Yargıtay, HEDEP İsmini Kabul Etmedi

Yargıtay, “HEDEP” kısaltmasının daha önce kapatılan “HADEP”e benzediği gerekçesiyle Yeşil Sol Parti’nin isminin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirmesini kabul etmedi.

Yargıtay tarafından partiye gönderilen yazıda HEDEP kısaltmasının değiştirilmesi istendi. Parti, HEDEP kısaltmasını değiştirme ya da Yargıtaya itiraz etme seçeneklerini değerlendirecek. Karar, hukukçular ile yapılacak toplantıdan sonra verilecek.

Yargıtay, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) isminin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirmesini kabul etmedi.

Parti isminin kısaltması olan HEDEP’in daha önce kapatılan Halkın Demokrasi Partisi’ni (HADEP) andırdığı gerekçesiyle reddeden Yargıtay, bu benzerliğin Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olduğunu ileri sürdü. HEDEP’e gönderilen yazıda HEDEP, kısaltmasının değiştirilmesi istendi.

HEDEP, kısaltmayı değiştirmek ya da Yargıtay’a itiraz etme seçeneklerini masaya yatırdı. Buna göre HEDEP, kararını hukukçular ile yapacağı toplantıdan sonra verecek. Bunun yanı sıra HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan ise söz konusu konuya ilişkin yarın açıklama yapacak.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 4. Olağan Büyük Kongre’de tüzük değişikliğiyle ismini Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirme kararı almıştı. Alınan karar, Yargıtay’a bildirilmişti.

Partinin ismi de, tabandan gelen “Kürt siyasi hareketini temsil eden siyasi parti isimlerini çağrıştıran bir isim olması” yönündeki talepler doğrultusunda değiştirilmişti.

Paylaşın

TBMM’de Küfür Krizi: MHP’den ‘Özürsüz’ Veya ‘Vekaleten Özürlü’ Çözüm Arayışı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Meclis Başkanvekili Celal Adan’ın mikrofonun açık olduğunu fark etmeden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partilileri (HEDEP) hedef alarak ettiği küfür nedeniyle doğan krize çare arıyor.

HEDEP Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, 26 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda cumhuriyet tarihi boyunca yapılan katliamları bir uzun rulodan okumuş ve elindeki kağıt rulosunu TBMM üyelerine kürsüden göstermişti.

Sakık’ın konuşmasının bitirp yerine dönmesinin ardından Genel Kurul oturumunu yöneten MHP’li Başkanvekili Celal Adan, mikrofonun açık olduğunu unutarak, Sakık’a küfür etti. HEDEP’lilerin protestoları arasında AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in Adan ile görüşmesinin ardından MHP’li Başkan Vekili oturuma 5 dakika ara verdiğini duyurdu. Ancak oturum uzun süre boyunca yeniden açılmadı.

Olaydan sonra Başkanlık divanını terk eden ve TBMM kürsüsünde görünmeyen Adan Salı günü TBMM Genel Kurulu’nu yönetme sırası geldiğinde kürsüye çıkarak özür dilemeyeceğini belirtti.

“Geçtiğimiz günlerde Meclis’i yönettiğim oturumla ilgili olarak bazı tartışmalar Genel Kurul’da gündeme gelmiştir. Bu konuda oturum sırasında ifade ettiğim hususlar bizatihi tutanaklarda yer almaktadır. Bunun dışında beni ve parlamentoyu bağlayacak hiçbir husus bulunmamaktadır. Hepinize saygılarımı sunuyorum,” dedi.

Bunun üzerine HEDEP grubu TBMM kürsüsü çevresinde toplanarak, milletvekillerinin Adan’ın yönetiminde Genel Kurul’a hitap etmesini sembolik olarak engellediler.

MA’nın haberine göre, TBMM Genel Kurul çalışmaları duraksayınca MHP’liler Genel Başkan Bahçeli’nin Adan’a övgüler düzmesine karşın Başna Vekillerinin ettiği küfrü kabul ederek, HEDEP ile uzlaşma arayışı başlattılar.

HEDEP protestosunun devamı üzerine MHP’liler, TBMM’deki Saadet Partisi, CHP, AKP ve diğer siyasi parti Grup Başkanvekilleri üzerinden iHEDEP Grubuyla temas kurdu. Görüşme trafiği içinde MHP’lilerin Adan’ın küfür ettiğini kabul ettiklerini HEDEP grubuna iletilince iki parti arasında aracılarla diyalog başladı.

Bu gelişmeler üzerine MHP’lilerin Adan yerine diğer Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül’ün Adan’ın küfür ettiğini kabul ederek TBMM Kürsüsünde kamuoyuna deklare etmesini önerdiler. HEDEP’lilerin bu talebi reddi üzerine MHP’liler Bülbül’ün deklarasyonu sonrasında Adan’ın da, “Evet, katılıyorum” beyanında bulunacağına güvence verdi.

Ancak MA’nın haberine göre, HEDEP’liler, Adan’ın ağzından çıkan küfrü kabul etmesi ve hem Sakık hem de HEDEP grubu ile TBMM’nin yanı sıra tüm toplumdan özür dilemesi gerektiğini vurgulayarak öneriyi geri çevirdi.

TBMM Grupları, MHP’nin çözüme dönük bir formülle gelmesini bekliyor.

Paylaşın

HEDEP’li Danış Beştaş’tan Anayasa Açıklaması: İktidarın Kayığına Binmeyiz

Erdoğan’ın Anayasa çağrısını değerlendiren HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Biz anayasa yapılması gerektiğini hep savunuyoruz ama demokratik ve özgürlükçü bir anayasa. Bunu yapmak için de önce anayasayı tartışmamız gerekiyor. Şu anda tartışma özgürlüğü yok. Önce bunun sağlanması lazım” dedi ve ekledi:

“Bir kere cezaevlerindeki siyasi mahpusların derhal serbest bırakılması lazım. Ancak tabii ki anayasa talebimiz baki ve görüşmeye de açığız. Niye açığız? Bu dediklerimizi ifade etmek için. Yoksa ‘hadi gelinsin dediklerinizi kabul edeceğiz’ anlamında değil. Yani biz bir parti olarak anayasa tartışmalarından kaçmayız, bu konuda kendimize güvenimiz tam. Ama onların hazırladığı bir kayığa da binmeyiz.”

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde partisinin ittifak yapıp yapmayacağı konusunu da değerlendiren Danış Beştaş, “Bizim şu anda hiç kimseyle ittifakımız yok. Ama HEDEP çok bileşenli bir parti. Ayrıca genel seçimde Emek ve Özgürlük İttifakımız vardı. Onlarla da görüşüyoruz.

Ama diğer konuda bir karar olmadığı gibi şu anda bir aktivite de yok. Kapalı değiliz tabii ki ama ittifak olacaksa ilkeli, açık ve şartların konuşulduğu bir ittifak olmalı. Adına iş birliği diyeceksek ya da belirli bölgelerde aynı isimleri destekleyeceksek, adı farklı şekillerde konulabilir ama şu anda öyle bir durum söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, DW Türkçe’den Gülsen Solaker‘e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Meral Danış Beştaş, Erdoğan’ın ’50+1 değişmeli’ sözlerine yönelik olarak, “Bahçeli bugünkü açıklamalarıyla belki ilk kez çok sert çıkışıyor büyük ortağına. Belli ki bir sorun var, içerde tartışmaları mutlaka vardır ama artık bu kez kamusallaşmış durumda. Tam içeriğini bilmiyorum ama şunu söyleyeyim, yani birbirlerine ihtiyaçları olduğu için sıkı sıkıya sarılmışlar zaten. Böyle bir tablo da var. Çok uzun yıllar önce demiştim; MHP AKP’lileşmedi, AKP MHP’lileşti diye. Şu anda MHP’nin tezlerini AKP de çok yüksek sesle ifade ediyor. Bu ülkede anayasa artık onlar için kullanışlı bir aparata dönüştü.

AKP ile MHP için anayasa onlar istediğinde değiştirilebilecek bir şey. Oyumuz yüksek mi? 50+1 yaparız. Oyumuz düştü mü? 40 ya da 45 yaparız. Yani kendine göre anayasayı değiştirmek istiyor. Bu anayasaların hem ruhuna hem yapılış şekillerine hem de amaçlarına aykırı bir durum.

Bir de şöyle bir gerçek var, şimdiki anayasa yürürlükte değil ki. Şu anda Türkiye anayasasız, anayasaya uyulmuyor. Bunu en son Can Atalay meselesinde gördük. Biz şu anda maalesef darbe anayasasını savunur konuma geldik. Karşı olduğumuz bir anayasayı savunuyoruz. Neden? Çünkü mevcut kırıntılar bile uygulanmıyor. Şimdi bu anayasayı uygulamayan bir iktidar yeni anayasayı nasıl yapacak? Ya da zaten uymadığı bir anayasayı niye yapacak?

Biz anayasa yapılması gerektiğini hep savunuyoruz ama demokratik ve özgürlükçü bir anayasa. Bunu yapmak için de önce anayasayı tartışmamız gerekiyor. Şu anda tartışma özgürlüğü yok. Önce bunun sağlanması lazım. Bir kere cezaevlerindeki siyasi mahpusların derhal serbest bırakılması lazım.

Ancak tabii ki anayasa talebimiz baki ve görüşmeye de açığız. Niye açığız? Bu dediklerimizi ifade etmek için. Yoksa ‘hadi gelinsin dediklerinizi kabul edeceğiz’ anlamında değil. Yani biz bir parti olarak anayasa tartışmalarından kaçmayız, bu konuda kendimize güvenimiz tam. Ama onların hazırladığı bir kayığa da binmeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde partisinin ittifak yapıp yapmayacağı konusunu da değerlendiren HEDEP Grup Başkanvekili Danış Beştaş, şu ifadeleri kullandı:

Bu konuda alınan bir kararımız yok. Eş genel başkanlarımız ittifaklara kapalı değiliz diye açıkladılar. Şöyle ifade edeyim; sonuçta bizim kesin olarak kazanacağımız yerler var. Birinci ve ikinci olduğumuz yerler yüzlerce merkezi kapsıyor. Buralarda zaten kendi adaylarımızla gireceğiz ve bir parti olmanın doğal sonucu olarak da Türkiye’nin her yerinde adaylarımızı göstermek aslolandır. İttifaklar daha çok istisnadır aslında.

İttifaklar bize çok sorulan soru. Bu da tabii ki seçim sisteminin getirdiği bir sonuç. Bizim şu anda hiç kimseyle ittifakımız yok. Ama HEDEP çok bileşenli bir parti. Ayrıca genel seçimde Emek ve Özgürlük İttifakımız vardı. Onlarla da görüşüyoruz. Ama diğer konuda bir karar olmadığı gibi şu anda bir aktivite de yok. Kapalı değiliz tabii ki ama ittifak olacaksa ilkeli, açık ve şartların konuşulduğu bir ittifak olmalı. Adına iş birliği diyeceksek ya da belirli bölgelerde aynı isimleri destekleyeceksek, adı farklı şekillerde konulabilir ama şu anda öyle bir durum söz konusu değil.

AK Parti ile yapılan görüşmelerin ittifak olup olmadığına ilişkin de konuşan Danış Beştaş, “Bu tartışmanın kendisi aslında bir ayrımcılık ve ötekileştirme. Oluşturulan yargılara ve algıya dair söylemek isterim ki bu da HEDEP’e yönelik yaklaşımın bir neticesi. İktidarın ya da farklı kesimlerin çıkardığı ‘HEDEP orayla da görüşebilir, burayla da görüşebilir, işte ittifak yaptı yapıyor’ tartışmaları rahatsız edici.

Basında çıkan görüşme tamamen hasta mahpuslarla ilgiliydi. Biz de görüştük. Ben mesela Saruhan (Oluç) Bey’le birlikte Adalet Bakanıyla görüştüm, (bu görüşmenin) bir hafta sonrasında. Pervin (Buldan) Hanım’la Sırrı (Süreyya Önder) Bey de bu konuda görüşmüştü. Çünkü ciddi şikayetler var cezaevinden. Bir ittifak görüşmesi değildi. Ayrıca bir ittifak görüşmesi niye Adalet Bakanıyla yapılsın? Yani bunun bir anlamı yok. AKP ile de CHP ile de Gelecek ile de hiçbir partiyle bizim bir ittifak görüşmemiz yok” dedi ve ekledi:

“Bu konuda şunu söyleyeyim, biz hep görüşüyoruz, yani bu yeni bir şey değil. Önemli bir soru sordunuz; yani mesela Adalet Bakanlığıyla grup adına grup başkan vekilleri olarak biz gerçekten sürekli görüşüyoruz. Yani bize talep geliyor, dilekçe geliyor ya da bir sorun geliyor. Telefonla ya da yüz yüze ara ara görüşüyoruz. Yani böyle ‘kabul etmediler’ diye bir şey diyemeyiz, çünkü kabul ediyorlar.

Meclis için şunu söylemek isterim, burası bir yasama meclisi, yasama organı ve siyasi düşüncelerimiz, duruşumuz net. Bu ne kapı arkasında ne kapı önünde değişir. Yani HEDEP olarak bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hiçbir şekilde değişmiyor. Yani biz gidip arkada konuşunca kimseye sözler vermiyoruz ya da farklı bir şey yapmıyoruz. Çalışma programı konuşuluyor, hangi kanun ne kadar sürer bu tür şeyleri konuşuyoruz. Bu tür temaslar aslında bütün partiler arasında var. Bütün partilerin de iktidarla var. Siyaseten yarışırsın, rekabet edersin. Ama o an akut bir sorun varsa da konuşursun.”

HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın açıklamalarının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

HEDEP’li Hatimoğulları’ndan Erdoğan’a 50+1 Yanıtı: Sen Getirdin

HEDEP Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50+1 formülünün değişmesi gerektiği yönündeki sözlerine ilişkin, “Erdoğan Anayasa’yı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak bir oyuncak zannediyor” dedi ve ekledi:

“Ey Erdoğan, 50+1’i sen getirdin, tek adam rejiminin inşa edilmesi için otoriter yönetimin öncülüğünü yaptı, onun şahsi öncülüğü de senin şahsında cisimleşmiştir.”

Hatımoğulları açıklamasının devamında, “Bizim için 50+1 demek erkek+erkek demektir. Bu 40+1’e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ilan ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var, Erdoğan’ın oyları düştüğü için Anayasa’da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur.” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tulay Hatımoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Hatımoğulları, konuşmasında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne ilişkin mesaj verdi.

Tulay Hatımoğulları, “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla grubumuzu siz değerli kadınlarla birlikte yapıyoruz. 1960’da Mirabel kardeşler özgürlük, eşitlik mücadelesi verdikleri için katledildiler. Bizler, onların miraslarını bıraktıkları yerden devralarak daha da ileri taşıyacağız. Mücadeleleriyle kelebek etkisi yarattılar. Kelebeklerin ömrü kısadır ama rengarenktir” dedi.

HEDEP Eş Genel Başkanı Hatımoğulları, “Selam olsun mücadelede yitirdiğimiz bütün kız kardeşlerimize. Selam olsun yoldaşlarımıza, onları saygıyla anıyoruz, bayraklarını asla yerde bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

Meclis’teki bütçe görüşmelerine değinen Hatımoğulları, “Meclis’teki bütçe görüşmelerinde kadının adı yok. Bu bütçede çocuk, farklı cinsel yönelimler yok. Engelliler yok, engelli kadınlar ise hiç yok. Bu bütçe toplumsal cinsiyete duyarlı olmayan bir bütçe. Biz bütçemizi kendi ellerimizle yapacağız” dedi.

“Biz bütçemizi kendi elimizle yapacağız” diyen Oruç Hatımoğulları, “Kadın Bakanlığı’nı kuracağız ve Kadın Bakanlığı’nın bütçesi ayrı görüşülecek” ifadelerini kullandı.

Herkesin kılık kıyafetinde özgür olma hakkı olduğunu vurgulayan Hatımoğulları, “Bunu hiç kimse bir siyasi malzeme olarak sakın ola getirmeye kalkmasın. Kıyafetlerimizi, yaşam tarzımızı ne AKP ne de HÜDAPAR belirleyemez. Kadınları bölmek isteyenlere karşı daha güçlü bir dayanışmayı, başı açık ya da kapalı fark etmez, bütün kadınlar olarak ortak bir şekilde vereceğiz” diye konuştu.

“Başörtülü kız kardeşlerime sesleniyorum” diyen Hatımoğulları, şunları söyledi: “Başımız açık ya da kapalı olabilir, eteğimiz kısa ya da uzun olabilir, önemli değil. Biz kadınlar özgürlüklerimiz için bir arada olmalıyız, dayanışmayı büyütmeliyiz, ele ele vermeliyiz ve bu iktidarı alaşağı etmeliyiz.”

Erdoğan’a 50+1 yanıtı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yüzde 50+1’ çıkışına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Oruç, “Erdoğan Anayasa’yı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak bir oyuncak zannediyor. Ey Erdoğan, 50+1’i sen getirdin, tek adam rejiminin inşa edilmesi için otoriter yönetimin öncülüğünü yaptı, onun şahsi öncülüğü de senin şahsında cisimleşmiştir” ifadelerini kullandı.

HEDEP Eş Genel Başkanı Hatımoğulları, şunları kaydetti: “Bizim için 50+1 demek erkek+erkek demektir. Bu 40+1’e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ilan ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var, Erdoğan’ın oyları düştüğü için Anayasa’da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur.”

Yerel seçimlere ilişkin mesaj veren Hatımoğulları, “Önümüz yerel seçim. Lütfen hız kesmeden seçim yarın olacakmış gibi hep birlikte çalışmalarımızı sürdürelim” diye konuştu. Hatımoğulları, şunları söyledi: “Kayyumcu zihniyetten hesap soracağız. Bizim olanı geri alacağız. Belediyelerimizi yeniden inşa edeceğiz. Kadın odaklı yerel yönetimlerin nasıl olacağını Türkiye ve dünyaya bir kez daha göstereceğiz.”

Bakırhan: 50+1 sistemi yıkılmaya mahkum

Öte yandan Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde halka seslenen HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50+1 formülünün değişmesi gerektiği yönündeki sözlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Küçük ortakla birbirlerine girdiler. Şimdi Erdoğan ve partisi bu 50 artı 1 için Türkiye’nin kurtuluşu demişti. Demokrasi gelecekti, barış gelecekti, kavga bitecekti, yoksulluk bitecekti. Aradan 5 yıl geçmeden küçük ortakla 50 artı 1 tartışması yürütüyorlar. Belli ki küçük ortağın bu kadar agresif olmasının bir sebebi budur. 50 artı 1’den vazgeçilince öneminin ve anlamının kalmayacağını düşünüyor. Bakalım aralarında nasıl çelişkiler, nasıl kavgalar çıkacak.

Yani bunların 5 yıl önce kurtuluş olarak sundukları başkanlık sistemi şimdi yıkılmak üzere ve bizlere yerine yeni bir şeyler önermeye çalışıyorlar. Her seferinde bize kurtarıcı olarak sundukları bütün projeleri yerle bir oluyor. Çünkü içinde halk yok, demokrasi yok, emek yok, emekçi yok, işçi yok, farklılıklar yok. İçinde toplumun kendisinin olmadığı sistem ne olursa olsun şimdi başkanlık sisteminin tartışıldığı gibi tartışılmaya, yıkılmaya, yok olmaya mahkumdur.”

Paylaşın

MHP’li Celal Adan Özür Dilemedi, HEDEP’li Vekiller Meclis Kürsüsünü İşgal Etti

MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan’ın küfür etmesi HEDEP milletvekilleri tarafından protesto edilmeye devam ediliyor. HEDEP’li Saruhan Oluç, “Bu şekilde çalışmayı kabul etmiyoruz, hâlâ özür dilemiyorsun” dedi.

HEDEP’li Sırrı Sakık ise, “Bu parlamentodan özür dilemeniz gerekir. Bizden özür dilemeniz gerekir. Bize milyonlarca oy vermiş vatandaşlardan özür dilemeniz gerekir” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık’ın konuşmasının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan’ın küfür etmesi HEDEP milletvekilleri tarafından protesto edilmeye devam ediliyor.

HEDEP’li milletvekilleri, bugün Celal Adan’ı protesto etmek için Meclis kürsüsünü işgal edip protesto eylemi düzenledi.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, Celal Adan bugünkü TBMM Genel Kurulu’nda özür dilemeyeceğini belirterek, “Geçtiğimiz günlerde Meclis’i yönettiğim oturumla ilgili olarak bazı tartışmalar Genel Kurul’da gündeme gelmiştir. Bu konuda oturum sırasında ifade ettiğim hususlar bizatihi tutanaklarda yer almaktadır. Bunun dışında beni ve parlamentoyu bağlayacak hiçbir husus bulunmamaktadır. Hepinize saygılarımı sunuyorum” dedi.

Bunun üzerine söz alan Sırrı Sakık, “Bu parlamentodan özür dilemeniz gerekir. Bizden özür dilemeniz gerekir. Bize milyonlarca oy vermiş vatandaşlardan özür dilemeniz gerekir. Öyle geçiştirmekle olmaz. Grupta oturup birbirinizi alkışlamakla olmaz. Sizi sanki Kurtuluş Savaşı’nda bir kahraman gibi karşılıyorlardı. Çok ayıp” dedi.

Adan’ın söz verdiği diğer milletvekillerinin konuşmaları Meclis’te ıslık ve alkışla protesto edildi. HEDEP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, “Bu şekilde çalışmayı kabul etmiyoruz, hâlâ özür dilemiyorsun” dedi.

26 Ekim’deki Meclis Genel Kurulu’nda Sırrı Sakık’la tartıştıktan sonra mikrofonunu kapatmayı unutan Celal Adan’ın,  “Pez…ler ya” dediği duyulmuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 31 Ekim’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada Celal Adan’a “TBMM’de haince konuşma yapan tescilli bir bölücüye yüreklice yanıt veren TBMM Başkanvekili Sayın Adan sahipsiz değildir, yalnız değildir” diyerek destek vermişti.

Paylaşın

Yerel Seçimler: HEDEP’ten ‘İttifak’ Açıklaması

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Az farkla kaybettiğimiz belediyeleri kazanacağız. Kazanılmış belediyeleri de kayyımın elinden söke söke alacağız” dedi.

Batı illerinde ittifaka açık olduklarını belirten Hatimoğulları, “Bütün yerellerimizde belediye eş başkanlarımızın ve Meclis üyelerimizi ön seçimle belirleyeceğiz. Bütün bunların detaylı çalışmasını seçim komisyonumuz şu an yürütüyor” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Adana’da yerel seçimlere ve olası ittifaklara ilişkin açıklama yaptı. Artı Gerçek’in aktardığına göre, Adana’da konuşan Hatimoğulları, “Birinci, ikinci olduğumuz bölgelerde kendin adaylarımız ile seçime gireceğiz. Batı illerinde ise ittifaka açığız” dedi.

Agos Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ın tahliye edilmesine tepki gösteren Hatimoğulları, “Hrant Dink şunu söylüyordu: ‘Bu ülkede güvercin ürkekliğiyle yaşıyorum ama biliyorum ki bu toplumda güvercinlere güvercinlere dokunmazlar’ demişti. Ama Hrant Dink’e dokundular.

Biz o güvercini, güvercin ürkekliğiyle yaşayan gazeteciyi koruyamadık. Bundan dolayı hepimiz vicdanen huzursuz ve rahatsızız. Ve Hrant Dink’ten, ailesinden, Ermeni toplumundan binlerce kez özür diliyoruz. Biz Hrant Dink’i koruyamadık” diye konuştu.

Samast’ın tahliyesini, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında devam eden yargı krizinin, yargı darbesinin ürünü olarak gördüklerini söyleyen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “AYM’nin kararına karşı çıkarak Yargıtay, aslında yargıda büyük bir krizi bize göstermiş oldu, aslına bu kriz vardı. Ve sevgili Can Atalay Hatay halkı tarafından, deprem bölgesi olan Hatay bölgesinden seçilmiş bir milletvekili olarak hâlâ cezaevinde olmasını kabul etmemiz mümkün değil.

AİHM kararlarına rağmen sevgili Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı ve arkadaşlarını cezaevinde bırakan anlayış ne yazık ki Ogün Samast gibi katilleri salıvermiştir. İşte yargıda çürümüşlüğün, yargıda kokuşmuşluğun geldiği nokta .Yargı geçmişte çok mu bağımsızdı, elbette değildi. Ama yargı hiçbir zaman bu kadar kılıfına bile uydurma gereği duymadan, bu kadar açıktan anayasayı ihlal etmemişti.”

“Rejimle ilgili eleştirilerimiz noktasında kesinlikle aynı yerdeyiz”

Hatimoğlulları’nın seçimlere ilişkin kayyum ve ittifak açıklamaları ise şu şekilde: “Az farkla kaybettiğimiz belediyeleri kazanacağız. Kazanılmış belediyeleri de kayyımın elinden söke söke alacağız. Bütün yerellerimizde belediye eş başkanlarımızın ve Meclis üyelerimizi ön seçimle belirleyeceğiz. Bütün bunların detaylı çalışmasını seçim komisyonumuz şu an yürütüyor.

Batıda 2019 yılında belirlemiş olduğumuz seçim stratejisi büyükşehir belediyelerinin ana muha’lefet tarafından kazanılmasına katkı sağladı. Bütün büyük şehirler HDP’nin vermiş olduğu katkıyla kazanılmış oldu. Mayıs seçimlerinde aday çıkarmayarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekledik. Çünkü mevcut olan iktidarın gitmesi gerektiğini düşündük. Biz mevcut iktidarın gitmesi gerektiği konusunda aynı yerdeyiz. Rejimle ilgili eleştirilerimiz noktasında kesinlikle aynı yerdeyiz.

Fakat bu dönem şurada bir farklılık sergileyeceğiz; bizler bu ülkede HDP’nin kriminalize edildiği bir dönemde, HDP hakkında kapatılma davası açıldığı bir dönemde eş başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin tutuklandığı bir dönemde HDP’nin yanında açıkça olmak gerekiyor. Bizler muhalefeti yeterince yanımızda olmamakla eleştiriyoruz.”

Paylaşın

HEDEP Sözcüsü Doğan’dan CHP Lideri Özel’e: İyi Kürt, Kötü Kürt Oyunlarınız…

HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan, CHP Lideri Özgür Özel’in Öcalan ile ilgili sözlerine tepki göstererek, “Öcalan hakkında bir şey söylemeden önce, onun temel hukuki hakları için kılınızı kıpırdattınız mı?” sorusunu yöneltti ve ekledi:

Haber Merkezi / “İyi Kürt, kötü Kürt oyunlarınız daha önce çok denendi. Karşılıklı düşmanlarınızı tartarken de Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyiz!”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in Abdullah Öcalan ile ilgili ifadelerine sosyal medya hesabından cevap verdi. Ayşegül Doğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bir yandan demokrat, insan haklarına saygılı görünmeye çalışan, öte yandan sorunları kördüğüme çevirmiş olan devlet ezberleriyle statükoya göz kırpan bir lider “değişim” iddiasında gerçekten kararlı mı? Yıllardır hiçbir hukuk normu gözetilmeden tecritte tutulan Sayın Öcalan hakkında bir şey söylemeden önce, onun temel hukuki hakları için kılınızı kıpırdattınız mı? İyi Kürt, kötü Kürt oyunlarınız daha önce çok denendi. Karşılıklı düşmanlarınızı tartarken de Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyiz!”

Özgür Özel ne demişti?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in KKTC’de yaptığı açıklamada Abdullah Öcalan ile ilgili konuşmuştu. CHP Lideri Özel açıklamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir.

Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu ve birçok hak ihlal kararlarına rağmen hâlâ orada tutuluyor. Oysaki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Ondan mektup alıp, yerel seçimlerde mektup okutturmaktadır” demişti.

Paylaşın

HEDEP’li Vekilden AK Partili Vekile: Terörist Senin Babandır

HEDEP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, kendisine yönelik ‘terör seviciliği’ ifadesini kullanan AK Parti Milletvekili İsmail Erdem’e tepki göstererek,  “Terörist senin babandır. Sensin! Bize terörist diyenlerin alnını karışlarım” dedi ve ekledi:

“Terörist sizsiniz! Kim ‘Terörist’ diyorsa onlar teröristtir. Oradan ‘terörist’ diyeceksiniz, biz dinleyeceğiz öyle mi? Dinleyeceksin kuzu kuzu. Terör sevici de kendileridir. Onlar seviyor terörü. Terör üzerinden beka devşiriyorsunuz.”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkan Vekili ve Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, bugün grubu adına söz alarak PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yıllardır avukatları ve ailesi ile görüştürülmemesinin hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğunu belirterek “Bu, ben çete yöntemleriyle bu ülkeyi yönetiyorum demektir” dedi.

Beştaş şunları söyledi: “İmralı Adası bu ülkenin cezaevi değil mi? Ceza İnfaz Kanununa tabi değil mi? Ceza almış diye insanları ailesiyle, avukatlarıyla görüştürmemek hukuk devleti değilim, ben kabile devletiyim, ben çete yöntemleriyle bu ülkeyi yönetiyorum demektir. Eğer hukuka burada uyulmayacaksa, uyulmasını istemeyeceksek nerede isteyeceğiz?” sözlerini kullandı.

Beştaş, ayrıca; 8 HEDEP milletvekilinin pasaportlarına İçişleri Bakanlığı tarafından tahdit konulduğu için yurt dışına çıkamadıklarını bunun da “hukuk tanımazlığa” başka bir örnek olduğunu söyledi.

Bu sırada AK Partili İsmail Erdem, “Terör seviciliği” ifadesini kullandı. Bunun üzerine Meral Danış Beştaş, Erdem’e dönerek, “Terörist senin babandır. Sensin! Bize terörist diyenlerin alnını karışlarım. Terörist sizsiniz! Kim ‘Terörist’ diyorsa onlar teröristtir. Oradan ‘terörist’ diyeceksiniz, biz dinleyeceğiz öyle mi? Dinleyeceksin kuzu kuzu. Terör sevici de kendileridir. Onlar seviyor terörü. Terör üzerinden beka devşiriyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

HEDEP’li Gergerlioğlu İle MHP’li Akçay Arasında Gerginlik: Adi Herif

TBMM Genel Kurulu’nda, HEDEP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu ile MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay arasında gerginlik yaşandı. Gergerlioğlu’nun sözlerine tepki gösteren Akçay, Gergerlioğlu’na “Adi herif” diyerek hakaret etti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda; Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün grup toplantısında “Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Figen Yüksekdağ, Can Dündar başta olmak üzere PKK’lı ve FETÖ’cülere hak ihlali kararıyla can simidi uzatan Anayasa Mahkemesi’dir” sözlerine tepki gösterdi.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; HEDEP’li Gergerlioğlu açıklamasında, “Devlet Bahçeli, AYM’den hak ihlali almış bana ve bazı eski siyasetçilerimize ‘terörist’ diyerek hakaret ve iftira etmiştir. Bu hakaret ve iftiraları misliyle Bahçeli’ye iade ediyorum. Siyasette seviye kaybına dair hepimiz duyarlı olalım. Halkın vekiline hakaret, halka hakarettir. Bahçeli, talimatlarını Mustafa Şentop’a dinleterek, vekilliğimi düşürüp ‘Adalet Nöbetimde’ beni Meclis’ten çıkarsa da AYM’nin 15’e 0, oybirliği kararı ile Meclis’e döndüm.

Hadsizliği ve zulmü yendim. Halkımızla beraber yendik. Hukuka çarpacaksın, Bahçeli. Hazmedeceksin Bahçeli. Haddini bileceksin Bahçeli. Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi’ni tanıyıp yerine oturacaksın Bahçeli. Soyadımı bile doğru telaffuz edemeyen Bahçeli, Türkçe öğren de gel. Sen önce Sinan Ateş’in katilinin niye Olcay Kılavuz’un evinde çıktığını, … açıkla” dedi.

Gergerlioğlu’nun sözlerinin ardından MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, yerinden söz aldı. Akçay, “Bu, biraz evvel, yerinden konuşma yapan Gergerlioğlu’nun bütün bu hadsiz sözlerini misliyle, misliyle kendisine iade ediyoruz. Ve en kısa sürede de psikiyatrik tedavi görmesini salık veriyorum. Yani bu, psikolojik dengesi bozulmuş…” ifadelerini kullandı.

Gergerlioğlu’nun yerinden tepki göstermesi üzerine, Akçay; “Sen ağzını topla. Adi herif. Genel Kurul’a hitap etmiyor, haddini bilmiyor. TBMM Genel Kurulu’nun mehabetine uygun olmayan konuşmalar yapıyor. İyice sınırı aştı” diyerek Gergerlioğlu’na hakaret etti.

Gergerlioğlu, “Sen kimsin. Haddinizi bilin” diye yanıtlarken, tartışmanın büyümesi üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime 10 dakika ara verdi.

Paylaşın

HEDEP Eş Genel Başkanı Bakırhan’dan ‘Demokratik Anayasa’ Çağrısı

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Bakırhan, “15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu da kendi lehlerine çevirmek isteyecekler. Özgürlükleri kısıtlayan ve antidemokratik bir anayasaya asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız” dedi.

“Bizler yeni bir anayasaya hazırız, yeni bir anayasa yapılmalı” diyen Bakırhan, “Darbe anayasaları yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Herkesi Türk sayan, tek tipçi, erkeklerin çıkarına, cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan bir anayasaya evet demeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını tanımamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, “Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri darbeye teşebbüstür dedik. Yargıtay, darbeye teşebbüsün ilk adımını atmıştır. Asıl darbe saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Açık bir dille darbeye destek olmuştur” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt veren Bakırhan, “Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu gücü küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürüyordu. Her hafta esip gürlemenin dışında başka bildiği bir şey yok kçük ortağın. Küçük ortak tek olalım, Türk olalım, bütün renkler solsun, hukuk olmasın, demokrasi olmasın diyor. Küçük ortağa ‘biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, ödemeye devam ederiz, senin naralarından, tehditlerinden korkacak değiliz’ diyoruz. Haddine bak, işine bak, bu kin ve nefret dilini terket diyoruz” dedi.

“İktidar bu darbe teşebbüsüyle hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor” diyen Bakırhan, “Erdoğan’ın açıklamaları da bu yaşananların önceden hazırlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

İktidar cephesinden gelen anayasa değişikliği çağrılarına da değinen Bakırhan, “15 Temmuz darbesi gibi bu yargı darbesine de ‘Allah’ın lütfu’ diyerek bunu da kendi lehlerine çevirmek isteyecekler. Özgürlükleri kısıtlayan ve antidemokratik bir anayasaya asla izin vermeyeceğiz. Karşısında tüm gücümüzle duracağız” ifadelerini kullandı.

“Bizler yeni bir anayasaya hazırız, yeni bir anayasa yapılmalı” diyen Bakırhan, şunları kaydetti: “Darbe anayasaları yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Herkesi Türk sayan, tek tipçi, erkeklerin çıkarına, cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan bir anayasaya evet demeyeceğiz.”

Anayasa çağrısı

Meclis’e çağrı yapan Bakırhan, şöyle devam etti: “Gelin demokratik bir anayasa yapalım, bunun koşullarını yapmak için de elimizi taşın altına koyalım. Önce Türk Ceza Kanunu’nu demokratikleştirelim. Demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim. Kayyum atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım diyoruz.”

Yerel seçimler için ittifak konusuna değinen Bakırhan, “Halkımızın işine gelmeyen, emekçilerin işine gelmeyen, halkımızın derdine çare olmayan ittifaklar dayatılırsa kesinlikle seçeneksiz olmadığımızı belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Bakırhan, şunları söyledi: “İttifakları açık, şeffaf yapacağız. Kiminle ne görüştük kamuoyunun bilgisi olacak. Halkımızın da beklentisi düşünceler bunlardır. Bölgede kazanan, Batı’da kaybettiren pozisyondan çıkacağız. Bölgede kazanan, Batı’da kazanan bir pozisyon içinde olacağız. Bunu geçmişte defalarca başardık, yine başaracağımıza eminim.”

(Kaynak: Birgün)

Paylaşın