Anayasa Mahkemesi, Derneklere ‘Kayyım Atama’ Yetkisini İptal Etti

Anayasa Mahkemesi (AYM), derneğin görevden uzaklaştırılan organlarının ve bu organlarının üyelerinin yerine mahkeme kararıyla atama yapılmasını düzenleyen kuralı iptal etti. AYM’nin kararı, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun’un bazı kurallarının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi. AYM’nin 18 Ocak 2024 tarihli kararı, bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.

İptal edilen kanunlarla ilgili AYM’nin açıklamasında, “Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkına Sınırlama Getiren Kural”ın iptaline dair şu değerlendirme yer aldı:

“Dava konusu kuralda, Denetim ve İşbirliği Komisyonunun (Komisyon) 7262 sayılı Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak bilgi ve belge talebinde bulunduğu kişi, kurum ve kuruluşların başka kanunlarda yer alan hükümlere dayanarak bilgi ve belge vermekten kaçınamayacakları öngörülmektedir.

7262 sayılı Kanun’da kural kapsamında elde edilen kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin kişisel veri niteliğindeki bilgi ve belgelerin Komisyona verilmesinin zorunlu tutulduğu görülmüştür.

Bu zorunluluğun kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sınırlama getirdiği ve bu sınırlamanın Anayasa’nın 13. ve 20. maddeleriyle bağdaşmadığı anlaşılmıştır.”

İptal kararında, “derneklerin organlarının görevden uzaklaştırılmalarına ve yerlerine yapılacak atamalara ilişkin kuralların” incelenmesi sonucu şu değerlendirme yer aldı:

“Dava konusu kuralla, derneğin genel kurul dışındaki bir organında görevli olan kişiler veya ilgili personel hakkında dernek faaliyetindeki eylemleri çerçevesinde 6415 sayılı Kanun (Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun) kapsamında yer alan suçlar ile 5237 sayılı Kanun’da yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti veya suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından dolayı kovuşturma başlatılması durumunda bu kişilerin veya görev yaptıkları dernek organlarının geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanınca görevden uzaklaştırılabileceği öngörülmektedir.

Kuralda görevden uzaklaştırma tedbirinin ne zamana kadar devam edeceği konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır.

Ayrıca derneğin genel kurulu dışındaki organlarında görevli olanlar hakkında kovuşturma başlatılması hâlinde bu kişilerin görev yaptığı organların da görevden uzaklaştırılabileceğinin öngörülmesi suretiyle söz konusu organda görev yapan ancak hakkında kurala konu suçlardan dolayı herhangi bir kovuşturma bulunmayan kişiler de görevden uzaklaştırılmaktadır.

Diğer yandan kişi hakkında yürütülen ceza yargılamasında idarenin tespitinden farklı bir değerlendirme yapıldığı durumlarda kural, idarenin tedbir işlemini sebep unsuru yönünden yeniden gözden geçirmesine imkân tanımamaktadır.

Sonuç olarak kuralın dernek kurma özgürlüğü yönünden orantısız, dolayısıyla ölçüsüz bir sınırlamaya neden olduğu kanaatine varılmıştır.”

“Kayyım” atanmasına iptal

AYM, derneğin görevden uzaklaştırılan organlarının ve bu organlarının üyelerinin yerine mahkeme kararıyla atama yapılmasını düzenleyen kuralı da iptal etti:

“Dava konusu kuralla 5523 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen fiillerden dolayı hakkında ceza yargılaması yapılan kişilerin görevden uzaklaştırılması hâlinde bunların yerine mahkeme kararıyla kayyım atanması öngörülmektedir.

Atamanın nasıl yapılacağının her bir derneğin kendi tüzüğünde bizzat kendisi tarafından belirlenmesi, görevden alınan organların ve üyelerinin yerine doğrudan derneğin kendisi tarafından atama yapılması dernek kurma özgürlüğüne daha hafif müdahale oluşturan bir araçtır.

Bu bağlamda kuralla dernek kurma özgürlüğüne getirilen sınırlamanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı söylenemez.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Üretici Enflasyonu Yıllık Yüzde 51,47

Yurt içi üretici enflasyonu mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,29, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 11,59, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,47 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,28 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı.

Yurt içi üretici enflasyonu mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,29, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 11,59, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,47 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,28 arttı.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 71,19, imalatta yüzde 58,92, su temininde yüzde 66,23 arttı. Elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 18,92 azaldı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 53,84, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,73, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,44, enerjide yüzde 11,55 ve sermaye mallarında yüzde 68,11 arttı.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,35, imalatta yüzde 3,46, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,43 ve su temininde yüzde 2,64 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 3,45, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 3,43, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 4,31, enerjide yüzde 0,70 ve sermaye mallarında yüzde 3,37 arttı.

Paylaşın

Galatasaray, Kazanmasını Bildi

Süper Lig’in 31. hafta karşılaşmasında Galatasaray ile Hatayspor, Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Hakem Ali Şansalan’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray, 1 – 0 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’a galibiyeti getiren golü 12. dakikada Icardi kaydetti. Galatasaray, bu galibiyet ile puanını 84’e yükseltti. Hatayspor ise 33 puanda kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar

6. dakikada Ziyech’in sağdan ortasında ön direkte Mertens’in kafayla vurduğu top uzak direğin dibinden auta çıktı. 12. dakikada sağdan Mertens’in kullandığı kornerde altıpas üzerinde uygun durumda bulunan Icardi, kafayla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0.

16. dakikada Barış Alper’in sağdan ortasında top kaleci Erce ve defansı geçerek arka direğe geldi. Altıpas içinde uygun durumda vururken dengesini kaybeden Icardi, topu yandan auta atarken net bir fırsatı değerlendiremedi. 23. dakikada savunma arkasına atılan pasla sol kanattan hareketlenerek ceza sahasına giren Rivas, kaleci Muslera’yla karşı karşıya kaldı. Bu oyuncunun vuruşunda, Uruguaylı file bekçisi soluna yatarak topun sahibi oldu.

27. dakikada ceza sahası sol köşesinde topu alan Mertens, uzak köşeye plase vuruş denedi. Kaleci Erce’yi geçen meşin yuvarlak üst direğe çarparak oyun alanını terk etti. 43. dakikada Ziyech’in soldan kullandığı kornerde altıpasta yükselen Abdülkerim’in kafayla vurduğu top az farkla auta gitti.

58. dakikada Ghoulam’ın sol taraftan kullandığı uzun taç atışında ön direğe gelen topu Maksimovic kafayla kaleye doğru aşırdı. Muslera’nın tokatladığı meşin yuvarlak altıpas içinde boşta kaldı. Boşta kalan topa Strandberg’in vuruşu filelerle buluştu. Ancak hakem Ali Şansalan, VAR uyarısı sonrası golü ofsayt gerekçesiyle iptal etti.

89. dakikada Hatayspor savunmadan çıkmak isterken Kerim Alıcı’nın geri pasında araya giren Icardi, topun sahibi oldu. Bu oyuncunun sol köşede dar açıdan yaptığı vuruşta kaleci Erce’nin müdahalesiyle meşin yuvarlak taca çıktı.

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Ali Şansalan, Aleks Taşçıoğlu, Mehmet Kısal

Galatasaray: Fernando Muslera, Barış Alper Yılmaz (Tete dk. 84), Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakçı, Derrick Köhn, Lucas Torreira, Kerem Demirbay (Berkan Kutlu dk. 84), Hakim Ziyech (Kaan Ayhan dk. 68), Dries Mertens (Carlos Vinicius dk. 88), Wilfried Zaha (Kerem Aktürkoğlu dk. 67), Mauro Icardi

Hatayspor: Erce Kardeşler, Kerim Alıcı, Guy-Marcelin Kilama, Nikola Maksimovic, Faouzi Ghoulam, Chandrel Massanga, Halil Dervişoğlu (Joelson Mendes dk. 68), Ömer Faruk Beyaz (Renat Dadashov dk. 77), Dele-Bashiru, Rigoberto Rivas (Mehdi Boudjemaa dk. 90+5), Carlos Strandberg (Rui Pedro dk. 77)

Gol: Icardi (dk. 12) (Galatasaray)

Paylaşın

Demirtaş, Erdoğan’a Seslendi: Halkın İradesine Saygı Duymak Bu Şekilde Olmaz

Abdullah Zeydan’ın mazbatasının Abdulahat Arvas’a verilmesine ilişkin açıklama yapan Demirtaş, Erdoğan’a seslenerek, “Seçim gecesi halkın iradesine saygı duyacağınızı ve mesajı aldığınızı belirtmiştiniz. Van’da yaşananlar sizin bu mesajlarınızla uyumlu değil maalesef. Halkın iradesine saygı duymak bu şekilde olmaz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bunu halk da Hak da kabul etmez. Bu gidişata daha en başından dur demenizi bekliyoruz. Tüm sorunların diyalog ve karşılıklı güven çerçevesinde çözümüne dönük iradeyi boşa çıkaran bu hukuksuz girişime, ülkenin Cumhurbaşkanı olarak dur demenizi bekliyoruz.”

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının (seçilme hakkı) geri alınması ve mazbatasının Abdulahat Arvas’a verilmesine ilişkin açıklamada bulundu. Demirtaş’ın mesajı şöyle:

“Saygıdeğer halkımız, değerli kardeşlerim,

Hepinizi hasretle kucaklıyor, yürek dolusu selam, sevgilerimi gönderiyorum. Van başta olmak üzere, irademize en güçlü şekilde sahip çıkarak seçimlerde gösterdiğiniz başarı nedeniyle sizleri canı gönülden kutluyorum. Bizleri onurlandırdığınız, gururlandırdığınız için binlerce kez teşekkür ediyorum. Bu başarıda emeği olan tüm halkımıza, parti emekçilerimize ve Eş Başkanlarımız Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal’a şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum.

Halkımız bu tutumuyla hücrelerimizi aydınlatmış, özgürlükteki ısrarıyla yakın geleceğin siyasi yol haritasını da çizmiştir. Ancak belli ki halkın kararlı iradesine halen saygı duymayanlar, geçen on yıldan ders almayanlar da var. Biz tüm hukuksuzluklara rağmen diyaloğun, barışın önünü açmaya çalışırken birileri ısrarla provokasyon peşinde koşmaktadır.

Buradan sizler aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum. Seçim gecesi halkın iradesine saygı duyacağınızı ve mesajı aldığınızı belirtmiştiniz. Van’da yaşananlar sizin bu mesajlarınızla uyumlu değil maalesef. Halkın iradesine saygı duymak bu şekilde olmaz. Bunu halk da Hak da kabul etmez. Bu gidişata daha en başından dur demenizi bekliyoruz. Tüm sorunların diyalog ve karşılıklı güven çerçevesinde çözümüne dönük iradeyi boşa çıkaran bu hukuksuz girişime, ülkenin Cumhurbaşkanı olarak dur demenizi bekliyoruz

Van halkı başta olmak üzere tüm halkımızı, demokrasi yanlısı tüm güçleri, siyasi partileri bu hukuksuzluğa karşı durmaya çağırıyoruz. Zaman gerilim, çatışma zamanı değil, barışı inşa etme zamanıdır. Tüm siyasetçiler ve ülkeyi yönetenler Kürt halkının bu sesini duymalıdır. Halkımız, baskılara karşı sonuna kadar iradesine sahip çıkacaktır.

Van halkımız başta olmak üzere tüm halkımıza dayanışma dileklerimizi, sıcak selam, sevgilerimizi gönderiyor, özgür yarınlarda görüşebilmeyi diliyoruz.

An serkeftin an serkeftin.”

Paylaşın

AK Parti Sözcüsü Çelik: Halkın Mesajını Bütün Boyutlarıyla Ele Alacağız

Seçimlere ilişkin açıklamada bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “31 Mart seçimleri önümüzdeki dönem izleyeceğimiz siyaset ve izleyeceğimizi yol açısından bir dönüm noktası olacaktır” dedi ve ekledi:

“Bu çerçevede 31 Mart seçimlerinin partimize dönük mesajlarını en net, en derinlemesine şekilde okuyacağımızı, ele alacağımızı ifade ediyoruz. Bu seçimde yüksek teveccüh gösterilen yerlerde daha iyisini yapmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tabii arzu etmediğimiz sonuçların olduğu, arzu ettiğimiz sonuçları ulaşamadığımız yerler var. Bu yerlerle ilgili olarak da verilen mesajı bütün boyutlarıyla ele alacağız.”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrasında basın toplantısı düzenledi.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; MYK toplantısında 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ele alındığını aktaran Ömer Çelik, “Milli iradeye sahip çıkan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu süreçte Cumhur İttifakı teşkilatları son derece iyi bir iş birliği içerisinde yan yana çalıştılar, çok güçlü bir dayanışma sergilediler. İttifak içerisindeki tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“Seçilen herkesi, hangi partiden olursa olsun, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini, il genel meclisi üyelerini, muhtarları ve azaları tebrik ediyoruz” diyen Çelik, “Her seçim demokrasi şölenidir. Demokrasi bu seçimle daha da kökleşmiştir ve kazanan demokrasinin gerçek sahibi olan vatandaşlarımız olmuştur. Siyasetim sicil amiri vatandaşlarımızdır. Vatandaşlarımız siyaset kurumuna dönük takdir ve uyarılarını sandık yoluyla gerçekleştirirler” ifadelerini kullandı.

Halkın mesajını net şekilde ele alacakların söyleyen Çelik, “31 Mart seçimleri önümüzdeki dönem izleyeceğimiz siyaset ve izleyeceğimizi yol açısından bir dönüm noktası olacaktır. Bu çerçevede 31 Mart seçimlerinin partimize dönük mesajlarını en net, en derinlemesine şekilde okuyacağımızı, ele alacağımızı ifade ediyoruz. Bu seçimde yüksek teveccüh gösterilen yerlerde daha iyisini yapmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tabii arzu etmediğimiz sonuçların olduğu, arzu ettiğimiz sonuçları ulaşamadığımız yerler var. Bu yerlerle ilgili olarak da verilen mesajı bütün boyutlarıyla ele alacağız” dedi.

Halkın iradesine itirazın söz konusu olamayacağını belirten Çelik, “Milletimiz arzu ettiğimizi sonuçları alamadığımız yerlerde uyarıları, eleştirileri vardır. Bunların hepsi başımızın gözümüzün üstündedir. Bu mesajı bütün boyutlarıyla değerlendirmek boynumuzun borcudur. İlk sonuçlar geldiği andan itibaren bunu değerlendirmeye başladık.

Vatandaşımız irade gösterdiği zaman buna teslim oluruz, büyük bir hürmetle karşılarız, buna dönük herhangi bir itirazımı ya da eleştirimiz olamaz. İtiraz hakkı millete aittir. En iyi şekilde, kapsamlı şekilde kılcal damarlarına kadar değerlendirilecektir. İller, ilçeler, mahalleler… Vatandaşlarımızın talepleri AK Parti siyasetine yön vermeye devam edecektir. Milletin desteğine de eleştirisine de müteşekkiriz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine bir mesaj verdiğini söyleyen Ömer Çelik, şöyle devam etti: “Bu MYK’da genel başkanımızın, cumhurbaşkanımızın verdiği mesaj, milletin talebi doğrultusunda, millet eksenli siyaseti yeni dönemde daha da güçlendirmek için yapılması gerekenlerin hepsinin ele alınması, özeleştiriden başlayarak bütün bu mesajların doğru bir şekilde değerlendirilmesi şeklindedir.

Türkiye seçim sürecini tamamladı. 4.5 yıldan fazla önümüzde seçim yok. Bu süreyi değerlendirmek için gayret göstereceğiz. Demokratik reformalar her zaman gündemimizde olacak. Sistemde aksayan yerlerin düzeltilmesi için bu reformlar yapılacak. Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur. Bununla ilgili çalışmalar yapılacak.”

Van açıklaması: Yasal mevzuatla ilgili bir konu

Van Büyükşehir Belediyesi seçimini kazanan DEM Partili Abdullah Zeydan’ın başkanlığının düşürülmesine değinen Çelik, “Bu konu il seçim kurulunun takdirinde olan bir konu yani yasal mevzuatla ilgili bir konu. Memnu hakların iadesi konusunda gereken şartların yerine gelmemesi sebebiyle il seçim kurulu böyle bir karar almış. Bu hükümetin müdahale edebileceği bir alan değil. Onlar böyle bir şey ifade ediyorlar ama doğrudan memnu hakların iadesiyle ilgili şartların yerine gelmemesi konusu.

Burada il seçim kurulu daha sonra da Yüksek Seçim Kurulu yetkili. Konu, hukuki bir konu. İtiraz edeceklerse, itiraz mekanizmaları bellidir. Hukuken haklılarsa zaten sonuç onların istediği gibi olacaktır. ‘Demokratik tepkimizi gösteriyoruz’ deniyor ama sokaklar yakılıp yıkılıyor, polise saldırı oluyor. Demokratik tepkiyi göstermek herkesin hakkıdır. Ama bunu şiddet olaylarına dönüştürmenin demokrasiyle bir bağı yoktur. Herkes itirazını yapar son kararı da YSK verir” dedi.

Paylaşın

‘Kongre’ Kararı Alan İYİ Parti’de Neler Oluyor?

31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil girme” kararı alan İYİ Parti, seçimlerde hedeflediği sonucu alamayınca, “olağanüstü seçimli kongre” toplama kararı aldı.

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener, seçimler sonrası yaptığı açıklamada, kongrede aday olup olmayacağına dair net bir mesaj vermedi. Pazartesi günü gerçekleşecek Başkanlık Divanı toplantısında hem kongre süreci hem de Akşener’in adaylığı ele alınacak.

14 Mayıs 2023’te gerçekleşen milletvekilliği genel seçimlerinde yaklaşık 5 milyon 200 bin oy alan İYİ Parti, 31 Mart yerel seçimlerinde belediye meclisleri oyu dikkate alındığında 1 milyon 900 bin oya geriledi. İYİ Parti il olarak sadece Nevşehir’i kazanabildi. Ayrıca 23 ilçe ve 7 beldede İYİ Parti kazandı.

Ancak iddialı olduğu Ordu, Balıkesir gibi yerlerde başarı sağlayamadı. İstanbul ve Ankara’da yüzde 1’i dahi bulamayan İYİ Parti, İzmir’de yüzde 4’e yakın oy alabildi. İYİ Parti bu sonuçlarla beşinci parti konumuna geriledi.

DW Türkçe’den Kıvanç El‘in edindiği bilgiye göre, olağanüstü kongrenin Mayıs ayı içerisinde toplanması planlanıyor. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Başkanlık Divanı toplantısında kongreye dair tüm seçenekler ele alınacak. Seçim sonuçları da bu toplantıda analiz edilecek.

Kamuoyu araştırmacı şirketi Panorama TR Araştırma Direktörü Osman Sert’e göre, yerel seçim değil genel seçime de gidilse İYİ Parti’nin alacağı sonuç değişmeyecekti.

Sert, “Daha önce ittifakla seçim kazanabilmişken elitlerin kararı ile seçim öncesine döndüler. İttifak ile sonuç alındıktan sonra ertesi gün, ‘ittifak bitti, unutuyoruz yaşananları’ denilemez. Burası siyasi bir parti, cemaat değil. Kişilerin bireysel beklentileri var” yorumu yapıyor.

Meral Akşener’in başkanlığı bırakıp bırakmayacağı kamuoyunun yanı sıra parti içinde de merak ediliyor. Osman Sert ise Akşener’in bırakma kararı almasının zor olduğunu söylüyor:

“İYİ Parti kimlik ve kadro partisi değil, Meral Akşener partisidir. Elbette iyi kadrolar var. Ancak taşıyıcı Akşener. Onu geri çekince geriye kalanın siyasal varlığını sürdürmesi zor olacak. Bırakırsa ayrı sorun, bırakmazsa ayrı sorun.”

Parti içerisinde de farklı görüşler var. Akşener’e yakın bir üst düzey parti kurmayı, Akşener’in bırakmasının henüz erken olduğunu savunuyor ve “2023 yılında Meral Akşener’in talepleri dikkate alınsa bugün Cumhurbaşkanlığı kazanılmış olacaktı. Sağlıklı değerlendirme yapmak lazım” yorumu yapıyor.

Başka bir üst düzey İYİ Partili ise Akşener’in görevi bırakması gerektiği görüşünde. Partili, “Genel başkan artık yıprandı. Partinin nereye gittiği konusunda netlik yok. Merkez partisi mi olacağız yoksa, Milliyetçi-Türkçü kimliği ağır olan bir parti olarak mı devam edeceğiz. Seçmen bu netliği görmeyince cezayı kesiyor. Biz merkezden uzaklaştık. Sert ve saldırgan bir dil kullandık” ifadelerini kullanıyor.

İYİ Parti’de saha çalışmaları yapan milletvekilleri ekonomideki sıkıntılardan sonra en fazla duydukları eleştirilerin “Masadan kalkarak yanlış yaptınız” olduğunu kaydediyor. İYİ Partili üst düzey kurmaya göre altılı masa aktörlerinden, CHP hariç, diğerleri 2023’te olmadı ancak yerel seçimlerde cezalandırıldı.

İYİ Parti içinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a karşı kullanılan dilin yanlış olduğunu düşünenler de var. İmamoğlu ve Yavaş’a karşı ağır bir söylem kullanılmasının yanı sıra “AK Parti gibi popülist davranılarak DEM Parti üzerinden milliyetçilik yapılmasının” hata olduğu ifade ediliyor.

Osman Sert’e göre de masadan kalkmayı seçmen unutmadı ve yerel seçimlerde bunun cezasını kesti.

İYİ Parti ve AK Parti anlaşır mı?

Kamuoyunda “İYİ Parti seçimsiz 4 yıllık süreçte AK Parti ile anlaşacak” yorumları da yapılıyor. Panorama TR’den Osman Sert’e göre bu öngörüye şu aşamada katılmıyor:

“Önümüzdeki 1,5 yıl ağır bir ekonomik kriz var. Sorumlusu olmadığı bu krizi, İYİ Partililer neden taşıyıcısı olacak, bedelini ödeyecek. Velev ki; Erdoğan ve AK Parti 360 vekili buldu. Erdoğan’ın istediği bir referandumun bu pazar görülen sonuçlarla geçme ihtimali yok.”

İYİ Parti kurmaylarına göre de AK Parti ile de CHP ile de anlaşmadan, ülkücülüğe sapmadan, partinin merkezde bir yol çizmesi, doğru bir muhalefet dili geliştirmesi gerekiyor.

Paylaşın

Van’da DEM Partili Zeydan’ın Mazbatası AK Partili Arvas’a Verildi

Van’da yüzde 55 oyla büyükşehir belediye başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan’ın mazbatası AK Parti büyükşehir belediye başkan adayı Abdulahat Arvas’a verildi.

Haber Merkezi / Mazbatanın Abdulahat Arvas’a verilmesinin gerekçesi olarak Abdullah Zeydan’ın “memnu (yasaklı) haklarının geri alınması” gösterildi.

Van İl Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerinde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayı Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının (seçilme hakkı) geri alınması üzerine başlattığı inlemeyi tamamladı.

İl Seçim Kurulu, AK Parti adayı Abdulahat Arvas’ın şikayeti üzerine yaptığı inceleme üzerine Zeydan’ın seçilme yeterliliği olmadığına hükmetti. Kurul, mazbatanın en çok oy alan ikinci sıradaki AK Parti adayı  Abdulahat Arvas’a verilmesine karar verdi.

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Adalet Bakanlığı’nın başvurusu üzerine, yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu (yasaklı) haklarının geri alındığını açıkladı. Açıklamada, partinin Van’da büyükşehir dahil, 14 belediyenin tümünü kazandığı anımsatıldı.

Açıklamada, “Van halkı iradesini net ve en güçlü şekilde sandığa yansıtmıştır. Bu güçlü irade, aynı zamanda kayyım rejimine verilen bir cevaptır” denildi. Ayrıca Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine, Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının iadesi kararının hiçe sayıldığı vurgulandı:

“Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş, adaylığı yapılan incelemeler sonucu YSK tarafından kabul edilmiştir. Zeydan, Van’da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçilmiştir.

“Ancak 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika, seçime 2 gün kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etmiştir. Yetkili savcılık, talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK’ye bildirimde bulunmuştur.”

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, halkın ortaya koyduğu iradeye saygı duyulması gerektiğini söyledi. Doğan, “Bu hukukun gereğidir, bu bir lütuf değildir. Alınan bu yanlış karardan derhal geri dönülsün” dedi.

“Van halkının 245 bin oyuyla Van Belediye Eşbaşkanı seçildim”

Abdullah Zeydan ise partisinin il örgütünde yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Biliyorsunuz bir seçim süreci başladı ve bu süreçte bizler adaylar olarak yüksek seçim kurulundan başvurduk. Bir yıl önce mahkemenin bana verdiği memnu hakların iadesi yani yasaklanmış hakların iadesi kararı kesinleştikten sonra biz bu evraklarla yüksek seçim kuruluna başvurduk. Bir yıl önce mahkeme bana yasaklanmış haklarımın iadesini verdi ve bu karar kesinleşti.

Zaten YSK’nin istediği evrak da bu kararın kesinleşme evrakıdır. Adli sicilime de mahkeme tarafından yazı yazılarak işlendi. Ve YSK seçilme yeterliliğim önünde hiçbir engelin olmadığını ve aday olabileceğimi ilan etti. YSK benim adaylığımı ilan etti. Ve ben Neslihan eşbaşkanımızla birlikte halkın özgür iradesiyle Van halkının 245 bin oyuyla Van Belediye Eşbaşkanı seçildim.

Yüksek iradesiyle partisini sahiplenmesi 14 belediyenin, 14’ünü alması bu AKP’ni hukuksuzlara harekete geçirmiş. Cuma gecesi hiçbir yetkisi olmamasına rağmen karunsuzluk yapıyorlar biliyoruz ama kesinleşmiş bir kararı hiçbir yetkisi olmamasına rağmen mahkeme iki gün önce gece bu kesinleşmiş kararı başsavcılığın talimatıyla ortadan kaldırmış ve bu bahaneyle AKP koşarak gitmiş Van il kuruluna itiraz dilekçesi vermiş.

Peki ben adaylık başvurusu yaptığım zaman siz neden itiraz etmediniz? Peki benim adaylığımı YSK kabul ettiğinde ilana çıkardığında seçilebilme şartlarının oluştuğunu dünyaya ilan ettiğinde neden itiraz etmediniz? Bu açık ve seçik Van halkına karşı, Kürt halkına karşı, bu ülkede yaşayan 85 milyonun iradesine karşı yapılan bir darbedir. Bunun benim şahsımla, ülkenin ismimle bir alakası yok. Biraz hukuka inanan, halkın iradesine inanan, vicdan sahibi herkes bu hükümsüzlüğün karşısında durmalı. Biz halkımızın özgür iradesiyle seçildik.

Van halkının 340 bin insanın, onların şerefini kurtarmak bizim namuslu şeref borcumuzdur. Bu halkın iradesini ezerek o koltuğa oturmayı düşünenlere söylüyorum, eğer benim canıma mal olsa da ben bunu kabul edersem ben şerefsizim. Vicdanı olan, haysiyeti olan herkesin bu tuzağa, bu kumpasa karşı çıkması gerekiyor.

Biz halkımızın iradesini her yerde savunacağız. Sokakta savunacağız, parklarda savunacağız ve halkımıza çağrı yapıyoruz. İradenize sahip çıkın. İradenizle oynayan bu insanlara fırsat vermeyin. Biz sokak sokak karşınıza çıkacağız. Biz sizin iradeniz hukuki olarak da tecelli edene kadar bu yanlış karar YSK’den dönene kadar biz hakkımızı arayacağız. Asla boyun eğmeyeceğiz.”

Memnu hak nedir?

Memnu, men edilmiş ya da yasaklanmış anlamına geliyor. Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesi kişinin belli haklardan yoksun bırakılmasını düzenliyor. İşlenen suçun kasıtlı olması, hapis cezasına hükmedilmesi, failin 18 yaşını doldurmuş olması durumunda kişi işlemiş olduğu suç dolayısıyla mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bazı haklardan yoksun bırakılabiliyor.

Kişi bu çerçevede “sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten”, “seçme ve seçilme ehliyetinden”, “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan”, “vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan”, “bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten” yoksun bırakılabiliyor.

Öte yandan Van halkı, Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının (seçilme hakkı) geri alınmasını ve mazbatanın Abdulahat Arvas’a verilmesini protesto ediyor. Halk, DEM Parti Van İl Örgütü önünde ‘Direne direne kazanacağız’, ‘Van halkı uyuma iradene sahip çık’, ‘Baskılar bizi yıldıramaz’, ‘AKP halka hesap verecek’ sloganlarıyla toplandı.

Yürüyüşe başlayan kitleye polis, biber gazı, plastik mermi ve tazyikli suyla müdahale etti. Ayrıca kentin birçok noktasında esnaflar kepenk kapattı. Ana caddeler başta olmak üzere sokaklarda protesto eylemleri başladı.

Abdullah Zeydan kimdir?

Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçilen Abdullah Zeydan, 13 Mart 1972’de Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Yüksekova’da tamamladı. Uluslararası Amerikan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu Zeydan, farklı şirketlerde mimarlık yaptı.

7 Haziran ve 1 Kasım 2015’de yapılan genel seçimlerde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Hakkari Milletvekili seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Anayasa’ya eklenen bir madde sonucu geriye dönük dosyalarla ilgili olarak dokunulmazlıkları kaldırılan HDP milletvekilleri ile beraber 4 Kasım 2016 da gözaltına alınıp aynı gün tutuklanarak Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Zeydan’a, “PKK sizi tükürüğünde boğar” sözlerinden dolayı ve katıldığı bir eylemden ötürü “örgüte yardımdan” 5 yıl, “örgüt propagandası yapmaktan” ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi.

Zeydan, 6 Ocak 2022’ye dek Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuldu. Zeydan, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile aynı koğuştaydı.

Hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Zeydan yeniden yargılanmış, cezası 3 yıla indirilmiş, yattığı süre göz önünde bulundurularak 6 Ocak 2023’te verilen kararla tahliye edilmişti.

Adalet Bakanlığı, 29 Mart Cuma günü idari bir karar ve yazıyla, mesai bitimine 5 dakika kala Zeydan’ın 2022 yılında aldığı memnu haklarına itiraz etmişti. Abdullah Zeydan’ın babası Mustafa Zeydan ve kardeşi Rüstem Zeydan da eski Hakkari milletvekilleri.

Paylaşın

AK Parti’de Seçim Yenilgisi Nasıl Yorumlanıyor?

31 Mart günü yapılan yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) oy oranı yüzde 35,49 oldu. AK Parti 12 büyükşehir belediyesi, 12 il belediyesi kazandı. İktidar partisi, toplamda 24 kenti alabildi.

AK Parti, 2019’daki yerel seçimlerde 15’i büyükşehir olmak üzere 39 kent, 535 ilçe, 202 belde belediyesini kazanmıştı. İktidar partisi, 2014 yerel seçimlerinde ise 18’i büyükşehir olmak üzere 48 yerde belediye başkanlığını almıştı.

Parti içinde seçimde alınan sonucu etkileyen faktörler de 31 Mart gecesinden itibaren tartışılmaya başlandı.

Millyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu‘nun haberine göre, AK Parti kulislerinde öncelikle emeklilerin maaş artışı beklentisinin seçim öncesinde karşılanamamış olmasının sonuçlara doğrudan etkisi olduğu düşünülse de, partili seçmeninin sandığa gitmekte isteksiz kalması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin iktidar gücünü koruduğu düşüncesiyle tabanın Yeniden Refah Partisi’ne oyunu kaydırmakta sakınca görmemesi de diğer nedenler olarak sayılıyor.

Yeniden Refah Partisi: Mayıs 2023 seçimlerine Cumhur İttifakı ortağı olarak giren YRP, 31 Mart seçimlerinde “müstakil aday” formülü ile oylarını yüzde 6’nın üzerine taşıdı. AK Parti’nin, henüz ilk yerel seçim deneyimini yaşayan YRP’ye iki önemli kalesi olan Şanlıurfa ve Yozgat’ı kaptırdığı, muhafazakâr seçmenin yoğun olarak yaşadığı Konya’da YRP’nin AKP’den yüzde 23, Elazığ’da 21, Kayseri’de yüzde 19 oranında oy kopardığı değerlendiriliyor.

Küskün seçmen: Enflasyon, kira ve gıda fiyatlarındaki artışlar ve hayat pahalılığı gibi başlıkların da seçmenin AKP’ye oy verme eğilimini olumsuz etkilediği yorumları yapılıyor.

Aday stratejisi: AK Parti’nin bazı illerde anketler, temayül ve saha yoklamalarına rağmen mevcut başkanlarda ısrar ettiği, bazı sevilen isimlerin ise Genel Merkez tarafından uygun bulunmadığı için aday gösterilmediği; bunun da seçim sonuçlarını etkilediği ifade ediliyor.

Bu stratejinin parti içinde bir küskünler grubu oluşturduğu ve bu grubun başka partilere geçerek oyların bölünmesine neden olduğu belirtiliyor.

Paylaşın

Otomobil Satışları Mart Ayında Yüzde 10 Arttı

Otomobil satışları mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,9 artarak 87 bin 71 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 7,9 azalarak 22 bin 757 adet oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı mart ayında yüzde 5,7 artarak 109 bin 828 adete yükseldi.

Haber Merkezi / Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık mart ayı ortalama satışlara göre yüzde 50,9 arttı. Otomobil pazarı, 10 yıllık mart ayı ortalama satışlara göre yüzde 54,6 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı ise 10 yıllık mart ayı ortalama satışlara göre yüzde 38,2 arttı.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Mart 2024 Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazarı Raporu’nu açıkladı.

Buna göre; Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,2 oranında artarak 295 bin 519 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre yüzde 33,05 oranında artarak 233 bin 389 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 2,6 artarak 62 bin 130 adet oldu.

Otomobil pazarı segmentlere göre; Pazarın yüzde 88,6’sını vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 133 bin 712 adetle yüzde 57,3 pay, B segmenti otomobiller 71 bin 917 adetle yüzde 30,8 pay aldı.

Otomobil pazarı gövde tiplerine göre; Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller (yüzde 51,7 pay, 120 bin 699 adet) oldu. SUV otomobilleri, yüzde 28,5 pay ve 66 bin 451 adet satış ile Sedan, yüzde 18,1 pay ve 42 bin 145 adet satış ile H/B otomobiller takip etti.

Otomobil pazarı motor tipine göre; Benzinli otomobil satışları 156 bin 396 adetle yüzde 67 pay, hibrit otomobil satışları 33 bin 131 adetle yüzde 14,2 pay, dizel otomobil satışları 25 bin 268 adetle yüzde 10,8 pay, elektrikli otomobil satışları 16 bin 556 adetle yüzde 7,1 pay ve otogazlı otomobil satışları 2 bin 038 adetle yüzde 0,9 pay aldı.

Elektrikli otomobil pazarı elektrik motor gücüne göre; 160 kW altındaki elektrikli otomobil satışları yüzde 370,6 artarak yüzde 6,1 pay, 160 kW üstü elektrikli otomobil satışları yüzde 39,2 artarak yüzde 1 pay aldı

Otomobil pazarı motor hacmine göre; 1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 21,5 artarak yüzde 78 pay, 1600-2000cc aralığındaki otomobil satışları yüzde 14,6 azalarak yüzde 0,5 pay, 2000cc üstü otomobil satışları yüzde 59,3 artarak yüzde 0,2 pay aldı.

Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre; 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 66.777 adetle yüzde 28,6 pay, 120-140 gr/km arasındaki otomobiller 61 bin 183 adetle yüzde 26,2 pay aldı.

Otomatik şanzımanlı otomobiller; 280 bin 441 adetle yüzde 89,3 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 24 bin 948 adetle yüzde 10,7 pay aldı.

Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre; Van gövde tipi yüzde 71,9 pay ve 44.641 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; Kamyonet gövde tipi yüzde 13,8 pay ve 8 bin 587 adetle 2. sırada yer aldı.

Paylaşın

CHP Lideri Özgür Özel: Erken Seçim Talebimiz Yok

Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum. Erdoğan’ın telaşla ‘Dört yıl seçim yok demesi’ bahsettiğiniz kaygıdan. Çünkü güvensizlik oyu olarak görüyorlar. Ben fırsatçılık yapacak değilim” dedi ve ekledi:

“Her an yapılacak seçime hazırız. ‘Ama bunu talep edecek olan biz değiliz.’ Biz değiliz. Halkın kendisidir. Bana güvenip oy veren AK Parti ve MHP’li emekliler var. Onlar genel seçim olsaydı belki oy vermeyeceklerdi. Onlara şu teminatı verdim: Bu bir yerel seçim. ‘Yerel yönetici seçiyorsunuz ve iktidara yerelden denge kurun’ dedim. Ertesi gün ‘Gördünüz mü bak, hükümet değişmeli’ dersek o seçmeni kandırmış olurum. Dürüst davranmak lazım.”

Özgür Özel, değerlendirmesinin devamında, “Bundan 10 ay önce altı parti yüzde 25 oy aldık. ‘Tek başına yüzde 38 benim oyum’ dersek bu kibir olur. Bu çağrımıza uyan Türkiye İttifakı’nın oyu içinde AK Partilisi de var, MHP’lisi de var. DEM’lisi de var. Buradan bir fırsatçılık yapmayacağız ama önümüzdeki günlerde emekliler, atanmayan öğretmenler, emekli astsubaylar,  4/6 mağdurları, çiftçiler ve öğrencilerle ilgili mitingler yapacağız. Sahadan çekilmeyeceğiz ve vatandaşın gerçek sorunlarıyla mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuştu. Özel’in İsmail Saymaz’a yanıtlarının bir kısmı şöyle:

Sizce AK Parti neden kaybetti?

Bir kere biz hatalarımızdan ders aldık. Onlar geçen seçimi kıl payı kazanmış olmayı bir zafer olarak gördüler. Tehlike çanlarını görmediler. Çok yanlış yaptılar. Emekli maaşını önce 7 bin 500, sonra 10 bin lira yaptılar. Ben genel merkezin 600 kişilik salonuna emekli derneklerini çağırdım. İlk emekli konuşmamı yaptım. ‘Bugün hiçbir şey konuşmayacağım emekliden gayrı’ dedim. Salon ayağa kalktı. Dedim ki: ‘Tayyip Bey kavga etmek istiyor. Ben onunla kavga edeceğim ama emekliler için edeceğim.’ 106 mitingin tamamında emeklinin sesini duyurmadan konuşmadım.

(…)

İYİ Parti ve diğer Altılı Masa partileri çöküş yaşadı. Nasıl yorumluyorsunuz?

Yorumlamaktan özellikle kaçınıyorum. Çünkü yapacağım her tespit birilerini incitebilir. ‘Bana ablam demeyin’ dediklerinde ben ‘Kavga etmem, ablamdır’ dedim. Şu kadarını söyleyeyim: Aldığımız her oyun CHP değil, Türkiye İttifakı oyu olduğunun farkındayım. CHP’yi Türkiye İttifakı’nın partisi olarak tutmaya ve bu ittifakı büyütmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Siyasilerin kurmadığı ittifakı sandıkta seçmenle kurmayı başardık. Bu çok önemli. Çünkü siyasiler siyasi hesap yaptılar. Oysa seçmen kendisini ve ülkesini düşündü. Bir de devletle millet ne zaman yarışırsa hep millet kazanır. CHP bazen yanlış tarafta durdu. Bu sefer devletle millet yarışırken, milletin tarafındaydık.

Ben şöyle bir yorumda bulundum: Parlamenter sistemde olsaydık iktidarın güven oyu kaybı yaşadığını değerlendirirdik. Ne dersiniz?

Ben erken seçim ve güvensizlik oyu söyleminden kaçıyorum. Sebebi de şu: Meydanlarda bir söz verdim. ‘AK Partili ve MHP’li seçmen; sizden iktidara sarı kart göstermenizi istiyorum’ dedim. Oradan bana bağırdılar; ‘Kırmızı kart’ diye. Ben de döndüm, dedim ki: ‘Kırmızı kart genel seçimde olur, bu bir yerel seçim.’ İnsanlar hükümeti uyarmak istiyor. Seçimi kazandıktan sonra ‘Bu güvensizlik oyudur, erken seçime gir’ dersem bana itimat eden AK Partili ve MHP’lilere haksızlık yapmış olurum.

Erken seçim talebiniz yok.

Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum. Erdoğan’ın telaşla ‘Dört yıl seçim yok demesi’ bahsettiğiniz kaygıdan. Çünkü güvensizlik oyu olarak görüyorlar. Ben fırsatçılık yapacak değilim. Her an yapılacak seçime hazırız. ‘Ama bunu talep edecek olan biz değiliz.’ Biz değiliz. Halkın kendisidir. Bana güvenip oy veren AK Parti ve MHP’li emekliler var. Onlar genel seçim olsaydı belki oy vermeyeceklerdi. Onlara şu teminatı verdim: Bu bir yerel seçim. ‘Yerel yönetici seçiyorsunuz ve iktidara yerelden denge kurun’ dedim. Ertesi gün ‘Gördünüz mü bak, hükümet değişmeli’ dersek o seçmeni kandırmış olurum. Dürüst davranmak lazım. Bundan 10 ay önce altı parti yüzde 25 oy aldık. ‘Tek başına yüzde 38 benim oyum’ dersek bu kibir olur. Bu çağrımıza uyan Türkiye İttifakı’nın oyu içinde AK Partilisi de var, MHP’lisi de var. DEM’lisi de var. Buradan bir fırsatçılık yapmayacağız ama önümüzdeki günlerde emekliler, atanmayan öğretmenler, emekli astsubaylar,  4/6 mağdurları, çiftçiler ve öğrencilerle ilgili mitingler yapacağız. Sahadan çekilmeyeceğiz ve vatandaşın gerçek sorunlarıyla mücadele edeceğiz.

Gökhan Zan olayı

(…)

Üzüldüğünüz yer…

Malatya’da Veli Ağbaba’nın emeklerine üzüldüm. Yüzde 18’lik partiye yüzde 38 oy aldırdı. Hak etmişti ama iktidar son anda konsolide oldu. Çok büyük bir iş başardı.

Hatay?

Hatay’da halen çekişiyoruz. Ümidimi kesmiş değilim.

Burada Gökhan Zan’ın aldığı 15 bin oy var.

Maalesef kendini de şehrini de tüketti.

Tunç Soyer hayal kırıklığı

En büyük hayal kırıklığınız nedir?

Tunç Soyer’dir en büyük hayalkırıklığım. Çağırdım, anlattım. Cemil Tugay’ın ankette en yüksek oyu alan iki isimden biri olduğunu kendisi de gördü. Yurt dışı görev teklif ettim. Memnun oldu. Akşam yemeğe çıktık birlikte. ‘Kıbrıs, Amerika ve Brüksel’deki temsilcilikle birlikte Pekin ve Moskova’da şube açalım. Yurt dışı ilişkilerde iyisiniz’ dedim. ‘Onore oldum, çok sevindim’ dedi. Gitti, birkaç gün sonra çok kötü açıklamalar yaptı. En büyük hayal kırıklığım… Kimseye küskün değilim ama İzmir’de kazanmamız için hiçbir şey yapmadı. İzmir’de tehlike çanlarının çaldığı günler oldu. İzmir’i değil, kendisini düşündü. O yüzden çok kızıyorum ona.

Şükrü Genç?

Şükrü Bey’in yaşına veriyorum. Uyardık, keşke dinleseydi.

Bir de Soner Çetin var…

O terbiye sınırlarını aştığı için cevap vermeyeceğim.”

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın