YRP Lideri Erbakan, İsrail İle Ticaret Üzerinden İktidara Yüklendi

İsrail’e bor madeni ihracatı üzerinden yüklenen YRP Lideri Fatih Erbakan, “Yeniden Refah Partisi olarak yetkililere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; Bu vebalden bir an önce kurtulun” ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, sosyal medya hesabından, İsrail’e yönelik bor ihracatına yönelik ilk kez gazeteci Metin Cihan’ın yayınladığı belgeyi paylaştı.

Türkiye Varlık Fonu (TVF) şirketlerinden Eti Maden’in 23 Mart tarihinde İsrail’deki Fertilizers & Chemicals şirketine bor madeni gönderdiğini gösteren belgeyi paylaşan Fatih Erbakan, “Doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı’na bağlı olan Türkiye Varlık Fonu’nun şirketlerinden ETİ Maden’in, seçimlerden bir hafta önce İsrail’e 21 ton borik asit formunda bor madeni ihracatı yaptığına dair bir belge ortaya çıktı. Yeniden Refah Partisi olarak yetkililere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; Bu vebalden bir an önce kurtulun” ifadelerini kullandı.

Metin Cihan’ın ortaya çıkardığı belge neydi?

7 Ekim’de savaşın başlamasından bu yana Türkiye’nin İsrail ile sürdürdüğü ticarete ilişkin olarak liman kayıtlarını sosyal medya hesabından paylaşan gazeteci Metin Cihan, bu kez de Türkiye Varlık Fonu’nun bir şirketi olan Eti Maden ile İsrail ordusuna da hizmet veren büyük bir şirket olan Fertilizers & Chemicals arasındaki sevkiyatı gündeme getirdi.

Cihan’ın paylaştığı bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Varlık Fonu şirketi Eti Maden, 23 Mart 2024’te Fertilizers & Chemicals’a 25 kilogramlık paketler halinde olmak üzere toplamda 21 ton bor madeni gönderdi.

Bor madeninin 23 Mart 2024’te Gemlik Limanı’ndan yüklendiğini yazan Cihan, sevkiyatın 29 Mart 2024’te İsrail’in Aşdod Limanı’na, ardından da 1 Nisan’da Hayfa Limanı’na vardığını ve teslimatın yapıldığını ifade etti.

“Gazze’de katliam devam ederken devletimizin İsrail ile doğrudan ticaretinin belgesidir” diyerek, sevkiyatın belgesi olduğunu iddia ettiği belgeyi paylaşan Cihan, haberi duyurduğu sosyal medya paylaşımında, “Katliam tedarikçiliğine ve Filistin’e dua İsrail’e gemi ikiyüzlülüğüne artık bir son verilmesi dileğiyle.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Yeniden Refah Partisi: Erken Seçim Kaçınılmaz

Seçim sonuçlarını değerlendiren Yeniden Refah Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Altınöz, “Türkiye’nin erken seçim mecburiyeti vardır. Çünkü mutfakta yangın var. İnsanların cebinde para kalmamış, esnaf iş yerini kapatıyor. Sonuç itibarıyla erken seçim kaçınılmaz” dedi.

Mehmet Altınöz, İstanbul’da aldığı yüzde 2,61’lik oyla seçimi CHP ve AKP adaylarının ardından üçüncü sırada tamamladı. Yeniden Refah Partisi, ülke genelinde yüzde 6,19 oyla üçüncü büyük parti oldu.

Yeniden Refah Partisi (YRP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Altınöz, YRP İstanbul İl Başkanlığı binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Mehmet Altınöz’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

Bütün ambargolara tehditlere, şantajlara, yalan haberlere rağmen bizimle birlikte yol yürüyen, bize inanan tüm İstanbullu hemşerilerimize teşekkürü bir borç bilirim. Bu süreçte bize çok ağır hakaretler eden, 14 Mayıs seçimlerinde ittifak yaptığımız ama bu süreçte her partinin kendi adayları ile girmiş olduğu yerel seçimde bizim kesinlikle layık olmadığımız hakaretleri yapan AK Parti yöneticilerine de seslenmek istiyorum; lütfen gelin bizimle helalleşin, bizimle helalleşmeniz gerekiyor.

Bu helalleşmeyi yapmadan lütfen Türkiye’de siyaset yapmaya devam etmeyin. Sizin yapmış olduğunuz bu yanlış yöntemle, aynı zamanda bizim içimizden 3-5 kendini bilmezi sizin yandaş televizyon kanallarınıza çıkartma suretiyle bizlere söylenmedik hakaret bırakmadınız. Kaldı ki siz 16 milyon İstanbullunun ve 85 milyonun ferasetine güvenmediniz. Her şeyi bildiğinizi zannettiniz. Yapılacak ilk erken seçimde de Genel Başkanımız sayın Fatih Erbakan Bey’i inşallah Cumhurbaşkanı yapacağız.

Sivil anayasa konusunda elbette genel merkezimizin yapmış olduğu çalışmalar mevcuttur. Bunları kamuoyuyla ve gerekse hükümetimizin temsilcileriyle paylaşmaya hazırız. Erken seçim konusunu dün akşam katılmış olduğum bir programda dile getirdim. Çünkü bu sonuç bir erken seçim sonucudur. Diyeceksiniz ki 14 Mayıs’ta seçim yapıldı bu kadar hızlı da erken seçim olur mu? Olur.

Çünkü sahada yapmış olduğumuz seçim kampanyasında karşılaştığımız husus, insanların geçinememesiydi. Açlık sınırının altında yaşayan yüzde 56, yoksulluk sınırının altında yaşan yüzde 90’ı bulunan bir memlekette yaşıyoruz. İnsanlarımız şu anda maalesef geçinemez durumda. 10 bin lira emekli maaşıyla yaşayan 10 milyonun üstünde emeklimiz var.

İnanın bu süreçte en çok emeklilerin geçim sıkıntısını görmüş olduk. İnsanlar dediler ki ‘Ben köye yerleşeceğim, ben gideceğim. Köydeki evime gitmek zorundayım çünkü geçinemiyorum. Bu yaşta oğluma, kızıma avucumu açtım, elimi açtım. Kendi evimden çıkıp onlarla birlikte yaşamak zorunda kaldım’ diyen emekliler var. Türkiye’nin şartlarını örnek olarak vermek gerekirse özellikle de 2009 yılında tedavüle giren 200 liradan yola çıkmak durumundayız. Bakın şu 200 lira, şu anda Türkiye Cumhuriyeti devletinin basmış olduğu en büyük para birimi.

“Ekonomi yönetilemiyor”

2009 yılında piyasaya sürüldüğü zaman bu para 135 dolar alıyordu. Şu anda kaç dolar alıyor? 6 dolar. 129 dolar buharlaşmış. Türkiye’nin beka meselesi budur değerli arkadaşlar. Türkiye’de hükümetimiz devamlı vatandaşımızın önüne çeşitli beka meseleleri sürüyor, bunların bir kısmı doğru olabilir ama esas beka meselesi budur. Erken seçim neden olacak? Erken seçim işte bu 200 liradan dolayı olacak. Çünkü ekonomi yönetilemiyor.

Türkiye şu anda Bangladeş şartlarında yaşıyor. Hatta bazı yerlerde de Somali şartlarında yaşıyor. Bunları bilerek anlatıyoruz. Türkiye’nin erken seçim mecburiyeti vardır. Erken seçime giderken de elbette halkımız bizi şu anda üçüncü parti konumuna getirdi. Biz de üçüncü parti konumuna gelmiş bir partinin yöneticileri ve bu partinin sorumluluk sahibi olan insanları olarak bu iradeyi ortaya koymak zorundayız.

Vatandaşımızın bize vermiş olduğu oyların karşılığını, bize gösterilen teveccühü onların bize vermiş olduğu yetkiyi parlamentoda kullanmak durumundayız. Erken seçim olacağı an itibariyle en hızlı bir şekilde bunu isteyen parti biz olacağız. Çünkü mutfakta yangın var. İnsanların cebinde para kalmamış esnaf iş yerini kapatıyor. Sonuç itibariyle erken seçim kaçınılmaz.

Biz Gazze’nin bu şartlarında ne yapıyoruz? Hamas’la İsrail’i buluşturup onları barıştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin işi bitti, buna kaldı. Ben burada size soruyorum. Eğer genel başkanımız Sayın Fatih Erbakan Bey iktidarda olsaydı İsrail Gazze’ye bu saldırıyı yapabilir miydi? Yapamaz mıydı? Soruyorum size. Aklından bile geçiremezdi. Acaba biz böyle bir operasyon yapabilir miydik diye aklından geçiremez. İşte milli görüş farkı bu. Derhal bizim iktidara gelmemiz lazım. Saniye geçirmeden. Erken seçim ne zaman, yarın. Yarın erken seçim istiyoruz.”

Paylaşın

Erbakan, Ekonomik Kriz Üzerinden İktidara Yüklendi

Şanlıurfa’da halka seslenen Yeniden Refah Partisi Fatih Erbakan, “Asgari ücretliyi ve emekliyi açlık grevine mahkum ettiniz. Açlık grevinde bile şeker ve su takviyesi oluyor. Bu ücretler ancak açlık grevine yeter” dedi.

Fatih Erbakan, Sağlık Bakanlığının açıkladığı diyet listesinin maliyetinin 32 bin lira olduğunu anımsatarak, “Yani Sağlık Bakanlığı kendi ağzıyla iktidarın milyonlarca insanı açlığa mahkum ettiğini ilan etmiş oluyor” diye konuştu.

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, yerel seçimler kapsamında partisinin Şanlıurfa mitinginde konuştu.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; Mehmet Kasım Gürpınar ile Şanlıurfa’nın yeniden milli görüş belediyeciliği ile buluşacağını söyleyen Erbakan, “Bütün engellemelere, ambargolara, çarpıtmalara, çamur atmalarına ve algı operasyonlarına rağmen, Cenabı Allah doğru ve haklı olanların kazanmasını istiyor. İşte haklının zaferini 3 Mart’ta yaşayacağız” dedi.

“Partimiz büyük bir rüzgarla büyüyor. Bugün itibarıyla üye sayımız 500 bine dayandı” diyen Erbakan, partisinin 31 Mart seçimlerinin parlayan yıldızı olacağını ifade ederek “Genel seçimlerde de iktidara taşıyacağız” dedi. Erbakan şunları söyledi:

Milletimiz neden Yeniden Refah’a koşuyor? Çünkü bu millet rantçı belediyeden bıktı artık. Değişim istiyor, samimi, dürüst, tevazu sahibi belediye başkanları istiyor. Milletin derdi ile dertleneceğine kendi makam aracı ile dertlenen, millet ile arasına mesafe koymuş belediyeleri istemiyor.

“Asgari ücretliyi ve emekliyi açlık grevine mahkum ettiniz”

Emeklilerin sorunlarına dikkat çeken Erbakan, “10 bin lira emekli maaşını elinizi vicdanınıza koyun düşünün. 10 tane hurma 150 lira emekliye 10 bin lira… 6 kilo pastırma parasını reva göreceksin. Emekliler bayram gelecek diye korkuyor. ‘Torunum gelirse nasıl harçlık vereceğim diye. Bu hale gelmiş bu insanlar” ifadelerini kullandı.

Çay ve simi hesabı ile iktidar olanlara hurma hesabı yaptığını anımsatan Erbakan, “5 kişilik bir aile 3 tek hurma, çeyrek pide, sahurda yine aynısını yapacak. 5 kişilik ailenin aylık masrafı 11 bin liraya geliyor. Gerçekten de söylerken utanıyorum” dedi.

“Asgari ücretliyi ve emekliyi açlık grevine mahkum ettiniz. Açlık grevinde bile şeker ve su takviyesi oluyor. Bu ücretler ancak açlık grevine yeter” diyen Erbakan Sağlık Bakanlığının açıkladığı diyet listesinin maliyetinin 32 bin lira olduğunu anımsatarak “Yani Sağlık Bakanlığı kendi ağzıyla iktidarın milyonlarca insanı açlığa mahkum ettiğini ilan etmiş oluyor” diye konuştu.

Paylaşın

Yeniden Refah’ın Seçim Stratejisi AK Parti’ye Küsen Seçmen

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kalırken, Yeniden Refah Partisi (YRP) ile AK Parti arasındaki gerilim tırmanıyor. Siyaset kulislerinde, Erbakan’ın eleştirilerinin perde arkasında “AK Parti’ye küskün seçmenleri kazananın yattığına” dikkat çekiliyor.

Kulislerde, AK Parti’nin işbirliği olmayınca Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) yönelik “yıpratma politikası uyguladığı” dikkat çekilirken YRP’nin de AK Parti seçmenini “ekonomi üzerinden kendi partisine çekmeye çalıştığı” belirtiliyor.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Selda Güneysu’nun haberine göre, Yerel seçimlere 10 gün kala AKP ile YRP arasındaki gerilim tırmanıyor. AKP ile YRP arasındaki yerel seçimler için işbirliği görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmayınca, YRP kendi adaylarıyla seçimlere girme kararı almıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin çoğu mitinginde YRP’ye “Partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek kendileri kazanmak değil, bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz” sözleriyle yüklenirken YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan da Erdoğan’ı ekonomi ve İsrail ile ticaret konusunda ağır sözlerle hedef alıyor.

Siyaset kulislerinde Erbakan’ın eleştirilerinin perde arkasında “AKP’ye küskün seçmenleri kazananın yattığına” dikkat çekiliyor. AKP’nin işbirliği olmayınca YRP’ye yönelik “yıpratma politikası uyguladığı” dikkat çekerken YRP’nin de AKP seçmenini “ekonomi üzerinden kendi partisine çekmeye çalıştığı” belirtiliyor.

Özellikle AKP’ye küskün seçmenin çoğunluğunun artan enflasyondan yorgun milliyetçi – muhafazakâr seçmen olduğu, bir kısmının da emeklilerden oluştuğu ifade edilirken CHP ve diğer partilere oy vermek istemeyen bu seçmenin YRP’ye yöneldiğine dikkat çekiliyor. YRP, İstanbul’da Mehmet Altınöz’ü aday göstermişti. YRP’nin, yerel seçimlerde yüzde 3.25’lik oyu yüzde 5-6 bandına taşıyabileceği de ifade ediliyor. YRP’nin İstanbul’da oyunu artırması halinde seçimlerin CHP’nin adayı ve mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu lehine sonuçlanabileceği ileri sürülüyor.

“Oylar bölünmeyecek”

Cumhur İttifakı’nın İBB adayı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirileri sonrası Yeniden Refah Partisi hakkında konuştu. Yeniden Refah seçmeninden umutlu olduğunu belirten Kurum, “Refah Partili seçmenimiz bir önceki 2019 seçiminde Cumhur İttifakı’nın içinde yer aldı. Gönül isterdi ki yine aynı şekilde Cumhur İttifakı’nın içinde yer almaları ama gelinen süreçte kendi adaylarını gösterdiler. Ben Yeniden Refah Partili seçmenimizin 31 Mart’ta oyları böleceğini düşünmüyorum” dedi.

Kurum, mal varlığı hakkındaki soru üzerine “Ankara’da ve İstanbul’da birer tane evimiz var. Bir tane de kayınpederlerin oturduğu Bahçelievler’de bir evimiz var. Bir tane arabamız var. Biraz paramız, biraz da borcumuz var. Mal varlığımızla ilgili bir endişemiz de yok” dedi. Kurum, bir ay önce İstanbul’da yalnızca bir tane evi olduğunu dile getirmişti.

YRP’nin, 31 Mart seçimlerinde Şanlıurfa’dan Mehmet Kasım Gülpınar’ı büyükşehir belediye başkan adayı göstermesi, ilde siyaseti hareketlendirmişti. Uzun süre AKP’den Şanlıurfa milletvekilliği görevini üstlenen Gülpınar’ın, kentte etkili bir isim olduğu biliniyor.

YRP, Yozgat’ta 2014 yerel seçimlerde AKP’den belediye başkanı seçilen Kazım Arslan’ı aday göstermişti. Arslan’ın YRP lehine ipi göğüsleyeceği iddia ediliyor. YRP, en çok oy aldığı il olan Bingöl’de 2019’da MHP’nin adayı olan Mehmet Ziya Buyankara’yı aday göstermişti. Bingöl’de, Buyankara’nın MHP’lilerin desteği ile kazanabileceği ifade ediliyor.

Paylaşın

Erbakan, İktidara Yüklendi: Bize Mi Kaldı İsrail İle Ticaret Yapmak?

Seçim çalışmaları kapsamında Çorum’da halka seslenen Yeniden Refah Lideri Fatih Erbakan, konuşmasında iktidarın İsrail ile ticari ilişkilerine değinerek, “Bize yakışıyor mu zalim katil, Siyonistlere bu ticareti yapmak bize mi kaldı?” dedi.

Fatih Erbakan, iktidarı ekonomi üzerinden de eleştirerek, “Para yok mu? Var. Nereye gidiyor para? Faize gidiyor. İmtiyazlı holdinglere gidiyor, israfa gidiyor. Emekli 150 gram kıymayı, yoğurdunu, sütünü, peynirini alamıyor. 84 yaşındaki teyze canının çektiği bir pideyi alamıyor ama makam araçları, makam uçakları, makam konvoyları, bunlar protokol masrafları bunlar almış başını gidiyor” ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, seçim çalışmaları kapsamında partisinin Çorum’da düzenlediği mitingde halka seslendi. Ekonomi üzerinden iktidara yüklenen Erbakan, şu ifadeleri kullandı:

“10 bin lira emekli maaşı Kayseri’den 6 kilo pastırma alıyor. Kayseri’ye gittik pastırmacılara ‘Pastırmanın kilosu bin 600 liraya kadar çıkıyor’ dedi. En kalitelisinden 6 kilo pastırma şimdi bayramda 3 bin lira daha verecek 2 kilo pastırma almıyor. Ev kirasını zaten hiç saymıyorum. Ev kirası olmadan kendi evinde otursa bile bu 10 bin lirayla sadece karnını doyurabilmesi bile mümkün değil. Bak İstanbul’da bir pazarda adaylarımız bir teyzemizle rastlaşıyor.

84 yaşında bir teyze diyor ki ‘Bak evladım cebimde 100 lira bunu dostumdan arkadaşımdan borç aldım çünkü ilaçlarım bitti, ilaçlarımı almam lazım. Bu borçla ilaçlarımı alacağım ama şuradan geçerken fırından pide öyle güzel koktu ki burnuma ama pideye 15-20 lira verirsem asıl acil olan ilaçlarımı almaya param kalmayacak’. 84 yaşında bir teyzemiz bir Ramazan mübarek gününde canının çektiği bir pideyi alamayacak noktaya gelmiş. Neden böyle oluyor, para yok mu, var. Nereye gidiyor para, faize gidiyor.

İmtiyazlı holdinglere gidiyor, israfa gidiyor. Üç tane gider kalemleri var; faiz, imtiyazlı holdingler, haksız kaynak aktarılması ve aynı zamanda da maalesef kamudaki israf, lüksten, şatafattan asla ödün verilmiyor. Emekli 150 gram kıymayı alamıyor. Yoğurdunu sütünü peynirini alamıyor. Açlık grevine mahkum edilmiş, 84 yaşındaki teyze canının çektiği bir pideyi alamıyor ama makam araçları makam uçakları, makam konvoyları bunlar protokol masrafları bunlar almış başını gidiyor.

Biz 14 Mayıs’tan önce söylediğimiz neydi, bakın bu yanlış yoldan dönün. Bu borç, faiz, vergi ekonomisini bırakın. Önce millet anlayışıyla milli görüşün ekonomik tedbirlerini uygulayın. Biz mutabakat metnini bu için yazdık. Spor olsun diye yazmadık. Denk bütçe yapın, kamuda israfı önleyin, imtiyazlı holdinglere kaynak aktaran hortumları kesin. Bunları yapmadılar. Aynı tas aynı hamam borç, faiz, zam, vergi ekonomisine devam ettiler. Şimdi gelince emekliye imkanım yok diyor.

Emekliye ne kadar para lazımmış, 1.4 trilyon lira. 10 bin liradan emeklinin maaşını 17 bin liraya çıkartabilmek için peki biz Yeniden Refah Partisi olarak ne diyoruz kaç günden beri. Ya bu sene hükümet olarak faize vereceğiniz para ne kadar, 1.25 trilyon lira. 10 milyon asgari ücretlinin bir senelik maaşını götürüp faize verecekler. İşte faiz canavarı bu. 1.25 trilyon lira, emekliye ne lazım, 1.4 trilyon lira. Neredeyse aynı meblağ.

E bak neymiş demek ki sen bu faiz canavarından bu parayı kurtarabilseydin bu emeklinin maaşını 17 bin liraya çıkartabilirdin. Niye kurtaramadın denk bütçe yapmadığın için. Yeniden Refah Partisinin mutabakat metnini uygulamadığın için. Borç, faiz, zam, vergi ekonomisini aynı tas aynı hamam devam ettiğin için şimdi böyle olunca paralar canavarlara gidiyor. İsrafa, faize, imtiyazlı holdinglere ondan sonra da emekliye, işçiye, çiftçiye köylüye para kalmıyor. İşte milletimiz bundan mustarip.”

“Bize mi kaldı İsrail ile ticaret yapmak?”

Fatih Erbakan, konuşmasının devamında iktidarın İsrail ile ticari ilişkilerini sert sözlerle eleştirerek şunları söyledi:

“İsrail’in Müslümanlar giremesin diye Mescid-i Aksa’nın etrafını çevirdiği dikenli telleri Türkiye’den, İsrail’e biz gönderiyoruz. Bunu demeye biz utanıyoruz. Bırakın, Filistin’e gıda yardımı, insani yardımı ulaştırmayı, biz harıl harıl İsrail ile ticarete devam edip, ihracatımızı devam ettirip, İsrail’in Müslümanlar giremesin diye Mescid-i Aksa’nın etrafını çevirdiği dikenli telleri Türkiye’den, İsrail’e biz gönderiyoruz. Bunu demeye biz utanıyoruz.

Filistin’in, Kudüs’ün Gazze’nin hamisi olan Osmanlı’nın torunları olan bizlere, Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışıyor mu? 7 Ekim’den bu yana, Türkiye’den İsrail’le 8 milyon TL değerinde dikenli tel ihracatı yapıldı. Müslümanlar Mescidi Aksa’ya girmesinler diye, siyonist rejim Mescidi Aksanın etrafını Türkiye’den giden dikenli tellerle çeviriyor. Halen daha Türkiye ile ticaret İsrail’e devam ediyor, halen ihracat devam ediyor.

Türkiye’nin limanlarından gemiler İsrail’e çelik taşımaya, yedek parça taşımaya çimento taşımaya, dikenli tel taşımaya, gübre taşımaya devam ediyor. Bize yakışıyor mu? 6 asır dünyaya adalet götürmüş dünyada zulme ortadan kaldırmış Osmanlının torunlarıyız biz. Bize yakışıyor mu zalim katil, Siyonistlere bu ticareti yapmak bize mi kaldı? TÜİK’in resmi verileriyle konuşuyorum. TÜİK’in belgelerini gazeteciler ortaya koydular. Medyada var, sosyal medyada var. 7 Ekim’den bugüne kadar Türkiye’den İsrail’e 8 milyon lira değerinde dikenli tel ihraç edilmiş dikenli tel. Gazetelerde, TRT Haber’in haberlerinde ne diyor?

İsrail, Ramazan’da Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya giremesin diye, ‘Mescid’i Aksa’nın etrafını dikenli tellerle çeviriyor’ diyor. İşte Müslüman kardeşlerimizin Mescid-i Aksa’ya girmesine engelleyen o dikenli teller Türkiye’den gidiyor Türkiye’den. Böyle rezalet olur mu Allah aşkına? Yazıklar olsun diyor, yazıklar olsun şu mübarek günlerde bir damla suyu fazla gören oradaki yavrulara bu İsrail’e bu malları gönderenlere yazıklar olsun diyor. Bunu gören milletimiz neden Yeniden Refah’a koşuyor.

Milli Görüşün Erbakan Hoca’nın dış politikasını çok iyi hatırlıyor da onun için. Şu Gazze’deki manzara karşısında başımıza ne gelir koltuğumuzdan oluruz diye düşünüyorsak vay halimize diyorum. Buradan yetkililere ilgililere sesleniyoruz. Bu ayıptan vazgeçin. İsrail ile ticareti kesin. İhracatı durdurun. Limanlarımızı, hava sahamızı İsrail’e kapatın. Tel Aviv’deki büyükelçimizi geri çağırın. Halen çağıramadınız. İsrail kendi büyükelçisini çağırdı. Biz İsrail’deki büyükelçimizi çağıramadık. Şu zulme açıktan resmen ve fiilen destek olan Amerika’nın incirlik üssünü kapatın.”

Paylaşın

Yeniden Refah’tan Erdoğan’a Yanıt: Eleştiriyi Üzerimize Almıyoruz

YRP Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isim vermeden YRP’yi eleştirmesine ilişkin, “Biz bunları üzerimize alınmadık. Ve dedik ki; öznesi doğrudan belirtilmemiş herhangi bir cümleyi ya da sert eleştiriyi üzerimize almıyoruz” dedi ve ekledi:

“Biz yolumuza bakacağız. Sonuçta adaylarımız kamuoyundan teveccüh görürlerse kazanırlar, görmezlerse kazanamazlar. Şanlıurfa’da, Elazığ’da ya da başka illerde ya da ilçelerde Yeniden Refah Partili adaylar toplumdan teveccüh görürse bu diğer partilerin doğru aday tespiti yapamadıklarının da göstergesi olarak görülecektir. Herhangi bir il ya da ilçedeki adayımız teveccüh görüyor diye, kazanma potasına girdi diye, potansiyel oluşturdu diye bundan rahatsızlık duyacak halimiz yok. Ama temelde iktidarla kavgalı olalım, didişelim, itişelim, kakışalım, siyasetin dilini sertleştirelim gibi bir yaklaşım içinde de değiliz.”

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı ve YRP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Suat Kılıç, T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı.

Suat Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne ilişkin yaptığı değerlendirmede yüzde 50+1 modelinin sürdürülmesinin zorluğuna dikkat çekerek “İktidar tarafında da konuşulduğu gibi bu model ‘40+1’ şeklinde de uygulanabilir. Bu takdirde her siyasi partinin kendi başına ‘40+1’e ulaşma olasılığı daha kuvvetli olur. Böylece de partiler diğer partilerin içinde erimemiş olur. Zorunlu ittifaklar ortadan kalkmış olur. Tabii başkanlık modelini ilkesel olarak benimsiyor olmakla birlikte kuvvetler ayrılığının da takviye edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Denge ve denetim mekanizmalarının bugün olduğundan daha etkili çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Yargının bağımsızlığını hiçbir şekilde yitirmemesi lazım” ifadelerini kullandı.

Kılıç, iktidarın gündeminde olan yeni anayasa çalışmalarına ilişkin ise net bir açıklamada bulunmadı. “Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki çatışma, bir yetki çatışmasına dönüşmek üzere” diyen Kılıç, “Bu çatışmanın gitmesi, yoruma mahal bırakılmaması için bir anayasa değişikliği yapılması gerekiyor. Bu anayasa değişikliğinin ivedi yapılması lazım” ifadelerini kullandı.

Kılıç, şunları söyledi: “Bir anayasa değişikliği teklifi var mı ortada? Varsa bilelim. Görmediğin anayasa değişikliği teklifine ‘evet’ ya da ‘hayır’ nasıl diyebilirsiniz? CHP’den gelecek bir anayasa değişikliği teklifine de ‘evet’ denilebilir. AK Parti’den gelecek bir anayasa değişikliği teklifine de ‘evet’ denilebilir. Önemli olan içinde ne olduğu.”

Kılıç, Erdoğan’ın dördüncü kez seçilmesinin önünü açacak bir düzenlemeye ilişkin sorulan bir soruya ise “Böyle bir teklife hiçbir muhalefet partisi ‘evet’ demeyecektir” yanıtını verdi.

Kılıç, “Mecliste belli bir çoğunlukları var ama anayasa değiştirecek çoğunlukları yok. Sistematik bir sorun varsa bununla ilgili bir anayasa değişikliği teklifine dahil oluruz. Yoksa Cumhurbaşkanı’na bir dönem daha seçilme hakkı getirecek bir anayasa değişikliği teklifi AK Parti’nin gündeminde yok ki bizim gündemimizde olsun. AK Parti böyle bir değişiklik teklifi getireceğini söyledi de ben mi duymadım acaba? Hiç gündemde olmayan bir şey. Bekir Bozdağ’ınki sadece bir yorum; meclis erken seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanı da yeniden seçilme hakkına sahip olur. Bu bir yorum” ifadelerini kullandı.

“Eleştiriyi üzerimize almıyoruz”

YRP’li Suat Kılıç, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isim vermeden YRP’yi eleştirmesine ilişkin ise “Biz bunları üzerimize alınmadık. Ve dedik ki; öznesi doğrudan belirtilmemiş herhangi bir cümleyi ya da sert eleştiriyi üzerimize almıyoruz” yanıtını verdi.

Kılıç şunları söyledi: “Biz yolumuza bakacağız. Sonuçta adaylarımız kamuoyundan teveccüh görürlerse kazanırlar, görmezlerse kazanamazlar. Şanlıurfa’da, Elazığ’da ya da başka illerde ya da ilçelerde Yeniden Refah Partili adaylar toplumdan teveccüh görürse bu diğer partilerin doğru aday tespiti yapamadıklarının da göstergesi olarak görülecektir. Herhangi bir il ya da ilçedeki adayımız teveccüh görüyor diye, kazanma potasına girdi diye, potansiyel oluşturdu diye bundan rahatsızlık duyacak halimiz yok. Ama temelde iktidarla kavgalı olalım, didişelim, itişelim, kakışalım, siyasetin dilini sertleştirelim gibi bir yaklaşım içinde de değiliz.”

Söyleşinin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Yeniden Refah Lideri Erbakan’dan ‘Aday Çekme’ Tepkisi: Ne Münasebet

Van’da halka seslenen Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan, “Yeniden Refah adayını geri çekecekmiş de bize destek olacakmış. Ne münasebet. Herkes çalışacak, herkes millete kendisini anlatacak, hizmet yarışına girecek ve milletimiz özgür iradesiyle kimi istiyorsa onu seçecek” dedi ve ekledi:

“Kimse kimseye kazandırmak veya kaybettirmek mecburiyetinde değil. Herkes kendi gücüyle gelecek. Yeniden Refah, ‘ahlaklı belediyecilik’ şiarıyla seçimlere giriyor ve inşallah milletimizin teveccühüyle gelecek. Bu ahlaklı belediyecilik dönemini başlatacak. Biz hiçbir şekilde hiçbir seçim bölgesinde adaylarımızı çekme gibi bir durum söz konusu değil.”

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, yerel seçimler kapsamında partisinin Van’da düzenlediği mitingde açıklamalarda bulundu.

Gazete Duvar’dan Kadir Cesur’un aktardığına göre; Konuşmasında, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın, “Türk’ü Kürt’ten, Kürt’ü Türk’ten ayırırsan ortada ne Türk kalır ne de Kürt kalır. Ama Türk ve Kürt bir olursa karşısında ne Amerika ne de İsrail durabilir” sözlerini hatırlatan Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Onun bu sözleri sadece sözde kalmadı. Yapmış olduğu fabrikalar, hizmetler sadece Van’da değil, Cizre’de azot sanayi, Diyarbakır’da Türkiye Elektromekanik Sanayi (TEMSAN), Ergani’de çimento fabrikası, Muş’ta şeker fabrikası, bu bölgede üretime yönelik işsizliğin önlenmesine yönelik bir çivi çakılmışsa bunun altında Erbakan Hocamızın milli görüşün imzası var.”

Necmettin Erbakan döneminde 200’den fazla sanayi tesisinin temelinin atıldığını ve 70’ten fazlasının engellemelere rağmen hizmete sokulduğunu söyleyen Erbakan, “Bugüne kadar o hamleler darbelerle, engellemelerle akamete uğratılmasaydı bugün Van’ın da Diyarbakır’ın da Bingöl’ün, Bitlis’in, Muş’un da Hakkari’nin de ne halde olacağını gelin siz düşünün” şeklinde konuştu.

Erbakan, Yeniden Refah’ın üye sayısının 475 bine ulaştığını da açıkladı ve “Bugün Türkiye’de bu hızla büyüyen başka bir parti yok. Günde 2 bin 500, ayda 75 bin üye ve adım adım geldik 500 bine dayandık. Cenabı Allah bereketini arttırsın. Millet Yeniden Refah diyor. Meydanlar, caddeler, sokaklar Yeniden Refah diyor” dedi.

“Adaylarımızı çekme gibi bir durum söz konusu değil”

İktidar partisinin oylarının kartopu gibi eridiğini söyleyen Fatih Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yeniden Refah adayını geri çekecekmiş de bize destek olacakmış. Ne münasebet. Herkes çalışacak, herkes millete kendisini anlatacak, hizmet yarışına girecek ve milletimiz özgür iradesiyle kimi istiyorsa onu seçecek. Kimse kimseye kazandırmak veya kaybettirmek mecburiyetinde değil. Herkes kendi gücüyle gelecek. Yeniden Refah, ‘ahlaklı belediyecilik’ şiarıyla seçimlere giriyor ve inşallah milletimizin teveccühüyle gelecek. Bu ahlaklı belediyecilik dönemini başlatacak. Biz hiçbir şekilde hiçbir seçim bölgesinde adaylarımızı çekme gibi bir durum söz konusu değil.”

Fatih Erbakan konuşmasında, gıda fiyatlarındaki pahalılığı da dikkat çekti; çay, hurma ve çeyrek pide hesabı yaptı: “Bir tane kaliteli Medine hurmasının tanesi 15 TL’den başlıyor. Şimdi biz 15 liralık hurmayı bir tarafa bırakalım da tanesi 8 lira olan hurmadan yiyecek olsak, iftarda 4 kişilik bir aile kişi başı 3 tane hurma yiyecek. Çay içecek, su içecek ve arkasından da çeyrek pide yiyecek.

Sahurda da aynısını yiyecek. Dört kişilik bir ailenin aylık maaliyeti 11 bin TL’ye dayanıyor. Hesap ortada. Emekli maaşı 10 bin TL, asgari ücret 17 bin TL. Bunun içinde çorba yok, pilav yok, makarna yok, tatlı yok, baklava yok, börek yok, zeytin yok, yoğurt yok, süt yok, hiçbir şey yok. Milyonlarca emekliyi ve asgari ücretliyi açlık grevine mahkûm etmişsiniz. Bunlar açlık grevi gıdaları. Açlık grevinde bile, yoğun bakıma kaldırılmasın diye bir miktar şeker ve su veriyorlar zaten.”

Paylaşın

YRP Lideri Erbakan: Yüzde 20’nin Üzerinde Oy Alacağız

Ünye’de partililere seslenen Yeniden Refah Partisi (YRP) Lideri Fatih Erbakan “Anketlerden görüyorsunuz, geçtiğimiz seçimde bizi diğerler kategorisinde gösteren anket firmaları, bugün 6-7 puan, 8 puan gösteriyor” dedi ve ekledi:

“Diğerlerinin içinde gösterdiklerinde, 0,2-0,3 oy gösterdiklerinde yüzde 3’e yakın oy aldığımıza göre, yüzde 6-7 gösterdiklerinde kaç oy alacağımızı gelin; siz düşünün. Allah’ın izni ile Yeniden Refah Partimiz, yüzde 20’nin üzerinde oy alacak. Bütün Türkiye’de meydanlar bunu gösteriyor.”

Erbakan, konuşmasının devamında, Milletimiz artık değişim istiyor. Artık yeniden Milli Görüş’ü istiyor. Milli Görüş’ün hem yerel yönetimlerde hem de hükümette o efsane hizmetlerini özlüyor. Akın akın Yeniden Refah Partimize koşuyor. Önce yerel yönetimlerde, arkasından 2028’de Milli Görüş iktidarını gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ordu’nun Ünye, Fatsa ve Çamaş ilçelerinde seçim koordinasyon merkezleri açılışlarına katıldı. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Ünye’de partililere seslenen Fatih Erbakan, 1 Nisan’dan itibaren “ahlaklı belediyecilik ile vatandaşların derdine derman olacaklarını” söyledi.

Meydanlarda “1994 ruhu”nun hissedildiğini belirten Erbakan, “Meydanlar, ‘Yeniden Refah’ diyor. Milletimiz, ‘Yeniden Refah’ diyor. Anketler, ‘Yeniden Refah’ diyor. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar da ‘Yeniden Refah’ diyecek. Bunun en büyük ispatı, Yeniden Refah Partimizin üye sayısı.

Artık hızına biz dahi yetişemiyoruz. Ünye stantlarımızın önünde artık kuyruk oluyor. Günde 2 bin 500 üye artışı yaşıyoruz. Bugün itibarıyla 470 bin sınırını aştık. 500 bine doğru koşar adımla devam ediyoruz. 6 ayda yüzde 80’inin üzerinde büyüme başka bir siyasi partiye nasip olmaz” diye konuştu.

“Anketlerden görüyorsunuz, geçtiğimiz seçimde bizi diğerler kategorisinde gösteren anket firmaları, bugün 6-7 puan, 8 puan gösteriyor” diyen Erbakan, “Diğerlerinin içinde gösterdiklerinde, 0,2-0,3 oy gösterdiklerinde yüzde 3’e yakın oy aldığımıza göre, yüzde 6-7 gösterdiklerinde kaç oy alacağımızı gelin; siz düşünün. Allah’ın izni ile Yeniden Refah Partimiz, yüzde 20’nin üzerinde oy alacak.

Bütün Türkiye’de meydanlar bunu gösteriyor. Milletimiz artık değişim istiyor. Artık yeniden Milli Görüş’ü istiyor. Milli Görüş’ün hem yerel yönetimlerde hem de hükümette o efsane hizmetlerini özlüyor. Akın akın Yeniden Refah Partimize koşuyor. Önce yerel yönetimlerde, arkasından 2028’de Milli Görüş iktidarını gerçekleştireceğiz” dedi.

“Fakirlik 4,5 kat arttı”

Ekonomiyle ilgili konuşan Erbakan, “Sözün bittiği yerdeyiz. Hiçbir anlatılan hikaye karın doyurmuyor, derde derman olmuyor. Sadece oyalama, sadece zaman kaybı. ‘Bir seçimi daha atlatabilir miyiz’ kaygısı ile anlatılan hikayeler. Peki, gerçekler ne Türkiye’de? Halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i açlık sınırının altında gelire sahip. Açlık sınırı 20 bine dayanmış. Bu ne demek; 10 milyon asgari ücretli ve milyonlarca emekli, açlık sınırının altında.

10 bin TL alan emekli açlık sınırının yarısı kadar maaş alıyor demek. Yoksulluk sınırı aylık 53 bin TL’ye gelmiş. Bu matematikle baktığınızda halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i aç. 2002’de 1 milyon haneye sosyal yardım yapılırken, bugün 4,5 milyon haneye sosyal yardım yapılıyor. Nüfusumuz 2002’den bu yana 4,5 kat mı arttı? Hayır. Ama fakirlik 4,5 kat arttı” ifadelerini kullandı.

Doların iki seçim arasında 19 liradan 34 liraya çıktığını ifade eden Fatih Erbakan, “Geçen seçimden önce dolar 19 TL’ydi. Bu hafta 34 TL’ye dayandı. Şimdi 33 TL seviyesinde. Düşüreceğiz diye ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Bu gidişle seçime kadar 38 TL olursa hiç şaşırmayın. Orta vadeli programda ‘2024 sonu döviz kuru 45 TL olacak’ diyor. 45 TL olacak diye kendisi söylüyor.

Sonra çıkıyor; ‘Enflasyon düşecek’ diyorlar. Kendileri ile çelişiyorlar. Doların 45 TL olacağı ülkede enflasyon düşer mi, düşmez. Hikaye bunlar. Enflasyonun düşmesi için denk bütçe lazım. İsrafın önlenmesi lazım. Milli kaynak paketlerinin hayata geçirilmesi lazım. Üretim ve ihracatla dış ticaret açığının önlenmesi lazım. Dış borçlanmadan kurtulması lazım. Bütün bunları olması için de Milli Görüş ruhu lazım” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Erbakan’dan İktidara Enflasyon Tepkisi: Hikaye Anlatıyorsunuz

Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan, “Geçen seçimden önce dolar 19 liraydı. Bugün 34 liraya dayandı. Bu hızla giderse seçime kadar dolar 38 lira olursa şaşmayın. 2 seçim arasında dolar kuru 19 liradan, 38 liraya fırlıyor ve halen daha siz enflasyon düşecek hikayesi anlatıyorsunuz” dedi ve ekledi:

“Dolar kurunun 2’ye katladığı bir ortamda bu kadar da ithalata bağlı ekonominin olduğu ülkede enflasyon düşer mi Allah aşkına? Bir yandan enflasyon düşecek hikayesi ile milleti avutuyorlar, öbür taraftan orta vadeli programda yıl sonu enflasyon yüzde 45 olacak yazmışlar. Kendi kendileriyle çelişiyorlar. Doların 45 lira olduğu ülkede enflasyon düşer mi Allah aşkına? Hem dolar yıl sonunda 45 lira olacak diyor, hem de merak etmeyin bu baharda, bu yazda, bu yıl sonunda enflasyon düşecek diyor. Hepsi hikaye.”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart yerel seçimleri çalışmalarında, Giresun’daki partisinin mitingine katıldı. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Fatih Erbakan burada yaptığı konuşmada iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi.

“En büyük oy patlamasını ve bazı içinde en büyük sürprizi Yeniden Refah Partimiz gerçekleştirecek” diyen Erbakan şunları kaydetti: “Bunun en güzel ispatı ise partimizin resmi yeni üye sayılarındaki artışlar. Eylül başında 260 binle başladı. Bugün geldiğimiz nokta 470 bini aştık ve adım adım 500 bine doğru gidiyoruz. Bu ne demek? Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi, Yeniden Refah Partisi demek. Türkiye siyasetinin parlayan yıldızı demek ve 31 Mart’ta sandıkları patlatacak demek, Allah’ın izniyle.

Üye kayıtlarının hızına biz bile yetişmiyoruz. Günlük 2 bin 500 yeni üye kaydı yapıyoruz. Seçimlere 500 binin üzerinde üyeyle gireceğiz. Türkiye’nin üye sayısı bakımından en büyük 3’üncü üye sayısı olan partisi olarak ve o tempo devam edip seçimlerden sonra birkaç ay içerisinde 1 milyon hedefini de aşacağız. Önce 31 Mart’ta yerel seçimlerinde iktidar, arkasından da 2028’de iktidar olacağız inşallah.”

Açlık sınırına değinen Erbakan, “Açlık sınırı, 19 bin 500 lira olmuş emekli maaşı ise 10 bin lira, asgari ücret 17 bin lira. Milyonlarca emekli ve 10 milyon asgari ücretli, bugün açlık sınırının altında yaşamak mecburiyetinde kalıyor. Yoksulluk sınırı 53 bin lira oldu. Bu yeni fiyatlarla, bu enflasyon ortamında 53 bin liranın altında gelirin varsa, bu ülkede fakirsin. Bu matematiğe göre Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 45’i açlık sınırının altında. Onun için banka kredisine ve kredi kartına gitmek zorunda kalıyor.

20 sene de vatandaşın bankaya borcu 6 milyar liradan 2,5 trilyon liraya çıktı. Yani 400 misli borçlandık. Bakın bugün Sağlık Bakanlığı ramazanda dengeli beslenmek için bir menü açıklıyor. Diyor ki; bu peynirden bu kadar, bu kadar gram süt, bu kadar gram karbonhidrat yazmışlar. Bunların toplam 1 aylık bedeli 32 bin lira yapıyor. Yani 4 kişilik bir ailenin ramazanda iftar ve sahurda dengeli ve sağlık beslenebilmesi için 32 bin lira lazım” dedi.

“Dolar 38 lira olursa şaşırmayın”

‘Mili Görüş’ ekonomisinin uygulanması gerektiğini söyleyen Erbakan, “Geçen seçimden önce dolar 19 liraydı. Bugün 34 liraya dayandı. Bu hızla giderse seçime kadar dolar 38 lira olursa şaşmayın. 2 seçim arasında dolar kuru 19 liradan, 38 liraya fırlıyor ve halen daha siz enflasyon düşecek hikayesi anlatıyorsunuz. Dolar kurunun 2’ye katladığı bir ortamda bu kadar da ithalata bağlı ekonominin olduğu ülkede enflasyon düşer mi Allah aşkına?

Bir yandan enflasyon düşecek hikayesi ile milleti avutuyorlar, öbür taraftan orta vadeli programda yıl sonu enflasyon yüzde 45 olacak yazmışlar. Kendi kendileriyle çelişiyorlar. Doların 45 lira olduğu ülkede enflasyon düşer mi Allah aşkına? Hem dolar yıl sonunda 45 lira olacak diyor, hem de merak etmeyin bu baharda, bu yazda, bu yıl sonunda enflasyon düşecek diyor. Hepsi hikaye” diye konuştu.

Paylaşın

Erbakan’dan AK Parti’ye “Siyasi Şantaj” Suçlaması

Partisine yönelik “siyasi şantaj” açıklamalarını değerlendiren YRP Lideri Fatih Erbakan, “‘Siz buna verirseniz, bak CHP gelir…’ Aslında şantajın dik alasıdır. Kabul edilebilecek bir şey değil. Ekonomik kriz, rantçı belediyeciliğin yaptığı tahribat, Gazze konusu…” dedi ve ekledi:

“Çok ciddi bir şekilde sıkıntıya girdi AK Parti adayları. İmamoğlu, kendi başına giriyor. Hiçbir ittifakın içerisinde değil. O zaman İmamoğlu da DEVA’ya, Saadet’e ve İYİ Parti’ye kızacak, “AK Parti’ye kazandırıyorsunuz” diye. Bu, demokrasi anlamında karşılığı olmayan mantıksız bir yaklaşım.”

Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz‘a yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erbakan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya’da partinizi kastederek “Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem de bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara müsaade etmeyiz” dedi.

AK Parti’nin seçim bürosu ve otobüsünü kullanmıyoruz. “Bize verdiğiniz oylar AK Parti’ye gidecek, Tayyip Beyle anlaştık” demiyoruz. Adaylarımızı çıkarmışız, rekabete girmişiz. Gölge sözünden bir şey anlayamıyorum.

Üstünüze alınıyor musunuz?

Belki o kasıtla söylenmiş olabilir ama mantıklı görmüyorum. AK Parti’nin kampanya imkanlarından yararlanmıyoruz. Gölge derken neyi kastediyorlar?

Erdoğan, “Bunun adı siyasi şantajcılıktır” diyor. Zübük siyasetçilerden söz ediyor. Sizi mi kastediyor?

Zübük; ilkesi ve duruşu olmayan, menfaati için şekilden şekile giren siyasetçi tipi. Öyle olunca üzerimize alınmıyoruz. 14 Mayıs’ta ilkelerimiz kabul edildiği için “Varız” dedik. Şimdi ilkelere uyulmaması dolayısıyla böyle bir karar aldık.

Erdoğan, “Şahsımın gölgesinde yürüyerek, seçim kaybettirmek için ortada dolaşanlara rıza gösteremeyiz” diyor. Seçim kaybettirmek için mi ortada dolaşıyorsunuz?

Bir beka sorunu yok. Cumhurbaşkanlığı seçimi değil. Hizmet yarışı. Belediyecilik Milli Görüş’ün en önemli alanı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi olmuşuz. 500 bin üyeye dayanmışız. Bu seçimi neden pas geçelim?

İstanbul’da İmamoğlu’na kazandıracağınız ve bu yüzden adayınızı çekmeniz gerektiği savunuluyor. Ne düşünüyorsunuz?

Vatan, millet ve beka için hareket ediyorsak Urfa’da AK Parti adayı çekilsin. Çünkü Urfa’da DEM Parti’ye kazandırmış olacağız. Her yerde kendileri yarışa giriyorken, YRP gücünü sandığa yansıtıp oy oranını ortaya koymak istiyor. “Orada ona kaybettiriyor, burada buna kazandırıyor” dediğiniz zaman bunun sonu gelmez.

Efkan Ala, şöyle dedi: “Yeniden Refah’ın kazanma ihtimali yok. Ama CHP’nin kazanma ihtimali artıyor. Muhalefet belediyelerinin kazanmasına yardımcı oluyor.”

Tabii, siyasi şantaj dediğiniz zaman, doğrudan doğruya Ala’nın sözlerini değerlendirmek lazım.

Size yönelik bir şantaj…

E tabii. Bu seçmene ve bize bir şantaj olmuyor mu? “Siz buna verirseniz, bak CHP gelir…” Aslında şantajın dik alasıdır. Kabul edilebilecek bir şey değil. Ekonomik kriz, rantçı belediyeciliğin yaptığı tahribat, Gazze konusu… Çok ciddi bir şekilde sıkıntıya girdi AK Parti adayları. İmamoğlu, kendi başına giriyor. Hiçbir ittifakın içerisinde değil. O zaman İmamoğlu da DEVA’ya, Saadet’e ve İYİ Parti’ye kızacak, “AK Parti’ye kazandırıyorsunuz” diye. Bu, demokrasi anlamında karşılığı olmayan mantıksız bir yaklaşım.

Sizin talepleriniz de karşılanmadı.

İttifak ruhuyla hareket edilecekse, o zaman böyle bir konunun müzakere edilmesi lazım. Biz İstanbul’da iki ilçe olabilir dedik; bir Anadolu, bir Avrupa yakasında……

Neresi?

Sultanbeyli ile Arnavutköy olabilir demiştik. Oralar 1989’dan itibaren Refah Partisi’ne destek olan yerler, sembolik bir önemi var. Onlar “Belediye meclis üyesi verelim” dedi. E belediye meclis üyesini kendimiz alabiliyoruz.

İstanbul ve Ankara’da ne gözüküyor?

Seçmenin ciddi bir tepkisi var. AK Parti’nin başkan adayı çok düzgün biri olsa bile ekonomik sıkıntı ön planda. AK Parti adayları bir miktar dezavantajlı. Ne kadar çalışsa da projelerini anlatsa da millet filesini, torbasını gösteriyor.

Açıklamaların tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın