Erdoğan, Muhalefeti Hedef Aldı: Gizli Saklı İttifaklar Kuruyorlar

Seçim çalışmaları kapsamında Ağrı’da halka seslenen Erdoğan, “Yıllardır Meclis’te oldukları halde, milletin, şehirlerimizin en küçük meselesine çözüm üretmeyenler mi Ağrı’ya eser kazandıracak. Bugüne kadar bunların eseri var mı? Bunların ne Ağrı umurlarında ne Van umurlarında ne de Diyarbakır umurlarında” dedi ve ekledi:

“Bunlar için tek önemli şey İstanbul’daki, Brüksel’deki Washington’daki ağababalarından aldıkları emirlerdir. Zaten fırsatını bulanlar da soluğu oralarda alıyor. Birbirleriyle kavga etmekten, birbirlerine çalım atmaktan ülkeye ve millete dair herhangi bir meseleyi gündemlerine almaya vakit bulamıyor.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Derdi Ayak oyunları olanların vizyonu bu kadar olur. Bunların hepsini bir araya toplayın, sonra çarpın bölün, çıkartın ne yaparsanız yapın geriye kalacak olan hep sıfır olur. Sıfır sonuçlu siyasetin de ne ülkeye ne millete faydası dokunur. Bunun için biz hep eser ve hizmet diyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Ağrı mitinginde halka hitap etti. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Anadolu’yu tehditlere karşı bir serhat gibi koruyan Ağrı, cesaretiyle ve yiğitliğiyle hep örnek oldu. Ağrı’nın 31 Mart’ta yine tercihini AK Parti’den yana yapacağından eminiz. Ağrı ile bizim aramızda kalpten kalbe giden bir yol vardır. Biz gözümüzü geleceğe diktik, hayatımızı milli iradenin üstünlüğünü savunmaya adadık.

Darbecilerden ve işkencecilerden hesap sorarak milletimizin bu dönemlerle hesaplaşmasını sağladık. Karşımıza kim çıkarsa mücadele ettik. Cumhuriyet tarihinin en köklü adımlarını hayata geçirmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı vizyonunu da başlattık. Burada 40 bin kişi olduğunu emniyetten öğrendik.

Şimdi birileri yine çıkmış tek parti faşizmini hortlatmak için CHP ile bir olup sizlerin iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Dün silahla yaptıklarını bugün gizli ittifaklar kurarak gerçekleştirmenin gayreti içindeler. Bu uğurda baskıların sembolü olan CHP’ye bile yedek tekerlek yapacak duruma düştüler. Sırtını örgüte dayayan siyasi temsilciler İstanbul’da ve diğer başka yerlerde kirli pazarlıklarla kendi ikballerini kotarmanın peşindeler.

“Biz hep eser ve hizmet diyoruz”

CHP’li belediye başkan adaylarının buram buram ayrımcılık kokan açıklamalarına seslerini çıkarmayanlar mı Ağrılı kardeşlerimizin geleceğini inşa edecek? Bunların ne Ağrı umurlarında, ne İstanbul umurlarında ne Diyarbakır umurlarında. Bunlar için tek önemli şey İstanbul’daki, Brüksel’deki Washington’daki ağababalarından aldıkları emirlerdir. Zaten fırsatını bulanlar da soluğu oralarda alıyor.

Birbirleriyle kavga etmekten, birbirlerine çalım atmaktan ülkeye ve millete dair herhangi bir meseleyi gündemlerine almaya vakit bulamıyor. Derdi Ayak oyunları olanların vizyonu bu kadar olur. Bunların hepsini bir araya toplayın, sonra çarpın bölün, çıkartın ne yaparsanız yapın geriye kalacak olan hep sıfır olur. Sıfır sonuçlu siyasetin de ne ülkeye ne millete faydası dokunur. Bunun için biz hep eser ve hizmet diyoruz.”

Paylaşın

Halkların Demokratik Partisi: İktidar, Halk İradesini Tanımıyor

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Patnos Belediye Eş Başkanları Müşerref Geçer ve Emrah Kılıç ile belediyenin İnsan Kaynakları Müdürü Uğur Laçin gözaltına alındı. Gözaltılara tepki gösteren HDP, “İktidar, halk iradesini tanımıyor” açıklamasında bulundu.

Müşerref  Geçer kent merkezinde, Emrah Kılıç ise İstanbul’da gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen eş başkanlar ile Laçin, Patnos İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “İktidar Kürt halkının iradesine saldırılarını sürdürüyor” dediği açıklaması şöyle:

“2016 yılından bugüne kayyım siyaseti ile halkın iradesini gasp eden iktidar, bugün de Patnos Belediyemize yönelik gerçekleştirdiği operasyonla, bir kez daha halk iradesini tanımayacağını göstermiştir.

Patnos Belediye Eş başkanlarımız Müşerref Geçer ve Emrah Kılıç’ın da aralarında olduğu birçok belediye çalışanı arkadaşımız bu sabah hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmıştır. Gerçekleştirilen bu gözaltılar siyasi soykırım operasyonlarının bir devamıdır.

Seçim dönemi boyunca halk iradesini nasıl keyfi bir şekilde gasp ettiklerini anlatanlar, seçimden sonra da bu hukuksuzluğu devam ettirme gayreti işine girmişlerdir. Halk iradesini gasp etmeye devam eden politikalarla suç işlemeye devam edeceklerini açıkça beyan etmişlerdir.

Bu saldırılar kayyımlar eliyle gerçekleştirilen yolsuzluk ve usulsüzlükleri onaylayan politikaların yeni dönemde de sürdürüleceğinin göstergesidir. Kürt ve kadın düşmanlığına devam etme yöntemlerinin bir üst aşamaya geçilmesidir.

Gözaltına alınan eş başkanlarımız ve belediye çalışanı arkadaşlarımızdan tek biri dahi ifadeye çağrılmadan evleri basılarak gözaltına alınmıştır. Algı operasyonları oluşturarak Kürt halkının iradesini bir kez daha gasp etmeyi hedefleyenler, şunu bilsin ki halkımız sonuna kadar iradesine sahip çıkacaktır.

Gözaltılar, baskılar ve tutuklamalarla bu halkı sindiremeyeceksiniz. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkelerimizle irademize sahip çıkmaktan bir adım dahi geri durmayacağız. Gözaltına alınan belediye eş başkanlarımız ve belediye çalışanı arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Halk iradesini gasp etme politikalarınıza karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

Ne olmuştu?

HDP, 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde 65 belediye kazanmış, bunlardan 48’ine kayyum atanmıştı.

6 belediye başkanının mazbatası seçimlerin hemen ardından KHK gerekçesi ile alınırken, 4 belediye başkanı ise ihraç ya da istifa yoluyla ayrılmış, ittifakla seçilen 1 belediye başkanı da kendi partisine geçmişti.

HDP’de 4’ü ilçe, 2’si belde olmak üzere toplam 6 belediye kalmıştı:

Ağrı Patnos Belediyesi
Adıyaman Kömür Belde Belediyesi
Diyarbakır Çınar Belediyesi
Erzurum Karaçoban Belediyesi
Şırnak Balveren Belde Belediyesi
Şırnak Silopi Belediyesi

Paylaşın

Doğu Ve Güneydoğu’daki 15 Barodan Provokasyonlara Karşı Tedbir Alınması Çağrısı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van barosunun da olduğu 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

15 baro tarafından yapılan açıklamada, “Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da yaptığı konuşma sırasında taşlı saldırıya uğramasının ardından Doğu ve Güneydoğu’daki 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

Ağrı, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Baroları adına yapılan ortak yazılı açıklamada, seçim propagandalarının yoğunlaştığı bir dönemde; dün Erzurum’da yaşananların seçim süreci ve güvenliği açısından endişelere yol açtığı belirtildi.

VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan’ın aktardığına göre, provokasyonlara karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.”

Paylaşın

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar: Bedel Ödeyerek Haklarımızı Kazandık

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “AKP hükümeti zamanında Kürtler ve Aleviler kendi kimliklerini söyleyebildiler” sözlerine de yanıt veren Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Uçar, “Hiç sizin mevzunuz değil! Size rağmen bu ülkede yaşayan Kürtler, Aleviler kendi haklarını ve kimliklerini bedel ödeye ödeye kazandılar” dedi ve ekledi:

“Bugün buradaysak, Türkiye siyasetine müdahale ediyorsak sizin yok saydığınız Kürtlerin, Alevilerin, Çerkeslerin, Lazların mücadelesi sayesinde buradayız. Bu mücadele ile biz kazanacağız, onlar kaybedecekler. Buradayız, birlikte değiştireceğiz.”

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesi seçim bürosu açılışında komuştu.

MA’nın haberine göre; Erdoğan’ın Diyarbakır’da yaptığı konuşmaya tepki gösteren Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:

“Tek adam rejiminin cumhurbaşkanı Amed’deydi. Amed halkına seslendi. Amed’de ‘Kürt kardeşlerim’ diyorlar ama Ankara’ya gittiklerinde ‘Kürt terörü’ oluyor. Kürtler onların kardeşi değil! Onların kardeşleri Torosçular, onların kardeşleri beşli çete, onların kardeşleri Kürtleri inkar eden faşist milliyetçiler.

Bir iddiası da var, ‘Yeni yüzyılı Kürtlerle kuracağız’ diyor. Cumartesi Annelerine oturma eylemi yaptırmayan bir iktidarla Kürtlerin kuracağı bir yeni yüzyıl yok. Kadınları şiddetle evlere hapsetmeye, biat ettirmeye çalışan iktidarla yeni bir yüzyıl yok. Erdoğan’ın beyannamesini açıkladığı gün Van’da helikopterden atılan Osman Şiban’a 7 yıl 6 ay ceza verildi.

Bunu reva görenlerle Kürtlerin kurabileceği yeni bir yüzyıl yok. Kürt dilini ve varlığını inkar edenlerle, çözüm sürecini buzdolabına kaldırıp masayı devirenlerle Kürtlerin kuracağı yeni bir yüzyıl yok. 15 Mayıs geldiğinde Kürtler size yeni bir yüzyılın, yeni bir düzenin nasıl kurulacağını tokat gibi gösterecek.”

Uçar, ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “AKP hükümeti zamanında Kürtler ve Aleviler kendi kimliklerini söyleyebildiler” sözlerine de yanıt verdi.

“Hiç sizin mevzunuz değil! Size rağmen bu ülkede yaşayan Kürtler, Aleviler kendi haklarını ve kimliklerini bedel ödeye ödeye kazandılar. Bugün buradaysak, Türkiye siyasetine müdahale ediyorsak sizin yok saydığınız Kürtlerin, Alevilerin, Çerkeslerin, Lazların mücadelesi sayesinde buradayız. Bu mücadele ile biz kazanacağız, onlar kaybedecekler. Buradayız, birlikte değiştireceğiz.”

“Kürtler sorun değil gerçek”

“Türkiye’nin en temel sorunlarından biri Kürt gerçekliğidir. Biz sorun değil gerçekliğiz” diyen Uçar, devletin bu gerçeklikle yüzleşmediğini söyledi:

“Bir daha söyleyeyim; Kürt sorununu çözmeye bizler adayız, halkımız aday, Yeşil Sol Parti aday. Çözmek için geliyoruz, hiç kimseye muhtaç ve mahkum değiliz.

Biz 7 Haziran 2015’te AKP’nin olmadığı bir Türkiye’yi inşa ettik ama yarım kaldı. 2023 14 Mayıs’ında AKP’siz demokratik bir Türkiye’ye hazır mıyız? Yeni yüzyılın kurucusu olmaya hazır mıyız? Yolumuz açık olsun, hiçbir engelimiz yok. 15 Mayıs’ımız kutlu olsun.”

Paylaşın

12 Baro Başkanına ”Pençe -Kılıç” Soruşturması

TSK’nin, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine 20 Kasım’da düzenlediği ve ”Pençe -Kılıç” adı verilen herakatının barış zeminine zarar verdiğini savunan ortak bir yazılı açıklayan 12 baro başkanı hakkında soruşturma açıldı.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi halinde baro başkanlarının ifadelerinin alınabileceğini söyledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağrı, Batman, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak ve Van Baro başkanları hakkında soruşturma açtı.

Haklarında soruşturma açılan 12 baro başkanı TSK’nin, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine 20 Kasım’da düzenlediği ve ”Pençe -Kılıç” adı verilen herakatının barış zeminine zarar verdiğini savunan ortak bir yazılı açıklama yayınlamışlardı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, ortak açıklamada ismi geçen 12 baro başkanı hakkında “Türk Ceza Kanununun 301. maddesi kapsamında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılama” suçu şüphesiyle soruşturma açıldı.

“Her koşulda barışı savunmalıyız” başlığıyla yayınlanan ortak açıklamada barolar, Kürtlerin yoğun yaşadığı alanlara askeri operasyonlar düzenlemenin sorunu derinleştirdiğini belirterek asıl yapılması gerekenin toplumun her kesimiyle barışmak olduğu ifade edilmişti.

Açıklamada, hükümete barışçıl siyasi çözümler araması çağrısı yapılmıştı.

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e soruşturma ile ilgili konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi halinde baro başkanlarının ifadelerinin alınabileceğini söyledi.

”Kürt sorununun güvenlikçi politikalar ile çözülmeye çalışıldığı dönemlerde barışçıl çözümler için yapılan açıklamalar bu tür soruşturmalar ile neticeleniyor. Daha önce de baromuz hakkında defalarca soruşturma açılmıştı. Açılan bu soruşturmalar da devletin bu dönem izlediği politikalardan bağımsız değil.”

Benzer açıklamalar nedeniyle daha önce başlatılan farklı soruşturmaların Baro yönetimine açıldığını hatırlatan Eren, ”Bu sefer soruşturmayı sadece benim adıma açmışlar” dedi.

Nahit Eren hakkında 301’nci maddeden açılmış devam eden dört ayrı soruşturma var.

Irak’ın kuzeyinde, Duhok vilayetinin Zaho ilçesinde, Perek adındaki tatil beldesine düzenlenen ve 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili açılan yapılan açıklamayla ilgili Diyarbakır Barosunun 11 kişilik yönetim kurulu üyelerinin tamamına soruşturma açılmıştı.

Paylaşın

Ağrı, Uykunuzu Nasıl Etkiler?

Ağrı, vücutta bir şey olduğunu gösteren bir gösterge veya alarmdır. International Association for the Study of Pain (IASP) ağrıyı, mevcut veya olası doku hasarı ile ilişkili veya bu hasar açısından tanımlanan, hoş olmayan, duyusal ve duygusal bir deneyim olarak tanımlar. 

Haber Merkezi / Basit bir ifadeyle ağrı, yaralanma, hastalık veya başka herhangi bir olaya yanıt olarak vücutta hoş olmayan bir his veya histir.

İki tür ağrı vardır – akut ağrı ve kronik ağrı. Akut ağrı, kısa bir süre devam eden ağrıdır. Akut ağrı, düşme, kırık kemik veya adet ağrısından kaynaklanan fiziksel bir yaralanma olduğunda kişinin hissettiği şeydir. Akut ağrı genellikle hastalık iyileştikçe veya yara iyileştikçe geçer.

Kronik ağrı, hastalık veya yaralanma iyileştikten sonra bile devam eder ve bazı durumlarda eskisinden daha kötüdür. Örneğin, bir kişi bir hastalık nedeniyle kalıcı bel ağrısına sahip olabilir ve daha sonra hastalığın ötesinde de devam edebilir.

Ağrı uykuyu nasıl etkiler?

Uyku, bilinç kaybı, gevşemiş kaslar, fiziksel aktivite yok, kapalı gözler ve aktif olmayan bir sinir sistemi ile karakterize geçici bir doğal dinlenme halidir. Uyku sırasında aralıklı uyanmalar olabilir ki bu normaldir. Bununla birlikte, ağrı nedeniyle uyku indüklendiğinde, bir endişe haline gelir ve genellikle normal uyanma-uyku döngüsünden daha uzun sürer.

Kronik ağrısı olan kişiler genellikle daha az derin uyku yaşarlar. Ayrıca gece boyunca daha sık uyanırlar ve bu nedenle daha az verimli bir uyku yaşarlar. Ağrı yaşayan kişilerin klinik olarak teşhis edilen uykusuzluk yaşama olasılığının on sekiz kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Ağrı, uyku kalitesini ve miktarını etkiler. Ağrı, sinir sistemini daha aktif hale getirir ve dolayısıyla kişiyi uyanık tutar.

Romatoid ağrı gibi kronik ağrısı olan hastalarda olumsuz duygudurum ile ağrı arasında ilişki olduğu bulundu. Ağrının uyku bozukluğu veya bozukluğu ile depresyon arasındaki bağlantı olduğu bulundu – bireyin ruh hali, uykunun bozulmasına veya tam uykusuzluğa yol açan yola giriyor. Orak hücre hastalığı olan kişilerde yapılan bir araştırma, insanlar ağrı yaşadıklarında ruh hallerini bozduğunu ve bunun da uyku kalitesini düşürdüğünü buldu.

Dopamin beyindeki bir nörotransmitterdir. Ağrının neden olduğu dopamin sinyallemesinde değişiklikler veya rahatsızlıklar olduğunda, uzun süreli uyku kayıplarına ve sürekliliğinin bozulmasına neden olabilir. Bu fenomen, acı çeken bir kişinin neden uyku arasında uyanma ve ağrının bilincinde olma olasılığının daha yüksek olduğunu açıklayabilir.

Ağrı uykuyu etkiler; Ancak uyku da ağrıyı etkiler. Uygun uyku eksikliği, ağrıyı ve ağrıya duyarlılığı artırma potansiyeline sahiptir. Uykuyu iyileştirmek ayrıca ağrıyı azaltmaya yardımcı olur ve bunun tersi de geçerlidir. Bu kavram, uykuyu etkileyen ağrı ve ağrıyı etkileyen uyku döngüsü gibidir.

Ağrı sırasında iyi uykuyu yönetmek

Ağrının uykuyu olumsuz etkilediği bilinmektedir; ancak, bunun yönetilebileceği ve azaltılabileceği yollar vardır. Bazı ilaçlar ağrıyı yönetebilir ve uykuya neden olabilir, ancak sadece doktor gözetiminde uygulanmalıdır. Ağrı, doğru beslenme, iyi uyku hijyeni ve alışkanlıklarının uygulanmasıyla da kontrol edilebilir.

Opioid peptitler uyku bozukluğunda önemli bir rol oynar. Opioid ilaç kullanımının ağrıyı azalttığı ve hafiflettiği bulunmuştur; bununla birlikte, yatıştırıcı bir etkiye de sahip olabilirler ve kişinin uyku düzenini bozabilirler. Opioid ilaçların uyku üzerindeki olumsuz sonuçları nedeniyle, ağrı tedavisinde bu ilaçların kullanımının kontrol edilmesi kritik öneme sahiptir.

Faktörleri ve mekanizmaları anlamak ve uyku ile ağrı arasındaki ilişkiyi çözmek için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Ayrıca depresyon ve diğer duygudurum bozukluklarının uyku yoksunluğu ile ilişkisini deşifre etmek için çalışmalara ihtiyaç vardır.

Paylaşın

Ağrı, 4 büyüklüğünde deprem ile sarsıldı

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ağrı Doğubayazıt’ta saat 08.57’de 4 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. 7.02 kilometre derinlikte olduğu belirlenen deprem çevre illerden de hissedildi.

Haber Merkezi / AFAD’ın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Doğubayazıt’ta saat 08.57’de 4.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. 7.02 kilometre derinlikte olduğu belirlenen deprem çevre illerden de hissedildi.

Doğubayazıt’ta meydana gelen deprem sonrası olumsuz bir ihbarın bulunmadığı bilgisi kamuoyuna duyuruldu.

 

Paylaşın

Ağrı: Meya (Günbuldu) Mağaraları

Meya (Günbuldu) Mağaraları; Ağrı’nın Diyadin ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Günbuldu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Antik bir kent görünümündeki yerleşim yerinde mağaralar ve tarihi kalıntılar köyün 400 metre uzağında bulunmaktadır. Kayalara oyularak yapılmış barınma yerleri, tapınak, ibadethane, oda ve mağaralar oldukça ilgi çekicidir.

Barınak ve ibadethanelerde değişik inançların izleri görülmektedir. Oldukça tahrip edilmiş kentten, günümüze mihrap, haçlı taşlar ve mezarlar kalmıştır. Buradan çıkarılan iki koç heykeli, şu anda il merkezinde bulunmaktadır.

Paylaşın

Ağrı: Nuh’un Gemisi

Nuh’un Gemisi; Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesine bağlı Telçeker ile Üzengili Köyleri arasında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Nuh’un Gemisi doğal bir anıttır. Aslında bu anıt gemi biçiminde bir şekil, iz (siluet) dir. Kalıntı Türkiye- İran Transit yoluna 3.5 kilometre mesafededir. Nuh tufanı sonucunda karaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir. Buranın halk arasındaki adı Cudi Dağı’dır.

1983 yılından itibaren kutsal geminin kalıntılarını burada arama çalışmaları hızlanmıştır. Başta James İrwin olmak üzeri Amerikalı araştırmacılar burayı çok yönlü incelemişlerdir. Türk bilim adamları ( Atatürk Üniversitesi ve MTA Enstitüsü elemanları) da bu oluşumu bilimsel yönden incelemişlerdir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklar Yüksek Kurulu 17 Eylül 1987 tarih ve 3657 sayılı kararı ile gemi kütlesinin “korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” özelliği gösterdiğini belirtildiğinden, burası doğal sit alını ve açık hava müzesi olarak koruma altına alınmıştır.

Nuh’ un Gemisi’nin İzi ilk kez 11 Eylül 1959 günü harita yüzbaşısı İhsan Durupınar tarafından keşfedildi. Durupınar, doğu bölgesinin havadan çekilmiş fotometrik haritalarını tetkik ederken ilginç bir resmi buldu. Resim bütün dünyayı ilgilendiriyordu. Bunun Nuh’un Gemisi olma ihtimali vardı. Bu tarihten sonra Ağrı Dağı ve Telçeker Köyü üstündeki heyelan bölgesinde gemi aramaları hızlandı. Heyelan bölgesi, Ağrı Dağı’nın tam güney karşısında, Doğubayazıt- Gürbulak yolunun güneyinde, Telçeker ve Üzengili köylerinin yamaçlarındadır.

Burada gemi biçimli bir şekil vardır ki, harita yüzbaşısının üzerinde durduğu toprak şekil budur. İlk bakışta gerçekten gemiye benzeyen bu yapının heyelanın etkisiyle mi, yoksa Nuh’ un gemisinin karaya oturduğu yer mi olduğu henüz tartışma konusudur. Şekil Nuh’ un gemisi olması kadar ilginç olmakla beraber, doğal anıt niteliğindedir. Yer kabuğunun bir oyunu sonucunda oluşsa dahi, şekil yer bilimleri açısından da ilginçtir.

Nuh’un Gemisi’nin kütlesi, sürekli heyelan olan ve akıntının bütün şiddetiyle devam ettiği yamaçta olduğu halde, yerinde basit kalmış, şekil bozulmamıştır. Kütlenin biçimi, insanoğlunun yaptığı ilk gemilere benzerlik göstermektedir. Baş tarafı çok dar, arka kısmı ortaya doğru daralmış haldedir.

Boyut olarak 165x50x13 metre ölçüsündedir. (Bu rakamlar, kutsal kitaplarda belirtilen ölçülere uymaktadır.) Çevresini oluşturan toprak toprağa kıyasla gemi kütlesinin malzemesi kuvvetli bir fiziksel mukavemete sahiptir. Gemi içinde ve yüzeyinde üç ayrı seviyede dizilmiş, eşit aralıklarla dağılmış ve fiziksel farklılıklar gösteren bölümler mevcuttur. Geminin muhtelif yerlerinde gemi direklerini andıran boşluk ve tümsekler vardır.

Paylaşın

Ağrı: Diyadin Kanyonu

Diyadin Kanyonu; Ağrı’nın Diyadin İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinin batısındadır.

Diyadin Kanyonu’na şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Yüksekliği 50 metreyi bulan kanyon, ortasından geçen Murat Nehri ile birlikte her mevsim görsel bir şölen sunmaktadır.

Paylaşın