IŞİD’in Suriye Ve Irak Lideri Ebu Hatice Öldürüldü

Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak ve Suriye sorumlusu Ebu Hatice olarak bilinen Abdullah Mekki Muslih el-Rafiei, ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından düzenlenen bir operasyonda öldürüldüğü duyuruldu.

Haber Merkezi / IŞİD, 2014 yılında Irak’ın kuzey ve orta kesimlerinde kontrolü ele geçirdi. 2017 yılında bölgedeki kontrolünü kaybeden IŞİD, özellikle Diyala, Selahaddin, Kerkük ve Ninova gibi birkaç eyalete ve Suriye sınırında güvenlik tehdidi oluşturmaya devam ediyor.

Irak Başbakanı Muhammed Şii el-Sudani, Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak ve Suriye sorumlusu Ebu Hatice olarak bilinen Abdullah Mekki Muslih el-Rafiei’nin Irak Ulusal İstihbarat Servisi üyeleri ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından düzenlenen bir operasyonda öldürüldüğünü duyurdu.

Sudani, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Iraklılar karanlık ve terör güçlerine karşı etkileyici zaferlerini sürdürüyor” ifadelerini kullanırken, Ebu Hatice’nin “Irak ve dünyadaki en tehlikeli teröristlerden biri” olduğunu da sözlerine ekledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir güvenlik yetkilisi ise, Arap basınına yaptığı açıklamada, operasyonun Enbar vilayetinde bir hava saldırısıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

IŞİD, 2014 yılında Irak’ın kuzey ve orta kesimlerinde kontrolü ele geçirdi. 2017 yılında bölgedeki kontrolünü kaybeden IŞİD, özellikle Diyala, Selahaddin, Kerkük ve Ninova gibi birkaç eyalete ve Suriye sınırında güvenlik tehdidi oluşturmaya devam ediyor.

İktidara geldiğinden bu yana ılımlı bir imaj çizmeye çalışan Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Lideri Ahmed Şara, bir zamanlar Irak’ta El Kaide ile birlikte ABD güçlerine ve müttefiklerine karşı eylemler düzenlemişti.

ABD ve Irak, geçen yıl ABD liderliğindeki koalisyonun Irak’taki askeri misyonunun Eylül 2025’e kadar aşamalı olarak sona erdirilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı ve ABD güçleri yaklaşık 20 yıldır konuşlandıkları bazı askeri üslerden çekilmeye başlamıştı.

Iraklı siyasi liderler ise, bu anlaşma sağlandığında IŞİD tehdidinin kontrol altına alındığını ve Washington’un kalan IŞİD hücreleriyle mücadelede desteğine artık ihtiyaç duyulmadığını ifade etmişti.

Paylaşın

Irak’ta Bir Toplu Mezarda 100 Kürt Kadın Ve Çocuğun Cesedi Bulundu

Irak’ın güneyindeki Muthanna ilindeki Tal El Şeyhiya’da yer alan bir toplu mezarda yaklaşık 100 Kürt kadın ve çocuğun cesedi bulundu. Kadın ve çocukların Saddam Hüseyin döneminde öldürüldüğü düşünülüyor.

Mezarda gömülü kişilerin büyük ihtimalle Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye iline bağlı Kalar ilçesinden olduğu ifade ediliyor.

Irak Toplu Mezarlar Kurumu Başkanı Dia Kerim, 2019 yılında ilk kez keşfedilen toplu mezarın, bu ayın başlarında uzman ekipler tarafından kazılmaya başlandığını belirterek, bunun bölgede ortaya çıkarılan ikinci toplu mezar olduğunu söyledi.

Irak’ta 1980’li yıllarda katledildiği tahmin edilen 100 kadar Kürt kadın ve çocuğun gömüldüğü toplu mezar açıldı. Ülkenin güneyinde, Suudi Arabistan sınırına yakın Muthanna vilayetindeki söz konusu toplu mezar, Tel Şeyh karayoluna 15-20 kilometre mesafede, ulaşımın kolay olmadığı bir bölgede bulunuyor.

Irak’ta toplu mezarlardan da sorumlu Şehitler Vakfı Direktörü Dia Karim, söz konusu mezarın 2019’da yine bu bölgede keşfedilene benzer ikinci bir toplu mezar olduğunu belirtti. Karim, toplu mezardaki ilk katmanın açılmasının ardından, kalıntıların tipik Kürt ilkbahar kıyafetleri giymiş kadın ve çocuklara ait olduğunun anlaşıldığını kaydetti.

Karim’ın verdiği bilgiye göre, söz konusu toplu mezarda yatanların Irak’ın kuzeyinde bulunan, bugün Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içinde yer alan Süleymaniye’ye bağlı Kalar bölgesinden Kürtler olma olasılığı yüksek. Karim, ilk tahminlere göre 100 kişiden fazla Kürdün gömülü olduğunu tahmin ettiklerini ancak cesetlerin çıkarılmasıyla sayının değişmesinin ihtimal dahilinde olduğunu da söyledi.

Dia Karim, ilk incelemelere göre katledilen Kürt kadın ve çocukların çoğunun kafasına kısa mesafeden kurşun sıkılarak infaz edildiklerini saptadıklarını, bazılarının ise diri diri toplu mezara gömülmüş olabileceğini tahmin ettiklerini dile getirdi. Toplu mezardaki kazı işlemlerini yöneten Ahmet Kuzay ise iskelet kalıntılarının çıkarılmasının oldukça güç olduğunu, nitekim pek çok kadının öldürülürken küçük çocuklarına sarılmasıyla kemiklerin birbirine geçtiğini tespit ettiklerini belirtti.

Tel Şeyh yakınındaki toplu mezar kazısına katılan bir başka temsilci de söz konusu kalıntıların çıkarılmasına başlandığı sırada Saddam’ın ordusundan firar edenlerin konduğu ünlü Nugre Selman Cezaevi yakınında bir başka toplu mezar daha saptandığını duyurdu.

Irak’ta dönemin Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in, özellikle 1987-1988 yıllarında “Enfal” adını verdiği operasyon kapsamında 180 bin Iraklı Kürt vatandaşını katlettiği tahmin ediliyor. 3 bin kadar Kürt köyünü yerle bir ettiren ve Kürtlere yönelik kimyasal maddeli saldırılar da düzenleten Saddam Hüseyin, devrilmesinin ardından Enfal katliamının bir soykırım olduğu suçlamasıyla yargılanmış, 2006 yılında ise Şiilere yönelik düzenlediği katliamdan aldığı mahkumiyet sonrasında asılarak idam edilmişti.

Bugünkü Irak hükümeti, Saddam Hüseyin’in diktatörlüğü döneminde 1980-1990’lı yıllarda 1milyon 300 bin Irak vatandaşının ortadan kaybolduğunu tahmin ediyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

ABD Duyurdu: 4 Üst Düzey IŞİD Yöneticisi Öldürüldü

ABD, geçen ay Irak’ın batısında düzenlenen operasyonda dört üst düzey IŞİD yöneticisinin öldürüldüğünü, bunların arasında örgütün Irak’taki en üst düzey yöneticisinin de bulunduğunu duyurdu.

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), 2014 yılında Irak ve Suriye’nin büyük kısmında halifelik ilan etmiş, ancak 2017 yılında Irak’ta, 2019 yılında da Suriye’de kontrol ettiği toprakları kaybetmişti.

Amerikan ordusu, 29 Ağustos’ta Irak’ın güvenlik kurumlarıyla ülkenin batısında yaptığı operasyonda neyi başardığını sonunda açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), operasyonda IŞİD liderlerinden 4’ünün öldürüldüğünü yeni yaptığı açıklamayla duyururken isimleri ve görevlerini şöyle belirtti: Irak’taki tüm IŞİD operasyonlarından sorumlu Ahmed Hamid Hüseyin Abdülcelil el İthavi, ülkenin batısındaki tüm operasyonlardan sorumlu Ebu Hammam, teknik geliştirmeden sorumlu Ebu Ali el Tunusi ve Irak’ın batısındaki askeri operasyonlardan sorumlu Şakir Abud Ahmed el İssevi.

CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla, örgütün kabiliyetlerinin gerilediğinin vurgulandığı basın bildirisinde şu ifadeleri kullandı: “CENTCOM; Birleşik Devletler’e, müttefiklerimizle ortaklarımıza ve bölgesel istikrara tehdit oluşturmaya devam eden IŞİD’in kalıcı bir şekilde yenilmesine yönelik bağlılığını sürdürüyor.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, daha önce yaptığı açıklamada çok sayıda silah, bomba ve intihar kemerine sahip 15 IŞİD militanının öldürüldüğünü duyurmuştu. Son açıklamada sayı 14’e düşürüldü. Baskında 7 ABD askerinin yaralandığı, sivil ölümüne dair bir işaret görülmediği de bildirilmişti.

Diğer yandan Bağdat ve Washington, ABD öncülüğündeki askeri koalisyonun ülkeden çekilmesi kararını ertelemek üzere görüşmeler sürdürüyor. Irak yabancı askerlerin tamamen ülkeden çekilmesini istediğini belirtse de bunun ne zaman olacağını açıklamıyor.

ABD, Aralık 2021’den beri yaklaşık 2 bin 500 askere “danışma ve yardım” rolü vererek onları Ortadoğu ülkesinde konuşlandırıyor. Suriye’de de IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon çatısı altında görev yapan 900 Amerikan askeri var.

CENTCOM, Suriye’nin doğusunda operasyon düzenleyerek, bomba yerleştirme hazırlığındaki bir IŞİD militanını öldürdüğünü duyurmuştu. Gazze savaşının bölgedeki gerginliği büyütmesiyle birlikte koalisyon güçleri de İran destekli örgütler tarafından hedef alınıyor. ABD öncülüğündeki askerler de Irak ve Suriye’de onlara yanıt veriyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

ABD, 2026 Yılı Sonuna Kadar Irak’tan Çekiliyor

ABD öncülüğündeki askeri koalisyon birliklerinin, 2026 yılı sonuna kadar Irak’tan çekileceği açıklandı. 80’den fazla ülkeden oluşan koalisyonun bir parçası olan ABD’nin, Irak’ta yaklaşık 2 bin 500 askeri bulunuyor.

Haber Merkezi / ABD öncülüğündeki askeri koalisyon, 2014 yılında Irak ve Suriye’de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadele etmek amacıyla kurulmuştu.

ABD ve Irak’ın, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin, Irak’tan çekilmesi konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi. Anlaşmaya göre, askerinin bir bölümü Eylül 2025’e, geri kalanının ise 2026 yılı sonuna kadar çekilecek. Anlaşmanın, bu ay açıklanabileceği ifade edilirken, ABD ile Irak’ın bazı ABD askerlerinin Irak’ta kalmasını sağlayabilecek yeni bir danışma ilişkisi kurmayı da hedeflediği duyuruldu.

Irak Başbakanı’nın Dış İlişkiler Danışmanı Ferhad Alaaddin, koalisyon güçlerinin azaltılmasına ilişkin Washington ile yapılan teknik görüşmelerin tamamlandığını söyledi. Alaaddin, “Irak ile uluslararası koalisyon üyeleri arasındaki ilişkiyi, askeri, güvenlik, ekonomik ve kültürel alanlardaki ikili ilişkilere odaklanarak yeni bir düzeye taşımanın eşiğindeyiz” dedi.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, daha önce verdiği bir demeçte radikal gruplarla mücadele için ABD liderliğindeki koalisyonun Irak’ta bulunmasına artık gerek kalmadığını belirterek koalisyon güçlerinin ayrılmasının Irak’ın askeri kabiliyetlerini zayıflatacağından endişe duymadığını dile getirmişti.

ABD’li bir yetkili, iki yıllık sürenin Washington’a, olası bölgesel gelişmelere göre asker azaltma stratejisini ayarlaması için “nefes alma fırsatı” sağladığını belirtti.

80’den fazla ülkeden oluşan koalisyonun bir parçası olan ABD’nin, Irak’ta yaklaşık 2 bin 500 askeri bulunuyor. Bu koalisyon, 2014 yılında Irak ve Suriye’de Irak ve Suriye’de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadele etmek amacıyla kurulmuştu.

2023 yılı ekim ayında İsrail – Filistin savaşının başlamasının ardından Suriye ve Irak’ta bulunan ABD güçlerine İran destekli milislerin saldırıların artmasının ardından, Washington ve Bağdat, ocak ayında koalisyonun geleceği hakkında görüşmeler yapmaya başlamıştı.

Paylaşın

Irak’ın Batısında En Az 15 IŞİD Militanı Öldürüldü

ABD ve Irak güvenlik güçlerinin, Irak’ın batısında IŞİD militanlarına yönelik ortak bir operasyon düzenlediği ve operasyonda en az 15 IŞİD militanın öldürüldüğü bildirildi.

Yedi Amerikan askerinin ise yaralandığı operasyonda, sivil kayıpların olduğuna dair bir belirti olmadığı da vurgulandı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Cuma günü Irak güvenlik güçleri ile birlikte terör örgütü IŞİD’e karşı ortak operasyon düzenlendiğini ve operasyonda 15 militanın öldürüldüğünü bildirdi.

Sivil kayıp yaşanmadığı kaydedilen açıklamada, IŞİD üyelerinin patlayıcı yüklü intihar yelekleri ve çeşitli silahlar taşıdığı aktarıldı. Ayrıca beş Amerikan askerinin militanlarla çıkan çatışmada, iki askerin de operasyon sırasında düşme sonucu yaralandığı açıklandı. Operasyonun Irak’ın batısında gerçekleştiği belirtilirken konuma dair ayrıntı verilmedi.

CENTCOM’um açıklamasında, yapılan baskında örgütün lider kademesinin hedef alındığı, bu yolla Iraklı siviller ile bölgedeki müttefiklere yönelik saldırı düzenleme kapasitesinin bozulmasının hedeflendiği belirtildi. Ayrıca IŞİD’in bölge, müttefik ülkeler ve ABD için bir tehdit olmayı sürdürdüğü de söz konusu açıklamada yer aldı.

Irak, IŞİD’le mücadele misyonu kapsamında görev yapan 2 bin 500 Amerikan askerinin ülkeden çıkmasını istiyor. Bağdat ile Washington arasında ülkedeki ABD askerinin çekilmesine yönelik görüşmeler aylardır devam ediyor.

Bu ay başında Irak Dışişleri Bakanlığı, ABD askerinin çekilme tarihinin “son gelişmeler” ışığında ertelendiğini söylemiş ancak söz edilen gelişmeler veya takvime dair başka ayrıntı paylaşmamıştı. Hem ABD hem İran ile iş birliği yapan Irak’ta Amerikan askerlerinin yanı sıra İran destekli silahlı gruplar da bulunuyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kerkük’te Türkiye’ye Ait SİHA Düşürüldü: Dışişleri Bakanlığı’ndan Açıklama

Irak’ın Kerkük kenti semalarında Türkiye’ye ait bir SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) düşürüldü. Dışişleri Bakanlığı ” Irak makamlarıyla koordinasyon sağlandı” açıklamasında bulundu.

Türkiye’ye ait bir Aksungur SİHA’nın Kerkük’ün Tısın semtinde düşürüldüğü ileri sürüldü. Irak Hava Savunma Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada Türkiye’ye ait bir SİHA’nın düşürüldüğü ifade edildi.

Rûdaw’ın haberine göre, bugün saat 10:39 sularında Türkiye’ye ait Aksungur SİHA’sı Kerkük semalarında Irak Hava Savunma Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü aktarıldı. Irak medyasına göre Aksungur SİHA’sı, Irak hava savunma sisteminin ateşlediği 4 uçaksavar füzesiyle düşürüldü.

Irak ordusu Kerkük Operasyonlar Komutanlığı da, “izinsiz uçuş gerçekleştirdiği sebebiyle kimliği bilinmeyen bir İHA’nın düşürüldüğünü” bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, yaşanan hadiseye ilişkin açıklama yaptı: “Bugün Kerkük’te yaşanan hadiseyle ilgili açıklama Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı tarafından yapılmıştı. Olayın tüm ayrıntılarıyla aydınlatılması için Irak makamlarıyla koordinasyon sağlanmıştır. Türkiye’nin terörle mücadelede kararlılığı tamdır.

Türkiye, Irak topraklarında yuvalanmış terör örgütüyle mücadelesini, BM Şartı’nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa ilkesi uyarınca sürdürmektedir. Türkiye ve Irak arasında terörle mücadele alanında giderek kuvvetlenen güçlü ve ortak bir irade bulunmaktadır.

Son dönemde PKK’nın Irak’ta ‘yasaklı örgüt’ ilan edilmesi ve 15 Ağustos tarihinde Ankara’da imzalanan’ askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye dair Mutabakat Zaptı’ bu yaklaşımın ürünleridir. Söz Konusu işbirliğinin sahada somut sonuçlar vermesi ve bu amaçla yetkili makamlar arasındaki eşgüdümün artırılması hususunda her iki ülke de kararlıdır”

Paylaşın

Irak’taki ABD Askeri Üssüne Roketli Saldırı: Çok Sayıda Yaralı

ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin kullandığı Irak’taki el-Esed hava üssüne roketli saldırı düzenlendi. Can kaybının olmadığı bildirilen saldırıda çok sayıda yaralının olduğu duyuruldu.

Roketli saldırı, Beyrut ve Tahran’daki suikastların ardından Orta Doğu’da yükselen gerginliği daha da artıracağı endişelerine neden oldu.

Irak güvenlik kaynakları, saldırıda Katyusha roketlerinin kullanıldığını söylerken, saldırıyı henüz üstlenen olmadı.

İsrail, Lübnan’daki bir saldırıda üst düzey Hizbullah komutanını öldürdüğünü duyurmuş, saatler sonra, Hamas siyasi lideri İsmail Haniye’nin İran’da öldürüldüğü bildirilmişti. İsrail, Haniyeh’in ölümünün sorumluluğunu üstlenmese de İranlı yetkililer saldırıdan ülkeyi sorumlu tutmuştu.

ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in, olayın ardından Beyaz Saray ulusal güvenlik ekibiyle Orta Doğu’daki durumu görüşmek üzere bir araya geldiği aktarıldı.

ABD merkezli haber kanalı CNN’in aktardığına göre ABD’li güvenlik kaynakları, Irak’ta Amerikan askerlerinin bulunduğu Ayn el Esad Hava Üssü yakınlarında bu gece patlamalar meydana geldiğini ve ”birkaç ABD personelinin” yaralandığını doğruladı.

ABD Savunma Bakanlığı (PENTAGON) da Irak’taki hava üssüne yapılan füze saldırısında çok sayıda askerin yaralandığını teyit etti.

İran Devrim Muhafızları’na bağlı Sabereen News isimli haber portalı, CNN’in yayınından önce, İran destekli milis güçlerin Ayn el Esad saldırısının arkasında olduğunu, İran destekli milislerin ABD üssüne roketli saldırı düzenlediğini belirtmişti.

Saldırı, geçen hafta Tahran’da Hamas siyasi lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesinin ardından, İran’ın İsrail’e karşı bir misilleme yapmasının beklendiği bir dönemde gerçekleşti. Lübnan’ın İran destekli Şii milis grubu Hizbullah da, Haniye’nin öldürülmesinden bir gün önce Beyrut’ta üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’e düzenlenen suikast sonrası İsrail’e bir misilleme ile yanıt vereceğini açıklamıştı.

Saldırı aynı zamanda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in Ortadoğu’ya ek askeri güç olarak, taarruz grubu bir uçak gemisi, bir savaş uçağı filosu ve ek savaş gemilerinin sevk edileceğini açıklamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

ABD Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Sabrina Singh, İsrail’in savunmasını güçlendirmek amacıyla ABD’nin Orta Doğu’ya ek askeri kuvvet takviyesi yaptığı açıklamasını tekrar etti.

Ayn el Esad Hava Üssü yakınlarına yapılan roket saldırısının kimin tarafından yapıldığı henüz kesinleşmiş değil. Geçen ay yine Ayn el Esad’a düzenlenen bir dron saldırısının ardından ABD’li savunma yetkilileri bunun “büyük olasılıkla” İranlı milis gruplar tarafından gerçekleştirildiğini kamuoyu ile paylaşmıştı.

Paylaşın

Irak’tan “Erdoğan – Esad” Açıklaması: Görüşmeye Ev Sahipliği Yapabiliriz

ABD’nin başkenti Washington’da gazetecilere açıklama yapan Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Irak hükûmetinin Recep Tayyip Erdoğan ve Beşar Esad arasında on yılı aşkın bir süreden sonra yapılacak ilk görüşmeye ev sahipliği yapmayı hedeflediğini doğruladı. 

Haber Merkezi / Fuad Hüseyin, teklifin Bağdat’ın hem Ankara hem de Şam’dan “yakınlaşmaya” açık olduğuna dair sinyaller almasının ardından geldiğini söyledi.

Rusya’nın arabuluculuk yapmaktan bahsetmeye başladığını söyleyen Hüseyin, “İki tarafı da Bağdat’a davet edeceğimize dair bir his var içimde ve geri döndüğümde meslektaşım Suriye Dışişleri Bakanı’na ulaşacağım, böylece bir tarih belirleyebileceğiz” dedi. Irak Dışişleri Bakanı, “her iki tarafın da prensip olarak masaya oturmaya hazır olduğunu” söyledi.

Irak Başbakanı Muhammed Şia es-Sudani’nin siyasi danışmanı Fadi el-Şammari, Irak hükümetinin Şam ile Ankara arasında yapılacak görüşmelerin hazırlıkları üzerinde çalıştığını söylemişti.

Erbil merkezli haber sitesi Rudaw’a konuşan Şammari, iki ülke arasındaki ihtilafın sona erdirilmesinde ülkesinin “önemli” bir rol oynadığına dikkat çekmişti. Şammari, Suriye ile Türkiye arasındaki yakınlaşmanın Irak’ın “doğrudan” çıkarına olduğunu da sözlerine eklemişti.

El-Şammari, Irak hükümetinin gündeminde “sınır güvenliği, ekonomik iş birliği, bölgedeki silahlı grupların etkisinin azaltılması, Suriyeli mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması ve terör örgütleriyle mücadelede iş birliği” gibi konuların yer aldığını söylemişti.

Normalleşmede ilk adım 28 Aralık’ta atıldı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad, Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana dışişleri bakanları düzeyinde ilk kez resmi görüşme için Moskova’da bir araya gelmişti.

Toplantıda ilişkilerin normalleştirilmesinin yanı sıra Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 3,7 milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine gönüllü geri dönmeleri konusunun da ele alınacağı kaydedilmişti.

Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde konuyla ilgili yer alan açıklamada “Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi hakkında görüş alışverişinde bulunulması, terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşleri de dahil olmak üzere insani konuların ele alınması planlanmaktadır” denilmişti.

Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinde Rusya’nın da girişimleriyle ilk somut adım bakanlar düzeyinde 28 Aralık’ta atılmıştı.

Moskova’da 28 Aralık 2022’de Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılımıyla yapılan üçlü toplantıda Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleri ile ortak mücadele çabaları ele alınmıştı.

İlk görüşmede Şam yönetiminin, Türkiye’den, topraklarından çekilmesini ve Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) “terörist” olarak tanınmasını istediği ancak bu taleplerin Türkiye tarafından geri çevrildiği bildirilmişti.

Nisan başında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılan toplantıya İran da katıldı. Türkiye, Suriye, Rusya ve İran savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katıldığı 25 Nisan’da yapılan toplantı, Ankara ile Şam arasında başlatılan normalleşme sürecinde yeni bir adım olmuştu.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye “Suriye topraklarında her şekliyle terör örgütleri ve tüm aşırılıkçı gruplarla mücadele, Suriyeli mültecilerin topraklarına dönmelerine yönelik çabaların yoğunlaştırılması”na vurgu yaptı ve tarafların “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını teyit” ettikleri belirtilmişti.

Suriye ise “Türk birliklerinin Suriye’den çekilmesi” talebini yinelemişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Aralık toplantısı öncesinde Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine yönelik olası kara operasyonuyla ilgili açıklamada bulunurken, “Biz şu an itibarıyla Suriye, Türkiye, Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz.

Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız” şeklinde konuşmuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Rus medyasına yansıyan haberlerde, Moskova’nın Türkiye tarafından önerilen üçlü diplomasi mekanizması fikrine sıcak baktığı belirtilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım ayında Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşebileceğinin sinyalini vermiş ancak Esad, Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki askerlerini çekmeyi kabul etmediği müddetçe Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyeceğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak Washington’da yaptığı basın toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a Suriye ile normalleşme gündemi kapsamında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme talimatı verdiğini söylemişti.

Washington dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan yol haritasının muhataplarıyla birlikte Fidan’ın oluşturacağını bildirmişti. “Suriye’nin toprak bütünlüğünün bizim de çıkarımıza olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Suriye’de inşa edilecek hakkaniyetli bir barış, en çok bize fayda sağlayacak” diyen Erdoğan, bu inşa sürecinin en önemli adımı da Suriye ile yeni bir dönem başlatmaktan geçtiğini söylemişti.

Şu ana kadar bu sürecin olumlu istikamette geliştiğini ve yakın zamanda somut adımlar atılmasını beklediklerini ifade eden Erdoğan, ABD ve İran’ın da bu süreci desteklemesi gerektiğine dikkat çekmişti. Bu süreci baltalamak isteyenlere karşı da “hazırlıklı oldukları” mesajını veren Erdoğan, “Suriye’nin bir ve bütün olarak yeni bir gelecek inşa etmesi için oluşacak iklimden kimsenin rahatsızlık duymaması temel beklentimizdir. Bu süreci terör örgütleri zehirlemek için elinden geleni yapacaklardır. Provokasyonlar tertipleyip oyunlar kuracaklardır. Tüm bunların farkındayız ve hazırlıklıyız” demişti.

Paylaşın

Irak, Suriye – Türkiye Görüşmelerine Hazırlanıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şia es-Sudani’nin siyasi danışmanı Fadi el-Şammari, Irak hükümetinin Şam ile Ankara arasında yapılacak görüşmelerin hazırlıkları üzerinde çalıştığını söyledi.

Erbil merkezli haber sitesi Rudaw’a konuşan Şammari, iki ülke arasındaki ihtilafın sona erdirilmesinde ülkesinin “önemli” bir rol oynadığına dikkat çekti. Şammari, Suriye ile Türkiye arasındaki yakınlaşmanın Irak’ın “doğrudan” çıkarına olduğunu da sözlerine ekledi.

El-Şammari, Irak hükümetinin gündeminde “sınır güvenliği, ekonomik iş birliği, bölgedeki silahlı grupların etkisinin azaltılması, Suriyeli mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması ve terör örgütleriyle mücadelede iş birliği” gibi konuların yer aldığını söyledi. 

Normalleşme sürecinin ilk adımı 28 Aralık’ta atıldı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad, Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana dışişleri bakanları düzeyinde ilk kez resmi görüşme için Moskova’da bir araya gelmişti.

Toplantıda ilişkilerin normalleştirilmesinin yanı sıra Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 3,7 milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine gönüllü geri dönmeleri konusunun da ele alınacağı kaydedilmişti.

Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde konuyla ilgili yer alan açıklamada “Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi hakkında görüş alışverişinde bulunulması, terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşleri de dahil olmak üzere insani konuların ele alınması planlanmaktadır” denilmişti.

Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinde Rusya’nın da girişimleriyle ilk somut adım bakanlar düzeyinde 28 Aralık’ta atılmıştı.

Moskova’da 28 Aralık 2022’de Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılımıyla yapılan üçlü toplantıda Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleri ile ortak mücadele çabaları ele alınmıştı.

İlk görüşmede Şam yönetiminin, Türkiye’den, topraklarından çekilmesini ve Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) “terörist” olarak tanınmasını istediği ancak bu taleplerin Türkiye tarafından geri çevrildiği bildirilmişti.

Nisan başında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılan toplantıya İran da katıldı. Türkiye, Suriye, Rusya ve İran savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katıldığı 25 Nisan’da yapılan toplantı, Ankara ile Şam arasında başlatılan normalleşme sürecinde yeni bir adım olmuştu.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye “Suriye topraklarında her şekliyle terör örgütleri ve tüm aşırılıkçı gruplarla mücadele, Suriyeli mültecilerin topraklarına dönmelerine yönelik çabaların yoğunlaştırılması”na vurgu yaptı ve tarafların “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını teyit” ettikleri belirtilmişti.

Suriye ise “Türk birliklerinin Suriye’den çekilmesi” talebini yinelemişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Aralık toplantısı öncesinde Suriye’nin kuzeyindeki YPG güçlerine yönelik olası kara operasyonuyla ilgili açıklamada bulunurken, “Biz şu an itibarıyla Suriye, Türkiye, Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz.

Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız” şeklinde konuşmuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Rus medyasına yansıyan haberlerde, Moskova’nın Türkiye tarafından önerilen üçlü diplomasi mekanizması fikrine sıcak baktığı belirtilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım ayında Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşebileceğinin sinyalini vermiş ancak Esad, Türkiye Suriye’nin kuzeyindeki askerlerini çekmeyi kabul etmediği müddetçe Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyeceğini söylemişti.

Paylaşın

IŞİD Tehdidi Devam Ediyor Mu? Son Durum

SDG, 23 Mart 2019 yılında IŞİD’in son kalesi olan El-Bağuz köyünü ele geçirdi. El-Bağuz köyünü el değiştirmesiyle birlikte, Haziran 2014 yılında IŞİD tarafından Suriye ve Irak’ta ilan edilen İslam Devleti’nin de sonu geldi.

Peki 10 yıl önce zirveyi gören Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) artık ne durumda?

Birleşik Krallık’ın (BK) kamu yayıncısı BBC, 10 yıl önce gücünün zirvesinde olan IŞİD’in son durumunu yazdı.

Haberde, IŞİD’in kurucusu Ebu Bekir el-Bağdadi’nin 2014’te kendini İslam halifesi ilan etmesiyle örgütün gücünün zirve noktasına ulaştığı belirtildi.

Suriye ve Irak’ta geniş toprak kazanan örgütün, bundan sonraki 5 yıl içinde dünyanın her yerinden yeni cihatçılarla güçlendiğine dikkat çekildi.

ABD liderliğinde, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 70 ülkelik bir koalisyonla IŞİD’e karşı başlatılan savaşta Bağdadi’nin 2019’da öldüğü, örgütün de zayıfladığı belirtildi.

Dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Ekim 2019’da düzenlenen operasyonda köşeye sıkışan Bağdadi’nin üzerindeki bomba yüklü yeleği patlatarak intihar ettiğini açıklamıştı.

Haberde, Bağdadi’nin ölümünün ardından “Halifelik ortadan kalktı ama ideoloji yaşamaya devam etti” dendi.

BK hükümetinden kimliğinin paylaşılmasını istemeyen üst düzey bir yetkili de IŞİD için “Çöktü ama yok olmadı” dedi.

Analizde IŞİD’in, Suriye ve Irak’ta üsse sahipken “Uçakla Türkiye’ye ulaşmayı, sınıra giden bir otobüse binmeyi ve ardından kaçak yollarla Suriye’ye geçmeyi kolay bulan militanları kendine çekebildiği” yazıldı.

Artık örgütün en güçlü biriminin Horasan kolu (IŞİD-H) olduğu, grubun bu yıl İran ve Rusya’ya düzenlenen saldırılarla tekrar gündeme geldiği yazıldı.

Rusya’nın başkenti Moskova’da 22 Mart’ta düzenlenen saldırıda en az 145 kişi ölmüş, 500 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı IŞİD-H üstlenirken, Rusya’nın iç güvenlik teşkilatı FSB, olayla ilgili aralarında 4 Tacikistan yurttaşının da yer aldığı 12 kişinin yakalandığını duyurmuştu.

İran’ın Kirman şehrinde 3 Ocak’ta düzenlenen bombalı saldırıları da IŞİD-H üstlenmişti. Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani için düzenlenen anma töreninde yapılan saldırılarda en az 100 kişi yaşamını yitirmişti.

IŞİD, 28 Ocak’ta Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’nde de saldırı gerçekleştirmiş, olayda bir kişi hayatını kaybetmişti. Bunun ardından IŞİD’e yönelik peş peşe operasyonlar düzenlenmiş, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.

Analizde, IŞİD-H’nin merkezinin Afganistan ve Pakistan’ın kuzeybatısında yer aldığı ve örgütün Taliban’a karşı savaştığı da belirtildi.

Örgütün aynı zamanda El-Kaide gibi Afrika’da da faaliyetlerini hızlandırdığı aktarıldı.

IŞİD’in Afrika’da “vilayetler” diye adlandırdığı Batı Afrika, Çad Gölü bölgesi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Mozambik’in kuzeyine yayılmış 5 kolu olduğu belirtildi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın