Kısa Vadeli Dış Borçta Rekor Kırıldı: 185,9 Milyar Dolar

Ağustos ayı sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç stoku 185,9 milyar dolar oldu. Böylelikle kısa vadeli dış borç stokunda rekor kırıldı.

Haber Merkezi / Türkiye’de kısa vadeli dış borç stoku Ağustos sonu itibarıyla, 2021 yıl sonuna göre yüzde 13,6 oranında artışla 138,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8,2 oranında artarak 55,6 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 15,4 artışla 50,9 milyar dolara çıktı.

Bütçe, Eylül’de 2022’nin en yüksek açığını verdi

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, merkezi yönetim bütçesi eylül ayında 78.6 milyar TL açık verdi. Böylelikle 2022 yılının en yüksek aylık açığı kaydedildi.

Eylülde bütçe harcamaları 285.6 milyar TL olurken, genel bütçe giderleri de 206.9 milyar TL’de kaldı. Eylülde faiz dışı denge 45.5 milyar TL açık verdi.

Ağustos ayında bütçede 3.6 milyar TL’lik fazla kaydedilmişti. 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 2.02 trilyon TL, bütçe gelirleri 1.97 trilyon TL ve bütçe açığı 45.5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Son 12 ayın tablosuna bakıldığında ise bütçe açığının 176.6 milyar TL’ye çıktığı görüldü.

Merkezi yönetim bütçesi 2021 yılı Eylül ayında 23 milyar 586 milyon TL açık vermiş iken 2022 yılı Eylül ayında 78 milyar 627 milyon TL açık vermişti. aynı yıl eylül ayında 9 milyar 478 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2022 yılı Eylül ayında 45 milyar 511 milyon TL faiz dışı açık verilmişti.

KKM’nin 7 aylık maliyeti 84,9 milyar TL’ye ulaştı

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Merkezi Yönetim Bütçe verilerine göre, eylül ayında dövizden dönüşümler hariç kur korumalı mevduatın bütçeye yükü 9 milyar 292,8 milyon TL olarak belirlendi.

Böylelikle Mart ayından bu yana toplam maliyet 84 milyar 899,4 milyon TL’ye yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 7 Ekim tarihli en son verilerde kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı 1 trilyon 422,6 milyar TL olarak açıklandı.

Paylaşın

Bütçe, Eylül’de 2022’nin En Yüksek Açığını Verdi

2022 yılı Eylül ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 285,6 milyar TL, bütçe gelirleri 206,9 milyar TL ve bütçe açığı 78,6 milyar TL oldu. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 252,5 milyar TL ve faiz dışı açık ise 45,5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, Eylül ayı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu’nu yayınladı. Raporda şöyle denildi:

“Merkezi yönetim bütçesi 2021 yılı Eylül ayında 23 milyar 586 milyon TL açık vermiş iken 2022 yılı Eylül ayında 78 milyar 627 milyon TL açık vermiştir.

2021 yılı Eylül ayında 9 milyar 478 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2022 yılı Eylül ayında 45 milyar 511 milyon TL faiz dışı açık verilmiştir.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Eylül ayı itibarıyla 285 milyar 567 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz harcamaları 33 milyar 116 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 252 milyar 451 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

2022 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 2 trilyon 831 milyar 472 milyon TL ödenekten Eylül ayında 285 milyar 567 milyon TL gider gerçekleştirilmiştir. Geçen yılın aynı ayında ise 141 milyar 507 milyon TL harcama yapılmıştır.

Eylül ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 101,8 oranında artmıştır. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2021 yılında yüzde 10,5 iken 2022 yılında yüzde 10,1 olmuştur. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 98,2 oranında artarak 252 milyar 451 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2021 yılında yüzde 10,9 iken 2022 yılında yüzde 10,1 olmuştur.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Eylül ayı itibarıyla 206 milyar 940 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Vergi gelirleri 173 milyar 468 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 28 milyar 529 milyon TL olmuştur.

2021 yılı Eylül ayında bütçe gelirleri 117 milyar 921 milyon TL iken 2022 yılının aynı ayında yüzde 75,5 oranında artarak 206 milyar 940 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Eylül ayı gerçekleşme oranı 2021 yılında yüzde 10,7 iken 2022 yılında yüzde 8,1 olmuştur.

2022 yılı Eylül ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 81,4 oranında artarak 173 milyar 468 milyon TL olmuştur. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2021 yılında yüzde 10,4 iken 2022 yılında yüzde 7,9 olmuştur.”

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduatın 7 Aylık Maliyeti 84,9 Milyar TL’ye Ulaştı

Kur korumalı mevduatın merkezi yönetim bütçesine 7 aylık maliyeti 84.9 milyar TL’ye ulaştı. BDDK tarafından 7 Ekim tarihli en son verilerde kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı 1 trilyon 422.6 milyar TL olarak açıklandı.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Merkezi Yönetim Bütçe verilerine göre, eylül ayında dövizden dönüşümler hariç kur korumalı mevduatın bütçeye yükü 9 milyar 292,8 milyon TL olarak belirlendi.

Böylelikle Mart ayından bu yana toplam maliyet 84 milyar 899,4 milyon TL’ye yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 7 Ekim tarihli en son verilerde kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı 1 trilyon 422,6 milyar TL olarak açıklandı.

Kısa Vadeli Dış Borçta Rekor Kırıldı

2022 Ağustos ayı sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç stoku 185,9 milyar dolar oldu. Böylelikle kısa vadeli dış borç stokunda rekor kırıldı.

Türkiye’de kısa vadeli dış borç stoku Ağustos sonu itibarıyla, 2021 yıl sonuna göre yüzde 13,6 oranında artışla 138,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8,2 oranında artarak 55,6 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 15,4 artışla 50,9 milyar dolara çıktı.

Bütçe, Eylül’de 2022’nin en yüksek açığını verdi

Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, merkezi yönetim bütçesi eylül ayında 78.6 milyar TL açık verdi. Böylelikle 2022 yılının en yüksek aylık açığı kaydedildi.

Eylülde bütçe harcamaları 285.6 milyar TL olurken, genel bütçe giderleri de 206.9 milyar TL’de kaldı. Eylülde faiz dışı denge 45.5 milyar TL açık verdi.

Ağustos ayında bütçede 3.6 milyar TL’lik fazla kaydedilmişti. 2022 yılı Ocak-Eylül döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 2.02 trilyon TL, bütçe gelirleri 1.97 trilyon TL ve bütçe açığı 45.5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Son 12 ayın tablosuna bakıldığında ise bütçe açığının 176.6 milyar TL’ye çıktığı görüldü.

Merkezi yönetim bütçesi 2021 yılı Eylül ayında 23 milyar 586 milyon TL açık vermiş iken 2022 yılı Eylül ayında 78 milyar 627 milyon TL açık vermişti. aynı yıl eylül ayında 9 milyar 478 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2022 yılı Eylül ayında 45 milyar 511 milyon TL faiz dışı açık verilmişti.

Paylaşın

Dolar Karşısında En Büyük Değer Kaybeden Para Birimi ‘Türk Lirası’

Brezilya, Meksika ve Peru hariç bütün ülkelerin para birimleri dolar karşısında değer kaybederken, yılbaşından bu yana en büyük değer kaybı ise Türk Lirası’nda gerçekleşti. TL, dolar karşısında yüzde 30’dan fazla değer kaybetti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) “Ülkeler güçlü dolara karşı ne yapmalı?” başlıklı bir makale yayımladı. Makalede IMF, doların 2000 yılından sonra en güçlü durumda olduğu seviyeye çıkarak yen karşısında yüzde 22, euro karşısında ise yüzde 13 değerlendiğini hatırlatırken, doların güçlü ivmesinin, enflasyonu düşürmeye çalışan birçok ülkenin işini zorlaştırdığı ifade edildi.

Yapılan hesaplamalara göre, ABD Dolar’ında yüzde 10’luk değerlenmenin diğer ülkelerin enflasyonunda yüzde 1’lik artışa neden olduğu tahmin ediliyor.

Makalede, dış ticaret hadlerinin ABD lehine değiştiği bildirildi. Merkez Bankaları’nın rezerv satarak para birimindeki değer kaybının önüne geçmesinin ise geçici bir çözüm olabileceği belirtildi.

En büyük değer kaybı TL’nin

IMF’nin paylaştığı grafiğe göre, Brezilya, Meksika ve Peru hariç bütün ülkelerin para birimleri dolar karşısında değer kaybederken, yılbaşından bu yana en büyük değer kaybı ise Türk Lirası’nda gerçekleşti. TL, dolar karşısında yüzde 30’dan fazla değer kaybetti.

IMF nedir?

Uluslararası Para Fonu, (International Monetary Fund, IMF) küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir organizasyondur.

1944 yılında ABD’nin New Hampshire eyaletindeki Bretton Woods’ta kurulan ve 1947’de fiilen çalışmaya başlayan milletlerarası ekonomik meselelerle uğraşan bir teşkilattır. IMF “küresel para iş birliği, finansal istikrarı sağlamak, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, yüksek istihdam ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik, ve dünya çapında yoksulluğu azaltmayı teşvik etmek için çalışan, 189 ülkenin üye olduğu organizasyondur.

Kuruluşun belirtilen hedeflerinde, ödemeler dengesi ihtiyaçlarını karşılamak için üye ülkelerin mali kaynaklarını kullanılabilir hale getirmek de dahil olmak üzere uluslararası ekonomik iş birliği, uluslararası ticaret, istihdam ve döviz kuru istikrarını teşvik edilmesi olarak tanımlanmaktadır. IMF’nin merkezi ABD’de, Washington’dadır.

Paylaşın

Sigaraya Bir Zam Daha; Alkolde Sırada

Sigaraya yarından itibaren geçerli olmak üzere zam yapıldığını açıklayan Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, alkole de 1 Kasım itibari ile zam geleceğini duyurdu.

Haber Merkezi / TBYD Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından sigaraya zam geldiğini duyurdu. Dündar, zamlı yeni listeyi de yayınlarken; sigarlara 2 lira zam geldiği görüldü.

Erol Dündar, daha sonra sosyal medya hesabından 1 Kasım tarihinde alkole zam geleceğini duyurdu.

Zammında yüzde 15 ile 18 arası olacağını söyleyen Dündar, paylaşımında, “Alkole zam gelmeye devam ediyor bu şekilde devam ederse yasal tüketim dibi görecek kaçak tavan yapacak bizler işimizi devlete vergi kaybı yaşayacak buna bir dur denmeli artık” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Tarım Üretici Enflasyonu Zirve Yaptı

Tarım üretici enflasyonu, eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 7.14, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 113.98, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 156 arttı. Tarım üretici enflasyonu, ağustos ayında yıllık yüzde 142.42’lik artış kaydedilmişti.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) Eylül 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre Tarım-ÜFE’de, eylülde bir önceki aya göre yüzde 7.14, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 113.98, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 156’lık artış yaşandı. Tarım-ÜFE’de ağustosta yıllık yüzde 142.42’lik artış kaydedilmişti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 9.32 ve ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 2.30 azalış yaşanırken, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 7.94 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 2.16, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 6.90 ve çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 20.36 artış kaydedildi.

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 78,80 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları ve yüzde 94,80 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 297,29 ile lifli bitkiler ve yüzde 215,70 ile çeltik oldu.

Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, yüzde 1,36 ile üzüm ve yüzde 1,33 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt grup ise yüzde 29,45 ile lifli bitkiler ve yüzde 21,05 ile tropikal ve subtropikal meyveler oldu.

Eylül 2022’de, endekste kapsanan 84 maddeden, 31 maddenin ortalama fiyatında azalış, 48 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

Paylaşın

Merkez Bankası, Yıl Sonu Enflasyon Beklentisini Yükseltti

Merkez Bankası, yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisini yüzde 67,73’ten yüzde 67,78’e yükseltti. Banka, yıl sonu dolar beklentisini 19,51 liradan 19,82 liraya çekti. Merkez Bankası, yıl sonu faiz beklentisini ise 12,83’ten 11,25’e indirdi.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, katılımcıların cari yıl sonu dolar/TL beklentisi bir önceki anket döneminde 19,51 TL iken, bu anket döneminde 19,82 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 22,07 TL ve 23,61 TL olarak gerçekleşti.

Faiz beklentisi düştü

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 12,83 iken, bu anket döneminde yüzde 11,25 oldu.

TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi de bir önceki anket döneminde yüzde 13,00 iken, bu anket döneminde yüzde 11,22 olarak gerçekleşti.

Enflasyon beklentisi arttı

Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 67,73 iken, bu anket döneminde yüzde 67,78 oldu.

12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,74 iken, bu anket döneminde yüzde 37,34 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 20,63 ve yüzde 21,17 olarak gerçekleşti.

Büyüme beklentisi arttı

Katılımcıların GSYH 2022 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 4,8 iken, bu anket döneminde yüzde 5,1 olarak gerçekleşti.

GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,5 iken, bu anket döneminde yüzde 4,2 olarak gerçekleşti.

Anket katılımcıları değişmişti

TCMB’nin piyasa katılımcıları anketindeki “katılımcılar”, geçen ay değişmiş ve değişiklik sonrasında dolar ve enflasyon beklentisi düşmüştü.

TCMB’nin bu hamlesi, anketin güvenilirliğine dair şüpheleri artırırken, büyük bankalar ve işveren örgütleri dahil bir dizi katılımcının TCMB’nin yüksek bulduğu beklentileri nedeniyle anketten çıkarıldıkları ortaya çıkmıştı.

Paylaşın

Konut Satışları Eylül Ayında Dibe Vurdu!

Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,9 azalarak 113 bin 402’e indi. İllere göre konut satışlarında İstanbul 19 bin 89 konut satışı ve yüzde 16,8 ile en yüksek paya sahip oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Konut Satış İstatistikleri Eylül 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,9 azalarak 113 bin 402 oldu.

Konut satışlarında İstanbul 19 bin 89 konut satışı ve yüzde 16,8 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 8 bin 812 konut satışı ve yüzde 7,8 pay ile Ankara, 6 bin 338 konut satışı ve yüzde 5,6 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 40 konut ile Hakkari, 49 konut ile Ardahan ve 98 konut ile Gümüşhane oldu.

Konut satışları Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,4 artışla 1 milyon 57 bin 193 olarak gerçekleşti.

İpotekli konut satışları

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 43,0 azalış göstererek 16 bin 970 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 15,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,7 artışla 228 bin 601 oldu.

Eylül ayındaki ipotekli satışların, 5 bin 429’u; Ocak-Eylül dönemindeki ipotekli satışların ise 60 bin 777’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

Satış sayılarına göre İstanbul’u 8 bin 812 konut satışı ve yüzde 7,8 pay ile Ankara, 6 bin 338 konut satışı ve yüzde 5,6 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 40 konut ile Hakkari, 49 konut ile Ardahan ve 98 konut ile Gümüşhane oldu.

Türkiye genelinde diğer konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,8 azalarak 96 bin 432 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 85,0 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,0 artışla 828 bin 592 oldu.

İkinci el konut satışları

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 azalarak 35 bin 954 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 31,7 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 artışla 312 bin 118 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,9 azalış göstererek 77 bin 448 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 68,3 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,6 artışla 745 bin 75 olarak gerçekleşti.

Yabancılara konut satışları

Yabancılara yapılan konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,8 azalarak 5 bin 49 oldu. Eylül ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,5 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 795 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla bin 585 konut satışı ile Antalya ve 335 konut satışı ile Mersin izledi.

Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32,5 artarak 49 bin 644 oldu. Eylül ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den bin 196 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 592 konut ile İran, 433 konut ile Irak vatandaşları izledi.

Paylaşın

Otomobil Sahibi Olmak Artık Lüks

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre, Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor. Öte yanda araştırmaya katılan katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Araba sahibi olmak ve kullanmak her geçen gün daha pahalı hale gelse de bir çok kişi için hala vazgeçilemez durumda.

Euronews Türkçe‘nin aktardığına göre, Cetelem Observatory tarafından yayınlanan yıllık barometre raporu için yapılan ankete göre özellikle Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, özellikle Türkiye ve Güney Afrika’da, artan masraflar nedeniyle seyahat etmeyi bıraktıklarını belirtti.

Anketin yapıldığı 18 ülkede her 10 sürücüden 7’si otomobillerini kullanabilmek için mali olarak fedakarlıkta bulunduğunu anlattı; fakat yüzde 72’si de araçsız yapamayacaklarını vurguladı. Öte yanda katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Katılımcıların büyük bir çoğunluğu otomobil sahibi olmamayı hareket özgürlüğünü kaybedecekleri için olumsuz bir şey olarak değerlendirirken yüzde 20’si ise bunun çevre açısından iyi bir şey olacağını dile getirdi.

Genel olarak 35 yaşın altındakiler araç kullanmayı tamamen bırakmaya daha sıcak bakarken yaşlılarda bu seçenek daha zor. Katılımcıları otomobilleri için yakıt, sigorta ve bakım gibi masraflar nedeniyle ortalama 2 bin 753 euro yıllık bütçe ayırırken en büyük masraf kaleminin akaryakıt olduğunu belirtti.

Harris Interactive tarafından 23 Haziran ve 8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete 18 ile 65 yaş arasında 16 bin 600 kişi katıldı. Katılımcıların 3 bini Fransa’dan olurken diğer ülkelerden 800’e kişi katıldı.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Net Rezervleri 2,7 Milyar Dolar Arttı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) Eylül sonunda 9,6 milyar dolarla Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeye gerileyen net rezervi, Güney Kore ile yapılan swap anlaşmasının ikinci kısmının devreye girmesiyle birlikte tekrar yükseldi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın net rezervleri 7 Ekim haftasında 2,7 milyar dolar artışla 12,44 milyar dolara çıktı. Öte yandan brüt rezerv ise 2,26 milyar dolar artışla 213,31 milyar dolara yükseldi. Türkiye’deki şirketler geçen hafta 2,63 milyar dolarlık döviz satın alırken bireyler ise 366 milyon dolar sattı.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın