Boratav’dan Faiz Yorumu: Şimşek Ve Erkan’ın Ellerinin Serbest Olmadığı Belli

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) üyelerinin bile değiştirilmediğine, ekonomi bürokrasisinde eski kadronun büyük oranda görevine devam ettiğine dikkat çeken Korkut Boratav, “Şimşek ve Erkan’ın ellerinin serbest olmadığı belli” dedi.

Dış finans çevrelerinin faizin enflasyon seviyesine, yani yüzde 40’a yükseltilmesini ve makroihtiyati tedbirlerin de hızla kaldırılarak liberalizasyona gidilmesini istediğini belirten Korkut Boratav, “Bu yolla döviz kurlarının hızla zirve zirve yapmasını ve Türkiye’ye sıcak para sokmak için Türk varlıklarının ucuzlamasını bekliyorlar ancak Türkiye’ye sokacakları para ödemeler dengesi krizini çözecek kadar değil, en fazla 15-20 milyar dolar seviyesinde” dedi.

Türkiye’nin en saygın iktisatçılarından, hocaların hocası Prof. Dr. Korkut Boratav, Sözcü’den Emre Deveci’ye konuştu.

Dış finans çevrelerinin yüzde 20’yi aşan beklentilerinin altında bir faiz oranı belirlendiğini ve bu durumun TL aleyhine kuvvetli bir dalga yarattığını belirten Boratav, perşembe günü alınan kararın, önümüzdeki aylarda alınacak faiz kararları için de bir işaret olduğunu, TCMB’den bir iki faiz artışı daha gelmesinin bekleneceğini söyledi.

TCMB açıklamasında, hem faiz artışında hem de makro ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasında kademeli bir süreç izleneceğine işaret edildiğini aktaran Boratav, “Belli ki Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Gaye Erkan, Saray’ın ‘yerel seçimlere kadar ağır tempoyla ilerleyin’ baskısına uygun hareket edecekler” dedi.

Yabancı finans çevrelerinin istediği kadar yüksek faiz artışının dış piyasalarda rahatlaması ancak bankaların ve Türkiye ekonomisinin gerilime sürüklenmesi anlamına geleceğini, ellerindeki düşük faizli tahviller nedeniyle yüksek faiz artışının bankaları gerileme sürükleyebileceğini dile getiren Boratav, yerel seçimlerin hesaba katılarak hareket edildiğini vurguladı.

Para Politikası Kurulu (PPK) üyelerinin bile değiştirilmediğine, ekonomi bürokrasisinde eski kadronun büyük oranda görevine devam ettiğine dikkat çeken Boratav, “Şimşek ve Erkan’ın ellerinin serbest olmadığı belli” dedi.

Dış finans çevrelerinin faizin enflasyon seviyesine, yani yüzde 40’a yükseltilmesini ve makroihtiyati tedbirlerin de hızla kaldırılarak liberalizasyona gidilmesini istediğini belirten Boratav, “Bu yolla döviz kurlarının hızla zirve zirve yapmasını ve Türkiye’ye sıcak para sokmak için Türk varlıklarının ucuzlamasını bekliyorlar ancak Türkiye’ye sokacakları para ödemeler dengesi krizini çözecek kadar değil, en fazla 15-20 milyar dolar seviyesinde” dedi.

“AKP’ye oy verenleri de pişman edebilecek bir kemer sıkma dönemi olacak”

Hükümetin ise yabancıların istediği hızda bir liberalizasyonun döviz kurlarında çok daha sert artış anlamına geldiğini ve bunun da yerel seçimlerde özellikle büyük kentlerde sorun yaratacağını bildiğini belirten Boratav, “Kur korumalı mevduatta 100 milyar doları aşan potansiyel döviz talebi var, bu ürünün hızlı şekilde kaldırılması büyük sorun yaratır” ifadelerine yer verdi.

Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın faiz kararının alındığı gün Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğuna da dikkat çeken Boratav, “Uluslararası piyasaların itibar etmedikleri ve Şimşek’in de aslında yatkın olmadığı bir yola gidiyorlar. Seçim öncesinde olduğu gibi zaman kazanmak için Körfez’den para girişi sağlamaya çalışıyorlar” dedi.

Yerel seçimlerden sonra ise yabancı finans çevrelerinin istediği şekilde daha hızlı adımlar atılacağını belirten Boratav, “AKP’ye oy verenleri de pişman edebilecek bir kemer sıkma dönemi olacak. Vergiler artacak. Bazı şirketlerin batmasına göz yumulacak. Önemli varlıklar yabancılara satılacak. Sonrasında ise Türkiye muhtemelen yüzde 3’lük düşük büyüme temposuyla ve az gelişmişliğe mahkum olarak yola devam edecek” dedi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir