Kupa Voley Şampiyonu Fenerbahçe

Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı, Kupa Voley Final karşılaşmasında Eczacıbaşı’nı 3-1 yenerek 4. kez Kupa Voley şampiyonu oldu. Mücadelenin setleri 25-23, 16-25, 25-17, 25-20 tamamlandı.

Fenerbahçe’den Melissa Vargas, 19 sayı ile maçın MVP’si seçildi.

Karşılıklı sayılara sahne olan ilk setin son bölümünde Fenerbahçe, Arina Fedorovtseva ile etkili oldu ve seti 25-23 kazandı.

İkinci sete iyi başlayan Eczacıbaşı karşısında istediği oyunu sergileyemeyen Fenerbahçe, seti 16-25 geride tamamladı. Üçüncü setin başında orta oyuncuları ile etkili olan Fenerbahçe, Melissa Vargas’ın sayılarıyla farkı açtığı seti 25-17 kazandı.

Dördüncü sete 5-0’lık seriyle başlayan Fenerbahçe, iyi oyununu sürdürdü ve Arina Fedorovtseva’nın servis sayısı ile durumu 18-10’a getirdi. Setin ilerleyen bölümünde farkın kapanmasına izin vermeyen Fenerbahçe, seti 25-15, maçı da 3-1 kazandı

4. kez AXA Sigorta Kupa Voley’de şampiyon olan Fenerbahçe, kupa zaferini taraftarlarla kutladı.

Paylaşın

TFF Son Noktayı Koydu: Süper Kupa, 7 Nisan’da Oynanacak

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak Süper Kupa karşılaşmasının daha önce belirlendiği gibi 7 Nisan Pazar günü saat 21.30’da Şanlıurfa’da oynanacağını açıkladı.

Haber Merkezi / Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Süper Kupa karşılaşmasının tarihiyle ilgili açıklama yaptı. TFF’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2023 Turkcell Süper Kupa müsabakası, 2022-2023 Sezonu Süper Lig Şampiyonu Galatasaray A.Ş. ile 2022-2023 Sezonu Ziraat Türkiye Kupası Şampiyonu Fenerbahçe A.Ş. kulüpleri arasında, daha önce 21 Şubat 2024 tarihinde duyurulduğu gibi, 7 Nisan 2024 Pazar günü, saat 21.30’da Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu’nda oynanacaktır.”

Ne olmuştu?

Fenerbahçe, Süper Kupa karşılaşmasının tarihinin değiştirilmesi için TFF’ye resmen başvuruda bulunmuştu. UEFA Konferans Ligi’nde çeyrek finale yükselmesiyle Fenerbahçe sıkışık fikstür nedeniyle maçın tekrar ertelenmesini talep etmişti. Fenerbahçe, çeyrek finalinde 11 Nisan’da Olympiakos ile karşılaşacak.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, “Bize iletilen, 7 Nisan’da oynanacağı şeklindedir. Galatasaray’ın bir yönetimi var, böyle bir talep geldiğinde değerlendirme yapılacaktır” açıklaması yapmıştı.

Paylaşın

Ertuğrul Doğan: Trabzonspor Camiası, Yapılanları Asla Unutmayacak

Fenerbahçe maçında yaşanan olaylara dair açıklama yapan Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, “Kimse aklından şunu çıkarmasın; Trabzonspor camiası, yapılanları asla unutmayacak. Televizyonda şaklabanlık yapanları da unutmayacak, sosyal medya delikanlılarını da unutmayacak, klavye delikanlılarını da unutmayacak ve hepsinin peşinden tek tek giderek hesabını soracak” dedi.

Yaşananlardan dolayı Trabzonspor’un ceza alacağını belirten Doğan, “Ceza almalıdır” diye konuştu. “Sahada ne olursa olsun, seyircimiz ne kadar davasında haklı olursa olsun, ki haklıdır, hiçbir şekilde sahanın içerisine müdahale olmaması gerekiyordu” diyen Doğan, “Yaşananlar seyircimizi tahrik etmiştir” ifadesini kullandı.

Trabzonspor Başkanı Doğan, Trabzonspor yönetim kurulu ile Fenerbahçe yönetim kurulu arasında hiçbir sıkıntının bulunmadığını belirtti.

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, Süper Lig’deki Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylara dair açıklamalar yaptı. Birgün’ün aktardığına göre; Ertuğrul Doğan’ın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Konuşulacak çok şey var ama işin sonunda söyleyeceğimi başında söyleyeyim. Türkiye’de hiç kimse, hiçbir camia, hiçbir kurum, hiçbir basın bu güzide şehrimizin şerefli taraftarları hakkında bugüne kadar konuştuklarının hesabını bize verecekler. Bu konuşulanlar, bu davranış şekli Trabzonspor camiası tarafından unutulmayacak, hesabı tek tek sorulacak… Pazar günü bizim de istemediğimiz, sonuçlarını tasvip etmediğimiz bir maç oynandı.

Ali Koç Bey çok güzel açıklamalar yaptı. Çok teşekkür ederim. Doğrudur. Ali Bey ile maçtan önce konuştuk. Bizim Fenerbahçe Yönetim Kurulu ile aramızda hiçbir sıkıntımız yoktur. Üzerine basarak söylüyorum. Ali Bey maçtan önce beni aradı, durum hakkında bilgi aldı, konuştuk, yöneticilerle görüştük. Kadıköy’de bizi misafir ettikleri gibi, Trabzon misafirperverliğini göstermek için kendileriyle görüştük.

Ali Bey örnek verdi, ‘oğlumu Ertuğrul’a emanet ettim’ dedi, doğru dedi. Trabzon’a oğlunu gönderdiği zaman benim kendi çalışanlarımca ilgilenildi, gezdirildi. Gayet de güzel yaptı beni aramakla. Bunun böyle olması lazım. Üzerine basarak söylüyorum. Benim de oğlum Galatasaray maçına gideceği zaman Dursun Başkan’ı, Beşiktaş maçına gidecekse Hasan Başkan’ı arayabilirim. Bunlar futbolun güzelliği.

Trabzonspor camiası içerde birbirini yiyebilir ama dışarıda her zaman tek yumruk halindedir. Siyasetçisinden iş adamına, tüccarına her türlü Trabzonlu, Trabzonspor’un haklarını savunmak için her şeyi yapacaktır.

Açık açık söylüyorum. İki takım üzerine kurulan bir lig, iki takım üzerine oynanan bir oyun, net olarak söylüyorum, iki takımın mücadelesinin Anadolu takımlarına yansıtılması. Anadolu takımlarından hunharca hesap sorulur gibi tüm sezon boyunca haklarının gasp edilmesi… Trabzonspor, Anadolu’nun ağabeyidir, en büyük savunucusudur. Bu şehrin taraftarları ve gençleri, futboldan ciddi anlamaktadır.

Sahada neyin ne olduğunu görmüştür. Bu uzun zamandır bizleri, şehrimizi, Anadolu takımlarının başkanlarını, yöneticilerini sezon başından beri germektedir. Trabzonspor maçlarında devreye girmeyen VAR’daki sahtekarlar, Galatasaray ve Fenerbahçe maçları olunca 3-5 pozisyon geriye giderek, bir şekilde bir bahane üreterek 90’larda, 90 artılarda yapılanları bu insanlar görmüyor mu!

“Biz geldiğimiz günden beri adalet diyoruz, yıllardır adalet diyoruz”

İlk golden önce faul için VAR’ın devreye girmemesi, penaltıda kırmızı kartın verilmemesi, üçüncü golden önceki yine faulün verilmemesi… Bunun gibi şeyler gerçekten, bizim seyircimizi tahrik etmiştir. Bu doğrudur. Bu bizi de çok üzüyor. Şunu asla unutmamak lazım. Biz geldiğimiz günden beri adalet diyoruz, yıllardır adalet diyoruz.

Kendi içimize de bakacağız. Sahada ne olursa olsun, seyircimiz ne kadar davasında haklı olursa olsun, ki haklıdır, hiçbir şekilde sahanın içerisine müdahale olmaması gerekiyordu. Sahaya inmekle bir şey olmuyor. Olacaksa biz yaparız, hem de kralını yaparız ama bir şey olmuyor… Trabzonspor bu maçtan dolayı bir ceza almalıdır, alacaktır.

Bu maçta, sahaya giren ve güvenlik tarafından etkisiz hale getirilen bir kişiye şerefsizce saldırıldı. Bu ne adamlığa ne delikanlılığa sığar.

Tribünlere bakmak, elleri cebinde havalimanında o bakışları atmak… Bunun ne anlama geldiğini Fenerbahçeliler de biliyordur, zaten herkesi kast etmiyorum. Tribünlere el kol hareketi yapılırsa olta çekme hareketi yapılırsa… Sonra da ‘Sevinmek bizim hakkımız değil mi?’ diyorlar. Tabii ki sevinmek herkesin hakkı. Trabzonspor ilk defa evinde maç kaybetmiyor.

Fenerbahçe içinde de oyuncuların abartmasını engellemek isteyenler vardı. Mesela Serdar Dursun, ben kendi arkadaşlarını kaç kere uyardığını gördüm. Son olarak biraz önce bir haber aldık, 2 taraftarımızın tutuklandığını öğrendik. Ben merak ediyorum. Türkiye’nin neresinde, hangi şehrine sahaya giren biri herhangi bir darp olayına girmediği halde tutuklanmıştır. Bunun neresinde adalet var?

Kimse aklından şunu çıkarmasın; Trabzonspor camiası, yapılanları asla unutmayacak. Televizyonda şaklabanlık yapanları da unutmayacak, sosyal medya delikanlılarını da unutmayacak, klavye delikanlılarını da unutmayacak ve hepsinin peşinden tek tek giderek hesabını soracak.”

Paylaşın

Trabzonspor’dan Olaylı Karşılaşma Sonrası İlk Açıklama

Trabzonspor sessizliğini bozdu: Hiç kimse ya da herhangi bir kurum Trabzon şehrini, Trabzonspor Kulübü’nü ve Trabzonspor’un şerefli taraftarını dünkü olayların önüne meze etmeye kalkışmasın!

Haber Merkezi / Trabzonspor’un resmi sosyal medya hesaplarından başkanı Ertuğrul Doğan imzasıyla yapılan paylaşımda şu ifadeler kuruldu:

“Yönetim Kurulumuz tüm yaşanan süreci dikkatli bir şekilde takip etmektedir. Kulübümüz, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yarınki disiplin sevklerinden sonra yapacağı detaylı açıklamayı kamuoyuyla paylaşacaktır. Şunun gayet iyi şekilde bilinmesini isteriz ki; hiç kimse ya da herhangi bir kurum Trabzon şehrini, Trabzonspor Kulübü’nü ve Trabzonspor’un şerefli taraftarını dünkü olayların önüne meze etmeye kalkışmasın! Buna asla izin vermeyeceğimizi hatırlatmakta fayda görüyoruz.”

12 gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasının ardından yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak, ilk belirlemelere göre 12 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Sosyal medya hesabından konuya dair açıklamalarda bulunan Yerlikaya, “Maç esnasında Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’a yabancı madde atan C.K. isimli şahıs, müsabaka esnasında tespit edilmiş, yakalanarak gözaltına alınmış ve hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır. Müsabaka sonrası sahaya ilk atlayan H.Ç. adlı şahsın kaldığı otel tespit edilmiş, otelde yapılan araştırmada şahsın otelden ayrıldığı anlaşılmış, Rize istikametine gittiği bilgisinin alınması üzerine yapılan çalışmalar sonucu şahıs Yomra ilçesinde yakalanarak hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya ayrıca, maç sonunda sahaya atlayarak Fenerbahçeli futbolculara korner direği ile saldıran E.T.’nin Araklı ilçesinde, Fenerbahçe kalecisi Dominic Livakoviç’e yumruk atan O.B.’nin Kalkınma Mahallesi’nde yakalanarak gözaltına alındığını; karşılaşma sonrasında Trabzonspor taraftarlarını havalimanına çağırarak, şiddete davet eden T.C.S., K.M. , O.O., E.T., ve A.A. isimli şahısların da yakalanarak haklarında gerekli soruşturmanın başlatıldığını kamuoyu ile paylaştı.

Trabzon’da, Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan Süper Lig karşılaşması esnası ve sonrasında yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından da soruşturma başlatıldı.

TFF’nin resmi X hesabından yapılan konuya dair paylaşımda, “Dostluk, barış ve kardeşlik oyunu olan futbolda yaşananlar asla kabul edilemez. Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın” denildi.

Trabzon’da yaşananlara dair bir açıklama da, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino’dan geldi. Karşılaşmanın ardından meydana gelen şiddet olaylarını “Kabul edilemez” olarak nitelendiren Infantino, böylesi olaylara “Sporda ve toplumda yer olmadığını” dile getirdi.

Futbolda, istisnasız bir şekilde “Tüm oyuncuların güvende olması” gerektiğini vurgulayan Gianni Infantino, “Yetkili makamlara, tüm kademelerde buna saygı duyulmasını sağlamaları ve Trabzon’da yaşanan şok edici olayların sorumlularından yaptıklarının hesabının sorulması çağrısında bulunuyorum” dedi.

Paylaşın

Ali Koç: Kendi Kaderimizi Kendimiz Çizeceğiz

Olaylı Trabzonspor karşılaşması sonrası ilk açıklamalarını yapan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Kulüpler Birliği Başkanlığı’ndan istifa ettiğini belirterek, “Kendi kaderimizi kendimiz çizeceğiz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Gerekiyorsa bir alt lige düşeceğiz. Her gün ölmektense bir kez öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Siz bize, bu ülkenin dışlanmış kulübü gibi muamele yaparsanız; bunu devlet için de, TFF için de, medya için de söylüyorum; biz kendi geleceğimizi kendimiz belirlemek zorundayız. Bu herhangi bir şantaj, tehdit falan değil.”

Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu bugün toplandı. Toplantıda Olağanüstü Genel Kurul kararı alınırken; Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da, FB TV’de son gelişmeleri değerlendirdi. Koç şunları kaydetti:

Uzun tutmayacağım, sadece bilgi vermek istiyorum. Türk futbolu için utançtır. Bu iki kulübü birbirine vurdurmaya, iki kulüp arasında şiddet ve nefret tohumu ekmeye son 13-14 yıldır ön ayak olanlar var. 1996 şampiyonluğundan sonra aslında tansiyon yükseldi ama hiçbir zaman böyle nefret tohumu ekilmemiştir.

Bu terör örgütü iki kulüp arasındaki istediği seviyeyi getirmeyi başarmıştır. Bu camiaların aklıselim insanlarını, uzun vadeli, sabırlı ve akil düşünüp bu sorunları ortadan kaldırmamız lazım. Trabzonspor ülke futbolunun en önemli değerlerinden birisidir.

Dün bizi belki bizim onları ağırladığımızdan daha iyi ağırladılar. İki başkan arasında hiçbir sorun yok. Fenerbahçe olarak hem kendimize hem de Trabzonspor camiasına geçmiş olsun demek istiyoruz. Üzülerek öğrendim ki Trabzon tarafında belirli çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Bu gerginlikleri Fenerbahçe’ye bağlayacaklarına dair duyumlar alıyoruz. Umarım bunu yapmazlar, hiçbir başkan ve yönetim kurulu dün yaşananların yaşanmasını istemez.

Trabzon’da turuncu yelek giyen özel güvenlik görevlilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu olayların en büyük mağduru Fenerbahçe’dir ve taraftarıdır. Yönetim Kurulu ile oturduk, konuştuk. Artık bu iş çığrından çıktı. 3 Temmuz’da yaşananları biliyorsunuz. Fenerbahçe’yle ilgili ne devletimiz ne futbolu yönetenler hiçbir aksiyon olmadı.

Saldırı hala faili meçhul, ya başına bir şey gelseydi ne olacaktı. Ya bir futbolcu linç edilseydi ne olacaktı. Bu son olsun diyecektik. Hep son olsun diyoruz. Şiddeti artık meşrulaştırmaya başlayan hale geldik. Kendinize gelin. Dün yaşananlara futbol açısından bakmayın. Futbol üzerinden organizasyon mu yapılıyor bilmiyorum ama dün yaşananlar organizeydi.

Maç başladı ve aşama aşama olaylar büyüdü. Hakem uyguladıklarında geç kaldı ve tribünler cesaretlendi. Goller gelince tribünler daha da cesaretlendi. İşi az bilen biri olayların nereye gittiğini görürdü. Denizli’de kaybettiğimiz maç, su savaşı denilen Galatasaray maçı da iptal edilmeliydi. Dünkü maç da iptal edilmeliydi.

Ülkenin içinde bulunduğu futbol ortamı nedeniyle hangi hakem olursa olsun, o maçı iptal edemezdi. Rakibimizin gücünü biliyorsunuz. Siyasi ve bürokrasi gücünü biliyorsunuz. Sahaya meşale geliyor. Hakem görüyor meşaleyi ve oyunu devam ettiriyor ve 2-2 oluyor. Ya biz 3-2 yenilseydik veya 2-2 berabere kalsaydık ne olacaktı? Zorbalıkla bir şampiyonluğumuzu daha mı alacaktınız?

Hangi derbi olursa olsun bizim maçlarımızda bütün polisler gelir, saha kenarını doldurur. Dün polis yoktu stadyumda. İnsanların üstleri ne kadar arandı? Ramazan’da geçen sene buraya geldiler. İnsanların pet şişelerini almadılar. Belki polis haklıydı. Trabzon’a da geçmiş olsun. Ertuğrul başkana dün oğlumu teslim ettim. Bizi çok güzel ağırladılar.

Dün Cumhurbaşkanımızın da müdahil olmasıyla, bakanlarımıza da teşekkür ediyoruz fakat onların müdahil olmasına gerek kalmayacak ortam sağlanmalıydı. Dünkü yaşananlar herhangi bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanacak olaylar değildi. Dolayısıyla biz 2 Nisan’da toplanacağız. Ben biraz evvel Kulüpler Birliği Başkanlığı’ndan istifa ettim. Biz bu muameleyi kabul etmeyeceğiz.

Kendi kaderimizi kendimiz çizeceğiz. Gerekiyorsa bir alt lige düşeceğiz. Her gün ölmektense bir kez öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Siz bize, bu ülkenin dışlanmış kulübü gibi muamele yaparsanız; bunu devlet için de, TFF için de, medya için de söylüyorum; biz kendi geleceğimizi kendimiz belirlemek zorundayız. Bu herhangi bir şantaj, tehdit falan değil.”

12 gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasının ardından yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak, ilk belirlemelere göre 12 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Sosyal medya hesabından konuya dair açıklamalarda bulunan Yerlikaya, “Maç esnasında Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’a yabancı madde atan C.K. isimli şahıs, müsabaka esnasında tespit edilmiş, yakalanarak gözaltına alınmış ve hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır. Müsabaka sonrası sahaya ilk atlayan H.Ç. adlı şahsın kaldığı otel tespit edilmiş, otelde yapılan araştırmada şahsın otelden ayrıldığı anlaşılmış, Rize istikametine gittiği bilgisinin alınması üzerine yapılan çalışmalar sonucu şahıs Yomra ilçesinde yakalanarak hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

Bakan Yerlikaya ayrıca, maç sonunda sahaya atlayarak Fenerbahçeli futbolculara korner direği ile saldıran E.T.’nin Araklı ilçesinde, Fenerbahçe kalecisi Dominic Livakoviç’e yumruk atan O.B.’nin Kalkınma Mahallesi’nde yakalanarak gözaltına alındığını; karşılaşma sonrasında Trabzonspor taraftarlarını havalimanına çağırarak, şiddete davet eden T.C.S., K.M. , O.O., E.T., ve A.A. isimli şahısların da yakalanarak haklarında gerekli soruşturmanın başlatıldığını kamuoyu ile paylaştı.

Trabzon’da, Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan Süper Lig karşılaşması esnası ve sonrasında yaşanan şiddet olayları ile ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından da soruşturma başlatıldı.

TFF’nin resmi X hesabından yapılan konuya dair paylaşımda, “Dostluk, barış ve kardeşlik oyunu olan futbolda yaşananlar asla kabul edilemez. Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın” denildi.

Trabzon’da yaşananlara dair bir açıklama da, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino’dan geldi. Karşılaşmanın ardından meydana gelen şiddet olaylarını “Kabul edilemez” olarak nitelendiren Infantino, böylesi olaylara “Sporda ve toplumda yer olmadığını” dile getirdi.

Futbolda, istisnasız bir şekilde “Tüm oyuncuların güvende olması” gerektiğini vurgulayan Gianni Infantino, “Yetkili makamlara, tüm kademelerde buna saygı duyulmasını sağlamaları ve Trabzon’da yaşanan şok edici olayların sorumlularından yaptıklarının hesabının sorulması çağrısında bulunuyorum” dedi.

Paylaşın

Fenerbahçe, Zirve Takibini Sürdürdü

Süper Lig’in 30. hafta karşılaşmasında Trabzonspor ile Fenerbahçe, Trabzon Şehir Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Halil Umut Meler’in yönettiği karşılaşmadan Fenerbahçe, 3-2 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri, 13 ve 45+4. dakikada Fred ve 87. dakikada Michy Batshuayi kaydetti. Trabzonspor’un gollerini ise 63. dakikada Enis Bardhi ve 78. dakikada Trezeguet (p) attı.

Fenerbahçe, bu galibiyet ile puanını 79’a yükseltti. Trabzonspor ise 49 puanda kaldı.

İl Spor Güvenlik Kurulu kararı gereği Fenerbahçe taraftarı tribüne alınmazken, misafir tribününde de ev sahibi taraftarlar yer aldı.

Karşılaşmadan dakikalar

5. dakikada Dzeko’nun ara pasında savunma arkasına sarkan Szymanski kaleye yönelmedi. Polonyalı oyuncunun geriye pasında savunma araya girdi.

7. dakikada Dusan Tadic’in penaltı noktası üzerindeki Dzeko’ya pasında Denwsill rakibinden önce müdahale yaptı. Pozisyonun devamında Tadic’in sol kanattan ortasında İrfan Can Kahveci topa istediği gibi dokunamadı.

13. dakikada Tadic’in pası sonrası uzak mesafede Fred, önüne aldığı topu düzgün bir vuruşla kaleci Uğurcan Çakır’ın solundan filelere gönderdi: 0-1

19. dakikada Szymanski’nin ceza alanı dışından kullandığı serbest atışta, kaleci Uğurcan Çakır tehlikeyi önledi. Dönen topu Tadic tamamlamak istedi ancak meşin yuvarlak üsten auta gitti.

31. dakikada Trezeguet’nin pasında ceza sahası içinde topu alan Visca rakibini geçmek isterken topu ayağından açtı. Top oyun alanının dışına gitti.

37. dakikada Trezeguet’in pasında sol çaprazda Pepe’nin çıkardığı topu, savunmada Ferdi altıpas içinde Enis Destan’dan önce davranarak uzaklaştırdı.

45+4. dakikada Tadic’in soldan pasında ceza alanına giren Fred, yerden bir vuruşla topu kaleci Uğurcan Çakır’ın solundan filelere yolladı: 0-2

55. dakikada Trabzonspor’da kullanılan köşe vuruşunda seken top Edin Visca’da kaldı. Sol ayağıyla kaleyi deneyen Visca isabet sağlayamadı.

60. dakikada ceza sahası içinde topla buluşan Edin Visca kaleye şutunu çekti. Topun önüne kayan Jayden Oosterwolde kritik müdahaleyle golü önledi.

63. dakikada sol kanatta topu alan Denswill, müdahale sonrası yerde kaldı. Trabzonspor sol çaprazdan serbest vuruş kazandı. Serbest vuruşu kullanan Bardhi direkt kaleye vurdu. Direk dibine giden topa Livakovic uzansa da topu çıkarmaya yeterli olmadı: 1-2

78. dakikada ceza sahası içine kullanılan serbest vuruşta Halil Umut Meler, Djiku’nun Denswill’e yaptığı tehlikeli harekete penaltı düdüğünü çaldı. Trezeguet, penaltıda top ve kaleciyi farklı köşelere yolladı: 2-2

86. dakikada İrfan Can’ın ceza sahası içine ortasında Serdar Dursun bomboş pozisyonda kafayı vurdu. Top kaleyi bulmadı.

87. dakikada Tadic’in sol taraftan ortasında Berat Özdemir’in kafasıyla havalanan meşin yuvarlak sağ çaprazda Batshuayi’nin önüne düştü. Kaleci ile karşı karşıya kalan Batshuayi’nin vuruşunda meşin yuvarlak Uğurcan Çakır’ın ayaklarına çarparak filelerle gitti: 2-3

90+6. dakikada Batshuayi’nin ceza sahası dışından sert şutu kaleci Uğurcan Çakır’dan döndü. Dönen topu savunma oyuncuları uzaklaştırdı.

Stat: Trabzon

Hakemler: Halil Umut Meler, Mustafa Emre İyisoy, Kerem Ersoy

Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Fernandez (Bardhi dk. 46), Denswill, Eren Elmalı, Mendy, Berat Özdemir, Visca, Trezeguet (Fountas dk. 90+5), Pepe, Enis Destan (Umut Bozok dk. 64)

Fenerbahçe: Livakovic, Osayi-Samuel, Serdar Aziz (Oosterwolde dk. 46), Djiku, Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek, Fred, İrfan Can Kahveci (Mert Müldür dk. 90+4), Szymanski (Batshuayi dk. 83), Tadic, Dzeko (Serdar Dursun dk. 83)

Goller: Fred (dk. 13 ve 45+4), Batshuayi (dk. 87) (Fenerbahçe), Enis Bardhi (dk. 63), Trezeguet (dk. 78 pen.) (Trabzonspor)

Paylaşın

UEFA Konferans Ligi: Fenerbahçe’nin Çeyrek Finaldeki Rakibi Olympiakos

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli üçüncü organizasyonu olan UEFA Konferans Ligi’nde Fenerbahçe’nin çeyrek finalindeki rakibi Yunanistan’ın Olympiakos takımı oldu.

Haber Merkezi / Fenerbahçe ile Olympiakos, ilk maç 11 Nisan’da Pire’de, ikinci maç 18 Nisan’da İstanbul’da oynanacak. Turu atlayan takım yarı finalde Aston Villa – Lille eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.

UEFA Konferans Ligi’nde yarı final maçları 3 ve 10 Mayıs’ta, final maçı ise 29 Mayıs’ta Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Ayasofya Stadyumu’nda oynanacak.

Öte yandan UEFA, Union Saint-Gilloise ile Belçika’da oynanan karşılaşmadaki tribün olayları nedeniyle Fenerbahçeli taraftarlara 3 maç deplasman yasağı getirdi.

UEFA’nın internet sitesinde yer alan açıklamada Union Saint-Gilloise eşleşmesindeki deplasman maçında yanan meşaleler ve sahaya atılan maddeler nedeniyle Fenerbahçe taraftarının 3 deplasman maçına alınmayacağı belirtildi.

Bu karara göre Fenerbahçe seyircisi çeyrek finaldeki Olympiakos karşılaşmasında tribünde yer alamayacak.

UEFA Konferans Ligi çeyrek final eşleşmeleri şu şekilde:

Club Brugge (Belçika)-PAOK (Yunanistan)
Olympiakos (Yunanistan)-Fenerbahçe
Aston Villa (İngiltere)-Lille (Fransa)
Viktoria Plzen (Çekya)-Fiorentina (İtalya)
Yarı final

Aston Villa-Lille / Olympiakos-Fenerbahçe
Viktoria Plzen-Fiorentina / Club Brugge-PAOK

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli organizasyonu UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli ikinci organizasyonu UEFA Avrupa Ligi, çeyrek ve yarı final kuraları, İsviçre’nin Nyon kentinde çekildi.

UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final eşleşmeleri şu şekilde:

Arsenal (İngiltere) – Bayern Münih (Almanya)
Atletico Madrid (İspanya) – Borussia Dortmund (Almanya)
Real Madrid (İspanya) – Manchester City (İngiltere)
Paris Saint-Germain (Fransa) – Barcelona (İspanya)
Yarı final

Atletico Madrid (İspanya) – Borussia Dortmund (Almanya) / Paris Saint-Germain (Fransa) – Barcelona (İspanya)
Arsenal (İngiltere) – Bayern Münih (Almanya) / Real Madrid (İspanya) – Manchester City (İngiltere)

Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final maçları 9-10-16-17 Nisan’da, yarı final maçları 30 Nisan ile 1-7-8-10 Mayıs’ta, final maçı ise 1 Haziran’da Londra’daki Wembley Stadyumu’nda oynanacak.

UEFA Avrupa Ligi çeyrek final eşleşmeleri şu şekilde:

Milan (İtalya)-Roma (İtalya)
Liverpool (İngiltere)-Atalanta (İtalya)
Bayer Leverkusen (Almanya)-West Ham United (İngiltere)
Benfica (Portekiz)-Olimpik Marsilya (Fransa)
Yarı final

Benfica-Olimpik Marsilya / Liverpool-Atalanta
Milan-Roma / Bayer Leverkusen-West Ham United

Avrupa Ligi’nde çeyrek final maçları 11 ve 18 Nisan’da, yarı final maçları 3 ve 10 Mayıs’ta, final maçı ise 22 Mayıs’ta İrlanda’nın başkenti Dublin’deki Aviva Stadyumu’nda olacak.

Paylaşın

UEFA Konferans Ligi: Fenerbahçe’nin Muhtemel Rakipleri Belli Oldu

Konferans Ligi’nde son 16 tutu maçlarının tamamlanmasının ardından Fenerbahçe’nin muhtemel rakipleri de belli oldu. Konferans Ligi çeyrek final eşleşmeleri bugün 16.00’da düzenlenecek kura çekimiyle beraber belli olacak.

Haber Merkezi / Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi son 16 turu rövanş maçında Belçika’nın Union Saint-Gilloise takımını konuk etti. Belçika takımı maçı tel golle kazanmayı başardı ancak turu geçen ilk karşılaşmayı üç farkla kazanan Fenerbahçe oldu.

UEFA Avrupa Konferans Ligi çeyrek final eşleşmeleri 15 Mart Cuma (bugün) TSİ 16.00’da düzenlenecek kura çekimiyle beraber belli olacak. Kura çekimi İsviçre’nin Nyon Kenti’nde düzenlenecek.

Sarı Lacivertlilerin muhtemel rakipleri:

Aston Villa (İngiltere)
Club Brugge (Belçika)
Fiorentina (İtalya)
Lille (Fransa)
Olympiakos (Yunanistan)
PAOK (Yunanistan)
Viktoria Plzen (Çek Cumhuriyeti)

Konferans Ligi’nde çeyrek final maçları 11 ve 18 Nisan’da, yarı final maçları 3 ve 10 Mayıs’ta, final maçı ise 29 Mayıs’ta Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Ayasofya Stadyumu’nda oynanacak.

Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki iki numaralı organizasyonu olan UEFA Avrupa Ligi’nde, son 16 turu rövanş maçları tamamlandı ve çeyrek finale kalan 8 takım belli oldu. Turnuvada çeyrek finale kalan takımlar şöyle:

West Ham (İngiltere)
Liverpool (İngiltere)
Milan (İtalya)
Roma (İtalya)
Atalanta (İtalya)
Leverkusen (Almanya)
Benfica (Portekiz)
Marsilya (Fransa)

Avrupa Ligi’nde ise çeyrek final maçları 11 ve 18 Nisan’da, yarı final maçları 3 ve 10 Mayıs’ta, final maçı ise 22 Mayıs’ta İrlanda’nın başkenti Dublin’deki Aviva Stadyumu’nda olacak.

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki bir numaralı organizasyonu UEFA Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalan takımlar ise şöyle:

Arsenal (İngiltere)
Atletico Madrid (İspanya)
Barcelona (İspanya)
Bayern Münih (Almanya)
Borussia Dortmund (Almanya)
Manchester City (England)
Paris St-Germain (Fransa)
Real Madrid (İspanya)

Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final maçları 9-10-16-17 Nisan’da, yarı final maçları 30 Nisan ile 1-7-8-10 Mayıs’ta, final maçı ise 1 Haziran’da Londra’daki Wembley Stadyumu’nda oynanacak.

Paylaşın

Fenerbahçe, Konferans Ligi’nde Adını Çeyrek Finale Yazdırdı

UEFA Avrupa Konferans Ligi Son 16 Turu rövanş maçında Fenerbahçe ile Union Saint-Gilloise, Şükrü Saraçoğlu’nda karşı karşıya geldi. Karşılaşmadan 1-0 yenik ayrılan Fenerbahçe, kupada adını çeyrek finale yazdırdı.

Haber Merkezi / Hakem Nikola Dabanovic’in yönettiği karşılaşmada Union Saint-Gilloise, galibiyeti getiren golü 68. dakikada Rasmussen kaydetti.

Fenerbahçe, RSC Anderlecht Stadı’nda (Lotto Park) oynanan ilk maçta Union Saint-Gilloise’i 3-0 mağlup etmişti. Fenerbahçe, UEFA Konferans Ligi’nde H Grubu’nu 12 puanla zirvede tamamlayarak doğrudan son 16 turuna kalmıştı.

Union Saint-Gilloise ise UEFA Avrupa Ligi’nde Lugano’yu eledikten sonra gruplara kalmış; Liverpool, Toulouse, LASK Linz’in de bulunduğu E Grubu’nu 3. bitirmiş, Konferans Ligi’nde play-off turunda kupanın iddialı takımlarından Almanya temsilcisi Eintracht Frankfurt’u elemişti.

Karşılaşmadan dakikalar

3. dakikada Kent’in ters topuyla ceza sahası dışı sağ çaprazda topla buluşan İrfan Can Kahveci, Szymanski ile yaptığı verkaçla altıpasın sağında topla buluştu. İrfan’ın bekletmeden şutunda kaleye giden topa ayak sokan savunma meşin yuvarlağı kornere uzaklaştırdı.

10. dakikada soldan savunma arkasına derinlemesine pasa hareketlenen Rasmussen’in çizgiden ortasında penaltı noktası civarında topu kontrol eden Nilsson’un müsait durumda şutunda savunmaya çarpan top kornere çıktı.

21. dakikada sağdan İrfan Can’ın ortasına penaltı noktasının hemen önünde yükselen Szymanski’nin kafa vuruşunda top üstten auta gitti. 32. dakikada kaleci İrfan Can Kahveci’nin pas hatasında topu kapan Eckert’in karşı karşıya durumda şutunda İrfan Can hatasını telafi etti.

53. dakikada sol taraftan kullanılan köşe vuruşunda Machida’nın kale alanından yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak savunmaya çarparak üstten kornere çıktı. 61. dakikada İrfan Can Kahveci’nin ceza sahası içi sağ çaprazından sert şutunda savunmaya çarpan top kornere gitti.

68. dakikada Lapoussin, sol kanattan ceza sahasına girerek topu içeri çevirdi. Kale alanında iyi yükselen Rasmussen kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi (0-1). 76. dakikada sol taraftan kullanılan korner atışının ardından Terho’nun yaptığı vuruşta Djiku topu çizgiden çıkardı.

Stat: Şükrü Saraçoğlu

Hakemler: Nikola Dabanovic, Vladan Todorovic, Srdan Jovanovic

Fenerbahçe: İrfan Can Eğribayat, Osayi-Samuel, Djiku, Oosterwolde, Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek, Fred (Zajc dk. 62), İrfan Can Kahveci (Tadic dk. 62), Szymanski, Kent (Mert Hakan Yandaş dk. 75, Zeki Dursun dk. 90+2), Batshuayi (Dzeko dk. 75)

Union Saint-Gilloise: Lindner, Terho, Castro-Montes, Vanhoutte, Machida (Tshilanda dk. 89), Lapoussin, Amani (Puertas dk. 67), Rasmussen, Sadiki, Nilsson (Teklab dk. 67), Eckert (Huygevelde dk. 89)

Gol: Rasmussen (dk. 68) (Union Saint-Gilloise)

Paylaşın

Ali Koç’tan Galatasaray Yönetimine: Riyakar Oğlu Riyakarsınız!

Galatasaray yönetimine ağır eleştirilerde bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Hakemlerden memnunsunuz! Sadece bizim maçlarda güvenmiyorsunuz! Riyakar oğlu riyakarsınız! Belki de ülke için beka sorunusunuz. Milyonlar için sorunsunuz. Yabancı hakem istemezler, Avrupa’da yabancı hakemlerin nasıl maç yönettiğini görüyorlar. Kendilerini, Avrupa’da yere atıyorlar ama onlar ‘Kalk’ diyor. Tabii istemezler” dedi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında Galatasaray’a sert eleştiriler yöneltti. Ali Koç’un açıklamaları şöyle: “Son dönemde gündem dinamik, iddialar, iftiralar yoğun.. Biz de uzun süredir basın toplantısı yapmadık, cevabını vermedik. Bu toplantının öznesi rakibimiz olacak… Rakibimiz son dönemde deli saçması söylemler içerisinde. Birazcık onlara ve ülkemize hatırlatmayı amaçlıyorum.

Böyle bir basın toplantısı yaptığım için de üzgünüm. Sportif rekabeti düşürdükleri seviye, mezbahayı aratır seviyede. Yalanlarla kendi camialarını kışkırtıyorlar. Bizim camiamızı tahrik ederek, milyonları kışkırtarak suç işliyor. Buna müdahale edecek federasyon yok. Galatasaray’ın Türk futbolu için beka sorunu olduğunu anlatacağım. Hayali olarak değil.

Bu kulübün kötülükte ve riyakarlıkta da Şampiyonlar Ligi’nde olduğunu, kazanmak için her şeyin mübah olduğu şeklinde davrandığını anlayacağınızı düşünüyorum. Algılarla, kısa sürekli mutlu olabilirler. Sonunda tarihin sonunda yer alan kirli ilişkileri, başarı için yaptıkları türlü türlü halleri çıkacaktır.

Tenhada ayrı, umumide ayrı davranırlar. Kendilerine yapılmasını istemediklerini, başkalarına çekinmeden yaparlar. Hiç çekinmezler. Ortalığı karıştırıp, bundan da faydalanırlar. Sportif rekabette, transferlerde algı oluşturup, hak, hukuk ve vicdan tanımazlar. Kul hakkı yemekten çekinmezler. Hakemleri ve TFF’nin kurullarını baskı altında tutmak için hayali düşmanlar yaratırlar. Rakiplerini aşağılarla ve alay ederler. Son Beşiktaş-Galatasaray derbisinde gördüğünüz gibi. Bu kulübün Türk futbolunun bekası için ne büyük derecede tehdit ve sorun olduğunu anlatabileceğimi ümit ediyorum.

Kendi maçlarında lehlerine olan hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı karıştırırlar. ‘Elimizde VAR kayıtları var. Ligi bitirtmeyiz’ derler, istedikleri olmayınca sus pus olurlar. İşler istedikleri gibi gittiğinde, tam tersi bir tavır takınırlar.

Futbolun marka değeri için mücadele ettiklerini, onlar olmasa Türk takımlarının Avrupa’ya gidemeyeceğini söylerler. Tüm kulüpler için adalet arayışında olduklarını söylerler. Kendi kanallarında ‘Futbol için adalet’ programı yapacaklarını yalanını söylerler. Bir sürü pozisyon yolladık ama program yayınlanmadı. Programı yapamadan kulüp kanalları da kapatıldı. Günü kurtarma refleksiyle, samimiyetsiz, gerçek dışı söylemler… Sadece kendilerini akıllı, herkesi saf görürler. Birinci örnek; TFF ve kurulları, Galatasaray için ne anlam ifade ediyor? Bu durum ligin gidişatına göre mi hareket ediyor? Aralarında danışıklı dövüş mü var? TFF’ye siper oldular. ‘Türk futbolunun iradeye, liyakatli yönetime ihtiyacı var’ dediler. Çok kısa süre sonra TFF’yi istifaya davet ettiler. İki gün önce de TFF’yi hesap vermeye çağırdılar. Hangisi gerçek?

İkinci örnek; bir maçta kulübümüz hakkını aramak için 19 Mart’taki Alanyaspor maçının devre arasında rahatsızlığımızla ilgili paylaşım yaptık. Kıyameti kopardılar. Sonra aradan on gün geçti, birebir aynısını kendi maçlarında yaptılar. Paylaşımı yapmadan önce aranızdan bir akıllı ‘Fenerbahçe aynı şeyi yaptı, başkanımızın ağzından çok sert şeyler yazdık. Yaparsak riyakarlık olur’ demiyorlar mı?

Üçüncü örnek; bu çarpıcı bir örnek… Bunların bir taktikleri var, insanların üzerine baskı kurmak. Bunun için kamuoyu önüne atmak ve itibar saldırısı. Şöyle derler; ‘Fenerbahçe ile ilgili şirketlerde çalışıyor. Koç Grubu’nda çalışıyor.’ Temel hedef, söz konusu kişiyi kamuoyu önüne atmak. MHK Başkan Vekili Murat Ilgaz için ‘Fenerbahçeli’ dediler. İlk kez MHK Başkanı’na değil, başkan vekilini saldırdılar. Temsilciler Kurulu Üyesi için ‘Koç Grubu çalışanı’ dediler. Kendisi 4 yıl önce emekli olmuştu. MHK Başkanı Lale Orta üzerinden TFF’yi baskı altına almaya çalıştılar. Cesur bir TFF Başkanı olsa ‘Ne diyorsunuz? Ben Galatasaray kongre üyesiyim’ derdi.

Hanımefendinin linç edilmesine çanak tuttu. Son olarak Beşiktaşlı yöneticiye Koç Holding çalışanı olduğu için yüklendiler. Bu kul hakkı yemek. TFF Başkanı, Galatasaray Kongre üyesi. Sayın Başkan, NEF ile ortak. Kendi yönetimlerinde bir kişini Koç Holding’de çalışmasına rağmen, Yüksek Divan Kurulu Başkanları Koç Holding’de çalıştı. Bunları söylemeden, pişkince konuşurlar. Hiç aynaya bakmazlar. Galatasaray Yönetimi’nde Koç Holding’de çalışan biri var. O kadar uyanıklar ki, kızın CV’sini internet sitesinde değiştiriyorlar. Çok akıllılar.

“Riyakar oğlu riyakarsınız!”

Baskı yaparak saldırarak istediklerini elde etmeye alışmışlar. PFDK Başkanı’nı Fenerbahçeli olmakla suçladılar. Ertesi gün Tahkim Kurulu Başkanı’nın oğlunu Galatasaray Kongre Üyesi yaptılar. Aynı şeyi biz yapsak ne olurdu? Bunlara göre herkes saf, bunlar akıllı. Madem TFF Başkanı’ndan memnun değilsiniz, kurullar rezil… Hakemler kötü… O zaman siz de bizim gibi yabancı hakem talebinde bulunun! Mertseniz, dürüstseniz, kendinize güveniyorsanız… Bu sizin en büyük samimiyet testiniz.

Hakemlerden memnunsunuz! Sadece bizim maçlarda güvenmiyorsunuz! Riyakar oğlu riyakarsınız! Belki de ülke için beka sorunusunuz. Milyonlar için sorunsunuz. Yabancı hakem istemezler, Avrupa’da yabancı hakemlerin nasıl maç yönettiğini görüyorlar. Kendilerini, Avrupa’da yere atıyorlar ama onlar “Kalk” diyor. Tabii istemezler. Bunların transfer yapma kültürleri olağanüstü, kimse yanına yaklaşamaz. Pek çok yerel kulüp şikayet eder ama seslerini çıkarmazlar. Oyuncu ayartmada, hülleli transferde, çıkarlarına göre transfer haberi servis etmede, sözleşmelerde işlerine geleni yapmakta, kamuoyunu yanlış yönlendirmede de Şampiyonlar Ligi’ndeler.

Bu ülkede bir tek kulüp, kendi dönemimiz için konuşayım ‘Oyuncumuzu ayarttılar’ diyemez. Onlar oyuncuyu ve menajeri ikna ederler, sonra da kulübünü köşeye sıkıştırarak, maddi zara bile uğratırlar. Oğulcan Çağlayan, Taylan Antalyalı.. Levent Mercan da var ama onu alamadılar. Maçlarından önce söz konusu takımların oyuncularıyla ilgili transfer haberleri çıkartırlar. Ya da oynayacakların takımların oyuncularını transfer etmek için teklif yaparlar. Kayserispor’a Mame Thiam için Pendikspor teklif yaptı. Sivasspor’a Sainz için Eyüpspor teklif yaptı. Bu üç İstanbul kulübünün yakın ilişkileri herkesin malumu. Zaten ikisi, aynı ligde oynadı. UEFA kuralları söz konusu bile olamaz. Alın size gerçek koalisyon. Gerçek koalisyon.

Bize bu yaz güya transfer çalımı attılar! Dört futbolcu var ki, resmi kontratta yazan bedellerin mümkünatı yok! İradeli TFF olsa, çağırır ve bilgi alır. Bunlar da resmi ve gayri resmi kontrat yapma kültürü var. Futbolcuya anlaştıkları bedel ile resmi kontrat arasında fark vardır. Yeri gelir imaj hakları, yeri gelir sponsorluk, son dönemde de gayrimenkul ile kapatıyorlar. Sponsorları çok cömert. O kadar cömertler ki, isimlerinin açıklanmasını istemezler. Bu nasıl bir işse!

Pazar günü bir futbolcularına imaj hakları yüzünden para ödemedikleri çıktı. Bunları TFF’ye soracağız. Ancak kılıfına uydurmakta üstlerine yoktur. Bizden 8-9 milyon euro isteyen oyuncuları, 3 milyon euroya oynatıyorlar. Herhalde İstanbul’un o yakasında daha fazla oksijen var. Olimpiu Morutan’ı 3 milyon euroya satmışlar. Şahsen ‘Bravo, keşke bizde de böyle sihirbaz olsa’ dedim. İşin öyle olmadığını anladık. 3 milyon euroya satılan oyuncu, belli bir maça çıkarsa o para ödeniyormuş. Kulübü de ilk 11’de oynatmıyor. Acaba 3 milyon euro, limit açmada kullanıldı mı? Bunu öğreneceğiz

Cedric Bakambu’nun Real Betis’e transferinde de yanlış bilgi verdiler. Real Betis’in 5+5 milyon euro ödeyeceğini öğrendik. Müthiş! İlerleyen günlerde söz konusu kulübün başkanının açıklamalarıyla işin aslını öğrendik. Forma anlaşmalarını 20 milyon euro olarak gösteriyorlar. İmkanı, ihtimali yok! Olmayacak şeyleri, bonusa koyup, gösterebilirsin. Burada da böyle olmuş. İnsanların gözünün içine bakarak doğruları söylemiyorlar. Bu ülkede doğruları ispatlamak durumundayız.

Nicolo Zaniolo için bizim teklifimi ifşa ettiler. Biz de oyuncuya bakıyorduk, menajerlerine yolladığımız teklif ellerine geçmiş ve ifşa ettiler. Bu aslında suç! Onu gösteriyor, kurnaz ya.. Fenerbahçe’nin daha çok verdiğini söylüyor ve oyuncunun, Galatasaray’ı tercih ettiğini söylüyor. Biz de bunu mahkemeye götürdük, haksız rekabetten…. Bilirkişi raporu geldi, bu ülkede dürüst insanlar da var. Raporda Galatasaray’ın teklifinin, Fenerbahçe’nin teklifinden yüksek olduğu yazıyor. Bunlar yargıda da çok güçlüler. Selahattin Baki ve Onur Göçmez’i ifadeye çağırttılar. Orada güçlüler. Amaç rahatsızlık yaratmak.

Bunların kültürünün başka bir uzantısı, kendilerinde yetişmiş veya oynamış oyuncuların, başka takımlara gittiklerinde, kendilerine karşı performansı ortadadır. Bir kulüp başkanı ‘Üç futbolcumuzun beyni ile kalbi arasında çelişki olmuştur’ dedi. Bu sözleri Fenerbahçe maçı sonrası bir başkan söylese, malum kulüp tarafından ülkemizde olağanüstü hal ilan ederler. Ümit Karan’ın Eskişehirspor’da forma giyerken, paylaştığı bir anıda söyledi. Galatasaraylı olduğu için gol atmak istemediğini söyledi. Gözlerime inanamadım. Younes Belhanda geçen sezon maçtan önce rakibi olan takımın tribünleriyle üçlü çektirdi.

Bunların kalemşörleri vardır, olağanüstü durumları normalleştirmede doçent olmuşlardır. Ümit Karan ‘Dürüst’ olduğunu söylüyor. Programı sunan ‘Ben de sokakta Galatasaraylıyım’ diyor. Younes Belhanda maçtan önce üçlü çektiriyor. Bu Şampiyonlar Ligi! Biz kimlerle rekabet ediyoruz. Fenerbahçe’den gidenler ise bize karşı kora kor mücadele ediyor. Doğrusu ve olması gereken bu. Aslında iki camia arasındaki kültür farkı bu. Neden başka kulüplerin eski futbolcularıyla ilgili gündeme gelmiyor? Veya transferde olanlar neden başka kulüplerle olmuyor?!

“Galatasaray’ın çevirdiği işlerden iki sezon Netflix dizisi çıkar”

“Basın toplantılarında istenilen soruları sordururlar. İstemedikleri soru geldiğinde, soru soran kişi kurumuna şikayet edilir. Ya da iletişim direktörleri gece yarısı mesaj atar ve tehdit eder. Yakın zamanda iki medya mensubu bunu yaşadı. Açın kulüp resmi ve taraftar hesaplarına bakın, ne kadar senkronize olduklarını ve ne demek istediğimizi anlarsınız. Yabancı hakem istememelerinin sebebi aşikardır. Türk futbolunun ne hale geldiğini görmek için Galatasaray – Antalyaspor maçına bakmak, yeterli olacaktır. Sonrasında yaşananlar gayri ahlaki spor kültürünün mükemmel bir örneğidir. O kadar çok örnek verebiliriz ki, iki sezon Netflix dizisi çıkar.

TFF, bunların kritik maçlarına hep istedikleri hakemleri atarlar. Bizi maçlarımız basket maçı gibi, dokunduğumuz an faul ve sarı kart. Oyuncularımız son maçta dayak yedi, dövülmeye çalışıldık. Bunlar tekme, tokat dövüyor. Bunlar ağır pozisyonlar. Hepsini gündeme getiremiyoruz, yayıncı kuruluşa para ödemeye gücümüz yetmez. Sahada etkisi var, bir sonraki maça etkisi var, hakemlerin bir sonraki maçına etkisi var. Bunlar başarıları hep bu yöntemlerle elde ediyorlar.

Carlos Vinicius… Ben böyle bir şey görmedim. Göz göze, kulak kulağa… Az kalsın dudak dudağa.. Kart yok, hiçbir şey yok. Bizim neredeyse İngilizce bilmeyen futbolcumuz “Aptalca” dedi diye atılıyor, burada hiçbir şey yok. Bakın ayrıca ne güzel atlıyorlar yere. Lucas Torreira nasıl basıyor, olacak iş değil. Haftaya derbide olmaması lazımdı. Wilfired Zaha’ya kart bile çıkmadı, iki bacağına birden… Kart yok, kart! Bunlar geçmişte de korunuyordu. O zaman da tescilli hakemleri, önemli maçlarına atanıyordu. 1997-1998’de Galatasaray- Beşiktaş maçında hakem Ahmet Çakar, Beşiktaş 1-0 öndeyken Galatasaray’a karşı 87’de bir penaltı çalıyor. Bugün itiraf ediyor. “Düdüğü çaldım ve eyvah dedim” diyor. 25 sene sonra itiraf ediyor, oyuncunun penaltıyı kaçırmasını istediğini söylüyor.

Kartlardaki çifte standart, bu sene zirve yapmıştır. Bu durum bütün ligi etkilemektedir. 59 faul, 15 kart aldık. Onlar 62 faul yapmış, 4 kart almış. Bu ortamda rekabet ne kadar güç, anlıyor musunuz? Pendikspor maçında hakem ikinci yarı kendine geldi. Biz 4 maçta, 59 faul yapmışız 15 kart almışız. Onlar, 62 faul yapmışlar, 4 kart almışlar. Galatasaray son 8 maçında 99 faul yapmış, 10 sarı kart görmüş. Biz 4 maçta, 59 faul, 15 sarı kart.

8 kırmızı kart verilmeyen pozisyon.. Şampiyonluk yarışını bu kart standartsızlığı derinden etkiliyor. Fernando Muslera sarı kart görüyor ve hakemi alkışlıyor. Ama dokunulmaz. Antalyaspor maçında Kerem Aktürkoğlu’nun sarı kartı var, ikinci sarı kartla atılacak. Hoca uyanıyor ve oyundan alıyor. Hakim Ziyech, Rizespor maçında sarı kart görmüyor, 94. dakikada kart çıkıyor. Belki atılacaktı ve diğer maçta oynayamayacaktı. Hatayspor maçında Barış Alper Yılmaz dirsek attı.

Trabzonspor maçında Lucas Torreira’nın faul ve itirazdan iki kart görmesi lazım. Antalyaspor maçında Carlos Vinicius… Yine aynı maçta Lucas Torreira’nın hareketi. Bilerek ve isteyerek basıyor. İnanabiliyor musunuz? Wilfired Zaha’nın Antalyaspor maçında faulü. Kısacası hakemler, şampiyonluk yarışındaki bir takımın en küçük hatasını ararken, diğer takımın kör göze parmak hareketlerini görmezden geliyorlar. Bu çifte standartı kimseye anlatamazsınız. Mauro Icari kamuoyu baskısı olmasa, sevk edilmezdi. Tedbirsiz sevk edildi.”

“Bu sezon PFDK’dan bize 9 Milyon, Galatasaray’a 6 Milyon 390 Bin TL. Tahkim’e gittik, biz itirazla 8 Milyon 946 Bin TL’ye indik, onlar 4 Milyon 947 Bin TL’ye. Galatasaray ile TFF arasındaki ilişkinin adını koyamadık. TFF’de korundukları, bu kulübün zor anında TFF’nin imdatlarına yetiştiği ortadadır. Hakeme saldırı sonrası TFF 1. Lig’de maçlar kaydırıldı, Süper Lig’de sadece o haftanın maçları ertelendi. Bu niye önemli? Bu bazılarına avantaj, bazılarına dezavantaj sağlar. Hava şartları, cezalı sporcular, takımların seyahat süreleri… Tesadüf olabilir, bilerek de olabilir… Sorduk ama cevap alamadık. Süper Lig’e başka muamele yapılması, rakibimizin lehine şartlar oluşturdu.

Suudi Arabistan’da konusunda bir anormallik var. Fenerbahçe’nin sorumlu tutulması, bizi rahatsız ediyor. Devletimize çağrıda bulunduk ama herhalde onlar konuyu önemli bulaşmıyor. Biz araştırdık, neden hep biz? Neden bizi ve beni hedefe koydular. Araştırma sonucu istemediğimiz bir şeyle karşılaştık. Meğer TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, devlet yetkililerine bizi işaret etmiş. Uğur Dündar’ın saat 16:00‘daki açıklamasının krize sebep olduğunu devlet yetkililerine aktarmış.

Ben de kendisine sordum. Oradakiler ‘bana öyle sordular. Ben de ‘Evet’ dedim.’ cevabını verdi. Soranlar kim? Bakan seviyesi mi, başka seviye mi? Peki dedim ‘Sayın başkan, rakibin Genel Sekreteri’nin Uğur Bey’den önce İstiklal Marşı’na izin verilmediğini söylemesini yetkililere aktardınız mı?’ şeklinde sordum. “O tweet’ten haberim yok’ dedi. Onların attığı tweet, bütün krizi tetikledi. Nevzat Dindar, Uğur Bey’in tweetinden önce Eray Yazgan’a ulaştığını ve ‘İstiklal Marşı okunmazsa sahaya çıkmıyoruz’ dediğini aktardı. Bu durum bile kollandıklarını ortaya seriyor.

Galatasaray – Antalyaspor maçı penaltı itirazı… Bir konudan 20 kişi haberdarsa, o konu gizli kalamaz. İddia şu, Abdülkadir Bitigen Galatasaray maçında verdiği penaltıyı, haftalık eğitimde yanlış karar olarak değerlendiriyor. İddia bu. Araştırdık, 1 Mart Cuma günü saat 15:00‘te hakemleri Hugh Dallas ve TFF Başkanı’nın katıldığı toplantı yapılıyor.. TFF Başkanı Tolga Özkalfa ile ilgili görüşlerini anlatıyor. İstifa etmediğini ve görevden alındığını belirterek ayrılıyor.

Hugh Dallas, Abülkadir Bitigen’e verdiği penaltıyla ilgili görüşünü soruyor. Hakemler hayrete düşüyor. Penaltı kararını yanlış verdiğini herkesin önünde itiraf ediyor. VAR çağırıyor ve izliyor, penaltı çalıyor. Sonra da penaltının yanlış olduğunu itiraf ediyor. Peki şampiyonluk yarışına bu kararın etkisi ne olacak? Malum kulüp, her sene böyle 3-4 maç kazanıyor. Ofsaytımsı gibi bunlar unutuluyor. Siz de puan kaybedersiniz ‘Ya siz de puan kaybetmeseydiniz’ derler.

TFF Başkanı’na Abdülkadir Bitigen olayını sordum. Böyle bir toplantı olmadığını söyledi. Bilerek kendisinin katıldığını söylemedim. Halbuki kendisi de katılmış. Biz nasıl mücadele edeceğiz. Bu kayıtlar TFF’nin elinde var ve açıklanmasını istiyoruz. Gelelim FETÖ konusuna… En kuvvetli oldukları dönemde ilk baş kaldıran ve diz çöktüren Fenerbahçe’dir. Bunlarla mücadeleyi biz başlattık. Başkanımız ‘Ne şikesi, memleket elden gidiyor’ dedi. İnanmadınız, sulandırdınız. Sonra olanları gördünüz. Maddi ve manevi zarar yaşadık. Sonrasında takım otobüsümüz kurşunlandı. Buna rağmen bu terör örgütüne, ilk kurban edilen tek takım Fenerbahçe. Bunun helalleşmesi olmadı. TFF ile mahkemeliğiz, her türlü şark kurnazlığı yapıyorlar.

Ercan Güven, FETÖ ile ilişkiyi mükemmel anlatmış. Yazının başlığı ‘Ağzınızdan çıkanı önce kulağınız duyacak.’ Yazıda ‘Söz konusu örgütün maskesi düşmediği dönemde, futboldaki vitrini haline getirdiği yıldızları kendilerine çalışan kanaat önderi haline getirdiği gibi, 15 Temmuz’dan sonra bu isimleri kulüpten atmaktan bile zorlandılar.’ demiş. Biz de bunu somutlaştıralım. Fenerbahçe’ye saldırmak pahasına, devletin FETÖ ile mücadelesi zayıflatmak adına FETÖ seviciliği yapmaktır. Bunu aklınıza sokun. Örgütün 3 Temmuz’u kumpas olarak görmeyenlere soruyorum, o halde 17-25 Aralık, 15 Temmuz hain darbe girişimi ve birçok FETÖ kumpası hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin anlayışınıza göre bunlar da meşru.

Gelelim gerçeklere, FETÖ’nün en çok sevdiği, gönül kurduğu kulüp, kendileri olmalarına rağmen… Hala kırmızı listede yer alan efsaneler… O dönem örgütün yılmaz savunucusu Rasim Ozan Kütahyalı’nın savunduğu Zekeriya Öz de bu kulübün üyesi. ‘3 Temmuz’da Fenerbahçe’yi yerle yeksan etmeseydik, Galatasaray’ın önü açılmazdı’ diyen Kütahyalı’nın Galatasaraylı olması da tesadüf! Bunların adlarını ağzıma almaktan bile utanıyorum. Mehmet Baransu’nun da Galatasaraylı olması tesadüf! Dikkat edilmesi gereken, terörist başının kendi ağzından çıkan sözlerdir. ‘Dua ve himmetle ayağa kaldırdık’ dediği kulüp biz değil. Haydi siz de ‘Biz değiliz’ diyin.’ Bu kulüp dışında hangi sözleri sarf etmiştir. Bizim için ise ‘Fenerbahçe bize karşı sert bir tavır içerisinde.’ Belki o yüzden oraya çökmüşlerdir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Yüksek Divan Kurulu’ndaki sözlerinde ve 3 Temmuz 2021’de yazdığı mektupta “Sürecin en canlı şahitlerinden ve mağdurlarından biri Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. FETÖ’nün yargı marifetiyle Türk futbolu dizayn etme çabası, Fenerbahçe’nin dik duruşu ile gerçekleşmemiştir” demiştir. Bunların etkileri, futbolda hala devam etmektedir.

Son dönemde ülkemizde ilginç gelişmeler oluyor. 12 Şubat 2024’te elebaşının videosu yayınlandı. Bazı kesimler bunu diriliş videosu olarak lanse etti. Aynı gün FETÖ’den ihraç edilen hakim ve savcıların göreve geldiği Sabah Gazetesi’nde çıktı. Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli tepki gösterdi. Garip bir hava var. Ne tesadüfi Galatasaray bu süreçte ortaya çıkıp ‘Bu ateş üfleyerek sönmez’ lafını gündeme getiriyor. Acaba Fenerbahçe’ye bu şekilde saldırmaya cesaret etmeniz, son dönemin cesareti mi? Fenerbahçe’ye FETÖ konusunda çamur atacak en son kurumun başında siz gelirsiniz, Galatasaraylılar…”

Paylaşın