Fenerbahçe’den Açıklama: Dik Durmaya Devam Edeceğiz

Süper Kupa karşılaşmasının 2. dakikasında sahadan çekilen Fenerbahçe, “Dün olduğu gibi bugün ve yarınlarda da dik durmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi / Süper Kupa Finali’nde Galatasaray ile Fenerbahçe Şanlıurfa’da karşı karşıya geldi. Hakem Volkan Bayarslan’ın yönettiği karşılaşmanın 2. dakikasında Fenerbahçe, sahadan çekildi.

Sahadan çekildikten sonra açıklama yapan Fenerbahçe, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Kazanmak için değil doğruları savunmak için sahaya çıktığımız bugünde, tavrımızı özetlemek adına vurgulamak istediğimiz şey şudur ki;

‘Sadece futbolda değil yarıştığımız her branşta 117 yıllık mazisiyle Türk sporuna hizmet eden, müzesinde alınterinin, emeğin izlerini taşıyan binlerce kupası olan, 30 milyon taraftarıyla ülkesinin milli değerlerini benliğinde hisseden Dünyanın En Büyük Spor Kulübü olarak Dün olduğu gibi bugün ve yarınlarda da dik durmaya devam edeceğiz.’

Maçla ilgili son kararı TFF verecek

Maçla ilgili son kararı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) verecek. Öncelikle TFF, müsabaka görevlilerinin raporlarını bekleyecek (Futbol Müsabaka Talimatı Madde 26-3).

Raporlar geldikten sonra Disiplin Kurulları’nın görev zamanı başlayacak (Madde 23-3). Disiplin Kurulları, Madde 22-a’ya göre hükmen mağlubiyet kararını verecek. Ardından, bu kararı madde 26-1’e göre TFF Yönetim Kurulu onaylayacak. Tüm bu süreçlerin 1 hafta içerisinde tamamlanması bekleniyor.

TFF Futbol Müsabaka Talimatnamesi İlgili Maddeleri

Madde 22 – Hükmen Yenik Sayılmalar

a) Müsabakanın ilan edildiği sahaya belirlenen saatte 9 (dokuz) kişiden az bir kadro ile çıkmak ya da müsabaka esnasında herhangi bir sebeple takımın sahadaki futbolcu sayısının 6 (altı) kişiye inmesi (Bu durumda müsabakaya devam edilmez.)

Madde 23 – Hükmen Mağlubiyet Sürecinde Uygulanacak usul ve sonuçlar

3) Bu talimatın 19. maddesi (Güvenlik nedeniyle müsabakaların tamamlanamaması maddesi) kapsamı dışında kalan hükmen mağlubiyet kararlarını vermeye Disiplin Kurulları yetkilidir.

4) Hükmen yenik sayılma halinde galip gelen takım lehine 3 gol verilir. Hükmen yenik sayılan takım, gol atmış olsa dahi hiçbir golü geçerli kabul edilmez. Hükmen galip gelen takımın üçten fazla attığı goller geçerli olarak kabul edilir.

Madde 26 – Müsabaka Sonuçlarının Tescili

1) TFF tarafından düzenlenen veya izin verilen müsabakaların sonuçları, TFF tarafından tescil edilmeden geçerli sayılmaz.

3) TFF, Uluslararası Futbol Oyun Kuralları’nın öngördüğü süreç içerisinde herhangi bir nedenle tamamlanamayan müsabakaların sonuçlarını, müsabaka görevlilerinin raporlarına ve gerektiğinde yapılacak araştırmaya göre karara bağlar ve ilan eder.

Paylaşın

Süper Kupa Maçı Yarıda Kaldı: Fenerbahçeli Oyuncular Sahayı Terketti

Süper Kupa Finali’nde Galatasaray ile Fenerbahçe Şanlıurfa’da karşı karşıya geldi. Hakem Volkan Bayarslan’ın yönettiği karşılaşmanın 2. dakikasında Fenerbahçe, sahadan çekildi.

Haber Merkezi / Volkan Bayarslan maçı tatil ederken, maçla ilgili son kararı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) verecek. Öncelikle TFF, müsabaka görevlilerinin raporlarını bekleyecek (Futbol Müsabaka Talimatı Madde 26-3).

Raporlar geldikten sonra Disiplin Kurulları’nın görev zamanı başlayacak (Madde 23-3). Disiplin Kurulları, Madde 22-a’ya göre hükmen mağlubiyet kararını verecek. Ardından, bu kararı madde 26-1’e göre TFF Yönetim Kurulu onaylayacak. Tüm bu süreçlerin 1 hafta içerisinde tamamlanması bekleniyor.

TFF Futbol Müsabaka Talimatnamesi İlgili Maddeleri

Madde 22 – Hükmen Yenik Sayılmalar

a) Müsabakanın ilan edildiği sahaya belirlenen saatte 9 (dokuz) kişiden az bir kadro ile çıkmak ya da müsabaka esnasında herhangi bir sebeple takımın sahadaki futbolcu sayısının 6 (altı) kişiye inmesi (Bu durumda müsabakaya devam edilmez.)

Madde 23 – Hükmen Mağlubiyet Sürecinde Uygulanacak usul ve sonuçlar

3) Bu talimatın 19. maddesi (Güvenlik nedeniyle müsabakaların tamamlanamaması maddesi) kapsamı dışında kalan hükmen mağlubiyet kararlarını vermeye Disiplin Kurulları yetkilidir.

4) Hükmen yenik sayılma halinde galip gelen takım lehine 3 gol verilir. Hükmen yenik sayılan takım, gol atmış olsa dahi hiçbir golü geçerli kabul edilmez. Hükmen galip gelen takımın üçten fazla attığı goller geçerli olarak kabul edilir.

Madde 26 – Müsabaka Sonuçlarının Tescili

1) TFF tarafından düzenlenen veya izin verilen müsabakaların sonuçları, TFF tarafından tescil edilmeden geçerli sayılmaz.

3) TFF, Uluslararası Futbol Oyun Kuralları’nın öngördüğü süreç içerisinde herhangi bir nedenle tamamlanamayan müsabakaların sonuçlarını, müsabaka görevlilerinin raporlarına ve gerektiğinde yapılacak araştırmaya göre karara bağlar ve ilan eder.

Süper Kupa sürecinde neler oldu?

Daha önce 29 Aralık 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Al-Awwal Park’ta oynanması planlanan 2023 Süper Kupa maçı, Riyad’da maç öncesinde yaşanan krizden dolayı ertelendi.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 21 Şubat 2024 tarihinde yaptığı açıklamayla Süper Kupa karşılaşmasının 7 Nisan 2024 tarihinde Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu’nda oynanacağını açıkladı.

Bu gelişmelerin ardından Fenerbahçe maçın tarihinin ertelenmediği ve maça yabancı hakem atanmadığı için finale U19 takımıyla çıkacağını duyurdu.

Süper Kupa

İlki 1966 yılında oynanan ve Türkiye 1. Ligi’nin şampiyonu ile  Türkiye Kupası şampiyonunun karşılaştığı Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın adı 1981-1982 sezonu sonunda Devlet Başkanlığı Kupası adı altında oynandı. 1998 yılında ara verilen kupa mücadelesine, 2006 yılından itibaren Süper Kupa adıyla tekrar başlandı.

Beşiktaş, Süper Kupa’yı müzesine götüren takım oldu. Beşiktaş, 30 Temmuz 2006’da Almanya’da oynanan maçta Galatasaray’a 1-0 üstünlük kurarak kupayı aldı.

Süper Kupa’yı şimdiye dek en çok kazanan takım Galatasaray oldu. Galatasaray, ilk organizasyonda Beşiktaş’a boyun eğmesine rağmen sonraki süreçte 6 kez mutlu sona ulaştı. Galatasaray, 2008, 2012, 2013, 2015, 2016 ve 2019’da Süper Kupa’yı müzesine götürdü.

Fenerbahçe’nin 3 kez kazandığı kupayı, Beşiktaş ve Trabzonspor ikişer, Atiker Konyaspor ve Akhisarspor ise birer kez havaya kaldırdı.

Süper Kupa’nın ilk 3 organizasyonu Almanya’da gerçekleştirildi. Beşiktaş ile Galatasaray’ın karşılaştığı ilk kupa maçı Frankfurt kentinde oynanırken, daha sonra sırasıyla Köln ve Duisburg şehirlerinde karşılaşmalar yapıldı.

Almanya’daki maçlarda Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray birer kez kupa sevinci yaşadı.

2020-2021 sezonunun Süper Kupa maçı ise Katar’da gerçekleştirildi. Doha’da bulunan Ahmed Bin Ali Stadı’nda oynanan maçta Beşiktaş, normal süresi ve uzatma bölümü 1-1 tamamlanan maçta Antalyaspor’a penaltılarda 4-2 üstünlük kurarak şampiyon oldu.

Almanya’daki kupa maçlarının ardından mücadele Türkiye’ye taşınırken, yurttaki ilk kupayı Fenerbahçe havaya kaldırdı. İstanbul’da 2009’da oynanan müsabakada Fenerbahçe, Beşiktaş’a üstünlük kurarak kupanın sahibi oldu.

Türkiye’de İstanbul (3), Konya (2), Ankara (2), Erzurum, Kayseri, Manisa ve Samsun’da yapılan 11 karşılaşmada Galatasaray 5 kez kupayı müzesine götürdü. Yurt içinde oynanan maçlarda Fenerbahçe ve Trabzonspor ikişer, Konyaspor ve Akhisarspor ise birer kez kupa sevinci yaşadı.

Paylaşın

TFF”den “Seçimli Genel Kurul” Kararı

Bir dizi etkinliklerde bulunmak üzere Adıyaman’da bulunan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, 18 Temmuz’daki mali genel kurulu, seçimli genel kurul olarak yapacaklarını açıkladı.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF heyeti, dün İslahiye ve Nurdağı Konteyner Kent ziyaretlerinin ardından bugün de Kahramanmaraş ve Adıyaman’daki Konteyner Kentlerde depremzede vatandaşlarımızla bir araya gelerek bayramlaştı.

Ziyarette TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Yönetim Kurulu Üyelerinin yanı sıra A Millî Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, A Millî Takım Yardımcı Antrenörü Selçuk Şahin, U18 Millî Takım Teknik Direktörü Sabri Sarıoğlu, Genç Millî Takım Antrenörü Gökhan Gönül ve geçmişte A Millî Takımımızda da forma giyen eski futbolcu Hasan Kabze yer aldı.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, büyük üzüntü yaratan depremlerin ardından TFF olarak Omuz Omuza Dayanışma ve Yardım Kampanyası başlattıklarını hatırlatıp “6 Şubat’taki depremden sonra Türk halkı büyük bir kadirşinaslık gösterdi. Aynı kadirşinaslığı Türk futbol ailesi olarak bizler de gösterdik. Biliyorsunuz birçok kulübümüz tırlarla buraya malzemeler gönderdi. Biz de Futbol Federasyonu olarak bütün kulüplerimizi topladık. Bir Omuz Omuza Kampanyası düzenledik. Televizyonda canlı yayında Türkiye Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği Vakfı, beIN Sport’la birlikte Omuz Omuza Kampanyası organize ettik. O kampanyada topladığımız yardımlarla Adıyaman’da, Kahramanmaraş’ta, Nurdağı’nda, İslahiye’de, Hatay’da, Malatya’da güzel konteyner kentler oluşturduk” diye konuştu.

Deprem bölgelerine bayramlaşmaya geldiklerini ifade eden Mehmet Büyükekşi, “Geçen sene bayramda yine ben buradaydım. Bayramlaşmaya geldik. Bayramda çocuklarımızı mutlu etmek için Milli Takım Teknik Direktörümüz Vincenzo Montella’yı getirdik. Yine milli takımlarda görevli Selçuk Şahin, Sabri Sarıoğlu, Gökhan Gönül ve Hasan Kabze’yle birlikte çocuklarımıza Türk Milli Takım formaları dağıttık ve onlarla güzel bir maç yaptık. Onları mutlu ederek biz de mutlu olmak istiyoruz. Ayrıca konteyner kentteki vatandaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Onlarla hemhal oluyoruz, dertlerini dinliyoruz” dedi.

“18 Temmuz tarihinde seçimli genel kurul yapmayı planlıyoruz”

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, genel kurul konusunda da şu açıklamayı yaptı: “Biliyorsunuz Temmuz ayında Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminde 2 yılımızı geride bırakmış olacağız. Yönetim Kurulumuzda aldığımız karar ile 18 Temmuz’da yapacağımız Mali Genel Kurulumuzu Seçimli Genel Kurul olarak yapmaya karar verdik. 18 Temmuz’da yapacağımız Seçimli Genel Kurulumuz, Türk Futboluna hayırlı uğurlu olsun.”

2024 Avrupa Futbol Şampiyonasında A Milli Takımın başarılı olacağına yürekten inandığını da vurgulayan Başkan Büyükekşi, “Önümüzde EURO 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası var. Milli Takımımızın başarılı olacağına yürekten inanıyoruz. İnşallah ikinci ev sahibi olarak oynayacağımız bu büyük turnuvada hepimizi çok sevindirecek sonuçlar alırız” ifadelerini kullandı.

Türkiye Futbol Federasyonu, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizi yasa boğan ve 11 ilimizi derinden etkileyen asrın felaketi sonrası yaraları bir nebze olsun sarabilmek için “Omuz Omuza Dayanışma ve Yardımlaşma Kampanyası” başlatmıştı. Türk futbolunun paydaşlarının omuz omuza vermesi, vatandaşlarımızın bağışları ve AFAD’ın koordinasyonuyla deprem bölgesinde 9 ayrı noktada 4 bin konteyner yapılarak depremzede ailelere teslim edildi. Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adıyaman ve Malatya’da yapılan bu konteyner kentlerde 20 bini aşkın afetzede vatandaşımızın barınma ihtiyaçları karşılandı. Burada yaşayan ailelere gıda desteğinin yanı sıra rutin olarak sağlık hizmetleri de veriliyor.

TFF yetkilileri, 6 Şubat depremlerinden bu yana afet bölgesinde vatandaşlarımız için destek çalışmalarını sürdürüp sık sık ziyaretler düzenliyor. Dün Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde bulunan depremzede vatandaşlarımızla bir araya gelip yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi bayramlaşan TFF heyeti, bugün de önce Kahramanmaraş, daha sonra da Adıyaman’daki konteyner kentleri ziyaret etti.

Başkan Mehmet Büyükekşi ve Yönetim Kurulu Üyeleri depremden etkilenen vatandaşlarla bir süre sohbet etti. Konteyner kentlerde yaşamını sürdüren vatandaşlar bugüne kadar verilen destek ve sağlanan imkanlar için TFF yönetimine özel olarak teşekkür etti. Ziyaretler sırasında ailelere gıda çeki ve alışveriş kartları, çocuklara Millî Takım formaları, oyuncak, ayakkabı ve çeşitli spor malzemelerinden oluşan bayramlık hediyeler verildi. Büyük bir mutluluk yaşayan miniklerin coşkusu karşılarında Millî Takım teknik ekiplerini görünce daha da katlandı.

Kahramanmaraş ve Adıyaman’daki ziyaretler sırasında TFF tarafından konteyner kent bölgesinde yaptırılan futbol sahaları da ziyaret edildi. A Millî Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, A Millî Takım Yardımcı Antrenörü Selçuk Şahin, U18 Millî Takım Teknik Direktörü Sabri Sarıoğlu ve Genç Millî Takım Antrenörü Gökhan Gönül ve geçmişte A Millî Takımımızda da forma giyen eski futbolcu Hasan Kabze, konteyner kentlerde yaşayan çocuklarla maç yaptı. Müsabaka sırasında renkli görüntüler oluştu. Oynanan maçın ardından günün anısına birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.

(Kaynak: tff.org)

Paylaşın

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: Türk Futbolunun Reset Zamanı Gelmiştir

Süper Kupa öncesi açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Türk futbolunun reset zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup, Türk futbolunun kendini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz” dedi.

Ali Koç açıklamasında ayrıca, “Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını yıllardır dizayn eden bir çete, şebeke var. Bahis konusunu daha önce de dile getirdik. Acaba bunun bahisle bir ilgisi var mıdır? Bahis olayının dibine kadar inilmemesi ise sorgulanması gereken konulardan biridir” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Yönetimi ve U19 Takımı, Galatasaray ile oynanacak 2023 Süper Kupa maçı için Şanlıurfa’ya geldi. Karşılaşma öncesinde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ali Koç’un açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Açıklayacak çok şey var. Öncelikle bugün ne yaşanacaksa bugüne kadar ne yaşandıysa tüm Fenerbahçe taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. İslam Çupi’nin sözlerini hatırlamanın tam da günüdür. Geldiğimiz nokta itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü, yüzde 50-50 şansı olan bir Süper Kupa müsabakasına A takımını getirmeyip, kupa şansını çok daha zayıflatmış, bunu da inandığı ilkeler, değerler ve uğradığı haksızlıklara isyan etme noktasına geldiği için yapmıştır.

Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kurduğu kumpaslar, Futbol takımımıza yapılan suikast girişimi, son deplasman maçımızda futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan özellikle üç defa son haftada çalınan şampiyonluklarımız. Suikast girişiminin bizi en çok acıtan en çok içinde bulunduğumuz durumu sorgulatan unsurlardan bir tanesi suikast girişiminin halen faili meçhul kalması.

O zamanın yönetimi de bir müddet ligden çekilmeyi maçlara çıkmamayı maçların tehir edilmesini istemişti. Devletimizin en önemli kademelerinden teminatlar verilip, ‘merak etmeyin, biz suçluları bulacağız’ deyip maçlara devam edildi. Aradan 9 sene geçti. Hala bir ilerleme yok. 3 Temmuz Kumpası sürecinde sonra açılan davaların halen havada kalması, sonuçlanmaması. Bunlar sadece saydığım bazı olaylar. Bu listeyi çoğaltabiliriz.

Bütün bunların, bütün bu kötülüklerin, anormalliklerin bir kulübün başına gelmesi olayların sıradanlaştırılması artık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü isyan edecek noktaya getirmiştir. İsyanımızın ilk adımını bugün istemeyerek, arzu etmeyerek, bu değerli şehrimiz Şanlıurfa’da atmak zorundayız.

Yalnız şunu da ifade etmek istiyorum. Kötülüklerin, kötülüğün tarihi hiçbir alanda futbol alanında olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülükler, kötülük, kötülük yapanlar arsızlaşmış, beden bulmuş ve de artarak devam etmektedir.

Fenerbahçe taraftarına özellikle bugünkü cümlelerimi dikkatle dinlemelerini rica ediyorum. Nedenini biraz sonra söyleyeceğim. Tabii son 20 yılı konuşuyoruz, özellikle de 3 Temmuz Kumpas sürecinden beriki dönemi konuşuyoruz. Bu garip, şaibeli pek çok soru işaretine mahal verecek sürecin kazananını da bellidir. Bizim bugünkü isyanımız, bugünkü tepkimiz Süper Kupa’daki duruşumuzu sadece maçın tarihi ile veya sadece son deplasmandaki yaşadıklarımızla ilgili, alakalı değildir.

Olağanüstü Genel Kurulumuzdaki paylaştığımız videoda yaşadıklarımızı gösterdik. Esas burada sorgulanması gereken, niye Fenerbahçe bunları yaşıyor? Niye bunlar hep Fenerbahçe’nin başına geliyor demektense isyanımız ve isyanımız doğrultusundaki ilk adımımızı atarken işi basitleştirmek, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi ‘ya ne olacak, maç tarihinde oynasanız. Başkaları da oynuyor’ demek bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum hiç ama hiç değildir.

Son deplasmanda yaşadıklarımızdan sonra ne oldu! FIFA Başkanı çıktı, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde dedi ki, futbolcuların güvenliği ve emniyetinden bahsetti. Bunun sağlanmasının olmazsa olmaz bir durum olduğunu söyledi. Kim sorumlu bunu sağlamakta? Her deplasman maçında olduğu gibi ev sahibi, TFF ve devlet, yani Valilik, Emniyet güçleri. Size soruyorum, size göre Trabzon maçında bu güven ortamı sağlandı mı, emniyetli bir ortam oluşturuldu mu? Güvenli ortam sağlansaydı futbolcularımıza yapılan linç girişiminde futbolcularımız kendilerini korumak zorunda kalmazlardı.

Sonra ne oldu? Tek bir geçmiş olsun mesajı paylaşılmadı. Ne devletten ne siyasetçilerden, herhangi bir siyasi partiden, futbolun paydaşlarından, buna TFF dahil olmak üzere. Bunu bir kere not ettik ama önemli olan kısım bu değil. Önemli olan kısım, bırakın geçmiş olsun mesajlarını, bazı rakiplerimiz Fenerbahçeli futbolcuların ceza alması için sıkı, alttan alttan, ince ince çalıştılar, bazıları açık açık. İnanabiliyor musunuz? Futbolcularımıza hapis cezası verilmesi gerekn diyenler bile oldu.

Bu Baskıya dayanamayan TFF, iki futbolcumuza ceza verilmesini sağladı. Futbolcularımızın, teknik kadromuzun güvenliğinden sorumlu ve sağlayamayanlar ne ceza verilecek? Hakem yüksek puan aldı, onu gördük. TFF yerinde duruyor. Valiye, Emniyet müdürüne herhangi bir işlem yok. Buradan ne mesaj çıkarmamız gerekiyor? Bakın arkadaşlar, Türk futbolunda şu döneme kadar az, şimdi daha sık dillendiriliyor ama eksik ve bize göre net olan bir tespit var. Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını dizayn eden bir şebeke mi, çete mi dersiniz bir sistem var. İstedikleri şekilde manevra edebiliyorlar.

Bahis konusun daha önce gündeme getirmiştik. Tam yeri değil ama değineceğim. Acaba bunların bahisle alakası var mıdır, inceleyen bir merci var mıdır? Sosyal medya fenomenlerine bahis çetesi soruşturması yapıldı. Bir de bunun esas baronları var. Bence bahis olayının dibine kadar inilmemesi sorgulanması gereken unsurlardan bir tanesi.

Trabzonspor deplasmanına dönersek; Trabzon’da yaşananlar basit bir holiganizm değildir. Bu işi böyle ele almak büyük hata olur. Nasıl Rize dönüşü kurşunlandığımız zaman o olay basit bir olay değilse ve hala faili meçhulse bu da basit bir olay değildir. Valiliğinin ve emniyet yetkililerinin, gergin geçeceği belli bir maçta gereken önlemleri almadılar. Hadi almadılar, onu bir kenara koyalım.

Buna rağmen maçın başından itibaren olayın gerginliği ve artarak devam etmesi… Hiç sezemediler mi? Sezmediler mi bari ikinci yarı gerekli önlemleri alalım diye. Olmadı, almadılar. Tecrübeli devlet görevlisi, emniyet görevlisi maçın nereye gidebileceğini çok rahat sezebilirdi. Sezemediler mi, sezmediler mi? Bunun cevaplanması lazım. Burada o şehirdeki devletimizin en üst temsilcilerinin bu olaya sebebiyet vermeleri hiçbir şekilde hafife alınacak bir olay değildir. Şu ana kadar da ciddi anlamda hafife alındığını görüyoruz.

Biz çok şey yaşadık, sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık, tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara, zorbalıklara rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara nereden bakarsanız bakın olimpiyatlara net en çok sporcu veren kulüplerin başında bir veya ikinci sırada Fenerbahçe’dir. Ama artık bu haksızlıklara, adaletsizliklere, çifte standarda ve göz göre göre haksız rekabet tohumları ekenlere ve emeğimizin çalınmasına isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Onun için diyorum ki, bugün attığımız adım, bundan sonra atacağımız adımların ilk ve somut adımıdır.

Türk futbolunun artık ‘reset’ edilmesi lazım. Türk futbolunun artık bir ‘reset’ zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup Türk futbolunun kendisini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Niyet, arzu, cesaret olsun Türkiye’de bunu yapacak liyakatli kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda kulübümüzün haklı isyanları ve zorunluluktan yapmaya karar verdiğimiz eylemler süreci yapılması gereken temizliğin inşallah fitilini ateşler. Çünkü temiz bir Türk futbolu sadece Fenerbahçe için değil sadece futbolun paydaşları için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık olmazsa olmaz bir konu haline gelmiştir. Zaman tarafsızlık, adil rekabet ve sportif ahlakın öne çıkması gereken zamandır.

TFF. İsteseniz, planlasanız, kurgulasanız bu kadar çok olayı aynı sezona hiç kimse sığdıramazdı. Sihirbaz bile olsanız yapamazdınız. Daha ne olması gerekiyor aynaya bakıp yüzleşmek için? Yalpalayan, yolda giderken anlık refleksle kararlar alan, aldığı pek çok karardan dönen, bir maç planlamasını dahi yapmaktan uzak, hatta bile bile mi Türkiye’nin büyük camialarını karşı karşıya getiriyorlar onu da bilemiyorum ama pek çok uygulama ve adım buna sebebiyet veriyor. Normal bir federasyon, 15 Mart’a kadar bekler, Türkiye’yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamamasına göre ondan sonraki takvimi yapar. Onlar ne yaptılar? Beklemeden tarih açıkladılar. Bir Süper Kupa için tüm ligleri tatil ettiler. Herhalde onun için yayıncı kuruluşa çok sempatik gözüküyorlar.

Yalnız bu maç planlaması üzerine konuşmak istiyorum çünkü bizim isyanımızı tarihte olmasını istemediğimiz ama yapmak zorunda bırakıldığımız konuları bir maç tarihine bağlayan arkadaşlara sesleniyorum. Gerçekten kötü niyetlisiniz. Veya bilerek, isteyerek süreci ajite etmek istiyorsunuz.

Maç planlamasına bakalım. Geçen yaz oynanmalıydı, Riyad’da olmadı falan hepsini geçiyorum. 15 Mart’ı da geçiyorum. Yunan federasyonunu örnek olarak gösterdiniz. ‘Yok efendim öyleymiş, böyleymiş, haftaya maçları erteliyorlarmış, biz de bunları Fenerbahçe’ye teklif ettik, Fenerbahçe kabul etmedi…’ Kendi beceriksizliklerini ve yarattıkları bu sıkıntılı ortama kılıf olarak Yunan federasyonunun aldığı kararları paylaşıyorlar. O zaman Yunan federasyonu yabancı hakem getiriyor, siz de getirin.

Yoksa bu an için mi Yunan federasyonu sizin açınızdan geçerli? Yunan federasyonunun kararlarını paylaşarak ‘onun için biz de böyle davrandık’ savunmaları son derece futbol fakiri değerlendirmelerdir. Yunan rakibimizin oynayacağı maçın ağırlığı, seyahat edeceği mesafeler vs vs. bugün oynanması gereken Süper Kupa finalinin Şanlıurfa’daki mesafesi vs. karşılaştırmak abesle iştigaldir. Bu herhangi bir lig maçı değildir. Bu maçın uzamaya gitme ihtimali de söz konusudur. Tek maçlık bir kupadan bahsediyoruz.

Peki size şunu soracağım: Galatasaray da turu atlasaydı bugün bu maç oynanacak mıydı? İstanbul – Şanlıurfa arası mesafesi, bizim gideceğimiz bir sürü Avrupa deplasmanıyla aynı mesafededir. Atina’dan iki misli neredeyse. İki olayı birbiriyle eş değer tutmak aslında samimiyetsizdir. Biz ‘Karagümrük maçını ertelemeyin, onu oynayalım ama bu maçı erteleyin’ dedik. Takvime sığdıramadınız, sezon başına erteleyelim.

Rakibimizi mazeret kullanarak ‘onlar istemiyor’ diyorlar. ‘Karagümrük de istemiyor, onları ne yapacaksınız?’ diyoruz, ‘hallederiz’ diyorlar. Karagümrük’e gücün yetiyor, Galatasaray’a yetmiyor, öyle mi? Biraz evvel ‘bütün bu sıkıntılı dönemde aslında kazananın adresi belli’ dedik. Şimdi keşke gelselerdi, şöyle yapsalardı, depremzedeler, onlara yaratacağımız kaynak, zavallı çocuklar vs. vs. adı altında algı yapmaya devam ediyorlar.

“Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar”

Gelelim rakibimize. ‘Adres belli’ dedik. Öncelikle kendilerini canıgönülden kutluyorum. Kutluyorum çünkü adım adım, ilmek ilmek, tuğla tuğla futbolun tüm unsurlarını kendi lehine hizmet eder haline getirmeleri bu süreçte olağanüstü başarı. Gerçekten başarı. Demin saydıklarımdan birini söyleyin onların başına gelen. Eski rekabet ortamı olsaydı bu maçın tarihini zaten Galatasaraylı yöneticiler değiştirmek için başvururdu.

Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar. Kazanmak için her yol mubahtır anlayışının sonucudur bu geldiğimiz nokta. Hedeflerine ulaşmakta o kadar mahirler ki, öylesine becerikliler ki. Ellerindeki algı yaratma gücüyle TFF’sinden, kurullarından hakemine kadar aslında tüm paydaşları hoşlarına gitmeyen pek çoğunu baskı altına alarak, tehditler oluşturarak bir sistem kurmuşlar. Ama en küçük bir rahatsızlıkta öyle bir isyan ederler ki, öyle bir isyan bayrağı açarlar ki bu kendi kurdukları sisteme, zannedersin dünyanın en mağdur takımı. Onun için onların Şanlıurfa’yla vs. ile ilgili söylediklerini hiç samimi bulmuyorum.

İtidal çağrıları, kardeşlik, dostluk barış… Bunları hiç samimi bulmuyorum. Daha evvel de defalarca samimi olmadığını söylemiştim. Ama benim en beğendiğim, hakikaten ‘bravo’ dediğim olay, bütün her şeyi kendi lehlerine çevirecek ortamı yaratıp ondan sonra bu ortamın mağduru olduklarını gösterecekleri strateji ve taktiklere hakikaten helal olsun. Şampiyonlar Ligi. Vallahi bravo. Bu zihin yapısına laf atmak, ölmüş bir hastaya ilaç verip canlanmasını beklemek gibi bir şeydir. Kendi maçlarından çok bizim maçlarımızla ilgileniyorlar. Dolayısıyla onlarla ilgili söyleyecek fazla bir şeyim yok.

Gelelim Şanlıurfa’ya. Biz Şanlıurfa’ya borçluyuz. Hiçbir şekilde bunun farklı bir durumu yok. Şanlıurfa’daki Fenerbahçe taraftarlarına borçluyuz, buranın esnafına, güzel insanlarına borçluyuz. Borcumuzu telafi edeceğimizi daha evvel söyledik. Öncelikle biletlerin hepsini Fenerbahçe Spor Kulübü satın almıştır. Dolayısıyla biletlerden kaybedilen herhangi bir kaynak yoktur.

Biliyorsunuz 2011 Süper Kupa’sı hala oynanmadı. Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ın başvurusu olmasına rağmen hala oynanmadı. TFF gereken cevabı henüz vermedi, ben değerlendirdiğini de hiç sanmıyorum. Aslında TFF’nin bu konuda bu kadar temkinli davranmasını, neredeyse hiç adım atmamasını, gündeme almamasını biz son derece manidar buluyoruz ve başka yerlere çağrışım yapan bir durum olarak değerlendiriyoruz.

Artık nereye çekerseniz çekin. ‘Sadakat’ mi dersiniz, ‘vefa’ mı dersiniz, ne dersiniz bilmiyorum. Hepimizden kaynak yaratmak istiyor, Türk futbolunun marka değeri, önemli maçlar, kupalar vs. hepimizden çok en önde koşar adımla bu maçların organizasyonunu sağlıyor olması gerekirdi, imtina ediyorlar. Beşiktaş başkanıyla konuştum, o kupa öyle de böyle de oynanacak. Onların da kabulüyle bu kupayı Şanlıurfa’da oynamayı teklif edeceğiz federasyona.

Şunun da bilinmesini isteriz, Riyad’da oynanmayan Süper Kupa’nın Şanlıurfa’da oynanmasını öneren, dile getiren, kamuoyuna açıklayan Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Depremzedelere olan önemi, hassasiyeti unutmayalım, unutturmayalım çünkü zaman içinde çabuk unutulabiliyor bu tip şeyler. Hep gündemde tuttuk. Onun için maçın burada yapılmasını önerdik. Kabul ettiler. 11 şehirden Şanlıurfa’yı seçtiler. Biz de burada bu maçı oynamak isterdik ama bizim birinci önceliğimiz Fenerbahçe’nin menfaatleri ve çıkarlarıdır. O yüzden verdiğimiz kararın da arkasında duruyoruz.

Şanlıurfa halkının anlayışına sığınıyoruz. Şanlıurfa’daki Fenerbahçeliler sizler de bizim gibi düşünüyorsunuzdur. Yaşadıklarımız ortada. Süreç, çok uzun bir zamana yayıldığı için bazılarını insanlar unutabiliyor. Hepsi 20 dakikalık bir videoda seyredildiği zaman ‘neler olmuş, hakikaten bunlar yaşanmış mı’ dedirten bir şeyler yaşadık biz. Bizi yönetenler, bizden sorumlular gerek futbol tarafında gerek ülke tarafında bu konuya kulaklarını kapadıkları için, göz ardı ettikleri için biz artık isyan etmek durumuna geldik. Ama Şanlıurfa rahat olsun, bizim sözümüz var. İnşallah önümüzdeki sezon başlamadan TFF takvimi becerebilirse burada bir Süper Kupa maçı daha oynanacak.

Gelelim yayıncı kuruluşa. Birkaç gündür sizi izliyorum. Konuyu ne kadar bilerek ajite ettiğinizin, neler yapmaya çalıştığınızın farkındayım. Yayıncı kuruluş kendi menfaat ve çıkarları çerçevesinde Fenerbahçe’nin niye mağdur olduğunu, niye bu kararı aldığını dürüst ve adil bir şekilde anlatacağına okları yönetime ve özellikle bana ve Fenerbahçe camiasını ayrıştıracak söylemler içinde günlerdir program yapıyorsunuz. Türkiye Kupası artık sizin olsun. Türkiye Kupası’nın ihaleye çıkarılmasını başkanlar istediği zaman baskı yaptınız, bir sürü başkana geri adım attırdınız.

Dünyada hiçbir şekilde olmayan bir format önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’na geliyor. Grup formatı. Biz de garip bir ülkeyiz. Dünyada kendi ülke kupasını grup formatında oynayan tek ülke olduğumuz söylendi. Haydi o da iyi bir şey, marka değerini arttırır ama bizim 4 yıldır bu kupadan aldığımız gelirle bir kuruş artmadı, bu kadar enflasyonun olduğu ortamda. Sizin sponsorluktan ne aldığınızı bilmek istiyoruz.

Onu da söyleyen kimse yok veya söylemeye cesaret eden kimse yok. Futbolun en önemli paydaşlarından olan Fenerbahçe’yi hedef aldınız –Süper Kupa özelinde söylüyorum- hem kendi camiamızı ayrıştırmak hem Şanlıurfa vatandaşlarını ajite etmek hem de büyük kulüpleri birbirine düşürmek için garip bir yayın yaptınız son 3 gündür. Bizim için sizin krediniz bitmiştir. Bizim için sizin kredinizin bitmiş olmasının sizin hiçbir kıymeti harbiyesi olmayabilir. Bunda sonrasını zaman gösterecektir.

Fenerbahçe taraftarları, Fenerbahçe camiası. Olağanüstü Genel Kurul’da da anlattığım gibi camiamız kırılgan, ayrıştırmaya müsait, böl ve yönetmeye açık. Sizlere dedim ki, ‘Bütün bu yaşananlar içinde isyanımız ve bundan sonraki süreçte başarılı olabilmemiz için Türk futbolunu bataklıktan kurtarıp temizlik sürecine girebilmek için omuz omuza yek vücut olmamız lazım.’ Ama üç günde ne kadar ayrıştırıldığınızı üzülerek görüyorum. Gücü de buradan alıyorlar.

Bu şekilde yayın yapma gücü de buradan alınıyor, Fenerbahçe’ye haksızlık, çifte standart yapma gücü de buradan alınıyor. Size bir şey söyleyeyim, bugün U19 maçımız vardı. Biliyor musunuz bütün U19 maçları cumartesi günü oynandı ve bizimki de cumartesi günü oynanacaktı. Federasyon tuttu bir danışmanlık şirketi cuma-cumartesi kulübümüzde olacağı için maç pazara alındı ancak toplantılar Çarşamba-Perşembe yapıldığı için hem Giresunspor hem Fenerbahçe Spor Kulübü U19 maçını cumartesi oynamak için başvuru yaptı, kabul etmediniz.

Federasyona soruyorum, niye kabul etmediniz? İki kulüp başvuruyor, bütün maçlar cumartesi oynanıyor. Kötü olduğunuz için. Kötülükle bezendiğiniz için. Fenerbahçe’ye zorluk çıkartmak istediğiniz için. Ve bunu yapacak gücü de camiamızın kırılganlığından aldıkları için yaptılar Fenerbahçeliler. Dolayısıyla camiamıza çok dikkatli olmalarını, uyanık olmalarını, birlik ve beraberliği bırakmamalarını önemle rica ediyorum. Bıraktığınız zaman neler olabileceğini, 3 günde ne kadar ayrıştırıldığımızı görüyorsunuz.”

Süper Kupa sürecinde neler oldu?

Daha önce 29 Aralık 2023 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Al-Awwal Park’ta oynanması planlanan 2023 Süper Kupa maçı, Riyad’da maç öncesinde yaşanan krizden dolayı ertelendi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 21 Şubat 2024 tarihinde yaptığı açıklamayla Süper Kupa karşılaşmasının 7 Nisan 2024 tarihinde Şanlıurfa 11 Nisan Stadyumu’nda oynanacağını açıkladı.

Bu gelişmelerin ardından Fenerbahçe maçın tarihinin ertelenmediği ve maça yabancı hakem atanmadığı için finale U19 takımıyla çıkacağını duyurdu.

TFF Futbol Müsabaka Talimatnamesi’ne bakıldığında bir futbol takımı esame listesinde en az 9 futbolcu ismi yazıp sahaya çıkabiliyor. Müsabakanın devam edebilmesi için ise sahada mücadele eden oyuncu sayısının en az 7 olması şart. Buna göre; Fenerbahçe sahaya U19’dan 9 futbolcusuyla çıkacak. 3 oyuncunun peşpeşe sakatlık yaşamasıyla ise sahadaki oyuncu sayısı 7’nin altına düşecek. Bu durumda ve talimat gereği hakem maçı oynatamayacak. Bu eyleme yönelik bir cezai işlem olmayacağı düşünülüyor.

2. Fenerbahçe U19 Takımı oyuncuları karşılaşmanın hakemini alkışlama veya benzeri tepkilerle kart görerek maçın ilerlemesine izin vermeyecekler. Fenerbahçe U19 takımı sahaya çıkacak ve başlama vuruşundan sonra sahayı terk ederek 3-0 hükmen mağlup sayılacak. Fenerbahçe U19 takımı maça hiç çıkmayacak. Talimatnameye göre bunun cezası ise “Bir sonraki sezon Türkiye Kupası ve Süper Kupa’dan men edilmek” olacak.

Paylaşın

Beşiktaş, Beraberliğe Razı Oldu

Süper Lig’in 31. hafta karşılaşmasında Başakşehir ile Beşiktaş, Fatih Terim Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Zorbay Küçük’ün yönettiği karşılaşma 1 – 1 sona erdi.

Haber Merkezi / Beşiktaş’ın golünü 16. dakikada Omar Colley kaydetti. Başakşehir’in golünü ise 90+5. dakikada Emirhan İlkhan attı.

Beşiktaş, bu sonuç ile puanı 47’ye çıkarırken, Başakşehir ise puanını 43’e yükseltti.

Karşılaşmadan dakikalar

1. dakikada gelişen Başakşehir atağında, Ömer Ali Şahiner’in sol kanattan ceza sahasına yaptığı ortada De Souza topa kafayı vurdu. Yere de çarpan meşin yuvarlağı kaleci Mert soluna uzanıp kornere çeldi.

16. dakikada sol kanattan Muçi’nin yaptığı ortada Semih kafayla topu altıpas içine indirdi. Yakın mesafeden Colley’in ayak koyduğu meşin yuvarlak ağlara gitti: 0-1.

26. dakikada Dubois’nın sol kanattan penaltı noktası önüne yaptığı ortada Piatek topa kafayı vurdu. Yan direğe çarpan meşin yuvarlak auta çıktı.

68. dakikada Rachid Ghezzal’ın ceza yayının sağ tarafından kullandığı serbest vuruşta meşin yuvarlak üst direkten oyuna alanına döndü.

81. dakikada Dimitrios Pelkas’ın sağ taraftan kullandığı köşe vuruşunda Opoku’nun indirdiği top Leo Duarte’de kaldı. Duarte’nin pasında kale önünde Davidson’un vuruşunda meşin yuvarlak sol direğin yanından dışarı gitti.

82. dakikada Davidson’un pasında topu alan Berkay Özcan’ın ceza yayı üzerinden yerden vuruşunda kaleci Erdin Destanoğlu meşin yuvarlağı kornere çeldi.

87. dakikada Jackson Muleka’nın pasında top alan Ernest Muçi bekletmeden pasını ceza sahası içinde bulunan Semih Kılıçsoy’a aktardı. Semih’in kaleci Muhammed Şengezer ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruşta meşin yuvarlak direkten döndü.

90+5. dakikada Dimitrios Pelkas’ın sağ taraftan kullandığı köşe vuruşunda ceza sahası içinde Emirhan İlkhan kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-1

Stat: Fatih Terim

Hakemler: Zorbay Küçük, Murat Tuğberk Curbay, Erdem Bayık

Başakşehir: Muhammed Şengezer, Ömer Ali Şahiner, Leo Duarte, Opoku, Leo Dubois (Keny dk. 88), Josef de Souza (Dimitrios Pelkas dk. 69), Berkay Özcan, Olivier Kemen (Emirhan İlkhan dk. 83), Davidson, Serdar Gürler (Joao Figueiredo dk. 46), Krzysztof Piatek

Beşiktaş: Mert Günok (Ersin Destanoğlu dk. 54), Jonas Svensson, Necip Uysal, Omar Colley, Zaynutdinov, Gedson Fernandes, Ernest Muçi (Daniel Amartey dk. 90+1), Rachid Ghezzal (Al Musrati dk. 71), Milot Rashica, Semih Kılıçsoy (Cenk Tosun dk. 90+1), Vincent Aboubakar (Jackson Muleka dk. 71)

Goller: Omar Colley (dk. 16) (Beşiktaş), Emirhan İlkhan (dk. 90+5) (Başakşehir)

Paylaşın

Fenerbahçe, Galibiyet Serisini Sürdürdü

Süper Lig’in 31. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe ile Adana Demirspor, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Arda Kardeşler’in yönettiği karşılaşmadan Fenerbahçe, 4-2 galip ayrıldı.

Haber Merkezi /  Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri, 17. dakika Djiku, 51. dakikada Edin Dzeko, 70. dakikada Dusan Tadic ve 85. dakikada Serdar Dursun kaydetti. Adana Demirspor’un gollerini ise 25. dakikada Mario Balotelli ve 80. dakikada Yusuf Barasi attı.

Fenerbahçe, bu galibiyet ile puanını 82’ye çıkardı ve lider Galatasaray’ı takibini sürdürdü. Adana Demirspor ise 39 puanda kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar

3. dakikada orta alanda topla hareketlenen Zajc, pasını Szymanski’ye aktardı. Ceza yayının solundan topla beraber ceza sahası içine giren Szymanski’nin sert vuruşunda meşin yuvarlak üst direkten oyun alanına döndü.

6. dakikada İrfan Can Kahveci’nin ceza yayı gerisinden yaptığı vuruşta Adana Demirspor savunmasından seken top Tadic’in önüne düştü. Tadic’in ceza sahası içi sol çaprazından şutunda meşin yuvarlak direğin yanından dışarıya çıktı.

12. dakikada İrfan Can Kahveci, sağ tarafta buluştuğu topla ceza sahasına kadar ilerledi. Bu oyuncunun sağ çaprazdan yaptığı vuruşta meşin yuvarlak dışarıya gitti. 15. dakikada Szymanski’nin rakibinden kaptığı top sonrası ceza yayı gerisinden çektiği şutta meşin yuvarlak dışarıya çıktı.

17. dakikada hücum yönünün solundan Zajc’ın kullandığı köşe vuruşunda altıpasta Mert Müldür’ün arkaya aşırdığı meşin yuvarlağı arka direkte Djiku boş kaleye ağlara gönderdi (1-0). 25. dakikada kaleci İrfan Can Eğribayat’ın pas hatasında ceza sahası içinde araya giren Balotelli, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu (1-1).

27. dakikada soldan Ferdi Kadıoğlu’nun ortasında ön direkte Szymanski’nin arkaya aşırdığı topun gelişine penaltı noktası civarında Dzeko’nun sol ayağıyla şutunda, meşin yuvarlak üstten dışarı gitti.

37. dakikada Fenerbahçe gole çok yaklaştı. Sağdan İrfan Can’ın geliştirdiği atakta Szymanski’nin dokunamadığı top son olarak solda Tadic’in önünde kaldı. Bu oyuncunun ceza sahasına çıkardığı topu Zajc, penaltı noktasındaki Dzeko ile buluşturdu. Tecrübeli santrforun dönerek şutunda meşin yuvarlak ikinci kez direkten oyun alanına geldi.

44. dakikada Yusuf Sarı’nın ceza yayından sert vuruşunda, kaleci İrfan Can topu kontrol etti. 48. dakikada ceza sahası dışı sol çaprazında topla buluşan Tadic, pasını sağ çaprazdaki İrfan Can Kahveci’ye aktardı. Ceza yayının solundan İrfan Can’ın şutunda meşin yuvarlak kalenin üzerinden dışarıya çıktı.

51. dakikada sağ taraftan İrfan Can Kahveci’nin savunma arkasına gönderdiği taç atışında Dzeko, topla beraber ceza sahasına kadar ilerledi. Topu soluna çekip rakibinden sıyrılan Dzeko’nun şutunda meşin yuvarlak ağlara gitti (2-1).

53. dakikada sol taraftan ceza sahası içine giren Mohammadi, pasını ceza yayındaki Yusuf Sarı’ya aktardı. Yusuf’un ceza yayı üzerinden sert şutunda kaleci İrfan Can meşin yuvarlağı çeldi. 55. dakikada sol taraftan Ferdi Kadıoğlu pasını ceza sahası içi sol çaprazındaki Szymanski’ye aktardı. Szymanski’nin uzak direğe vuruşunda meşin yuvarlak dışarıya çıktı.

59. dakikada soldan Oosterwolde’nin ortasına kaleciden hemen önce altıpas üzerinde Zajc’ın dokunuşunda, top yandan dışarı çıktı. 66. dakikada Balotelli’nin ceza sahası hemen dışından kullandığı serbest vuruşta kaleci İrfan Can meşin yuvarlağı tam köşeden kornere çeldi.

70. dakikada savunmadan rakip yarı sahaya atılan uzun topa yapılan pres sonucunda savunmanın da hatasıyla orta alanda topu kazanan Tadic’in uzak mesafeden kalecinin üstünden şutunda top ağlara gitti (3-1). 80. dakikada hızlı gelişen atakta Emre Akbaba’nın pasında sağda topla buluşan Yusuf Sarı’nın yerden sert ortasında, arka direkte Barasi topu boş kaleye gönderdi (3-2).

85. dakikada ceza sahası dışı sağ çaprazdan kazanılan serbest vuruşta topun başına geçen Szymanski’nin arka direğe sert ortasına altıpasın solunda iyi yükselen Serdar Dursun’un kafa vuruşunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 4-2.

Stat: Şükrü Saraçoğlu

Hakemeler: Arda Kardeşler, Mehmet Emin Tuğral, Deniz Caner Özaral

Fenerbahçe: İrfan Can Eğribayat – Mert Müldür, Djiku, Oosterwolde, Ferdi Kadıoğlu, Krunic, Zajc, İrfan Can Kahveci (Dk. 81 Serdar Dursun), Szymanski, Tadic, Dzeko (Dk. 90 Çağlar Söyüncü)

Adana Demirspor: Magomedaliyev (Dk. 46 Vedat Karakuş) – Mohammadi, Gravillon, Semih Güler, Yusuf Erdoğan (Dk. 56 Nani), Yusuf Sarı, Michut, Maestro, Mendoza (Dk. 56 Yusuf Barasi), Emre Akbaba, Balotelli (Dk. 81 Aymbetov)

Goller: Dk. 17 Djiku, Dk. 51 Dzeko, Dk. 70 Tadic, Dk. 85 Serdar Dursun (Fenerbahçe)- Dk. 24 Balotelli, Dk. 80 Yusuf Barasi (Adana Demirspor)

Paylaşın

Trabzonspor’a Altı Maç Seyircisiz Oynama Cezası

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fenerbahçe maçında çıkan olaylar nedeniyle Trabzonspor’a iç sahada 6 maç seyircisiz oynama ve 3 milyon lira para cezası verdi.

Haber Merkezi / Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Süper Lig’in 30. haftasında Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan olaylı karşılaşmaya ilişkin cezaları açıkladı.

Buna göre, Trabzonspor’a iç sahada 6 maç seyircisiz oynama ve 3 milyon lira para cezası, Fenerbahçeli Jayden Oosterwolde ve İrfan Can Eğribayat’a birer maç men cezası, Trabzonspor antrenörü Egemen Korkmaz’a da 1 maç men cezası verildi.

Maç sonrası yaşanan olaylarda ceza alıp almayacağı en çok konuşulan sarı-lacivertli Bright Osayi-Samuel ise herhangi bir ceza almadı.

Trabzonspor – Fenerbahçe maçında neler yaşandı?

Süper Lig’in 30. haftasında Trabzonspor, Fenerbahçe’yi konuk etti. 5 golün atıldığı maçı Fenerbahçe 3-2 kazandı. Trabzonspor 2-0 geriye düştüğü maçta 2-2’yi bulsa da, Fenerbahçe karşılaşmadan galip ayrıldı.

Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri 13 ve 45+4’te Fred, 87. dakikada Batshuayi kaydetti. Trabzonspor’un golleri ise 63’te Enis Bardhi, 78’de Trezeguet’den (pen.) geldi. Fenerbahçe bu galibiyetle puanını 79’da çıkardı. Trabzonspor ise 49 puanda kaldı.

Ancak maça, karşılaşma sırasında ve sonrasında yaşanan olaylar damga vurdu. Fenerbahçe’nin ilk golünden sonra tribünden atılan cisimlerden biri Sarı Lacivertlilerin teknik direktörü İsmail Kartal’a isabet etti. Kartal’a buz torbası ile müdahale edildi. Fenerbahçe Teknik Direktörü yedek kulübesine oturtuldu.

Trabzonsporlu taraftarların sahaya attığı patlayıcı madde ve su bardakları nedeniyle zaman zaman maç durdu. Karşılaşmanın orta hakemi Halil Umut Meler, sahaya atılan maddeler nedeniyle yardımcı hakemleri de orta sahaya çağırarak taraftarların sakinleşmesini bekledi.

Maçın bitiş düdüğü sonrası Fenerbahçeli oyuncular ve teknik ekip, saha ortasında toplanarak galibiyeti kutlamak istedi. Kutlama sırasında bazı Trabzonspor taraftarları, güvenlik güçlerinin engellemek istemesine rağmen sahaya indi.

Fenerbahçeli futbolcular ile Trabzonspor taraftarları arasında arbede çıktı. Bazı taraftarlar ve Fenerbahçeli futbolcular karşılıklı olarak birbirlerine tekme ve yumruk attı. Güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası Fenerbahçeli oyuncular, tünelden geçerek soyunma odasına gitmişti.

Paylaşın

Galatasaray, Kazanmasını Bildi

Süper Lig’in 31. hafta karşılaşmasında Galatasaray ile Hatayspor, Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Hakem Ali Şansalan’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray, 1 – 0 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’a galibiyeti getiren golü 12. dakikada Icardi kaydetti. Galatasaray, bu galibiyet ile puanını 84’e yükseltti. Hatayspor ise 33 puanda kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar

6. dakikada Ziyech’in sağdan ortasında ön direkte Mertens’in kafayla vurduğu top uzak direğin dibinden auta çıktı. 12. dakikada sağdan Mertens’in kullandığı kornerde altıpas üzerinde uygun durumda bulunan Icardi, kafayla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0.

16. dakikada Barış Alper’in sağdan ortasında top kaleci Erce ve defansı geçerek arka direğe geldi. Altıpas içinde uygun durumda vururken dengesini kaybeden Icardi, topu yandan auta atarken net bir fırsatı değerlendiremedi. 23. dakikada savunma arkasına atılan pasla sol kanattan hareketlenerek ceza sahasına giren Rivas, kaleci Muslera’yla karşı karşıya kaldı. Bu oyuncunun vuruşunda, Uruguaylı file bekçisi soluna yatarak topun sahibi oldu.

27. dakikada ceza sahası sol köşesinde topu alan Mertens, uzak köşeye plase vuruş denedi. Kaleci Erce’yi geçen meşin yuvarlak üst direğe çarparak oyun alanını terk etti. 43. dakikada Ziyech’in soldan kullandığı kornerde altıpasta yükselen Abdülkerim’in kafayla vurduğu top az farkla auta gitti.

58. dakikada Ghoulam’ın sol taraftan kullandığı uzun taç atışında ön direğe gelen topu Maksimovic kafayla kaleye doğru aşırdı. Muslera’nın tokatladığı meşin yuvarlak altıpas içinde boşta kaldı. Boşta kalan topa Strandberg’in vuruşu filelerle buluştu. Ancak hakem Ali Şansalan, VAR uyarısı sonrası golü ofsayt gerekçesiyle iptal etti.

89. dakikada Hatayspor savunmadan çıkmak isterken Kerim Alıcı’nın geri pasında araya giren Icardi, topun sahibi oldu. Bu oyuncunun sol köşede dar açıdan yaptığı vuruşta kaleci Erce’nin müdahalesiyle meşin yuvarlak taca çıktı.

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Ali Şansalan, Aleks Taşçıoğlu, Mehmet Kısal

Galatasaray: Fernando Muslera, Barış Alper Yılmaz (Tete dk. 84), Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakçı, Derrick Köhn, Lucas Torreira, Kerem Demirbay (Berkan Kutlu dk. 84), Hakim Ziyech (Kaan Ayhan dk. 68), Dries Mertens (Carlos Vinicius dk. 88), Wilfried Zaha (Kerem Aktürkoğlu dk. 67), Mauro Icardi

Hatayspor: Erce Kardeşler, Kerim Alıcı, Guy-Marcelin Kilama, Nikola Maksimovic, Faouzi Ghoulam, Chandrel Massanga, Halil Dervişoğlu (Joelson Mendes dk. 68), Ömer Faruk Beyaz (Renat Dadashov dk. 77), Dele-Bashiru, Rigoberto Rivas (Mehdi Boudjemaa dk. 90+5), Carlos Strandberg (Rui Pedro dk. 77)

Gol: Icardi (dk. 12) (Galatasaray)

Paylaşın

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan Tarihi Konuşma

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 30 bin kongre üyesinin katıldığı Fenerbahçe Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Haber Merkezi / Konuşmasına kendisi için açılan pankarta teşekkür ederek başlayan Ali Koç, şunları söyledi:

“İşimiz çok, anlatacağımız çok, konuşacaklar çok, videolarımız var. ‘Olağanüstü’ diyorum, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı olduğu için değil, böylesine bir günde hafta içi, mübarek Ramazan ayı olmasına rağmen çok kısa sürede bir çağrı yapmış olmamıza rağmen bu şekilde tribünleri doldurmanız olağanüstü. Onun için ‘olağanüstü’ diyorum.

Burada bu sayıyı yakalamamızı istemeyen, dua eden düşmanlarımız yanında dost bildiklerimiz de vardı. Ama siz bugün bu katılımla düşmanı, trolleri boşa çıkardınız. Dosta güven, düşmana korku salan bir tepki verdiniz. Helal olsun size.

Hepimizin bildiği gibi camia olarak uzun yıllardır sadece sportif alanda değil, hukuki, ekonomik, siyasi, sosyal birçok alanda ağır bir mücadeleyi sürdürmek zorunda bırakıldık. Mücadelenin ne kadar ağır olduğunu biraz sonra sizlerle paylaşacağımız videoda göreceksiniz. Zaten bugün burada bu şekilde bulunmamızın sebebi de yine göz göre göre pervasızca ve namertçe emeğimizin ve hakkımızın gasp edilmesine karşı sürdüreceğimiz mücadelenin yöntemini ve olası sonuçlarını değerlendirmek ve kararlaştırmak için hep beraber buradayız.

Hepinizin bildiği gibi son maçımızda Trabzonspor ile dünyanın hiçbir normal ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek bir müsabakayı bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Daha evvel birçok kez yaşadığımız gibi bir kez daha planlı ve organize bir zorbalıkla şampiyonluğumuz elimizden alınmaya, emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar da devam edecektir. Bu yaşananlar sadece bu camianın fertlerini değil, birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır. Ama bugün burada olağanüstü bir şekilde toplanmamızın sebebi sadece o maçta yaşananlar değildir, çok ama çok daha fazlasıdır.

7 sezonda son maçta kaybettiğimiz 3 şampiyonluk, sözde şike kumpasları, otobüsümüzün kurşunlanması, kirli ittifaklarla şampiyonluğumuzun çalınması, saha içinde hakemlerin eliyle insanları çıldırtıp isyan ettiren kararlar, standart dışı hakem yönetimleri, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mubahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan bazı rakipler ama daha da önemlisi buna müsamaha gösterenler ve saymakla bitmeyecek pek çok olay ve içinde bulunduğumuz kısır döngü bizlere artık ‘yeter’ dedirtti. Hem de gerçek anlamda yeter. O bildiğiniz yeterlerden değil.

Aslında biz camia olarak –bana göre- akıl almaz bir sabır gösterdik. Sağduyuyla yıllarca bize yapılan haksızlıkları haykırdık. Hani birileri duyar, dikkat eder diye. ‘Ülkemizi planlı bir şekilde daha evvel de yaptıkları gibi bugün de futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var’ dedik ve diyoruz. Ancak ne sesimizi duyan var ne utanan ne de sıkılan. Kısacası dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmamış, yaşanmayacak ve de yaşanmasına kesinlikle izin verilmeyecek anormalliklere ve haksızlıklara 20 yıldır maruz bırakıldık. Bu duruma tepki göstermemek, isyan etmemek insan doğasına, fıtratına, hayatın olağan akışına aykırıdır. Onun için hep beraber buradayız.

Ancak şu Trabzonspor maçında yaşadıklarımıza değinmek istiyorum çünkü bizler için bardağı taşıran son damla oldu. ‘Niye son damla oldu?’ diye soranlar olabilir. Çünkü bu maçta, maç sonrasında yaşananlar organize ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu, herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum. Kim üstüne alınırsa alınsın. Bu duruma göz yumulmuş, müsaade edilmiştir.

Böyle düşünüyoruz, çünkü gergin geçeceği apaçık belli bir maçta Valilik ve Emniyet Müdürlüğü gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün bir maç yok, bir derbi yok. Genel Kurul Toplantısındayız ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok daha iyi bir güvenlik tedbiri almıştır. Sabahtan beri stadın etrafında gezenlerin didik didik üstleri aranmıştır ki olması gerektiği gibi. Onlara da teşekkür ediyorum.

Ancak Trabzon’da yaşanan güvenlik zafiyeti hiçbir şekilde hafife alınacak bir konu değildir. Görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlilerinden devletimiz hesap soracak mıdır? İçişleri Bakanlığı’mızın gerekli soruşturmaları yapıp yapmadığının takipçisi olacağız. Maça gelen taraftarlar aranmamıştır. Hiçbir üst araması yapılmamıştır. Passolig kartları bizim İstanbul’daki derbilerde alışık olduğumuz gibi değil, tüm takım taraftarlarına açılmıştır.

Tribünlerin en görünür yerinde oturan maskeli taraftarlar nasıl oluyorsa bir şekilde göz ardı edilmiştir. Daha evvel de söyledim, tekrar ifade ediyorum; Karadeniz insanına pek çok sıfat atfedebilirsiniz, bunlardan biri de ‘mert’tir. Mert olan insanlar tribünde maskeyle durmazlar. Zaten onlardan biri sahaya atladı. Yüzlerce kişi futbolcularımıza saldırmak için sahaya girmiş ve sadece 12 kişi tutuklanmış ve sadece 5 kişi gözaltındadır. Buna mukabil meşru müdafaa yapan 3 futbolcumuz ve 2 çalışanımız Disiplin Kurulu’na sevk edilmişlerdir.

Evet, Trabzonspor maçları çoğu zaman gergin geçer ama bu maçta hiç görmediğimiz kadar su, patlayıcı ve yanıcı maddeler olmak üzere bilumum cisimler sahaya atılmıştır. Maçta her dakika gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul’dan görüp 2-0 öndeyken hocamıza ‘hocam güvenliğimiz tehlikeye giriyor, istediğin an takımı sahadan çekebilirsin’ derken Trabzon emniyeti burnunun dibindeki stattaki maça müdahale edememiştir.

Net bir şekilde maçı iptal etmesi gereken hakem ve TFF buna cesaret edememişlerdir. Biliyor musunuz, biz bu maçtan beri yurt dışıyla temas halindeyiz. Uzmanlar, hukukçular, futbol dünyasındakiler… Niye temas halindeyiz? Başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Neredeyse gözlemciler, hatta yabancı gözlemci hakeme tam puan vermiştir. ‘Yabancı gözlemci’ diyorum çünkü bizim temasta olduğumuz yabancı uzmanlar ‘Bu Avrupa’da olsa bu hakemin lisansı derhal iptal edilirdi’ diyenler. Ama TFF’nin getirdiği yurt dışı gözlemcisi neredeyse tam puan vermiş; 91 puan.

Gerekli güvenliği sağlamakla yükümlü kişiler, maçı iptal etmesi gereken hakem, federasyon hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederken, bazı rakiplerimizin de yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı sayesinde kendilerini linçten savunmaya çalışan futbolcularımız TFF tarafından PFDK’ya sevk edilmiştir. İşte böyle bir Türkiye’de rekabet etmeye çalışıyoruz.

Yaşanan olayları son derece hafife alarak, tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirtmeye çalışan bazı rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var, lügatteki kelimelerin insan versiyonları olsa bu yalanın insan versiyonu olurdu, yanında bir de suç makinası, terbiyesiz, utanmadan televizyona çıkıyor, Trabzon’da yaşanan olaylar için sadece ‘olmamalıydı’ deyip 15 dakika bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini o yarım aklıyla, satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. Koskoca camianı yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle zaten yalanı dibine kadar soktun. Bakalım nereye kadar? Ama Fenerbahçe seni de not etti. Sen 3-5 gün camianda popüler olabilirsin bu söylediklerinden dolayı ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince.

TFF’miz. ‘TFF’miz’ diyoruz çünkü bizim TFF’miz. Onların anlayışına göre oyuncularımız kaçmalıymış. Kaçsalarmış fazla güç kullanmak zorunda olmazlarmış ve bütün bunlar da yaşanmazmış. Yani kısacası herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı. Kahramanca armamızı temsil ettiler orada.

“İtidalli davranacağız, açmayacağız eski defterleri”

Bir de şöyle demezler mi, ‘Biz iki camia da itidalli davranmaya çalıştık. Ama perde arkasında futbolcularımıza ceza verilmesi için yapılan baskıların da farkındayız. Geçmişe dönmedik, eski defterleri açmadık. Sadece bizim maçımızda değil, başka maçlarda yaşananları da telaffuz etmedik. Hatta federasyonu aradık ve dedik ki, ‘Emniyet gerekli güvenliği sağlayamıyorsa ev sahibi takım ne yapsın? Bir de bu gözle değerlendirin’ dedik. Ama yine de itidalli davranacağız, açmayacağız eski defterleri.

Ancak iki şey söyleyeceğim: Yok efendim o sahibi olduğunuz spor medyasıyla beraber hepiniz burayı almayalım dediniz ama biz öyle yapmıyoruz. En kabul edemediğim, bu kanallarda ve benzerlerinde işlenen, Fenerbahçeli futbolcular saha ortasında sevinmemeliymiş. Onların bir futbolcusuna açıklama yaptırtıyorlar, adam diyor ki, ‘Ben hayatımda böyle bir şey görmedim, böyle kışkırtma mı olur’ mealinde bir şeyler söylüyor. Daha 3 ay evvel burada kendiniz galibiyeti kutladınız, kalecinizi havaya attınız. Geçmişi bu kadar mı çabuk unutuyorsunuz. Yok, efendim Mert Hakan eli cebinde gelmiş. Neresinde gelseydi? Bunları işleyen güya spor adamları ve spor kanalları var. Aynı takımın oyuncusu maçtan önce Fenerbahçe’yle alay eden sosyal medya paylaşımı yaptı. Onun farkında mısınız? Koskoca adamlar neleri konuşuyoruz.

Tribünlerde yoğun küfürler edildi ama hiçbir sevk yapılmadı. Bu hengâmede herkesin dikkatinden kaçtı. Tünel videolarına ulaşmak istiyoruz ama onlara da ulaşamıyoruz? ‘Yok’ diyorlar. Oysa bütün statlarda kameralar aynı şirket tarafından monte edilmiş ve hepsi federasyona bağlı.

Hem bu maçta hem de daha evvel bu şehirde oynanan maçlarda yaşananlar ve verilen/verilmeyen cezalar bize gösteriyor ki sanki orası özerk bir bölge. Özerk bir cumhuriyet. Acaba biz şiddeti normalleştirmeye çalışan bir ülke haline mi geldik? Orada yaşananlar, linç teşebbüsleri tamamen göz ardı edilip futbolcularımızın meşru müdafaası günlerce konuşuluyor. Hayatında kavgaya girmemiş adam kavga hakkında ders veriyor. Yazıklar olsun size.

Esas işin vahim tarafına geliyorum. Fenerbahçe’nin ülkesi ve vatanı için duruşu ve kurulduğundan beri apaçık ortadayken, bu maçtan sonra tek bir siyasi partiden, üst makamda görev alan tek bir siyasetçiden, devlet erkânından, TFF’den veya herhangi bir futbol paydaşından kamuoyunda bir geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar ama bir o kadar da derin anlam taşımaktadır.

Şampiyonluk hedefimize ilk taş koymayı Pendikspor maçında denediler. 2006’daki zorbalıkla kaybedilen şampiyonlukta maç 25 dakika durmuştu, bu maç çok daha fazla durdu. Belki sahaya bir şey atılmadı ama videoda göreceksiniz, orada hedefe ulaşamadılar.

Michy Batshuayi’nin son dakikalardaki golü sayesinde Trabzonspor maçında da şampiyonluk yolculuğumuza engel koyamadılar. Ama sakın sanmayın ki, teşebbüs etmeye devam etmeyecekler. Biz oraya gidiyoruz, yönetimler arasında bir sıkıntı yok, sahadaki oyuncular arasında bir sıkıntı yok. Bir takımın iddiası var, diğerinin yok. Maç 2-0 gidiyor. Böyle gerginlik, böyle olaylar… Yakın zaman evvel başka bir İstanbul takımına 5-1 yenildiği zaman tribündeki görüntüler hayret verici…

Şimdi Acun Ilıcalı dostumuzun da büyük emek ve destekleriyle hazırladığı videoyu sizlerle paylaşıyoruz. Camiamızın önemli isimlerinden Yüksek Divan Kurulu Üyemiz Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Eski Başkanı, çocukluğumdan beri Fenerbahçe balolarında gördüğümüz Togay Bayatlı beyefendiyi kaybetmişiz. Başımız sağ olsun. Ailesinin başı sağ olsun. Nurlar içinde yatsın. Ailesine sabır, kuvvet metanet diliyorum.

Biraz evvel Sn. Acun Ilıcalı’nın desteğiyle hazırlanan videomuz eminim benim gibi hepinizin duygulanmasına hatta bir adım öteye gideyim, yeniden öfkelenmesine neden olmuştur. Üstelik bu videoda gördükleriniz sadece yaşadıklarımızın kısa bir özeti. Daha neler neler yaşadık ama hepsini burada göstermeye ne vaktimiz yeter, ne de sabrımız.

Son bir istatistik paylaşacağım. Oradan da ana konumuza geleceğiz. Bu istatistikte sizi öfkelendirecek, ilk tablomuz son 5 sene. 5’inci sene bu sene olmak kaydıyla 30. hafta itibarıyla puan durumumuz. İkinci tablomuz ise son 10 sene, 10’uncu sene bu sezonun 30. haftası olması itibarıyla. Son 5 senede şampiyon olan takımların hepsi 178 maç yapmış. Fenerbahçe 367 puan almış, Galatasaray 361, Beşiktaş 329, Trabzonspor 323, Başakşehir 286. Bu tablodaki 5 takımdan sadece bu süreçte Fenerbahçe’nin şampiyonluğu yok.

Son 10 senede Fenerbahçe ile Galatasaray aynı puan sahip. (697) Beşiktaş 690, Başakşehir 616, Trabzonspor 589. Bu 10 senede Galatasaray 4, Beşiktaş 3, Başakşehir ve Trabzonspor 1 olmak üzere 9 şampiyonluk bu 4 takım arasında paylaşılmış. Ve Fenerbahçe yine şampiyon olamamış. Son 5 yılda 6 puan öndeyiz, son 10 yılda Galatasaray ile kafa kafayayız. Bu tabloda şampiyonluğu olmayan tek takım Fenerbahçe. Bu istatistikle gösterdiğimiz haftalardır, aylardır dinlendirdiğimiz Fenerbahçe’nin 3 Temmuz kumpasından beri 13 senede sadece 1 kere şampiyon olmasının hiçbir şekilde sadece ve sadece sportif argümanlarla açıklanması söz konusu değildir.

Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Yaşadığımız olayları bırakın Türkiye’de dünyada kimse yaşamamış. Rekabet ettiğimiz bu seneki rakibimiz bana söyleyin size şu anlattıklarımızdan herhangi bir saldırıyı veya herhangi bir haksızlığı aynı dönemde bir kez dahi olsun yaşamış mı? Veya niye hep Fenerbahçe yaşamış. Onun için bugün biz hep beraber buradayız.

“Tarihten de hiç ders almamışsınız”

Bugün burada tepkimizi haksızlığa, adaletsizliğe isyanımızı göstermek için toplandık. Şahsım için söyleyebilirim ama eminim ki Yönetim Kurulundaki tüm arkadaşlarımız bunu söyleyebilir. Bugün burada en azından şahsım için söyleyeyim. Hayatımın en büyük gururunu yaşattınız. Buraya gelip, haksızlığa karşı isyanınızı göstermek için… Allah hepinizden razı olsun. Bunu görünce Fenerbahçe’nin hiçbir zaman sırtının yere gelmeyeceğini görüyorum. Şartlar ve operasyonlar ne olursa olsun, kumpaslar ne olursa olsun, devletimiz bu ne kadar buna göz ardı ederse etsin. Kulağını kaparsa kapasın. Tek başına da olsun dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi bugün burada bu topluluktur. Sizlerin başkanı olmaktan iftihar ediyorum.

Neden hep Fenerbahçe, neden hep sadece Fenerbahçe. Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor. Hangi kirli eller sürekli ve hangi amaçla Fenerbahçe’nin üzerine mütemadiyen operasyonlar yapıyorlar. Bu sladırılar ve haksızlıklar ne zaman ve hangi şartlarda son bulacak. Yüz yıllık kulüpleri birbirleriyle çatıştırarak futbol üzerinden yeni bir toplumsal kaos mu çıkarmaya çalışıyor, birileri. Bu saldırıyı yapıp planlayanlar siz Fenerbahçe’nin tarihine hiç baktınız mı? Henüz 11 yıllık bir kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen bugün asırlık çınar olan Fenerbahçe’yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi, boyun eğdirtebileceğinizi sanıyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz. Tarihten de hiç ders almamışsınız.

Bu organize kötülüklerin sahibi, birileri geçen gün sormuş? Kimi hedefliyor, kimi diyor? Burada birden çok grup, parti, kurum. Ne derseniz deyin var. Bize yapılanlar bir konsorsiyum. Yeri geldi mi, aktörleri ve kurumları değişebilir ama hedef hiçbir zaman değişmiyor. Hep Fenerbahçe. Ligden çekilelim, çekilmeyelim. Onu yapalım, bunu yapalım. Acaba biz ligden çekilsek kimin otobüsüne kurşun atacaklar! Kimin kulübüne, başkanına kumpas kurup cezaevine atacaklar! Hangi takımı linç etmeye çalışacaklar!”

Paylaşın

Montella: Bu Mağlubiyetin Analizini Çok İyi Yapmamız Gerekiyor

Avusturya karşılaşması sonrası açıklamalarda bulunan A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, “Bu mağlubiyetin analizini çok iyi yapmamız gerekiyor” dedi.

Haber Merkezi /EURO 2024 hazırlıkları kapsamında Avusturya ile Türkiye, Ernst Happel Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Daniele Chiffi’nin yönettiği karşılaşmadan Avusturya, 6-1 galip ayrıldı.

Avusturya’ya galibiyeti getiren golleri 2. dakikada Xaver Schlager, 44, 49 ve 59. dakikalarda biri penaltıdan olmak üzere Michael Gregoritsch, 78. dakikada penaltıdan Christoph Baumgartner ve 90+5. dakikada Maximilian Entrup attı. Türkiye’nin golünü ise 25. dakikada penaltıdan Hakan Çalhanoğlu kaydetti.

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella, karşılaşma sonrası açıklamalarda bulundu. Ağır yenilgiden dolayı çok üzgün olduklarını söyleyen Montella, “Öncelikle buraya gelen ve evden bizi izleyen taraftarlarımız için üzgün olduğumuzu söylemeliyim. Ama baktığınızda ilk yarıdaki futbolla ikinci yarıdaki futbol çok farklı iki maç oldu. İlk yarıda iyi futbol oynadığımızı söyleyebilirim, sadece bazı pozisyonlarda hatalıydık ve bu onlara golleri verdi. Geliştirmemiz gereken kesin bir şey var, o da gol atmak.

İlk yarıda çok sayıda pozisyona girdik ama sadece bir gol attık. İkinci yarıda beni üzen konu ise onların golünden sonra birlikteliğimizi bozduk ve mesafeleri açmaya başladık ve sonrasında olanlar oldu. Bu sonuç için üzgünüm, bazı test etmemiz gereken bölgeler vardı, açıkçası istediğimiz cevapları aldım. Bugünden itibaren bütün maçları seyretmeye devam edeceğiz ve grubu en iyi şekilde getirmeye çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

Bazı şeyleri geliştirmeleri gerektiğini aktaran Montella, “Denge getirmemiz gerekiyor. İyi gittiğimiz dönemde havaya giriyor gibi olsak da pozitif anları daha iyi sindirmemiz gerekiyor, bugün de negatif anları daha iyi sindirmemiz gerekiyor. Gelişebilmemiz için bunlar yapıcı olmalı. Geçmişte baktığınızda Fransa’yı yenip İzlanda’ya kaybediyorduk ya da Hollanda’yı yeniyorduk daha düşük bir takıma yeniliyorduk, baktığınızda şu anda olması en doğru zaman çünkü bu bizi geliştirecektir.” şeklinde konuştu.

İtalyan teknik adam, “Geriden oyun kurarken kaptırdığınız toplar rakibe golleri getirdi. Bu konuda düşünceniz nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Aslında risk aldığımız bir nokta yoktu, o bölgede rakamsal üstünlüğümüz de vardı 7’ye 5 oyun kuruyorduk. O dönemde bazı iyi çıkışlarımız da oldu bazen de çıkamayınca öne oynamamız gerekiyordu. O konuda bir risk aldığımızı düşünmüyorum. Golleri biz ikinci yarıda yedik, ilk yarıya nazaran. Bu mağlubiyetin analizini çok iyi yapmamız gerekiyor. İlk yarıda oynadığımız futbol çok fena değildi, tüm detayları unutmamak gerek. İlk yarıda sahaya sürdüğümüz oyuncular sürekli beraber oynamadı, kulüplerinde de az oynayan futbolcular vardı, belki bu ritme alışık olmayan oyuncular da vardı.

Bunu da hesaba katmak gerek. İlk yarıda neden memnundum, çünkü hem cesaret vardı, hem de arzululardı, pozisyonlara da girdik. Bu ağır mağlubiyetten sonraki dengelerin benim tarafımdan gelmesi gerekiyor. Almanya galibiyetinden sonra da dengeli kalmamız gereken anlar vardı, bunu bu maçta yaşamamız bizim için çok daha verimli olacak. Çünkü çok fazla da pozisyona girdik. Oynadığımız ilk yarı itibarıyla çalışmaya devam edeceğim, çünkü ikinci yarıda belki ağır tokatlar yemiş olabiliriz ama böyle bir ağır mağlubiyetten sonra kendi içsel sorunlarımızı da çözmemiz gerekiyor.”

Montella, “Geriden oyun kurma konusunda ısrar ettiğinizi düşünüyor musunuz?” sorusunu ise, “O pozisyonda rakamsal üstünlüğün varsa oyunu kurmak zorundasın. Son 30 metrede 7 kişi varsa senden, rakipten 5 kişi varsa oyun kurmak zorundasın. Bu oyunu kuramıyorsan, üstünlüğü sağlayamıyorsan başka bir spor yapmamız gerek. Rakipler adam adama oynarlarsa tabii ki bu riski almayacağız.

Bu tarz oyun kurmalar ve oyun kurguları oturduğunda sana maç esnasında cesaret veriyor. İkinci yarıyı tekrar seyretmedim ama ikinci yarıda arkadan daha az oyun kurduk ve daha fazla gol yedik. Zorlandığımız bir andı ve cesaret eksikliği yaşandı. Bu sadece benim için değil futbolcularım için de geçerli. 30 yıldır bu işin içindeyim, 30 yılda hep bu sorunların oluşturulduğunu görüyorum, zihinsel gücüm olmasaydı bu işi yapmamam gerekiyordu.” şeklinde yanıtladı.

Paylaşın