatili ile salgın İstanbul’dan tüm Türkiye’ye taşındı.
  • Bayram öncesi yapılan anketimiz İstanbul’da ortalama 8,5 Kovid 19 tanılı hasta olduğunu ve günde 4 bin 857 kişiye Kovid 19 tanısı konduğunu gösteriyor. Tüm vakaların dörtte biri İstanbul’dadır. HES kodu ve izolasyon uygulaması yokken, toplu taşımada maske zorunlu değilken, bu durum salgının İstanbul’dan tüm Türkiye’ye taşınması demektir.
  • Anketimizi yanıtlayan iki aile hekiminden biri Kovid 19 geçirdiğini belirtmiştir. Tüm aile hekimlerinin yüzde 51’i Kovid 19 geçirmiştir ve ne yazık ki Kovid 19 geçirenlerin yüzde 54’ü son altı ay içinde Kovid 19 geçirmiştir. Kovid 19 tedbirlerinin kaldırılması, sağlık kurumlarında dahi maske ve mesafe tedbirlerinin uygulanmaması sağlık kurumlarını salgının merkezi haline getirmiştir.
  • Kovid 19 geçiren aile hekimlerinin yüzde 4’ünün hastaneye yatarak tedavi edildi.
  • Aile hekimlerinin yüzde 94’ü en son aşısını 3-12 ay önce olmuş. En son aşı dozunun üzerinden 6 ay geçen aile hekimi oranı yüzde 72’dir. Aile hekimlerinin yüzde 99’u aşı olmuştur. Ancak son aşı dozunun üzerinden geçen süre aşı ile koruyuculuk imkânını da azaltıyor.

Öneriler

  • Kovid 19 için bağışıklama kampanyası oluşturularak sağlık çalışanları, 50 yaş üstü yurttaşlar, Kovid 19 için riskli kronik hastalar ve daha önce hiç aşılanmamış özellikle 12 yaş altı da dahil tüm bireyler başta olmak üzere toplumun aşılanması sağlanmalıdır.
  • Sağlık kurumlarında bekleyen hasta sayısı azaltılmalıdır.
  • Sağlık kurumları başta olmak üzere tüm kapalı alanlarda maskesiz girişe izin verilmemelidir.
  • Sağlık çalışanlarına maske, temizlik malzemesi gibi koruyucu malzemeler derhal sağlanmalıdır.
  • HES kodu, hasta ve temaslı takipleri ile sağlıklı kişilerden uygun koşullarda ayırma, filyasyon uygulamasına derhal başlanmalıdır.
  • Test yapma konusunda isteksizlik son bulmalı Kovid 19 test merkezleri ve hızlı test uygulaması derhal başlamalıdır.
  • Sağlık çalışanlarının korunması için tüm sağlık çalışanlarına hızlı test temin edilmelidir.
Paylaşın