Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Her Bir Buçuk Dakikada Bir “Asgari Ücret” Harcıyor

Asgari ücrete ilişkin açıklama yapan CHP’li Gamze Taşcıer, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu şapkadan tavşan çıkardı. Asgari ücret, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 1 dakika 30 saniye harcadığı para kadar” dedi ve ekledi:

“Bir işçinin 22 bin 104 TL ile bırakın yaşaması, nefes alması bile imkânsızken, saray iktidarı, ‘Ortada kuyu var, yandan geç’ mantığıyla milyonları silkeledi.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Emek Büroları Genel Koordinatörü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) gündemine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında asgari ücretin 22 bin 104 lira olmasına tepki gösteren Gamze Taşçıer “Asgari Ücret Talebimiz 30, Bunun Altında Yokuz” demiştik. Bugün bu doğrultuda Genel Kurul’da yokuz” dedi. 2025 yılı bütçesinin iktidar grubunun parmak çoğunluğuyla Meclis’ten geçirildiğini kaydeden Gamze Taşcıer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de 8 milyon kişi daha yoksullaştı. Sosyal yardımların milli gelir içindeki payı ise yüzde 3 azaldı. Yani yoksulluk kalıcılaştı. Bugün Türkiye’nin gerçek gündemi emek yaşamıdır. Modern köle olarak çalıştırılan asgari ücretlidir. Mavi, beyaz fark etmeksizin iki yakası bir araya gelmeyen sabit gelirlidir. Siftahsız kepenk kapatan esnaftır. Atanmayan öğretmenler, mülakat mağduru gençlerdir.”

Asgari ücretin ilk kez, bir gecede ansızın yapılan toplantı ile emekçi temsilcilerinin katılmadığı toplantıda belirlendiğinin altını çizen Gamze Taşcıer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asgari ücret işçilere, bir çalışma günü karşılığında gıda, giyim, sağlık, ulaşım, ısınma ve barınma gibi zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamalarına imkân veren bir ücrettir. Yani bunun daha altında bir ücret yok demektir. Oysa ülkemizde Asgari Ücret, yani daha azı kabul edilemez denilen ücret, genel ücret haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı yardımcısına göre dahi ülkemizde asgari ücretli çalışan sayısı yüzde 42’dir.

Ne var ki ülkemizde kumarın yasadışı olmasına karşın işçinin, emekçinin hayatı üzerine bahis oynamanın serbest olduğunu asgari ücret tespit sürecinde bir kez daha yaşadık. Saray rejimi yanıltmadı, 12 Eylül darbesinin ürünü olan antidemokratik Asgari Ücret Tespit Komisyonu eliyle şapkadan tavşan çıkardı. Asgari ücret, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 1 dakika 30 saniye harcadığı para kadar.

Asgari ücrete sadece 5 bin 100 TL zam yaptılar. Oysa bir yıl önce asgari ücrete 5 bin 600 TL zam yapılmıştı. Bugün asgari ücrete yapılan zam, paranın bir senelik değer kaybına rağmen geçen senenin rakam olarak gerisinde kalmıştır. Neticede asgari ücretlilere Londra’da ölümü gösterenler, Amerika’da telaffuz ettikleri rakamla milyonları yavaş yavaş IMF sıtmasına razı ettiler. Bir işçinin 22 bin 104 TL ile bırakın yaşaması, nefes alması bile imkânsızken, saray iktidarı, ‘Ortada kuyu var, yandan geç’ mantığıyla milyonları silkeledi.

Şurası bir gerçek, TÜİK’in hayal enflasyonunun bile altında kalan bu zam ile yaşamaya çalışan milyonlar için adalet yok ama sefalet çok. Ve bu iktidarın yandaştan başka kimseye hayrı yok.”

Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında Tarım Kredi Kooperatifi’nden yaptığı alışverişi de anımsattı. 2021’de bin 2 TL tutan alışverişin beş adet 200 TL’lik banknotla ödendiğini ifade eden Gamze Taşcıer, “Oysa aynı alışverişi aynı kasada bugün yapsa en az 4 bin 600 TL tutacak ve beş değil 23 adet 200 liralık banknotla ödemek zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.

Erken seçim çağrısı

CHP’li Taşcıer, MYK toplantısında, “2025 yılı seçim yılı olacak” değerlendirmesinin de yapıldığını aktardı. CHP’nin 27 Aralık Cuma günü Merkez Yönetim Kurulu’nu ve Parti Meclisi’ni toplayacağını belirten Taşcıer, “Erken seçim çağrımızı yükselterek, yol haritamızı hazırlayacağız” diye konuştu.

28 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirecekleri buluşmaya işaret eden Gamze Taşcıer, “‘Bu sefalet ücretiyle olmaz’ diyen herkesi, sendikaları STK’ları 28 Aralık Cumartesi günü saat 13.00’te Ankara Tandoğan Meydanı’na Özgür Özel’in de katılacağı Yurttaş Birlikteliği’ne destek olmaya, ‘Geçinemiyoruz’ diyenlerin sivil çağrısına ses olmaya çağırıyoruz.”

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

CHP’den İktidara “Emekli Maaşı” Tepkisi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “Yıllarca çalışmış, alınteri dökmüş, ülkesine hizmet etmiş insanlarımız, korkunç bir sefaletle baş başa bırakılmış, ne haliniz varsa görün denilmiş haldeler. Emekliye değil ev, araba, tatil, mezar yeri almak bile lüks olmuş. Bugün bir emeklinin maaşı, eşi vefat etse yanındaki mezar yerini almaya yetmiyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “2002 yılında net asgari ücret 184 lira iken en düşük işçi emeklisi aylığı 257 liraydı. Yani en düşük işçi emeklisi aylığı asgari ücretin 1,39 katıydı. Eğer aradan geçen 21 yılda en düşük emekli aylığının asgari ücrete olan oranı korunsaydı yeni yıl itibariyle en düşük emekli aylığı 23 bin 632 lira olacaktı.”

CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Gölge Bakan Gamze Taşcıer, emekli maaşlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Gamze Taşcıer, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre yaklaşık 16 milyon emekli, dul ve yetim aylığı alan vatandaşımız var. Maalesef %90’ının aylığı bugünkü asgari ücretin bile altında. Emeklilerimiz öylesine düşük ücretler alıyor ki, değil yoksulluk, doğrudan doğruya açlıkla mücadele ediyorlar. Türkiye’de emekliler yaşamıyor, hayatta kalmaya çalışıyorlar. Resmi verilere göre 6.1 milyon emeklimiz ya bir işte çalışıyor ya da iş arıyor, ki bu oran 2008’den bu yana 2.5 kat artmış durumda.

Sadece son üç yılda emekli olmasına rağmen düşük aylıklarla geçinemeyen ve çalışmak zorunda kalan en az 2354 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Yıllarca çalışmış, alınteri dökmüş, ülkesine hizmet etmiş insanlarımız, korkunç bir sefaletle baş başa bırakılmış, ne haliniz varsa görün denilmiş haldeler. Emekliye değil ev, araba, tatil, mezar yeri almak bile lüks olmuş. Bugün bir emeklinin maaşı, eşi vefat etse yanındaki mezar yerini almaya yetmiyor.

2002 yılında net asgari ücret 184 lira iken en düşük işçi emeklisi aylığı 257 liraydı. Yani en düşük işçi emeklisi aylığı asgari ücretin 1,39 katıydı. Eğer aradan geçen 21 yılda en düşük emekli aylığının asgari ücrete olan oranı korunsaydı yeni yıl itibariyle en düşük emekli aylığı 23 bin 632 lira olacaktı. Bu oransallık emekli aleyhine işledi ve bugün asgari ücretin kat be kat altında bir aylık halini aldı. Sadece bu da değil, nasıl ki iktidar bilinçli bir politikayla tüm ücretlileri asgari ücrette birleştirmeye çabalıyor, emeklilerimiz de en düşük emekli aylığında buluşturulmak isteniyor.

“Emeklinin bu konuşulan aylıklarla 2024’ün sonunu görebilmesi mümkün değil”

Sistem öylesine bozuldu ki, az prim ödeyenle çok prim ödeyen arasında hakkaniyetsiz bir yakınlaşma hatta aynı ücrette buluşma yaşandı. Biz emeklilerimiz için az prim ile çok prim ödeyen arasındaki dengeyi daha fazla bozmadan, herkesi en düşük sınırda buluşturacak yöntemlere başvurmadan, herkese adil bir artış talep ediyoruz. En temelde ise, insan onuruna yaraşır bir hayat yaşamaya imkân verecek bir aylık belirlenmesini istiyoruz. Çünkü bugün iktidarın öngördüğü artış emekli için hiçbir anlam ifade etmeyecek. Konuşulan rakamlar, bugünkü açlık seviyesine bile varmayan, sefalete devam rakamlarıdır. Emeklinin bu konuşulan aylıklarla 2024’ün sonunu görebilmesi mümkün değil.

CHP olarak emeklilerimiz için en düşük aylığın asgari ücret seviyesine, yani 17 bin 2 liraya yükseltilmesini istiyoruz. Ancak bunu söylerken, 2024 yılı için belirlenen asgari ücretin de kesinlikle yetersiz olduğunu, en geç üç ay içerisinde güncellenmesi talebimizi de tekrar ifade ediyoruz.

En düşük aylık asgari ücret seviyesine çıkarılırken, farkların kapanmasına yol açmayacak bir düzenlemeyle bunun hayata geçirilmesini, aylık bağlama oranlarının yeniden yükseltilmesini, 2000 sonrasına intibak yasasının bir an önce çıkarılmasını ve bayram ikramiyelerinin 15 bin liraya yükseltilmesini öneriyoruz. Bunlar gerçekleştiği takdirde emeklilerimiz bir nebze de olsun nefes alabilir. Aksi durum milyonlarca emeklimizi açlığa, sefalete, ölüme terk etmek anlamına gelecek.”

Paylaşın

Vatandaşlar, SGK’nın Karşılamadığı İlaçlara 6,2 Milyar Lira Ödedi

Geçen yıl, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmadığı için geri ödenmeyen ilaçlara vatandaşlar kendi bütçesinde 6 milyar 220 milyon TL ödedi. Bu tutar 2019’da 2 milyar 980 milyon TL idi.

Söz konusu veriyi paylaşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili ve Eczacı Gamze Taşcıer, “2019 yılında her 100 kutudan 3,6’sı geri ödeme kapsamında değilken, 2021’de bu oran yüzde 55 artışla 5,6’ya yükseldi. Geçtiğimiz yıl, geri ödenmeyen ilaçlar için vatandaşın kendi cebinden yaptığı ilaç harcaması 6 milyar 220 milyon TL oldu. Bu tutar 2019’da 2 milyar 980 milyon TL idi” dedi.

Geri ödeme kapsamında olmayan ilaçların ortalama fiyatı, geri ödemede olanlara kıyasla yaklaşık 3 kat daha pahalıyken; bu durum, yurttaşların ilaçların için daha fazla ödeme yapmasına neden oluyor.

Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre “Vatandaş hastaneye adım attığından itibaren ilaç, reçete, muayene katılım payı, eşdeğer ilaç farkı gibi 15 kalemde yine kendi cebinden ödeme yapıyor” diyen Taşçıer de “Ekonomiyi batırdıkları gibi SGK’yı da batırdıkları için cepten yapılan harcama yıldan yıla artıyor” ifadelerini kullandı.

‘Euro kuru ile reel kur arasındaki makas açıldıkça ilaçlar yok oluyor’

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan da “İlaç yokluğu, vatandaşın ödediği katılım ve fark ücretleri çekilmez bir hal aldı. Euro kuru ile reel kur arasındaki makas açıldıkça ilaçlar yok oluyor” diye konuştu.

İlaç üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çeken Nurten Saydan, ilaç endüstrisinin ithalata olan bağımlılığına da işaret etti. Saydan, “Çocuk şuruplarının bulunmama nedeni cam şişe maliyetlerindeki artış. İlaç ham maddelerinin yüzde 98’i ithal ve en temel antibiyotik bile bulunamıyor. Diyabet, ağrı kesici, antibiyotik, tansiyon, çocuk şurupları, antidepresan, tüp bebek, epilepsi, kanser gibi birçok alanda ciddi anlamda sıkıntı var. Bazı ilaçların eş değeri de yok” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Türkiye’de Her Saat 8-9 Kadın Şiddet Görüyor!

Kadına erkek şiddeti tüm dünyada büyük bir sorun. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının ardından Türkiye’de kadına karşı şiddetle mücadele tartışma konusu. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı Kadın Destek Uygulaması (KADES) verilerini paylaştı.

CHP’li Gamze Taşcıer, “KADES bizim de desteklediğimiz bir uygulama. Detaylara baktığımızda şiddetin nasıl gündelik hayatın bir parçası haline geldiği görülüyor. Uygulama hayata geçirildiği günden, Ocak 2022 sonuna kadar toplam ihbarda bulunan kadın sayısı 239 bin 467 olmuş. Yani günde ortalama 208 ihbar gelmiş. Bu da Türkiye’de her saat 8-9 kadın şiddet gördüğü için ihbarda bulunuyor demek” dedi.

Gamze Taşcıer, “Türkiye’de 42 milyon kadın bulunduğunun ama KADES’i sadece 3 milyonun biraz üzerinde kadının kullandığının da altını çizeyim” diye konuştu. Taşcıer, “Ülke çapında kadınların şiddete uğramadığı tek bir an yaşanmıyor. Bu toplumsal kriz halidir” diye tepki gösterdi.

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı…”

Sorunun iktidarın bakış açısından kaynaklandığını vurgulayan Taşcıer, “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’na göre kadınların yüzde 68’i yaşadıkları en büyük sorunun şiddet olduğunu söylüyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı potansiyel şiddet faillerine ve katillere büyük bir cesaret verdi. Bu bir zihniyet sorunu ve bu zihniyeti besleyecek adımlar atıldığı sürece yapılanların tümü kâğıt üzerinde kalacaktır” dedi.

Paylaşın