Dünya Tarihindeki En Büyük Kitlesel Yok Oluşunun Nedeni Neydi?

Yeni bir araştırma, yaklaşık 252 milyon yıl önce gerçekleşen, Dünya tarihinin en büyük yok oluşunun tetiklenmesinde büyük El Nino’nun rol oynamış olabileceğini ortaya koydu.

Bristol Üniversitesi ve Çin Jeoloji Bilimleri Üniversitesi’nin (Wuhan) ortaklaşa yürüttüğü ve Science dergisinde yayımlanan araştırma, Permiyen – Triyas döneminde meydana gelen ve karada ve denizlerde yaşamın yıkımına yol açan aşırı çevresel değişimlere ışık tutuyor.

Günümüzde hava koşullarında ve sıcaklıklarda büyük değişimlere neden olan El Nino, Permiyen – Triyas döneminde çok daha aşırı ve uzun sürüyordu.

Yeni bir araştırma, dünya tarihindeki en kötü kitlesel yok oluşta bugün de iklim olaylarında adından sıkça söz ettiren El Nino olgusunun rol oynamış olabileceğini ortaya koydu.

Yaklaşık 250 milyon yıl önce meydana gelen ve Permiyen – Triyas Yok Oluşu diye adlandırılan kitlesel ölüm olayı, Dünya’daki tüm deniz türlerinin yüzde 96’sının ve karadaki omurgalı türlerinin de yüzde 70’inin tükenmesine yol açmıştı.

“Büyük Ölüm” veya “Büyük Yok Oluş” diye de adlandırılan bu olayda gezegendeki biyoçeşitlilik büyük oranda tahrip olduğu için yaşamın kendini toparlaması diğer soy tükenmesi olaylarından daha uzun sürdü. Bu nedenle Permiyan – Triyas Yok Oluşu, “tüm kitlesel yok oluşların anası” olarak da nitelendiriliyor.

Ayrıca bu olay, şimdiye kadar böceklerde gözlemlenen tek kitlesel yok oluş olarak da biliniyor.

Permiyen döneminin sonunda Dünya’daki türlerin yüzde 90’ını yok ettiği düşünülen bu kitlesel ölüm olayında hangi faktörlerin rol oynadığına dair pek çok teori ortaya atıldı.

Bu teorilerden bazılarında daha erken bir evrede yavaş yavaş gerçekleşen bazı çevresel değişimlere, bazıları da meteorit çarpmaları ve volkanlar gibi daha ani olaylara atıfta bulunuluyor.

Son olarak perşembe günü (12 Eylül) hakemli bilimsel dergi Science’ta yayınlanan bir araştırma makalesi, kitlesel yok oluşta El Nino’nun da rol oynamış olabileceğini ortaya koydu.

El Nino, bugün halen gözlemlenen ve Pasifik Okyanusu’nda Ekvator boyunca yayılan sıcak suyun neden olduğu geniş kapsamlı bir iklim modeli. Bu modelde Pasifik’teki bol miktarda ısı atmosfere aktarıldığı için ekstra sıcaklıklar ortaya çıkıyor.

Hatta uzmanlar, 2023 yazının son derece sıcak geçmesinde El Nino’nun da önemli bir faktör olduğunu belirtmişti.

Çin Jeoloji Bilimleri Üniversitesi’nde yer bilimci ve yeni araştırmanın baş yazarı Yadong Sun, konodont adı verilen yılan balığı benzeri Permiyen canlılarının dişlerini inceleyerek okyanus sıcaklıkları hakkında bilgi topladı. Yer bilimcinin verileri, Pasifik’in öncülü eski bir okyanus olan Panthalassa’nın batı kısmının başlangıçta doğu kısmından daha sıcak olduğunu ortaya koyuyordu.

Öte yandan Sun, Permiyen sonunda iklim ısındıkça doğuda daha yüksek sıcaklıklar oluştuğunu keşfetti. Bu örüntü bugün Pasifik’te yaşanan El Nino olaylarında da görülüyor.

Sun ve ekibi Permiyen sonunda bir dizi çok şiddetli ve çok uzun süreli El Nino yaşandığı sonucuna vardı. Bu olayların etkilerini simüle eden ekip, kitlesel yok oluşla benzer bir tabloyla karşılaştı.

Araştırma ekibi bu etkiler nedeniyle önce orman türlerinin yok olduğunu tespit etti. Atmosferde biriken ısının sonunda Panthalassa’yı tropik bölgelerde 40 dereceye kadar ısıttığı ve bunun da okyanus türlerini öldürdüğü saptandı.

Washington Üniversitesi paleontoloğu Peter Ward, “Bu, Permiyen’de olanları günümüze bağlayan, gördüğüm en iyi makale” ifadelerini kullandı.

Live Science’a konuşan paleontolog, insan kaynaklı iklim krizinin de benzer bir yok oluşa sebebiyet verebileceğine dair endişesini dile getirdi: “Medeniyetimizin istikrara ihtiyacı var ve Dünya sisteminde devasa bir istikrarsızlık yaratıyoruz.”

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Birleşmiş Milletler, Güney Afrika İçin 400 Milyon Dolar Arıyor

Birleşmiş Milletler (BM), güney Afrika’yı etkileyen El Nino kaynaklı kuraklık nedeniyle 400 milyon dolara ihtiyaç olduğu açıkladı. Sıcaklığı artıran bir hava olayı olan El Nino, yağmur seviyelerini düşürerek mahsul verimini etkiliyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Afrika’nın güneyinde yaşanan kuraklığın ardından milyonlarca insanı besleyebilmek için 400 milyon dolara ihtiyaç olduğunu duyurdu.

Açıklamada, 4.8 milyon insanı etkileyen El Nino kaynaklı kuraklık nedeniyle hasatların düşmesinin ardından Zimbabve, Zambiya ve Malavi’deki yardımı desteklemek için altı ay boyunca acil finansmana ihtiyaç olduğu belirtilldi.

WFP sözcüsü Tomson Phiri Reuters’e, “Bunun muhtemelen güney Afrika’da şimdiye kadar yaptığımız en büyük El Nino müdahalesi olacağını söyleyebiliriz.” dedi. Phiri, yağmurla beslenen tarıma dayanan güney Afrika nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin hasatlarının yağmur yağmaması nedeniyle “yok olduğunu” kaydetti.

WFP’nin dış pazarlardan tahıl satın almak istediğini söyleyen Phiri, geçen yıl Ağustos ayında WFP’nin Lesotho, Madagaskar, Mozambik ve Zimbabve’deki toplulukları desteklemek için 14 milyon dolar harcadığını belirtti.

Bölgede art arda yaşanan kuraklıklar tahıl stoklarının azalmasına yol açarak Zimbabve gibi etkilenen ülkeleri yurtdışından tahıl temin etmeye zorladı. Zimbabve’deki bir grup özel değirmenci, açlıkla mücadeleye yardımcı olmak için Brezilya, Arjantin ve diğer ülkelerden 1.4 milyon ton mısır ithal etmeyi planlıyor.

Zimbabve Maliye Bakanı Mthuli Ncube, hükümetin Afrika Birliği İklim Ajansı’ndan kuraklık yardımı için 32 milyon dolarlık bir sigorta ödemesi alacağını bildirdi.

Rüzgar düzenini bozan ve Pasifik Okyanusu’nun bazı bölgelerinde sıcaklığı artıran bir hava olayı olan El Nino, yağmur seviyelerini düşürerek mahsul verimini etkiliyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

‘El Nino Kışı’ Geliyor: Bol Yağışlı Ve Soğuk

İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt, El Nino’nun etkili olduğu yıllarda Türkiye’nin bol yağış aldığını belirterek, “Bazı El Nino yıllarında bol yağışlı fakat ılık olmuş. Bazı El Nino yıllarında ise yine bol yağışlı fakat soğuk olduğunu görüyoruz” dedi.

Bu seneki modellerin Türkiye için ne gösterdiğini yorumlayan Bozyurt, şöyle konuştu: “Bu sene özellikle sonbahar ve kış mevsimi bol yağışlı ve soğuk olacak gibi görünüyor. Özellikle kasım ayından itibaren. Şimdi önümüzde ekim ayının ortasına kadar kısa bir kurak dönem var. Ekimin ortasından sonra yeniden yağışlı bir sistemin ülkemize sokulacağını düşünmekteyim.”

Dünya, El Nino hava akımının etkisinde. Meteorolojik verilerin ne söylediğini İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt, TRT Haber‘e anlattı.

El Nino’nun etkili olduğu yıllarda Türkiye’nin bol yağış aldığını söyleyen Bozyurt, “Bazı El Nino yıllarında bol yağışlı fakat ılık olmuş. Bazı El Nino yıllarında ise yine bol yağışlı fakat soğuk olduğunu görüyoruz” dedi.

Bu seneki modellerin Türkiye için ne gösterdiğini yorumlayan Bozyurt, şöyle konuştu: “Bu sene özellikle sonbahar ve kış mevsimi bol yağışlı ve soğuk olacak gibi görünüyor. Özellikle kasım ayından itibaren. Şimdi önümüzde ekim ayının ortasına kadar kısa bir kurak dönem var. Ekimin ortasından sonra yeniden yağışlı bir sistemin ülkemize sokulacağını düşünmekteyim.”

Ekim ayında daha çok yağmur şeklinde yağışlar beklediğini belirten Bozyurt, ayın 15-20’sine dikkat çekti: “Balkanlar üzerinden gelecek olan sistem soğuk ve yağışlı olacak gibi duruyor. Bu durumda yurdun iç kesimlerinin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar yağışı bekliyorum.

Ekimin 27-29’unda yine kuzeyden ciddi bir sistem bekliyorum. Hatta bu sefer, eğer sapmazsa, Cumhuriyet Bayramı dönemlerinde hava sıcaklıkları hissedilir derecede azalacak. İç kesimlerde belki mevsimin ilk karı da yağabilir diye düşünüyorum. Mesela Ankara, Eskişehir, Afyonkarahisar, Kütahya gibi bazı şehirlerde sezonun ilk karı yağabilir.”

“7-10 Kasım arasında yine çok ciddi bir soğuk hava kütlesi bekliyorum” diyen Bozkurt, bu soğuk hava sisteminin de kar yağışı getirebileceğini belirterek şunları aktardı:

“11 Kasım gibi yine bir yüksek basınç gelecek. Bir hafta ila 10 gün mevsim normalleri civarında veya biraz da mevsim normalinin üzerine çıkacak bir hava sıcaklığı olabilir. Buna halk arasında pastırma yazı adını veriyoruz. Pastırma yazları genelde 2-3 hafta sürer. Ama bu yıl ben çok uzun sürmesini beklemiyorum. Yani bir hafta 10 gün kadar olacak gibi görünüyor”

Barajlar nasıl etkilenecek?

Barajlardaki su seviyesinin alarm noktasında olduğu İstanbul’da kuraklık endişe verici bir durum. Ancak meteorolojik tahminlere göre bu, sonbahar ve kış yağışları ile yerini iyimser bir tabloya bırakabilir. Bozyurt İstanbul’a yönelik ileriki döneme ilişkin verileri şöyle yorumladı:

“Genelde yurdun kuzeybatı bölgelerinde bu kış yağışlı geçecek. Ama İstanbul ve çevresinde aralık ayına kadar çok üst seviyede yağışlar görülmüyor. Aralıktan itibarense yoğun yağışlar bekliyorum. Ocak ve şubat aylarında da deniz etkili kar yağışları olabilir. Karın su tutma kapasitesi çok fazla ve dolayısıyla kar erimelerinde potansiyel su ortaya çıkıyor. Barajlarda da çok olumlu bir etkisi var. Bunun dışında bir de kar havadan amonyağı da indiriyor ve toprağın daha verimli olmasını sağlıyor.”

Paylaşın