HÜDA PAR’dan İstanbul, Ankara Ve İzmir’de Cumhur İttifakı’nı Destekleme Kararı

31 Mart’ta yapılması planlanan seçimler yaklaştıkça, partiler de çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda, HÜDA PAR’da seçimlerde, Ankara ve İstanbul’da Cumhur İttifakı adayını destekleyeceklerini, İzmir’de de ittifakın söz konusu olabileceğini açıkladı.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhur İttifakı içerisinde yer almıştı.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Ankara ve İstanbul’da AKP’yi Cumhur İttifakı adayını destekleyeceklerini açıkladı. Yapıcıoğlu, “İzmir’de de muhtemelen benzer bir şey olacak” dedi.

25 TV kanalında katıldığı programda açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, “Birkaç büyükşehirde destekleme kararı aldık. Diğer yerlerin çoğunda HÜDA PAR’ın kendi logosuyla, kendi ismiyle, kendi adaylarıyla seçimlere girmesi konusunda bir karara vardık ve bu kararımızı da kamuoyuyla paylaştık. İstanbul ve Ankara’da Cumhur İttifakı’nın adaylarına destek vereceğiz. İzmir’de de muhtemelen benzer bir şey olacak” ifadelerini kullandı.

Yapıcıoğlu “Bazı yerlerde, bazı seçim çevrelerinde, bazı illerde olabilir, bazı ilçelerde olabilir hatta bazı beldelerde olabilir, orada farklı partiler ya da farklı gruplarla bazı ittifaklar gelişebilir. Onu zaman gösterecek” dedi. Yapıcıoğlu, Şanlıurfa’da düzenleyecekleri aday tanıtım programıyla bazı illerin belediye başkan adaylarını açıklayacaklarını söyledi.

Paylaşın

Yerel Seçimler: HÜDA PAR, Kararını Açıkladı

14 ve 28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyen HÜDA PAR, yerel seçimlere kendi logosu ile tek başına gireceğini, birkaç seçim bölgesinde ise aday göstermeyerek Cumhur İttifakı’nın adayını destekleyeceklerini açıkladı.

Haber Merkezi / 31 Mart’ta yapılması planlanan seçimler yaklaştıkça, partilerinde seçim çalışmaları hız kazandı.

Son olarak Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, partisinin yerel seçim kararını duyurdu.

Buna göre, parti yerel seçimlere kendi logosu ile tek başına girecek. Parti ayrıca birkaç seçim bölgesinde aday göstermeyecek ve Cumhur İttifakı’nın adaylarını destekleyecek.

Mahmut Şahin, “HÜDA PAR olarak birkaç seçim bölgesinde ittifak adaylarını destekleme, diğer yerlerde ise seçimlere kendi logomuzla ve kendi adaylarımızla katılma kararı almış bulunuyoruz” açıklaması yaptı.

HÜDA PAR, 14 ve 28 Mayıs’taki seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı almıştı.

Paylaşın

HÜDA PAR’dan “Kamuda İşe Alımlarda Yaş Sınırı Kalksın” Çağrısı

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, “Emeklilik yaş sınırı yukarı doğru çıkarken, kamuda işe alımlarda, özellikle de A ve B grubuna dair bazı mesleklerde uygulanan 35 yaş sınırı uygulamasından vazgeçilmelidir” dedi ve ekledi:

“Anayasa’nın 48’inci maddesine göre ‘Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.’ Bu nedenle 35 yaş sınırı tamamen kaldırılmalıdır.”

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Mersin Milletvekili Faruk Dinç kamuya personel alımlarında uygulanan 35 yaş sınırının “mağduriyete neden olduğunu” belirterek kaldırılmasını istedi.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Dinç, yaş sınırı nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını ileri sürdü ve şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle 28 Şubat sürecinde uygulanan katsayı zulmünden dolayı eğitimlerine uzunca bir süre ara vermek zorunda kalan vatandaşlarımız sonraki yıllarda üniversite okuyabildiler.

Hayata geç atılan bu vatandaşlarımız şimdi de 35 yaş sınırı uygulamasından dolayı istihdam problemi yaşıyor. Emeklilik yaş sınırı yukarı doğru çıkarken, kamuda işe alımlarda, özellikle de A ve B grubuna dair bazı mesleklerde uygulanan 35 yaş sınırı uygulamasından vazgeçilmelidir.

Anayasa’nın 48’inci maddesine göre ‘Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.’ Bu nedenle 35 yaş sınırı tamamen kaldırılmalıdır.”

Paylaşın

HÜDA PAR Lideri Yapıcıoğlu’ndan “Yemin” Sorusuna Dikkat Çeken Yanıt

Meclis’te yapılacak yemin töreni hakkında soruları yanıtlayan HÜDA PAR Lideri Yapıcıoğlu, “Elbette okuyacağız. Bir nokta, virgül eksik bırakmamak gerekiyor. Ekleme çıkartma yapma gibi bir durum yok. Belki konuşulması istenmeyen gündemler için kasıtlı şekilde gündeme geldi” dedi.

“Kampanya sürecinde başarılı olabilmek için manipülasyon yapıldığını” ileri süren Yapıcıoğlu, “Seçim geçti. Eğer ciddi düşmanlık değilse bundan sonra vazgeçerler. Asla böyle bir şey gündeminizde olmadı ‘Yemin etmeyeceğiz’ diye bir şey söylemedik. Yeminimizi yapacağız, parlamentodaki görevimizi yapmaya geldik. Şov yapmaya gelmedik” ifadelerini kullandı.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Meclis’e gelerek kaydını yaptırdı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Habertürk’ten Arzu Türkuçar’ın haberine göre, Yapıcıoğlu, Meclis’te yapılacak yemin törenine ilişkin açıklama yaptı. Seçim sonuçlarını değerlendiren Yapıcıoğlu, “Tüm milletimize hayırlar niyaz ediyorum. İnşallah canla başla hangi partiden, hangi siyasi görüşten olursa olsun elimizden geldiğince çalışacağız. Umarım bundan sonra siyasi nezaketler yerine getirmeye çalışalım” dedi.

Meclis’te yapılacak yemin töreni hakkında soruları yanıtlayan Yapıcıoğlu, “Elbette okuyacağız. Bir nokta, virgül eksik bırakmamak gerekiyor. Ekleme çıkartma yapma gibi bir durum yok. Belki konuşulması istenmeyen gündemler için kasıtlı şekilde gündeme geldi” dedi.

“Kampanya sürecinde başarılı olabilmek için manipülasyon yapıldığını” ileri süren Yapıcıoğlu, “Seçim geçti. Eğer ciddi düşmanlık değilse bundan sonra vazgeçerler. Asla böyle bir şey gündeminizde olmadı ‘Yemin etmeyeceğiz’ diye bir şey söylemedik. Yeminimizi yapacağız, parlamentodaki görevimizi yapmaya geldik. Şov yapmaya gelmedik” ifadelerini kullandı.

Zekeriya Yapıcıoğlu, Hizbullah hakkında gelen soru için, “Çok kasıtlı bir şey. Yüz bin defa söyledik, öyle bir şey yok. Bundan sonra inşallah iftira kampanyası sona erer. Suç işleyen birinin avukatlığını yapmak… Savunma hakkı başka savunulan kişiyle özdeşleştirmek başka bir şey” diye konuştu.

Paylaşın

HÜDA PAR: Seçimlerde Dengeleri Değiştirdik

14 ve 28 Mayıs seçimleriyle ilgili değerlendirmeler içeren bir açıklama yapan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), açıklamasında, “HÜDA PAR siyasi duruşu ve ortaya koyduğu pratikle bu sürecin önemli bir aktörü olmuştur. Seçimlerde dengeleri değiştiren HÜDA PAR hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuçlara önemli ölçüde etki etmiştir” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / “HÜDA PAR milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hedeflediği başarıyı yüzde yüz elde ederek siyasi alandaki varlığını Meclis’e taşımıştır” denilen açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Partimiz seçim süreci boyunca tamamen bilinçli, planlı ve kasıtlı bir şekilde hedef alındı. Bunları yapanlar genellikle halkımızın inancıyla ve medeniyet değerleriyle aralarına mesafe koyan zihinleri Batı’ya endeksli olanlardır. Dini inancın ve manevi değerlerin siyaset sahasında olmasına tahammül edemeyen bu kesimler, tamamen kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı aynı zamanda da hastalıklı bir zihniyete sahiptirler.”

Yeni dönemde “insan merkezli / çözüm odaklı” siyasetine devam edeceğini söyleyen HÜDA PAR, önceliklerini şu şekilde sıralıyor:

“Halkımız şundan emin olsun ki insanı, adaleti, huzuru ve kardeşliği esas alan siyasetimizle başta yerli ve sivil bir anayasa olmak üzere yargıdan ekonomiye, eğitimden sağlığa, aile kurumunun korunmasından sosyal hizmetlere kadar ülkemizin maddi ve manevi dinamikleriyle daha güçlü ve kararlı bir şekilde yeni yüzyılda yoluna devam etmesi için elimizden gelen her türlü çabayı ortaya koyacağız.”

‘Partimizi kriminalize etmeye çalışanlar iyi niyetli değil’

Öte yandan HÜDA PAR’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçimlere ilişkin basın toplantısı düzenledi. “Halkımız, memleketimizin huzuru, selameti ve yönetimde istikrardan yana tercihte bulunarak Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışan emperyal güçlere ve mandacı zihniyete geçit vermedi” diyen Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Ortaya çıkan bu tablo, seçim kampanyalarını yalan, iftira, algı operasyonları ve kara propaganda üzerinden yürütenlere ders niteliğinde bir cevap olmuştur. Siyaseti rekabet üzerinden değil kin, nefret ve düşmanlıkla yürütenler maksatlarına ulaşamamıştır. Milletimizin iradesine ve istikbaline göz diken bölgesel ve küresel şer güçleri kaybetmiştir.”

HÜDA PAR’ın “siyasi duruşu ve ortaya koyduğu pratikle sürecin önemli bir aktörü olduğunu” ifade eden Yapıcıoğlu, partisinin seçimlerde hedeflediği başarıyı yüzde 100 elde ederek siyasi alandaki varlığını Meclis’e taşıdığını söyledi.

“2012 yılında kurulan partimizi 20-30 yıl önceki bazı hadiseler üzerinden kriminalize etmeye ve marjinal, illegal bir yapı gibi göstermeye çalışanlar kesinlikle iyi niyetli değildir” iddiasında bulunan Yapıcıoğlu, “Sözde düşünce ve ifade özgürlüğü altında hakkımızda olur olmaz ithamlarda bulunarak bizi bir yerlere yaftalama telaşına girenlerin düşmanlığı aslında bizim şahsımızda inancımızdan beslenen siyasi mefkuremizedir” dedi.

Paylaşın

HÜDA-PAR’dan İYİ Parti Lideri Akşener Hakkında Suç Duyurusu

Hizbullah’ın siyasi kanadı olduğu sık sık öne sürülen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), ‘hakaret ettiği’ gerekçesiyle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında suç duyurusunda bulundu.

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan duyuruda şöyle denildi:

“Partimize yönelik sarfettiği çirkin, ahlak sınırlarını aşan, siyasi olgunluğa yakışmayan ve bir siyasetçinin sahip olması gereken asgari nezaketi ihlal eden hakaretleri sebebiyle Meral Akşener hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Paylaşımda, hangi ifadelerinden ötürü Akşener hakkında suç duyurusunda bulunulduğu dile getirilmedi.

Akşener ne demişti?

İYİ Parti Lideri Akşener, Habertürk canlı yayınında, HÜDA PAR’ın programında yer alan, “kadın sahiplendirilmesi” ifadesine tepki göstermiş, “Kadını sahiplendirmek ne demek? Dangalak! Seni sahiplendirelim” demişti.

HÜDA-PAR’ın parti programında ‘kadınların sahiplendirilmesiyle’ ilgili şöyle bir madde bulunuyor:

“Varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir.”

Hizbullah bağlantısı iddiaları

HÜDA PAR, kuruluşundan itibaren Hizbullah ile ilişkilendirilmiştir. Hizbullah’ı hedef alan Beykoz Operasyonu sonucu tutuklananlar ve ailelerine destek olmak amacıyla 2004 yılında Mustazaflarla Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) kuruldu. Dernek, 2012 yılında Hizbullah’ın devamı olduğu gerekçesiyle kapatıldı.

Derneğin kapatılması üzerine propaganda imkanı ve siyasi partilerin kapatılmasının derneklere göre daha zor olması nedeniyle 2013 yılında Hür Dava Partisi adıyla partileşti.

Zekeriya Yapıcıoğlu, “Hizbullah bana göre bir terör örgütü değil.” demiştir. HÜDA PAR genel başkan yardımcısı Yılmaz, Yargıtay’ın 2012’de Hizbullah bağlantısı sebebiyle kapattığı Mustazaf-Der’in genel başkanlığını yapmıştır.

HÜDA PAR genel başkan vekili İshak Sağlam ile Diyarbakır il başkanı Faruk Dinç’in daha önce Hizbullah davasında hapis cezalarına çarptırıldığı ortaya çıktı. HÜDA PAR Merkez İstişare Kurulu üyesi Nasuh Sevinik’in Hizbullah’ta yöneticilik yaptığı iddia edildi.

2023 Türkiye genel seçimleri öncesinde Cumhur İttifakı ile müzakereler sırasında ve sonrasında HÜDA PAR’ın Hizbullah ile bağlantısı olduğu iddialarının yer aldığı 47 haber sayfasına erişim engeli kararları uygulamaya kondu.

HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, 2012’de Hizbullah bağlantısı gerekçesiyle kapatılan Mustazaf-Der davasıyla ilgili AİHM tarafından “hak ihlali” kararı verilmesi üzerine yeniden görülen davada “FETÖ kumpası” eski kararın kaldırılarak Mustazaf-Der’in beraat ettiğini ve yeniden faaliyetlerine devam ettiğini belirterek partilerinin Hizbullah ile bağı olduğu iddiasının doğru olmadığını söyledi ve “biz şiddetin her türlüsünü reddediyoruz” dedi.

Zekeriya Yapıcıoğlu yaptığı açıklamada; “Onlarca defa söyledim. Biz Hizbullah’ın devamı falan değiliz, biz onun mirasçısı değiliz, biz başka bir örgütün de devamı ya da siyasi kolu değiliz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan’ın “Ortak Liste” İçin Devreye Girmesi Bekleniyor

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslimi için geri sayım sürerken, Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Emek ve Özgürlük İttifakı ve diğer siyasi partilerde liste çalışmalarına hız verildi.

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta başından itibaren iftar sonrası mesaisini milletvekili aday listelerine ayırdı. 6 bin 25 başvurunun yapıldığı AK Parti’de parti içinde adayları belirlemek için oluşturulan üst komisyon yaptığı değerlendirmelerde bu sayıyı 1200 dolayına indirdi.

AK Parti ile birlikte Cumhur İttifakı içinde yer alan YRP, BBP ve MHP daha önce 81 ilde kendi listeleriyle seçime gireceğini ilan etti.

AK Parti, YRP ve Hür Deva Partisi (HÜDA PAR) ile ittifak masasına oturmadan önce MHP ile ortak liste seçeneğini konuşuyordu. Ancak YRP’nin yanı sıra BBP’nin de kendi listeleriyle seçime gireceğini açıklaması üzerine MHP de kendi listeleriyle 81 ilde seçime girme kararını kamuoyuna açıkladı.

MHP Genel Başkanı Lideri Devlet Bahçeli aday listelerini, diğer partilerin aksine Cuma günü kamuoyuna açıklayıp YSK’ya sunma kararı aldıklarını duyurdu.

AK Parti yönetimi ise az milletvekili çıkaran illerde, Millet İttifakı’nın ortak liste ile seçime gitmesi halinde, bir çok yerde seçimin kaybedileceği değerlendirmesi yapıyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hem MHP lideri Devlet Bahçeli hem de diğer ittifak ortağı partilerin liderleri ile görüşerek ortak listeye ikna etmeye çalışacağı ifade ediliyor. AKP kulislerinde, Erdoğan’ın yarın Bahçeli ile görüşebileceği beklentisi dile getiriliyor.

AK Parti’de 19 seçim çevresinde “ortak liste” çıkarılması ve bunun en az 10’unun MHP ile ortak liste olması hesabı yapılıyor. BBP ve YRP ile yapılacak görüşmeler sonrasında da bu partilerin seçime girme hakkını sağlamak için 41 ilde seçime girmesi, seçilebilir yerlerden adayların, HÜDAPAR ile olduğu gibi AKP listelerinden aday gösterilebileceği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dahil, bakanların tamamına yakınını milletvekili adayı göstermeyi planladığını açıklamıştı.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın edindiği bilgiye göre Erdoğan, bakanların aday gösterileceği seçim çevreleri üç kriteri dikkate alacak. Parti kulislerinde bu kriterler, “memleket”, “afet bölgesinin talepleri” ve “etki alanı” olarak ifade ediliyor. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’ın memleketi Osmaniye, yine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın memleketi Kayseri’den aday gösterilmesi bekleniyor. Yozgatlı olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, çok sayıda hemşehrisinin yaşadığı Ankara ikinci bölgeden aday gösterileceği belirtiliyor.

Aslen Gaziantepli olan eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, oy alma potansiyeli dikkate alınarak Diyarbakır, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ise Şanlıurfa’dan aday gösterilebileceği konuşuluyor.

AK Parti kulislerinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ise “affını” istediği kulislere yansımıştı.

Parti kaynakları iki bakanın adaylık başvurusunda da bulunmadığını söylüyor.

Erdoğan 3 dönem kuralını istisnasız uygulayacak mı?

AK Parti tüzüğü gereği iki dönem üst üste milletvekilliği dahil, partide görev yapanların üçüncü dönem yeniden aynı göreve aday olamayacağı kuralı getirilmişti. Ancak, daha önce bu kural Merkez Yürütme Kurulu’na yetki verilerek esnetilmişti.

14 Mayıs seçimleri için ise bazı parti yöneticileri, üç dönem kuralının ya istisnasız olarak uygulanması ya da esnetilmesi halinde, yararlılık, deneyim ilkeleri gözetilerek aday gösterilmesi görüşünü savunuyordu.

Partide, 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasına denk gelen 25. Dönemin hesaba katılmaması koşuluyla, parti yönetimi üç dönem kuralının uygulanması kararı aldı. Bu kararın istisnasız uygulanması halinde aralarında Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Genel Başkan Yardımcıları Ali İhsan Yavuz, Hamza Dağ, Nurettin Canikli, Grup Başkanı İsmet Yılmaz, grup başkanvekilleri Bülent Turan, Yılmaz Tunç’un da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin aday gösterilmesi mümkün olmayacak.

AK Parti kulislerinde Erdoğan’ın, bu kez üç dönem kuralını istisnasız uygulayacağı konuşuluyor. Erdoğan’ın bütün milletvekillerine “Adaylık başvurusu yapın” talimatı verdiğini anımsatan üç dönemlik bazı AK Parti milletvekilleri, “AFAD’a yardımda bulunmuş olduk” diyerek durumlarını özetliyorlar.

Üç dönem kuralına takılan bazı milletvekilleri umudunu seçimin kazanılması halinde kabinede yer almaya bağlarken, bazıları da genel merkezde kendilerine görev verilebileceğini söylüyor.

Paylaşın

“HÜDA PAR Yöneticileri AK Parti’den Aday Gösterilecek” İddiası

Fatih Erbakan’ın lideri olduğu Yeniden Refah Partisi (YRP), AK Parti, MHP ve BBP’den oluşan Cumhur İttifakı’na katılma kararı almış, aynı saatlerde HÜDA PAR Lideri Yapıcıoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın seçilmesi için çalışacaklarını belirtmişti.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, milletvekili adaylarını ise AK Parti listelerinden göstereceklerini açıklamıştı.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre, kulislerde HÜDA PAR Lideri Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz ve Genel Başkan Vekili İshak Sağlam’ın 14 Mayıs seçimlerinde “AKP listelerinden milletvekili adayı gösterilecekleri” konuşuluyor.

Adı geçen parti yöneticilerinin Hizbullah ile bağlantıları ise oldukça dikkat çekici.

90’lı yıllarda onlarca kişiyi katleden Hizbullah, öldürdüğü kişilere domuz bağı yöntemiyle işkence uygulamıştı.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, Hizbullah çatı davasında “Dosyalarda gördüğüm domuz bağı ile öldürülmüş tek bir şahıs yoktur. Otopsi tutanakları da maktullerin fotoğrafları da domuz bağı iddiasını yalanlamaktadır. Beykoz’da ele geçen sorgu kasetleri yayımlanmış olsaydı halktan Hizbullah’a sempati oluşabilirdi. O kasetlerde JİTEM, Ergenekon vb. yapıların izleri var” yorumunu yapmıştı.

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz ve Genel Başkan Vekili İshak Sağlam, Kürtçe mevlit okutulan “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri yapmasıyla bilinen MustazafDer’in genel başkanlığını yaptı.

Dernek 2010’da, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce “Hizbullah terör örgütü mensuplarını ve sempatizanlarını bir araya getirerek örgütsel birleşmeyi sağlamak”, “Örgüte eleman temini”, “Cezaevinde bulunan örgüt mensuplarının ve yakınlarının çeşitli ihtiyaçlarını gidermek” ve “Hizbullah’ın yayın organı İnzar dergisinin dağıtımını yapmak” gerekçeleriyle feshedildi.

6 yıl derneğin genel başkanlığını yapan Sağlam, 2010’da tutuklandı, “Hizbullah üyesi olma suçundan” 6 yıl 3 ay hapis yattı.

Sağlam’ın tutuklanmasının ardından ise derneğin genel başkanlığına Yılmaz getirildi. Yılmaz, derneğin Hizbullah bağlantısı için, “Belli bir tarihte Hizbullah diye illegal bir yapı vardı. Şu anda tabanda bu akıma karşı sempati besleyenler olabilir. Fakat şu an bizim nezdimizde yasal düzeyde faaliyet düzenleyen Mustazaflar vardır” açıklamasını yaptı.

Yılmaz, Yargıtay’ın derneğin kapatılmasını onadığı 2012’ye dek genel başkanlık görevine devam etti. Ayrıca Yapıcıoğlu, Sağlam ve Yılmaz, Hizbullah çatı davasında sanıkların avukatlığını da yaptı.

Paylaşın

Bahçeli’den Dikkat Çeken “HÜDA PAR” Açıklaması

Seçime AK Parti listelerinden gireceğini açıklayan HÜDA PAR’a ilişkin değerlendirmede bulunan MHP Lideri Bahçeli, Hür Dava Partisi ekseninde temerküz ve tezahür eden sanal tartışmalar, maksatlı polemikler, Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan asılsız ve ahlaksız isnatlar tarafımızca dikkatle takip edilmektedir” dedi ve ekledi:

“Hür Dava Partisi’nin hiçbir terör örgütüyle bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmış ve muhataplarınca da ifade edilmiştir. Sık sık gündeme taşınan Hizbullah terör örgütünün ise nasıl ve ne zaman çökertildiği malumdur.”

Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Son günlerde Hür Dava Partisi ekseninde temerküz ve tezahür eden sanal tartışmalar, maksatlı polemikler, Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan asılsız ve ahlaksız isnatlar tarafımızca dikkatle takip edilmektedir.

Hür Dava Partisi’nin hiçbir terör örgütüyle bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmış ve muhataplarınca da ifade edilmiştir. Sık sık gündeme taşınan Hizbullah terör örgütünün ise nasıl ve ne zaman çökertildiği malumdur. Bu hususta da ara sıra vermiş olduğu beyanlarla ’emperyalist güçlere karşı oyunu bozacak Türk milletidir’ görüşünü paylaşan eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur.

HDP’nin bir kez de olsa PKK’yı kınadığına, aralarında hiçbir bağın olmadığını itiraf ettiğine hiç kimse, hiçbir millet evladı tanık olmamıştır. Ancak Hür Dava Partisi terörü tümden reddetmiş, hiçbir yasa dışı örgütle bağının olmadığını eğip bükmeden milletimizle paylaşmıştır.”

“Sadettin Tantan’ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur”

Bahçeli açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Bu hususta da ara sıra vermiş olduğu beyanlarla ’emperyalist güçlere karşı oyunu bozacak Türk milletidir’ görüşünü paylaşan eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur.”

Her fırsatta konuşmayı alışkanlık haline getiren Tantan’ın bu konuda sessizliğe gömülmesi, bakanlık sorumluluğunu üstlendiği dönemde Hizbullah terör örgütüne karşı hangi operasyonel faaliyetlerin yapıldığını dürüst şekilde paylaşmaktan şu ana kadar imtina etmesi doğru değildir.”

57’inci Hükümet döneminde, 17 Ocak 2000 tarihinde Hizbullah’a yapılan seri ve kapsamlı operasyonlarda hunhar militanlar ve örgüt lideri etkisiz hale getirilmiştir. Beykoz vakası sonrası, Türkiye çapında icra edilen arama, kurtarma, baskın ve yakalama süreçlerinde 200’ün üzerinde mezar Hizbullah terör örgütünün hücre evlerinde tespit edilmiştir. Cumhurbaşkanımızı ve Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı alan Hür Dava Partisi’nin ise 19 Aralık 2012 tarihinde kurulduğu bilinen bir gerçektir. Hizbullah terör örgütüyle Hür Dava Partisi arasında berrak bir ilişkiye, bu çerçevede ikna ve tevsik edici bir bilgiye bu zamana kadar tesadüf edilmemiştir.”

HDP’nin bir kez de olsa PKK’yı kınadığına, aralarında hiçbir bağın olmadığını itiraf ettiğine hiç kimse, hiçbir millet evladı tanık olmamıştır. Ancak Hür Dava Partisi terörü tümden reddetmiş, hiçbir yasa dışı örgütle bağının olmadığını eğip bükmeden milletimizle paylaşmıştır.”

Sadettin Tantan’dan yanıt:

Tantan, Sözcü TV’ye bağlanarak Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt verdi. Tantan şunları kaydetti:

“HÜDA-PAR’la Hizbullah arasında tabii ki bağ vardır. İsimleri tek tek saymaya gerek yoktur. 57. Hükümet döneminde Hizbullah evlerinin nasıl ortaya çıkarıldığına, Gaffar Okkan’ın nasıl öldürüldüğüne, Başbakan Yardımcısı olarak şahit olmuş biri. Bunları nasıl söyleyebiliyor anlamak mümkün değil.”

HÜDA-PAR’ın alt yapısının kimlerden oluştuğunu gazetelerde, televizyonlardan bir bir saydık. Paraların kimden geldiği biliniyor. Oradaki faaliyetleri nasıl ortaya çıkardığımızı yakinen takip eden bir isim Bahçeli. İnanarak söylediğini düşünmüyorum yeniden parlamentoya girebilme kaygısıyla söylediğini düşünüyorum.”

Sadettin Tantan daha önceki açıklamada ‘bitirildiğini’ öne sürdüğü Hizbullah’ın AKP döneminde yeniden ‘dirildiğini’ iddia etmişti.

HÜDA PAR Cumhur İttifakı’nda

Cumhur İttifakı AK Parti listelerinden seçime girecek HÜDA-PAR’ı ve kendi adı ve amblemiyle listelerde yer alacak Yeniden Refah Partisi’ni de kapsayan ittifak protokolünü cuma günü Yüksek Seçim Kurulu’na teslim etti. Cuma gününe kadar AK Parti, MHP ve BBP’den oluşan Cumhur İttifakı, son katılımlarla birlikte beş partili oldu.

Yapıcıoğlu ne demişti?

HÜDA Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu yaklaşık bir yıl önce 23 Mart 2022’de TVNET yayınında yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti’ne göre Hizbullah bir terör örgütü olabilir ama bana göre bir terör örgütü değil” diye konuşmuştu.

Yapıcıoğlu, Hizbullah üyelerine avukatlık yapmasına ilişkin ise, “Onları savunmam bir tesadüf değildi. Medyatik isimler olduğu için gündem oluyordu” ifadelerini kullanmıştı.

“Hizbullah’ın devamı falan değiliz”

Yapıcıoğlu geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında ise “Hizbullah’ın devamı mısınız?” sorusuna şu yanıtı vermişti:

*Değiliz. Bak bunu çok net söylüyorum. Bunu onlarca defa söyledim. Biz Hizbullah’ın devamı falan değiliz. Onun mirasçısı da değiliz. Biz başka bir örgütün devamı ya da siyasi kolu değiliz. Bizim devamı olduğumuz iddiası gerçekleri yansıtmıyor. Şiddetin her türlüsünü reddettiğimizi söyledik. Hiçbir cinayeti tasvip etmeyiz.”

Paylaşın

MHP, HÜDA PAR’la Örtülü İttifaka Nasıl Bakıyor?

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na dolaylı destek verme kararı iktidara yakın kesimler tarafından eleştiriliyor.

Buna karşın, başta CHP olmak üzere muhalefet ise MHP’yi, “Hizbullah’a yakın olduğu, üniter yapı yerine federasyonu savunduğu” ifade edilen HÜDA PAR ile ittifak ortaklığına sessiz kalmakla eleştiriyor.

Peki MHP’de bu yorumlar nasıl karşılanıyor?

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a konuşan MHP kurmayları, HÜDA PAR’ın isminin ittifak protokolünde yer almadığına dikkat çekerek, seçim işbirliğinin Erdoğan’ın kendisine destek verecek kitleyi genişletme çabası olduğunu savunuyor.

HÜDA PAR’ın bölgede PKK ve HDP’ye karşı tutum aldığı, parti yöneticilerinin “terörle bağlantılarının bulunmadığı” açıklamaları yaptıkları anımsatılarak, “Biz o beyanları esas almak durumundayız” görüşünü dile getiriyorlar.

HDP’nin Millet İttifakı’na verdiği destek ile HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na verdiği desteğin ise karşılaştırılamayacağı savunuluyor:

“HÜDA PAR, 150 bin dolayında oyu olan bir parti. Etki alanı son derece sınırlı. Siyaseten bizim ortak hareket edebilecek bir bakış açımız yok. Fakat cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50 artı 1 zorunluluğunun olduğu bir süreçte, kendi destekçi kitlesini genişletme çabasının neresi kötü? Oy vermeyin mi diyelim?”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Yeniden Refah Partisi (YRP) dün Cumhur İttifakı protokolünü Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sundu.

Hizbullah’a yakınlığı ve parti programında federasyonu savunduğu için eleştirilen Hür Dava Partisi’nin (HÜDA PAR) ismi açıkça ittifak listesinde yer almasa da partinin adayları seçime AK Parti listelerinden girecek. Şimdi gözler milletvekili listelerinin nasıl şekilleneceğine çevrildi.

Türkiye’nin en kritik seçimlerinden biri olarak görülen 14 Mayıs seçimlerinde, AK Parti ve MHP’nin parlamentoda da çoğunluğu sağlamak için bazı yerlerde ortak listeyle seçime gidip gitmeyeceği merak konusu.

AK Parti ve MHP’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçileceği konusunda kuşku duyulmuyor. Ancak parlamento seçimi kritik görülüyor.

Erdoğan’ın, bakanlarını milletvekili adayı gösterme gerekçesi olarak da AK Parti Meclis Grubu’nu güçlendirme hedefinin olduğu konuşuluyor.

MHP kurmaylarına göre “Piyasa Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını satın aldı.”

Ancak muhalefetin sistemi tıkayıp, “yeniden seçim” kartını çekmemesi için “Meclis çoğunluğunu garantiye almanın gerekli olduğu” ifade ediliyor.

İlk kez ittifak sisteminin yasal olarak uygulandığı 2018 seçimlerinde MHP, partili seçmenin “üç hilali” görmek istediğini belirterek parlamento seçimlerine kendi isim ve logosuyla girmişti.

Hatta ittifaka ilişkin yasal düzenleme de MHP’nin bu talebini dikkate alacak şekilde siyasi partilerin kendi isimleriyle seçime girmelerine olanak tanınması yönünde düzenlenmişti.

MHP’de seçmenin parti logosu ve ismini görmek istediğine ilişkin görüş geçerliliği korunuyor.

Ancak geçmişte başarılı sonuçlar veren ittfaklar da anımsatılıyor.

12 Eylül darbesi sonrası MHP’nin yasaklı olduğu dönemde kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi’nin (MÇP), 1991’de Refah Partisi (RP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) ile “kutsal ittifak” olarak da adlandırılan seçim işbirliği yaptığı, o dönem ittifakın özellikle muhafazakar seçmenin çoğunlukta olduğu yerlerde başarılı sonuçlar verdiği anımsatılıyor.

Milletvekili aday listelerinin YSK’ya teslimi için henüz süre bulunduğuna dikkat çekilerek Meclis çoğunluğunda sıkıntı ve ülkeyi yeniden seçime götürecek bir tablo çıkma olasılığının görülmesi halinde “Cumhur İttifakı’nın da elinin armut toplamayacağı ve gerekli görülen her adımın atılabileceği” ifade ediliyor.

Millet İttifakı’nın bu konuda nasıl adım atacağı ve listelerinin nasıl şekilleneceğinin de bir süre izlenerek, özellikle az milletvekili çıkaran illerde, AK Parti veya MHP listelerinden seçime girilmesi seçeneğinin değerlendirileceği ifade ediliyor.

MHP, hükümette temsil edilir mi?

AK Parti kulislerinde, “güçlü iktidar” görüntüsü verilebilmesi için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak hükümete girmesi formülü tartışılmıştı.

MHP kulislerinde, gerek Bahçeli gerekse partinin bakan vermesi yoluyla iktidara resmen ortak olmasına şu an fazla ihtimal verilmiyor.

14 Mayıs seçimleri için Bahçeli’nin milletvekili adaylığı başvurusunu ilk yapan isim olduğunu anımsatan bir parti yöneticisi, şimdilik iktidar ortaklığının gündemlerinde olmadığını ifade ediyor:

“Genel başkanımız mevki makamla ilgili masa kurduracak olsaydı bu masa çoktan kurulmuş olurdu. Israrla biz bu işe girmiyoruz. Bu tavrımız milletin takdirini alıyor. Hiçbir zaman bakanlık konusunu konuşmadık. Zaten, belli taleplerle bu ittifakın kurulmadığını ispat etmişizdir.”

Paylaşın