Ankara: Çocuk Müzesi

Çocuk Müzesi; Ankara’nın Yenimahalle İlçesi, Emniyet Mahallesi, İncitaşı Sokak, Ankara Üniversitesi Beşevler 10. Yıl Yerleşkesi içerisindedir. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Ankara Çocuk Müzesi 15 Ekim 2011 tarihinde Kubilay Yalçın tarafından Türkiye’nin ilk ve tek, Dünya ülkeleri arasında 23’üncü ülke çocuk müzesi olarak kuruldu.

Ankara Çocuk Müzesi’nde çocuklar eğlenerek ve deneyim yoluyla öğrenirler. Müze aynı zamanda çocuklar için örgün ya da yaygın öğrenme sistemi dışında gerçekleştirilen öğrenme deneyimlerini teşvik eden senaryolar ve programlar sunan bir enstitü niteliğindedir.

Müze temel olarak, var olan yaşam becerilerini geliştirmeyi, çocukların dünyayı bağımsız bir şekilde tanımasına katkıda bulunmayı ve müze gezisi sürecine katılan öğretmen ve velilerle yapılacak farklı paylaşımlarla üretilen bilgilerin her kesime yayılması için imkânlar sağlamayı amaçlamaktadır.

Paylaşın

Ankara: Beypazarı, Tarih Ve Kültür Müzesi

Tarih Ve Kültür Müzesi; Ankara’nın Beypazarı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Yenice Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara İl Özel İdaresine bağışlanan bina 1977 yılında Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi olarak açılmıştır. Klasik Osmanlı Mimari özelliklerini taşıyan müze binası 1850 yılı yapımıdır ve 3 katlıdır.

Giriş katı taş duvar olup, ahır ve avlu bölmesi olarak kullanılmıştır. Üst katlar ise ahşaptan yapılmış olup, duvarların iç ve dış sıvaları yöresel tatlı kireç ile kaplıdır. Bütün odalarda yüklük, banyo ve sedirlerin bulunması konağın temel özellikleri arasındadır.

Konakta yatak odaları, misafir odaları, çocuk odası, namaz odası, gelin odası ve her katta mutfak ve abdesthane bulunmaktadır. Etnografik bir müze olup, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerine ait Beypazarı ve yöresinin kültürünü yansıtan eşya ve eserler mevcuttur.

Beypazarı ilçesinde geçmiş dönemlerde yedi gün olan düğün adet, gelenek ve görenekleri yöresel kıyafetlerle odalarda sergilenmektedir. Müze bahçesinde Roma ve Bizans Dönemlerine ait arkeolojik eserler bulunmaktadır. Müzedeki tüm eserler Beypazarı halkı tarafından bağışlanmıştır.

Paylaşın

Ankara: AÜ Ziraat Fakültesi Müzesi

Ziraat Fakültesi Müzesi; Ankara’nın Keçiören İlçesi, Ankara Üniversitesi Gümüş Dere Yerleşkesi içerisindedir. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

2007 yılında açılan Ziraat Fakültesi Müzesi, 1892 yılında İstanbul ili Halkalı semtinde kurulan Ziraat Mektebi’nin 1898 yılında Ankara Kalaba semtinde açılan Çoban Mektebi’nin ve 30 Ekim 1933 tarihinde eğitim ve öğretime açılan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün izlerini taşır.

Müze zemin katta iki kapalı salon ile üst katta yer alan 10 oda ve 1 koridordan oluşmaktadır. Bu salonlarda Türkiye’de tarım eğitiminin itici gücü olan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nden günümüze değin uzanan bir süreçte kullanılmış olan özgün ders araç ve gereci, işlik ders ve deneyim aleti, türlü böcek örneği, yine türlü tarım araç gereci zaman-dizinsel olarak sergilenmektedir.

Müze, Fakülte’de öğretim üyeliği yapmış eski akademisyenler ve diğer ilgili toplum kesimlerinden ve kişilerden bağışlanan çok değişik müzelik eşya ile giderek daha çok zenginleşmekte, ulusal düzeyde yalnızca akademik ilgilileri değil, halkın ilgisini de kendisine çekmektedir.

Paylaşın

Ankara: Hacı Bayram Veli Camii

Hacı Bayram Veli Camii; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Hacı Bayram Mahallesi, Sarıbağ Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Taş kaideli, tuğla duvarlı kiremit çatılı bir camiidir. Planı uzunlamasına dikdörtgen olan cami, doğusunda Augustos Tapınağı duvarına, güneyde Hacıbayram Veli Türbesi’ne dayanmıştır. Kuzeyde ve batıda haremin yarıdan fazlasını kaplayan son cemaat yeri sonradan ilave edilmiştir.

Kare taş kaideli, silindirik tuğla gövdeli ve iki şerefeli minare türbenin güneydoğu duvarında yükselir. Dışta alt pencereler sivri kemerli taş nişlerle kuşatılmıştır. Alçı şebekeli üst pencereler sivri tuğla kemerlidir. Son cemaat yerinde, ayrıca; dikdörtgen ara pencereler sıralanır. Son cemaat yerinin güneye bakan çıkıntı duvarında yeşil sırlı tuğlaya benzer yağlıboya ile sülüs yazı ile “Kelime-i Tevhid“ yazılıdır.

Harem tek sahınlıdır ve kasetleme işçiliği ile yapılmıştır. Ahşap tavanlıdır. Kuzeyde ahşap kadınlar mahfili yer alır. Tavan, kenarlarda çeşitli çiçek desenleriyle süslü bir pervaz ile çevrilidir. Haremde duvarlar pencere üstlerine kadar, yenilenmiş olan çinilerle kaplıdır. Müezzin mahfilinin altında eski çiniler mevcuttur. Bunlar 18’inci yüzyıla ait Kütahya çinileridir.

Kalıplama tekniği ile yapılmış olan mukarnas nişli mihrap sonradan boyanmıştır. En dışta mukarnas frizi ile kuşatılmıştır. Tepesi mazgal gibi palmet yaprakları ile taşlanmıştır. İkinci bordürde neshi yazı ile “Kelime-i Tevhid“ tekrarlanır. Üçüncü bordür yıldızlar meydana getiren çokgenlerle doldurulmuştur. Dördüncü bordür yine “Kelime-i Tevhid” in tekrarlandığı neshi yazı ile süslenmiştir. Taklit kündekari tekniği ile yapılmış ahşap üzerine boyalı minber kaliteli bir işçilik sergiler.

Camide ahşap üzerine boyalı bütün nakışlar Nakkaş Mustafa tarafından yapılmıştır. Camii Haci Bayram-ı Veli’nin torunlarından Mehmet Baba tarafından 1714 tarihinde tamir ettirilmiştir. İlk yapılışı 1427–1428 tarihlerinde olan camii, tavan, mihrap-minber işçiliği süslemesi, müezzin mahfili altındaki çinileri ve tavan yapımı ile tamamen 17’nci yüzyıl sonu 18’inci yüzyıl başı Ankara camilerinin karakterini kazanmıştır. Tamir kitabesi de bunu gösterir. Hacı Bayram Veli Cami Ankara’nın en önemli camilerindendir.

Paylaşın

Ankara: Zafer Anıtı

Zafer Anıtı; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Ulus Semti, Atatürk Bulvarı üzerinde, Orduevi önündedir. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

tatürk’ün ayakta ve kılıcına dayanmış halde üniformalı, tunçtan yapılmış bir heykelidir. Tabanında kabartma halinde zafer çelenkleri yer almıştır. Herhangi bir yazı yoktur.

İtalyan heykeltıraş Pietro Cannonica tarafından 1927 yılında yapılmıştır. Milli bayram ve kurtuluş yıl dönümlerinde çelenklerle süslenen bir anıttır.

Paylaşın

Ankara: Ziraat Bankası Müzesi

Ziraat Bankası Müzesi; Ankara’nın Altındağ İlçesi, Doğan Bey Mahallesi, Atatürk Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Ziraat Bankası Müzesi, 1926-1929 yılları arasında İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından yapılan ve I. Ulusal Mimarlık Dönemi yapılarından biri olan Ziraat Bankası Genel Müdürlük Binası Şeref Salonu’nda yer almaktadır. Bankanın 118’nci kuruluş yıldönümünün kutlandığı 20 Kasım 1981 tarihinde, dönemin Danışma Meclisi Başkanı Şadi Irmak tarafından açılmıştır.

Ülkemizin ilk ve tek banka müzesi olma özelliğini taşır. Başlangıcından bugüne kadar Türkiye bankacılık sisteminin ticari, ekonomik, siyasi, kültürel, sanatsal ve eğitsel değişimi ile günümüze kadar gelinen gelişimi gösteren Ziraat Bankası Müzesi, bu özellikleri içinde barındıran ve bankacılık sisteminde kullanılan pek çok antika nesneyi, tarihi bir atmosfer içinde sergilemektedir.

Ziraat Bankası’nın çekirdeği olarak tanımlanan, 1863 yılına ait orijinal “Memleket Sandığı”; yüz yılın üzerinde tarihi geçmişi olan yevmiye defterleri, bugün artık kullanılmayan altın alım ve satım kayıt defterleri, “Kinin” tevzi ve satışına ait defterler, Genel Müdürlük ve şubelerde kullanılan hesap ve yazı makineleri ile kristal hokka takımları, eski telefonlar, çeşitli altın ve mektup terazileri, bekçi kontrol saatleri, eski yazı banka kapı levhaları ile çeşitli kurum ve kuruluşların bankaya verdiği madalyon ve berat örnekleri teşhirde bulunan değerli eşyalar arasındadır.

Yine geçmiş dönemlerde kullanılan “Kura Çarkı”, bazı şubelere ait resmi banka mühür örnekleri, 60-70 yıllık haberleşme kopya defterleri, tasarruf hesabı cüzdan örnekleri, fiş ve makbuz dipkoçanlarından örnekler, eski yazı çekler, kasa esas defterleri, tarihi nitelikteki teftiş defterleri ve raporları gibi geçmişi belgeleyen önemli belgelerin yanı sıra 1929 yılında Genel Müdürlük Binasının açılışında kullanılan altın orak ve tepsi ile Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına ait para örnekleri de ilgi çeken değerli objeler olarak sayılabilir.

Paylaşın

Ankara: Seğmenler Parkı

Seğmenler Parkı; Ankara’nın Çankaya İlçesi, Kavaklıdere Semti sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Atatürk Bulvarı ile İran Caddesi arasında kalan vadide 67 bin metrekarelik bir alanda kurulmuştur.

1983 yılında acılan parkta büyük bir amfi tiyatro vardır. İçinde havuzlar, bir çocuk bahçesi, geniş gezi alanları ve Ankara folklorunun simgesi olan Seymenler Anıtı yer alır.

 

Paylaşın

Ankara: Şefik Bursalı Müze Evi

Şefik Bursalı Müze Evi; Ankara’nın Çankaya İlçesi, Ahmet Mithat Efendi Sokak üzerinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

1903 yılında Bursa’da doğan Şefik Bursalı, hocaları olan İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhamam Duran, Namık İsmail ve Avni Lifij’in Türk Ressamlar Birliği sergilerine öğrenciyken katılmaya başlamıştır. Daha sonra Avrupa’ya gitmiş ve birçok sanat merkezinde çalışma imkânı bulmuştur.

İzmir, Konya ve İstanbul liselerinde öğretmenlik yapmış 1934-1936 yılları arasında Konya’da step karakterini yansıtan Selçuk, Mevlana konulu resimleriyle ün kazanmıştır. 1937-1938 yılları arasında Atatürk’ün arzusuyla eserlerini Moskova, Leningrad, Kiev, Bükreş, Belgrat, Atina ve Paris şehirlerinde sergilemiştir. Avrupa’nın diğer şehirlerinde de sergilere katılmış ve olumlu eleştiriler almış olan ressam 20.04.1990 tarihinde vefat etmiştir.

Yaşadığı ev Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Şefik Bursalı Müzesi olarak düzenlenmiştir. Ressam Şefik Bursalı, eserlerinin tamamına yakın kısmını ve “atölye-ev”ini Kültür ve Turizm Bakanlığına bağışlamıştır. Bağışlanan eserler sanatçının kendisi tarafından, sanat yaşamının tüm dönemlerini kapsayacak şekilde seçilmiştir.

Müze düzenlenirken ev, eserlerin konulabilmesi için gerekli teknik yapılarla donatılmış ve yeniden döşenmiştir. Evin bahçesi eski doğal özellikleri ile korunmuş ve evin ön kısmına da sanatçının bir büstü yerleştirilmiştir. Bu atölye müze ev sayesinde şimdiki ve gelecek kuşaklar ünlü ressamın sanatını bir bütünlük içinde ve sanatçının yaşadığı atmosferin bir parçası halinde inceleyip tanıyabileceklerdir.

Paylaşın

Ankara: Mogan Gölü

Mogan Gölü; Ankara’nın Gölbaşı İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Mogan Gölü’nün kıyısında plaj ve gazinoların yanı sıra lokanta ve kahveler yer alır. Sıcak yaz aylarında deniz özlemini bir parça da olsa gideren bir gezi ve mesire yeridir.

Kıyısında bir yüzme havuzu olan göl, kayık gezileri için elverişlidir. Gol kenarında bulunan Mogan Park da Ankaralılar’ın eğlenip hoş vakit geçirdiği bir piknik alanıdır.

Paylaşın

Ankara: ODTÜ Arkeoloji Müzesi

Arkeoloji Müzesi; Ankara’nın Yenimahalle İlçesi, İnönü Bulvarı. ODTÜ Yerleşkesi içerisinde yer almaktadır. Toplu taşım araçları ile ulaşım mümkündür.

ODTÜ Arkeoloji Müzesi Türkiye’nin ilk üniversite müzesi olarak 1960’lı yıllarda üniversitenin kuruluş sürecinde dönemin rektörü Sayın Kemal Kurdaş’ın öngörüleri ile hayat bulmuştur. Müze düşüncesinin ortaya çıkmasına yol açan gelişme yerleşke içinde bulunan arkeolojik alanlarda kazıların başlaması olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kazısı olan ve Atatürk tarafından bizzat başlatılan Ahlatlıbel Arkeolojik Alanı günümüz ODTÜ yerleşkesi içinde kalmaktadır. 1962 yılında başlatılan Yalıncak kazıları ve daha sonra Koçumbeli’de yürütülen arkeolojik kazılarda ele geçen arkeolojik eserler ile 1967-1968 yıllarında yine ODTÜ tarafından yürütülen Ankara Frigtümülüs kazılarında çıkan eserlerden oluşan bir müzenin kurulması 1969 yılında gerçekleştirilmiştir.

ODTÜ Müzesinin asma katında Koçumbeli ve Yalıncak merkezlerinde yapılan kazılardan ele geçen eserler sergilenmektedir. M.Ö. 2500-2300 yıllarına tarihlenen Koçumbeli’nden gelen eserler daha çok günlük çanak-çömlek örnekleri, taş ve kemik aletler, idoller, hayvan figürinleri, ağırşaklar ve damga mühürlerden oluşmaktadır. Yalıncak’ta ele geçen eserler ise, burada M.Ö. 7.’nci yüzyıldan günümüze kadar kesintisiz bir yerleşim olduğunu göstermektedir.

Yerleşmedeki zaman dizini en iyi şeklide çanak-çömlek örnekleri ve sikkelerden izlenebilmektedir. ODTÜ arazisi ile Atatürk Orman Çiftliği ve Bahçelievler arasında kalan Frignekropolünde yapılan kazılardan ele geçen eserler ise müzenin birinci katında sergilenmektedir. Frignekropolünde saptanabilen on dört tümülüsten ODTÜ yerleşkesine yakın olan üçünün yeni bilimsel kazı teknikleri ile açılması Frigkültürüne ait ilginç bulguları ortaya koymuştur.

Ayrıca Beştepeler- Gençlerbirliği Tümülüsü ölü yakma alanında 1986-1988 yıllarında yapılan kurtarma kazılarından çıkarılan çok sayıda ve çeşitli formlarda ölü yakma kapları ile yanmış tören arabası parçaları da bu tarihten sonra müzede Ankara Frig Eserleri katında diğer üç tümülüs eserleriyle beraber sergilenmeye başlanmıştır.

Eserlerin tümü her yıl Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen araştırmacıların çalşmalarına konu olmakta, universite öğrencileri eserler üzerinde tezler hazırlamaktadır. Ayrıca müze farklı üniversitelerin eğitim  fakülteleri ve müzecilik programları kapsamında gerçekleştirilen çalışmalara da ev sahipliği yapmaktadır.

Paylaşın