İzmir: Aşağı Hamam ve Palaestra

Aşağı Hamam ve Palaestra; İzmir’in Torbalı İlçesi sınırları içerisinde yer alan Metropolis Antik Kenti’ndedir.Halk arasında “Han Yıkığı” olarak adlandırılan kalıntılarda yapılan kazılarda, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait, görkemli bir hamam yapısı ortaya çıkarılmıştır.

Yapının merkez salonunun kenarlarında özel tasarlanmış basamaklı havuzlar ortaya çıkarılmıştır. Yapının ana mekânlarını çevreleyen koridora ait kalıntılar, doğu ve güney kısımlarda belirlenmiştir.

Bu yapı çevresinde 2008 yılından beri sürdürülen araştırma ve kazılarda, hamamın doğusundaki düzlükte kare formlu bir palaestra ortaya çıkarılmıştır. Metropolis’in spor merkezlerinden biri olan palaestranın çevresindeki sütunlu galerileri tabanlarının geometrik mozaik döşemelerle kaplandığı tespit edilmiştir.

Roma hamamlarının tipik özelliklerini yansıtan hamam sıcaklık (calderiım), ılıklık (tipidarium) ve soğukluktan (frigidarium) meydana gelmiştir. Hamam döşeme altındaki, bir metre yüksekliğinde olan ısıtma sistemi (hypocaust) ve duvarların içerisine yerleştirilmiş içleri boş tuğlalarla (tabuli) ısıtılmıştır.

Prof.Dr. Recep Meriç 1997 yılında hamamda yaptığı kazılarda Geç Roma Çağına tarihlenen çok sayıda gümüş sikke ortaya çıkarmıştır.

İzmir

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.

Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.

İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.

İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir