Türkiye Nasıl İkna Oldu? İsveç Başbakanı Açıkladı

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Zirvesi öncesi öncesi yapılan üçlü görüşmede İsveç’in üyeliği için mutabakata varıldı. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin NATO’ya üye olabilmesi için Ankara’yı “terörle mücadelede uzun vadeli işbirliğine bağlılık” vaadiyle ikna ettiklerini söyledi.

Kristersson, Türkiye’nin fikrini neyin değiştirdiği sorulduğundaysa “Tüm bir paket” yanıtını verdi. Kristersson, “Bunu sadece NATO üyesi olmak istediğimiz için yapmadık, aynı zamanda üye olduktan sonra da sözlerimize bağlı kalmak istiyoruz, dolayısıyla bu çok uzun vadeli bir taahhüt” dedi.

Ülkesinin uzun süredir “belki de Türkiye’ye yönelik terörü finanse eden” Kürt militan faaliyetleriyle problemli olduğunu vurgulayan Kristersson, Kürt yanlısı eylemler ve Kuran yakma protestoları için de “korkunç ama yine de yasal şeyler” dedi.

Kristersson, ” (Cumhurbaşkanı) Erdoğan’a her şeyin yapıldığını anlattım ve İsveç hükümetinin hiçbir şekilde bu eylemleri onaylamadığını ilettim” diye konuştu. Kristersson, Türkiye’nin Gümrük Birliği ve vize serbestisi talepleri için de ülkesinin Türkiye ve AB arasında daha yakın bir işbirliğini teşvik edeceğini belirtti.

İsveç’in NATO üyeliğine destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğine destek vermeyi kabul ettiği açıklandı. Öte yandan İsveç’in, Türkiye’nin AB sürecini, vize serbestisinin ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çabalarını destekleyeceği duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson bir araya geldi.

Toplantının ardından açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin mutabakata varıldığını söyledi. Genel Sekreter, Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine ilişkin protokolü yakında TBMM’ye sunacağını duyurdu. Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliği için mutabakata varılmasını ‘tarihi bir gün’ olarak niteledi.

Stoltenberg, “Bugün varmış olduğumuz anlaşma geçtiğimiz yıl İspanya’da yaptığımız anlaşmanın onayı. Sayın Erdoğan İsveç’in üyeliğinin onaylanması konusunda kararı verdi. İsveç’in neler yapacağını anlaşmada yazıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile İsveç arasında ikili güvenlik mekanizması kurulacağını açıklayan Stoltenberg, NATO tarihinde ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörü atanacağını duyurdu.

Mutabakat metni yayımlandı

Üçlü zirvenin ardından NATO’dan yayınlanan 7 maddelik mutabakat metninde şu ifadeler yer aldı: “10 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoǧan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Vilnius’ta düzenlenen NATO Zirvesi’nde bir araya geldi.

Son NATO Zirvesi’nden bu yana İsveç ve Türkiye, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek üzere yakın işbirliği içinde çalışmışlardır. Bu sürecin bir parçası olarak İsveç anayasasını değiştirdi, yasalarını değiştirdi, PKK’ya karşı terörle mücadele işbirliğini önemli ölçüde genişletti ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlattı; tüm bu adımlar 2022’de kabul edilen Üçlü Memorandum’da belirtilmişti.

İsveç ve Türkiye bugün hem 2022 Madrid NATO Zirvesi’nde kurulan Üçlü Daimi Ortak Mekanizma hem de her yıl bakanlar düzeyinde toplanacak ve gerektiğinde çalışma grupları oluşturacak yeni bir ikili Güvenlik Mutabakatı çerçevesinde işbirliklerini sürdürme konusunda mutabık kalmışlardır. Bu Güvenlik Mutabakatının ilk toplantısında İsveç, 4. madde de dâhil olmak üzere Üçlü Mutabakatın tüm unsurlarının tam olarak uygulanmasına yönelik olarak, terörizmin tüm şekil ve tezahürlerine karşı sürdürdüğü mücadelenin temeli olarak bir yol haritası sunacaktır. İsveç, YPG/PYD’ye ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek vermeyeceğini bir kez daha yineler.

Hem İsveç hem de Türkiye terörle mücadelede işbirliğinin İsveç’in NATO üyeliğinden sonra da devam edecek uzun vadeli bir çaba olduğu konusunda mutabık kalmışlardır. Genel Sekreter Stoltenberg ayrıca NATO’nun terörizmin tüm şekil ve tezahürlerini kategorik olarak kınadığını bir kez daha teyit etti. NATO, Genel Sekreter’in NATO’da ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörlüğü’nü kurması da dahil olmak üzere, bu alandaki çalışmalarını önemli ölçüde hızlandıracaktır.

Müttefikler arasında savunma ticareti ve yatırımına yönelik hiçbir kısıtlama, engel veya yaptırım olmaması gerektiği ilkesine bağlıyız. Bu tür engellerin ortadan kaldırılması için çalışacağız.

İsveç ve Türkiye ayrıca Türkiye-İsveç Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) aracılığıyla ekonomik işbirliğini artırma konusunda da mutabık kalmışlardır. Hem Türkiye hem de İsveç, ikili ticaret ve yatırımları artırmak için fırsatları azami düzeye çıkarmaya çalışacaktır. İsveç, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize serbestisi de dâhil olmak üzere Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yeniden canlandırma çabalarını aktif olarak destekleyecektir.

Bu temelde ve Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılığı ve savunmasına ilişkin zorunluluklar göz önüne alındığında, Türkiye, İsveç’in Katılım Protokolünü TBMM’ye iletecek ve onaylanmasını sağlamak üzere Meclis ile yakın işbirliği içinde çalışacaktır.”

Paylaşın

Reuters Yazdı: Türkiye, Avrupa Birliği’nden Mali Destek Bekliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson bir araya gelmiş, toplantının ardından Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin mutabakata varıldığını söylemişti.

Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine ilişkin protokolü yakında TBMM’ye sunacağını duyuran Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliği için mutabakata varılmasını ‘tarihi bir gün’ olarak nitelemişti. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise, “İsveç için güzel bir gün. (Türkiye ile) İşbirliği formatı olan, yeni bir ikili güvenlik diyaloğu kuracağız.” demişti.

Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik süreciyle ilgili, “Zirvede (NATO) Türkiye’ye yönelik yaptırım ve kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağım. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi, üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır” demişti.

“Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın” diyen Erdoğan, “Biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye, AB’den somut adımlar bekliyor

Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir Türk yetkili, Ankara’nın İsveç’in NATO üyeliğine itirazını kaldırması karşılığında Batı’dan beklentilerini anlattı. Türk yetkili, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı bünyesinde 2003 yılında başlatılan, ancak 2019’dan bu yana yapılmayan Reform Eylem Grubu toplantılarının yeniden başlatılmasını beklediklerini söyledi.

Ankara’nın Avrupa Birliği’nden somut adımlar atmasını beklediğini belirten yetkili, bu adımları vize serbestisinin yanı sıra Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinde bazı fasılların kapatılması olarak ifade etti. İsmi açıklanmayan üst düzey yetkili, Türkiye’nin Batı’dan mali destek beklediğini de sözlerine ekledi.

Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile “makul” bir ilişki geliştireceğini söyleyen Türk yetkili, iki ülke arasındaki tüm sorunlar çözüme kavuşturulamayacak olsa bile bazı konularda acil çözümlere ulaşmayı arzu ettiklerini ifade etti. Yetkili Ankara’nın Batı ile yakınlaşırken Rusya ile ilişkilerine zarar vermeyeceğini de sözlerine ekledi.

Reform Eylem Grubu nedir?

2003 yılı Eylül ayında, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinde, Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirilmesi için gerekli olan mevzuatı uyumlaştırma çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen reformların en üst düzeyde takip edilebilmesi ve uygulanmasını sağlamak amacıyla Reform İzleme Grubu (RİG) kuruldu. 2003-2014 yılları arasında toplam 20 Reform İzleme Grubu toplantısı düzenlendi.

Kasım 2014’te Bakanlar Kurulu’nun onayı ile grubun adı Reform Eylem Grubu olarak değiştirildi ve bugüne kadar altı Reform Eylem Grubu toplantısı yapıldı. Bu toplantıların sonuncusu 9 Mayıs 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında düzenlendi.

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliği: Rusya: Negatif Etkileri Olacak

İsveç’in NATO’ya üye olmasının, Rusya’nın güvenliği açısından açık bir şekilde negatif etkileri olacağını söyleyen Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Moskova’nın Finlandiya’nın ittifaka katılmasının ardından alınanlara benzer önlemler alacağını vurguladı.

Dimitri Peskov, Ankara’nın İsveç’in NATO’ya girişine muhalefetine son vermesi konusunda da, Türkiye’nin NATO’da zorunlulukları bulunduğunu ve bu anlamda bir yanılsamalarının olmadığını söyledi. Peskov, Rusya ve Türkiye’nin görüş ayrılıklarıyla birlikte, ortak çıkarları da bulunduğunu ve Moskova’nın Ankara ile ilişkilerini daha da geliştirmek istediğini de belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’in NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğine yeşil ışık yakmasının ardından, Kremlin’den konuya ilişkin açıklama geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İsveç’in NATO üyeliğinin Rusya’nın güvenliği üzerinde olumsuz etkileri olacağını dile getirdi.

Moskova’nın Finlandiya’nın ardından alınan önlemlere benzer yanıtlar vereceğini söyleyen Peskov, “İsveç’in NATO üyeliği hakkında Türkiye’nin NATO’ya karşı yükümlülükleri var, bunların farkındayız” dedi. Kremlin Sözcüsü, Rusya ve Türkiye’nin farklılıkları olduğunu ancak bazı ortak çıkarları da paylaştığını belirterek, Moskova’nın Ankara ile ilişkilerini daha da geliştirmek istediğini sözlerine ekledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasına ilişkin açıklama yaparak ‘Rusya’nın İsveç ve Ukrayna’nın olası NATO üyeliği karşısında uygun ve zamanlı önlemler aldığını’ söyledi. Vilnius’taki NATO Zirvesi’nin ilk gününde konuşan Lavrov, Rusya’nın kendi ‘meşru güvenlik çıkarlarını koruyacağını’ bildirdi.

“Belirsizlik zayıflıktır”

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de Vilnius’taki zirvede Ukrayna’ya NATO üyeliği için bir zaman çizelgesi sunulmazsa bunun ‘absürt’ olacağını söyledi. Telegram kanalından İngilizce açıklama yapan Zelenskiy, Ukrayna’ya (NATO üyeliğine) davet ya da Ukrayna’nın üyeliği için bir zaman çizelgesi sunulmazsa bu, emsalsiz ve absürt olur. Bir yandan da Ukrayna’yı davet etmek için bile ‘koşullar’la ilgili muğlak ifadeler ekleniyor” dedi.

Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda devam eden belirsizliğin Rusya’ya ‘terörünü devam ettirme motivasyonu vereceğini’ iddia eden Zelenskiy, bugün başlayan zirveye katılacağını söyledi. Zelenskiy, “Belirsizlik zayıflıktır. Bunu zirvede açıkça ele alacağım” dedi.

Ne olmuştu?

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı operasyonun ardından İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılmak için resmi başvuruda bulunmuş ama Türkiye iki ülkenin adaylıkları konusunda ‘endişeleri olduğunu’ kaydetmişti. Haziranda İspanya’nın başkenti Madrid’deki NATO zirvesinde Türkiye iki ülkenin NATO üyeliğine itirazından vazgeçmiş, İsveç ve Finlandiya da buna karşılık Türkiye’nin endişelerini gidermek üzere özellikle Türkiye’nin ‘terör şüphelisi’ olarak tanımladığı kişilerin iadesi ve terörle mücadele için adımlar atacaklarını belirtmişti.

İsveç’te Danimarkalı-İsveçli ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran yakma eylemine izin verilmesi, İsveç’te Erdoğan maketiyle yapılan eyleme soruşturma açılmaması ve Today’s Zaman’ın eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş gibi isimlerin Türkiye’ye iade edilmemesi ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bunun üzerine Finlandiya’nın üyeliğini onaylayabileceklerini ama İsveç’in ‘destek beklememesi gerektiğini’ söylemişti.

Bunun üzerine Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmişti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Kesinlikle bir tehdit” diyerek Finlandiya’nın üyeliğine tepki göstermiş ve şu açıklamalarda bulunmuştu: “Finlandiya, AB’nin Rusya’ya yönelik dostane olmayan adımlarına dahil oldu. NATO’nun genişlemesi Dünya ve Avrupa’yı daha istikrarlı hale getirmeyecek. Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışmadan herkes kaçınıyor.”

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Türkiye “İsveç’in NATO Üyeliği Onayı” İle Ne Kazandı, Ne Kazanamadı?

Düşünce kuruluşu German Marshall Fund Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı “ne kazanıldığı” açısından değerlendirme yapabilmek için son bir yıla bakmak gerektiğini belirterek “İsveç ve Finlandiya ile yaşanan süreç ile Türkiye için önemli olan PKK, YPG ve FETÖ gibi” güvenlik tehditleriyle ilgili bir farkındalık yaratıldığını düşünüyor.

Emekli Büyükelçi Ahmet Erozan’a göre İsveç eskiden beri AB içinde Türkiye’ye üyelik açısından sıcak bakan ülkelerden biri ve bu nedenle bu uzlaşıdaki madde yeni bir kazanım değil. Deneyimli diplomat Erozan, Finlandiya ve İsveç ile ilgili müzakerelerin sürecin başından beri yanlış kurgulandığını söyledi.

İsveç’in NATO üyeliği, 14 aylık çabanın ardından Pazartesi gecesi Türkiye’nin itirazını kaldırmasıyla daha da somutlaştı. Vilnius’ta sağlanan uzlaşmada, 28 Mayıs’taki seçim sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni için NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Ankara ziyareti ve ardından yaşanan diplomatik temaslar etkili oldu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın birkaç kez ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile yaptığı telefon görüşmelerinin ardından ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da hafta sonu telefonla görüştü.

Ankara’dan son haftalarda ardı ardına olumsuz tonda açıklamalar gelse de ABD başta olmak üzere İttifak ülkeleri, Madrid zirvesindekine benzer bir “son dakika uzlaşısı” konusunda iyimserdi. Cuma gününden başlayarak hafta sonu sıklaşan diplomatik temaslarda da uzlaşının detayları ve yapılan yedi maddelik ortak açıklama belirlendi.

“Erdoğan’a Biden’dan ABD daveti gelebilir”

NATO Zirvesi marjında dün gece sağlanan uzlaşıyla Türkiye’nin ne kazandığı ya da kazanamadığı ileriki dönemlerdeki muhtemel yansımaları ile birlikte tartışmaya açıldı.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan düşünce kuruluşu German Marshall Fund Türkiye Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı “ne kazanıldığı” açısından değerlendirme yapabilmek için son bir yıla bakmak gerektiğini belirterek “İsveç ve Finlandiya ile yaşanan süreç ile Türkiye için önemli olan PKK, YPG ve FETÖ gibi” güvenlik tehditleriyle ilgili bir farkındalık yaratıldığını düşünüyor.

“Önce Finlandiya’nın ama daha çok da İsveç’in siyasal kültürü değişti” diyen Ünlühisarcıklı, bunun yanı sıra ABD’nin vermesi durumunda F-16’ları almanın da bir başarı olarak görülebileceğini ancak Ankara için yeterli olmayabileceğini kanısında. Ünlühisarcıklı, Biden-Erdoğan görüşmesinden Erdoğan için ABD’ye bir davet çıkmasını da bekliyor.

Biden ile Erdoğan bugün saat 18.00’de bir araya gelecek. Görüşmenin ve Biden’ın vereceği mesajların dünkü uzlaşının etkilerini taşıması bekleniyor.

“Müzakereler yanlış kurgulandı”

Uzlaşının unsurlarından bir diğeri de İsveç’in Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda Türkiye’ye destek vermesi. Ancak Emekli Büyükelçi Ahmet Erozan’a göre İsveç eskiden beri AB içinde Türkiye’ye üyelik açısından sıcak bakan ülkelerden biri ve bu nedenle bu uzlaşıdaki madde yeni bir kazanım değil.

Deneyimli diplomat Erozan, Finlandiya ve İsveç ile ilgili müzakerelerin sürecin başından beri yanlış kurgulandığını söyleyerek şöyle konuşuyor:

“Bu işi NATO üzerinden çözmeye çalışmak hataydı. Bunu İsveç ile ikili düzeyde çözecektik biz. Çünkü NATO üzerinden çözmeye başladığınız andan itibaren bütün diğer NATO üyelerini karşımıza almış olduk. Bir diğer hata eğer bu pazarlıkta AB üyelik kozunu kullanmak istiyor idiysek bunu en başta söyleyecek ve sonra bekleyecektik karşılığını verip vermediklerine. Şu anda o laf da kaldı ortada.”

Erdoğan dün Vilnius’a giderken havaalanındaki basın toplantısında “Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Önce Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin önünü açın biz de İsveç’in önünü açalım” derken AB üyeleri ve yetkililerinden ikisinin ayrı süreçler olduğuna yönelik açıklamalar gelmişti.

Erozan, diplomatik müzakereler için “karşı tarafın güç ve zafiyetlerine bakacağınız gibi kendi güç ve zafiyetlerinize de bakmanız lazım” uyarısında bulunarak Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik buhranın en önemli zafiyeti olduğunu belirtiyor.

ABD’den F-16’lar için onay gelir mi?

Dün gece sağlanan uzlaşının ardından bu zirveden zaferle dönmek isteyen ABD’den de ardı ardına açıklamalar geldi.

ABD Başkanı Joe Biden tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye, İsveç ve NATO Genel Sekreteri’nin bu akşamki açıklamasını memnunlukla karşıladım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırma faaliyetlerini ilerletmek amacıyla çalışmaya hazırım” denildi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) da Ankara’nın onayının ardından Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile yaptığı telefon görüşmesinde Türkiye’nin askeri modernizasyon çabalarına verilen desteği görüştüğünü bildirdi.

Bu son uzlaşıyla birlikte Türkiye ile ABD arasındaki kanalların açılmakta olduğunu gözlemlediğini söyleyen Ünlühisarcıklı, iki ülkenin savunma sanayi işbirliğinin F-16’larla sınırlandırılmaması gerektiğini vurguluyor. Ünlühisarcıklı, “Bundan sonra örneğin bence S-400 meselesinin çözümüne odaklanılmalı. Sonra da Türkiye’nin F-35 programına nasıl dönebileceği hesap edilmeli” diyor.

ABD Kongresi’ndeki Türkiye’ye yönelik olumsuz imajın İsveç onayının ardından değişip değişmeyeceğini zaman gösterecek. Erozan da F-16’lar için onay çıkması durumunda bunun Yunanistan’a verilecek olan F-35’lerle bir paket halinde olacağını belirterek ABD’nin bu dengeyi her zaman için gözettiğini hatırlatıyor.

Denge Rusya’dan Batı’ya mı kayıyor?

Türkiye’nin uzun bir süredir sürdürdüğü itirazını kaldırmasıyla Rusya ile Batı arasındaki denge politikasını ekonomik sebeplerle biraz da Batı lehine kaydırmakta olduğu yorumları da yapılmaya başlandı.

Ünlühisarcıklı, bu tür “eksen kayması” yorumlarına hep ihtiyatlı yaklaştığını belirterek bununla birlikte son dönemde dört gelişmenin dikkat çektiğini söylüyor ve bunları şöyle sıralıyor:

“Birincisi Wagner ayaklanması sırasında Türkiye ortadan bir pozisyon aldı, itidal çağrısı falan yaptı. Yani Wagner’e çok sert tonda karşı çıkan ve Putin’e destek veren bir söylem kullanmadı. Birkaç gün önce Ukrayna’nın NATO üyeliğini desteklediğini Erdoğan vurguladı. Bu da aslında Türkiye’nin uzun süredir izlediği politikasına uygun ama bunu vurgulamak durumunda değildi. Ardından Azov komutanlarını Zelenskiy’e teslim etti. Son olarak da İsveç’in üyeliğini onayladı.”

Tüm bu adımların Rusya’nın hoşuna gitmeyecek şeyler olduğunu söyleyen Ünlühisarcıklı, bu nedenle “Türkiye yüzünü Batı’ya mı dönüyor?” sorusunun haklı bir soru olduğunu belirtiyor ve şöyle yanıtlıyor:

“Bence seçimlerden sonra Erdoğan artık ABD ve Avrupa’yla daha pozitif ilişkiler ve onlar tarafından kabul edilmek istiyor. Mesela AB’de önümüzü açın sözleri; bu konuda bir şey olacağı yok bunu onlar da biliyor. Ama orada söylemek istediği ‘beni dışlamayın’.”

Türkiye’nin attığı bu adımlara karşılık Rusya’nın nasıl bir tepki vereceği de merak ediliyor.

Erozan’a göre bunun yansımasının belki kısa vadede değil ama orta vadede görülebilir. Erozan, henüz ödenmeyen doğal gaz bedelleri dahil olmak üzere Rusya’nın alacaklarını tahsil etmek isteyeceğine işaret ediyor.

Uzlaşının detayları neler?

Vilnius’ta gece sağlanan uzlaşının ardından taraflar yedi maddelik bir ortak açıklama yaptı.

Açıklamanın giriş bölümü mahiyetindeki birinci maddesinin ardından ikinci maddede İsveç’in son 14 ayda yaptıkları sıralanarak “Bu sürecin bir parçası olarak 2022 yılında mutabık kalınan Üçlü Muhtıra’da belirlenen bütün adımlar çerçevesinde, İsveç Anayasası’nı tadil etmiş, yasalarını değiştirmiş, PKK’ya karşı terörle mücadelede iş birliğini kayda değer şekilde genişletmiş ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlatmıştır” deniliyor.

Türkiye ile İsveç’in yılda bir kez bir araya geleceği ve yeni bir ikili güvenlik mekanizması çerçevesinde iş birliğine devam edeceğinin belirtildiği üçüncü maddede, “Güvenlik Komitesi’nin ilk toplantısında İsveç terörizmin tüm tür ve tezahürleriyle mücadelesinin temeli olarak Üçlü Muhtıra’nın 4. maddesi dahil tüm unsurlarının tam manasıyla uygulanmasına yönelik bir yol haritası sunacaktır. İsveç, YPG/PYD ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek vermeyeceğini yineler” ifadelerine yer veriliyor.

Açıklamanın dördüncü maddesinde ise Genel Sekreter Stoltenberg’in de NATO’nun tüm tür ve tezahürleriyle terörizmi kategorik şekilde kınadığını yeniden teyit ettiği belirtilerek NATO’nun tarihinde ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörü pozisyonu tesis edeceği ve bu alandaki çalışmalarını kayda değer şekilde hızlandıracağı kaydediliyor.

Ankara’nın rahatsız olduğu savunma alanındaki ambargolar konusuna 5. maddede değinilerek “müttefikler arasında savunma ticareti ve yatırımları konusunda herhangi bir kısıtlama, engel veya yaptırım olmaması gerektiği yönündeki ilkeye bağlılık” tekrarlanıyor ve bu tür engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışılacağı belirtiliyor.

Uzlaşının 6. maddesinde Türkiye ve İsveç’in ekonomik işbirliğini artırma konusunda mutabık kaldıkları ifade edilerek iki ülkenin ikili ticaret ve yatırımları artırmaya yönelik fırsatları maksimize edecekleri kaydediliyor. Ayrıca “İsveç, Türkiye’nin, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbesti dahil AB’ye üyelik sürecinin yeniden canlandırılması konusundaki çabalara aktif destek verecektir” de deniliyor.

Açıklamanın 7. maddesi ile de “Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılık ve savunma gereklilikleri bağlamında Türkiye’nin İsveç’in Katılım Protokollerini TBMM’ye sevk edeceği ve onaylanmasını sağlamak için Meclis’le yakın işbirliği içinde olacağı” kayda alınıyor.

Stoltenberg dün geceki basın toplantısında Erdoğan’ın katılım protokollerini “mümkün olduğunca çabuk” sevk edeceği vaadinde bulunduğunu belirtmişti. TBMM’nin 13 Temmuz olan yaz tatiline girme takviminin biraz uzaması ve o arada İsveç onayının geçmesi beklentiler arasında.

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliği: Macaristan’dan Onay Sinyali

Litvanya’nın Vilnius kentindeki NATO zirvesine gitmeden önce yaptığı açıklamada Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, “Tutumumuz net; hükümet Stockholm’ün Atlantik İttifakı’na katılımını destekliyor. Onay sürecinin tamamlanması artık sadece teknik bir mesele” dedi.

Haber Merkezi / Macaristan Başbakanı Viktor Orban hükümeti, geçen hafta İsveç’in başvurusunu “desteklediğini” ve Ankara’nın tutumunda bir değişiklik olması halinde destek vermeyi sürdüreceklerini ifade etmişti.

Macaristan hükümeti, şu ana kadarki itirazını, İsveç’in “aşağılama” politikasına ve Brüksel’deki “siyasi nüfuzunu “Macar çıkarlarına zarar vermek için kullanmasına” bağlamıştı.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Mayıs 2022’de NATO’ya katılma başvurularını açıklamışlardı. Bu tarihten beri üyeler arasında sadece Türkiye ve Macaristan yeşil ışık yakmamıştı.

Bir ülkenin üye olması için tüm ülkelerin onayının alınması gerekiyor. Bu da Rus tehdidinden dolayı üye olmak isteyen iki ülkenin NATO’nun kapısında uzun süre beklemesine neden olmuştu.

Türkiye’den İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yarın başlayacak NATO zirvesi öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğini meclise taşımayı kabul ettiğini açıkladı.

Stoltenberg, düzenlediği basın toplantısında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyelik protokolünü TBMM’ye mümkün olan en kısa sürede taşımayı ve onayın tamamlanması için meclisle yakın temas içinde çalışmayı kabul ettiğini açıklamaktan memnunluk duyuyorum” dedi.

Stoltenberg, “Hem Türkiye hem de İsveç, ikili ticareti ve yatırımları arttırmak amacıyla fırsatları çoğaltmanın yollarını arayacak. İsveç Türkiye’nin AB üyeliği sürecini yeniden canlandırmayı amaçlayan çabaları aktif olarak destekleyecek, bu çabalara AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi ve vize kolaylığı dahil” dedi.

Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM tarafından ne zaman onaylanacağı konusunda tarih vermekten ise kaçındı.

Tepkiler olumlu

NATO Sözcüsü Oana Lungescu, Twitter mesajında, Stoltenberg, Erdoğan ve Kristersson toplantısı sonrasından bir video görüntüsü paylaştı.

Başkan Joe Biden, NATO Genel Sekreteri’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğini meclise taşımayı kabul ettiği yönündeki açıklamasını memnunlukla karşıladığını belirtti. Biden’ın Vilnius’ta Erdoğan’la yüz yüze görüşmesi bekleniyor.

Biden, açıklamasında, “Türkiye, İsveç ve NATO Genel Sekreteri’nin bu akşamki açıklamasını memnunlukla karşıladım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırma faaliyetlerini ilerletmek amacıyla çalışmaya hazırım” ifadelerini kullandı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da Stoltenberg ve Erdoğan’la görüşmesi sonrasındaki basın toplantısında, “Bu harika bir his, uzun zamandır amacımdı. Bugün çok güzel bir yanıt aldığımızı düşünüyorum ve üyelik için çok büyük bir adım attık” dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly de paylaştığı Twitter mesajında, “İsveç’in NATO’ya üye olması herkesin çıkarınadır. Hepimizin daha çok emniyette olmasını sağlayacaktır. İngiltere, Türkiye’nin bugün bu amaca yaklaşmayı sağlayan adımlarını memnunlukla karşılıyor” ifadelerini kullandı.

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ise Jens Stoltenberg’ün Twitter mesajını paylaşarak, “Vilnius’tan güzel haber” ifadesini kullandı.

Mutabakat metni yayımlandı

Üçlü zirvenin ardından NATO’dan yayınlanan 7 maddelik mutabakat metninde şu ifadeler yer aldı: “10 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoǧan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Vilnius’ta düzenlenen NATO Zirvesi’nde bir araya geldi.

Son NATO Zirvesi’nden bu yana İsveç ve Türkiye, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek üzere yakın işbirliği içinde çalışmışlardır. Bu sürecin bir parçası olarak İsveç anayasasını değiştirdi, yasalarını değiştirdi, PKK’ya karşı terörle mücadele işbirliğini önemli ölçüde genişletti ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlattı; tüm bu adımlar 2022’de kabul edilen Üçlü Memorandum’da belirtilmişti.

İsveç ve Türkiye bugün hem 2022 Madrid NATO Zirvesi’nde kurulan Üçlü Daimi Ortak Mekanizma hem de her yıl bakanlar düzeyinde toplanacak ve gerektiğinde çalışma grupları oluşturacak yeni bir ikili Güvenlik Mutabakatı çerçevesinde işbirliklerini sürdürme konusunda mutabık kalmışlardır. Bu Güvenlik Mutabakatının ilk toplantısında İsveç, 4. madde de dâhil olmak üzere Üçlü Mutabakatın tüm unsurlarının tam olarak uygulanmasına yönelik olarak, terörizmin tüm şekil ve tezahürlerine karşı sürdürdüğü mücadelenin temeli olarak bir yol haritası sunacaktır. İsveç, YPG/PYD’ye ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek vermeyeceğini bir kez daha yineler.

Hem İsveç hem de Türkiye terörle mücadelede işbirliğinin İsveç’in NATO üyeliğinden sonra da devam edecek uzun vadeli bir çaba olduğu konusunda mutabık kalmışlardır. Genel Sekreter Stoltenberg ayrıca NATO’nun terörizmin tüm şekil ve tezahürlerini kategorik olarak kınadığını bir kez daha teyit etti. NATO, Genel Sekreter’in NATO’da ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörlüğü’nü kurması da dahil olmak üzere, bu alandaki çalışmalarını önemli ölçüde hızlandıracaktır.

Müttefikler arasında savunma ticareti ve yatırımına yönelik hiçbir kısıtlama, engel veya yaptırım olmaması gerektiği ilkesine bağlıyız. Bu tür engellerin ortadan kaldırılması için çalışacağız.

İsveç ve Türkiye ayrıca Türkiye-İsveç Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) aracılığıyla ekonomik işbirliğini artırma konusunda da mutabık kalmışlardır. Hem Türkiye hem de İsveç, ikili ticaret ve yatırımları artırmak için fırsatları azami düzeye çıkarmaya çalışacaktır. İsveç, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize serbestisi de dâhil olmak üzere Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yeniden canlandırma çabalarını aktif olarak destekleyecektir.

Bu temelde ve Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılığı ve savunmasına ilişkin zorunluluklar göz önüne alındığında, Türkiye, İsveç’in Katılım Protokolünü TBMM’ye iletecek ve onaylanmasını sağlamak üzere Meclis ile yakın işbirliği içinde çalışacaktır.”

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliğinin Onaylanması: ABD’yle İlişkileri Düzeltmek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson bir araya geldi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, toplantının ardından yaptığı açıklamada İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin mutabakata varıldığını söyledi. Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine ilişkin protokolü yakında TBMM’ye sunacağını duyuran Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliği için mutabakata varılmasını ‘tarihi bir gün’ olarak niteledi.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise, “İsveç için güzel bir gün. (Türkiye ile) İşbirliği formatı olan, yeni bir ikili güvenlik diyaloğu kuracağız.” dedi.

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylamasının perde arkasını yazdı. Babacan, asıl konunun ‘ABD’yle ilişkileri düzeltmek’ olduğunu söyledi.

Babacan, “Birçok kişi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin AB süreciyle ilgili başlığın girmesine şaşırdı. Normalde İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’yi ikna turları çerçevesinde yapılan bu görüşmeye AB montajı yapılmasının iki hafta geriden başlayan bir hikayesi var. Türkiye’nin dış politikadaki strateji değişikliğinin bir parçası olarak ABD ve AB ile ilişkileri güncelleme çabasının sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

“Bundan iki hafta önce, yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve yeni MİT Müsteşarı İbrahim Kalın, İstanbul Galataport’ta sahil yürüyüşü yapıp ‘birlikte çok iyi çalışıyoruz’ pozunu verdikten sonra, AB konusunda ‘bekletilen’ adımların atılması ve vize muafiyeti talebiyle AB’nin kapısını gidilmesi konusunda Cumhurbaşkanı’nı ikna turlarına başladılar. Amaç, AB Reform Grubunun 2019’da kesilen toplantılarına geri dönmekti. Böyle bir adımın dünyaya vereceği mesajın, ekonomik katkılarının olabileceği, batılı yabancı yatırımcı açısından ‘terkedilen ülke’ konumundan çıkılabileceğine dair değerlendirmeler yapıldı. Aynı zamanda ABD ile donmuş ilişkilerinin kapısını aralayacağı umut edildi. Tabii gelmesi olası parasal desteğe olan ihtiyaçtan hiç söz etmiyorum. Halen ABD’de olan bazı AKP’lilerin sürece katkısı da hesaba katılmalı. İşte Biden görüşmesine beklenmedik şekilde giren AB başlığının böyle bir başlangıç hikayesi var” ifadelerini kullanan Babacan, “Dün öğleden beri art arda yapılan açıklamalar, 24 saat geçmeden Türkiye’nin tüm tezlerinden vazgeçerek, İsveç’e kapı aralaması, Biden’ın ‘Türkiye ve Erdoğan’la çalışacağız’ açıklaması, aslında asıl konunun ABD’yle ilişkileri düzeltmek, AB’yi de buna çıpalamak olduğu ortaya çıktı” yorumunu yaptı.

“Vize serbestisi için gerekli 72 kriterden 6’sı halen beklemede. Özellikle son 4 yıldan bu yana hiçbir adım atılmamıştı” diye yazan Babacan, vize muafiyeti için gereken 6 kriteri ise şöyle sıraladı:

“Terörle mücadele mevzuatında düzenleme… Kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün AB ile uyumlu hale getirilmesi.

Yolsuzlukla mücadele… Avrupa Konseyi’nin Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) tavsiyeleri doğrultusunda yolsuzlukla mücadele için düzenlemeler gerekiyor.

Europol ile işbirliği… Avrupa Polis Teşkilatı (EUROPOL) ile işbirliği, kişisel verilerin korunması yasasında yeni düzenleme.

Kişisel verilerin korunması… AB standartlarında düzenleme yapılması isteniyor

AB ülkeleri ile adli yardımlaşma ve suçluların iadesi…

Geri Kabul Anlaşması… Türkiye, Geri Kabul Anlaşması’nı uygulamaya başlayarak özellikle Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya geçişinin engellenmesinde büyük sorumluluk üstlenmiş durumda. Ancak AB, ikili geri kabul protokollerinin uygulanmasında bazı sorunların olduğunu savunuyor.”

Paylaşın

Erdoğan’dan İsveç’in NATO Üyeliğine Destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğine destek vermeyi kabul ettiği açıklandı. Öte yandan İsveç’in, Türkiye’nin AB sürecini, vize serbestisinin ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çabalarını destekleyeceği duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson bir araya geldi.

Toplantının ardından açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin mutabakata varıldığını söyledi. Genel Sekreter, Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine ilişkin protokolü yakında TBMM’ye sunacağını duyurdu. Stoltenberg, İsveç’in NATO üyeliği için mutabakata varılmasını ‘tarihi bir gün’ olarak niteledi.

Stoltenberg, “Bugün varmış olduğumuz anlaşma geçtiğimiz yıl İspanya’da yaptığımız anlaşmanın onayı. Sayın Erdoğan İsveç’in üyeliğinin onaylanması konusunda kararı verdi. İsveç’in neler yapacağını anlaşmada yazıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile İsveç arasında ikili güvenlik mekanizması kurulacağını açıklayan Stoltenberg, NATO tarihinde ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörü atanacağını duyurdu.

Mutabakat metni yayımlandı

Üçlü zirvenin ardından NATO’dan yayınlanan 7 maddelik mutabakat metninde şu ifadeler yer aldı: “10 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoǧan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Vilnius’ta düzenlenen NATO Zirvesi’nde bir araya geldi.

Son NATO Zirvesi’nden bu yana İsveç ve Türkiye, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek üzere yakın işbirliği içinde çalışmışlardır. Bu sürecin bir parçası olarak İsveç anayasasını değiştirdi, yasalarını değiştirdi, PKK’ya karşı terörle mücadele işbirliğini önemli ölçüde genişletti ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlattı; tüm bu adımlar 2022’de kabul edilen Üçlü Memorandum’da belirtilmişti.

İsveç ve Türkiye bugün hem 2022 Madrid NATO Zirvesi’nde kurulan Üçlü Daimi Ortak Mekanizma hem de her yıl bakanlar düzeyinde toplanacak ve gerektiğinde çalışma grupları oluşturacak yeni bir ikili Güvenlik Mutabakatı çerçevesinde işbirliklerini sürdürme konusunda mutabık kalmışlardır. Bu Güvenlik Mutabakatının ilk toplantısında İsveç, 4. madde de dâhil olmak üzere Üçlü Mutabakatın tüm unsurlarının tam olarak uygulanmasına yönelik olarak, terörizmin tüm şekil ve tezahürlerine karşı sürdürdüğü mücadelenin temeli olarak bir yol haritası sunacaktır. İsveç, YPG/PYD’ye ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek vermeyeceğini bir kez daha yineler.

Hem İsveç hem de Türkiye terörle mücadelede işbirliğinin İsveç’in NATO üyeliğinden sonra da devam edecek uzun vadeli bir çaba olduğu konusunda mutabık kalmışlardır. Genel Sekreter Stoltenberg ayrıca NATO’nun terörizmin tüm şekil ve tezahürlerini kategorik olarak kınadığını bir kez daha teyit etti. NATO, Genel Sekreter’in NATO’da ilk kez Terörle Mücadele Özel Koordinatörlüğü’nü kurması da dahil olmak üzere, bu alandaki çalışmalarını önemli ölçüde hızlandıracaktır.

Müttefikler arasında savunma ticareti ve yatırımına yönelik hiçbir kısıtlama, engel veya yaptırım olmaması gerektiği ilkesine bağlıyız. Bu tür engellerin ortadan kaldırılması için çalışacağız.

İsveç ve Türkiye ayrıca Türkiye-İsveç Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) aracılığıyla ekonomik işbirliğini artırma konusunda da mutabık kalmışlardır. Hem Türkiye hem de İsveç, ikili ticaret ve yatırımları artırmak için fırsatları azami düzeye çıkarmaya çalışacaktır. İsveç, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize serbestisi de dâhil olmak üzere Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yeniden canlandırma çabalarını aktif olarak destekleyecektir.

Bu temelde ve Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılığı ve savunmasına ilişkin zorunluluklar göz önüne alındığında, Türkiye, İsveç’in Katılım Protokolünü TBMM’ye iletecek ve onaylanmasını sağlamak üzere Meclis ile yakın işbirliği içinde çalışacaktır.”

İsveç’ten AB üyelik sürecinde Türkiye’ye destek sözü

ABD Başkanı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya katılım protokolünü TBMM’ye iletme taahhüdünü memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırıcılığı geliştirmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırım.” ifadesini kullandı.

Biden, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsveç’in NATO’ya katılım protokolünü onaylamak üzere TBMM’ye iletme taahhüdü dahil Türkiye, İsveç ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından yayımlanan açıklamayı memnuniyetle karşıladığını bildirdi.

“Avrupa-Atlantik bölgesinde savunma ve caydırıcılığı geliştirmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırım.” ifadesini kullanan Biden, İsveç’i NATO’nun 32. müttefiki olarak karşılamayı sabırsızlıkla beklediğini kaydetti. Biden, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e de kararlı desteği için teşekkür etti.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, “İsveç için güzel bir gün. (Türkiye ile) İşbirliği formatı olan, yeni bir ikili güvenlik diyaloğu kuracağız.” dedi.

Paylaşın

Türkiye’nin AB Üyeliği: NATO’dan Destek Açıklaması

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Erdoğan’ın “50 yıldır AB kapısında bekletilen Türkiye var. Önümüzü açın, biz de İsveç’in önünü açalım” açıklaması sonrası, Türkiye’nin AB’ye üye olma yönündeki hedefini desteklediğini söyledi.

Haber Merkezi / Jens Stoltenberg “Türkiye’nin AB’ye katılma hedefini destekliyorum. İsveç’i NATO’ya sokmak için çok çalışıyoruz. İsveç’in üyeliği konusunda Vilnius zirvesinde olumlu bir karara varmak hala mümkün” dedi.

Stoltenberg sözlerine şöyle devam etti: “NATO Baltık bölgesinde mevcudiyetini artırmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda daha fazla asker sevk etmiştik. Ukrayna işgalinden sonra Madrid zirvesindeki kararla bunu artırmıştık.

Bu zirvede yarın ve yarından sonraki gün savunma planı üzerinde anlaşacağız. Bunun dışında tüm ittifaklarımızı koruyabilecek hale geleceğiz.

Almanya’nın kararını da mutlulukla karşıladım. Bu kararı çok uzun süredir bekliyorduk. Kişisel olarak ben ve diğer liderler aynı şeyi vurguladık. Çevremizdeki jeopolitik durum giderek daha kötü hale gelecek. Nükleer silahların yerleştirilmesi konusunda ve Wagner’in bu ülkeye gelmesi konusunda müttefik birliğine ihtiyacımız var. NATO’nun bu bölgede savunmasının güçlenmesi kolektif savunmamız açısından önemli. Bu kararın da tam zamanında geldiğini düşünüyorum.”

Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin düzenleneceği Litvanya’nın başkenti Vilnius’a hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenlemişti.

Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik süreciyle ilgili, “Zirvede (NATO) Türkiye’ye yönelik yaptırım ve kısıtlama uygulayan müttefiklere bu yanlıştan süratle dönmeleri çağrımızı tekrarlayacağım. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecinin ilerleyebilmesi, üçlü mutabakatta kayıtlı hususların yerine getirilmesine bağlıdır” demişti.

“Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın” diyen Erdoğan, “Biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Litvanya’da yapılacak iki günlük NATO zirvesi öncesi dün de ABD Başkanı Joe Biden ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, Erdoğan’ın bu görüşmede de Biden’dan, birlik ülkelerinin ve AB liderliğinin Türkiye’nin üyeliğine açık ve güçlü destek mesajı vermeleri konusunda destek istediği belirtilmişti.

ABD Başkanı Biden’dan açıklama

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin F-16 savaş uçaklarının modernize edilmesi isteğine ilişkin açıklamada bulundu.  Biden, her ne kadar Ankara’nın talebine ön şart sunmuş olmasa da Türkiye’nin isteğini, İsveç’in NATO üyeliğiyle aynı cümle içerisinde zikretti.

Türkiye’nin modernizasyon talebini, Yunanistan’ın yanı sıra İsveç’in NATO üyeliğiyle de aynı potada eritmek istediğine işaret eden Biden, CNN’e verdiği mülakatta, “Türkiye F-16 uçaklarının modernizasyonunu istiyor. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis de talepte bulunuyor. Açıkçası benim burada bir araya getirmeye çalıştığım şey, hem Yunanistan hem de Türkiye’nin askeri kapasitesi açısından NATO’yu güçlendirdiğimiz ve İsveç’in de katılımına izin verdiğimiz bir konsorsiyum.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı, sözlerini, “Ama bu bir oyun ve henüz tamamlanmadı.” diye sürdürdü.

Almanya’dan açıklama

Yarın başlayacak NATO zirvesi öncesi Berlin’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, şu ifadeleri kullandı:

“İsveç, NATO üyeliğinin tüm şartlarını yerine getiriyor. Diğer soru, onunla bağlantılı olmayan bir soru ve bu yüzden bağlantılı bir mesele olarak görülmesi gerektiğini düşünmüyorum… Umarım yakında İsveç’i NATO’ya katmayı başarabiliriz.”

Paylaşın

İsveç’in NATO’ya Üyeliği: Erdoğan’dan AB Üyeliği Vurgusu

İsveç Başbakanı ile görüşmek için Litvanya’ya gitmeden önce basın mensuplarına açıklama yapan Erdoğan, “50 yılı aşkın zamandır AB kapısında bekletilen Türkiye var. Türkiye’yi bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Türkiye’nin AB’de önünü açın” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Finlandiya’nın önünü nasıl açtıysak İsveç’in de önünü açalım. Biz Türkiye’yiz. Zirve marjında yapacağım görüşmelerde bunları da ifade edeceğim. (İsveç’in NATO üyeliği)TBMM’den geçmedikten sonra biz ‘ben dedim oldu’ diyemeyiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile görüşmek için Litvanya’ya gitmeden önce, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamasında öne çıkanlar şöyle:

“Ukrayna başta olmak üzere ortakları desteklemek üzere Madrid Zirvesi’nde aldığımız kararları gözden geçireceğiz. NATO Ukrayna konseyinin ilk toplantısını da tertipleyeceğiz.

Bu süreçte işi yokuşa sürmelerine rağmen her zaman olduğu gibi ittifak dayanışmasıyla hareket ettik. Asgari yüzde 2 savunma harcamanın yenilenmesi olacaktır. Savunma harcamalarının artırılması konuşulurken kısıtlamaların da konuşulduğunu görüyoruz.

Ben bu akşam sayın genel başkan ve İsveç Başbakanı’yla görüşme gerçekleştireceğim. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Türkiye NATO harekatlarına en çok katkı veren ülke olarak üzerine düşeni yapıyor. Zirve marjında bazı devlet başkanlarıyla ikili görüşmelerimiz olacak.

Putin ile önümüzdeki ay bir ziyaret bekliyoruz, Putin’in Türkiye ziyareti gerçekleşirse görüşeceğiz, yüz yüze yapacağımız görüşmelerde konuyu ele alacağız

“Türkiye’nin önünü açın, bizde İsveç’in önünü açalım”

50 yılı aşkın zamandır AB kapısında bekletilen Türkiye var. Türkiye’yi bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Türkiye’nin AB’de önünü açın. Finlandiya’nın önünü nasıl açtıysak İsveç’in de önünü açalım. Biz Türkiye’yiz. Zirve marjında yapacağım görüşmelerde bunları da ifade edeceğim. (İsveç’in NATO üyeliği)TBMM’den geçmedikten sonra biz ‘ben dedim oldu’ diyemeyiz”

Sayın Biden, ben elimden gelen bütün imkanı seferber ediyorum diyor. Teröre karşı bizim sert bir duruşumuz var. F-16 konusunda iki ülke olarak burada atacağımız adımlarla tüm NATO düşmanlarına karşı güçlü olacağız. F-35 için yaptığımız ödeme var. Ödemelerimizin karşılığını alamadık. Bunun İsveç’le ilişkili hale getirilmesi bizi üzmektedir.”

Erdoğan’a sorulacak sorular Whatsapp gruplarına düştü

Gazetecilerin belirlenmiş soruları Cumhurbaşkanına yönelttiklerine ilişkin tartışmalar sürerken bu defa seyahat başlamadan sorular WhatsApp gruplarına düştü. Erdoğan birazdan yola çıkacak ve gruplarda yer aldığı kadarıyla gazeteciler şu soruları yöneltecek:

“Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında ilk gününden beri akan kanın durabilmesi için ve kalıcı bir ateşkes sağlanabilmesi konusunda yoğun çaba sarf ediyor .Tahıl Koridoru’nda da hiç şüphesiz Türk diplomasisinin başarısı söz konusu. Cuma günü Zelenski ile yaptığınız görüşmede de ana gündem maddelerinden biri de buydu. 17 Temmuz’da bitecek olan tahıl koridoru anlaşmasının uzatılması için Rus lider Putin’le yakın zamanda bir temasınız olacak mı?

İsveç’in Terör Örgütü PKK’ya ilişkin tutumu aşikar. Zaman zaman ülkemizde tepkilere de neden oluyor, hem siyasilerden yani sizlerden hem de vatandaştan tepki çekiyor. Bu koşullarda İsveç’in NATO üyeliği nezdinde nasıl bir tutum sergileyeceksiniz?

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden ile dün bir telefon görüşmeniz oldu. F-16 konusu gündeme geldi. Öte yandan Kongrede bazı senatörlerin F-16 satışına muhalefeti olduğu biliniyor. Sayın Cumhurbaşkanım bu konu hakkında değerlendirmeniz nedir?”

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliği: Erdoğan: Verilen Sözler Tutulmalı

Subay eğitimi mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyelik süreciyle ilgili, “Madrid’de ülkemize verilen sözlere riayet edilmesini bekliyoruz. Teröre kucak açan ülkelere destek vermeyiz” dedi.

Haber Merkezi / Erdoğan,”Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayan devlet NATO’ya nasıl katkıda bulunabilir?” diye sordu. Erdoğan, Türkiye’nin NATO ittifakına katkılarını çok az müttefikin yaptığını belirterek “Ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları kınıyoruz” dedi.

Erdoğan, “Salı günü yapılacak (NATO) liderler zirvesinde tüm bu hususları tekrar ittifak ortaklarımızın dikkatine getireceğiz. Ülkemiz için en hayırlı karar neyse onu hayata geçireceğiz. Terörle mücadelede gerektiğini yapmayanlara tepkimizi göstermekten çekinmedik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 10. Dönem Müşterek Komuta ve Kurmay Eğitimi, 5. Dönem Komuta ve Kurmay Eğitimi ve 12. Dönem Karargah Subaylığı Eğitimi Mezuniyet Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

Eğitimlerini tamamlayan subayları tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün toplam 249 subayımız mezuniyet sevinci yaşıyor. Mezunlarımız arasında 19 dost ve kardeş ülkeden 91 misafir öğrencimiz bulunuyor. Misafirlerimize kendi ülkelerinde başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

Subaylara, ülke ve millet adına üstlenecekleri sorumluluklarda başarı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerden ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diye ifade ettiğimiz temel prensiplerimize sahip çıkmanızı istiyorum. Sizleri her açıdan en donanımlı şekilde yetiştiren ailelerinize, hocalarınıza, komutanlarınıza ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Mezun olan subayların vatan, millet, inanç ve bağımsızlık uğrunda gerektiğinde gözünü kırpmadan şehadete yürüyeceğinden şüphe etmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin cumhurbaşkanı, devletin başı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı olarak subaylara sonuna kadar güvendiğini söyledi.

Bu sene yedinci kuruluş yılını kutlayacak Millî Savunma Üniversitesinin eğitim müfredatıyla ihtiyaç duyulan vazife şuurunu subaylara kazandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Üniversitemizi bitiren subay ve astsubaylarımız kahraman ordumuzun çeşitli birimlerinde başarılarıyla göz dolduruyor. 15 Temmuz ihaneti sonrasında yeniden yapılandırdığımız kurumların hemen hepsinde benzer gurur tablolarına şahit oluyoruz. Eskiden kendi görev alanı dışında farklı hadiselerle anılan kurumlarımız, bugün artık vatanımıza yaptıkları müstesna katkılarla gündeme geliyor.

Emniyet teşkilatımız asayiş hizmetleri ve terörle mücadelede, istihbarat birimlerimiz devletimizin iç ve dış güvenliğini teminde, askerî unsurlarımız vatanımızın her türlü tehdide karşı savunulmasında, diğer kurum ve kuruluşlarımız kendi görev sahaları içinde mesuliyetlerini en güzel şekilde yerine getiriyor. Ödediğimiz nice ağır bedeller sonrasında ulaştığımız bu aşamayı ülkemizin geleceği adına çok kıymetli buluyoruz. Geldiğimiz nokta önemli olmakla birlikte elbette yeterli değildir.

Güncel şartlara ve yeni meydan okumalara göre kurumlarımızın sürekli bir tekâmül içinde olması gerekiyor. Türkiye’nin mevcut ihtiyaçlarına odaklanırsak hata yaparız. Başarıyı sadece geçmişle kıyasta ararsak yerinde saymaktan kurtulamayız. Eski hantal yapıyı terk ederken yeni yapının durağanlaşmasına izin veremeyiz. Değişim ve yenilenme ihtiyacının uzun soluklu bir süreç olduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitenin faaliyete geçmesiyle vücut bulan sivil-asker iş birliğinin daha fazla derinleştirilmesinde fayda gördüklerini söyledi.

Üniversitenin küresel akademik camiada hak ettiği yere gelmesini temenni ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, buranın sadece kahraman orduların kurmay kadrosunun yetiştirildiği bir ocak olmadığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buranın aynı zamanda Türkiye’nin askerî stratejik vizyonunun şekillendirildiği bir fikir üretim merkezi olması gerektiğini vurgulayarak 2016’da başlayan dönüşümün daha uzun vadeli bir perspektifle hızlandırılmasında ve olgunlaştırılmasında yarar olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MSÜ’nün kuruluşundan bu yana geçen kısa sürede katettiği mesafeyi takdirle karşıladıklarını belirterek üniversitenin bugünlere gelmesinde önemli rol oynayan Rektör Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve ekibini kutladı.

Gelecek dönemde üniversitenin küresel marka değerini daha da artıracağına inandıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah biz de şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonraki çabalarında da üniversite yönetiminin yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin zaten çok güçlü ve üst düzey olan askerî eğitim standardını yeni açılımlarla yeni kazanımlarla yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki devletlerin çoğunun geçmişinin birkaç yüzyıl ile sınırlıyken Türk milletinin ise 2 bin 232 yıl önce düzenli ordu kurduğunu hatırlattı.

Ordu-millet kavramının sahibi olan, bu unvanı hak eden tek millet olunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz 2 bin 232 yılı aşan şanlı tarihiyle maziden atiye kurduğumuz köprünün sembollerinden biridir. Burası Mete Han’ın, Sultan Alparslan’ın, Fatih Sultan Mehmet Han’ın, Gazi Mustafa Kemal’in aklının, cesaretinin, dehasının yaşadığı ve yaşatıldığı güzide bir ocaktır. Bu kahramanlar ocağı milletimizin göz bebeği, dost, kardeş, soydaş ülkeler için de bir umut meşalesidir. Tarih boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri sadece yurt savunmasında değil dünyada barış ve istikrarın korunmasında da önemli roller üstlenmiştir. Ordumuz nerede olursa olsun deruhte ettiği her vazifeyi zorluklarına rağmen büyük bir titizlikle yerine getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri hem dünyanın en güçlü hem de en güvenilir orduları arasında yer alıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’den (BM) NATO bünyesinde yürüttükleri misyonlara kadar nerede görev aldılarsa hepsinin de üstesinden alınlarının akıyla geldiklerini vurgulayarak “Ne milletimize ne ordumuza ne de çatısı altında hizmet verdiğimiz uluslararası örgütlerin itibarına asla halel getirmedik. Kimsenin malına, mülküne zarar vermedik. Hiç kimsenin namusuna el uzatmadık. Hiçbir masumun canına kıymadık. Kimseye haksızlık, hukuksuzluk yapmadık. Bize sığınan hiçbir mazlumu katillerine teslim etmedik.

Güvenliğin sağlanması, huzurun tesisi, barış ve istikrar ortamının yeniden inşası noktasında hep samimiyetle çaba harcadık. Güney Kore’den Afganistan’a pek çok yerde bu uğurda nice evladımızı şehit verdik. Türkiye’nin son 71 yılda NATO İttifakı’na yaptığı katkıları çok az müttefik yapmıştır. Bu gerçekler apaçık ortadayken bir süredir ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaları esefle karşılıyoruz. Yerleşik teamülleri bozma pahasına atılmak istenen adımları gördükçe ittifakın geleceği adına endişe duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayan bir devlet NATO’ya nasıl katkı yapabilir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, ittifakın genişlemesine müzahir tavrını herkesin çok iyi bildiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“İttifakın açık kapı politikasını destekledik, destekliyoruz. Başta terörizmle kararlı mücadele olmak üzere, ittifakın temel değerlerine sadakat gösterecek herkesi bağrımıza basmaya hazırız. Finlandiya’nın üyeliğine onay vererek ilkesel duruşumuzu ortaya koyduk ama teröristleri himaye edenlere ve terörle mücadelede gerekli tedbirleri almayanlara da tepkimizi göstermekten çekinmedik. ‘NATO çatısı altında dayanışma sergileyelim’ diyenlerin Türkiye’de darbeye kalkışmış, 40 yılda binlerce insanımızı katletmiş canilere kucak açmasının hiçbir makul gerekçesi olamaz.

Terörle demokrasi, terörle güvenlik, terörle insanlık yan yana duramaz. İttifakın özü karşılıklı güven ve dayanışma ikliminin tesisidir. Bu olmadan diğer konuları konuşmanın bir anlamı yoktur. Bize tavsiyede bulunanlar öncelikle şu sorulara açık yüreklilikle cevap vermelidir. Türkiye, sokaklarında teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir? Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayan bir devlet NATO’ya nasıl katkı yapabilir? Terörizmle mücadele etmeyenler ittifakın hasımlarıyla nasıl mücadele edebilir?

Biz, her işimizde olduğu gibi burada da dürüst davranıyor, gizli bir gündemle değil, şeffaf bir şekilde hareket ediyoruz. Madrid’de ülkemize verilen sözlere riayet edilmesini bekliyoruz. Bağcıyla hiçbir işimizin olmadığını, tek amacımızın üzüm yemek olduğunu burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Salı günü Vilnius’ta yapılacak Liderler Zirvesi’nde tüm bu hususları tekrar ittifak ortaklarımızın dikkatine getireceğiz. Ülkemiz, milletimiz ve güvenliğimiz için en hayırlı karar neyse inşallah onu hayata geçireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene Cumhuriyetin 100’üncü kuruluş yıl dönümünün idrak edildiğini anımsatarak şunları kaydetti:

“29 Ekim 2023 tarihinde Cumhuriyet’imizin şanına yakışır bir kutlama yapacağız. Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından olan bu yıl dönümünü sosyal, beşeri, iktisadi ve siyasi olarak tüm yönleriyle ele alacağız. Kapsamlı bir değerlendirme neticesinde güçlü ve zayıf yanlarımızla gelecekte atacağımız adımları belirleyeceğiz. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılını her bakımdan ülkemiz, milletimiz ve kurumlarımız için yeni bir dönemin mukaddimesine dönüştürmek istiyoruz. 28 Mayıs gecesi itibarıyla inşasına başladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonu işte bu yeni dönemin yol haritasını ifade ediyor.”

Son 21 yılda her alanda yaptıkları yatırımlarla bu vizyonun temelini zaten çok güçlü bir şekilde oluşturduklarını, ekonomide Türkiye’yi her yıl ortalama yüzde 5,4 oranında büyüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sınırına getirdik. Ulaşım altyapımızı tüm kategorilerde 5’e, 10’a, 15’e katladık. Turizmde, sağlıkta, teknolojide, adalette ve diğer tüm alanlarda Türkiye’nin çehresini değiştiren hamlelere imza attık. En stratejik sektör olan savunma sanayisinde yüzde 20’den başladık, yüzde 80’i bulan dışa bağımlılığımızı hamdolsun şu anda yüzde 20’lere düşürdük” bilgisini verdi.

“Tam bağımsız Türkiye hedefimize…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 21 yıl önce sadece 248 milyon dolar savunma sanayisi ihracatı yapan bir ülkeden 4 milyar 400 milyon dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke konumuna geldiğini belirterek şöyle devam etti:

“Seçim dönemimizde kampanyamıza devam ederken millî muharip uçağımız Kaan’dan Hürjet’e, insansız savaş uçağımız Kızılelma’dan ANKA-3 ve ATAK-2’ye, dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’dan İMECE uydumuza, yeni Altay tankından Fırtına Obüsü’ne birçok kritik projemizin ya teslimatını ya devreye alınmasını ya da testlerini başarıyla tamamladık. Her alanda olduğu gibi savunma sanayiinde de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar bu çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.

Tarihi şanlı zaferlerle dolu, mazlumların umudu olan ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne mutlaka çıkaracağız. Bunu da 85 milyon olarak hep beraber başaracağız, oyuna gelmeyeceğiz, kardeşliğimize leke sürdürmeyeceğiz, kışkırtmalara prim vermeyeceğiz, umutsuzluk girdabına sürüklenmeyeceğiz. Yapamazsınız diyen felaket tellallarına kulak asmayacağız. Türkiye’nin potansiyeline ve Türk milletine daima güveneceğiz. Başarmaktan başka seçeneğimizin olmadığını, bunun yolunun da önce kendimize inanmaktan geçtiğini aklımızdan çıkarmayacağız.

Geçmiş tecrübelerimizden, bu ışıkta hatalarımızdan ders çıkartarak inşallah daha aydınlık ve müreffeh bir geleceği hep birlikte kuracağız. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Ordumuzun stratejik bilgisine ve birikimine güç verecek, katkı yapacak siz geleceğin komutanlarını gönülden tebrik ediyorum. Misafir mezunlarımızdan ülkelerine döndüklerinde tüm dost ve kardeş halklara selamlarımızı iletmelerini istiyorum.”

Törende, dönem birincilerine diplomaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, dönem ikinci ve üçüncülerinin diplomaları ise Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından verildi. Programda daha sonra dönem birincileri, mezuniyet plaketini yaş kütüğüne çaktı.

Paylaşın